12 Temmuz 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

12 Temmuz 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

No, 14 ..: 4 d Cevat, iki yanağında Belkis son zamanlarda Cevadın piçin hiç gülmediğini bir gün gede Cevattan öğrendi. Kocası eve dönün. ee merdivende karşıladı, Cevadın bu evde misafir olmadığını Adnan »d)- ledi. Sonra sağ ayağımı yere vurarak çığlık çığlık haykırdr: “Öevad onun kardeşiydi!,, Sonra fevkalhde yavağ sesle sordu: “Yokaa ben kendi evini- de değil miyim? Adnan bembeyazdı. Cevad evde temâlli yefleğ” piposunu Üiğini görünce, oğlanın Pariste kalatı bütün keyfi geri geldi. Bu neşeyle en evvel yüreğinde vazife hiâei büg- indr: Adranm misafir zannettiği Ce- vadı bu misafirlik felâkotinden kur- taran Belkis değil miydi? O halde Belkise dalkavukluk etmek lâzımdı. Bu dalkavukluğun nevi iyi intihap 6- dilmeliydi. Cevsdm aklima birçok va- riyetler geldi: Belkise âşık olmak! Fakat Belkis oralarda değildi. O hak de başka aşkları anlatmak! Genç bir kadına dalkavukluk etmek istiyen ak- rabadan bir erkek iğin, en tnuvafık olan sey, çapfkınlıklarmı anlatmak, eğer kadm gülerek dinliyorsa bu Ji Kırdıları bir türlü (o bitirmemekti. Belkis bu bitmiyen lâfları hem uta- barak kızararak, hem de gülmekten Katrlarak dinliyordu. Yalnız bazıları- na inanmıyordu: Meselâ Paristeki üç insanlı aşklara... - İmkânı yok.. Yalan. Uyduru- Yorgun Cevad! diyordu. Avrupa ro- manlarında bu vaksları üç liöanda okuyan Belkis, Cevadın anlattıldarı» nr ondan -iyi biliyordu. Fakat bunlaYr yakanm sahsmdan dinlemek bağka &- 4); Cevadi fazla geveze yapmak için ba (rezsletlerin) yalan olduğunda dargm yüzle wrar ediyordu; (yalan) Cevadm n na dokunuyor, yalan spat için (öyle mi?) » diyor. bütün bu “oğlenee”'İsrin ba. sından geçmiş geyler olduğunu şer&- fine yemin ederek “ablasına” söylü- yordu. Bu dereoe ağır yemin Karşı. #ında nihayet, (ablası) Cevadm yâ- laner olmadığını anlıyor, özürler dili Yör, onu okşıyarak gaka ettiğini söy- iyor. sörünlü geri alıyordu. İkisi de OYnadrkları oyunun sahnesinden Uza- Dân göğlerle biribirlerine bakarak bir 38 snsuyorlar, sonra Alfred Cevad — iki yanağında iki çukur — PİPO ün çökerek, Pariste yaşamıya baş İordu:Bir gecabülüğu ermemiş kız “oeüklarma hayısdan kesilmiş kâ- rlardan aldığı paraları yediriyör; bir büğka geöe veremli kâdınların asebi aşklarmdaki salyalar burnundan Sar kiyor; daha bir başka gece cinsi KAY- Polmuş acuzelerin paraları ii cins i delikanlıları veriyordu. Belkis,bu iki cinslilerde ve utanıyor,gözleri yerlere bakıyor,sön- T& birdenbire alnr yukarda,Cevatla Söz göze kelince,ikisi (birden yut” Tuklarını ağızlarına sokarak (güle güle katılıyorlardı. Cevat böyle Pariste çırılçıplak do- Yaşır,Belkis israr eden gözlerle Oe- vada bakarken üzerlerine Adnan ge lirse, Cevat cebinden cüzdanını çi- karıyor ; eki ha? İşte okul diyor, Pariste bir iketik girketinde murahhas aza olduğunun kart viziti- ni Balkise uzatıyordu; sonra Adnans | çocuğun dönerek: — Sen de bak enişte! ablamı bir türlü inandıramıyorum! diyordu. Adnan odada kaldıkça lâstik şir- ketinin meclisi idare azalığı bir türlü itmiyordu. Adnan bıkt- 1 gözleriyle anlatmak için Belki » $in gözlerini arıyor, bir türlü bula - mıyordu: Onlar, hâlâ, Cevadın demin- ki tatir dudaklarmda dürüyorlardı. Nihayet Adnan içinden “allah kah- retsin,, diyerek evden kaçıyordu. Cevad ve Belkis baş başa kalmea Paristeki yaşlı kadmlarm kaba but kaynakları,seki mezarlık toprağı ko kan veremli orospuların çürük dişle- Tİ, uyku ufunetli mideleri Adnanm arkasından odaya doluyorlardı. Bu pis şeylerden tiksinmek Belki- &i kil ui, Cevat kibar bir kadmda sinirlenmek, korkmak gibi iğrenmek he; da nekadar lâ zım olduğunu bilen adamın inceliğile tanı anlatıyordu : Onun İstanbuldaki hanlarmı ha * mamlarmı, Pariste yiyen kadını, Belkis kendi dişlerinin güzelliğini düşünerek kağıtm dişlerini soruyor, Cevat bunlarm beyâzlığnı bitiremi- yor, gönri bir kadının yanmdâ baş » ka kadını beğtnmenin ne demek öl - duğunu hatırlıyarak: — "Tıpkı sönin dişlerin abin! 32 ta- ne İnci! diyordu. Demindanböri Paristeki kâdm methedildiği hâlde heticâdâ Bal kis methedilmiş oluyordu. Bu Tâkırdılarla akşam oluyor, or - talık kararıyor, fakat karanlıkta iki sl biribirletini yine görüyorlArdı. sonra cinayet çıktı Edirnekapıda Çakırağa mahalle - #inde oturan kahvesi çırağı Bekir, İ nail, Arnavut Muhlerem, #abikah Piç Hasan, söğlöğerek kale dişina ç- İ karak rik; igmeğe haşlamişlardır. Bir muddet sonra rakiları bittiğin- den ayrılmışlardır. Bekinle Piç Hasan asfalt yoldan giderlerken, Piç Hasan birdenbire Bekirin üzerine çullanmış, belinden çıkardığı bıçakla da arkadaşmı Muh telif yerlerindön tehlikeli s#urette ya- ralamıştır. Bekirin bağırması üzeri ne yetişenler Hâsanı bulamamışlar» dır. Ağır yaralı olan Bekir, hastane- ye yollanmış, tâhkiksta vaziyet eden polis, vak'ayı işledikten sonra kaçan Piç Hasan! aramağa başlamıştır. Bir çocuk kamyon altnda can verdi Evvelki gün sandiyade ve bir kaza olmuş, bir gocuk AM YOR altında can vermiştir. Hildise şöyle olmuştur: Taksimde Valide çeşmesinde oturan Laonun İdaresindeki yüklü bir kam- yon Samatya tramvay caddesinden erken, Edirnekapıda oturan Ram siyenin dokuz yaşındaki oğlu Burhâ pa çarpmıştır. Bu çarpmada çocuk yuvarlanmış, şoför tam zamanmda fren yapmadığından kamyon üzerin den tam karnından geçtiğinden Burhan derhal ölmüştür. Tahkikata polis vaziyet etmiş ve şoför yakalan miştir. Tramvaydan inerken yuvarlandı mini civarında oturan Hayri ye adındaki elli beşlik bir kadın, Taş mektep tramvay durak yerinde tram vaydan inmek isterken muvaffak 0- yuvarlanmıştır. Bu yuvar lanmada kadın başından ağır suret. te yaralandığından hastaneye kaldı- rılmıştar. Merdivenden düşerek yaralandı Aksarayda Küçük Langa cadesin - de oturan ve Gürler ei eri kırk altı yaşmdaki met Şevket, ni on iki basamaklı merdivenin- den aşağı düşmüştür. Bu düşmede Mehmet Şevket tehlikeli surette ya» ralanmış ve sağ ayağı kırılmıştır. Ya ralı hastaneye kaldirilmiş, yapılan Bir otomobil devrildi Turan bar artietlerinden Elif ve Lİ ei dl m ii kk de di km ak Yazan: MITHAT UKMAL çekerek... bu karanlığa Belkis kıyamıyor. Lâm bay) yâaktırmak için uşağı çeğırmıyor du. Kulliptan dönen Adnan odaya gi- rine? Cevat hemen Paristeki kauç. âuk 4irketini anlatiyor, Belkis öda- Aski kâranlıkta utünârak $#ile baki yor, üşağâ niçin lâmbayı ya.kmağı ha tirlamadığmı hiddetle soruyordu. Ad İhan Cavadın meclisi idare Asalığın â sâat dinliyen Belkite içinden Kiz- yordu: Bu İâflarin yalan olduğunu keşfedimiyen karısı nekadar yarkbbi ! Bu derece şik kadın nasil bu dertet budala ölüyordu Allahrm! Bu hasbilhalin mevruunâ yakığan (Arkası var) Poliste İBULMACAMIZ | i ml Rakı ziyafetinden 12348618900 SOLDAN SAGA VE YUKARDAN AŞAĞI 1 — Bir wemit adi (5). Şâtk (4). ? — Sörekm (4). Beygit (8). 3 — Parmağm eundeki (2) Su (8). 4 — Kandırmak (4). Kücük «6. 5 — İnan (4). 6 — Başta âohuhda sesli narflen bir tane getirirseniş göşleriniz kapa» nr (8). 7 — Hücre (3). Genişlik (2). 8 — Kuru ot (5). Bir hece (2): 9 — Amca (3). Vapur (4). 10 — Hal rabıtası (8). Rilsgür (8) 11 — Şafak (3). Istifham (2). Bü- yük-(8). DUNKU BULMACAMIZIN HALA: 1 — Kardeş (6). Para (4). 2 — Azar (4). Aamlet (8). 3 — Ra (2). Uslu (4). Ze (2). 4 — Druğ (4). Eş (2). 5 — Islak (5). 8 — Sal (3). Uray (4). T — Suçlu (5). Aras (4). 8 — Pa (2). Ararat (6). 9 — Al (2). Kara (4). 10 — Reze (4). Yat (8). Mt (2). 11 — Etek (4). Ata (3). Gölcük kaymakamlığı Izmit, (Tan) — Göleük kaymakam vekiletine tayin edilen İzmit örani - yet direktörü Şerif, işe başlamıştır. Kazaya bağlı nahiye ve köy mimes- sillerinin iştirakile bir toplantı yapıl mış, bütün dilekler tesbit edilmiştir. Murahhaslar ilk okulların çoğaltıl * masmı, köylerin telefonla biribirine bağlanmasını istemişlerdir. —— ——— e m 2256 numaralı otomobili ki- ıyarak gece yarısı in dışma çıkmışlardır. Abidelhileiyetten ge gerlerken otomobilin bir elektrik di- reğine çarpmasile devrilmişlerdir. Bu devrilmede Eli? tehlikeli surete yaralanmış, şoför kaçmıştır. Hdise etrifmda tahkikat yapan polis ka » çan şoförü de aramaktadır. TAN FAYDA ——— ——— BİLGİLER Bugünkü Program İstanbul 12,30: Muhtelif plâk ve halk emusilkisi 18: Taktim bahçesinden makil Varyete imesikisi 20: Muhtelif solelar (plik) 2030 Stüdyo orkestraları 21/30: Son haberler., Budapeşte 20,30; Piyann - yare, 22,15; Gözler, 22. 45: Radyo salon orkeström 24: Carband. 1,05: Çizan sausikisi, Bükreş Konser. 1645: Sözler. 19,15: Dans. İkeç, 22: Modern piyano mutikisi. 22, Sözler. 22,55: Rüdyo orkestrası Moskovs 1730: Öperet kanseri. * 18.30: Rur halk şarkıları, 19413: Radye piyesi, 22: Yaban da dillerle meştiyet. st konsa. neşriyat. 2i: İla Dans bezler, 23.20: Salon kuarteti, 24 öldkları Prag 20,30: Bildnceli musiki ve sözler. 21,20: Palandiyi #rusikisi. 22.80: Skeç. 2135: Mütienbad'dan: Dans easikiki, $inemâlar, Tiyatrolar pl * MALK ÖPERETİ : Büğün seat 1745 de ve bu akşam sant 3145 de Tak sn bahçesirde (Bevda Oteli). Salı akşamı (Rahmet Ki.) Dâvetler, Toplantılar — —— KONGRE faka Meraları Cömiydtinden meraltamıyı İöere heyeti aztlardım ekte İ eyetinin 4. 7. 36 tarihinde istifnlerila mâ İ kez İdare heyeti sukut ermiştir. Sebebi istilanm görüşülmesi ve yeni İda re heyeti intihabi yapılmak drere İstanbul Cağaloğlu Halkevi salonunda 19. 7. 36 İ esat 10 da yepücüğimız fevkalâde kongre ye muhakkak teşriflerinizi Gilariz. # ÇOCUK ESİRGEME KURUMUNUN (Göcek Bekası Oleniv) Çotuk Esirgeme Kurümanun Ankarada Ki (Gerak Bükmi) ökülünk talebe yarılma sak baplanımışter. Çoruk Rakıcı okula ya binde we pardsızder. Öğreti ei yeldir. Dersler kem nazari her d4 pratiktir Okulu başarıkla bitirerek din'ema alanlar hasta bakım evlerinde hasta bakıcı, öileler va | nmda çe bületer ve Çoc rumlar anırlar, | Okula yazılemn, almma şartları şunlardır: : olmamak, 2 -- İlk okuldan diplöme almış olmak, Orta okulu ve Hiseyi birirenler tercih edilir. 4 — Hüsnihal sahibi ve sıhhatli olkak, Okula yazılmak iktâyenler (Ankarada oenk Kalrgeme Kurumu Genel O Merkeri raporları, 3 fotoğraf, Oküla yarılma İşi Temmuz ayı sonüna kadardır. Nöti Bu okul yalniz Bayanlar içindir. “matane telefor'ar rabpaşa Mastinesi " eba btünei Yesibakee © 25917 adımlar hastanesi 24353 Zeynep Kâmil hastanesi Üsküdar 60179 Kodun hastır pe 22142 is dd esi “3341 ime han Gülhane | 20510 İnrpaşa Nİ e bkstanemi 60107 Bafal hastanesi Sişli 42028 Akü hastanesi 16.00 iryolları Sirkeci v9 e." lar Haydarpaşa 42145 İtfaye Teleronları İstanbul Tefaiyesi “zn Kadiköy iriaiyesi 80020 ” , Bakırköy, Büyükdere, ilin iz 7 Büyü Heybeli, Bargaz, Kamalı &m takalam İçin telefon santralmdaki nem demek küfidir Memer? 'Sivas köylerinde bir cinayet işlendi Sivas, (Tan) — Sivasın Seyfih kö Yünde bit emayet işlenmiştir. Hhdi - senin tafsiiktı şudur: Seyfih köylinden Osman, çalışmak Üzere şehre inmiş, karısı köy muh tarlığı yapmakta olan Ebubekirin ya ma , Osman, biraz para kazandıktan sonra köye dönmlş, fa- kat, karısmın başka birisine verildi. Bini görmüştür. Muhtar, Osmanın su aline karsı: “— Ben gel bu işten vaz geç. Biz sana 40 lira veririz olur biter,,, ceva bmi vermiştir. Bu vaziyet karsısmda bir istida ile adliyeye müra- Chat etmiş, köye dönüşte muhtar ve arkadaşlarma raslamıştır. Bunlar, hir olarak Osmanı tehdide başlamışlar, Osman da tabancasını çekerek bir el ateş etmiştir. Çıkan kurşun 65 yaşm daki muhtara isabet ederek yaralan masmı ve ölümünü intaç etmiştir. Bunun üzerine, muhtarm arkadaşla rı Osman: kovalamaya başlamışlar, fakat o, başka yollardan Sivasa gi. dk teslim olur ve tabancasmı ve meseleyi anlatmıştır. Adil tahkikata «l koymuştur. e Şimdi karı koca karşı kerşiya du- | ardma kadar açılan avlunun kapı ruyorlar. Mavişin esmer yanakla- | sında bağrışan bir kaç telâşlı kadın fihda pârlayan yaşları ay ışığı bil. | #4si ile ikisid4 öldukları yerde duru- Yâr damartıkları gibi aydınlatıyor. | yorlar. Maviş bir anda her seyi unu zi ği İslak mavi gözleri ağaçların arasından açılmış) tup, siper olmak İster gibi kotası- süzülerek ko- |nın önüne geçiyor, kapıya biriken casınm yüzünde oynaşan hafif ay- | kadınlar hep bir ağızdan bağıriyor- dınlığın içinde Hasanm sapsarı yü- Jlar: süne bakıyor. Bu yüz dudaklarma | kadâr bembeyazdır, saçları ıslak pıtıltı ile alnma dökülmüş ve yüzü. nün hatları yeni döğüşten çıkmış b insan gibi karma karışık, Karısının yanaklarında parlayan yaşları gör- meyecek kadar dalğın, boğuk bir ses | le mırıldanıyor: “Haydi içeri gide- lim Maviş” ve cevabı o beklemeden damın kapısı yürüyor. Gün aydınlara epey oldu. Tarla bağına koşan köylülerin ayak sesle- ri köyün yollarında çoktan kesildi Belki de Msvig bu sabah erken kalk. mış. Sokağa çıkıp sürüye boz ineği teslim edelide ne kağir oldu. İşte, gimdi avlunun kâpismı açarak yavaşça içeri giriyor. Fakat yürü- yüşl he tuhef!, Sanki bir yerinden, gt diye kırılmış ince bir vücudü sal. | labıyor. Yanaklarımın ucunda yanan hummalı ateş, yüzüne, akşam döktü. ğü göz yaşlarından daha &ec1 bir ma na veriyor. Haneym merdivelerini yavaş yavaş çıktı, Fakat birdenbire durdu. Koc çoktan arlaya gitmesi lâzım gelirken işte hanayda bir mindere diz çökmüş dil- günceli bir şekilde oturuyor. Maviş yorgun bir şekilde ilerleyip, otun karşismdaki o minderlerden < birine gökllyor ve boğuk bir sesle sörüyor: —Neden tarlaya gitmedin Hasan? Hasanın yüzü hâlâ çök sölgün, göğsünü gösterdi: — Aha buramda bir eziklik ver gilmetem buğün tarlaya, sen birâz dan dışarı çıkar, komşu Ahmet âğa nm göcuklarından bire söylersin bizim trgatlara haber salm buğün yalnız çalışsınlar. Maviş gözlerini onün yüzünden biç ayırmadan, bakışları korkunç bir aşka Lutuşmuş sözünü kesiyor: — Demin dışarı çıktım, Çakir çö bâna boz ineği kötürdüm, tarlâys gi den köylülerin yüzü bir tuhaftı, hep si kaşlarını çatmış fısıl fısl bir şey ler konuşur dururlardı, meraklan. drm, Çakır çobana sordum da ne de âi bilirmisin ? Hâsan lakayt, gamlı bir sotle 80 - Tüyor: “ne dedi?” — Dedi ki, bizim has gül yok mu gece yol boyunda ölü bulmuşlar!, Hasan alımdan sızan terleri sile» tek soruyor: — Kim vurmuş bilen varmı? Bu suale, bir anda mintanma iki kıskaç gibi esmer yumruklarile yapı ıp önu sarsan, ihçe titrek sesile genç kadın cevap veriyor: — Bilmiyon mu sanıyorsun. kim vurmuş onu?.. Sen. sen anlayon- mu sen!.. Maviş kımıl bir renkle tutuşmuş yanaklarına yaşlar serpilerek ağlı. yor ve'bir yandan cigm bir buh. tan içinde hâla Hasanın geniş göğ- sünü yumruklayarak kesik kösik sö yleniyor; — Kim bilir ne geçti aranızda, vurdun kızı, bilmiyon mu sanıyor - #un? Kaç gündür gömdüm derdimi İçime amma.. Senin bu kadar kötü- lük edeceğini ne bileydim. Ah gatil. Ah getil seni istemedide mi vurdun garıyı? . Sesinde ölen kadına duyduğu ne: dan ziyade kıskançlığın, kırılan gü- Turunun tutuşturduğu ateş var, ağ layarak devam ediyor: — Anlamadın mi sanırsın akşam- ki halinden her şeyi, neydi o, ren- gin kaçmış, yüzün ölü yüzü gibi.. ge ce sabaha gadan uyumadın, döşekte kıvranıp durdun yaptığın işin kötü. lüğünden.. Hasan önü teskin etmek, bir gey- ler söylemek istiyor, fakat o sirada Maviş gız, dışarı gel bak, Jan darmalar Has gülün gatili Aliyi Imiş götürüyorlar. ve Mavigin ye. inden kımıldamadığını görünce hep #i biribirini iterek : “ Giz gitmeden #unu görelim" diye, kapuyu vurup, âlmşarı fırlayorlar, Mavişin o gözleri gaşkınlıkla büyümüş, arkalarından gitmek ister gibi bir hareket yapi- yor, fakat Hasan yüvaşça sesleniyor “ gitme giz gel sana söyleyeyim ga tilin kim olduğumu” Maviş geri dö- nerek hâyretle kocasına bakıyor. De mek aldanmış, dömek kocası katil değil! Bir söyler kekelemek istiyor, #onfa oracığı, merdivenlere çökerek mirildeniyor: — Demek sen değildin! Peki em- me onun kim olduğunu nerden bili- yön ? O zaman Hasan da ilerleyip, mer divenlerde onun - yanina o çöküyür, bağt suğlu bir eğilişle önüne eğilmiş g anlatıyor: n tarlada kendisini çile den çıkarmak için yaptığı şöyleri anlatırken yüzünün kızarmasını sak layamıyor, kadın öyle büyülü bir genber gibi her yanımı surmığlı ki damına gelip Mavişi gördüğü zaman bu büyülü zincirin biraz çözlldüğü- nü, fakat Haş gülü görünce yine baş kalaştığını açıkça karısına anlatı yör, Mavişin gözleri ayaklarınm ucu na dikilmiş sesini çıkarmadan din- yor ve Hâsan devam ediyor: Me- Aor Has gülün daha kocasının zama nında gizli gizli damina aldığı bir dostu varmış. Nalbanişılarm Ali. Şu kısa boylu, fena bakışlı delikan- li, işte kocası ölüpte Has gül Hâsa- nm yüzüne gülmeye bâşlaymda Ali | ikisini de gizli gizli kollamaya bas lamış, fâkat Hasan yemin ediyor ki Has gülün bütün eiivelerine rağmen kendini tutmuş, aralarında hiç bir gey geçmemişti. sonra dün gece tar ladan köye dönerlerken, Has gül bir- denbire yanma yaklağıp koluna asıl mığlı, daha fazla sokulmaya başla» mıgtı, Hasan bu ateşli kucaklaşma- nın karşısında irâdesinin nasil bir buz gibi eridiğini anlatmadan geğti, karanlıkta ağaçların arasından fir- layip üzerlerine hücum eden Alinin elindeki bıçağın nasıl havada gim- şek gibi parlayıp, bir anda Has gi- lün köğsüne indiğini anlattığı za- man Maviş boğuk bir feryndia 81ç- râmış, köcası yörgun bir gülümse mâ İle sözünü tamamlamıştı: ; Has gülün cansız yere serildiğini görünce Alinin izerine hücum et - I miş aralarında dâhşetli bir boğuşma olmuştu. Sonra yumruklar: altında in liyen nalbatçının oğlanı karakola tes Bim etmeyi bir türlü vicdanı razı ol » | mamış, onu orada baygın bırakıp kö ye koşmuştu. Şimdi karı koca bu feci hâdisenin aralarma çektiği buz gibi duvarm yö reklerine verdiği frpertiyi hissede « rek susuyorlar, ç Şimdi Maviş ile Ha san her şeyi unutmuş lar, küçük döşeğinden kalkıp, ilk 8- dımlarını atarak, sanki aralarındaki soğuk rüzgürı hissetmiş gibi barıştır maya gelen küçüğün tombul esmer yanaklarını durmadan öpüyorlar ve o sırada Hasanın dudakları birdenbi ve Dursunun yerine anasinm ategii dudakları ile kavuşunca genç kadı her şeyi affettiğini gösteren bir tes- limiyetiş dudaklarmı çekmiyerek de rin bir nefes alıp hafifçe gülümsi - yor. — BİTTİ — Peride Celâl di? mik ni mükaliri j

Bu sayıdan diğer sayfalar: