Ekonomi bakanlığı iş bürosu Kiyeye ait amele meseleleri hakkın- daki tetkiklerine devam etmektedir. Bu tetkikler yapılırken amele çavuş ları ve müteahhitlerle amele arasın- daki münasebetleri de araştırmak lâ- zımdır. Bu münasebetleri şu suretle izah edebilmiştir. İnşaat işlerinde, kömür ocaklarında amele, fabrika i- daresinden evvel, amele çavuşları ile münasebette bulunmaktadır. Yani bir amele çavuşu, şirkete karşı şu ka- dar iş yapacağmı taahhüt etmekte- dir, Çavuş bu taahhüdünü ifa etmek için başma ameleler toplar ve bu işe girişir, Bu şerait altında amele çavu- şu taahhüdünü yerine getirmek için ameleyi çok çalıştırır. Ve az İeret verir, Bu suretle ameleyle fabrika a- rasındaki münasebetler amele çavuş- ları vasıtasiyle idere edilir, Amele çavuşlarının veyahut müte- ahbitlerin bir fabrikadan götürü ola» rak iş alması iptidai iş alma usulleri- nin devamından ibarettir. : Bu şerait devam ettikçe, endüstri mmtekaların da amele fiatlarını tanzim etmek de mümkün olamaz. Halbuki, işlerinde roaliyet fiatı hesapları ya- pılırken, bir mıntakada amele Ücret- leri piyasasını elde etmekte büyük bir müşkülât vardır. Bundan başka, endüstri mntaka- larında çalışma saatleri arasında da umum! bir ahenk yoktur. Büyük mü- esseseler ameleyi muayyen bir calısma saati tahdit et- mişlerdir. Halbuki amele çayuşları idaresinde çalışan amele için böyle bir iş saati tahdit edilmemiştir. Bu Dış piyasalarda Başlıca ihracat TAN I BORSA - PİYASA ö mn Türkiyede iş meselesi b b sanma - iy Para Borsası : Ekonomi Bakanlığı iş Sergi bu sene çok — m ü ğ wvel açılacak © | srmeeniz 7 20 Fransız bürosunun yaptığı tetkik | ©VV4i âCMCAK | sie e ee m; 29 pi > Tür. | yüzden bir mmtakada amelenin me- fe ai iye Kars İM 0 misini umumiyet itibariyle anlamak mm 5 Ze Eğ een ye Apre da müşkül olacaktır. e eo yi. eşle 20 Dinar Sim Sam Amele çavuşlarmın ve kâhyaları- öğ mi ll el, açılacağı ei yi Me nm amele kullanması, İş kanununun |... Galatasaray lisesinde kurulma» Avasturya gilin 22— Me tatbikatında birtakım müşkülât çıka. sma kân görül miştir. Çünkü,| (Mark “— 32 racaktır. Kanun ahkâmı yalnız ame- mektepte imtihanlar Sanli nihaye.| | 19“ 7— 24— ie fabrikatörün karar kareye Ge İline kadar devam etmektedir. albuki| (Teva Ma he na İn eren, | PU Sene Sergi gok evvel ir a5 Uz fabrikalar kanun hükümlerinin ta. | fa adin degildir günü de â#| giç g- Şiz bikından dolayı bir mes'uliyet kabul |” Yeri) mallar sergisinin ey Se 2 Me etmiyeceklerdir. Bu suretle ameleça- | ewvel n faydalar gö Çekler N vuşları ve müteahhitler vasıtasiyle | #dlmektedir. de yazdığımız iş gören müesseseler, ameleyi çok ça» | gibi şimdiye kadar, memleketimizde) (Paris üzerine 1200 lıştırmak suretiyle, diğer müessese” | açılan yerli mallar sergileri araların - İsgiliz üzerine 623.— lere rekabet edebileceklerdir. Hasılı, | da büyük bir fasıla yoktu, Aşağı yu -| | Dp 079.50 Jamele çavuşu tarâmdaki mutavanstt- | karı her tarafta. sergiler ayni zaman m gene larm amele çalıştırması bu gibi mah- | da açılıyordu. Bu yüzden tüccar ve sa zim ve zurları meydana verecektir. nayi erbabı, hangi sergiye iştirak ede | | Leva 64.20,95 İş kanunu İş verenle iş alan arasm- | ceğini şaşırıyordu. Sergilerin Açılıp| & Florin 1743 da ahengi tanzim eden bir kanun | kapanma zamanları arasmda bir a - Çekoslovak 1920,18 olduğuma göre, her şeyden evvel, | henk bulmak, sergi İşini tanzim et -| © Avusturya 42025 muhtelif müesseseler arasmda amele | mek bir zaruret haline girmişti, An er ei çalıştırma usulleri arasında bir a. | Karada Türkofiste toplanan sergiler Si 1100 henk olması lâzımdır. İşin tanzimi | Komisyonu. bu işi Üzerine alarak, ser- şo e ik de | bakımından bu ahengi tanzim etmek |gilerin asılıp ve kapanma zamanları) e e tam endüstri |için 'ameleyle fabrikatör arasında |bir nizama sokmuştur. Bu münasebet mulavassıt rol ifa eder çavuş, ml |le Jatanbul yerli malar sergi Vee) tp Bankas MU, 15 teahhit. gibi anasırın vaziyetini açık | 9 eY0) vers ler era TE 1080 tetkik etmek icsp eder. Eğer bu mu- uyması münasip gö-| O, . Hamiline 1049 tavassıt anası, memleketimizde ip Gk bei dala el 4 alma ve çalıştırma usulleri arasmda şiir tedir. m Tse ML eyi umum ahengi bozacak mahiyette bir | vak Büülmektadr. samara Aİ Tramvayı ez rol ifa ediyorsa, bunun önüne GeŞ-|şanien şekilde pavyon yapılamıdığı| £ Bomonü Nektar 840, çalıştırmak için | mek lâzımdır. gibi, fazla kalabalık olduğu zamanlar, | (yere sayi Iş bürosunda mütehassıs bulunan | ziyaretçilerin bile serbest hir surette | (o R“İ 205 Oskar Vayknerin bu meseleler üze - | dolaşması mümkün değildi. Halbuki) pyar, Gine. ii rinde tetkikat yaparak isabetli kâr| Taksim bahçesinde bu gibi mahzurlar| © Osmanlı Bankası şİ rarlar vereceğine eminiz. aym miş erim al gekilde bir ser) © Şark Merkez Rezanesi 445 IE: PE İstikrazlar Mısır piyasası İ nini Türk Borcu 1 40,35 zmırın incir VE mpi 2— Mi . ” ” m 2.0 Fiatlerin yakında lak ihr - İ İstikrazi dahili 31,50 « Ersan A. B.C. , uzum I aca l Sıvas Errurum 1 Kupon kesik en . . 5$— malları vaziyeti | düşeceği umuluyor İzmir ticaret odasınca hazırlanan bir istatistiğe göre, çekirdeksiz kuru üsümlün ihracma başlangıç tarihi o « Türkofis tarafından yapılan tetkik | Ziraat bankasının Romanyadın lere göre, başlıca ihracat maddeleri - | 5000 ton mısır alacağından bahset - mizin, dış piyasalardaki vaziyeti gu |miştik. Mısırlar, birkaç güne kadar suretle İzah edilmektedir . piyasaya arzedileceği için, fiatlerde Kuru üzüm — Hamburg kuru üzüm bir düşkünlük başlamıştır. Adapazarı piyasası geçen on beş gün içinde bi- malları 4 buçuk kuruşa kadar düş- raz daha canlılık göstermiştir. Ro - |müştür. Evvelce de yazdığımız gibi, manyada kuru üzüm piyasası durgun |ziraat bankasının mısır piyasasına dur, Mevcut yüzünden sipa » | müdafaa etmesi Karadeniz vilâyetle - rişlere lüzum. ri rinde köylüyü himaye içindir. Sahil Incir — Almanyada incir piyaann | köylüleri ekseriyet itibarile mısır ye- durgunluğunu muhafaza etmektedir, | mektedirler. Öğrendiğimize göre, ban Fiatlerde geçen haftaya nazaran bir | Ka, getireceği mısırları, bazı mmtaka larda fakir köylüye tohumluk olarak nine r Tahvilleri C... yazıyor: "Daha talebelik hayatımda hafta başı izinlerinde eve yekliğim zaman onunla tanışmış ve kardeğçe seviş” meğe başlamıştık. Senelerce Du kar- deşlik devam etti, sorra derin bir aşka inkılâp etti, Fakat bu aşk be- nin tahsilimi Bursada yapmağa meo- bur olmam ve ondan ayrılmam üze rine bir fasıla geçirdi. Bu sırada o- nu seviyor, düşünüyordum. Ama bir gün İstanbuldan, beni ve onu tam- yan arkadaşiardan birinden bir mek- tup aldım. Onun evleneceği haber veriliyordu. o Mekti mesuliyeti epte | göze alarak kaçtım, İstanbula geldim. Onu evinde buldum. O saman bana parmağındaki yüzüğü (gösterdi ve ağlıyarak: “Ne yapayım, dedi, anam babam yok. Eniştemin evinde oturu yorum. Beni mecbur ettiler.” Bu acı haberden sonra onunla birkaç gün daha görüşmek, hattâ bir defa da dans etmek fırsalını buldum. Boş göğsümde dakikalarca ağladı. Ondan sonra artık büsbütün ayrıldık ve o zengin, fokat manen düşkün bir genç ile evlendi. Uzak menleketlerden bi- rine giti, Şimdi-aradan tam altı 46- ng geçmiştir. Onu unutamıyorum. Hayatıma başka kadınlar karıştığı halde unutamıyorum, Hattâ onun yil- nden tahsilimi yarıda bırakıp sev diğim mesleğimden ayrildim. ve ailesini görüp tantmış olan bir arkadaş, hayafının bir işkence için- de geçliğini haber verdi. Ne yapa- yım?” Seven adamım, bu sevgisinde #gâ- det bulabilmesi için sevdiğini de mes'ut etmesi lâzımdır. Sevişmişsi- niz. Meş'um bir tesadüf sizi ayırmış ve o altı senedenberi başka birisile bağlanmış. Bugün bulundukları şeh rin ve muhitinin darlığı yüzünden belki onun hayatı biraz sönük ve si- kıntılıdır. Fakat acaba, altı senedir başbaşa yaşadığı adama karşı bir bir 1 KASA Kıatyatımızdan önerimi İs > tidlâle' kalkışmaymız. Arada farklar vardır. Siz hiçbir kadmla bağlana mamak yüzünden onu unutamamış- sınız, Fakat onun için mesele ayni değildir ve altı senedenberi görmedi: ği sevgiliyi çoktan unutmus olsa ge- rektir. Daha gençsiniz, hayatımızı boş bir hülyaya kaptırarak zehir etme- yiniz. Sizin başkalarile rabrtanıza da Altı sene ayrılıktan sonra... benzeyişler nişanlım üzerinde fena tesir bırakıyor. Meselâ o kadın sart renkten hoşlanırmış, Bu rengi ben de severim ve bu renkte bir top yap- tim, Nişanlım Dburobu giymeme mâni oldu. doaba neden? O kadını hatırlıyarak içinde bir sısı duyaca- ği için mi, yoksa nefret ve kin hatı- raları uyanacağı için mi? İşte merak ettiğim nokta budur.” Bir kadınla evli olarak bir müddet yaşamış olan bir adamın bem iyi, bem de fena birtakım hatıraları ol- (maması kabil değildir, Sabık karısı- na benzediğiniz zaman onda bir nef- ret veya tahassür mü uyandırdığını. m kadınlığınız- la, ineeliğinizle bir an evvel silmeğe çalışmız. Mademki ondan ayrıldıktan sonra sizinle hazırdır, de- mek ki ona karşı hâlâ zâfı olduğunu kabul etsek bile onu hayatından ta» mamile uzaklaştırmağa Ne düşünüyorsunuz? » Annesine kaçtı | İzmirden 8. A. imzasile; “Üç senedenberi evliyiz. Bir gün rahat ve huşur görmedim. Hergün asabi, hergün hiddetli olan karım bir buçuk aydanberi annesine kaçtı. Evik- nin semtine uğramıyor, Polise mü racaat ettim, karışmayız, dediler. Anasının evine gidip zorla getirmeğe çalışacağım. Ne yapayım?” Bugün evinden kaçmak suretile haksız olan karımızı, zorbalık ederse» niz mazlüm mevkie çıkarırsınız. Eli- etmeyiniz; bu sefer haksiz mevkie - siz düşersiniz. » . * Ayrı dinden sevgililer Beyoğlundan Alâ ve Sera imzala” rile: “İki senedenberi sevişiyoruz. Fa kat ikimizde ayrı ayrı dinlerdeniz. lan 16 ağustos 1935 tarihinden 29) Hotir yak ç şubat 936 tarihine kadar İzmir lima-| © 1911 II KaKesik 83.50 M0 nından muhtelif yabancı memleket- lere 65.048 ton üzüm ihraç edilmiş | Ta hVİ/Ğİ tir, Bir yıl evvel ayni müddet içinde | ayn 1025 35.30 ton ihracat yapılmıştı. Bu ne| © AsadolutveT! Kuponkesik © 4240 ticeye göre bu seneki ihracatın baş- m 45,75 langıç tarihi olan 20 ağustos 985 ten| ( Anadolu Mümesil 4810 29 şubat 936 tarihine kadar İzmir Xi. | saman. manmdan muhtelif yabancı ülkelere Akşehirde ekim 35,786,5 ton ineir İhraç edilmiştir. Bir yıl evvel ayni tarihteki ihracat 26.147 ton 900 kilo idi, Arada bu #6 ne lehine mühim bir fark vardır, Erfransla hava anlaşması Nafıa Vekâleti ile, Fransız hava şir keti olan Erfrans arasında yeni bir hava anlaşması yapıldığından bahse- dilmişti. Aldığımız malümata göre, şirket direktörü Piyerin Paristen aldı- Yaban domuzu mücadelesi Konya, (Tan) — Akşehir, Çomra, ğı bir emir fizerine, evvelki gün Pa - | Ereğli ve Armenak kazalarında yapı- rise hareket etmiştir. Piyerin, girket | lan mücadelede 177 yabandomuzu öl- merkezinden yeni talimat alarak bu-| dürülmüştür. Mücadele devam edi- raya gelecektir, $ | cağız. Nişanlım © benden ğını ve kışın sükütla birleşeceğini hayal ediyor, ve orada süküta kavu- şur kavuşmaz İstanbula dönmek ku- rarmı veriyordu. eziyeti bu tahminlerin sandet gibi kalırdı. O halde, Sara Burgaza taşınmalı idi! Nasil olsa ha- | sile ve zaman arıyan yatlarını birleştirecek değil mi idi -İreddütlü vaziyetini . İdar zihin yorgunluğu içindeydi. Se ce, ne o, me kendisi, elbet Üzülmez. lerdi. Ziya, itidalle düşünmek İsterken, daha ileri gittiğini anlamıyacak ka- gelmediği zaman başmın İçindeki çi rük bina güştü, yıkıldı. Bildiği bir şey varsa; o da, hastaneden çıkacağı idi. Bunu Saraya söyleyince, artık, ne emrederse o olacaktı. ziyade, söylemek için gi İer? Sara, şehirden uzaklaştıktan ya, sözünü bitirince, uykudan silkinir sonra, herkes istediği kadar söylen- gin, dursun... Söylenenleri işitmeyin.! gibi: — Ya sen, dedi, bu yerlerden han i gisini muvafık buldun? | Ziya, hayaline dönmek imkânım bulduğu için, sevinerek atıldı: — Burgan... Bilsen, oranm yem» yesil sükünu içinde nekadar iyi ola» cağım,.. Bana kalsa, hiç durmadan oraya gideceğim! Sara, anlamamış gibi, durdu! — Neden gitmiyorsun? — Gidersem seni göremem diye kı ... Senden nasıl hergün bir feragat istiyebilirim? Halbuki sana bugünlerde o kadar şiddetle muhtacım ki | — Niçin bugünlerde? Ziya, avukatla neler konuştuğunu, Saraya anlattı, altı ay beklemek icap ediyordu, bu bir felâket değil mi idi? Sara, söz sırası kendine gelince, en cana yakm edasile cevap verdi: — Üzülmekte haklem var, sen ha- yol çıkiyor.., Ne çare? Buna bag eğe- ceksin! Şimdiye kadar erkek göğsün- de bir çocuk kalbi taşımıştın, artık bunu © göğse lâyık bir yürekle tebdil etmenin vakti — Yok, geçmişi bu kadarla atlıya- Çünkü bu mevzua dönmemek istediğimi söyliyeli aylar oldu, hâlâ o mevzuun üzerindeyiz... Sus, bir şey söyleme, ben söyliyeceğim... Sen de benden a ıstırap çekmedin, hem iki türlü... Vücudun en ağır bir hastalık- la erirken rubun daha ağır buhran- lar geçirdi... Ne oldun? İşte, hergün | seni biraz daha kuvvetle hayata ve| saadete bağlıyor... Bırak, bu alti ay da geçsin, bir sene de geçsin. Be ri ; Öyleyse Bir kalbin öblir kalp için vurduğunu bilen biri, ölüme kadar, gözünü yum- medan bekler... — Bunları bana kuvvet vermek için söylüyorsan, varlığın yeter! — Şeklin ne değeri var? Gözleri- ni #uha çevir dediğimdenbri sende muhakkak bir inkılâp belirdi, bunu elle tutulur kadar yakından seziyo- tesir eden bu hülyayı ve'ümidi bıra-İ Bundan dolayı ikimizin ailesi de ev- kırsanız rahat edersiniz. yenmgınl TENİL ANN Ya riz . dinden sevige Nişanlısının ilk karısı seni BRE gemiyi 'E. Suzan imzasile * Evlendikten sonra da birçok müşkül. İkâAlama - İleri olan bu meselenin bütün tefer- ülkü yaş | ruatile evvelâ aranızda görüşülmesi büyüktür ve ben onun iltinci karısı | ve lâzımdır. Biribirinizin olacağım. Evwler başka bir kadın. |dini merasimine, itikadına karışmı » la sevişerek evlenmiş. Amlaşamıya - | yacağınızı, çocuklarmızın ne olaca - rak ayrılmış. Beni endişeye dilşüren | gını görüşmeli, Son» bu değildir. Onun ikinci karısı olmas |ra bu anlaşmayı ailelerinize anla - Ja rası oluyorum, Çünkü üzerimde tır, dini bahislerde biribirinizle asla iyi bir fesir bıraktı. Fakat düşündü. | alâkadar « temin eder- İm bir (ki hâdise var ki, onları siz. | seniz onlürm muvafakatini temin et- den soracağım. Nişanlımın ilk karısı | meniz kolaylaşır. Olmazsa ya bekle» ile benim 'aramda zevk ve itiyat hu | meye, ya ayrılmaya, yahut — yaşlar susunda ban benseyişler , | rınız müsaitse — ailelerinizi emri va» Bunu tanıyanlar söylüyorlar. Bu | kile karşılaştırmaya mecbursunuz. “Nişanlıyım. Yakında hasret ve &- Ne mutlu ondan içenlere! Kederle — Artık istediğin yere gider, dlle- diğin kadar kalırsın... Istanbulun bir köşesi le dünyanın ucu bence bir. * İdir, Değil mi ki, ben değilsem bile deniz üstünde gezen bir | düşüncem senin başucundadır. kendimi çam rs “ Ziyanın kanı Yüzünden hemen si biliyordum, ve, yalnız, İndi, kendisini Yâvaş yevaş kapıya dar geniş olan bu hadiselerin keyfini | 5 srüyüldkin. Ananı bir dalga geldi, | #189 İF BEP yerinde gerdi. Sara, içinde ne sefil — Seni © saman diniiyenle bagin |. Yak, bir kelime göylemiyec'k- Sa ei sin... Ben senden söz değil, harcivt için sevinç arardım, şimdi sevinci. istiyorum... Sana ne dedim, işitme- rünce acıya sığınıyorsun... Dert, din mi? Gideceksin, sıhhatin için en şanı öldürmüyor. belki yaşaya Be iyi neresi ise oraya (gideceksin, ve le... Dert katil olaydı, senin ber zaman ben gelemezsem haberimi is ruhuna yaptığı hücumlardan an- | bekliyeceksin.. Gene beni kendimden mezarda nefes alırdın! Tevekkül, | bahsetmiye mecbur ediyorsus: Ben hem tatlı, bem milessir bir İletir. (Arkası var!