11 Mayıs 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

« Manitoba malı gerek İngiltere ve EKONOMiİ TAN BORSA - PİYASA Hububat piyasasında vaziyet yaklaştığından piyasada talepler azalmıştır İstanbul mımtakası buğday piya- sasında, yeni mahsulün çok yaklaş- mış olması, elinde mal bulundurmak istiyenlerin de azalması dolayısile talep azalmıştır. Son fiyatlar: Son hafta Beyazlar 6,5 -6,75 Kızılcalar 6 -6,25 Sertler 5,715 Ege mımntakasında buğday piyasa- s1ı, yeni mahsulün çok yanaşmış ol- masından elinde stok bulunduranla- rın piyasaya mal arzetmesi yüzün- den gevşektir. Son haftanın mua- mele fiyatları Uşak sert 6 kuruştur. Samsun mmtakası buğday piya - sasında son hafta içinde kayde de- ğer bir değişiklik görülmemiştir. Fi- yat durumu Sıvasta 7 - 7,70, Amas- yada birinci 6,25 - 6, 75 kuruştur. Mersin mıntakası buğday piyasa- sında son hafta içinde hafif düşük- lükler görülmüştür. Bunun sebebi, mınmtakanın hemen her tarafında ya- ğan yağmurların yeni mahsul için fevkalâde faydalı olmasından ileri gelmektedir. Bu durum karşısında elinde stok bulunduranlarımn, malla - rını kâmilen piyasaya arzetmeleri - nin de fiyatlara tesir ettiği görül- müştür. Son fiyatlar: Adanada 4,825 - 5,475 Akşehirde 5,75 -6,50 Ceyhanda 5 -5 Konyada 5,80 - - 5,80 kuruştur. DIŞ PİYASALARDA — Geçen hafta içinde buğday piyasası, gerek Avrupa ve gerek Amerika pazarla- rında canlı olmuş ve fiyatlar yük- selmiş ise de haftanın son günlerin- de, hususile Amerika ve Arjantin piyasalarında, gevşekliğe doğru bir temayül kaydedilmiştir. gerek diğer Avrupa limanlarına bol miktarda satılmıştır. İngiliz piyasalarmda — fiyatların yükselişi ile beraber değirmenciler tarafından yakm teslim Manitoba ve Avustralya mahsulü üzerine ta- lep fazlalaşmıştır. - Diğer taraftan ayni cins buğday ithali için Yunan hükümetinin yüksek miktarlara ba- liğ olan ithal müsaadeleri verdiği söylenmektedir. Arjantinde hububat ekimi için toprak hazırlıklarının iyi şerait için- de yapıldığı bildirilmektedir. Italyada son hafta içinde buğday piyasası yerli malı üzerine hiç iş yapılmadığından durgun geçmiştir. Arpa piyasası İstanbul mıntakası arpa piyasa- sında havaların açması dolayısile işler çok azalmıştır. Fiyatlar çuval- h mallar için 3,875 kuruştur. Piya- sa durgundur. Ege mıntakasında da arpa piyasa- sı gevşek ve durgundur. Bundan do- layı son hafta içinde fiyatlar 4 ku- ruşa düşmüştür. Yeni mevsime ka- dar büyük işler yapılacağı tahmin edilmemektedir. Samsun mıntakası arpa piyasasın da son günlerde önemli bir değişik- lik görülmemiştir. Fiyatlar: Amasyada 5- 5,25 Sıvasta 5,715 İneboluda 5,50 No. 19 Âdemle Havva O beni bir tehlikeden korur gibi: İhmal etme, dedi. Ecnebi memle- kette pasaport insanın eli, ayağıdır. — Tabii, tabii. Merdivenleri ikişer üçer indim. Caddeye çıktığım zaman ferahla- mıştım, Bir taksiye otelin adını verdim. 3 Hayal beni merakla bekliyordu. — İşler karıştı, dedim. Pasaport- ları ne yapacağız. O Avrupanın benim gibi acemisi değil. Hiç telâş etmiyor. — Pasaportları - konsoloshaneye bırakacağız. — Evet ama! Bana bir sigara uzattı: — Istersen bana bırak bu işleri Kastamonuda kuruştur. Mersin mıntakası arpa fiyatların- da hafif düşüklükler kaydedilmiş - tir. Son fiyat durumu şöyledir: 6,50 Ceyhanda 2,715 Konyada beyaz arpa 3,817 Konyada çakır arpa 3,718 kurustur. DIŞ PIYASALARDA — Arsırulu- sal arpa piyasalarında muamelele- rin normal olduğu ve kayde değer bir yenilik görülmediği bildirilmek- tedir. Mısır piyasası İstanbul mısır piyasası geçen haf- taki istekliliğini muhafaza etmekte- dir. Fiyatlarda değişiklik yoktur. Son haftanın fiyatları da geçen haf- tanın ayni olarak 5,25 kuruştur. Samsun mıntakası misir piyasası geçen h: i durumunu muhafaza etmektedir. Samsunda çuvallı — 1s- tanbul malı 5,50, çuvalsız çarşamba Zaalı 5,25 kuruştur. Diğer merkez- lerdeki fiyatlar ise: Amasyada 5.50 Çorumda 5,30 Orduda 5 kuruştur. DIŞ PİYASALARDA — Arsıulu- sal pazarlarda Plata mısırları piya- sası sağlam ve fiyatların satıcılar lehine olduğu bildirilmektedir. Son haftalar içinde Arjantine kar- şı Avrupanın talebi azalmıştır. Amerikada ekim faaliyetinin de- vam ettiği, fakat teahhur olduğu kaydedilmektedir. Arjantinde fazla yağmurların mı- sır rekoltesini biraz bozduğu bildi - rilmektedir. Zeytinyağı Piyasa son hafta durgun geçti İstanbul zeytinyağı piyasası son hafta içinde de durgundur. Bu dur- gunluğun geçmesi için yeni yıl yağ - lık zeytin rekoltesinin anlaşılması beklenmektedir. Fiyatlar geçen haf- tanın aynıdır. İstanbuldaki stok mik- darı 389 tondur. Ege mıntakası zeytinyağı piyasası nm durgunluğu tesirile son haita içinde fiyatlarda 1 kuruş daha düşük lük görülmüştür. 5 asidli yağlar 39, yemeklikler asidine göre 41-d4 kuruş tur. Mıntakanın önümüzdeki rekoltesi- nin büyük olacağı şimdiden anlaşıl - mıştır. Mıntakada mevcut stok mik- darı ise 300 tonu İzmirde ve 1500 to nü da mıntakanın muhtelif bölgele- rinde olmak üzere 1800 ton olarak tahmin edilmektedir, Tediye için döviz verilmediğinden dolayı Tunustan İtalyaya yapılmak- ta olan zeytinyağı ihracatı hemen kâmilen durmuş gibidir. Bu durum- dan çok mutazarrır olan alâkadarlar himaye maksadile Tunus hükümeti zeytinyağlarında Stockage tatbik e- dilmesini ve 1 Temmuzdan itibaren yağlama yağlarına mecburen yüzde 20 nispetinde zeytinyağı katılmasını karar altına almıştır. Bu suretle vü- cude gelen stok mikdarı 10 milyon kiloya baliğ olmaktadır Alâkadarla- ra hükümetçe, stok edilen yağları kıymetinin yüzde 80 ni nisbetinde, faizsiz avans ve bundan başka ken- tal başına ayda 5 frank verilmekte- dir. Fiyatlar bu sayede hükümetçe ta- yin edilen hadde yaklaştığından. ya- kında stok malın üçte biri nisbetinde mal çıkarılacağı haber veriliyor. Diğer taraftan Tunus hükümeti Zeytin mahsulü Piyasada görülen ahenksizliğin sebebi" Geçen sene zeytin mahsulü 13 bin tondan ibaretti. 934 senesinde ise 25 bin ton, 933 senesinde 30 bin ton mahsul elde edilmişti. Zeytin mah- sulünün bir sene fazla, diğer sene eksik oluşundaki en büyük. sebep, toplama ve bakım usullerinden ileri gelmektedir. Filhakika zeytinler pek az istisna ile ağaçlara sırıkla vurulmak Bure- tile yere Gdüşürülerek toplanmakta ve ağacın €ertesi sene mahsul vere- cek genç dalları zayıf düşmektedir. Bu sebeple genç dallar yeşilimtrak iken kararır, kabuklarının altında kirli esmer renkte kurtlar peyda o- larak kabuk ile ağaç arasında ince yollar açmağa başlar. Bu yollar dallara su yürümesine mâni olur ve haşere arttıkça kuruluk ta o nisbet- te artar. Zeytin mıntakalarında a- melenin azlığı, hayvan sürülerinin tahribatı gibi sebepler müstahsili mahsulünü zamanından evvel ve ça- buk toplamağa sevketmekte ve ağaç -|larım İtalya ve Ispanyada olduğu gibi alçak olmayıp yüksek olması da bunlara inzimam ederek zeytinin Onun karşısında bu kadar beceı- riksiz görünmeyi yediremedim: — Ne münasebet, dedim. Yarın o- lur biter her şey. — Hidayet beyi gördün mü? — Kâğıtları aldım. O benimle be- raber gelmek istedi. Hacet yok de- dim. — Tabil hacet yok. Artık mektebe çocuk başlatır gibi yanında koca a- damla gitmek olur mu. Gülünç bir şey. — Değil mi ya. Babamın fikri iş- te! — Anlaşılan babanım pek sevgili- sisin! — BSevgide değil, inattan .Bir kere kafasma koydu. Çok şükür ki bura- da beni kontrol edemiyor. — Hidayet beyi bırakmış ya! — Yumşak, uysal bir adam. Be- nim serbestçe hareketlerimi görünce öyle himaye edilecek, elinden tutu - lacak bir şey olmadığımı anladı. Çı- karken nerede oturduğumu bile ıoıî- madı. — Şimdi yarın pasportları götil rür, kaydettiririz. Sonra istersen Liege'e de beraber gidelim. — Hayhay. yapayım. Benim için eğlence olur. . n İtalya pazarı yerine diğer mahreçler bulmağa çalışmaktadır. Elyevm Tunus piyasalarındaki mev- cut mal 79,000 tondur. İtalyada zeytin mahsulünün inki- şafı yağan sürekli yağmurlardan ve denizden esen Trüzgârlardan zarar | görmektedir. Alçak mıntakalarda ru tubetin fazlalxgı yapraklarm dokul - mesine sebep olmuştur. Fakat bakır sulfatile şerbetlenen ağaçların az za rar gördüğü bildiriliyor. Ürünün vaziyeti bölgeden bölgeye değişmekte ise de yeni rekoltenin u- mumiyetle iyice olacağı tahmin edil- mektedir. 9 MAYIS CUMARTESİ Para Borsası Alış Satış Sterlin 624.— 624— 1 Dolaş 128 126,— 20 Fransız 164— 167— 20 Belçika frangı 8S0— B4— 20 Drahmi 20— 23— 20 İsviçre fr. S15.— 820.— 20 Çek kuron 86.— 92 20 Ley 13,— 16— 20 Dinar 4l— * S2 — Liret vesikalı 190,— 196.— ' Florin 82.50 B4— Avusturya gilin — 22— 24 Mark 30.— Zloti 2l— 24 Pengo 22— 24 — Leva 22,— 23,— Yen 32 S İsveç kuronu $0 — 32— Altın 969,— 91— Banknot Z4l— 242.— Çekler " Paris üzerine 12,03 İngiliz üzerine 627,50 Dolar 0,79,30. Liret 10,08,50 Belga 4,65,37 Cenevre 2,44,54 Leva 63,27,67 Florin 1,17,35 Çekoslovak 19,10,68 Avusturya 4,22,18 Mark 1,95,80 İsveç kuronu 3,08,63 İspnya pezeta Ç7 , DA Esham İş Bankası Mü. Kupon kesik 82.— £| v k 9.90 * 4 — Hamiline 9,90 Anadolu 95 60 23,75 Ş 9,100 40,50 Slrkztıhıyrln 15.— Tramvay 19,50 Bomonti Nektar Kupon kesik — 7,90 'Terkos 12,35 Aslan Çimento 10,50 Merkez Bankası Kupon kesik 61,75 Osmanlı Bankası 26,50 ' Sark Merkez Eczanesi 4,45 İstikrazlar Türk Borcu I 23,25 öi y RRSLAR 22,— " » KI 22,10 İstikrazı dahili Kuorpa kesik — 94.50 Ergani A. B, C. 95,— Sıvas Erzurum I Kupon kesik 95,75 ” ” TI 95,75 1886 1 1903 IT K. kesik 88,50 80,50 1911 III K. kesik 83.50 84.,50 Tahvilât Rıhtiri 10,25 Anadolu I ve TI Kupon kesik — 43,70 a TI 47 — Anadolu ümessil M 50,80 sırık ile vurulmak suretile toplan- masına mecburiyet hâsıl eylemek- tedir. Halbuki yere düşürülen zey- tinler berelendikten başka bazı mın- takalarda haftalarca ağaçların — di- binde kalarak evsafları kısmen bo- zulmaktadır. Hasat zamanında, izah ettiğimiz şekilde tahrip edilen zeytin ağacla - rının lâyıkile budanmaması, gübre- lenmemesi ve toprağının bellenme - mesi yüzünden ertesi sene kıt mah- sul alımmakta ve tabiat gerek bu tahripleri ve gerek bakımsızlığı an- cak ikinci sene kısmen telâfi edebil- mektedir. 12 senelik rekolte rakamlarının tetkik ve tahlilinden çıkan ikinci bir netice de 1924-1927 devresinde mahsulün normal miktardan çok arkadaş!. * Üç haftadır maden mühendisliği yüksek mektebinin talebesiyim. Li - ege'de bir pansiona yerleştim. Hayal de Brükselde bir Ingiliz pansiyonun- da. O Ingiliz mürebbiye ile büyüdü- ğü için onları daha tercih ediyor. Çok şükür o kakavan mürebbiye Niste kaldı. ÖOn beş yıldır yanlarında olduğu için artık evin temel taşı gibi bir şey olmuş. Şimdi Hayal benimle bera - ber geldiği halde ona yol vermediler. Zaten gidecek yeri yokmuş. Şevket Vamık beyin ev işlerine bakıyor. Her halde temiz yaşıyan bir erkekin öyle bir (gouvernente) a ihtiyacı var. Şimdi biribirinden pek uzak olmı- yan iki şehir arasında Hayalle kom- şuluk, gelin güvey oynuyoruz . O hafta arası çarşamba günü bana geliyor. Bazan cumartesiye kadar ka lıyor ve ben onu Brüksele götürüyo- rqun orada geçiriyoruz. Pa - sabahı ilk trenle dönüyorum. —%ğıemm gibiyim. Bazan is- yan arlarım kabarıyor. Madeni- ne de,kömürüne de,dersine de hepsi ne lânet ediyorum. (Hayal) e Nise aşağı oluşudur. Bunun başlıca sehe- bi Türklerle Yunanlılar arasındaki mübadeledir. Bu yüzden bir kısım zeytinlikler sahipsiz ve dolayısile bakımsız kalmış ve bu hal teffiz iş- lerinin intacına kadar birkaç sene devam ederek istihsal üzerinde mü- essir olmuştur. Mahsulün bir sene çok, bir sene az olması piyasada bir ahenksizlik vücuda getirmektedir. Bu yüzden zeytinyağ tacirleri, gelecek sene mahsulün az olacağını hesap ede- rek ellerinde stok mal bulundurmak- tadır. Bu arada ihtikâr hâdiseleri de olmaktadır. Bütün bunlara mey- dan vermemek zeytin ve zeytinyağ piyasasında bir ahenk temin etmek için, zeytin istihsali usullerini tan- zim etmekten başka çare yoktur. gene o teskin ediyor. Bu tatlı esaret böyle sürüp gide- cek mi? Belçikaya yerleştiğimizin ayı ol- muştu. Babamdan birçok tebrik mek tupları aldım. Her mektubu açış- ta kalbim heyecanla çarpıyor.Şevket Vamık beyin üzerine aldığı bizim ni- şan meselesine babam ne diyecek? Bu mühim mektup nihayet ikinci a- yın ortalarına doğru geldi. Hayret. Evet hayret, Ben babamın bu ha- beri duyunca kızıp köpüreceğinden zerre kadar şüphe etmiyordum. Ve onun için bu meselenin ilk hücumun- dan korunmak için işi kaympedere bırakmıştım. Halbuki babam tah - minlerimi korkularımı gülünç bir hale getiren öyle yumşak ve adeta teşvik edici bir cevap veriyor ki! Istanbuldan gelen her mektubu endişeyle açıyordum. Bu mektubı babam gşöyle başlamış: “Nisten dostum Şevket Vamık bey bana yazdığı bir mektupta kızı Hayal ile nişanlanmak arzusunda olduğu- nu haber verdikten sonra bunu ken- disinin münasip gördüğünü — yalnız benim fikrim olmayınca sana cevap vermiyeceğini söylüyor. Şevket Va - Mısır Tahvilleri —....! (Bu sütunlar için gönd 11-5 - 936 — SeVıŞM%leI' İenMe el Istanbuldan H. F. H. imzasile: “23 yaşında bir Türküm. 8 sene- denberi bir ecnebi kızı tanıyorum. Komşumuz olmak münasebetile ken- disile tanıştım ve bugüne kadar bi- ribirimizi seviyoruz. Karakter ve huylarımız arasında fark var, sık sık kavga ediyoruz. Yani bir türlü anlaşmamızın imkânı olmuyor. Bir- çok neş'eli zamanlarımız geçtiği gi- bi, çok 1stırap verici zamanlar da geçirdik. Bazan söylediklerime — kı- diyor ve karşılık vermekten geri kalmıyor. Böyle olmakla beraber bi- ribirimizi ayni kuvvetle seviyoruz. Çünkü birçok defalar ebediyen biri- birimizden ayrıldığımız halde tekrar barışıyoruz. A i bu bildiği halde, kız hâlâ benimle serbest ol- muyor. Yani her buluştuğumuzda mazeretler göstererek benden çabuk ayrılmak istiyor. Benim de en ziya- de kızdığım şey budur. Bundan baş- ka istediklerimin bir kısmını yap - madığını görüyorum. Ben nasıl ha- reket edeyim de bu anlı ğın önüne geçebileyim? Ailem taşrada olduğu için bu iş- ten haberleri yoktur. Fakat burada- ki akrabalarım münasebetimizi — bi- liyorlar ve hattâ ecnebi olduğun- dan, vazgeçmemi söylüyorlar. Ai- lem zengin değil, fakat kızın, bunun aksini bildiği kanaatindeyim. Kendi ailesi ise orta haldedir. Ben yüksek tahsilde bulunuyorum. Dediğim gi- bi ailemden bir şey veya hayat için bir menfaat beklemediğim için hayat ve istikbalimi kendim kazanacağım. Fakat bu şerait altında ve bilhassa milliyet dolayısile mes'ut olup ola - miıyacağımı kestiremiyorum. Kızın beni çok sevdiğini biliyorum. Ken- disini birçok defalar unutmak iste- dım.. alâkamı daha ae yapmak iste- |» dim, fakat, hiçbirisine muvaffak, o- lamadım. Bu mesele beni çok düşündürü- yor. Hattâ öyle zamanlar oluyor ki, saatlerce hayal ve projeler kurmak- la kendimi son derecede yoruyorum. Kendisinden ebedi ,olarak ayrılır- sam vicdan azabı çekeceğimden korkuyorum. Çünkü beni dünyanın en doğru, en temiz ruhlu, en namus- lu ve en dürüst adamı diye tanıyor. Ilk görüştüğümüzde — hiçbir erkeğe inanmadığını söylediği halde 2a- lar ve beni anladıktı sonra Mi ÇAPE İ deti wmnmmmmw—ımmmm Ebediyen ayrılmağa karar veriyor, tekrar barışıyouz bunlariı anlamış olursunuz. Bit takdirde onunla nişanlanmanızdı kendinize bir vaziyet temin ettil sonra evlenmenize mâni yoktur. | ci takdirde esasen o, sizden € çekmiş olacaktır. * Aşkını benim için feda ediyor Ankaradan M. C. ımzasıle' “Çocukluğumdanb x bir genç iıe sev(şıym'uz Kem musiki sever, hassas ve romantik Daima 19 uncu asra ait romanl eserler okur, bunların tesirinde (| ladığı da vakidir. Son aylarda on gittikçe sarardığını, kesik kesik i sürdüğünü gördüm. — Zanneders hastalanıyor. O da bunu anla benden ayrılmak için, bana karşı lan aşkını bir nevi arkadaşlık halı getirmek istiyor. Ben de onu se yorum, onun bu feragatini gördi çe, ayni feragatle mukabele etm istiyorum. Ne yapayım?” Bu genç çok doğru hareket etme tedir. Kendisinin hastalığı, tari nizden anlaşıldığına göre, veremdi yahut ta bu genç vereme müsta! tir. Sizden ayrılmak istemesi, aşl nım kuvvetine delildir. Bunu takd ettiğinizi, mukabele etmek istedij nizi söylüyorsunuz. Yapılacak $i vakit kaybetmeden, onun tedavi için lâzımgelenleri yapmaktır. Bi gün, verem denilen hastalık, başla! gıçta ise kat'iye yakm bir şekili tedavi edilmektedir. Olabilir ki, Tt mantik âşıkmiz, bunu bir nevi “sni bisme” olarak kendi üstüne kol durmaktadır. Bazan hayali ifrat vardıranlar. böyle- yapabilirler: Bun “anlamak için onu tanıdık bir: doktü ra götürüp evvelâ vaziyeti anlay nız. Eğer bir hastalık yoksa, — on spora teşvik ediniz. 19 uncu asi edebiyatından kurtarmak için b eserlerle hafif hafif eğleniniz. — M | Bir bahriyeli seviyorum Kadıköyünden S. M. K. imzasile “Evliyim. Iki çocuğum var, ki cam beni seviyor. Biraz yaşlı olmi sına rağmen hâlâ çalışmaktadır, © yukardaki sözleri söyl Hakikaten benim “de ilk olumk ıaılbunde yer verdiğim kız bu — ol- ar daki yaş farkını belli etmi mek için bir genç gibi giyinmed itina ediyor. Fakat ben, bir baht' yeliyi iyorum. O da evli. Lâki bir ihat Her şeyden evvel bu kıza, ailevi vaziyetinizi, — milliyet endişelerinizi açıkça söyleyiniz. Sizi dürüst ve açık görüşür birisi tanıdığı için bun- dan müteessir olmaz. Sözlerinize tahsil hayatında olduğunuzu, istik- balin meçhul olduğunu ilâve ediniz. O zaman iki vaziyet hâsıl olur: Ya bu kız sizi seviyordur ve her şeye razıdır, yahut ta sizinle iyi ve para- lı bir izdivaç yapmak niyetindedir, lardanberi Niste oturduğu için pek küçük bildiğim kızımın evlenecek bir çağa geldiğinden haberim yoktu. Bu- nunla beraber kendisi de pek ince ve bilgili bir adam olan Şevket Vamığın her halde kızını da pek iyi yetiştir- miş olacağından şüphe etmem. Senin böyle bir arzu göstermene ge- lince, lmniı.ı tıhıılinı bitirmemiş ol- mana i işanlanıp ha yatmı daha düzgün bir hale getirmen pek doğru olur.Hele kendine hayat ar kadaşı olarak intihap ettiğin kızı - mız tahmin ettiğim gibi uyanık ted- birli bir arkadaş olduktan sonra! Şevket Vamık mektubunda kızının da Brükselde resim tahsil etmekte olduğunu yazdığına göre, biribiriniz- den uzak değilsiniz. Annen bu nuber den pek memnun oldu. Eğer evden çıkam'yacak kadar hasta olmasaydı nişan merasiminizi yapmak için âhır vaktimizde bir Avrupa seyahati ya- pacaktık. Bu saadeti artık tatilde İs tanbula beraber — geldiğiniz zaman bize tekrar tattırırsınız. Annenin ve benim kızımız için ayırdığımız hatı- ralar postadadır. Beraber çekilmiş bir resminizi gönderirseniz memnun oluruz. Hayal bana yalnız sevgili değil, dönmeğe kadar göze alıyorum. Beni mık samimi bir dostumdur. O yıl - karısı ie arasındaki seviye fark efendi ile hizmetçi arasındaki f! kadar uygunsuz. Bana, kendi: beraber kaçmamı teklif ediyor. dersiniz?” Sizi seven kocanızın, çocuklarm? zın Mmuhabbetlerini birakıp, hef gayrikanuni, hem de gayrimani bir harekete teşebbüs etmek d ru olmaz. Sevdiğiniz bahriye bunu anlatmız ve kurulmuş bir 00' ğı bozmayınız. K haricinde parâya lüzum olduğu dirde derhal yazmalısın. Ani bir tiyaç karşısmda Hidayet beye mü racaat edebilirsin. Dört bin frı.ng kadar vermesi için kendisine hiyet verilmiştir. Baki maetuıid lerim oğlum. Annenin rahatsızlığı mal | Elden geldiği kadar tedavisine iü na ediyoruz. Şifa Allahtan..,, | Vni ııl” bapları u.krıbıyı topla) b'ı düğünü yaptılar. Zavdkmnw çeye kadar indirmek bir oldu. İ ] Annemin bütün merakı beni ©' lendirmekti. Babam gibi o da etraftan, eü?“ dosttan, gevezelikten başka - hlf letmeyi düşünüyor. Benim yan boyuna bir gelin sahibi olmlk Tahsisatın bu aydan başlıyarak iİ- ki bin franga çıkarılmıştır. Bunun kinden bahsediyordu.

Bu sayıdan diğer sayfalar: