Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
TA N v ——— eee 4:-0-906 RADYO V AU Kısa dalgalı postalar ve Holandadaki tecrübe istasyonları Kısa dalgalı istasyonlarm en fazla rağbet gördüğü yer Amerikadır. Kısa dalgalr postaların parazitsiz ve gündüz de rahat dinlenildikleri Avrupada da anlaşıldıktan sonra Eski dünyada da birçok kısa dalgalı istasyonlar yapılmıştır. Bunlar ara- sından bugün Holanda tecrübe istas- yonlarından bahsedeceğim: Holanda kısa dalga postalarının tecrübe emisyonlarını uzun zaman- danberi dinlemekteyiz. Büu emisyonlar diğer memleketle- rin kısa dalgalı postalarma nazaran gok.daha temiz ve kuvvetli - işitil- mektedir. imdiye kadar program dairesin- de Çalışmıyan Holanda istasyonları bu haftadan itibaren muntazam bir programla neşriyat yapmağa başlı- yacaklardır. İstasyonlara ait programlar mun- tazaman bize gönderileceğinden di- ğer programlarımızla birlikte der - cetmek mümkün olacaktır. Bu postaların programında plâk neşriyatile Holandanm kolonilerine mahsus müsahabeler de bulunmakta olduğu nazara çarpıyor. Bununla be- raber müntehap konserlere de pro - gramda yer verilmiştir. Şunu da ilâve edelim ki, Felemenk 'Amerikadan Londra istasyonuna nakletmiş ve orada da büyük şöh- ret temin etmiş olan Cak Fiuetor Amerikan radyolarında en fazla para kazanan artistlerden Ket Smit AMĞ D b istasyonlarında dinletilen plâk neş- riyatı en mükemmel modern musi- ki parçalarından mürekkep ve klâ - sik hafif musiki ile doludur. Bunla- rı dinlemek her musiki seven için bir zevktir. Bü istasyonlarda spikerlik eden zat birçok yabancı dillere aşinadır. Emisyonların muhtelif kısımlarında bu dillerle dünyaya hitap eder. Philips müessesesinin malı olan bu hususi postalar üç dalga üzerin- den neşriyat yapmaktadırlar. Emis- yonlar Hindistan ve Çin, Amerika ve Afrikadan işitilir. Programları - mıza dahil ettiğimiz 16,88 ve 19,71 metro dalga uzunluklu postaların her ikisi de memleketimizden çok iyi almabilmektedir. Amerikaya mahsüs neşriyat 31 kü- sür metro ile yapılıyor ki bu istas- yona ait neşriyat gece yarısından sonraki saatlerde — yapıldığı için programlarımıza dahil etmiyoruz. Program başlarında ve sonlarında spiker ekseriya Felemenk, Alman Fransız dillerile konuşur. Emisyonların hnasıl işitildiğinin Holandadaki Philips — müessesesine bildirilmesi her neşriyat sonunda ri- ca ediliyor. Amerikanın kısa dalgalı istasyonlarında tatlı seslerile çok şöhret kazanan Moris Seymur ve üç artist arkadaşı Evlerini su üstünde kuran ve su .. .. üstünde yaşıyan Yeni Ginede seyahat etmek arzu- sunu tahakkuk ettiren Amerikanlar- dan biri burada en ücra köşelere girmiş birçok iptidai insanlarla mü- nasebetler tesis etmiş ve en nihayet- te su üstünde yaşıyan bir kabileye rasgelmişti. Seyahatinin en şayanı dikkat tarafı olarak bu insanlara raslayışını addeden Amerikalı sey- yahın bu su üstünde meskün halk hakkıfıdaki intiba ve resimlerini bir müddet evvel okuyucularımıza tak - dim etmiştik. Şimdi diğer bir Ame- rikalı seyyahın F'ilipin adalarında tesadüf ettiği çok garip bir halktan bahsedeceğiz. Bir müddet evvel meşhur Ameri- kalı kâşif Doktor Jones Filipin ada- “larmım ücra kalmış köşelerinde bazı keşfiyat ile iştigal etmek üzere bakir ormanlara dalmıştı. Doktor Jones müteaddit defalar kaybolup tekrar meydana çıkmasına alışmış olan A- merikan otoriteleri kâşiften bir sene den fazla bir zaman haber alınma- masma rağmen endişeye düşmediler. Maamafih bir sene iki, hattâ üç o - lunca kâşifi aramak için arkasından bir kafile saldılar. Bu kafile Filipin- lerin karanlık ormanlarında aylarca dolaştı. Doktor Joneston hiçbir ha- ber alamadı. Tam dönmek üzere iken kafile reisi münasebet tesis et- tiği kabile efradından birçoğunun söz arasında bir beyaz Allahtan bahsettiğini işitti. Araştırdı ve bu kabileler vardır geriye ormanın en ücra ve karanlık köşelerinde yaşıyan kabileyi arama- ğa başladı. Bu yüzden birçok müş- küllere uğradılar. Yerli rehberler or- manda kaybolmak korkusu ile ileri gitmek istemiyorlardı. Esasen - ka- ranlık, güneş girmiyen “jüngle” de ilerlemek hemen hemen imkânsızdır. Nihayet bir gün öğle üzeri bir insan gürültüsü işittiler. Birçok kimiseler acaip bir lisanla konüşuyor, bağrı- şıyorlardı. Etrafa baktılar, bir şey görmek imkânı yoktu. Rehber güle- rek ağaçları işaret etti. Baktılar. Hayretle gözlerini açtılar. Birçok vahşiler ağaçlar arasında kendileri - ne bakıyorlardı. Çok geçmeden bun- larla ahbap oldular. Fakat maalesef çektikleri zahmetin değmediğini an- ladılar. Doktor Jonesin kemikleri vah şilerin ağaç üzerindeki -kulübelerini süslüyorlarmış. Jones buraya gelin- ce vahşiler kendisini ilâh olarak a- lıkoymuşlar, O da hayatlarını tetkik için bir müddet kalmağa razı olmuş. Fakat bir sene sonra gitmeğe kalkın- ca vahşiler ilâhlarından ayrılmağa razı olmamışlar ve - daima - onlarla kalması için öldürmüşler ve kemik- lerini paylaşmışlar. Bu vahşiler kulübelerini ağaç üs- tünde kurmuşlar. Çünkü ormanda karanlıkta, güneşsiz yaşamanın im- kânı olmadığını anlamışlar. Hattâ yolları bile ağaçlar arasımda bağlan- mış iplerden ibaretmiş. Bu ipler üze- rinden çok suhuletle kayıyorlarmış. beyaz Allahın Doktor Jones olduğu- na kanaat kespedince kafile gerisin İnsanım, insanlarm maymundan gel- Facialarla dolu macera Amerikan haydutları büyük adamları da çocuklar gibi kaçırmağa başladılar Amerikalı haydut tarafından kaçı- rılan direktörün karısı Son günlerde Ame- rika V polisi büyük muvaffakı- yetler elde etmiş, aradığı mühim ca- nileri yakalamıştır. Bunlar arasında iki işadamını kaçırıp öl- düren meşhur cani Alvin Karpis, Yeni Orleanda tek vif edilmişti sonra da caninin şeriki cürmü o- lan Harry Campell'in Toledo'da ya- kalanmasından altı saat sonra da San Fransiskodaki küçük George'u kaçıran meşhur haydut William Ma- han yakayı ele veriyordu. Bu mühim haydutların tevkif e- dilmelerinden bir hafta sonra da, po- lis tarafından tam onsekiz aydır ara- nılan çocuk hırsızları Thomas Ro- binson yakalanmış ve onun tevkifile çocuk hırsızlarının sonuncusu da ka- fese girmiş oluyordu. Yirmi dokuz yaşında olan Robin- son aslan Nashvilledir. Lousvillede bir iş bulana kadar, bulunduğu mem- leketin polisile de bazı takıntıları ol- muşsa da, bunlar pek kayde değer geyler değildi. İş bulmak için gitti- ği Lousvillede Stoll benzin kumpan- yasında çalışmağa başlamıştı. 1934 senesi 10 teşrinevvelinde, Ro- binson amele kıyafetinde şirketin di- rektörlerinden Betty Stoll'ün evine gelerek telefonu tamire gönderildiği« ni söyliyerek içeri girmiş ve birinci kata çıkmıştır. O aralık bir parça keyifsiz olduğu için dışarı çıkmıyan direktörün karısına rastlamış ve ka- dına kendisini takip etmesini emret- miştir. Kadın bu emre itaat etme- yince kurşun bir boruyu kafasmma vu- rarak kadımı olduğu yere yığmış, son- ra üzerine bir manto atarak yarı ölü bir hâalde bulunan biçareyi kapının önünde bekliyen otomobile sürükle- miştir. Neden sonra direktörün hizmetçisi vaziyeti anlamış, direktöre telefon et diğine inanacağı geliyor doğrusu. Direktörün karısını dağa kaldıran haydut Robenson mişse de iş işten geçmiş ve yalnız haydutun masa üzerine bıraktığı daktilo ile yazılmış bir pusla bulun- muştur. İşin tuhafı haydut evvelâ direktörden 20,000 dolar çekmeği ka- rarlaştırmış, fakat sonra bu rakam- dan vazgeçerek 20,000i karalamış ve yerine 50.000 rakamımı yazmış! Tu- haflık yalnız burada değil. Haydu- tun bıraktığı puslada kaçırılacak olan direktörün karısı değil de baba- sıdır. Haydut cürmünü itiraf ettiği zaman ihtiyarı bulamayınca direktö- rün çocuğunu kaçırmayı kararlaştır- dığımı, fakat evde onu da bulamayın- ca direktörün karısını kaçırdığını itiraf etmiştir. Kaçırma hâdisesinden bir kaç gün sonra direktöre fidyei necatın nasıl verileceği hakkında mektuplar gel - meğe başlamıştır. Haydut bu işe e- beveynini tavassut ettirmeği — göze almıştı. Ve nihayet onları tehdit e- derek rızalarını. almıştı. Nihayet 50.000 dolar direktör tarafından hay, dudun babasma teslim edilmiş ve a- nası tarafından Robensonun eline verilmiştir,. Haydut parayı alır almaz direk- törün karısını evine sakladığı anası- na bırakarak firar etmiştir. Ananın bu işe tehdit zoruyla gir- diğini bilen direktörün karısı onu teselliden geri kalmamış hattâ mah- kemede bile haydudun anasını ve ba basını müdafaa ederek beraetlerine sebep olmuştur. Robenson kaçtıktan sonra sahte isimlerle seyahate başlamış, müte- madiyen makiyajlar yaparak dolaş- mış ve nihayet kadın kıyafetine gir- meği münasip bulmuştur. Robensonun kadın kıyafetinde a- lacaği şekli , san'atkâr polis hafiye lerinden birisi asıl fotoğraf üzerinde tesbit etmiş böylece haydudun bu kıyafetle de yakayı ele vermiştir. Su üstünde yaşıyan kaBileler arasında en güzel addedilen bir kadın BC İ ÜNi l