31 Mayıs 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

31 Mayıs 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a İM 27. Hn N Mektep temsilleri Ağustos böceğile karınca (Süslü, ipe miş bir rop giyen bir kız çocuğu Ağı ni temsil eder. Karınca rolunu ala da beyaz başlı, basit giyinmiş bir ka dın kıyafetindedir. ) Sahne Ağustos böce, hayetinde bir kapı; görünür. Ovanın bir mandaf bir. yatak, diğer bir köşede i vardır. Sağ tarafta BIRINCI O MECLİS AGUSTOS BOCEGİ (Perde açıldığı zaman Ağustos bö- ceği odurimiz ocağın başında bir is- &emlede oturur. Düşüncelidir.) — Kış baba “buv” dedi! lar başladı. Arkası dir... daha şimdiden donuyorum gin olsaydım kışı geçirmek için ist cak memleketlere giderdim. Fakat para nerede?.. Y ömrüm güneş eğlence içinde güzeldi ogü t versin dünyada iyi adam k değil. Herkes o kibirli Ka- rıncaya benzemez ya! Bak kaç gün- dür ihtiyar kadm bana yiyecek geti- riyor. Allah razı olsun". (Bu sırada kapı çalınır.) Buyurun! IKINCI MECLİS AGUSTOS BOCECI, KARINCA Ağustos böceği kapıyı açar içeriye €htiyar bir kadın kıyafetinde karın- ca girer, Karmea — Gün & kızım!,., Ağustos böceği — Gün aydın ha- him teyze!.. Doğrusu sizin iyiliğinizi hiç unutamıyorum. Karmea — Elimden gelse de b ke dâha fazla yardım etsem. Çünkü yazın senin o şarkılarım bana o kadar beşe verdi ki! Ağustos böceği — Oh! Hanım 2! Sahi mi söyliyorsunuz?.. Karınca — Benim gibi hiç durma- dan çalışanların böyle neşeli şarkıla- Ya çok ihtiyacı vardır. Hele iş başın- da, Ağustos böceği — Beni çok mah- Wp ediyorsunuz. Karmeanın bana Yaptığı o muameleden sonra, ben her kesin nazarında bir tenbel ga Maklik oldum. Karınca “yazin $ söyledin şimdi de dans et” dediği Zâman belki de benim dans ederek midemle ısınmami söylemişti. Karmca — O, bu sözüyle seninle Iki “biraz şaka etmek istemişti, Ağustos böceği — Zaten dans bik | Miyorum ki! Bununla beraber yine “hün nasihatını tutmaya çalıştım. Karmca — Demek bütün kış dans *ttiniz? Ağustos böceği — Bilidiğim ka - r, Karmca — Fakirliğe rağmen dai- Ma negelisin kızım! Zaten saadet te ç süslü saraylarda değildir. Ağustos böceği — Yalnız sesim ve (Neşem var... Karınca — Ve vazifen de herkese neşe vermek. (Elindeki çantadan paketler çıka- s Oh teşekkür edeceğimi bilmiy Karınca — Yaz gelir gel İrar şarkılarına başlıyarak: ! Ağustos böceği — Bana isminizi | söyler , o Hiç olmazsa dünyada| tek bir iyi kadınm admı kalbimde sa) Tm, Karmca — Ismim lâzım değil, ni unutma yeter, Ağustos böceği — Oh! Siz hiç ka- rmeaya benzemiyorsunuz, Karınca — Sahi mi7 Ağustos böceği — Ya! O günden sonra bütün dünyada ismim tenbel çıkmıştı da ondan... Insan hem şarkı söyler, hem de çalışabilir m Karınca — Öyle kızım iki karpuz İbir koltuğa sığmaz. Ağustos böceği — Ya... Ah! şu ka| Irmcaya öyl yorum kil... | Karınca — Yok car Ağustos böceği — Bak şimdi ol. saydı ben ona neler yapardım. Karınca — Çok mübelâğâ ediyor- | sunuz. Ağustos böceği — O, zalim, fena| kalpli birisidir. Karınca — Fakat çalışkandır. Dü| şünemiyeceğin kadar iyi kalplidir. Ağustos böceği — O mu, bay! Görmek isterdim ni... Karmea — Öyle mi, pekâlâ! (Sır. tındaki atkıyı atar, baş örtüsünü çi karır.) Ağustos böceği — Oh! Karmea! Siz karmez idiniz ha!,. Karınca — Evet! 'Ta kendisi Ağustos böceği — Fakat, kerdinizi sakladınız böyle? Karmca — Senin beni affetmen i- çin, Fakat şimdi sana bir teklif ya- pacağım: Sen bana şarkı söylemesi- ni öğreteceksin. Ağur*os böceği — Siz de bana ça- lışmasını, Karınca — Evte, kabul ediyor mu- sunz? Ağustos böceği — Memnuniyetle. Karmea — O halde gel barışalım! rlerine kucaklaşırlar) perde Anne ile çocuk arasında Çocuk — Anne, başmda beyaz kıl var, bu neden? | Anne — Yaramaz çocukların anne İllerine eziyet etmelerinden. Çocuk — O halde sen büyük anne İme çok eziyet etmişsin. , La s5 | Çocuk portreleri: | Pariste yoksul çocuklar arasında yapılan güzellik müsubakasında birin- ciliği kazanan Jan YAZISIZ HİKÂYE Müsabakamizı gelecek haftaya bi- | niiddeti dört haf- fta zarfı tuplarmızı yollamanız | - Müsabakamıza iştirak edenler bi- irakmadan bugünden ilâ İ ye hal, vüre fıktır, rer küçük fotoğraflarını yollarlarsa |rı gel İgazetemizin çocuk sayfasında neşre- İderiz. Fotoğrafların iyi ş ol) masına dikkat ediniz. Fotoğraflar zi ihmal etmeyip yollayır meden derhal de Mü akaları ranlar Cuma günleri saat dörten ye- 'e kadar Idarehanemize müracaat melidir. Bi günl hediye ve rilmez. 'Daha büyük görmek için İnsanlar eşyayı daha büyük gör-| mek için pertevsuzu İcat ettiler, O- na& kanmadılar. Daha büyük görmek istediler, Sonradan mikroskobu icat ettiler, Mikroskopla bir damla suya baktığınız zaman, gözlerinizle gör mmediğiniz çeşit çeşit mahlüklarn Ilanıp oynadıklarını, hızla gidip İ geldiklerini görmüşsünüzdür. Bunla- | rın adına mikrop, bükteri ve saire derler. | Demek ki bizim cetlerimizin far « | kında bile olmadıkları yeni bir âlem. | Siz de büyüdüğünüz zaman, pek İ âlâ kendinize bir mikroskop tedarik edebilirsiniz. Bunun için mutlaka bir doktor olmak Jâzim değildir. Kim bilir belki mikroskop sayesinde, İ sonradan siz de bir âlim, bir Pastör olursunuz Fakat o zamana kadar, çoğunu- sun her halde lursa, o da sizi bir hay Avucunuzdaki hatları, yabut bir çük böceğin: gözlerini daha iyi gö- rürsünüz. Eğer pertevsuzlnuz yoksa n görebilmek için bir kolaylık vardır. Bir mukavva parcası almız, bu " mukavvavr daire seklinde leesimiz | Bu daireye ayrıca sap şeklinde baş- ka bir mukavva yapıştırınız. Daire - nin bir tarafını miz, Bundan sor iğne ile dairenin deliniz. Gözünüzü iyice ğer gözünüzü de kapayın: timetre kadar ilerde duran bir ye bakınız. O zaman baktığınız şeyin daha büyümüş olduğunu tefer- rüatiyle göreceksiniz. Düşünelim, gülelim... Kabahat kimde ? Akşam yemek yiyorlardı. Çocuk annesine: — Anne, sana bir şey söyliyece » ği — Hayır, olmaz, Sana kaç defa ten bih ettim, sofra başında lakırdı etmi yeceksin... Yemekten #onra söyler» N Çocuk susar. Yemek biter. Anne- si sorar: - Söyle bakalım şimdi; ne söylü-

Bu sayıdan diğer sayfalar: