No, 140 TAN Yazan, AlYHAT UBMAL Allahuekber dağından ahret görünür ? Marne'den Paris! — Lâkin, diyordu; Ingiltere kra- Hçesininkiler başka... Onunkiler pur A la loupe'tur! Bunları söylerken bu pırlantalar kenâisininmiş gibi, Naşit, mağrurdu. Misafirler Dagistanlı Hocaya dö- nlp âönüp bakıyorlar. o geldi diye başlıyan bu konferanst Hocanm ni- sin anlamadığına, neden kalkıp git- mediğine kızıyorlardı. Dagistanlı Hoca: — Ahvali bazırs..- DE Dedi. Naşit ve Adnan biribirleri- he bakıştılar. Hoca ahvali hazıra do- layısile borç para. istiyecekti. "Borc “sadaka” nm edebiystyd!! |. Halbuki Dagistanlı Hoca “ahvali hazıra.” yı “çok vahim!” diye biti- recekti. “Memleket batıyor" demek İçin Adnana gelmişti, Fakat Şair Raif ona: “Gitme Hoca! Adnanı bu- lamszam, O on temmuzda öldü!” de- Miş, dinletememişti. Da Hoca yerinden fırladı. Bir “ahvali hazıra...” daha dedi. Sustu. Ciippesi bir zamanki bol cüppe de- gildi, Eskiyen yerlerinden kesilip di- kilmiş, güdüktü. Yenlerinden eskisi gibi kartallar “uçmuyor, dar kolları havada kalkıp inerken güneşin zer- relerine takıları siyah kumaş damla- larında sinekler titriyordu. i Adnan hürmetle tebessilm etti. — Bir şey söyliyecektiniz efendi hazretleri! ö | Dedi. Adnsn ona eskisi gibi “Ho- cam!” demiyordu. Dagistanlı bu za- lim “Efendi hazretleri” nin karşısın- da vurulmuşa döndü. “Y. sim!” dedi. Kaçmağa d Ad- nan bırakmadı. Hocanm yanma o- turdu. “DOKtör Haldun henüz lâkırdı ede- Memiş, kuduruyordu. Naşide çıkıştı: — Bu elmas iptilâsı bir dalâlettir andt *fendim! dödi; pandantif, Dahomey Vahşilerinin gerdanlarmda taşıdık - ları erzak torbalarının taklididir. Yirminci asır kadınların boyunla - rina, bileklerine taktıkları süsler, Kurunu Vusta fahişelerinin belli 0)- sunlar diye vücutlarına astıkları çın- £irakların ilhamıdır. Kat kat inci gerdanlıklar da niçin icat edildi? Bilirsiniz. Bir Ingiliz krsliçesinin boynundaki saracayı örtmek içini. Doktor Haldun bir yumruğile en- İlyesini çekiyor, öteki yumruğile lâ- İmm ucunu tutuyordu; daha anlata» çaktı. Fakat uşak girdi; Adnana: r zabit geldi efendim. Dedi, . Odaya Binbaşı O... L... Bey girdi. Sarıkamıştan dönen bu zabit Da- Bistanlı Hocayı görünce sarardı. Adnann: vi. Artık işin sır tarafı kalmadı. — her şeyi söylemeğe geliyorum Yy. Dedi. Boyuna anlatıyordu: “82 bin kişi olan 9 uncu Kolordu Sarık» Miş muharebesinin sonunda 247 ki- #iydi (1). Bu 247 nefer de 4 gün da- ha barbetti. Sonra...” Zahit sustu. Dagistanlı Hocaya Böz ucile baktı. Çünkü bu 247 nefer ds şehit olmuştu. Dokuzuncu kolor- du kalmamış, adı mağlüp olmuştu. 32.000 askerden bir tek kişisi kalmı Yan 9 uncu Kolorduda bir nefer de Dağistanlı Hocanm oğluydu. Hoca 274 kişinin ne olduğunu soracaktı. Oğlu 31.726 şehidin mi arasındaydı? Yoksa 247 sağın mr7.. Utandısora- madı, Binbaşı Adnana gözlerini dikti: — Bey, dedi; asker karlı srezide 25 kilometro yürür. Halbuki askeri, Sarıkamış harbinde Wnver Paşa 45 kilometro yürüttü. Adnan elifi iç kere uzatarak: — Cnaanım efendim, dedi; Marne Mmuharebesinde Alman askeri günde 60 kilametro yapmıştı. Binbaşı: >— Rey, bey, dedi; Türk askeri Al- İahilekber dağmda yürüdü; Alman askeri Marne meydanmda... Binbaşı sustu. Adnanm gözlerinin içine baktı; — Allahilekber dağından #hret Börünür, Marne'dan Paris!.. Sarıka- ———— 0) O zamanki harp ceridesinde bu 247 ME; yazdi mış bize 90 bin ölüye mal oldu Bu ölüler şark vilâyetlerinin yaylâ ço- | cuklarıdır: Uzun boylu, geniş omuz- lu ölüler!,. Emin ol bey, Pamir yay- lâsmda bu kadar gürbüz Türk yetiş- memiştir. Az millet Allahma bu ka- dar dinç ölü göndermiştir. Binbaşı belli etmiyerek gözlerinin ucunu sildi. Utandı. Çocukluk devri hayattan sayılmazss miralay ömrün- ane |de ilk defa ağlıyordu... * Adnan, hiç sevmediği Enver Paşa- nm ne yaptığını — kendi bir şey söylemeden misafirlerinin öğrenece- ğine sevinerek — sordu. Binbaşı içi- »i çekti: — Ne mi yaptı? Kaçtı! dedi; kı- zaktan otomobile kadar bütün nakil vasıtalara binerek kaçtı! lArkam var) TEBDİLi HAVAYA GiDEN Ve Elektrik aleti kullananların DİKKATİNE: Yazı köyde geçirmeğe giden Müşterilerinin kolaylığı için SATİE, bedava olarak SATİE'den satın alımmış elekt- rik aletlerinin voltajmı 110 dan 220 volta tebdil edeceğini bildirir. Müşteriler bu aletleri Salrpazar, Necati Bey caddesindeki Sosyetenin idare Merkezine, veya diğer şubelerine getir- sinler. Safiyeden dönüşde, sosyete ayni şersitle voltajı tekrar değiştirir. 5023 eyi inu olay ainizür | garı çe fi e a Gedıkpaşada Jandarma Satınal- ma komisyonundan : 1 — Aşağıda mikdarı, tahmin bedeli, ilk teminatı ya- zılı (4500) kilo çoraplık pamuk ipliği kapalı zarfla satın alınacaktır. 2 —- Eksiltme Gedikpaşada Jandarma Dikim evi bi- nasında kurulu Jandarma Satınalma Komisyonunda ve 23-7-936 Perşembe günü saat15 de yapılacaktır. a 3 — Nümüne ve şartname her gün Komisyonda gö- rülebilir. İstekliler ilk teminat vesair belgelerini havi ka- palı zarflarını belli vakitten bir saat evveline kadar Ko- misyona vermiş bulunmalıdırlar. (3718) Kilo tahmini Kuruş K. 4500 Çoraplık pa- 150 muk ipliği. Beher kilosu Tahmin bedeli İlk teminatı Lira'K. 6750 Lira K. 506 25 ISTANBUL BELEDİYESİ İLANLARI | a İstanbulun Tayyare ile Fotograflarını alacak Tayyarede kul lanılmak üzere hepsine 1065 lira değer konulan 2300 kilo tayya- re benzin ile 250 kilo vakum yağı açık eksiltme ile almacaktır. Şartnamesi Levazım Müdürlüğünde görülür. İsteklilerin 2490 No, lu kanunda yazılı vesika ve 80 liralık muvakkat makbuz veya mektubiyle beraber 15 Temmuz 936 Çarşam! teminat ba günü saat 15 de Daimi Encümende bulunmalıdır. (B.) (3671) Edirnekapıda Tramvay caddesinde Haci Muhiddin mahallesi- nin Elvacı sokağında 2, ve 7N.live2haritaN.lı iki parça 1 fazlası arsa satılmak üzere açık artırmaya konulmuştur. Bi- 32 metre olunmuştur. Şartnamesi Levazım. Müdürlüğünde görülür. İ isi iki metre olan arsanın beher metre murabbar 25 lira ve diğeri olan arsanın beher metre murabbar 6 lira fiat tahmin İs. tekli olanlar 18 lira 15 kuruşluk muvakkat teminat makbuz veya mektubile beraber 23 Temmuz 936 perşembe günü saat 15de Daimi Encümende bulunmalıdır. (B.) (3840) ——— BİLGİLER Bugünkü Program Istanbul lafif musiki (plâk); 19: Haberler; “ Mübtelif plâklâr veya retransmis yon; 20: Halk musikisi (pik); 20,30. Btüdyo orkestraları; 21,30: Son haberler, st 27 den sonra Amadelu Ajansinm gazetelere mahsus havadis servisi verile cektir. Budapeşte 20,30: Radyo salon orkestrası, 2110: Skeç: 23,10: Opera orkestrası; 24,20: Car. 4,50: Fransızca haberler, 16: Orkestra; 19: A serin devamı; 20.20: $i Piyano musikisi; 221 Haberler: 2245: Küçük radye orkestr 2345: Haberler; 24: Konser nakli Moskovs 18: Şerlelar 1830: Dinleyicilerin istek leri üşerine parçalar; 19.30: Öperet par - çaları; 22: Yabantı dillerle neşriyat Varşova 20,30: Viyana musikisi 21,30; Senfonik konser; 24: Haberler; 23.20: Eğlenceli mu- siki; 24,25: Börler; 24,40* Dans musikisi. İ Prag Halk şarkıları; 2105: Hafif me. 21,59: Org musikisi; 22.15: Popüler nser (Çek fildrmenisi); 23,15: Pihk. Viyana 2030: Yaylı aletler konseri: 22.35: Haf tanm haber icmali; 23: Haberler; 23.10 Oda musikisi; 2425: Eğlenceli masiki, Belgrat 7050 Muhtelif şarkılar; 21.20: Radyo piyesi: 22: (Na uranku) adlı opera piyesi 78: Haberler; 23.20: Popdler şarkrlar, Sinemalar, Tiyatrolar * HALK OPERETİ ; Ba akşam saat 2149 de Taksim bahçesinde (Sevda Oteli. Pek yakmda (Rahmet Et) Davetler, Toplantılar 20, MÜRETTİPLERİN GEZİNTİSİ Türk Müretüpleri Cemiyetinden Cemiyetimir tarafindan Boğaziçi ve Ada lara bir deniz gezinti tertip edilmiştir. «8.94 ci esi günü yapılacak olan bu gezinti & 24 te kadar sürecektir. Gezinti için Şirketi Hayriyenin 67 No. Tu vapuru kiralanmıştır. Ayni zamanda mü edecek vettiplere mü lan bu in oku sevverlerin iştirakle heret teşkil ç hastanesi 1803 Gurebs hastanesi Yenihahce © 23017 Haseki kadınlar hastanesi 24583 Zeynep Kâmil hastanesi Ünküdar 60179 Kuduz hastanesi Çapa 22142 Beyoğlu Zükür hastanesi 43341 Gülhane hastanesi Gülhane (| 20510 Haydarpaşa Nümune hastanesi 60107 Etfal hastanesi Sisli 42426 Bakırköy Akıl hastanesi 16.60 Şark Demiryafları Sirkeci 23070 Devlet Demiryolları Haydarpaşa 42148 Maliye Telefonları İstanbul İtfaiyesi 2227 Kadıköy iriaiyesi 60020 Yeşilköy Bukırköy Büyükdere 40625 Üsküdar itfaiyesi Beyoğlu İtfaiyesi 4464 Kmah mm , Deni yolları aöestesi Telefon 42362 Akay (Kadıköy iskeleni) 43732 Çabık srhhi yardım teşkilâtı Bu numarıdın imdat otome bili İstenir “ « Yaralanan kadın Balıkesir, (Tan) — Sındırgı Göl- cilk kamununun Eşmedere köyü hal kından Halil kızı Zehra ve Armutlu köyünden Ismail biribirlerile kavga etmişler ve Zehra yediği dayağın te- sirile bir gözü kapanmış ve kaşı da |» yartimıştır. Yaralı hemen hastaneye kaldırıl - mlâtir. * Balıkesir, (Tan) — Sındırgı ik *çâine sekiz on gilndenberi fasılasız yağan yağmurlar yüzünden zürra çalışamamakta ve harman işleri bu Yüzden yüzüstü kalmaktadır. Çok nefis olan Sındırgı ilçesinin tütünle» Tİ yağmurdan toplanamamakta ve mz da kurutulamamakta - Çorum, Memot köylerinin bazı yer- lerine düşen dolu, rastladığı tütün Ürünlerini tahrip etmiştir. Yıldırım birini öldürdü Balıkesir, (Tan) — Kepsut kamu- nuna bağlı Nusret köyüne yağan şid detli.yağmurlar arasında düşen bir yıldırım 22 yaşlarındaki Zekiyeye çarparak zavallı kızcağızı simsiyah bir hale getirmiştir. FAYDA ——— Pazar tatilini geçirmek üzere, cu- martesi günü, öğleden sonra işten çıkar çıkmaz Boğaziçinin — nerede olduğunu söylemiyeceğim — Rumeli yakasmdaki tenha otellerden birisi- ne gitmiştim. Fakat, alelüsul, yağ- mur başlamıs ve bütün gün odada kapalı kalmak mecburiyetinde kal- | miştom. Otelde tek başıma idim, di- yemem, çünkü ecnebi olduğu halin- den belli bir kadın, genç, ve ne ya- lan söyliyeyim, güzel bir kadın da, benimle beraber otelde idi, Fakat halinde bir acayiplik vardı. Çünkü, hem çekingen davranıyor, hem de gizli gizli hana bakıyordu. Evvelâ, onun tedavi için buralara gelmiş bir sinir hastası olduğunu zannettim. Sonra, omuzundaki çantadan ve kı. yafetinin orijinalliğinden onun bir ressam olduğunu anlaymea... Fakat işte bana doğru geliyordu Affedersiniz, dedi, canmız 8r- kılıyor değil mi? — Evet, Benim de ber sıkılalım. — Hay hay... İster misiniz bera- zin bir resminizi yapayım. da çantasını açtı, içinden boyalar çi- karıp, odasmdan getirdiği bir tual Üzerine, bana harikulâde gözlerle ba- ğ eği pek istiyordum. Pa» | kat bir türlü cesaret-edip-kalkamı - İ yor ve meraktan da sinirleniyor, vü- cudumun şurasında, burasında kâ- rıncalanmalar duyuyordum, Böylece nekadar kaldim, bilmem, Nihayet o - Oldu. Hem de bir'harika... Mu- hakkak bir şaheser! Diyerek yerinden fırladı ve beni yaptığı tabloyu görmeğe çağırdı. He- Tecanla gittim Ne göreyim? Tuslin üzerinde Pazarola Hasan Beyin ba- şından daha büyük, onun saf yapma- Za çalıştığı aptal gülüşünden daha aptal bir sırıtışla bir kafa, Fakat şa- yanı hayrettir, bu, bendim. Bana benzer birçok ifadeleri vardı Kıpkırmızı kesilerek tabloya ve tabloyu yapana sırtımı döndüm. kur yapmağa çalıştığım adımlarla odama çıktım. Biraz sonra kapıma vuruldu. “Gi- tiniz” dedim. Kimse girmedi. Fakat bir daha vuruldu. Çıkıp açtım, Ko- ridorda ressam kız duruyordu. Ba- na, İri gözlerle bakıyordu. Bakışlar rında bir yalvarış, af tslep eden bir mana vardı. Bana: — Kızdımız mı? Dedi, — Hayır! Dedim. O kadar sevindi ki, az kalsm boynuma atılacaktı. Fakat kendini tuttu ve “Teşekkür ederim” diyerek gitti, bitişik odaya girdi. O akşam rahat uyuyamadım. Ge- ce yarısına doğru, bitişik odadan bir edilecektir. — O halde müsaade ediniz de si- Razi oldum. Karşısma geçtim. O| ses duydum: — Allah belânı musibet, hayvan, seni yakalatandan uyuyamı- yacağım. Ve sonra devrilen birtakım gürültüler. Kalktım. Elektriği yakmadan bi- tişik odanın duvarma doğru yürü- düm. Çünkü orada bir kapı vardı, kapımın altından, aralıklarından bir ışık giriyordu. Maksadım, içer gözetlemekti. Lâkin anahtar dı gözümü uyduracağım sırada, kaşı - mın Üzerine sert bir cisim gerptı ve basımı kaldırdım. Bu çarpan, kili- din üzerinde duran anahtardı. Ne - kadar hafif olsa, yaptığım gürültü, bitişik odadan duyulmuştu. Ressam kız seslendi: — Kim 0? Cevap vermek idim. — Benim, dedim, ne oluyorsunuz? — Aman, dedi, bir sıçan var oda- da, korkudan uyuyamıyorum. Lt - ten geliniz de arıyalım. Anahtarı çevirdim, içeri girdim. , Ertesi gün, otelci, hesabı getirin ce şaşırıp kalmıştım. Başımı kaldı- rıp ona bakınca, onun babacan bir tavırla, bıyık altından güldüğünü gördüm. Çlinkü, hesabım altında on Uralık bir ilâve vardı. Sesimi ç- karmadım. Ödedim versin sandâlyeler ve mecburiyetinde Geçen hafta, bana: — Pazarı geçirmek için nereye gis deyim? Diye sordu. Ona bu otelin adresi- ni verdim, benim oturduğum odanın dostlarımdan birisi, | numarasını da söyliyerek: — Eğer, dedim, bitişik odada bir gürültü işitirsen hiç tereddüt etme- den kapısını aç, içeri gir Dostum, bana tuhaf tuhaf baktı, fakat sözlerimi dinledi. Lâkin üç gün sonra onu görünce: — Allah belânı yersin, de lediğin gibi yaptım. Fakat içeri gi- ter girmez bir feryattır koptu, bü- tün otel halkı üzerime yüklendi. — Neden? — İçerde altmış yaşında bir aci» 26 vardı. söy- Istanbul Asliye Mahkemesi Birin- ci Ticaret Dairesinden : Mahkemece satılmasına karar verilip (İstanbul Iskân müdürlüğünün Sarayburnu an barmda mevcut ve beherinde 120 ser Cam bulunan 300 sandık 0,325 ve İ 0,27 ebadında ve bir buçuk milimetre kalınlığında Yunan malı camı al- mak isteyenlerin Ikipci artırma gü nü olarak tayin edilen 14-7-036 salı saat 10 dan 11 e kadar yukarıda İs- mi geçen anbarda (bulunmaları ilân olunur. (24265) Sümer Bank Umumi Müdürlüğünden Münakasa tehiri Safranbolu civarında Karabiikde kurulacak Demir Fabrikalarma ait şehir inşaatı hakkında 8. 7. 936 Çarşamba saat 14 de Ankara Ziraat Bakası binasın- da Sümer Bank merkezindeki komisyonda yapılacağı evvelce ilân edilmiş olan münakasa inşaatın vüsatin- de yapılan bazı tadilât dolayısiyle tehir edilmiştir. Yeniden yapılacak münakasanın günü ayrıca ilân