18 Temmuz 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

EKONOMİ İtalya ile ticaretimiz İtalyaya bundan sonra nasıl mal satacağız? Ankara, 17 (Hüsusi muhabirimiz- den) — İtalyan hükümetinin İ Tem- muzdan itibaren tatbik edeceği itha- lât rejimi hakkında kararnamesi alâ kadar makamlara gelmiştir. Bu kararname ile İtalya hüküme- ti, hudutları içine ithal edilecek ek- Ber maddelerin ithalini Maliye Neza retinin müsaadesine tâbi tutmakta- dır. Bu listedeki maddeler arasında ihracat mallarımızdan olanlar şun - lardır: At, katır, öküz, sığır, inek, tosun. dana, domuz, kümes hayvanları, müs tahzar ve gayri müstahzar et, yu - murta, süt yağı, hazırlanmış balık - lar, her nevi bal, marmelât, jelâtin ve meyve konserveleri, akide şekeri, şekerlemeler, kavrulmuş bademli tat ldar, kırmızı biber, buğday, çavdar, arpa, mısır, prinç, un, irmik, makar- na, kuru sebzeler, unları, patates, Bebzeler, narenci mahsulât, üzüm ve yaş meyveler, kestane, kuru incir, balık, fındık, ceviz, Antep fındığı, kuru erikler, salça, şarap, rakı, likör, şurup, taze zeytin, balmumu, kene - vir, pamuk, yün, kıl, ipekli mensu- cat, kükürt, granit, zamk, reçine, kabuklu meyveler, kürkçülüğe ait tuzlanmış ve ham deriler, nişasta, ke pek, kuru ot, taze çiçekler, ipek bö - ceği tohumu, sünger, barsak. Borsada vaziyet Bugün borsada Türk eshamı mev- kilerini muhafaza etmiş ve hattâ kuv vetlenmiştir. Ünitürkte büyük bir ta havvül yoktur. Fiyat bugün de 20,95 - 21 lira arasında oynamıştır. Parisin kapanış fiyatı 177 franktır. Buna mukabil Anadolu tahvilâtm- da sağlamlık devam etmektedir. Ana dolu obligasyonları 44,50 ye kadar tereffü ettikten sonra 44,50 lirada kapanmıştır. Anadolu bonoları da* 46,30 liraya kadar çıkmıştır. Fındık mahsulü noksan Fındık rekoltesi hakkında piyasa- ya etraflı malümat gelmiştir. Bu se- ne kabuklu fındık rekoltesi 900,000 kental, yani 300,000 çuvaldır. Ge - gen seneye nazaran (150,000 çuval noksandır. Çıkan yılda 450,000 çu - valdı. Şimdiki halde fiyatlar 42 iüize- rinden normal gitmektedir; — fakat Ağustosta fiyatların yükselmesi bek lenmektedir. Mısır- tevzi ediliyor Iç piyasalarda: Samsun mımtakası mısır piyasalarında önemli değişik- likler olmamıştır. Ziraat bankası mın- takanın muhtelif merkezlerindeki tev ziatıma devam etmektedir. Son hafta içinde Orduda 299,081 kilo mısır da- gitrimıtır. Dış piyasalarda: Iskenderiye mısır piyasası nispeten canlı geçmişse de sön hafta içinde fiatlarda ufak dü- |- şüklükler olmuştur. Bunun stokların fazlalığından ileri geldiğine ihtimal verilmektedir. Ka u Âdemle Havva Bürhan CAHIL — Masaya dönmek ister misiniz. Belki kocanız bekler. Dudaklarını büzdü. — Dans etmek... Badem gibi çekik siyah gözbebek- leri parladı. Yuvalarına koşan bir çift kırlan- giç gibi süzülerek piste dogru yürü- dük. Bir kere daha anladım ki kadınla- rı gönül buhranlarına düşüren — ve onları günahkâr olmağa teşvik eden erkeklerdir. Fakat bu erkekler on- lara yabancı olan erkekler diğil, en yakınları... Kadımı bir kıymetli el- mas, bir tarihi antika, bir zarif bi- belot gibi alan ve ona yalnız yer içer bir cins yarış kısrağı muamelesi ya- pan erkeklerdir. Almanyada tanıştığım İngiliz ka- dını da bana ayni ıstıraplardan bah- setmişti. Iİstanbülda seviştiğim bir - gok kadınlar da hep bu sevgi mahru- miyeti ile avlandıklarmı itiraf etmiş- lerdi. Beni Pireden İskenderivyeye getiren Arpa, bakta ve mısır Arpa fiatleri biraz düşerse ihracat bile yapılabilecektir —. Istanbul arpa piyasasında son haf- ta içinde faaliyet görülmemiştir. Fi- atlar bir miktar düştüğü takdirde ihracat yapılabileceği umulmaktadır. Ege mıntakasında yağmurlar dola- yısiyle piyasaya az mal arzedilmesi ve hattâ bu miktarların dahili ihtiya- ca bile kifayet edemiyecek derecede bulunması dolayısiyle arpa fiatların- da yeniden yükseklikler kaydedilmiş- tir. Bu durumun uzun müddet devam etmiyeceği, havalar müsait gitmeğe başladığı takdirde fiatlarınm düşeceği tahmin olunmaktadır. İtalyadan devamlı talepler gelmek teyse de malüm olan sebepler hase- biyle bu istekler karşılanmamakta- dır. Fiatlar 3,75 - 4,25 kuruştur. Samsun mıntakasında son hafta i- çinde yeni mahsulden 50 çuval arpa Samsun piyasasına gelerek 3,5 kuü- ruştan satılmıştır. Yeni ürünün arzı dolayısiyle fiatlarda 50 - 75 santim kadar bir düşüklük kaydedilmiştir. Mersin mıntakasında, Çukurovg. arpaları harmanlarının tamamen ar- kası alınmış olduğundan piyasaya her gün fazla mal gelmektedir. Fiat- larda da hafif tenezzüller görülmüş- tür. Mintakanın diğer havalisindeki arpaların da on on beş güne kadar piyasaya gelecekleri anlaşıldığından fiatlarm daha ziyade düşeceği bek - lenmektedir. Mmtakada son fiatlar şöyledir: Adana yerli arpa 2,20 - 2,45 Mersinde yerli arpa 2,25 Diyarbekirde yerli arpa — 2-2,12 Kars mmtakası arpa fiatlarında son hafta içinde yükseliş, kaydedil - miştir. İlkbaharın yağmurlu geçme - sinden ve fazla zeriyat yapılamama- sından dolayı arpa fiatlarının daha fazla yükseleceği tahmin edilmekte - dir. Son fiatlar'2 - 2,10 kuruştur. Dış piyasalarda: Iskenderiyede arpa üzerine son haftalarda ihracat olmaması bu piya- sayı sakinleştirmiş ve fiatler de düş- meğe başlamıştır. Bu yüzden dahil den de az mal gelmekte ve yapılan muameleler dahili istihlâke inhisar et- mektedir. İtalyada piyasaya yerli arpa henüz pek az gelmektedir. Piyasanın isteği- ni ve fiat temayüllerini tayin edebil- mek için mevsimin daha kâfi derece- de ilerlememiş olduğu ıukıdarlırcı beyan olunmaktadır. Bakla fiyatları Istanbul piyasasında ihracat için bakla üzerine işlerin henüz başlama- dığı, ancak dahilde spekülâtif mahi- yette işler olduğu bildirilmektedir. Büyük partiler için Çanakkalede 4 kuruş 30 para istenmektedir. Halbu- ki Maltadaki alıcıların şimdi 8 ster- lin yerdikleri, bu fiatın ise nihayet 4 kuruş 10 paradan bir alışta bulun - mağı icap ettirmektedir. Ege mıntakası bakla piyasası 4, 3125 kuruştur. İskenderiye bakla piyasası nor- maldir. Geçen haftaya nazaran son hafta dahilden daha ziyade mal gel- mişse de fiatlarda önemli değişiklik- ler görülmemiştir. Son fiatlar nevine dur. BORSA vapurun tat.lı hatırası olın Emili de varil gibi yuvarlak ve çelik kasa ka- dar manasız kocasından ayni ıstırap ile şikâyet etmişti. Şimdi milyoner bangerinin yanına avdet etmesini istemiyen büu Zarif ve güzel Italyan kadını da her haliyle bu derdi ifşa ediyor. Mery bile ihti- yar lordu bu sebeple terketmemiş miydi? Muhakkak ki izdivaç sakin saadet- ler için ideal bir bağdır. Fakat bunda müutlak surette bağlanan insanlarm bir devir, bir zevk ve bir düşünce or- takları olması şart... Tangonun tatlı ahengine uyarak a- ğır ağır dans ederken bunları düşü- nüyordum. Ve genç İtalyan kadını o kadar ne- geli ki, bana düşünme fırsatı bile ver- miyor. Konuşuyor. Birçok şeyler so- ruyor. — Nerede oturuyorsunuz? — Sabahları (Tenis) e gidiyor mu sunuz? — Öğle yemeklerini nerede yiyor- sunuz? Ona oturduğum küçük villâyı ha- ber verdiğim zaman havret etti. — O şık villâ o kadar hoşuma gi- der ki! Bir zaman öotomobil kullanan bir İngiliz kadmı oturuyordu. — Evet. Tuuşır mısınız? göre ardebi 122 - 140 mısır kuruşu - Fotoğraf | Tahlilleri Fotoğraflarınızı bize gönderiniz, karakte- rinizi size söyliyelim! Hayat tecrübelerinden istifade et- mesini bilen 'bir karakter. Gençliğin- d& epeyce cefa gör müşe benziyor. Bu nunla beraber bü- tün — istıraplarmı yenmiş, ümitleri - nin tahakkukunu görerek mesut ol- muştür. İyi bir aile babasıdır; İn- tizama çok kıy - met verir. Hayatı- nı muayyen sa - atler. göre tan - Cihangir N. V. Azim etmiştir. Mu- hitinde saygıya dayanan bir sevgi bulmuştur. Kumar olmamak şartiy - le vakit geçiren oyunlara merakı ol- ması lâzımdır. » Hareketli ve cevval bir karakter, Aşkını güruruna feda eden kız (Erzurumdan (K. O. S. Er) im- zasiyle; “Şimdiye kadar dinlediğiniz, cevap verdiğiniz maceralar benimkinin ya- nında çok sönüktür, 27 Yaşındayım, Babam çok zengin bir tüccardır. Or- ta ve lise tahsilim- ana yurdunda geçti. Yüksek tahsilimi Marsilya ti- caret mektebinde ikmal ettim. Bir se- ne de zayıf olan almancamı Berlinde kuvvetledirdim. Yurduma yirmi beş yaşında avdet ettim. (2 sene evvel) Babam bütün işlerini bana devret - ti. Ben de çalışmaya başladım. Ben- den 6 yaş küçük olan kardeşim toy- luk tesiriyle kendinden büyük bir ar tistle sevişti. Usta kadın onun zayıf damarını bulmakta gecikmedi. Kar- deşim eline geçen aylığı ile onu bak- maktan âciz kaldığı için kasadan sah Hususi ve serbest işlerde çal Bu spor belki de — daha fazla deniz sporudur. Fakat tatbik etmez. Ka- dmlara karşı alâ - kası olması gerek- tir. Lisan öğren - meğe — kabiliye - ti vardır. Belki de iyi bir ecnebi diline vâkıftır. Muhitinin tesi - Niyazi Çorak ri altındadır. Bazan hiddet eder. Fa- kat hiddeti çabuk geçer, kin besle - mez. * 'Cerbezeli, zeki bir tip. İş kabiliye- ti çok fazladır. Hissiyatına kat'iyyen mağlüp olmadan gayesine erişmek için bütün meşru vasıtaları güzelce kullanmasını bi - lir. — Enerjiktir. Tuttuğunu kopa - rır. Eğer bu tabi- BT MA 17 TEMMUZ CUMA Ö EARR A BAA jatinde devam e- at aü AŞ a KSN “Jerse hayatta çok Paralar Esham muvaffak — ola - aS TAR DA esaktır. —Müteces- Alış — Satış lı- m_ :“- 'âg'o sistir. — Bununla Sterlin 624.— 630,— v » ne 9.00 Kuzluk beraber pratik ça- 1 tDolır ğ ıız:.— ;âg,— Anadolu %ıoo îî;â lışmadan zevkalır, fazla ağır kitap - 20 İsvi yi ça yi a 20 B':ııççifı îı 80— Sâ— Sirkethayriye 1650 larla kendisini yorar,. 20 Drahmi 22,— 23,50 Tramvay 18,25 * 20 Çek kuron 85.— 94— l_î_on;onıi Nektar 9'ğ0 20 Li 13,— 16,— 'erkos 12.50 20 Dg," Şöğer 52 Aslan Çimento 09,35 M. Tolay Liret vesikalı — 190— 196,— Merkez Bankası 68,25 Her şeyi geniş düşünen ve süratle yeeh BÖ S ee imüy ada ai ŞA 2470 | Harar verebilen bir karakter. Çalış- Mürk 28,— FT Na bilir, muntazam mesaiden Zloti iğyee 2— |İstikrazlar zevkalır, İlme merakı vadır. Boş za- î:::'“ ;;: ğ;'— manlarını kitap okumakla geçirir. Yen 2 W Türk Borcu I 20,97.50 — | Bulunduğu meslekte arkadaşlarına Tsvec kuronn U N— n Ü a ;l :;îg kendisini ziyade sevdirmiştir. Fakat ae S Söle, çatağlar” İstikrazı dahili 96.— — | bazan şüphesi çoktur. Her şeyin sır- K TT " gmnı îl." B C t 96 — rına vâkıf olmak ister. Ve araştırma- Çekler A ERE ĞĞ $8'74 — | larmı derinleştirdikçe daha derine v ğeüşeme a ek ister. Azim irade İngiliz üzerine 630,— y .ıhel' vi İi ailfuzu İaşlir. brsela, e— |Misiır tahvilleri nazar sahibidir. Ş » Dolar 0,79,65 1886 1 —— —— a 9 | imem — ZS gl E. Sana Üa 24880 1911 III 92— 93,— Ihtiraslr bir karakter. Girgin ve Sofia 63,— çok söz söyler, Münakaşalarda daima A HLAM h — 8t üstte kamak ister. Bununla beraber Avusturya 4,18,32 Rıhtim 1025 — | hiçbir zaman asabına mağlüp olmaz. ıuı::çk Bi 3ı :71 1654 Anadolu I ve TT :;;2 Kendi kendisine kaldığı zaman haya- İspanya pezeta 5,80,40 Aıııdolı: Mümessil 46:35 li kuvvetlidir. O zaman düşüncelerini — Hayır. Bir iki kere otomobılle kapıda durürken gördüm,. — Siz ne zamandanberi oradası - nız? — Henüz yeni geçtim. Rozinanın İngiliz kadınımın kim ol- duğunu tanımayışı daha iyi. Zaten hayatımda yaptığım münasebetsiz- liklerin en ahmakçası Mery ile Mısı- ra beraber gelmek olmuştu. Bereket pek tanınmadan ayrıldık ve tanıyan- lar da anladılar ki o peşime takılmış bir macera kadımıdır. Rozina dedi ki: — İçersi de o kadar güzel mi vil- lânızım! — Bilmem, dedim. Ben rahat edi- yorum o kadar, — Yalnız mısmız? Başımla cevap verdim. Genç kadın — Kimbilir ne eğleueelıriniı var- dır. Dudaklarımı büktüm: — Hiç, evimin benim için bir otel- den farkı yoktur. Ve ilâve ettim: — Evdeki halimi görseniz.. Cevap vermedi. Biraz sonra dedim ki: — Prens Caferle yeni mi tanıştı- nız. — Geldiğimizdenberi. Kocam bazı işlerine bakar, — BSevimli bir adam değil mi? — Fena değil. Gençliğinde her hal- de bir şeyler yapmış olacak? Lâkırdıyı değiştirmek için bu bah- si ben açmıştım. Dans bitti. Büfeye uğramayı teklif etmedim. Yanımda sessiz yürüyor. Masaya geldiğimiz zaman bangerle Fehmi Raşidi hararetli bir bahiste bulduk. Kredi fonsiye üzerine müna- kaşa ediyorlardı. Genç kadını yerine oturttuktan sonra yavasşça müsaade istedim. Çe- kik siyah gözleri açıldı: — Sıkıldmız, değil mi? — Önh, bilâkis, rahatsız etmekten çekiniyorum, Ötekiler o kadar hararetli konuşu- yorlar ki, belki geldiğimizin bile far- fmda olmadılar. Rozina kaşlarmın ince bir hareketi ve gözlerinin tatlı bir serzenişiyle yavaşça: — Oturunuz! « Dedi. Ve tam yanındaki hasır koltuğu i- şaret etti. Prens Sağirin ;ardenpartid geç te i la para çek tı. Aldığı paralar büyük bir yekım tutuyordu. Kasayı kontrol neticesi iş meydana çıktı. Veznedara yol verdim. Karde- şimi çok, haddinden fazla severim. O para kazanmak şöyle dursun sar - fetmekten de âcizdir. Babama vaziye ti anlattım. Beni koğdu. 2 ay yokluk içinde bunaldım. Birçok mü re müracaat ettim, hepsi beni çalış - tırmak istiyordu, fakat emniyet ede- mediler, Netice para işleriyle uzak olmak üzere bir ecnebi şirkette vazi- fe alabildim. Bugün elime geçen para (114) Hradır. Ana baba hasreti beni bitiriyor. Unutmak için içkiye, kumara alış - tım olmadı. Ve bunların hepsine oya- lanmak için devam ediyorum. Şirketi min fazla iş yaptığı müesseselerden biriyle şirket ar da bir 18-7-9386 ——— A betbaht edemem, eğer bu muhw tini, benim inandığım şekilde hef lene ispat edersen o zaman sanad 'f“' harla kızımı veririm, dedi. Aradan ön beş gün geçti. Bir gün arkadaşlarımla yazıhanede oturuyo! duk Birden ansızın içeri girdi Ve — Neden bize gelmıı/orrsun. M F * p) ne dedi. Kadınlık guruürunu kıfd”" belki bende soğuyabilir, kanaatile' L “— BSeni ben esasen sevmemiş!? dedim. Babanın parasına malik öf mak için sana seni seviyorum,, yalır nma söylemiştim., Şimdi baban dü bunun farkına vardı, seni band miyor. Artık bu yalanım devam ©* mekte mana yok.,, — Hepsi yalandı, göz yaşlartü yalandı dedi.,, ve benim mukabik etmemi beklemeden çıkıp gitti. Bu vaka ufacık şehirde top 9# gürledi. Babası da duydu. Beri t6 raftan babam da işin esasına vâkil oldu. Kardeşime seni affederim, ağabeyinin avdetini temin dedi. Şimdi kardeşim — yanı: şekil olunca babası da kızını ğe razı oldu. Ama şimdi kız: “. gururumla oynuyan — adamın olamam. Aşkımı izzetinefsime İ ettim.,, diyor. Ne yapayım?.., Vaziyetiniz çok nazik... Kard!!’,"ı lunda babanıza karşı büyük bir uliyet deruhte ettiğiniz gibi, bu Cf raşık haller içinde ayrıca bir de sevmiş bulunuyprsunuz. Sizi, yazıhanenizde evine dnveî b den bir kıza gösterdiğiniz ıoguk amele, budan sonra onunla olan mir îî%âi vi çıktı. Bunu hal için beni memur et- tiler. Gittim, o ticarethane ile olan vaziyeti düzelttim, dönmek üzere i- dim. Fazla sempatik olan ruhumdan haoşlanan müessese sahibi, beni evine davet etti. Ailesiyle tanıştım. Ve ne- ticede kızını aeudmı Rah d & x. k hul - 'ıııhıv ına kapıldım, netıce bu çılgmlı- ğa mâni oldum. Maalesef bu sevgi bir taraflı kalmadı. Birçok defalar daha oraya uğradım. Her uğrayışım- da onu bana biraz daha yakın gör - düm. Son gelişim (iki ay evvel iki ay daha kalmağa Mmecburum) ve: bir gece herkes uyuklarken balkonda o- turuyordum. Mazi gözümün önün - den geçmeye başladı. Nekadar zaman dalmışım, bilmiyorum. Aklım baqs ma geldiği onu ağlar buldum. Taâahammülüm kalma - dı. Her şeyi söyledim. Ağladım, ağ - nasebatnızım devamma maalesef İf kân vermiyecek kadar ağırdır .K& dmlar, alelekser, stıraba, ve sevdiklerinden gelen her türlü b essür ve eleme katlanırlarsa da İl' tinefislerinden çok defa zerre kâ! fedakârlık etmezler. Kaldı ki, aranızda geçen bu ufak haysiyet bit guürür meselesinin büyük bir duyuşların —i kavgasıdır. Lâkin, onu ümitsiz, l!" sız bir eşkilde karartan hareketlt! bir kadın için en menfi kaçma leridir. Size, şimdilik yegâne ımıyew'** kardeşinizi kurtarmak pahuıml Li zaklaştığınız aile yuvanıza gec den dönmenin yollarmı arastırl!’" ve bir taraflı kalan sevginizi un“ rak gönlünüzü avutmaktır. —i ladı. Gözyaşı böyle düa in - sana neşe veriyor. Çılgın gibi saba - ha balkonda bekledik. Bu çılgın gecenin sabahında onu babasıdan istemeğe gittim. Ve mazi- mi size anlattığım gibi ona da anlat- tım. Resmen kızını istedim. — Ben seni çok severim, dedi. Fa- kat yavrum bil ki, kızımı senden fazla severim. Onu, hayatımı fera- gatle mahveden bir adama vererek kendisine tatlı bir rüya gibi kulla - nır. Hayatta muvaffak olması, ihti- mali çok kuvvetlidir. Biraz kurnaz - dır. İîr'aîi'd'ereî:aâwdevam ea Bu ak- şam çok neşeliyim. Genç Italyan kadmı ile yaptığım danslar o kadar göze çarptı ki, bir aralık tesadüf ettiğim prenses Sey- lân kendine mahsus garip türkçe ile: — Mübarek olsun, dedi. Iki gündür hasta olduğunu söyli- yenler haklıymışlar. Demek beni telefonla arıyan ka- dınlardan biri prensesmiş. Klüpteki ziyafet akşamı beni az kalsın delicesine âşık yapacak sandı- ğım bu kadından o kadar korkmuşum ki, yüzüme kan çıktı. Onu gördükçe adeta kolumdan tutup Nil kıyılarına sürükliyecek zannediyorum. Prenses Seylân vakıâ tarihteki hemcinsleri gibi beni timsahlara yedirmedi ama bu işi kısmen kendisi yaptı. Rengimin değiştiğini gören İtalyan kadını: — Ne oldu, dedi..-Sıkıldmız mı? — Evet, dedim, tatsız bir kalabalık, süs, renk, dedikodu. Ben yalnızlığı daha çok severim, — Belli.. Bir villâda yalnız başını- za oturuyorsunuz.. Ve gülerek ilâve etti: — Hoş buna inanılmaz ya! — Bahse girişir misiniz, dedim. İs- tediğiniz gün kontrol ediniz. Mısır ithalât resmini arttırd! Mısır hükümeti ithalât emte:ğ[ dan aldığı yüzde bir munzam re” gördüğü lüzum üzerine yüzde iişt çıkarmıştır. Bir vapur Karaköy köprüiü’ çarptı t Dün limanımıza gelen Felemg bandıralı Serez vapuru ıkmtîyl pılarak demirini taramış, ve köy köprüsüne çarpmıştır. Vn Köf. esaslı bir hasarat olmamıştn' de yaptığı zarar tesbit edilmektedi” — Ya bahsi kazanırsam, — Ne isterseniz kabul, — Peki, bunu bahsi" k sonra konuşuruz. — Hayhay. Sevimli İtalyan kadını ımsl rif bir tebessümle yüzüme bakti' Bu kırlangıç gibi hafif ve kadın hoşuma gidiyor. * "'; afacif Bu akşam direktörün evine telef? ettim. Madam açtı. Eğer bir mM yoksa yemeğe geleceğimi iöyıy Teşekkür etti. M .Bu ziyareti yapmak mecb var. Direktöre söz verm!şt.im- ni sık sık ziyaret edecektim. Marionne'nun arkası kesılml)"uuj lefonlarındaki manayı anlamak | dı. Bu kumru gibi genç kız EZ;:DJ telefon ettiğini — annesinin | tekrar ederse mesele yok. Güzel bir buket çiçek ve büyü paket şekerle yeni bir iç guVBY'i onlara gıttısım zaman gurbe aile çocuğu gelmiş gibi cands'" şılandım,

Bu sayıdan diğer sayfalar: