30 Haziran 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

30 Haziran 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Fms #urr WEHA İstanbuldan kavrulmuş İstanbul piyasasmda #on hafta içinde eski satışlardan İsviçreye 32 ton ve Mısıra 2,5 ton iç Amerikaya da 3.5 ton kavrulmuş fındık ihraç olunmuştur. Piyasada yeni işler ol. mamıştır, Nominal) fiatlar içlerin 24 ve kabuklular 25 kuruştur. Samsun mıntakasında, fındık piya sası eski durumunu muhafaza et- mektedir. Trabzonda gelecek mahsu lün nisbeten az olacağı anlaşıldığın dan elinde mal bulunduran köylü, nün bunları satmamağı tercih etmek”) te olduğu bildirilmektedir. Fiyatlar: Giresunda: Son hafta; Tombul iç 40 - 41, Tombul kabuklu 18,50. Orduda: Tombul iç 41, Tombul ka buklu 20, , Fatsada: Tombul iç 37 - 40, Tom- bul kabuklu 18,87. Hamburg fındık piyasası son haf- ta içinde gevşek geçmiştir. Türkiye» den eski mahsul fındık içleri için 100 kilo başma cif Hamburg 44 ir: kadar teklif alındığı bildirilmekt, Yeni mahsul Üzerinden yaj alivre satışların daha önemli da olduğu ksydedilmektedir, İ yor? Bunun sebepleri neleri, İ trk, öğrendiklerimizi aşağıya yi Berberlerin | bee a neselesinde hentiz ber | ela umumi bir anlaşm iki yelegi Berberlerin nas n selesi, y sele değildir. Sekçrddaberi beyin ler aralarında tofyt, yâparak, ve- yahut tatil günün! 'kararlaştırmak üzere Imza toplamakğırlar.. Fakat netice itibarile bu toPutlarda, bü- tün berberlerin tatil 53 hakkında umumi bir karar vermelk mümkün olamamıştır. Acaba berböy arasın daki bu Âhenksizlik neden 'çi geli. Bu mesele hakkında te! | Miyap. a li pi ruz: Şehrimizdeki berberler, büp. dukları semtlere göre, tatil günü kımda bir fikir sahibidirler,yani b. tin şeraitine tâbi deki bersberler pazar günü tatil dırlar. Çünkü Sirkeci semtlerinde pazar g rşi ve pazar yeri Ceviz piyasası İstanbul mntakası sında yeni lenmektedir. Ege mıntakasında, piyasada mal mevcudu kalmadığından işler yapı: lamamaktadır. Piyasanın inkişafı için yeni mahsulün idraki beklen- mektedir. Fiyatlar nominal olarak içler için 25 - 26, kabuklular için ise | 9 kuruştur. Sâmsün mıntakasında da pek ehem miyetsiz mal kaldığı ve sezonun geç miş olması dolayisile muamelelerin | pek azaldığı bildirilmektedir. Sam- sunda kabuklu cevizin kilosu 7 - 8 kuruştur. ; DIŞ PİYASALADA: Hamburg ceviz piyasası hakkında son hafta içinde yazılmağa değer bir yenilik olmamıştır. İncir piyasası Ege mıntakasında mal yok muamele olmuyor Ege mıntakası İncir piyasasında mal olmadığından müamele olma- maktadır. Piyasa yeni mahsule inti | zar etmektedir. DIŞ PİYASALARDA: Hamburg piyasasmda — ellerinde mal bulunazların bunları ucuz fiyat- larla ellerinden çıkarmak arzusunda oldukları bildirilmektedir. Yeni mah sul üzerine de bazı muamelelerin olduğu haber verilmektedir. Londrada İzmir Genvin incirleri Üzerine 30 « 31 gilin fzerinden mua- meler yapıldığı yazılmaktadır. Bazı aiivelere (satışların da yapıldığı kaydedilmektedir. 6 Âdemle Havva Bürhan CAHID Ölümün felsefesi © kadar açık ol- Guğu halde neden bu kadar ıztırap çekiyoruz bilmem. Meral, beni o kadar değişmiş bul- du ki, eski neşeli halini bulmakta gecikmedi. Üç kişi terasta yemek yedik. Meral yemekte ilk defa sordu: — Hayal niçin gelmedi? Birdenbire söyleyiverdim: — Çocuğu ile uğraşıyor. Ikisi birden hayretle yüzüme bak- lar. — Evet, dedim, haberiniz yok mu? — Ne zaman? — Yirmi gün oluyor. Bir oğlumuz oldu. Meral gözlerini yürümden çekmi- yor. Bir şüphe var gibi. Nihayet sordu: — Niçin haber vermediniz? Artık devam etmek lâzımdı; — Size bir sürpriz yapacaktık. Olmadı. — Mısirdan memnun mu Hayal? — Çokl m pazar günü olmasınd. hiç bir sebep yoktur. Bu itibarla bu si rberler, w arı müdafaa etmektedirler, Bu müdafaa diğer semtlerdeki berberlerin menfa- atlerile tezat teşkil etmektedir. Bil- berberlerin en hassa Beyoğlundaki çok iş yaptığı günü de pazar günle. ridir. Bilbassa akşam üzeri, Beyoğlu | şekilde kurutmak sureti. sürümünü berberlerinde çok iş olur. Bu şerait inmeli Paralar Sterlin i Dolar 20 İsviçre ir. 20 Belçika angı 20 Drahmi 70 Çek kuron 29 Ley 20 Dinar Liret vesikafı Florin Avasurya gilin — 22— Mark 2— di 2— Pengo Leva Yen İsveç kuronu Altm Banknot Çekler Paris üzerine İngiliz üzerine Dola 079,75 10,13,40 4,7232 Avuntarya Mark İsveç kuronu İspanya pezeta Meral önline baktı. Düşünliyor. Kocası Mkırdıyı de- di: — Misirin iyi mevsimi yaklaşıyor. Kısmet olursa bu kış... Güldüm: — Geleceksiniz değil mi. Alman- ya seyahati gibi olmasın ama! —Bankadan geçen sene b madım. Bu yıl bir ay hakkım var, Meral ilâve etti: — Hayal'i çok özledik! O, bahsi dolaştırıp Hayal'e geti. fiyor. Kocast karıştırıyor. Bu sefer de: — Yılbaşı tatili var, zaten, dedi, Kânunlar tam Mısirm mevsimidir. Öyle değil mi? — TTabit, tabir, Ve artık Meral de bize karışmağa mecbur oldu. Bana öyle geldi ki Meral bir şey- ler duymuş. İstanbula gelmemi icap ettiren İş- leri iç gün içinde bitirdim. Allah razı olsun Meral'in kocası da çok yardım etti. Fuat Salt çok temkinli ve cidâl bir genç. Meral'i de öyle se- viyor ki! Geçen sefer Istanbuldan geçerken kalmadığım için farkında olmadım. Şimdi onların biribirlerine berber vekâletin filân gün kapalı, fi lân gün açık olması, bulunduğu sem- |, rkeci- taraftar- ve Eminönü | iye nleri berber dik kânlarında iş olmaz. Bu semtler ek- af kapalıdır. Bil. önünde bir berber dük- üm ta- | Saf patmağı | mize g #9 TTAZIRAN PAZARTESİ tatil günleri ğ “© Müitelif semtlerdeki berberler fındık ihraç ediliyor | arsında ihtilâf devam ediyor altında Beyoğlu berberlerile, Sirkeci berberleri arasmda ihtilâf çıkmasın- daki sebep budur. Bundan başka, Şehzadebaşı, gibi semtlerdeki berber dükkânlar pazar günü çok işi yapılır.diğer gün- ler, herkes işinde gücündedir. Bu iti barla herkes saç traşı olmak için de pazar günleri berber & dükkânlarma | düşer. Bilhassa Şehzadebaşı berleri pazar günü tatil yapmanm aleyi dedir. Muhtelif semtlerdeki berber- | lerin menfaatleri yekdiğerinden ayrı | olduğuna göre, berberlerin umumi | yapmaları imkânsız gö ekim bu meselenin | senelerden beri devam etmesi de bu imkAnsızlığa iyi bir misal teşkil ede- bilir, "ma istihsalât şenlikleri üzerindeki tetkikler | İ İğunmn * Pteha: Bade raAekâleti mütehassısların - dan Sait sin Is Bankası müşavi İri Nahit Tükin ve Almanyanın belli başlı meyve kramidan Mihayilis ve | umum müfetiik iktisat milşaviri | tten mÜT€ven bir heyet şehri» iş, elma), ât şekil hakkmd: belki Dae Tetkikattan maksâ meyve ürünleri mizin milkemmel biurette amba - lajları yapılarak İhrahı temin ihraç edilmiyeceklerinide İ bir temin ktir, Fotoğraf Tahlilleri Fotoğraflarmızı bize gönderiniz, karakte- rinizi size söyliyelim! asabi, inatçı bir skter. Fakat zekhsı ve mantiği ile bütün bunların önüne © geçmeğe çalışır ve ekseri- ya muvaffak o - lur, o Kendisinde sarfedilmeğe ha - ur büyük bir enerji kuvveti var dır. Fikirlerinde oldukça otoriter » dir. Çabuk ahbap Jbrahim olur, fakat sami miyetini güç verir, Şansı vardır. Gergin, ürkek, * Hayatın mesu'liyetlerinden çeki nen ve fik ağır tecrübede kendi kabina çekilen bir karakter. Kalaba» uktan o höşlan » maz. Evini sever. Orada yalnız ba» sına o düşünmeği hariçte münaka » şa etmeğe tereih eder. Başkalarının hakkma fazla hiirmetkârdır. E- linden lokması a- Kadri Imsa ses çıkarmıyacak kadar di- ğerbindir. Ruhi istirahatini manevi şeylerde arar. Sorulan #uallerin ço- ğunu cevapsız bırakır, * etmemiş, yahut marazi bir karak» ter, Bununla bera» ber muayyen şey ler hakkımda mu- ayyen fikir- leri vardır, Onları Henüz teşekkül şiddetle müdafaa | memek kabil değil. eder. Hoş ği sever timai manada. Ka | çocu dınları karşı de- Esham İş Bankası Mu. “m, . ON Hamiline Anadolu “5 60 —. Tele Şirkethayriye Tramvay Bomonti Nektar Terkos Aslan Çimento Kupon kesik Merkez Bankası Osmanlı Bankası Kuponsuz Şark Merkez Eczanesi İstikrazlar İMısır tahvilleri 1886 | 1903 11 9817 9,50 91,50 Tahvilât Ruktım Kaponsi Anadola 1 ve II , nr Anadolu Mümessil Kupon: candan sokuluşlarını farkediyorum Meral de her halde böyle hırçın ol- mıyan düzgün ve az heyecanlı bir hayat arkadaşı istiyordu. Onunla anlaşamayışımızm başlıca sebebi bu idi zaten. Benim dillere destan olan çapkmlıklarım onu öyle korkutmuş- tu ki babamın ve amcamın benden gizli olarak bizi evlendirmek arzula- rını açık açık reddetmişti. memnunum. Fuat Sait Allah için pırlanta gibi çocuk. OVe her halde benden iyi bir koca, Istanbuldaki işler mühim olmakla beraber nur içinde yatsın babam çok muntazam olduğu için pürüzlü değil. Beni en çok meşgul eden kontu- ratlar işi oldu. Babamm benden başka varisi yok. Hayırir babacığım tutumlu adamdı. OHesabmı bilirdi. tetkik etmek birkaç saat sürerdi. Galatada rıhtım üstünde bir büyük han, Kuledibinde on daireli bir apar- tıman, Doğruyolda altmda iki ma- ğazası olan bir apartıman daha ve bir de Ereğlideki Meşeli kömür oca» ğının imtiyaz senetleri, Bunların resmi muamelesini bitir. mek uzun strecekti. Bunun için &ce- le bir veraset höcceti çıkarttım. Ay- Onu şimdi mes'ut gördüğüm için | Evdeki kasasında tuttuğu senetleri | gil, Zira, kadınla | ciddi konuşur. Işte belki h Ta karşi biraz is- M. Niyazi (o tihkarı o vardır. hvaffak olmak için icap eden şey. 16 insiyaki olarak bulur. Yakında olan ziyade uzakta olan şeyler hakkıda daha iyi hilkümler verebi- lir. Hixinden ziyade kafası İle ha- rekek cü, * Muztarip bir kuvvetlidir. iy , raplı zamanlar, da hayale dal, İ ve insiyaki olarak ğ şiir o âlemlerinde , K. 4 yaşar. Hakikatle- ğ ri olduğu gibi gö- rünür. Fakat ızhardan çekinir. Çünkü © cemiyete karşı bir hürme- ti vardır. Meziyet- leri vardır. Kuv - veti yoktur. Ça - karakter. Hayali Cahit Yice tir. Hayatında kuvvetli sinir buhranları olacaktır. ni gün bizim Fuat Saidi de Istanbul- daki işlerime umumi vekil tayin et- tim. Bu çocuk tam manasile bir er- kek, Meral bir aralık: — Istersen köşkü kiraya ver Kâ- mıran, dedi. Birdenbire anlamadım. Yüzüne bakıyordum. Kocası ilâve etti — Öyle ya, Artık bizim vaziyeti miz. Birdenbire intikal ettim ve lâkır- dısmı yarıda bıraktım: — Bunu nasıl düşünüyorsunuz, dedim. Siz, ikiniz de benim karde- İ simsiniz. Onlar babamm sağlığında onu yalnız bırakmamak için köşkte otu- ruyorlardı. Şimdi burada kalmala- rma lüzum görmediklerinden veya- hut benim köşkü kiraya vermem ih- timalini düşündüklerinden çıkmak istiyorlardı. Buradan alacağım ki- ranm ne kıymeti var. Hem Fuat Sa- ide işlerime bakmak angariyesini de yükledikten sonra! Babamin bankalardaki parası tah- min ettiğimden fazla çıktı. Iki ban. kadaki mevduatı yirmi beş bin lira tutuyor. Bunlardan başka on bin li- çalık ta demiryol eshamı, yirmi tane uştığı takdirde bunu da elde edek: ! Cev Kimsesizim. Kardeşçe bir nasihat istiyorum, 27 yaşındayım. Sekiz se nda, Se vişerek değil, tanışarak ndik. Ko cam; sevmiyorum. Fakat evimi &#€- nin kadınıyım. Kendi kocamla beraber ha yatımısı kazanıyoruz. 6 senedir ko- cam erkeklik hislerinden o mahrum- dur, Tlelebet böyle bir erkekle yaşa- mak doğru mudur? Bunun tıbbi bir mahzuru var mıdır? Bu hususta bir akıl vermenizi rica ederim. Kocanızın eksikliği hayati bir ek- #ikliktir. Bu kadar sene tahammül edişiniz fedakârlıktır. Bu hususta medeni kanunda kayıtlar vardır. Bir İavukata müracaat ederek öğrenebi- İlirsiniz. 27 yaşında bir kadının ihti yaçları vardır. Bu ihtiyaçlar tatmin edilmezse hastalanabilir. Kocanızdan İayrılmanız Tâzımdır. m 18 ve 19 yaş Ankaradan Ç. M. S. İmzasile: 19 yaşındayım, Kendisile ta mek» İtep mralarında tanıştığım ve çok sev | diğim bir kız vardır. Aramızda öyle musahabeler öereyan etmiştir ki; me selâ;en mühimmi olabilen bir erkekle kızın nasıl tanışabileceklerini, ve ma ml uyuşabileceklerini velhasıl tama | mile bir gönül tuzağı işinin nasıl vu» kubulacağını münakaşa gibi ehem- miyetli ve oldukça mühim movsular halde, benimi kendi- sine karşı olan zâfımı bilmemesi ve- ya bilmemezlikten gelmesi beni şa- şırlıyor. Kendisini çok seviyorum, O ise hâlâ kercailikten ve tamamile Platoniane” hayıftan vazgeçmiyor. 18 yaşmı bitirmiş olmasını rağmen bu anlamda çocuklukia. itham et Fakat nedense lar hassas ve & Imanılmaya- ve bittabi de is biran İ olmasına rağmen bana karşı diği fırsatlardan birisi de: “E kıza karşı olan sâfını nasıl anlata- ni hikâye ederken” tamamile artık meseleyi anlatmış bulundum. O anda bermutad ciddiyet kesbede rek beni ithamda bulundu, Ve sanki bana böyle bir hareketi yakıştırama- dığını anlatır yolunda red cevabı ver di. Öyle ki, artık bu hadiseden sonra benimle görüşmiyevek ve wsak'dura İcak sandımdı. Bilâkis yine tamamile olmasa da eski vasiyette.Bu sefer ise| mütekabilen daha hassas davranmak tayız. Benim ona karşı hâlâ sâfım var, İ Bunu bir daha izhar etsem mi9 Aca ha eskisi gibi aksi tesir yapar mi? Ayni mecliste bulunduğumuz anlar- da bana yapabileceği milsamahaları başkalarına da yapmasına kızıyor v8 kederleniyorum. Acaha bu halini münasebet geti- rip te söylesem mi? Yoksa bu hare- ketlerile aram i arkadaşlık derecesinde olduğunu mu göstermek istiyor. Öyle ise bu vazi- İcak kadar ciddileşir. an Cesaret yolu ile cür'etkârlikta m redi Fönsiye tahvili var, Biltün bunlara el bile sürmeden ydnız kendi namıma çevirmekle ik» tifa ettim. Yalnız babamın kıymetli bir isatini aldım. Anhemin elmas- ne bankada biraktım. Bun- için benim, fakat yarın için... Benim de yetişen bir “Morka- ya" m vas. Tstanbullaki işlerim biti Köşkteki #mektarlar için Meral'le Onlar karı koca karar veriler; Bu Ün emektara bakacak- ar, Meral dedi ki — Köta köşkte Yalnız kalmak hoş bir şey değil. Iyi kötti bize hizmet ediyorlar. işte! , Öninra teşekkür ettim. Babamın yuvası bozulmasm da! On beş günlük iznim bitiyor. Akşam yemekten sonra Fuat Salt elinde kocaman bir defterle yanıma . Meral karşıdan bakıp bakıp ie var, dedim, — Evdeki yanın İnventaire'i. Bunları da beraber imza edelim, Elimin sert bir hareketi ile defte- 1 kapddım: — Siz artık çok oluyorsunuz. Ha» tırıma gelmiyen şeyleri öğretmeyin, yette ben nasıl bir daha teklifte bu- zaman zaman ©k | hunabilirim? | 30 - 6 - 036 ler , İenmeler Ayrılmak lâzım Bülütmuş olurüm? Şu müşkül vaziyetimi buyurun, Mademki kendisile birçok husüs- larda serbest ve açık olarak görüşe biliyorsunuz, ona karşı duyduğunu hisleri de “açıkça söyliyebilirsiniz. Böylece, onun size olan meylinin cinsini tayin eder, ona göre hareket ederseniz. Bize öyle geliyor ki, tarif ettiğiniz kızın aşkı da, arkadaşlığı kadar hoğ- tur. Eğer size karşı . “Aşk” duymu- yorsa, muhakkak ki arkadaşlık du- yuyordur. Bir üçüncü ve mal, bu kızm “Flirst” etmesini seven bir kız olmasıdır. Kendisile sarih apacağınız bir görüşme bu ihtimal- İeri tayin edece! Karım bana âmirlik taslıyor Eskişehirden M. 8. imzasile: Altı yaşımdanberi anasız babamız olarak yaşıyorum. Yoksulluk yüzün den ne bir sanat ne de bir meslek sa- hibi olabildim, Bu ana kadar el kapı larında çalıştım. Kimin. yanında kal diem onun teveccühünü kazandım. Hiç bir işten kavga gürültü ile oy- rılmadım. Son zamanlarda m sma texgâhtar olduğum patronun ya nmda üç şenc çalıştım. Asker oldum. Askerlikten teskere aldığım zaman beni yine yanına aldı, Kendisi olduk» ça ihtiyar ve bir kız evladından baş- ka çocuğu “yok idi. Bir müddet som- ra beni kendisine damat almak ve bü tün işleri bana bırakarak İışmamak arzusunda olduğunu bana söylettirdi. Düşündüm. Yanında ço- tığım müddet kendisile hoş yeçin dim. Uzaktan kısmın da vaziyetleri beğeniyorum, Kabul ettim ve dim. Karımla ilk zaman birbi görmeden duramıyoruz diyecek ka- dar birbirimize muhabbet ve tevso- cühümüz fazla idi, Gün geçtikçe bu muhabbet azalmağa başladı. Bon 30- anlar karım bana âmirane tavrinr 'örmeğe başladı, Bü vasiyet be- nim faslasile sihnimi işgal ediyordu. Kendisinden bu hususta bir fikir sor dum. Benim onların malile ada ol- duğumdan ve bu hareketinde hekh olduğundan birtakım masallar oku- du, Kain im sağdır. Karım he- iz mal sahibi olmadı. Şimdi böyle yaparsa yarın mal sahibi olunon beni esarete alacağım tahminle işimden ve karımdan soğudum. Ayrılmamıza engel olucak çocuk vesaire gibi ara- mızda bir şey yoktur. o Ayrılırsom doğru yapar miyim? Oldukça mlişklil bir vaziyettesiniz. siz takdir kuvvetli İh liyetiniz ve doğruluğunuz sayesinde herkesin teveccühünü kazandınız, i- dare etmekte olduğunuz kain pede- rinizim işlerine bükmakla beraber, kendi hesabınıza da iş yapmağa büş- laymız. Eminiz ki pek yakmda siz de bir iş sahibi olursunuz ve o z4- man gevcenizin sözleri artık sizde bir muhatap bulamaz. Şayet bu noktai nazarında israr edecek olursa Onu malile başbaşa bırıkmak hakkınız. dır. Fakat şimdi, ses çıkarmayınız, kuvvetfi vaziyete geçiniz. Ondan son ra sesinizi yükseltiniz. karışmam bir de kira mukavelesi ya- parım. Ne iyi çocuk yarabbi. Benim lâtifeye boğmak istediğim bu eşya müfredat defterini bana İm- talatmak için dökmediği dil kalma- dı. Dayanamadım: — Şu defteri parçalatmak iste - mezsen israr etme! diye haykırdım. Meral de bana yardım etti. Vaz geçirdim. O hâlâ: — Zararı yok, imzalama. Ben onu da kasaya kor saklarım, diyor- du. Feneryolunda dokuz gün kaldım. Fakat bu sefer buradan hiç hoşlan- madım, Meral'le kocası" olmasalar sıkıntı” dan çıldıracağım. Meral ve Fuat Sait kışın bana mi- safir geleceklerini kat'i surette va » dettiler. Son akşam kocası içerde meşgul- gen Meral lâkırdıyı yine döndürdü. Dolaştırdı, Hayal'e getirdi. Deği ki: — Hayal bir aralık Nise' gitti ga- liba. Şişlideki bir aile dostuna ora- dan mektup yollamış. Meral, acaba bir şeyler biliyor mu? Her halde ağzımı arıyor. lArkas var|

Bu sayıdan diğer sayfalar: