Ma YA, O, e A ez 3-4-036 Ankara || MI REN SAHİLLERİNDE Kaymakamlar arasında yeni tayin ve terfiler “Ankara, 4 (Tan) — Torbalı kaymakamlığına eski Tefenni kaymakamı Halit, Çine kaymakamlığa eski Çatalen kaymakamı Cevdet, Akhisar kaymakamlığına Trakya Umumi Müfettişliği Yazı Işleri Direktörü Halil, Tefenni kaymakamlığına Antalya maiyet memuru Bedrettin, Inegöl kay- makamlığına Şebin Kara Hisar kaymakamı Ahmet Baha, Şebin Kara Bi- sar kaymakamlığa eski Ardıhan kaymakamı Bedri, Beşiri kaymakam- lığma eski Elezkirt kaymakamı Rahmi, Küre kaymakamlığına Dörtyol TAN Kartal- savaşı — Pasaportunuzdaki resim size benzemiyor? — Dikkat ediniz, rica ederim, vek- tim yok, aceleyim... — Almanyaya ne için geçiyorsu- nuz? — Gezmek için. — Fransada neden gezmiyorsu- nuz? — Fransada gezdim, biraz da Al- manyada gezeceğim. — Almanyada kimleri tanıyorsu- nuz? kaymakamı Abdürrahman tayin edilmişlerdir. Meb'usların alacağı tekaüt maaşları "Ankara, 4 (Tan) — Mebusluktan sonru memuriyet kabul ederek bilâ - hara teknütlüğü icra edilenlere tahsis olunacak teknilt maaşına dair enci - meni gu kanun maddesini hazırlaya - rak umumi heyetin tasvibine arzet. miştir: “Mesleki, memuriyeti, olup birinci ve ikinci Büyük Millet Meclisi azalık. larmda bulunmuş olanlara - bilâhara memuriyet kabul etmiş olsun, olma - sin - tahsis olunacak teksiit maaşinm hesabında 125 fira esas tutulur. An - cak, bunların birinci maddenin (A) fıkrasının son bendi mucibince mükte #ep hakları mahfuzdur. i Mektupçular arasında * JAnkera, 4 (Tan) — Gaziantep mek tupçuluğuna Diyarbekir mektupçusu Vehbi, Diyarbekir - mektupçuluğuna Orhaneli kaymakamı Hazm Çoruk yektupçuluğuna eski Artvin kâyma- kamı Hüsnü, Hakkâri mokcupculuğu. 'na eski tahrirat si €kiörlerinden Mah mut Bey mabiyesi direktörü Agâh, Maras moktupçuluğuna Elâziz mek - tapçusu Şerir, Elâziz mektupçuluğu - na Maraş mektupçusu Mithat tayin e- dilmişlerdir. Kömür işçilerinin tedavileri için Ankara, 4 (Tan) — Sâğlık Bakan- tığı bütçesinden verilen tahsisatm kifayetsizliği dolayısile Ereğli kömür bavzasmda oturan İşçi ailelerin teda» visi işinde gmele birliği müşkül mev- kide kalmış olduğundan birliği bu müşkllden kurtarmak İçin madenci- lerden alman aidatın yalnız 1936 se- nesine şamil olmak üzere yüzde 2 ye çıkarılması Bakanlar Heyetince ka - bul olunmuştur. Küçük Ankara Haberleri * Ankara, 4 (Tan) — Hükümeti: | mizle Yugoslavya arasmda akdolu- nân-iktmet mukavelesinin tasdiki hakkındaki kanun lâyihasının geri verilmesini, hükümet Kamutaydan bir tezkere ile istemiştir. * Ankara, 4 (Tan) — Finans ve Gümrük ve İnhisarlar Bükalıkları banka mektuplarile beyanname ka- bul edilmesi usulünün kaldırılması etrafında tetkikat yapmaktadırlar, Yeni teşkil edilen kazaların hududu Ankara, 4 (Tan) Van rilâyetin- de Gürpinar, Hakkliri vilâyetinde Şem dinli, Diyarbekir vilâyetinde Bismil, İEğil, Elâziz vilâyetinde Sivrice ve Karakoçan adlarile yeni teşkil olunan 6 kazanın hudutlarına tayin edilmiş ve bu kazalara bağlanacak nahiye ve köylerin isimleri Balcanlar Heyetince tasdik olunmuştur. Kamutay yarın toplanıyor Ankara, 4 (Tan) — Kamutâym Pa zartesi toplantısında açık bulunan ba- m encümen üyeliklerine üye seçile « cektir. Ham zeytinyağı ithali Ankara. 4 (Tan) — Ecnebi mem - leketlete Türkiyeye ham zeytinyağı ithali için kontenjan verilmesi karar- İlaştırılmıştır. İzmirde büyük bir kayık battı Ismir, 4 (Tan) — Körfezde Kum - kaleden Tuzlaya gitmekte olan dört tonluk bir kayık battı. Dört tayfadan Receple Mehmet yüzerek kurtulmuş. lardır, Hasan kaptanla Veli” boğul - muştur, Kazanm sebebi anlaşılma - mıştır — Hiç kimseyi... — Ne vakit döneceksiniz? — Bir hafta sonra... Belki on gün.. | Belli değil, İL Belli olmaz olur mu? Ne işiniz var? — Gezeceğim, dedim ya... Birkaç dakika sonra Fransa - AL manya hududunun öbür tarafında Almanlarla karşılaşıyorum: — Nerden nereye gidiyorsunuz? — Alsastan geliyorum, Biraz ge- zeceğim. vaz Yanmızda Fransiz gözetesi var mı? — Hayır! Yalnız bir paketin sarılı olduğu eski bir gazete var, — Bakayım, gösteriniz. — (Baktıktan sonra) Bu Almanys aleyhtarı bir gazetedir, girmesi esiz olmıyan gazetelerdendir, burada bi- rakacaksınız... Paranız var mı? — Var. — Geri dönerken fazla para götü- remezsiniz... * Bundan birkaç ay evvel bir köp- rünün iki ucunda bu iki çesit konuş- maya maruz kalmıştım. Bu köprü nerededir *Alman askerlerinin Ren ha valisini isgal ettiklerini ve Sirazhur- ga beş dakika mesafede kâin sevim. li Kehl şehrinde de silâh çattıklarını gazetelerde okurken, hatırımda, bu köprü canlandı, tehditli ve vesvese- W konuşmalar tekrar duyuldu. Pasa» porta bakan, cep ve eşya arayan me- N “Tan” ev kraliçeliği müsabakasını | mektebi müdürü Asımla, uzmanlar - ev idaresi İmtihanlarma dün de sabah saat 9 dan akşam sant 17 ye kadar devam edildi ve imtihanlar neticelen- dirildi. Hazırlanan programlar, evvel ki günün ayni idi. Yalnız fazla olarak, dan Nora, öğretmenlerden Behin; Üb het, Münire, çalışmalara nezaret edi. yorlardı. Dünkü imtihanlara iştirak eden “alüminyom Kapların temizlenmesi, | Bayanlârm isimlerini yazıyotuz: Lâ. mevzuu ilâve edilmişti. mis Mazhar, Samiye Feridun, Muaz - imtihana girenler, iki kısma ayrı - | 82 Nuri, Hatiçe Rüştü, Adile Ibra - Yarak, ayrı &yrr çalıştır! « | him; Aliye Reşat, Rüştiye Fazıl, Gül dı. ser Mustafa, Selma Nazmi, Naile Fey Jüri vazifesini, Beyoğlu San'at mek | ri, Suat Nedim, Neriman Ahmet, Me- tebi müdürü Ayşe, kiz muallim mekte bi ev idaresi ve dikiş muallimi Seniye, | gaz, Mihal, Süheylâ, Naciye Osman, kiz lisesi ey İdaresi muallimi Saadet - | Nusret, Şükran, Nimet, Semiha, Ve - ten mürekkep bir heyet üzerine almiş | dia, Neriman; Vecihe Altuğ, Hadiye. $. Bundan başka, Selçuk Kız San'at lâhat Hakkı,Nedime Raik, Naciye İl- leri makasla kesilmiş kumaş parça » | kadınlarımız gösterdikleri yüksek ka ları dağıtılmıştı. Bayanlar, kumaşla. | biliyet ve bilgi derecesi ile jüri heyeti rm kesilmiş yerlerini, ekleri, hiç belli | İn takdirlerini kazanmışlardır. olmuyacak şekilde, tamir ederek, ya- | İmtihanlar, akşam geç vakit netice malamağa çalıştılar ve cidden muvaf pey İm bugünlerde fak olmuş örnekler vücude getirdiler. zi kumaşlarda, kalın erkek elbiselik ku- | nuna kadar, gösterilen büyük kolay. maglarr idi. klar ve temin edilen intizamdan do Bunlar; üzerlerine bol miktarda ye- | lâyı, Selçuk Kız San'at mektebinin mek yağı dökülerek lekeletilmişti. o (idare ve öğretmen heyetlerme ayrı Bayanlar, bu lekeleri çıkarmak için | ayrt teşekkür etmeği “Tan”, kendisi dakikalarca uğraştılar. Leke çıkar » |için bir borç bilir. mak, çorap ve kumaş tamir etmek a-| Yukarıki resimler dünkü imtihan. tüminyom kapları temizlemek işlerin | lara iştirak eden bayanların nasıl ça- Tmtihanlarda herkese muhtelif yer |de, imtihana giren genç kız ve genç | lıştıklarını gösteriyor. FIOroz Irhurların sert çehreleri gözlerimin ö- nüride tekrar çanlaridı. Milletler arasındaki düşmanca his. leri temsil etmek hususunda Strax- burg ve Kehi şehirlerini biribirine bağlayan bu köprü kadar tarihe hâ- kim bir başka köprü varmı, bil- miyorum. * Bir gün Renin Fransız sahillerin- de geriyordum: Benim gördüğüm Strazburg ve Kolman şehirleri uzun luğunda yeraltı istihkâmları, en kü- çük nazara karşı haşin bir tavır İle vaziyet alıp o çekilmenizi emreden çelik miğferli Fransız askerleri, sü- kün zamanı geçiren bir harp safha- smı düşündürtüvor. Alsaslı bir zabit arkadaşımdan istihkâmlarm hikâye- sini dinledim: İsterlerse Heidelberg'i lecek korkunç teşkilât Allahın Ren'ni bir cehennem kaynağı olarak hazır uyor. Tarihin tekerrür ettiği doğru mu bilmem? Fakat Alsas ihtiyar. lart o ayni şeyleri söylüyorlar. Bir farkla: O zamanki hazırlıkları duha iptidai, Bu hazırlıkların enka- zını bugün bile görmek mllkündür. Strazburg içerlerinde toprak tabye- ler ve küçük yeraltı bodrumlar. 1870 | in cehehnemini ve alevini hazırlamış- tar. Şimdi yete temin e meyveleri toplan, misli artmıs toplar, yer üstünden zi- yade havada savaşmayı kolaylaştı. racak cihazlar, bu meyvelerin Ren kenarma serpiştirilmiş mümuneleri- dir. Fakat Üç dakikalık bir körrünün Üzerinden gectikten sonra öbür ta- rafta ne görüvorsunuz? Hiçbir tab- ya mevcut deği Hiçbir Alman askeri görmezsi Buna mukabil için için kaynayan bir kin vahdet a- teşinin püskürmeğe hazır olduğunu sezmek için fazlaca dikkate lüzum İyoktur. Alsas - Lorenden geldiğiniz İçin sizi Alsaslr veya Fransız zanne- İden Almanları, ilkin karşımızda güp- İ heli bir vaziyet alır. Ecnebi olduğu» İnuzu, bilhassa Türk olduğunuzu far- kedince yavaş yavaş açılır, Bütün Almanya, Framsırdan haşka herkesi kendine yakın bir dost saymakta ve hemen açılmaktadır. Türk olmak, bu samimiyeti “artırıyor. Şuursuz bir harbin yarattığı eski bir silâh arka- daşlığı, bu samimiyete imalgeme de İ vermektedir. Fakat aldanmağa lü- İzum yok: Dertli bir adamı sadece dinl iniz! Almanm Fransıza besle- ve Karisruheyi bombardıman edebi» | 8 23 Çok hodbin adamlarız. Hiç kendi « mizin aldanmasına tahammül edeme- İ yiz. Lükin elden geldiği kadar başka İlarmı aldatacak şeyleri yapmaktan çekinmeyiz. Hattâ bunu san'at çerçe- | vesi içine de sokarız. Gazeteler, şu günlerde kasapların sıkı bir kontrole tâbi tutulacağını ha- ber veriyorlar. Çünkü her tarafta ku za eti satılıyormuş fakat mezhaha ka yıtlerine bakılırsa bunların yarısı ke- çi eti imis, Eskiden etlerin üstüne ku- zu, keçi falan damga ile yazılırdı. Son seneler bu usul kalktı. Eğer © usul kalkımasa idi, şimdi belediye kuzuyu keçiden ayırt etmek için kasaplar teftişe mecbur olmazdı. Neyse?! Maksadım bu değil, Ben diyorum ki, keçinin kuzu eti diye sa- tılmasıma belediye müsaade etmiyor dımlarm saçlarını sarıya boyayıp açık kumral veya sarışın görünmelerine; — Yayı 45 iken yüzde £ 30 iskonto yapıp 30 yasında görünmelerine; — Bakkala 250, kasaba 180, zer - şevatçıya 125, ev sahibine 350 lira borç takıp liks otomobil alarak zen- gin görünenlere; — Bilmediği şeylere karışıp bilgiç- lik edenlere; Ve hülâsa: olmadığı gibi görünen- lere neden ses çıkarmıyor?. Acaba bu söylediğim şeyleri yapan- lar bize, size ve ortaya verdikleri sarar, keçiyi kuzu diye yemekten da- ha mı azdır? Keçi ve kuzu nihayet her ikisi de ayni fasileye mensup ve biribirie çok yakın dört ayaklı hayvanlardır. Ya berikilei B. FELEK — Çine öğretmenlerinden Bay Ah- met Özdemire Arzunuzu idareye bildirdim. Uma- rım ki, istediğinizi yaparlar, Saygılar ran, B. İstanbul Adliyesinin bir yılık faaliyeti Istanbul mahkemelerinin her birite de günde 25 - 30 davaya bakılmakta” dır. Geçen senenin istatistiklerine göre, yalnız Beyoğlu sulh mahkeme» lerinde bir yılda 8157 davaya bakıl- psiz veya sebepli kini, Türk- gö "den dinlemesine ne lüzum nedeli yaç vardır. Sadece bak, ve hir köprünün â- kıbeti tizeinde iniimöz: Ür daki- ka ötede köprünün öbür başındaki m» sanlarla haleti ruhivelerini karttlss- tırmiz: Bakış, düşünüş itibarile âde- | ta İki nev'i beşer!Bu iki(nev'i beserli Iyakmdan görmedikçe, On Dördüncü Lui devrindenberi Strazburgu. Bad | , Dükalığma bağlayan bu tarihi köp- rünün tarihi rolünü anlamağı imkân İ yoktur, İ Evet, köprünün Alman tarafında ne bir tabye, ne bir asker vardır. Fakat kaynayan bir kin ve hiddet kazanı, köprünün Fransız tarafında ki silâhlardan, tebiyelerden dahe küvvetli. Maamafih askerin olmadı- ğını söylerieen aldanmıyalım. Cermen ordusunun tunç yüzlü askerlerinden Ren sahillerinde hiçbir we göre mezsihiz. Fak-t buna mükabil, tek- nikçe ve değerce ondan geri kahir. yan S. 8. ve S. A. teşkilâtı (1). l Mektepli delikanlı ve kızlardan müteşekkil muazzam ordu yavruları, polis ve yardımcı polis (Hilfspolizei) cihazları Ren sahillerini üç seneden. beri zaten askerileştirmişti. Denebi. lir ki bunlar, resmi ordudan daha kuvvetlidir. Tinküi Nasyonal Sosya- lizmin, Fichte ve Bismark'dan miras aldığı emperyalist siyaset felsefesi bu teşkilât ve cihazların ruhunu teşkil eder, Tonları ve tabyeleri yoktur, fa- kat herhangi bir fırsatta hazırlafa- cak tekniğe bilyük bir askeri değer aşılayacaklardır. . Gazetelerde bütün Cenubi Alman- yaya, bu arada Strazburgu Alman- yaya bağlayan Kehi şehrine yeni Al man askerlerinin munhede hilâfma girdiklerini okurken, birkaç ay evvel bu mıntakayı arm adım görmüş o lan bir gezginci sıfatile, hiç hayret etmedim. Yalnız hayret ettiğim şey, Fransa devlet ricalinin birden könür- mıştır. Bu davalardan 1819 u birinci sulh hukuk, 1860 « ikinci sulh hukuk, ü biri. i sulh ceza, 245idek cezada görülmüştür. Us- küdar asliye ve hukuk mahkemelerin de de bu sayıya yakm davaya bakı miştir. kince gul zaktan temaşa etmemek lizımdır, Bu köprüyü söyleliniz: O, size eşyan. esasını, vak'aların mânasını hikâye edecektir. Eğer Versaym çiğnenme- mesi, devletler hukuku namma mua- hedelere hürmet esası isteniyorsa her şeyden önce yapılacak şey, bu köp- rilden geçenlerin, köprüntin İki ucun- da şahit oldukları hale rubiyeleri izale etmektir. Nasıl? Bunun bir &ör düğüm olduğunu söylemek mümkün- dür. Fakat her şeye vağmen Versaya hürmetin veya hirmetsizliğin bu kör düğümü çözmeğe bağlı olduğunda şüphe etmemelidir. Ren mıntakasını dünya harbi s0- nunda işgal eden Fransız ordusu, köprünün Alman tarafından.Cermen kartalmı atarak yerine tunçtan bir Gol horozu koymuştu. Bu horozun muzaffer başı, Almanyaya bakıyor. du. 1930 da bu mıntakayı Fransımlar tahliye ettiler, cekilen ordu horozu köprüden merasimle ayırarak, Fran- sız hududu tarafındaki köprüye tak- tı. 1870 de Alman ordusu, bu horozu büsbütün yerinden atmış, şehirde bir Fransız taraftarının Fransız bay» rağmın üç rengine boyadığı hakiki bir horozu divanı harp kararile kur- şuna dizmiş idi! Bu suretle Ren köp- rüsünün âkibeti, ayni zamanda Cer- men kautalı ile, Gol harozunun car- pışması tarihçetidir de... İki hafta evve. Tene giren Alman ordusu, beşeriyete yeni bir Kartal» Horoz savaşi mu hı iye edecek? Ren sahillerinde geze “ir Türk seyyahrs nın düşündüğü şey “*vle meşum bir ihtimalin gevşemesi. “e silinme- #inden başka bir şey ol — x İstanbul Universitesi Do, vinden meleri, Versayın çiğnendiğini söyle meleridir. Versay yeni çiğnendiğini söylemek için, Ren köprüsünden bir defa olsun geçmemek, hiç değilse 4- Ziyaettin Fahri (1) Hitler'in iktidar mevkiine çei Te; evvel vücuda getirdiği milis kuvvetler.