ez 4 Araplar ne istiyorlar ? üğ Ki Filistinde yaşıyan : Arap tipleri “Times”den: | İçlerinde Kudüs müftüsü Emin Efendi el Hüseyin, ve belediye reisi Doktor Halidi olan beş kişilik bir heyet Ammana giderek Maversişerin Kralı Emir Abdullah ile Filistinde- ki vaziyeti görüşmüşlerdir. Bu gö -| rüşmelerde Filistin isyanını durdur- mâ çareleri araştırılmış ve İngiltere tarafmdan vaziyeti tetkik için bir komisyon gönderilmesi imkânr'mev- zuubahs edilmiştir. Emir Abdullahm bu Arap önderle- rine bazı sualler sormuş olduğu aşi- kârdır. Bu suallerden ikigu Ol muştur: — Yüksek Arap Komitesi bugün- kü isyanı ve kanuna itaatsizliği der- hal durdurabilecek vaziyette midir? Söylendiğine — göre Arap İlder leri şu mealde bir cevap vermişler- dir; — Arap Yüksek Komitesinin hal- ka bazı muayyen vaitlerde bulun - madan isyana nihayet vermeğe kal- kışması hiçbir netice vermez. Ayni zamanda yapılacak asgari vait te In- gilterenin göndereceği komisyonun tetkikatma devam ettiği müddetçe Filistine vaki Yahudi muhaceretinin durdurulmasıdır. Her sınıfa men - sup Araplar kendilerinden isyan edip birçok fedakârlıklara katlana - rak göstermişlerdir ki gayelerini is- tihsal için her şeye razıdırlar. Bina- enaleyh Arapları memnun edecek bir vaitte bulunulduğu takdirde A- rap önderleri bir beyanname neşre- rek halkı süküna davet edeceklerdir ve herkesin normal surette işine av- detini tavsiye edeceklerdir. Ayni za- manda İsyanm yatıştırılması ve memlekette asayişin temini için ön- derler memleketin her tarafında şah- . si nüfuzlarını kullanmaktan çekin - miyeteklerdir. Uzlaşma yolu Arap önderlerinin bu cevabımı Maveraişeria kralı Filistindeki Ingi- liz Yüksek Komiseri Sir Arthur Wauchop'e bildirecektir. Arap ön- derleri Emir Abdullahm bu tavas - sutundan çok memnundurlar. Çünkü bunu, Ingiltere ile gayriresmi mü- zakerelerin bir başlangıcı addediyor- lar. Ve ayni zamanda bu müzakere lerin bir uzlaşma yoluna müncer olacağını ümit ediyorlar. Her iki taraf ta şimdiki durumdan büyük bir endişe duymakta ve by karışık- lığın önü alınmasını makta - dır. Fakat ne de olsa Ingiltereden gelecek komisyonun tetkikatı esna- sında Yahudi muhaceretinin durdu- rulması esas koşulmaktadır. Bu te- mün edildiği takdirde hiçbir gey ya- pılamıyacağı iddia edilmektedir. Ni- tekim de 1921 ve 1929 isyanlarında böyle yapılmıştı. Şüphesiz asayişin temini için her şeyden evvel grev durmalıdır. Fakat grevin durması da gayet güçleşmiş- tir.Çünkü özderlik birtakım gençle- rin eline geçmiş olup bunlar grevi durdurmakta hiçbir menfaat görme mektedirler. Ayni zamanda hem Arap Yüksek Komitesinin, hem de hükümetin arzularına mümanaat et- mektedirler. İngilizlerle Araplar Silâh arkadaşı Emir Abdullahla Arap önderleri- nin yaptıkları müzakereler neticesi gerek Emir Abdullah, gerekse Arap Yüksek Komitesine mensup önder - ler gazetecilere şu beyanatta bulun- muşlardır: — PFilistindeki isyan hareketi yal- nız o memleket Araplarını alâkadar eder, Fakat Filistin Arapları büt Arap dünyasının müzaheretini al mıslardır. Bu müzaheret Arap İtti- hadınin ve kuvvetinin bir timsali addedilebilir. Harbi Umumide silâh arkadaşları olan İngilizlerle Arap - lar arasındaki iyi münasebeti Filis- tin hâdiseleri bozamaz. Araplar In - gilizlerin Arap noktai nazarma hak vereceğine ve bu noktai nazarı mü- dafan edeceğine kuvvetle inanıyor - lar, Araplar hali hazırda Filistinde bu- dilere itiraz etmiyorlar, bulan Yahudi muhaceretinin durdu- rTulması”ile ıslah edilebileceğine ina- niyorlar. Ingiliz Hükümeti vaziveti tetkik için yeni bir komite seçerken muhaceretin derhal durdurulacağnı ilân ettiği takdirde, biz Arap ön - derleri, grevin derhal durdurulaca - ğına inanıyor ve asayişin temini için n nüfuzumuzu kullanmağı | vadettiğimiz gibi komisyon tetkika- tmi kolaylaştırmak için elimizden geleni yapacağımızı vadediyoruz. Ünliste Çalınan eşyalar birer birer meydana çıkıyor Davutpaşa civarında altı ev soy- duktan sonra yakalanan Abbas ve Ismail adliyeye verilirken zabıta, bunların başka hırsızlıkları olup ol- madığın: araştırmış, tahkikatı geniş- etmiştir. Alman netiçeye göre, bun- ların dört ev daha soydukları anla- şılmıştır. Bunlar, Cibalide Ulviye- nin, Şehremininde Belediye muhase- becisi Halilin, Samatyada Elizabet sokağında Madam Ananın, Samat - yada Cambaz sokağında Fatmanm evleridir. Hırsızlar bu evlerden gra- mofon, hak ve #aire çalmışlardır. I İklim güzelliği ile tedavi tesirini herkes bilir. hekimlik daha yok iken, eğe çalışan rahipler ikli inden İstifade etmenin y bilirler ve kurdukları tedavi y orman aralarında, yüksek deniz ke- İda yapıyorla Fakat sonradan, çe yalnız hava, ru- hatıra gelirdi. gile tedavi usulü yeniden me Em tip hocalarıdır. herkese lâzım olan güzeliklim, ins mi kültürüne göre değişir. Daima bir örneklik istiyen, değ şiklikten hoşlanmayan, sakinlik ara- yan hastalara düz ovalardaki güzel iklimler, yahut akar suların kenar- larındaki ağaçlıklı güzel iklimler rar, Halbuki deniz kenarları, hemen İher adımda ve günün her saatinde değişik olduklarından muhitlerini da ima değişir görmek istiyen hastalar deniz kenarlarındaki güzeli zevk alırlar, Dümdüz görün. a bile, günün saatine gi neş mütemadiyen değişen güzellik- ler husule getirir. Onun için plâjlar bile değişik manzaralardan sayilir. Yüksek iklimlere gelince, orta de- recedekl yüksek güzel ve fikirleri orta halli canlar aramayan, fakat pek de düz sakinlikten hoşlanmayan hasta- lara yararlar, Pek yüksek dağlardaki güzel man zaraları, yakm: vakitlere « gelinceye İ kadar, kimse aramaz, onlardan kim- se hoşlanmazdı. Halbuki şimdi yük- sek kültür ve büyük zevk sahibi kim seler ancak pek yüksek dağlarda bu- lünabilecek geniş ziyade arıyorlar. R gelliklerden hoşlanan hastalar d. radıklarını yüksek dağlarda bulur - Zevk duyguları pek derin olma- yanlar - Belki insanlar arasmda en çoğu - bir iklimin manzarası ne ka- dar güzel ve hangi güzellikte olursa olsun, daima ayni manzarayı gör- mekten hoşlaumazlar. Bir liği görünce, onu tahlil etmeden, onun arşısında kendi ruhunun akislerini dinlemeden, geçip gitmek isterler. Öyle sathi zevk sahiplerine de ancak durmadan gezmek, buyuna seyahat etmek lâzım olur. Görülüyor ki iklim güzelliğile teda vi için ille önce ruhun tahliline Hi- zum vardır. Lokman HEKİM Çalman eşyalar, satıldıkları ve sak- dana çıkarılmaktadır, Bıçakla yaraladı Kocamustapaşa civarında oturan on altı yaşlarındaki dökmeci çırağı Minas, sokaktan geçen Zaruhi adın- daki kiza sarkıntılık etmiştir. Bunu İ gören Zeruhinin erkek kardeşi Hay- İ kazar Minasla kavgaya başlamış ve onu bıçakla yaralamıştır. Suçlu ya kalanmış, yaralı tedavi altına alm- mıştır. Ihlamur ağacından düştü Tophanedeki Kıhcsli enmiinin mü- ağaçtan aşağıya düşmüş, ifade vere- yaralanmıştır. | İkinci kattan düştü ralı çocuk hastaneye kaldırılmıştır. Kaynar suda haşlandı SAĞLIK ——— Arzı mev'udda ateşlenen —— ÖĞÜTLERİ Yahudi - Arap kavgası X rat hekimden önce, hastaları üfü- rükle yahut başka ruhi vasıtalarla rini hep güzel manzaralı yerlerde, rarlarnda, akar suların yakınların- —— —— —————- landıkları yerlerden birer birer mey- | AN 24-6.936 Florya plâğjı İstanbulun yanıbaşında yeni, modern bir kasabanın temelleri yükseliyor İklim manzaralarmın ruh üzerine Istanbulun başi ucunda © modern bir kasabanın temelleri atıldığından bilmem haberiniz yar mı? İleride, şehir olmak için, kuvvetli bir isti- dat taşıyan bu sahil kasabasmı dün u. Yakın zamanlara gelinceye | battan basa gezdim. Floryada, trenden iner inmez, ku- Yy elektrik cereyanları İ lağrma kuşların sesinden evvel, ke - ser ve testere gürültüleri geldi. Yı - Birkaç yıldanberi, iklim güzelli- | ğın yığın keresteler ve toprak tüm- sekler arasından geçiyorum. Her ta- çıktı. Bu sefer onu tavsiye edenler | rafta hummalı bir yapıcılık faaliyeti artık üfürükçüler, rahipler değil, ga | var. Çiğnenmeğe kıyılamayan asfalt yet ciddi tetkiklere dayanan pek & | Yoldan, bir bisiklet tekerlekleri üze- tinde kayar gibi yürüyerek, Solar- İklim güzelliğinden herkes ve her | yum palasa çıktım, türlü h e edebilir, Fakat Sağımda, çift katir yüksek bir bi- banın iskeletini kuruyorlar. Florya nm duygularına ve daha ziyade umu | deniz kaabasınm başlıca ihtiyaçla rından birini karşılamağa hazırlanı- dar soyunma yeri bulunacak, rağbet arttıkça, soyunma yerlerinin ve lüks kabinelerin de miktarı artırılacaktır. Ancak şu var: Floryada şimdilik bülün inşaat, muvakkat kaydile yapılıyor. Çünkü, kasabanın asıl büyük plânının tatbi- kına daha sonra başlanacak. Bir bakışta, Atatürk Türkiyesinin her yanma dal budak salan yoktan var edicilik, kudretinin bir yeni ham- lesini de Floryayâ erip yetiştiğini gö- rebilirsiniz. Eski Floryayı bilenler, yeni Flor- yayı kolay tanıyamazlar, Trenin dur- duğu yerden itibaren sağda solda çok ilerilere kadar, bir sürli kır kah- vasi, gazinolar, ve lokantalar açıl - mış, Bildiğim o eski plâjlar bile, ezzini yetmiş yaşındaki Niyazi, dün | Floryanın büründüğü sabah camiin avlusundaki ıhlamur | lık sıvası altında gü ağacına çıkmıştır. Ihlamur toplar-! kımlı, daha temiz, ve daha Avrupai ken muvazenesini kaybeden Niyazi, | göründüler. Şimdilik, gerek çarşı vegerek 80- miyecek derecede tehlikeli surette | yunma odaları inşaatinde kullanılan malzeme demir ve tahtadan ibaret... türk deniz evini kuran mimar Seyfi Arnavutköyünde Kilit sokağında | Arkanın plânı bekleniyor. oturan Hüseyinin iki yaşmdaki kızı Gülsen, evlerinin ikinci kat pencere- | le dahi, Floryayı küçük bir Anadolu sinden düşerek yaralanmıştır. Ya -| kasabası kadar canlı ve hareketli Fakat ben, bugünkü ahşap şekli i- buldum. Sıra gazinolarda kuş sütünden baş ka ne aransa var. Beyoğlunun en Fenerde Haydar mahallesinde| yüksek lokantalarında yenilen ye- oturan Bahriye, çamaşır yıkarken | meklerin daha çeçitlileri, küçük fiat su kazanımın devrilmesile muhtelif | farkile önünüze getiriliyor. yerlerinden yanmıştır. Bahriye te- davi yapılmak üzere hastaneye kal: | görülecek gey.. Tahtadan, fakat Florya kasabasının yeni çarşısı, gon derece itina sira sıra dükkânlar Florya sahillerine bir bakış Beton tesisat yapılması için, Ata -| i Marmaranın göğsünde inci gerdanlık gibi parlıyan plâj, çarşıya giden ıkı sıralı oteller... İşte, Floryanın on sene sonraki manzarası denize girenler lara, muhallebicilere, dondurmacıla- ra yer ayrılacak. Çarşının tam orta- sma tesadüf eden üçüncü kısmına gelince, burası, baştan başa gazino- culara kiralanacak. Bu gazinolarda, ispirtolu ispirtosuz her nevi içki bu- tundurulacak!” Bay Ecvet, bunları anlatırken ben de bir yanden bu yepyeni çarşt- nın dükkünlarını gözden geçiriyo - rum. İçlerinde, ikiye taksim edilecek kadar geniş olanları da var. Hepsin- de su ve elektrik tertibatı tamam.. Kadınlar ve erkekler için ayrı ay- ri halâlar, el ve yüz yıkama yerleri yapmışlar. Belediye namma mühen- dis Sadettin, Muammer, mimarlar « dan Kuyumcuyan, Ecvet, bu tesisata nezaret ediyorlar. Yaz mevsimini, Floryada geçir « Floryada inşaat mek istiyenler, burada belki evlerin- de görmedikleri konforu bulacaklar! Terisi için, daha neler yapılacağı- nı, henüz kimse bilmiyor, Fakat gim- diden herkes kestiriyor ki, Florya, en kısa bir görüşle dahi, hiç olmazsa İstanbulun “Varna” sırolacaktır. Hâlâ, karpuz kabuğu düşmeden denize girilmez, diye düşünenler, F- loryanım dünkü kalabalığını görse - ler, hemen fikirlerin! değiştirirlerdi. Anlattıklarına göre, hele Pazar gil nü, Florya plâjları tarifi yapılamıya esk derecede kalabalıkmış. Ve bu ka labalığm hemen hepsi denize girip bünyo almışlar. Ortada iki mesele var: Ya, karpuz kabuğu, denize düş- mekte gecikti, yahut ta, deniz âşik- ları sevgililerine kavuşmak için sa- birsizlik gösterdiler. Dün, Floryadan İ ayrılırken, onun bundan meselâ on sene sonraki halini gözümün önüne yapmışlar. daha uzaktan insanm yü» | getirmeğe çalıştım.: güne gülen mini mini bir çarşi... Inşaata nezaret ettiği sırada, ken-| gerdanlık gibi pirilpirii yanan bem- disile tfhıştığım mimar Ecvet diyor | beyaz bir plâj, çarşıya giden yolla- Marmaranın göğsünde, biret İnel rm üstünde iki siralı muhteşem O - — Çarşımızda şimdilik irili ufaklı | teller... Güneş, deniz, kum banyoları Yirmi beş dükkân var, Bunlerm €-| için fenni tertibat alınarak vücude hemmiyetsiz bazı noksanları da ik- mal edilince, hepsini artırma sureti- | sa bir zamanda hakikat olacağına, le kiraya vereceğiz. Şimdiden birçok talipler var. Ge- üç kısımdır. Birinci kısımda, kadın ve erkek için tualet levazımı bulundurulacak, me- selâ manikür yaptırmak, tualetini tazelemek, saçını kestirmek istiyen- | Müjürü Ziya Boyacıoğlu Yozgada, ler, bu dükkânlarda işlerini görebi- | Yozgat Maarif Müdürü Vasıf Deniz- getirilmiş binalar... Bu rüyanın kr hiç şüphe etmiyelim. Salihaddin GÜNGÖR Yeni #ayinler Denizli, (Tan) — Denizli maarif liye naklen tayin edilmişlerdir. De- Çarşının ikinei kısmı, yiyecek ve | nizli Ziraat Müdürü Remzi Samsun içecek eşya. satıcılarma tahsis edi» | Ziraat Müdürlüğüne, Denizli İnhisar lecek, Bu kısımda da meselâ, köfte- | Müdürü Niyazi de Samsun İnhisar cilere, aşçılara, piyazcılara, pastacı- | Müdürlüğüne tayin edilmislerdir.