Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
D îönfer;nşın d AN plantısı 25 - 6 - 936 Eden - Necaşi mülâkatı (Başı 1 incide| mumaileyh Karadenizden — Sovyet Rusyanm diğer limanlarına gemiler göndermek mecburiyetinde kalabile- cek olan memleketin hususi şartları nı tebarüz ettirmiştir. Paul - Boncour Fransız hükümeti namma, hakiki harp gemilerine ko- nulan tahdidatım aynen muavin ge- milere de konulması hakkında en kat'i kuyudu ihtiraziye dermeyen et Taiş ve bu kuyudu ihtiraziye şümu- lünün muavin gemiler hakkında ka- bul edilebilecek olan tarife mütevak kıf bulunduğunu söylemiştir. tonilâtoların tahdidi Aras, umumi prensiplere müteallik karar her ne olursa olsun Boğazlar mıntakasının emniyetini temin için derpiş edilen ve öyle kalacak olan tahdidat ve şeraitin konferans tara- fından müzakere edilebileceğini kay detmiştir. Arasın bundan — maksadı bilhassa evvelden haber verilme, ge- çerken malümat verilme ve tonilâ- tolarm tahdididir. Stanhope, Litvinof, Saito ve Con- tzesco, evvelden haber verme pren - sibini teknik komitece tetkikten son ra mühlet hakkında verilecek karar kaydı ihtirazisiyle kabul etmişlerdir. Stanhope, tonilâtoların tahdidi prensibini de 14,000 den yukarı bir rakam tesbitine varabilecek olan teknik komite tarafından tetkik e - dilmesi kaydı ihtirazisiyle kabul ey- lemiştir. Litvinof, dahi, son fıkrası Karade- niz sahilleri devletlerinin hususi va - ziyetlerinin tanimmasını tazammun eden (h) fıkrasmım derpiş ettiği is- tisna sebebiyle tahdit prensibini ka- bul etmiştir. Romanya heyeti murahhasası, bu maddenin ortaya çıkardığı teknik me selelerle alâkadar komitece tetkik ©- lunduğu ve bütün heyeti murahha - salar prensip meselesi hakkında hat tı hareketlerini tasrih edebilmelerine imkân verecek talimatı aldıkları va- kit noktainazarmı bildireceğini söy- lemiştir. Konferans mukaddemeyi ve altm- € maddenin bu noktalarımı talik et- miş ve diğerlerini teknik komiteye hevale eylemiştir. Konferans müteakiben. — yedinci Mmaddeyi tetkik etmiştir. Stanhope hükümetinin noktai na - zarını bildirmeyi talik etmiştir. Pol Bonkur, T inci maddede derpiş edilen rejimin haliharpte bulunan ve Karadenize gidecek olan gemilerin tonilâtolarmı tahdit etmek itibarile Lozan' muahedesi rejiminden ayrıl - dığını kaydetmiş ve Milletler Cemi - yeti paktından müt&vellit taahhütle- rin tatbiki yalnız geçiş serbestisinin tahdidi ile değil fakat ayni zaman - da teşmili ile tezahür edeceği derpiş edilmezse bunun bir tehlike arzede- bileceğini söylemiştir. Hali harpteki devletlerin gemileri Litvinof, Milletler Cemiyeti Pak - tından veya bu pakt dahilinde akto- lunan anlaşmalardan mütevellit yar dım taahhütlerinin yerine getirilme - Bi keyfiyeti müstesna olmak üzere lünküto İtalya Konferansa muarız Roma, 24 (A.A.) — Stefani Ajan st bildiriyor: Stefani Ajansının dip lomatik muhabiri Montreux'de baş- lıyan konferansın Akdenizin başlı- ca meselelerinden birine temas et- tiğini kaydı ktedir, Filhakika, Boğazlar ticaret, siyaset ve askerlik bakımlarından birçok devletler ve bilhassa Akdeniz devletleri için fevkalâde ehemmiyeti haiz mecbu- ri bir geçit teşkil ederler. İtalyan hü kümeti umumi şeraitin bu mesele ge gö FT S FSEŞM Tet Pai DG elerde eZi ya li KTT N OT SĞ ŞAFi nazarı iş ve 1 vaziyet tavazzuh etmedikçe konferansa iş- tirak edemiyeceğini beyan eylemiş- tir. İtalyan matbuatına gelince, o da en mühim Akdeniz meselelerinden birinin büyük Akdeniz devletlerin- den biri gıyabında ve Roma hükü- metince resmen tasrih olunan kuyu- du ihtiraziyeye rağmen müzakere Konferans müzakeratının mühim tafsilatı bir taarruza Karadenizin hususi bir vazi- yeti vardır onu da nazarı itibare aldık Montrö, 24 (A.A.) — Anadolu A- jansınm hususi surette gönderdiği nıuhabirinden : Konferansın dün sabahki gizli cel- sesi Türk projesinin tetkikine has- redilmiştir. Türkiye ikinci delegesi Numan Menemencioğlu, projenin tah lilini yaparak şu veya bu teklif veya ddenin esbabı mucibesini izah et- eden konferansın gayri tabüliğini kaydetmektedir. Anadolu Ajansının notu: “Hariciye vekilimiz Montröde bu İtalyan notasına cevap vermiş ve bu cevabında vaziyeti hazıranın muhte- Hif manzaralarda inkişafı olunca | . talyanın konferans mesaisine iştira- ke âmade olduğuna dair teyidatın - dan memnuniyetle. bahsettikten son- ra henüz başlayıp devam etmekte o- lan konferansa İtalyanım iştirakini görmekle bahtiyar olacağını bildir - mişti. Çok teessüf olunur ki, diğer milletlerin hayati işlerini İtalyanın muvafık görceği zamanlara isabet ettirmek mümkün değildir. haliharpte bulunan gemilerin Kara- denize girmesinin men'ini istihdaf eden bir tadil teklifinde bulunmuş - tur. , Bonkur, Litvinof tarafından yapı lan teklifin daha derin bir tarzda tetkik edilmesi kaydi ihtirasiyle, ilk nazarda Milletler Cemiyeti paktın - dan ve bu pakt çerçevesi dahilinde aktedilen anlaşmalardan mütevellit taahhütlerin yerine getirilmesine ait Fransız düşüncelerine tevafuk ettiği ni söylemiştir. Politis, mukavelede imzaları olmı- yan devletlere karşı Türkiyenin bita raflık vazifeleri hakkında, Sovyet Rusya tarafından yapılan tadil tekli finin ortaya çıkardığı hukuki imtiya- za işaret eylemiştir. Aras, Türkiyenin bütün beynelmi- lel taahhütlerini ve bittabi Milletl Cemiyeti paktından kendisine teret- tüp eden taahhütleri yerine getirece ğinden kat'iyyen şüphe. edilmemesi lâzımgeldiğini söyledikten sonra bu taahhütler meselesinin hususi bir maddede mevzubahsedilmesini tek - lif etmiştir. Sekizinci madde hakkım da hiçbir mütalea dermeyan olunma- mıştır. Reis konferansın sadece mahiyette ilk bir tetkikte bul iptidat| miş ve projenin tefsiri mahiyetinde olarak kırk dakika süren bir izahat çok büyük bir dikkatle dinlenmiştir. Numan Menemencioğlu, hbeyanatına, Türk projesinin tekrar silâhlanma hakkında hiç bir kaydi ihtiva etme- diğini söylemek suretile başlamış ve 1923 mukavelesinin askerlikten tec- rit hakkındaki hükümlerinin kaldı - rılmasını icap eden sebepler üzerin de durmak faydasız, çünkü bu ilga- nm kabulü üzerinedir ki, konferan - sın toplanması mümkün bulunmuş olduğunu kaydetmiştir. Menemencioğlu bundan sonra pro jenin birinci kısmınmın tetkikine ge - çerek demiştir ki: — Bu kısmın mümeyyiz vasfı, bi- rincisi barış halinde, ikincisi savaş kalinde Türkiye bitaraf iken ve ü- çüncüsü de savaş halinde Türkiye muharip iken cihan tecim seyrise - fainine en uygun şekillerde tam geç me serbestisi verilmiş olmasıdır. Savaş gemilerinin seyriseferine da ir olan ikinci kısım “emniyet içinde serbesti,, kelimelerile tarif edilebilir. Harp gemilerinin serbest geçme hak kı bizzat Lozan mukavelesinde de şarta bağlı bulundurulmuştur. Fakat Türk projesinin ihmal edemiyeceği esaslı mahiyette diğer bir unsur var- dır. Bu da, iç Marmara da dahil ol- duğu halde Boğazlar bölgesinin em- niyeti meselesidir. Karadenize girme Ayni surette mühim olan ikinci bir nokta Karadenizin hususi vaziye tine ve bu deniz kıyısındaki memle- ketlerin emniyetine taallük eder. Bu denize serbest giriş ihtiyacı yalnız harp gemilerinin dost limanlara yapa bilecekleri cemilekâr ziyaretlerdir. Fakat bir tek methali olan bu deni- ze, kuvveti müdafaasız sahilleri ve yahut bu kıyı memleketlerinin çok az kuvvetteki filolarını tehlikeye koya- bilecek olan bir ecnebi gemisinin serbestçe girmesine müsaade edilme- si imkâ dır. Buna binaen kuvvet olduğunu tasrih eylemiştir. İ Fransanın endişesi (Başı 1 incide) bulunan yeni itilâfnameyi — 90 reye karşı 184 reyle kabul etmiştir. Paris, 24 (A.A.) — Almanyanın te eavüzkârane niyetler beslemekte ol- duğur endişesini izhar eden bir ta - kım istizahlara cevap veren Delbos, ezcümle şöyle demiştir: , Almanyanım ırki telâkkileri onun milli telakkilerinden daha ziyade teh like arzetmektedir. Fransa, soğuk - kanlılığını muhafaza ediyor ve bey- nelmilel adaleti muhafaza etmek i - çin yapabileceğini yapıyor. Milletler Cemiyeti asamblesinin önümüzdeki içtimamda Lokarno misakında imza sı bulunan devletler, bu misakin ihlâl edilmesi meselesi hakkında nok tai nazar teatilerinde bulunacaklar- dır. Fransa, Almanya ile bir uzlaşma esası bulmak arzusundadır. Biz, kim seyi tehdit etmiyoruz. Fransa, ta- mamiyle sulh davasına bağlıdır ve uhdesine düşen büyük vazifeyi ifa edecektir. lAlmanlar muhteriz Berlin, 24 (A.A.) — Resmimaha- fil, Fransa hükümetinin beyanatı hakkında bir güna mütalea serdet- memektedir. — Nasyonal - Sosyalist mahafil, muhteriz davrâanmaktadır. Fakat gazeteler, Fransız hükümeti beyannamesinin aşağıdaki parçasını gayet büyük puntularla neşretmek- Slirler: “Biz, eski bir muharip olan Hiîle- Yeni iş kanunu, bir taraftan iş sa- hipleri arasında, diğer taraftan işçi- ler beyninde en sıkı bir anlaşma ve beraberliği temin eden bir hususiyet arzetmektedir. Kanunun -birinci maddesinde tarif edilen işçi, bir iş akti dölayısile baş- ka bir şahsın iş yerinde bedenen ve- ya fikren çalışan kimse değil, hem bedenen ve hem de fikren çalışan a- damdır. Kanunun beşinci maddesine göre devlet tarafından işletilmekte olan iş yerlerindeki işçiler dahi iş kanu - nunun işçiye bahşettiği bütün hu - kuk ve menafiden istifade edebilecek lerdir. Devletin alâkalı bulunduğu veya iştirak ettiği herhangi bir iş ye rinde, kanunun birinci maddesinde tasrih edilen yeni şekilde işçi sını - fını haiz bulunan herkes, iş kanunu- nuün hükümleri dahilinde, emsali gi- bi, faydalanırlar. Bu itibarla, devlet müesseselerinde veya ona bağlı iş yerlerinden çalışan işçiler kanun hü- kümlerinden hariç bıirakılmamış, an- cak bu nevi fabrikalarda ve iş yer- lerinde idari vazifelerle müstahdem bulunan bazı memurlar işçi hukukun dan istisna edilmişlerdir. Sözü geçenler beşinci maddeye göre, meselâ Sümerbankın Kayseri fabrikası işçileri iş kanunu hükümle rinden faydalanacaklardır. Hattâ vâ zukanun, devlet tarafından işletil - mekte olan imalâtı harbiye ve dev - let demiryolları memurlarmı dahi iş kanununun dairei şümulü içine al- ailae için bir had derpiş edilmiştir. Proje- nin bu kısmının mühim noktaşı, harp tehdidine dair olan dokuzuncu mad dedir. Bu madde, Türkiye arazisinin her- hangi yabancı bir devlet tarafından ansızın bir darbeye maruz kalmama sı içindir. "akat ayni zamanda muh temel mütearrızı âni bir- hücumda bulunmak imkânından mahrum et - meye matuftur. » Bir harp tehdidi halinde, Türkiye derhal hususi bir nizamname neşret mek hakk''ı muhafaza etmektedir. Türkiye, cihan efkârı umumiyesini tatmin maksadiyle; harp tehdidi ha- lini tayin için tahdidi hükümler ilâ- vesinde tereddüt etmek istemiyor. Türkiyenin istediği şey, Milletler ce miyeti tarafından bir yardım değil, sadece harp tehdidi halinin tarifidir. Görüldüğü veçhile, harp gemilerinin geçmesi hakkındaki hükümler geniş bir fikirle derpiş edilmiştir. Genel makanizma, kontrolü hemen hemen otomatik bir hale koymakta ve hir Boğazlar komisyonunun mevcudiyeti hatiyen faydasız bir şekil almakta- dır. Üçüncü kısım, sivil ve süel uçaklar dan bahsetmektedir. Türkiye, tah - kim edilmiş bölgeler üzerinden uçul- masma müsaade edemez. Fakat uçaklara, Türk hava sey- rüseferi nizamatma uygun olarak kendi arazisi üzerinden tayin edece- ği bir yolu takip ederek — Akdeniz- le Karadeniz arasında geçmeyi temin edecektir. Dördüncü kısımda, Türkiyenin hâ- kimiyet hukukunu hususi surette zikretmeyi lüzumlu gördük. Bu su- ratla #ssma her haldae — huüsümetsiz Türkiyenin herhangi ani uğramaması için de madde konmuştur Numan Rifat Menemencioğlu ve tecavüz mahiyetinden âri olma- lıdır. Beşinci kısımda, akdedilen muka- velenin imzasını mütcakip Mmeriyete girmesi lâzım geleceği — kanaatinde bulunduk. Mutaleamıza göre, Mont- rönün kararı Boğazlar rejimini teş- kil etmelidir. Mühim diğer bir nokta: yeni mu- kavele muvakkat olmalıdır. Nihayet diğer bir nokta da, beş se nede bir tadil imkânı — meselesidir. Türkiye bu tadil imkânmı şu tek farkla teklif etmektedir: Bunun ha- kimiyet hukukunu haiz olan devlet tarafından kabulü bu imkânın ta- hukkuku için lâzımı gayri müfarik bir şart olarak kalacaktır. y Üçüncü Celse Montrö, 24. (A.A.) — Anadolu a- Jansınım hususi surette gönderdiği muhabirinden : Könforana, ücündü Taosizli Söti Negüs Eden'le beraber Cenevreye gidiyor BAŞI 1 nevreye gitmeğe hazırlanmaktadır - lar. Bu maksatla Madritten ve Lizbon dan hareket etmiş olan İspanya ve Portekiz Hariciye Nazırları, bugün, Pariste Fransız Hariciye Nazırı Del bos ile görüşmüşlerdir. Yarın, İn - giliz Hariciye Nazırı Edenin gelmesi ne beklenmektedir. Eden, Genevreye hareketinden evvel, Başvekil Blum ve Hariciye Nazırı Delbos ile görü - gecektir. Necaşinin İsviçrede oturmasına razı olmuyorlar Bern, 24 (A.A.) — Federal Meclis, İtalyan - Habeş ihtilâfı halledilince- ye kadar İsviçrede oturmak projesin den vazgeçmesini Necaşiden talep et miştir. Federal Meclis, İsviçrenin ken disine mücavir bir devletle harp ha- linde addedilen diğer bir devletin re- isine mihmannüvazlık göstermiyece- ği mütaleasındadır. Bununla beraber İsviçre hükümeti, Necaşiye Milletler Cemiyeti asamblesinde Habeş dava- sını müdafaa etmel: üzere Cenevreye gitmek müsaadesini vermektedir. İngiltere Fransa ile beraberdir Londra, 24 (Tan) — Avam Kama rasında Baldvin zecri tedbirler hak- kında şunları söylemiştir: * Zecri tedbirler meselesinde bu- günkü Fransız kabinesi de Ingiliz hükümetinin noktai nazarını kabul etmiş bulunmaktadır. Fransızların ve İngilizlerin Cenevrede çok sıkı bir surette iş birliği yapacaklarını ümit etmekteyim. Bu, gerek Fransa nın gerekse bizim, müşterek arzu- muzdur. Ingilterede sol cenahtan gelen ten- kitler arasında, Fransayı takındığı vaziyetten dolayi takbih eder bazı emareler görülşaüştür. Şurasını da unutmamalıyız ki İtalya ile bir harp halinde Fransanın vaziyet ile bizim vaziyetimiz arasında çok fark var- dır. Bu dakikada Almanya hakkında hiç bir şey söylemiyorum ve yalnız İtalya ile bir harp halinde, diyorum. Ben Fr: lara karşı ve daima bü- saat 16 da akdetmiştir. Konf; başkanlığına Hindistan ve Cenup Af rikası hükümetlerinden gelen ve bu memleketlerin konferans mesaisine iştirak edemiyeceklerini bildiren iki mektuptan malümat alınmıştır. Hin- distan, Boğazlar statüsünün muhte- mel tadiline itirazı olmadığını bil- dirmektedir. Konferans bundan sonra Türkiye hükümetinin mukavele projesini mü zakereye başlamıştır. Mukaddimenin — müzakeresinde, bazı delege heyetleri ikinci fıkrada mukavelenin beynelmilel tecim bakı- mından şümülünü tayin için kulla- nılan tabirler hakkında mülâhaza- larda bulunmuşlardır. Bunun üze- rine beynelmilel emniyet hakkında mülâhazat ilâvesi kabul edilmiş ve ilk iki fıkra tahrir komitesine gön- derilmiştir. Komite umumi heyet ta- rafından müzakere edilecek kati met ni hazırlayacaktır. Alınacak resimler Birinci madde hakkında hiç - bir mütalea serdedilmemiştir. İkinci madde de, Ingiltere, Roman ya ve Bulgaristan delegeleri alına- cak resimler hakkında bazı mülâha- zalarda bulunmuşlardır. Bilhassa Romanya delegesi bu madde ile be- şinci maddenin metni arasındaki mü nasebeti kaydetmiştir. Dr. Aras bu mâlihualım cevap vermiş ve le Numan M: cioğlu tarafından geçen celsede yapı larak zapta geçen beyanatın mukave lenin heyeti umumiyesi için tefsir kıymeti olacağını, bildirmiştir. Türkiye Dış$ Bakanı, alınacak bü- tün resimlerin filen yapılacak hiz- metlere uygun olacağını ve bütün memleketlerin gemileri hakkında mü savi sürette tatbik edileceğini te- min etmiştir. Konferans Başkanımın teklifi üze- rine, bütün bu meselelerin teknik ko mite tarafından tetkik edilmesine karar vermiştir. Üçümcü madde hakkında, Lord Stanhop, ikinci fıkrasının Türkiye- nin Milletler Cemiyeti azası sifatiy- le olan vecibelerinden bahsettiğini ve halbuki bu meselenin projenin diğer maddelerinde de mevzuu bahis alduğunu hildirmiz va vu mahivat. yük bir sempati ile mütehassis ol- dum ve sanırım ki son baharda ge- çirdiğimiz güç devrelerin baziların- da daha sıkı ve daha çabuk bir iş birliği arzu etmekte haklı bulundu- ğumuz zamanlarda Fransızların nok tai nazarlarını ve hareketlerine saik olan esbabı her zaman anladım ve dai ma makul buldum. Aramızda hadi- seleri takip etmiş olan hiçbir kimse için, Fransızların zecri tedbirleri kal teki hükümlerin bir madde içinde toplanması icap edeceği kanaatini izhar etmiştir. Bu teklif kahul edilmiş ve üçüncü madde tahrir komitesine gönderil- miştir. Komite, ezcümle,“ bitaraf” tabirinin şümülü hakkında — Politis tarafından yapılan mülâhazaları da gözönünde tutacaktır. Dördüncü madde ha kkında Kontzesko mülâhazalarda bulunmuş ve Dr. Aras tarafından izahat ve - rilmiştir. Madde tahrir komitesine gönderilmiştir. Beşinci madde de, ikinci madde i- le birlikîîe. tetkik edilmek üzere tek- nik kömiteye gönderilmiştir. Könferans, arzu eden delege he - yetlerine teknik komite celselerine iş tirak imkânmı bırakmak için, heye - ti umumiye celselerile teknik komite celselerinin münavebe suretile akte- dilmesine karar vermiştir. Boğazlardan geçen gemiler Montrö, 24 (A.A.) — Konferans dün akşamki toplantısında, beynel - milel ticarete tatbik olunacak kayıt ların tetkikine başlamıştır. : Istatistiklerin gösterdiğine göre, Boğazlardan geçen gemiler 12 mil - yon tonilâtoya baliğ olmaktadır. İ - talya, 2,527,000 tonilâto ile en baş - ta, İngiltere 1,086,000 tonilâto ile i - kinci ve müteakiben de sıra ile Yu - nanistan, Norveç, Romanya, Alman ya ve Fransa gelmektedir. Haber alındığına göre, Japonya müstakbel Boğazlar mukavel elj Uluslar Kurumu Konseyi yarın toplanacak ve Habeş - İtalyan meselesini tetkik edecek INCİDE dırmak hakkındaki kararları bir sürpriz teşkil etmez. Ambargo meselesine gelince, In- giltereden kalkarak Habeşistanın iş gal altında bulunmıyan kısımlarma hiç bir zaman niyet etmedik. Yalnız gidecek silâhlara ambargo koymağa niyet etmedik. — Yalnız — şura « si vardır ki, bu silâhlarm Sudan hududundan veyahut başka bir ta- raftan öteye geçebilmesi icin silâh- ları tesellüm edebilecek bir otorite bulunması lâzımdır. İtalya, Habeşistan meselesi evvelâ halledilmelidir, diyor Roma, 24 (A.A.) — Tribuna gaze- tesi yazıyor: y Cenevre içtimalarınım arifesinde beynelmilel vaziyet, karanlık görün- mekte berdevamdır. İngilizlerin zec- ri tedbirlerin kaldırılmasına dair o- lan teklifleri, İtalyaya karşı takip edilmekte olan hattı harekette bir de ğişiklik vukuuna delâlet etmez. Milletlerin Avrupada mesai birli-' ğinde bulunmağa hakikaten hazır ol- madıkları şüphesizdir. Giornale d'İtalia, milletler İtalya. ya karşı bir infirat siyaseti takip et- meği arzu etmektedirler. Bu gazete, Avrupanın sulha kavuşturulması i - çin ittihaz edilmiş olan bütün ted- birlerin muvaffakıyetsizliğe uğra- mış, çünkü tedbirlerin Italyanın iş- tiraki olmaksızım alınmış olduğunu ilâve etmektedir. Habeşistan meselesi tamamile hal ledilmedikçe İtalya, istikbalde her türlü mesai birliğinde bulunmaktan kaçmacaktır. Habeşistanda yağmurlar başladı Adisababa, 24 (A.A.) — Birkaç günden beri yağmurlar mevsimi baş- lamıştır. Maamafih yağmurlar, as » kerlerin yol inşaatını sekteye uğrat- mamıştır. Bu inşaat, saat 14 ile 16 arasında ancak kısmen tatil edile - cektir. Temmuz ve Agğustos ayların da daha şiddetli olacak olan yağmur lara karşı icap eden bütün tertibat alınmıştır. Karabükteki yeni inşaat Ankara, 24 (Tan) — Karabükteki demir, çelik fabrikalarile kısmi bazı sanayiin kurulmasını deruhte etmiş bulunan Kredi Eksport Garanti De- partman mümessili Somevil, gazete- mize şu beyanatta bulunmuştur: . “—. Türkiyede bir çelik ve demir fabrikası inşası için yapılan müzake releri, kendi imparatorluğu içinde ve dış Talr ı.ıı',de ü“rî hat Jderi arttırmak hususunda bütün İn - gilizlerden fazla gayret sarfetmiş o- lan kralrmızın doğum gününde bir karara bağlanıp imza edilmesi mesut bir hâdisedir. Benim Türkiye,hakkın da hâsıl ettiğim intibalar şunlardır: Türkiye, şerefli bir surette başardı- ğı askeri istiklâl savaşı günlerinde olduğu gibi bügün de kudretle sağ duyu ile idare edilmekte ve bütün uğraştığı işleri başarmaktadır.,, Ben ve beraberimde bulunan diğer arkadaşlarımız Türkiyenin İngiltere ye filhakika daha pek büyük nisbet- lerde ihracat yapmak imkânmmı gör- mekle memnunuz. Bu ihracatın faz- lalığı, İngiliz mallarımın da Türkiye- ye gelmesine bir zemin hazırlayacak- tır.,, H. A. Protser Limited kumpanya- sı umum direktörü Makenzi Türki- yenin maden kaynak. ve servetleri hakkında şunları söylemiştir: “— Mütehassıslarımızın memleke- tinizde maden zenginlikleri bilhassa krom, antimon, bakır, Molibden ve gümüşlü kurşun madenleri hakkın - da edindikleri kanaat şudur ki, bu servet memleketinizin istikbildeki e- konomik hayatı üzerinde büyük bir ehemmiyeti haiz olacaktır. Bahsetti- ğim ve yüksek bir kaliteye malik o- lan bu madenin yalnız gizin dahili sinin Milletler Cemiyeti ile mümkün olduğu kadar az alâkası bulunmasını istemektedir. Pol Bonkur bu mesele hakkında Saito ile bir mülâkatta bu- Tunmustur. arzularınıza faydalı olmakla kalmıya rak ve, bütün dünya pazarlarıda da müşteri bulacak ve bu yüzden mem- leketiniz için büyük bir gelir kayna &t olacaktır...