- 4 —— 56 Key Me ey ayder ia Çanakkale muharebesi Atatürk Çanakkale muharebesini anlatıyor R. Eşrefin tarihi bir mülâkatını kısım kısım nakleimeğe başlıyoruz 1 Çanakkaledeki taby alardan bir manzara Büyük Önderin Boğazları ikinci defa kurtarışı birinci kurtarışın heyecanlı safhaları hatıra ge -! tiriyor, Bu safhaları Ruşen Eşref bizzat Atatürkten dinlemiş ve yeni mec- muanm harp esnasmda Çanakka- leye dair çıkardığı kitapta neş- retmişti. Boğazların ikinci kur - tuluşu, Boğazların hem de mem- leketin müstesna bir kumandan. lık dehası sayesinde seref ve muvaffakıyetle müdafaasna ve halâşma ait şanlı hâdiseleri Türk gençliğine anlatmak için güzel bir vesiledir. Yeni mecmunda çi- kan tarihi mülâkatı bü nüsha - mızdan başlıyarak kısım kasım neşrediyoruz. Ruşen Eşref şöyle bir sual ve bir mukaddeme ile mülâkatı yaz- maya baslıyor: — Siz Çanakkale muharebeleri - nin ber gününe büyük bir faali. yetle siştirak ettiniz. Vaziyeti ta- mamile biliyorsunuz, kimbilir ne- kadar çok hatıralarmız vardır. İşte müsaade buyurursanız bugün sizden onları dinlemek için gel - dim. Cumba tavanlarma ve pencere ke- p-“'arma varmcaya kadar kanape - leri, koltukları bile halılar, seccade - ler ve kilimler altında koyulaşmış bu çok gölgeli geniş odada Mustafa Kemal Paşanın #iması Rambranvari bir tablo mevzuunu andırıyordu. Genç bir simada bu kadar engin bir mâna gördüğümü hatırlamıyorum: Işıklarla gölgelerin dalgaları arasın- da sebat, tevekkül, tavâzu, vakar, mülâyemet, huşunet, saffet, zekâ bü- tün bu zıt şeylerin toplandığı sarışın ve gayet sevimli bir yüz. Kimi yerde, kimi yazihanenin üze. rinde, kimi köşede buz camlı koyu renk dolapta, kimi İngilizlerden zap- tolunma koca bir makineli tüfek ö - | nündeki koyu renkli çini sobanm ü- zerinde bulunan defterlerden, müs - vedde ve tebyizlerden süzülen Ça - ,makkale hikâyesinin hülâsasını, bu sabırlı ve temkinli kumandandan üç gün, ve her mülâkat, on iki saatten Aşağı sürmemek şartile, üç gün din- ledim. Başlamazdan evvel dedi ki: — Tabit esrarı askeriyeye temas eden noktaları size söylemiyeceğim. Bunlar ne sizi alâkadar eder, ne de okuyanlara bir fayda temin eder. Bunlar san'at adamları içindir ki, tarih ileride hepsinden bahsedecek- tir. — Elbet Paşam. Maksadım, © günlerin vak'alarını bizzat zatıâliniz- den öğrenmektir. Askerliğe tem3s & den noktaları ben de anlamam. ” Ve bunun üzerine Paşa izaha baş- adı. Evvelâ, Sofya sefareti ateşemili - terliğinden buraya çağırtılmış, ve Tekfur dağında ..inci fırkayı teşkile memür edilmiş, Ve bu kuvvetle “eçe,, limanı, “Seddilbahir,, ve “Mortö., li- manı arasındaki sahilin muhafazası- na memur olmuş. Esasen Balkan harbindenberi bu araziyi iyice tanm- miş, Dedi ki: » — — Benim kanaatime göre düzman #hraç teşebbüsünde bulunursa iki roktadan teşebbüs ederdi: Biri Sed- dülbahir, diğeri Kabatepe civarı, Ve benim noktai nazarıma göre düşma- Bi karaya çıkartmadan bu sahil mar- galarmı doğrudan doğruya müda - d. Taa etmek mümkündü. Binaenaleyh alayları mı, böyle sahilden müdafaa edecek surette yerleştirdim. Bu va - “yet takriben şubat 1330... Mustafa Kemal Paşa, kendisinin Maydos mıntakası kumandanlığı €s- nasmda cereyan eden mühim vak'a- ları şu suretle hülâsa etti: Düşman bir defa Seddilbahire ve Kumkale- ye asker çıkarmak teşebbüsünde bu- lunuyor. O zaman, hep ağızlarda işi- tip okuduğumuz bir Mehmet Çavuş çıkıyor, toprağımıza ayak basan düş manı tekrar denize atıyor. — Düşman bu karava ssVer ih - taç etmek teşebbüsünü neden dene- di? Bu hareket bir keşif olarak ka- bul edilebilir. Bir de malüm olan beş Mart vardır. — Ki asıl bizi alâkadar eden de odur, Paşa Hazretleri. — Fakat bu tamamen bahri bir harekettir. Sahil müdafanm “Cevat. Paşanm tahtı emrinde bülunüuyordu. | Benim bu hareketle alâkam dolayısi- edir. Yalnız 5 Mart gününün sabahi | Cevat Paşanm .... bulunan karargâ- hıma gelmişti. Kendisine Seddilba - hir sahil mmntakasındaki tertibatı göstermek üzere beraber “Kirte.ye gittik. Oraya vardığımız zaman, düş- man donanmasmın “Kirte,, ve “Alçı. tepo,, istikametlerinde açtığı ateşin altında kaldık. Mezkür mıntakanın muhafazası - ni memur alay kumandanma icap eden talimati şifahiyeyi verdim. Ve Cevat Paşa ile birlikte, vazife başm. da bulunabilmek için .... döndük. Düşmanın mağlübiyetile neticelenen bu 5 Mart muhsrebel o bahriyesinde kara mntakasınn muhafazası be - nim uhtemde idi, O gün, düşmanm bazı gemilerile sahili ateş altında bu- lundurmuş olmasından baska zikre sayan hiçbir hâdise vuku bulmamış- tır. O gün sahil bataryalarımızda bu- lunan askerler, zabitler ve kuman - danlar cidden şayanı takdir bir fe - dakârlıkla, (cesaretin, tevekkülün haddi âzamisile sonuna kadar topla- rı kullanmışlar, vazifelerini ifa et- İ mişlerdir. Düşünün ki, birçok çök - meler, infilklar, yangınlar, zayiat a- rasında, daimi ateş karşısmda, muh- rip endahtlar altımda bunlar hiç tit. remeden vazifelerini yapmışlardır... Düşmanın mağlübiyetile kapanan bu hâdisci bahriyeden sonra, Musta- fa Kemal Paşa, İngilizlerin Fransız- ları boğazı yalnız donanmalarile z0r lıyarak bir maksat elde etmekten ü- midini kestiklerine hükmediyor. Ve mutlak tekrar sahile adam çıkarmak | teşebbüsünde bulunacaklarma ihti - mal veriyor. Bunun için mayetindeki kıt'alara “tayakkuzda,, bulunmaları» nr emrediyor. Kuvvetinin artırılma» ar için lâzımgelen yerlere resmi mü- racaatlarda bulunuyor, Kuvvetini ar- tiriyor, Ve o mıntaka kumandanlığı- na Halli Sami Bey isminde diğer bir zat tayin olunuyor. O zaman kay makam rütbesinde bulunan Mustafa Kemal Bey de kumanda ettiği fır- kayla icabmda Gelibolu civarma, ica- bma Anadolu cihetine ha- rekete müheyya bulunmak üzere “ibtiyatı umumi,, olarak terkeğili - yor. Rumeli sahili mıntakası muhafa zasma yalnız o miralay beyin fırkası tahsis ediliyor. Bu sıralarda, yani mart içinde Mustafa Kemal Beyin fırkasından bir alay Çanakkaleye ge- giriliyor, fakat yine Jade olunuyor. Mustafa Kemal Bey de bütün fır. Çanakkale Basına, tâ Ankaradan tat ta Vasm Yıkılan namütenabi yuvanın Canlı enkazı olen evlâ Koludur, sin. Mahv Bu essetler yazılan tarihin 4 Ateşin gayzımı teşyie koşan; fosfer gibi medfende gereni Demirin satveti mel'unesine Duyanıp ufka tahakkümle bakanı kan, cephesi ki Lâmet!,, demesin. demesin. Düşünen cenbesi üstündel İşte topraktaki bir cisgi içini ül mutant » gerçek, bu mudur? kis k yerde yatan bir tarih sAbmnı ey taş heykel, Titretir belki derim artık gel Gel © tarihi bu topraklara sörr İki yüz bin bu kadar cilt ediyor! 16 Şubat 333 Mitat Cemal İİ kasmı Bigalı köyü civarında bulun - durmağı muvafık görüyor. Fırkası beşinci ordunun ibtiyatı umumisi ©- larak “Bigalı köyü,, ve bunun ce - nubu şarkisindeki “Maltepe,, , “Mer- sintepe,, civarmda bulunan konaklar la ordugühlarna yerleşiyor. Kuman- dan aldığı emir mucibince icabında Bolayre hareket etmeye, Çanakkale cihetine vapurla geçmeye müheyya birhalde bulunuyor. Emre intizaren bütün kıt'alarmı talim ve terbiye ile iştigal ettiriyor. — Işte o günlerden birinde, on nisan sabahı idi ki, Arrburnunda hâdise cereyan etmekte olduğu, tilen gemi toplarmın sesinden anla şılmıştı. Bütün fırka kıtaatının hare- kete hazırlık derecesi tezyit edildi. Bir taraftan ,.. mıntakası kumandan lığmdan malümata intizar etmekte idim; diğer taraftan da ya kolordu- nun veya ordunun emrine ,. Yalniz fırkanm süvari bölüğüne, istihsali| malyümat için, “Koca çimen, İsti -| kametine hareket etmesini emir ver- | dim. Bu sırada idi ki, üçüncü kolor- du kumandanı Esat Paşa ile Gelibo- ludan telefonla görüşülmüştür. Mü - sarünileyh te henüz cereyanı ahval hakkmda vazih malümat edineme - miş olduğunu bildirmiştir. Öğlenden evvel saat altı buçukta idi, Halil Sa- mi Beyden yürüt eden bir raporda düşmanm “Arıburnu, sırtlarma çik- tığı anlaşılıyor ve buna karşı benden bir taburun mezkür düşmana karşı sevki isteniyordu. Gerek bu rapor - dan, gerek “Maltepe,, de icra ettir. diğim hususi tarassudat neticesin - den bende hâsıl olan kanaati kat'iyye şu idi: Otedenberi imali fikrettiğim gibi düşmanım “Kabatepe, civarm - da mühim kuvvetle karaya çıkmağa teşebblisü, demek ki, vuku buluyor- du. Binaenaleyh $u işin içinden bir taburla çıkmak mümkün olamıyaca- ğı, herhalde evvelce tahmin etti - im gibi bütün fırkamla düşmanla incizabın gayri kabili içtinap olduğu nu takdir ediyordum! Artık hiçbir N şeye intizar etmiyerek karargâhı » mm bulunduğu “Bigalı,, köyünde İ- kamet eden ... birinci piyade alayile” cebel bataryasının derhal harekete geçmek üzere âmade bulundurulma- larını, kumandanlarının da emir al mak üzere yanima gelmelerini bil - dirdim.., Yapraklarmı muttasıl ağır ağır çevirmekle meşgul olduğu defterinin sayfasma, dudaklarında yanan siga- ra dumanları arasından bakarak: — Altı maddelik bir emir not et- tirdim, dedi, Bu emir mayet cüzütam kumandanlığına da tebliğ olunacak- tı, Bundan başka üçüncü Kolordu ku TAN Çanakkale harbi Çanakkalede Şehit Türkün asil kanile yuğrularak tunçlaşan ve Akdenize doğru sbide- leşen Çanakkale, bu sabah yıllardan- beri hasretini çektiği Mehmetçikle- rine kavuşuyor. Yağız yüzlü Meh- metçikler, çelik ayaklarını Boğazla- ra koydular ve demir gövdelerini ebediyen geçilmez kale yaptılar. Büyük Atatürk, bize bu şerefli ta rihi günü de yaşattı. “— Ne mutlu Türküm diyene!” ... Çanakkale, Türkün büyük kehra- manlık destanmn, bilhassa Umumi Harbi yaşamış olanlar, bunun ifade- sindeki büyük mananm kudretini hatırlarlar, Okuyucularımıza 6 gü- nün hatıralarını yaşatmak için, dün Umumi Harbin başında Çanakkale Müstahkem Mevki Kumandanı olan Miralay Cevat Çobanlı (mütekait general Cevat) la görüştüm. Mütekait General Cevat Çobanlıyı Nişahtaşındaki konağında büldüm. Beni güler yüzle karşiları. Benim pi- çin geldiğimi anlamış görünüyordu. Konağın iç kapısından girilince an- tpede bir masanm üstünde mahfaza içinde bulunan tarihi bir silâh ve du- varlara asılmış resimler, insana ufak | nisbette bir askeri müzeye girdiği hissini veriyordu. z General Cevada, Umumi Harpte sor) dum. Gözlerini Boğaziçının Ma sularına dikti ve orada hayalen Ça- nakkaleyi yaşatarak anlatmağa baş” ladı: — Iilâf Devletleri donanmasının Boğazlar haricinde nazarı dikkati celhudecek surette faaliye's naşla - maları üzerine Boğazları 1914 niha- yetlerinde kapadık ve hükümete ar- zı malümat ettik. Hükümet te mev- kil müstahkemin bu kararımı muvâ- fık buldu, Az zaman sonra harp başladı. Bidayette bizim methalde bulunan tabyalarmız, düşman hp sefinesi- nin nteşlerine maruz kalmağa baş - ladı. Eski toplarımız, düşman do: ganmasınm uzun mesafelere ondaht eden gemilerne ateşle mukabele et- mek imkâinsızlığında bulunuyordu. Hilâf donanmasının bu harekâtı, arkası Kesilmiyecek derecede ( d€- vam etmekle beraber bütün mevkii müstahkem efrat ve zabitanı esaslı bir taarruza göğüs gerebilmek eme- lile tahribe uğrıyan tabyaları müm- kün olabilen sür'atle tamir ve islâ- ha uğraşiyorlardı. 5 Mart tarihine kadar bu hal böy- | lece devsm etmiş, tabyaların vazi - yetleri münkün olabildiği kadar 18- lah edilmiştir. Bilhassa efrat ve za- bitenin maneviyatı çok yüksek bu- de ve sözlerinde sezer gibi oluyor - dum. Türkiyenin mukadderatmı ta- yin edecek boğuşmaya doğru gittiği mizi heyecanla duyuyordum. “.- Bundan sonra kıt'alarmı yü- rüyüşe mükeyya olarak içtima ettir. miş bulunduran 57 inci alay (meş- hur bir alaydır bu, çünkü hepsi se- hit olmuştur) kumandanları ve ser tabip ve bir yaverimle bir emir za- bitim beraber olduğu halde içtima mahalline gittim. Basit bir tertiple kuvvetleri “Bigali deresi, * boyunca giden yol üzerinde bizzat yürüyüşe mandanlığına da telefonla arzedil - mek üzere bir rapor yazdırdım. Va- giyeti ve vaziyetimi ve teşebbüsümü anlattım.,, geçirerek “Koca çimen, tepesine tevcih ettim. Yolda giderken kuman danlara olsun, ser tabibe olsun şifa- O zamanki mevkii müstahkem Kumandanı G. Cevat anlatıyor Düşman donanması geliyor — ilk mermi — İtilâf dev- l letlerinin 3 gemisi batıyor — Mehmedciğin destanı Mehmetçik âbidesi anlaşmasına ne diyor? Boğazlar anlaşmasına dair Londra dan aldığı bir Fransiz - Rus tazyikine boyun eği « yor,, serlevhasile neşrediyor. Bu tek graft projesine üç hafta müddet mukave- İ ette bulunduktan sonra nihayet te: Timiyet göstermiş ve Litvinofun larını tatmin etmistir. kma karışması kâğıt üzerinde kala caktır: Çünkü bu ittifak Almanyay. karşı müteveccihtir. Türkiyenin Al manyaya karşı olan ciddi bir muha samaya İştirakine ise asla verilemez. Boğazlar hakkında akte dilen son mukavele ile İngiltere Pa: ris ile Moskova arasındaki askeri it- tifaka zahir olmuştur. Halbuki bu ite tifak garbi Avrupada herhangi bir hukiki anlaşma husulüne hall teşkil etmektedir.,, ————— ———— tevcih için koca zırhlıyı deniz orta» || sında döndürmeğe mecbur ediyordu. mekla beraber harp çok geç vakte kadar devam etti, Takriben dört buçuk beşe doğru İrrezestebil Çanakkale mevkii müstahkem mandanı ölün General Ceval lunuyordu. Diyebilirim ki, bütün ef- rat, düşman denizaltı gemilerinin Boğazdan geçip > geçmediğini takip etmek için geceleri sabahlara kadar ateş hattının üzerlerinde kalırlardı. ““Ditamen kefaininin Boğazları 20r- lamaları hali daima gözümüzün ö- nünde idi. Elimizde mermilerin mah- dut miktarda olması, bizi çok “dü- şündürüyordu. Bununla (e beraber hem mevkii müstahkem bataryala - rının ateşinden ve hem de ayni za- manda kara ordumuzun topçuların- dan istifade etmek esaslarını düşü- nerek o bataryalarla bilhassa obüs- ler için mestur mevziler evvelce ih- zar edilmişti. İlk taarruz ve Atatürk General Cevat burada durdu. Sr ra 5 Mart, düşmanm ilk büyük ta- arruzuna gelmişti. Generslin gözle- ri, Boğazm sularıma daha dalmıştı. Ak fakat dik biyıkları, generalin yü- süne şimdi başka bir hususiyet ver- mişti, Devam etti: — 5 Mart sabahı o Kilitbahirdeki Kıtaatımı teftişe gidiyordum. O €s- bada 19 uncu Fırka Komutanı ola- rak fırkasile beraber Gelibolu ha - valisinde bulunan Atatürkle birlik- te idik. Bu sırada düşman donan- masının Boğazlara doğru ilerlemek- te olduğunu gördük. Ve gemilerin almış oldukları tertibatm alelâde bir hareket olmadığına kani olarak hemen Alçitepeye doğru geri dön » dük. Bu anda İlk taarruz mermisi başımızdan geçerek Alçıtepeye Bap- Çanakkaleye döndüm, Buve batiyor Dahildeki tabyalarımıza #teş açıl. mış bulunuyordu. Her “bataryanın evvelce vazfeleri tesbit edilmiş oldu: ğundan bunlar steş sahalarr dahili. ne giren sefâine hemen ateş açıyor- lardı. Takriben'öğleden sonra saat bir, bir buçuk arasında düşman do- sanmasının Büve zırhlıst batıyordu. Bu vaziyet, bütün kale mensupla- rin maneviyatmı yükselterek yeni bir kuvvet ve kudret verdi. Birçok betaryalar ve bu meyanda Dardanos betaryasmm önü Ve arkası binlerce mermi isabetinden delikdeşik Ool- hen izahatı lâzime veriyordum. Ta - muştu, Bataryalarımızın ateşi ve Büyük bir hareketin inkişaf et -| kip ettiğimiz dereden bizi “Koca çi- | bilhassa mermilerinin çokluğu itiba- mekte olduğunu, memlekete Çanak- | men,,e iss edesek muayyen bir yol | rile obüslerimizin faaliyeti bize çok kale harbinde unutulmaz hizmetler | olmadıktan başka “Koca çimen;e| büyük yardımlar yaptı, oMestur; eden muhakemesi süratli, kararları | varmak için atlamaya mecbur oldu-İmevzilerden ateş eden obüs- kat'i genç bir kumandanm yüzünde | ğumuz sahada pek ziyade fundalık. İlerin o mermileri sık sık düş bütün kıt'alarile tehlikeye atılmağa | subülmürur, kayalıklı derelerle mali | man gemilerinin güvertelerine isa- müheyya vaziyetini karşımda, bu an | idi. Bir yol bulup kıt'ayı sevke delâ- | bet ederek topların istimalini güç- da sakin sakin kâğıtlarını çeviren, | let etmesi için topçu taburu kuman. | leştiriyordu. Ve tareti hareket ede- içinden bana verebileceği notları mü danmı tavzif ettim, mediğinden dolayı topunu hedefe zırhlısı da yana yatarak Boğaz ha- See doğru uzaklaşmağa çalışıyor. © si ; Fedakâr batarya ve zafer yasından talriben 3 mil mesafede bulunuyordu. Fakat batarya ateş et- miyordu. Bütün telefon muhaberati “ münkati olduğu için sebebini anlıya» madık, Hemen bir erkânıharp zabi- ti gönderdik. Ve batarya kumanda» nie topçu zabitinin şehit olduğunu öğrendik. O civarda bulunan bir ar- kadaş hemen bataryanın emir o ve kumandasını alarak gemiyi altma almağa basladı. kararıyordu ve düşman donünması Boğazlardan dışarıya çekilmeğe baş“ lamıştı, Gece bütün efrat ve zabi « tan sabaha kadar bataryaların tah- ribe uğrıyan kısımlarını ıslaha ça laştalı Her batarya ertesi gün düşmanm taarruz harekâtına mukabeleye ha- erer berlaamarul Mei GAY alessabah İlk uçurduğumuz tayyar& bize düşman donanmasından büyük vir haber getiremedi. Yalnız Boğa? dahilinde üç mühim yağ lekesi gön düğünü bildirdi. Ve bu da bize her halde üç geminin battığı kanaatin? vermişti. Sabahleyin düşman tara- fından elde ettiğimiz bir telsiz tel - & graftan Buve,İrrezestıbil ve Oşan ge milerinin battığını, birçok diğer se- fainin istifade o olunamıyacak dere-” cede hasara uğradıklarını ve o gün taarruza devam öğrendik. müstahkeminin en güçlü ve en ge - refli günü, bu olmuştur. bu muvaffakıyetsizliği hazmedemi - yeceği ve bunu ya donanmasile ye- nibaştan yapmağa kara ordusunu da iştirek ettirerek bir taarruza çalışacağı nazarı dikka ta alındı ve bir ordu vücuda getir- meğe kârar verildi. Bu antiyen te- gekkül eden Beşinci Ordudur. düşmanın. ihraç harekâtı vukua geldi ve ben de bir müddet sonra cenup grupu kumandanlığına nak » ilettim. Mehmetçiğin kahramanlık destanı landı. Hemen Maydosa are kele | General Cevat, harbi böylece an- Xi Mustafa Kemal Beyden ayrılarak | lattıktan sonra: büyük ruhu her şeyi yaratmağa ve yapmağı kadir” dedi ve şu kahra- manlık destanını söyledi: misi Boğazdan geçerken bataryala” rm ateşlerine maruz kalmış, iki ta- raftan bir hayli ateş teati edilmiş, Bihayetinde denizaltı gemisi batmış” t. metçik, bir ağacm altma uzanmış yatıyor. nen Var diye? sordum. Hemen ye rinden fırladı ve bana bakmıyara$ vaziyet aldı: siz mı? dedim. Bu teessürümü işi #ni kaybetselerdi, dedi. 21-71-9386 Almanlar Montrö Völkischer Bevbachter gazetesi telgrafı “İngiltere, deniliyor ki : “Ingiltere, Fransız - Rus Akdeniğ Türkiyenin Fransız - Rus ittifa: ihtim, Bu süretle ufaktefek fasılalar ol- Baat O esnada gemi, Dardanos batar- ateş Artık hava / edemiyeceklerini işte Çanakkale mevki Bundan sonra, İtilâf Devletlerinin veyahut buna Bilâhare tahmin ettiğimiz gibi “.— Mehmetçiğin. Bir gün, bir düşman denizaltı ge Vak'a yerine gittim. Bir Meh * Kendisine seslendim ve — Vah, yah oğlum, gözün rahat” Ve beni hem ağlattı, hem