Sara 1-6- 986 TAN Türklerde ilk SON HABERE Sosyalist partisi toplantısında Kapitalizme ve Faşizme karşı çok şiddetli hücum yaptılar Paris, 31. (A.A) — Sosyalist par tisinin dün öğleden sonra yapmış ol- duğu toplantıda partinin sol cenah müntehasi lideri Pivert, “Kapitalist lerin irtikâp ve fazihalarınm bir timsali" 'olduğunu (iddia ettiği Fernand Bouisson'un intihap maz- zatasmın red ve İntihabının feshe- dilmesini istemiştir. Bundan sonra Bracke, sosyalist enternasyonali tarafından Hitleriz- me karşi yapılması karar altma #- Immış olan tedbirleri hatırlatmış ve entemasoynalin Habeşistan mesele- sindeki noktai nazarı halen de mu- vaki karşısında boyun eymemek İ- cap eder.,, Bracke, harici meseleler için birer hal sureti arayıp bulmak üzere bey- nelmilel bir sosyalist konferansının toplanmağa çağırılması teklifinde bu Tunmuştur, Karl Marx'ın torunu Jean Lon- gust, Lavalin “caniyane görüşmeleri, ni şiddetle takbih etmiş ve Süveyş kanalmm kapatılmamış olmasına teessüf eylemiştir. Sosyalist kongresi, . grev İlân et- miş olan maden sanayii amelesinin bu hareketlerini iyi bulan bir sem- hafaza etmekte olduğunu söylemiş- | pati takririni kabul ettikten Ssönra tir. Bu noktal nazar, şudur: “Emri celse tatil edilmiştir. Devlet demiryolları ve limanları idaresinin dokuzuncu yıldönümü — BAŞI 1 Yum hattı) da katılarak bu mikdar 2359 kilometreyi bulmuş, bundan #onra yol faaliyeti durmadan ilerle- miş, memlekete geniş ölçüde demir ağ kazandırılmıştır. 1929 da Demiryollarımız (Fevzipasa Gölbaşı) kısmı da katılarak 2485 ki- lometreye yükselmiş, 1930 da (Kay- seri - Sivas), (Tavşanlı - Değirmi- | saz), (Filyos - Balrkısık) ve (Zile- Kunduz) kısımları ile 2927 kilomet- reyi, 1931 de (Değirmisaz - Balıkı- şik), (Gölbaşı - Malatya), (İrmak- Çankırı) kısımların ilâvesile 3303 kilometreyi, 1932 de (Malatya - Fr- rat), (Kunduz - Kalın), (Kardeşge- diği - Niğde) ktsrmlarının bitmesi ve (Mudanya - Bursa) dar hattın Batm almmasile 3554 kilometreyi, 1933 de (Fevzipaşa - Adana), (Niğ- 73 - Boğasköprü) kısımları tamam- lanip ta, satın alman (Samsun - Çarşamba) dar hattının da eklenme sile 3822 kilometreyi, 1934 de (Fırat Yolçatı), (Yolçatı - Elâziz), (Balrke #ir - Eskipazar) kısımlarınm bitme- #i, (İzmir - Kasaba ve temdidi hüt- tmin satın almması suretile #776 ki- lometreyi; 'H. — 1935 de (Yolçatı - Diyarıbe- Yir), (Bekipazar - Çankırı), (Sivas - Tecer) kısımları tamamlanıp Aydm battı da satm almarak 5644 kilomet Teyi bulmuştur. 1936 yrir martında (Afyon » Ka- Takuyu) iltisakiyle (İsparta Şube Hattı) işletmeye açılarak: dokuz yıl önce Devlet Demiryollarınm işlet » mekte olduğu hatların uzunluğu 1378 iken 6000 kilometreye yaklaş» Muş, bu. suretle Milliyetçi, Halki, Devletçi, Lâik ve Inkılâpçı Türk Cümhuriyeti, Osmanlı İmparatorlu- ğunun bir asırlık demiryolu tarihin- de yaptığım dört mislinden fazla- Sms dokuz yıla sığdırmıştır. Nakliyat vaziyeti 1927 mali yılmda Devlet Demiryol ANKARAD Paviyonda Ankara: 28 Mayıs Mevsim sonu. “Paviyon” yarm ka- Diarını kapıyor. “Baş şehrin bu gü #el eğlence yerinde, son akşam, bir yük devlet merkezinin bütün hu- #üsiyetleri ve bütün tipleri var... Ya , Ankaranm eğlence saatlerinin Sigara dumanmm ve renkli ışık - yarattıkları sisli bir hava Ankara eğleniyor... İşte bir düyunu umumiyeciler, şam- | yalı ve şaraplı, sermayedarlara işır bir sofranm etrafında top - mışlar, Öteki masada güzelliği- di gibi kendi zevkine ve borçlu bir Fransız kadı... heykel yüziyle filmlerin bi- fırlamış bir sinema yıldızını, birden kumaşlara bürünerek lenceye karışmış bir heykeli atan bir İtalyan güzeli.. Ve un her tarafımda tuvaletlerinin i, tavırlarınm sadeliği ve €- m vekarı İle gözü çeken An- kadınları... Bildiği bir iki lisa- bir arada kullanarak, hazırlattı. Mİİ Çn INCIDE — larımızda 4.824.067 yolcu tasımmış ve 1933 de bu yolcu sayısı 5.261.148 iken gerek gidip gelme biletlerinde ve gerek halk ticaret ve aile biletle Yol vergi Şürayı Devletin tesbit ettiği mühim esaslar Verginin asgari haddi 4 azamisi 12 liradır Ankara, 31 (Tan) — Yol mükel- lefiyeti kanununun yeni alacağı şek le dair hazırlanmış bulünan projeyi devlet şürası tetkik etmiş, ve proje hakkında bazı mütalenlar serdetmiş- bir. Şüra, yol vergisinin asgari had- dini 4, azami haddini de 12 lira ola- rak tesbit etmiştir. Yine şürada tan- tim edilmiş bir formüle göre de, se- nelik geliri 500 liraya kadar olan er- keklerden genede 4, 1200 liraya ka- dar olanlardan 6, 3000 liraya kadar olanlardan 8; 5000 liraya kadar olan lardan 10, ve 5000 liradan fazla o- İanlardan İse 12'lira yol vergisi alın- ması teklif olunmaktadır. geliri yekünu senede 300 liradan noksan olan kadmlarm bu vergi ile mükellef tatulmamaları, senelik ge iri yekfini 300 ve daha fazla olan Yihe Devlet şürasnm mütaleası. | ba göre, geliri olmayan kadınlarla | xrmilli Tarihin en eski devirlerini bile da- ima Medeniyet ışığı ile aydınlatmış İ Türklerin madencil nayide, yazı işl ihtisas kadar, askerlik ve dolayısile sporda da mümtaz bir mevkie sahip olduklarını Çin membaları bize pek güzel göstermektedirler. Bu membalara göre o zaman he- müz taş devrini yaşayan Çiniler kar şısında Türkler demir devrini idrak etmişlerdi. Süvari kuvvetlerile, bil- İhasaa bu küvvetlerin (kılıç kullan: maktaki maharetlerile Çinlilere dai- ma faik bulunuyordu. Lö Norman Manuel d'histoire de 1'Orient namin- daki eserinde Şimalden gelen yüz ailenin bu kılmçlara sahip olarak gel diklerini yine bu membalara İstinat ile yazmaktadır. Assena'ların beşyüz inen Türkler, Altay dağlarında, sa- dece gelecekteki büytk imparatorlu- gun temelini kurmak için kılmçlar imal ediyorlar, bu yaptıkları kılınç- lar ile de gençleri telim ve terbiye ediyorlardı. Bizans imparatoru Jüs- tiyenin murahhasmı Ektag'da kabul eden Toman Han veya daha doğru bir tabir ile Ili - Han bu murah- İhasa Türk gençlerinin kılmç oyun- 1 ve süvari talimlerini göster- miş, Bizans sefiri bütün bunları bü- yük bir hayretle görmüştü. Yine bu zamanlarda; Çinden, Hin- distana haç için giden, Haci Hiyo - etsang. manastırlarda gördüğü tale rinde yapılan tenzilât ve kolaylıklar | yaşları 18 (dahil) den 60 (dahil) € | pelerin kumandanlarla talimler yap- ssyesinde 1934 ynali yılımda Laşman yolcu adedi 8.510.458 adedini bul - muştur. 1935 mali yılı içinde taşıdığı yol- cu sayısı İse daha fazla artarak 9.200.000 küsuru bulmuştur. Bu ye- künlardan, geçen sene Devlet Demir yollarına katılan Aydın hattı hariç- tir. İzmir - Kasaba ve temdidi hattı İki sene evvel satın aldığımız bu hat Şirket elinde bulunduğu 933 se- Besi içinde ancak 1278512 yolen taşmış iken satm almıp kendimiz işletmiye başladığımızm İlk senesi olan 1934 mali yılı içinde, tarife 1s- lahatı sayesinde 2.648.446 yolcu ta- şımış, yani yolcu adedi bir yıl evvel- kine nisbetle yüzde 107 artmıştır. Aydın hattı” Şirket elinde bulunduğu 1934 ma» li yılının ilk 8 ayında ancak 228.977 yolcu tasımışken, Devlet Demiryolla rma geçtiği 1935 mali yılının ayni 8 aym zarfında, 411.934 yolcu taşı - mış, yoleu adedi bir yrl evvelkine nisbetle tam yüzde Sile çıkmıştır. Eşya ve emtia nakliyatı 1927 senesinde Devlet Demiryol - ları, idari nakliyat hariç olmak Üze- re, 918,790 ton eşya taşımıştır. Bu mikdar, yavaş yavaş çoğalmış, 1983 de 1.210.650 tonu bulmuşken bilhas- se İki seneden beri tarifeler üzerin- de gösterilen kolaylık ve ucuzlük yüzünden 1934 mali senesinde bir - den bir misli yükselerek 2.003.668 to na kadar çıkmıştır. esaemeeaaan A HAYAT son akşam ğı büketleri artistlere sunacak fır- sat bulmak için; kalabalıkta bir da- ha bulması pek Zor olan sandalyesi» | ni bırakarak hep kapı ağzında bek- lemeye katlanan bir fedai genç... Millet Meclisinde bütçe mtizakere- lerinin coşkun ve girift havasında bir defa mebus, bir defa da gaze - teci olarak sayısız intibalarla dol » duktan sonra, başını dinlendirmek için masasında rind bezminin cemli- ğini yapan bir başmuharrir, beş al- ti gün evvel sattığı kumaşların biçi- lip dikildikten sonra rakstan bin bir mâna alan yicutlarda güzelliğine do yamadan bakakalan bir mağaza sa- hibi, elinde tuttuğu Ajans sayfala- rmdân İnönünün -nutkundaki canlı cümleleri ezberler gibi tekrarlayan bir muhabir, eşlerine, dostlarma bu coşkun geceden küçük demetler ha- linde birer kıt'a. intiba gönderen genç bir şair, ortada dönen çiftleri hayran bir eda ile süzen bir diplo- mat... Ankara eğleniyor. Sanki danseden lere bu hareket âhengini veren mü siki değildir de, musiki bu âheng ve hareketi örnek alarak makamla- rmi hemen buracıkta yaratıvermek- tedir. Amerikan barın köşesinde du - kadar olan kadınlardan ise senede dört lira yol vergisi almması muva- fik görülmektedir. Hükümet Milli şoseler insasına ve yol vergisine dair olan lâvihayı ya- kında Kamutaya verecektir. Olimpiyada hazırlık Ankarada 120 kilometroluk güzel bir yarış yapıldı Ankara, 31 (A.A.) — Olimpiyat hazırlıkları olarak bisiklet federas - yonunun tertip ettiği 120 kilomet - relik İkinci yarış ta bugün yapılmış ve tam bir muvaffakıyetle neticelen miştir, Yarışa giren Talât, Orhan, Eyüp. Kirkor, Kâzımın yekdiğerine pek ya kın olarak yârışı bu tertiple bitirdik lerini kaydettikten sonra bundan ba 71 neticeler çıkarmak İsteriz 1 — Koşucularımızın ilk yarışta elde ettikleri 100 kilometrelik reko- Tu 2 saat 46 dakika ve 43 saniye ol- duğu halde bugün, yarışın 100 kilo- metre üzerindeki müddeti 2 saat 42 dakika 51 saniyedir. Buna nazaran 4 dakikaya yakm bir fark göze çarp maktadır. 2 — Koşucularımız 120 kilometre- Yi pek dinç ve taze bir halde bitir mislerdir. Buna nazaran önümüzde- ki iki ay zarfında süratlerini daha çok arttıracaklarıma intizar oluna - bilir. 3 — Fransızların olimpiyat hazır- lığı olarak yaptıkları son yarış müd deti bugünkü 100 kilometre müdde- tinin hemen aynidir. Diğer taraftan koşucularımız Ro- manya turuna iştirak ettikleri va - kit onlarla beraber koşmuş olan bir Fransız koşucusu bilâhara Auto ga- zetesine aynen şu Sözleri söylemiş - tü: “Ru büyük yarışa giren bütün mil Jetler arasmda" Fransızlarla koşabile cek yalniz Türkleri gördüm. Bu netice ile bu 8öz yanyana ge- İ öirilirse bisikleteilerimizin olimpiyat için iyi bir tarzda hazırlandıklarna ve kendilerinden. galibiyet demiyo - ruz, fakat iyi neticeler beklemek hak kımız olduğuna Bükmedebiliriz. Bugünkü 120 kilometrelik yarışm müddeti 3 saat 12 dakika ve 54 sani- yedir. Ankara - İstanbul telefon mükâlemeleri Ankara - İstanbul telefon muhabe- releri adedi, farkir bir derecede, art- mıştir. Mart ayında 13144 görüşme yapılmış. hariç memleketlerle de 913 muhabere olmuştur. Ankara - İstan- bül görüşmeleri, geçen senenin &yni /8yma nazaran, 1409 mükâleme faz- ladır, er a daklar titriyor: — Muhakkak Berlinde ve olim- pPiyatlarda... Bu bir kuru vait değil, bir karar, bir sözdür. Genç vö spor meraklısı bir mebus zarif bir tavırla parmak- larını saçlarında * dolaştırıyor. Bir yudum viski, son bir bakış, ve yavaş- ça tekrar edilen ; — Yakında Berlinde ve olimpiyat» tıklarını söylemektedir. Çin müverrihi Mato - an - lizden Khotan şehri tarihini tereüme eden Abel Remusat bu şehirdeki manas- tırlarda binlerce talebelerin bulun- duğunu, bunların yemeğe bile ku - mandalarla gittiklerini yazmaktadır. Yine Çin membaları, Türklerin her sabah kumandalarla kılınç oyunu oy nadıklarını da kaydederler. Demek oluyor ki Türklerde kılınç ve at ön- İarın ilk sporlarıdır. Bizim için bu ilk spor şekillerini tetkik edebilmek yolları vardır. Bu gün bile eski Türk hayatını muha- faza eden birçok kabileler mevcut- tur, İptidaf an'anelerini, dinlerine kadar muhafaza eden bu kabileler. ilâh... Diğer halklarla en az ve hat 48 hiç münasebete girişmemiş gibi- dirler, Bunlar arasmdaki terbiye mefhu- mu, eline aldığı kılmer, usulü daire- nabilmek, ferdi, mızrağı- &r. Bunlarda bir kanaat vardır. Silâ hına iyi sahip olan bir adam cesur bir adamdır. Bir ar Tonguz ba- na aynen şu kelimeleri söylemişti: İ“Kiıç ve mızrağma sahip olen İn gan eline, diline, beline de sahiptir. Tonguzlardan başka elân dillerin- de olduğu gibi hayatlarında da eski Türklükten birçok izleri saklamış olan Kazaklar arasında dolaşmak da bize ilk Türk sporu hakkında ehem- miyetli fikirler ve bilgiler verebilir. Kazaklar arasında at ve kılmç din- den daha ziyade bir kıymete sahip olan iki varlıktık Belki Allahm bile ismini bilmeyen bir Kazak, süvarili- ğin en ince hünerlerini bilen tam bir binicidir. Çocuk at üstünde dö- Zar, yine bu at üstünde kılmç tuta- | bilecek bir çağa geldiği zaman, kı - Imç terbiyelerini almağa başlar. Bun lar arasında pazar alışverişleri bile at üstünde yapılır. Koyun at üstün- de almır, at üstünde satılır. Her genç demiri işlemesini bilmeli, kılm- cini kendi eliyle yapmalıdır. Bunu bilmiyen bir genç, bir nişanlı, bir kadın bulamaz. Şu halde spor Türklük arasmda, meğeniyetle beraber başlamış, Türkler tarafından demirin keşfi İ ve kılıncın yapılması ve işlenmesi Mili Türk sporunun ilk gününü vü- ende getirmiştir. Türklerin bu ilk sporlarmı ne gi- bi nizamlarla yaptıklarını tayin et- mek biraz güç Ise de, biz Türklerin en eksi kılıç oİdmanlarile, Tonguz- ların kılıç oyunları arasmda bü- yük benzeyiş ve yakmlık görmek, bunun ayni vatanda ayni anadan doğ duğuna ve ayni başlangica sahip bu- lunduğuna şüphe bırakmaz. Tonguzlar arasında (kılıç oyunis- rına esas şunlar vardır: 1 5 El süratli aza, bacak kuvvet- li azadır. Eldeki sürati ayağa verir- ken, ayaktan almacak kuvveti ele vermek gerektir. 2 — Vücutteki kuvvetlerin -her noktasından lüzumu kadar istifade etmek gerektir, Bu husus vücut. teşkilâtını bunla- ra Üçe taksim ettirtmiştir: a — İki kolun kuvvetini bir kola almağa uzun müddet çalışma, (bü ik başlangıçtır). b — Belin kuvvetine iki kolun kuv vetini ilâve etmek, ailesinden | lerde, (T pm e ei lpyonefal hâkim bir hale koyabilmek | spor lc — Ayak ve bel kuvvetini birleşti- İrerek bu kuvveti kılmç tutan kola vermektir. Tonguz göriti bunları tam müâna- sile öğrendikten sonra, acemilikten ustalığa göçer. Bu surette de tslim şekilleri başkalaşır. Yapılan bu usul. lere fenni bir noktadan bakıldığı takdirde, bunu yine fenni bir suret- te ifade etmek imkânı vardır, Ton- guzların babalarından görerek takıp ettikleri bu sul, fenni tabir ile tam (eksantrik) bir “usuldür. Bundan maksat ta şudur: 1 — Kendisini, taarruz eden üç kuvvete karşı kolaylıkla müdafaa 8- debilmek, 2 — Taarruz eden dört veya bes kuvvete karşı da biraz zahmetle müs bareze edebilmektir. İşte bu sayededir ki Tonguzlar, ayı, domuz gibi vahşi hayvanların avlarına da teker teker giderler. Çün kü Tonguz mızrağa ve kılmea sahip tir. Tonguzlar arasmda her ferdin kullanacağı kılıcın şekli de mühim bir mesele teşkil eder, Nasıl bizde elbise adamına göre ölçü ile yapılır- sa, onlarda da kılmç adamına göre ölçü ile yapılır. Çünkü herhangi fer- din kullanacağı kılınç onun göğsü ve kolları ile müten uzunlukta de yere sarfetmez. Kılınç ku nin boş yere gitmemesine çalışm en mühim bir meseledir, Kılmç o - muz gerisinden, yani kılmç kabzası sol omuz üzerine geldiği ve kılmç 180 derece bir taarruz zaviyesine geçtiği vakit sallanırsa netice kst'i- dir. Taarruza gecen hücumcünün kılmer hedefteh 22,5 dereceyi gece- cek olursa, bu taarruz kendi aleyhi- ne neticelenmiş olur. Tongüzların tabiri veçhile sağ kol tam müvazi va ziyetten sağa doğru ayrıldığı tak- İ dirde artık kılmçta kuvvet kalma» mış hesap edilmelidir. Bu kılıç oyunlarında kalkan kul- lanma husus, acemi genclere mah- sustur. Ustâlar kalkan kullanmayı kendileri için bir zül addederler. Tonguzlarda süvariliğin bulunma- ması, İklim meselesidir. Çünkü bu şimatindeki (Narim) den itibaren at yaşayama maktadır. Kazaklardaki king, talimleri de ayniyle Tonguzlarda si... gibi. olduğu halde buna bir de süvarılik inzimam etmiştir. At ve kılınç tek bir varlık gibi hesap olunmustur. İyi bir süvarinin kıymeti bindiği beygirin iki ard ayağınm nallarının yere vurduğu kuvveti kılmemn ucu- na alabilmektedir. Onun için bu aralarmda, bir adamın süvariliğini methetmek istedikleri zaman; “atı- nm ard ayaklardan kılıncına kuv- vet aldı,, derler. Eski Türkler dinleri gibi, sporları- nı da tabiatin kanunlarından alarak vücude getirmişlerdir. Tabiatin Türk ler üzerinde uyandırdığı bu hislere şu Üç nokta memba vazifesini gös- terir: 1 — Sema hâdiseleri, 2 — Hayvan kuvvetleri, 3 — Camit kuvvetler. Eski Türkler tabistten aldıkları ilhama göre, ilk idman olan kılmç hareketlerini şu üç şekilde kaideleş- tirmişlerdir: a — Şimşek tarzı; Sağ elde bulunan kılınci sapan ta şi gibi kolun nihayet bazusundan çe virirken, vücudün iki bacağı Üzerin- de durmaksızm müvazene temin et- mek ve vücüdün umumi heyetini sa- pan taşinm ipine benzeterek, kı- nem ucuna sapan taşi vazifesini gördürmektir. b — Okyılânı vuruşlar. Türkler ok yılanının kuyruğunu yere basar basmaz,kafarım yerden al mış olduğu kuvvet ve süratle her hangi bir cisme çarptığını veya- hut onu delip geçtiğini ve yahut ta kendisinin parçalandığını görmüşler dir. Bundan ilham slarak, sağ vuruş ta sağ tabanın, sol vuruşta sol ta- banın pençelerine ok yılanmın kuy ruk vazifesini, ve kılıcın ucuna da yılanm baş vazifesini gördürmeği kabul etmişlerdir. c— Kuru yan çarpma: Bu da kendi o küvvetinden da - ha büyük bir kuvvete rastgelindiği zaman Soldan, sağa doğru çarpmak ve yırtıp geçmek ve bu hareketleri tekrar etmek suretile kendisine hü- cum edeni sersem etmektir. İşte bütün bunlar bu sporun sik- let mrekezi olan iki ayak üzerinde vücudü buna uydurarak durmadan aaa temin etmek suretile o - ur. Acemi bü oyunları öğrenip usta olduktan sonra, mübareze talimleri- ne başlar. Bunları da ayri bir yazi- mızda izaha çalışacağız. Kemal GÜLER Klaksonlar susunca ! Relediyenin himmeti ve şoförlerin hiddetile klâksonlar susunca herkesi bir tasadır aldı. — Yol ortasından giden gafili ne ile ikaz edeceğiz?! Diye. Bunu söyli- yenleri de hemen yol ortasından gi - den gafiller arasma katabiliriz. Çün- kü ol Adem ki, gaflldir, ona klâkson ne yapam?! Eğer klüksonla gafil n- yandırmak mümkin olsa idi dünyayı bürüyen gafletten şimdi eser kalmaz- dı. Neden demişler: İ — Anlayana sivrisinek saz İanlamıyana davul zurna az.. Bu böyledir de yine yol ortasmdan giden gafili düşünmeden geçemeyiz. Zaten bütün tedbirler, kanenlar, ni - zamlar ve talimatlar yolunda giden, namuslu, akıllı ve terbiyeli adamlar için değil bunların zıtları içindir. Madem ki, yol ortasından giden ga İtin kurtarmaya mecburuz. O halle gelir, Gafillerin yol ortasm- dan gitmesini yasak etmeli, Bu ted- bir ilk önee akla mülâyim görünür de birazcık düşününce tatbikattaki güç- İliği hemen meydana cikar. (Bütün işlerde böyledir ya!) gafillerin yol or- tasmdan gitmelerini yasak edene” *İama kim gafildir, kim gafil değildir. Bunu nasıl ayırt edeceğiz?! lim? Demez. Onun İçin herkesi gafil sayıp tedbiri umuma teşmil etmeden baska care yok. Bun- dan dolayıdır ki, belediye de aybaşm dan itibaren halkm yaya kaldırımla- rmdan asağı İnmesini yasak etmiş. Buna muhalif hareket edenlerden ee- za almacakmış. Ben'bu tedbire taraf- tarım, Yalnız bu yasakin beraber su yasakları da koymalı: 1 — Yaya kaldırımnda kolkola gezmek yasaktır. ? — Yaya kaldırımında seyyar sa- tıciyia alış veriş yasaktır. $ — Yaya kaldırımda durup birl. te konusmak yasaktır. | 4 — Yaya kaldırımında toplanıp mağaza vitrini, sinema artisti seyret- mek yasaktır. 5 — Yaya kaldırımında soldan git- mek yasaktır. | Bunlar yasak edilmez de yalnız ya- ya kaldırımından inmek yasıfk edilir. se, Beyoğlu caddesi gibi kulabalık yer lerde hele günün akşama doğru mu- ayyen bir iki saatinde yürümek im - * kün harieine çıkar. Zira bizde bu saydığım şeyleri yapmak âdeta bir kibarlık denecek kadar moda olmuştur. Bunlar kal - karsa o zaman hepimizin istedi; gibi doğru yolun ortasında yürüyen bir adama rast gelmeyiz. B. FELEK Maliye Vekâleti yeni bir emir gönderdi Buglinden itibaren, idarei hususiye lerde çalışacak maliye memurlarmın kısmı âzamma resmi tebligat 3 mıştır, Evvelki gün, maliye vekğtetin den yeni bir emir gelmiştir. Vekâlet, henüz kendilerine teblizat yapılma - yan memurlara iş'arı ahire kadar &- mir verilmemesini ve tebligatın şim- dilik durdurulması bildirmiştir. Va- siyet, bugün daha İyi ar kâletin noktai nazarmı bil olacaktır. Yeni mali sene Yeni mali sene bugünden itibaren başlıyor. Geçen seneye sit hesapla - rm tesviyesi için dün tatil olmama rağmen, birçok maliye şubelerinde çalışılmış, malmüdürlükleri defterler ve kayıtlar Üzerindeki muamelelorini tamamlamışlardır. Bugün, yeni def- terler açılacak mutat mesaiye devam edilecektir. R. Peker'in İNKILAP DERSLERİ ve İstanbul Üniversitele- mıştır. 124 sayfa tutan eser, yal. nız basma masrafı karşılığı ola- İrak her yerde ON KURUŞA sa- tılmaktadır.