2 31-5-836 iz 2 e öLDü ÜRÜLD azan: Aleksandr Kerenski HE KOMANOFLAR NASIL ı U No: 7 Tercüme eden: M. Rasim ÖZGEN Rasputin Çariçeyi nüfuzu altında bulundurmak için bir Burada, Rasputinin, uzun seneler, ananm emniyetini ne suretle 1 mara muvaffak olabildiği hatıra | lir. Hiç şüphesiz, onun kurnazlı nı devam ettirebilmesi için bir yar cıya ihtiyacı vardı. Bu, doktor revenko olumazâı. O, namusun - n zerre kadar fedakârlık edemi - in bir adamdı. “Mukaddes adam"a yda , kurnazlığı esasmranlı - madan hizmet edecek bir yardım- yahut bir cürüm ortağı lâzımdı; bu yardımeıdan her saat istediği falümatı alabilmeliydi. Bu ne yap - mı bilmeden hareket eden yar- emm arkasında da bir doktor o İaydı. Rasputin, bu vi Tayda oturan Anna V du.,, İsviçreli Jilyar da, Aleksiye tatbik İllen tedavi tarzmı, syni vir ediyor: “Bah eminim, ki Ras- in — Doktor Badmayef ile anlaş- neticesinde — hastalığın seyrini adam Virubovadan öğreniyor ve İm zamanında Çocu; başı ucun- dikiliyordu. O, duası okurken ülâmel başlamış olduğundan A - İsi kendine geliyordu. İr şeyden haberdar olmadığı için. i hali göre göre tesir altında k nihayet “Mukaddes adam” daki| Vkalâde kudrete inandr.,, “Matmazel Zarotti de, kanaatini yle anlatıyor: “Çareviçin isputinin ziya! r su İntibar bırakıyordu Rasputin İma en vahim olan safhanm geç - ye başladığı zamanda gel Burada, Rasputinin şifa dretini haiz olup olmadığını mü - rdımcıyı rubovada astalığı o esnasında, kaşa etmek bir mesele teşkil et-| 2. Ehemmiyetli cihet, çariçeye, nün hayatınm elinde bulundu- Yu telkin etmesi.. Bu suretle o - , iradesini esir etmesi ve nihayet tasputin. çariçeyi nüfuzu altnda Undurmâk İçin mânevi bir kuvve nüracâat ediyor muydu? Ondan Şar ettiğine hâsıl olan zanna gö- herkesin dikkatini celbeden çok issir gözleriyle İpnotize mi edi -| lu? Yoksa manyatizmeye acaat ediyordu? mi rp esnasmda, 1915 ilkbaharm - | Pransır sefiri Paleologue, Ras - ile bir mülâkatta bulundu. Bu Ikatm, seraym tavâssutiyle vu - geldiğini söyliyen sefir, Raspui | $u suretle tasvir ediyor; #smer. sert veuzun)| lr. Sık siyah sakal ie burun ve şehevi bir ağız. İyetini bütü manası, çok par- Iduğu kadar derin ve cazip o - oluk mavi gözlerinde toplanmış H. Bakışı, ayni zamanda nafiz vazişkâr.. Saf ve kurnaz. Dik- ve dalgındı. Ciddi bir mükâle- göz bebekleri, o manyatimza ti neşreder gibi parlıyordu. Bu Addes adam” bu şehvetperest k, görünen harici şekliyle, in - A fena bir tesir bırakıyordu; İl üstünde bir teke (erkek keçi) | ke mlişbih hayvani bir koku! fiyordu.,, ma meclisinin reisi Rodzyan- Mukuddes şeytan” m bakışları" iç dayanilabileceğini söylüyor. utinin himmetiyle dahiliy a sl esir Sonuncusu Mem muvakkat hükümetin ettiği hususi tahkik komisyo - ei onun hakkımda şu suretle şe- *te bulundu? agg inin sik sik sarayda gö - 40El, orada geçen her şeyin iç üçü öğrendiği, bilmediğim birşey di. Nazır oldüktan sonra, onun- hk sa başladığım zaman, nüfu - G sebebi hakkımda bir fikir e - bildim: Fikrimce bu adam bir hı rmaldı ve gözlerinde, hakika- Usust bir Kudret vardı. Onun iklmseler üzerinde, bahusus ka- a çocuklarda bir ipnotizma te- puya kabiliyeti vardı. , a ane ki: Protopopof inin ipnotize ettiği adam - i AR biriydi. Fakat kendisine mua- ba Ye ordan bir menfaat bek - İnsanlar üzerindeki tesiri etten Tbaretti. Wüsusta mösyö Tilgarr dinliye - ayda bulunduğum müddet 3, Nk ve #on olarak, Raspu - « İran muzur bir şahıs olduğuna kana» şekilde | İmparator, | çok kuvvet sarfediyordu | kıyordum; büyük salonda ona ras- geldim. Kürk ken, iyice bakabil Uzun | boylu, yorgun yüzlü, d şları al- tında, #on derece nafiz bakışlarla ba- kan boz m bir adamdı, Saçları uzundu. Mujik sakallı idi, O gün, üzerinde bir kemerle sıkılmış hafif mavi bir gömlek, dalgalı, geniş bir pantalon, ayaklarında “çizmeler vardı. Bende husule getirdiği tesir, a gidecek bir şey değildi ve bunu r edebilmekten âcizim. Gözleri - İmizin karşılaştığı o kısa anlarda, | derhal, bu adamm, ruh üzerinde tah- | İ ripkâr ve saşirter bir tesir uya hiçbir tesirini Bissetmedii nda bulduğum şahsiyet na, » bir Sibirya se ezberlediği bazı usulleri tatbik ede tek saf bir “mukaddes adam” #ül oynuyordu. İnsan ona bakınca, tablosunu, tamamlamak İçi mahkfmü i işaretinin başka bir noksan bulamıyordu. Çar, | ha zaman kendi cevap verdim: Bende ço) yakm süren konuşm. | at ettim. İ Evvelce de kendisinden - bahsetti- kil Kokovtsofun, Raspu- tini, ta pek şiddetlidir: “Rasputin kabineme girip de bir kol oturunca, derhal, gözlerin - deki insanda haşyet uyandıran, kud- ret dikkatime çarptı. Göz çukurla- rmın derinliğine gömülen ve biribi » rine yakm bulunan bu, çelik ma İbir çitt göz, bana Hiç şüphesiz, beni ilk defa gördüğü İ için dikkatle bakıyordu, Fakat ba - | kışımdaki derinlik, insanı ipnotize et- mek istediği derete- de kuvvetli idi. Çay gelince, Raspt tin bir avuç biskül aldı, fineanma 2 tı ve gözlerini tekrar bana dikti. O - notizma tecrübelerinden | rulmaya başladım ve ona k bana öyle bakmasınm bir fayda lamıyacağını, Üzerimde, gözlerinin sus hapishanelerde geçirdiğim manlar hatırıma geldi; cünkü tam o hapishanelerdeki mahi rim tipinde bir adamdı. Bu da, “ tırlıyamıyorum ”" İrklarını seklamı tikleri için mazilerini makulesindendi. Bu kkça dar bir sokakta tesadüf etme! iğimi aki karan rendiği tatbikte mami ZannınI becerikli olmadığını ve ta le sade ve akıllıcasıma Ola rine karıştırdığı garip liklere inandırabilecek bir kabiliye remediğini de ilâveten söyle hissini verecek YÖRE 10- (Arkas var ei e istihsalâtı mühim miktarda artacak Yeni elektrik santralı, havzanın istihsalâtına lâzım olan enerjinin iki mislini temin edivor Kozlu şirketinin elektrik santralı Zonguldak, (Tan) — Kozlu kö-| rak şehrin elektriği de buradan te- mür Türk Anonim Şirketinin . yeni | mine başlanmıştır. Bu defa açılış yaptırdığı büro binalarile elektrik | töreni yapılan yeni turbin ise 7 bin santralma ilâve edilen yeni turbinin | irat kuvvetinde olup santralm İ bugünkü kuvveti 10,300 kilovatı bul- muştur. Bu santral beli hazırda Is- daha yakından idaresi için rolti- am hakkındaki a bir tesir hüsüle getirdi. Bir sa- oyunda kilrek mahkümlarma mah- manzarasında o kadar haşyet veren bir hal olduğunu; öğ - ipnolizmayı sa ve rinde buk adımlarla gerili yürüyen bir cambaz gibi, seyir- İcilerin “ha düştü, ha düşecek” diye heyecanla bekliyen bakışları altmda, yürür, gider, Konuşurken, eski ufak paraları bir helezon hal dinden ötekine boşaltır. Gülüşü kısa- dır. Birdenbire durur ,pişman olmuş gibi çök ciddi bir hal takınır. Ve gü- Tüşü kıymetlidir. o Fakat bu kıymet nedretten değildir, göğse takılan ro- zetlere mecburen verilen ufak para- , onu yalnız, halledilmesini is- tediği işleri için müracaat ettiği kim: selere verir. Doğrudan doğruya bir kimsenin yanma sokuldüğu hemen yok gibidir. Evvelâ, etrafında büyük, ” İsonra küçük, daha küçük daireler zer. Bütün çalâkisine rağmen hiç İçürültü etmeden, sessizçe ve hirden- bire karşısına çıkar, Arti Ne sölerseniz dinler, Şu sartla ki, İ uzak veya yakmdan iş ile sun, Sıkmtılr zamanlarında mektepte ezberledi a Paşanm şürlerinden mısrular okur. mı söyler, zikir mi eder, hesap mı Y. par bilinmez Dudakları kıpırdar, maz. Iş adamı “dupleks” işliyen bir tel 8 İsiz muhabere makinesi gibidir. Para- sarraflar gibi, k er eski fena | gitlere çok ehemmiyet verir. Çünkü set- bunlar her şeyi bozabilir. Tabii olara ehemmiyet vermez. “tabii” dirler, oAncak “gayritabi oldukları zaman onun için bir ehem- miyetleri vardır. İş adamını hiçbir maz. Onu yegâne durdurabilecek olan “büyük endişe” yi düşünmez. *İzZira, istediği şeyi düşünmemek kabi- " İliyetine sahiptir. Yalnız, “büyük en- - İdişe” onu, düşünmek veya düşümme- t (mek elinde olmadı * İlarında, arasıra yoklar, ve o zaman, Iş adamı, titrer, uyanır. Uyanmca, düşünmeğe başlar, düşünmeğe başla- yınca da İstemediği şeyi düşünme - mek kabiliyetini kullanır ve hareke- te geçer. İ“ iş adamının bir tek sırrı vardır: İyürüdüğü yola, aştığı uçurumlara, yaptığı hatalı; adımlar neticesinde “âznttığı yola dönüp bakmamak. Zira, Yolcu, yorgunlağunu, ancak geçtiği yolların uzunluğuna dönüp bakmea cere- k dir, ve dönüp arkasma bakmadan... Fikret ADİL Breslavda açılan sergide Türk pavyonu Teşhir edilen ihracat eşyamız takdir kazandı Berlin, Mayıs, (Hususi muhabiri mizden) — Breslavda açılan (Ce- nubuşarki Sergisi), sadece Sili; | mmtakası için değil, ayni zamanda bütün Alma ya ve komşuları için Polonya ve Yugoslavya sergi men iştirake başlamışlar, bu mem- leketlere bu sene Türkiye ile Ma- caristan da iltihak etmiştir. Büyük bir istikbali olan sergiye, Türk nin pek müsait şartlar altında iş rak etmesi çok faydalı olmuş, mal- larımızı tüccara tanıtmak fırsatı ba- kımından olduğu kadar, kültür ha- yatını ve son kalkınmayı binlerce halka göstermek ve anlatmak nok- tasından da iyi neticeler vermiştir. Sergi, büyük merasimle açılmış, nde bir| Hikası ol-|U Içinden — şarkılar) - bir şeyler mırıldanır. | fakat sesi çık-| & Onlar | ğı zamanlar, uyku-|” duyar, Halbuki iş adamı yürümekte-| * 5 samaız Güneş -MDil Güneş - Dil teorisi ile kelime tarihi ve tarihi tetkik yapmak tecrübeleri nu Ziguratlar ve Mısır Ehramları Ziguratları na esas olduğu da mu Çünkü yine Wooldey'in göre (Doktor Foguet'in tavsif et ği “hanedandan önceki” Misir kav. mi ile bu ba idiler. ve neolitik devre ait mezar” bunlar arasında “uzaktan bile olsa” İbir hısımlık muhakkaktı.) Anadolu'da Ziguratlar “uzun (1) Masır ehramları- | nakkaktır. iddiasına iguratları yapanlar akra- & İngilterede bulunan kubbeli ları yapmış olan kavim ile emreder. Onun içindir ki mi ile bu'kadar meşgul ol n gerekli malümatı el olduğumuzdan artık kelimenin Y manalerinı araştırmaya başlıyabili « İriz. Ziguratın lügat manası Zigurat Akatçada tanrı dağ mektir. Gök dağı manası da veri Won Chide der x sülâlesi dev - le « | Bizde de ziguratlar. vardır. Ulu | oloğ profi a güneşi İdede gil sakarat deriz. | aratlarım duğu gibi yapma değildir. Fakat ta- biat yapısı olan bu sakaratlar bütün t litlerir Itü) yapan Türk ülusları ördü, fal ve yalara biz - akat biz on- | guratım inebilmesi için yapıldığını anrının ve onun göre bizin il lir. Memleke ülü olan günebe onların sivrisine en ilk ışığı hayat dini- felsefesini yapanlar ışığa, ha - zasmdı yata ve güzelliğe olan aşklarının he- yecanmı bu sakaratlaça karşı dalga- endise durdur- | İz risinin yakma gide erseniz bugün ni eski güneş kültünün htlâ yaşı - İ izlerine tesadüf edersiniz. Benim gördüğüm ve (tanıdığım sakaratlar üçtür: 1 — Karadeniz ezine yakın ir bir tepe. 3. — Palu k Sakârat aynı zamanda köy Ve bö: gaz ismi de olur. Faknt'hepsinde si) n evvelâ, yilkseklik, sonra sivri ılık, daha sonra da ağaçlı kaya- lıktır. Ordu'da ve Erbaada ndiği de Palu 8 uyduru- r ile Simerdeki hçesiyle zig ların (0) bir oi let tarafından yapıldığ yoruz, Iddiamızı kazandıracak iki vasıta- miz vardır. 1 3 ı mil - 1 iddia edi- Güneş - Dil teorisi, Toponomi (Toponymie) Aneliz ve tetkik ilerledikçe bu yer isimlerinin yardımı ile; Sümerlilerin ana yurduna götüren yolları keşfe. decek ve onları adım adım izlemiş olacağız. Güneş - Dil teorisi! analize girme- den önce kelimenin hakiki nı, gerçek morfolojisini incelemeği ri ile olan münasebatı, Alman hari- nde her sene büyük bir aktadır. Almanların dö - vizle hariçten ithal edilen mevaddı satmalma imkânları günden güne kıyılarında Ordu Gurat - manası- | yönelmek suretiyle ve karan - ie birer sakara il inobün # sakara « ba: Maksadımız Topo Ayancık ke. Güneş - mâk olduğuna gör lerin tahlillerini » dan birlikleri dır. morfolk n şekli ar man ruz. Bü lizini Zigurat avlğ | Made eder. (212 En uzak saha; ren.ek olduğuna göre; B 4- iz (iğizi herhangi bir İ veya objeye taallük etmiyen v bir yükseklik Ana köktür, tekim Türkç bu kelime bugün ve öz B.T. 1 dir (3) 1E — Ar sil eden süje v le de ortaya b iğ mesi çıkmış oluyor. F.T göre kelimesi gök demektir. Yine Sümercede boynuz manası - na gelen bir ( kelimesi buluyo « rar lehçesinde (yük mürt ) anlamları verme n kök anlar m1 tem. za ilmercede zİZ ) ruz, Bunun etimolojik şekli şu olur: ) ki manası da olduk- ça yüksek'şey demektir. Türkçemizdeki sivri ve çivi keli - inin jik analizi de bize aynı ne ceyi verir: Xi * İğ kis mesi ile kökta. Netekim #i: — siğ — stile siv ig biribirinin aynıdır. (4) ur — Anla sahada karar kılma tir. Giğ Sizdig tur zigur) mi. İ bim bir yüksekliğin bir obje veya #üjede karar kılması demek olur. azalınca İhtiyaçları bu memleket- lerden tedarik etmeğe bakıyorlar. | Bu noktai nazar, Alm iktasadi si-| yasetinin devamlı bir istikameti ad- | dolunabilir. Bu sebepledir ki, Ber - | in Türk ticaret odası iktisat vekâ-| Zonguldakta bulunan bütün teşkilât ocak yanma nakledilmiştir. Zongul - dağın da ışığını temin eden elektrik tesisatı bu şirkete aittir. İlk defa 1929 senesinde ancak 1.100 kilovat takatinde bir turbin yapılmıştır. 933 senesinde 2.200 kilovat kuvvetinde bir turbin daha ilâvesile şirket ihti- | tanbuldakinden sonra ikinci derece- ye varmıştır. Bu suretle havzasmm bugünkü istihi #em olan enerjinin İki misli dilmiş olduğundan havza istihsalâtı- nı kolaylıkla iki misli temin edilmiş olduğundan havza istihsalâtını ko - Suriye Fransız mandası yası tamamen kâ dak urayı ile andığı gibi Zon- mutabık kalma» ıkla İki misline çıkarmak kabil acaktır. Doktor Şahtın Balkan seyahati Belgrat 30; (A'A.) — Berlinden bildirildiğine göre Sehaht, bu ay Macaristana ve Balkanlara bir se- yahat yapacak ve Macaristan, Yu- goslavya, Bulgaristan ve Yunanis- tan bankaları müdürlerini ziyaret edecektir. şabih münasebetler tesis olunacağını | vadedilmişti. Halbuki Sarraut ka - Suriye ile İngiltere arasındaki münasebet Paris 30, (A.A.) — Humanite gazetesinde komünist meb'us Peri, meselesi hakkında bir makale yazarak, Blu- mun bu meseleye bir çare bulmasr lâzımgeldiğini söylemektedi: Son kânunusani ve şubet bâdiseleri fze- rine Suriye partilerine, Suriye | İle Fransa arasında, İrak ile İngiltere p defa katşılaştım. Dışarı çı- arasında mevcut milnasebata mü-| binesi bu vadi tutmamıştır, Umumi Vali ve Rels Joseph Wag- ner'in resmi küşat ni kıp hararetli bir Öğleden sonra, muht memlek: lerin tüccarları Alman slâkadarlar- Is toplu görüşmeler yapmışlar, sa - mimi bir hava İçinde geçen bu mü- zukerelerde birçok dertlere çare a- Bu konuş- letinin muvafakati ile bu sergi pa mış ve dünkü açılma töreninde pek takdire mazhar olan Stand'ı vücuda getirmiştir. Kendisinde mühim bir yükseklik te- karrür etmiş olan bit obje denilince hatırâ gelen İlk insan eseri tabiidir ki bu ziguratlardır. Kendisinde mühim bir tekarrür etmiş olan manev ur ise Allah ve göktür. Ve zigurat- ve yıra iştirak imkânlarını ara - ya iktisat oğası ve panayır yır vesilesile Alman - le slâkadar it- dası başkanı tarafından bir söylev verilmiştir. Gece verilen ziyafette, Polonya sefiri ile muhtelif devletle | TİN siyasi mümessilleri ve Türk ti- caret odası reis muavini Fazlı Tay» lan hazir bulunmuşlardır. Fazlı Taylan, sergi hakkmda ba- ma. şunları lemiştir: “— Breslavdaki Alman Cenubu » şarki Panayırı gittikçe ehemmiyet kazanmaktadır. Buna, gerek Al man hükümet mahafili, gerek Al- | man Iktısatçıları büyük ehemmiy İ atfediyorlar. Çünkü, Almanyanm şark ve cenubuşarki memleketleri yani Polonya ve Türkiye de dahil a Silezya ekonomi o-| li İ etmişlerdir. halâtçı ve ihracatçı Alman mahafi- lini Breslâvda bir toplantıya Oça- gırmış, odamızla Hamburgtaki mü- him ihracat'evleri ve bankalarımı- zm bu toplantıya iştiraklerini rica Bu içtimada alâkadar- lar arasında Türk - Alman ticareti ile münasebettar olan meseleler gö- rüşülmüş ve münskaşa edilmiştir. Odamız, bu fırsattan istifade ederek alâkadarları birçok noktalar üzerin- de tenvire fırsat bulmuştur. İktisat Vekâletinin ve Türkofisin ihracatı - mizi kolaylaştırarak mallarımızın kalitesini daha iyileştirmek ve stan- dardize etmek hususundaki tedbir - leri #lâkadar Alman mahafili tara - fından memnuniyetle karşılanmış » almak üzere bütük Balkan devletle- tar.” N. 5, CAKIR larda gök; dağ ve Allah ânlanilarının biribirine karışması bunuri içindir. (5) at — Yapicılık; yaptırıcılık, ya pılmış olmakhık bildiren bir ek oldu- ğuna göre onunla bütün keli bim bir yüksekliğin yani gi Zinin bir obje üzerinde vukua gelmiş tekarrürü demek olur ki Sümerce ve Akatendaki mana da bundan başka değildir. H. R. TANKUT sözüne bam kitaplarda şeklinde rastlanmaktadır lu civarındaki sekeret hi kıymet ve yereli büyük sav l kat olmuştur. Çürkü Türk milletinin kurtarıcısı ATATÜRK'e de orda “karar gühliği etmek bahtirarlığını kazanmıştır (x) Addaiseher Sümer riguratlarını da #ekeret biçiminde kaydeder. Tarikikeld Veloanır. (3) L'orient pröhistorigne 8. 141. köyünün stanberi