1 Nisan 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

1 Nisan 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ekonomi - Tütün birliğinin işleri Birlik her şeyden evvel tacirler arasında ahenk tesis edecek .... Alâkadar Komite nizamnameyi bitirmiştir bu, yakında Ekonomi bakanlığına verilecektir ze. Tütün ihracat tacirleri arasında, bir birlik teşkil edileceğinden kısaca bahsolunmuştu. Alâkadarlardan bir- liğin mahiyeti hakkımda aldığımız iza hatı aşağıya yazıyoruz: Tütüncüler birliği, her şeyden ev- vel, ihracat ticaretinin doğurduğu bir ihtiyaçtan ileri gelmektedir. Şim diye kadar tütün ihracat tacirler rasmda birlik olmamasının büyük| zararları görülmüştü. Meselâ: Bir| ecnebi firma tütün alacağı zaman,| bâzı ihracat tacirleri, mal satmak için birbirleriyle rekabete girişmiş- ler ve bu yüzden, Türkiye tütünleri bu tarzda yapılan talepler karşısında çok ucuz bir fiata satılıyordu. Tütün tacirlerinin biribirine rekabet yap- mak suretiyle, tütün satmaları eyni zamanda tütün müstaheillerine de büyük bir darbe vuruyordu. Rekabet badiselerinden dolayı fiatlar düştüğü zaman, tüccar kö n daha ucuz bir flatla mal almağa bakmaktadır. Bu suretle ucuz mal satmağt meçbur kaldığı için eline bir şey geçmiyordu. | Eenebi firmalar da karşılarında tü tiin ticaretini idare eden bir grup görmedikleri için, sahayı pek boş bulmuşlardı. Hattâ bazı ecnebi tütün firmaları, tüccar arasmdaki rekabet | hadiselerine meydan vermek için ma» | birane bir surette tedbirler ittihaz e- diyor ve plyasayı idare ediyordu. Ec- nebi firmaları Türkiyeden mümkün | olduğu kadar ucuz tütün almak için, yerli tütün tacirlerine ve müstahsil. İere karşı tek cephe almaktadır. Bi hassa Samsun, ve Ege mıntakaların- da tütün kumpanyalarının müstahsi- | le karşı cephe almak suretiyle, Hat-| ları kırdıkları çok vakidir. Tütün tiracetini, ecnebi firmaları» nm bu tahakkilmünden kurtarmak, müstahsili, küçük tüccarı korumak lâzrmdı. Bu çok defa ortaya konan bir meseledir. Ticaret odaları “Kön- grelerinde, tütün kongresinde, bu meselelerden şikâyet edildi zaman zaman İzmir gâzetelerin tütün kumpanyalarının müstab karşı aldığı bu vaziyetten çok bahse- dilmiştir. Hattâ bu bahisle? şiddetli bir mahiyet aldığı zaman, bazı tütün Kkumpanyalarının müstahsili tazyik | ettikleri bile söyleniyordu. Maamafih | Türkiyede iş yapan, ve Türkiyeden tütün alan bu gibi mücsses kında verilen bu şiddetli hükü üzerinde durmak ve mahiyetini tet- kik etmek, ayrı bir mevzu teşkil e- der. Bizim burada bahsedeceğimi Türkiye tütüncüler birliğinin tütün ticaretine yapacağı tesirlerdir. Tü - tüncüler birliğinin merkezi İstanbul- da olacaktır, hazırlanan bir nizam- nameye göre, da birer şube olacaktır. Bu şubele- rin salâhiyetleri mahdut değildir. He men hemen her şube başlıbaşına ça- şan bir teşekkül sayılacaktır, Sam- sunda ve İzmirde bütün ihracat ta- eirleri bu birliklere gireceklerdir. İzmir, ve Samsunda | 7 AN iyasa - Borsa eraseserassen —...... Türkiye tütün birliği, her şeyden &vvel titlin ihracat tacirleri arasında bir ahenk tanzim edeceklerdir. Bu a- henge olan ihtiyaçtan yukarda bah- setmiştik. Tütün birliği ecnebi firma- larmın talepleri karşısında fiatları tanzim edeceklerdir. Maamafih, bu - rada “tanzim,, tabirini kullandığımız zafsan, Türkiye tütünlerini pahalıya | satmak ve Türkiyede çalışan ecnebi tltün kumpanyalarna karşı bir cep- he almak hatıra gelmemelidir. Türkiye tütüncüler birliği, Türkiye #hracat tacirleri arasında teşkil edil mesinde bir zaruret (vardır. Mes: bir ecnebi rejisi, milnakasa açtığı za man, tütün tacirlerinin bir araya top lanarak, bu münakasa şartlarmı a- ralarında tetkik etmesi lâzımdır, esa- sen tütün tacirleri, bu gibi münaka- sa hadiseleri karşısında, kendi arala- rında, hususi toplantılar yapmakta dı. Bu sefer bu gibi toplantılar tüncüler birliği tarafmdan daha #is- tematik bir şekilde idare edilecektir. Tütüncüler birliği, tütün ihracat| tacirleri arasında tesanüdü temin et- mek suretiyle, evvelce mevcut olan ve zararları görülen rekabete de ni- hayet verecektir. Öğrendiğimize gö- re, Türkoflsde toplantılar yapan, ve tütün tacirlerinden mürekkep bir ko- mite tütüncüler birliği nizamnamesi- izamname bir iki gü- ni bitirmişti ne kadar, ekonomi bakanlığına veri- | lecektir. Çekoslovakya ile ticaretimiz | GTürkiye - Çekoslovakya arasmda İyeniden bir ticaret muahedesi yapı- maktadır. Sön zâmanlarda, dış tica- İ gibi, | de, le tadır. Her iki memleket arasında kle- ret muahedesi in de |inkişafınn büyük bir Amil olmuştur. | Türkiyeden Çekoslova a birinci derecede kuru meyveler ve sonra pa- muk deri, bağırsak gönderilmekte dir. Çekoslovakyadan da Türkiyeye şeker, manifatura ve zücaciye eşya- ğıt gelmektedir. ürkiye - Romanya (arasmdaki tfansit yolunun da Çekoslovakya ile olan ticari minasebetlerimiz Üzerine tesir yaptığnı da buraya ilâve et- mek lâzımdır. Bilhassa Çekoslovak- ya taze meyvelerimizi bu yol vasr- tssiyle kolaylıkla ve ucuz bir suret- te temin edebilmektedir. Türkiye - Çekoslovakya arasmda yeniden yapılan ticaret anlaşması iki memleket münasebetlerini daha ge - niş bir safhaya sokacaktır, ring esası Üzerine tica © İsiyle No. 89 Yıldız Yağmuru Faruk Nafiz ÇAMLIBEL Muhakkak telefonun öteki ucunda Ahmet ağlıyordu, Sara nasıl ağla mazdı? Hastanenin adını öğrenerek | telefonu kapadıktan sonra, akta, kan sıcaklığında iki damlanm iki aol- gun yanaktan süzülüp güzel çenede birleştiğini duydu. Bu iki damlada, Sara, Ziya kendisini gördü. An- cak, bu iki baş, bir yerde birleşebili- yordu, onların hayatı ise birleşme- den akacak iki baştı. Ondan sonra, oturduğu yerde ağ- ladr... “Ağlamak ne İyi şeymiş!,, ve Ziyaya hemen koşmak, onu görmek, ona Ümit ve hayat vermek arzuları- nı son kuvvetile yenerek yatağa u- zandığı zaman, bir haftanm yegâne rahat uykusuna, gözlerini kapadı. Sabahleyin hususi bir hastanenin tek yataklı odasında Ziyayı gördü, bembeyaz yatıyordu. Hasta, Ziyadan fazla, mezarından çıkarılmış bir ölü- ye benziyordu, neredeyse etleri, k&- | miklerinden ayrılacak bir ölüye... Sa- ma, ilk bakışta, derinin kefen gibi yalnız iskeleti örttüğünü farketti, Ziyayı ilden ayıran şey, Sara i- le birlikte yürüyen ve duran gözleri idi, Sara, ancak kendisine baktığı za- man, canlılığını gösteren bu gözle- rin, bütün ömrünce ardını bırakmı- yacağnı anladı ve Ziyanm ölmediği İne büsbütün inanmak için söz sövle- mesini bekler gibi gözlerini, dudak- larma dikti. Ziya, bir ruh gibi yavaş yavaş dile geldi — Ölecektim... Kurtulacağımı hiç ummuyordum. Belki henüz ku: tulmuş ta değilim... Sen geleceksin. seni göreceğim diye yaşadım... Bu Bmit olmasa çoktan ölürdüm... Bir haftalık buhran içinde, başımı doldu- ran binlerce korkunç hayal arası da, bana yalnız senin yüzün güldü Isem bile gözlerim batla kapanır! — Yine yorulacaksın,Ziya, sen sus ben anlarım! — Korkma, bir şey olmaz. Ben ölüme senin hayalinle siper aldım... Şimdi sen yanımdasın... Gölgenden çekinen ölüm, seni böyle görünce nasıl bana yaklaşır? Saranm elini, sıkamıyacak kadar mecalsiz, beş parmakla tuttu: — Beni bekledin mi? retimizde mühim bir mevki tutmak- | Dış ticaretimzde Yeniden bir İlkişaf göze çarpmaltadır Son zamanlarda, tenretinde yeniden bir İ ler, dış ticaretimizde binici plinda gelmektedir, Evvelce de. 'azdığımız gibi, kliring muahede sistninin tat- iş memleketlerle olâ münase- yetlerin in mai Bu yüzden, fındık, yapağı, tiftik, tü mız artmaktadır. Denilebis ki bu #e neki fındık mahsulümüzü ekserisi | Almanyaya gönderilmi Frantayla aramızdaki fearf mü- >etlerde, her İki tartin göster- büsnüniyetlere isti ederek len güne genişlemektlir. Fran- ikümeti, bu münaseblerde gör- düğü kolaylıklara karşıllolmak ti- vere, Türk e karşi fazlmiktarda kontenjan ayırmaktadır. .. n yükseklik 'ar Zeytin fiatlarındaki Seseliş de- vam etmektedir. Bundan rkaç gün evvel, fiatların yükselmestle sebep- leri izah etiniştir. Zeytinği tacirle ri,bu sene zeytinyağı mehlünün az olacağını iddia etmektedir. Geçen- lerde zeytin mntakaların olan bir fırtma yüzünden ağaçlarığevrildiği ileri sürülmektedir. Zeytinyağı borsada mütele gören bir madde olduğu için, tidet borsa- sı bü flat yükselişi le “kadardır. Borsa murakipleri, fiatlarkakkında tahkikat yaj dır, B'tahkikat de piyasada ihtik olup ol- madığı anlaşılacaktır. Ünitürk fia'nde düşüklük ur Kambiyo borsasmda Ütürk fint- larında bir düşkünlük fülmekte dir. Dün Paristen gelen iitürk fi- atı 244 frank olarak geliştir. Hal-| buki bir hafta evvel, Üntk fiatla- | TI 250 franga kadar yükmişt. Bu yüksel şe sebep olarak Türkiye| Fransa arasmdaki mali takeratın iyi bir neticeye bağlandılddia edi- liyordu. Halbuki resmi mafil, ma- İli müzakerat ve bunun akı şekiller hakkında ortaya çıkan (haberleri teyit etmemişti. Borsacıln kanaa- tine göre, Ünitürk fiatlaın geçen hafta bu kadar yükselmede, Paris borsacılarınm mahirane surette İldare ettikleri bir hava unundan başka bir şey değildir. Maden könrü bulundu Kırşehir, (Tan) — Derli ve Gün köş köylerinde Ali Cengve Enver Tolunay tarafndan o Dmitle ma- denkömürü bulunmuştur şucumda her dakika binykuş çığ- lığı duyarak seni bekled — Canlı olsaydım gedim, öl seydim rüyana girerdin Ne yap: yım? Hastaydım, bem k hasta, Hastalık ölümden fenaşlemedim! Sara, Ziya'nm yüzü şefkatle bakarken, kısa bir hat geçirdi Hastanm yüzü traş ediş, saçları taranmış adeta bir ilet geçir mişti. Ölüm döşeğindele Sara'ya çirkin görünmek istemi, Ziya için | içi sızladı. — Sen beni ilk görrfe gelen ri- yaretçisin, hem ailem, m dostum, hem sevgilim olarak.Ben sende İ bunların hepsini toplalış görüyo- rum. Son ziyaretçim den olacak- <İsm, çünkü hiç kimsa hastalı. imdi bu yüzü karşımda görüyorum, | - , ğimdan haberi yok, İri olmıya- cak ta.. Onlar ancaMürsem du- yacaklardı... Artık ölreceğim, de- ğil mi? Her hasta biraz 6(ktur, bunu Sara biliyordu, fakat ra'nm ço- cukluğu Sara'ya da #İft etti; — Niçin öleceksin”di, sen ya- şamak, hem iyi yaşak için doğ- Artık bü bsi açma. şeyler ok? Neren ağrıyor, söyle? — Bir hafta... Hiç uyumadan.. Ba- — Bilmem. Bir dkade unut- enin dl f göze çarpmaktadır. Bilhassa Tökiye » Al manya arasmdaki ticari tünasebet- Zeytin fiatleinde BORSA - PİYASA 3 MART SALI Para Borsası Satış 20 Fransız irangı 144. 20 Belçika frangı 80.— 20 Drahmi 21— 20 İsviçre &r. o ŞİN— 20 Çek Kuron o $3.— i Avusturya gilin Mark Zioti Pengo Lava Yen İsveç karonu Alim Banknot Çekler Paris üzerine İngiliz üzerine Dolar Liret Belga Cenevre Leva Florin Çekoslovak Avustarya Mark İsvç kuronu İspanya pezeta Esham İş Bankası Mik N. Hamiline x 0 #100 Şirketihayriye Tramvay Bomenti Nektar Terkoş Reji Aslan Çimente Merkez Bankası Osmanlı Bankasi Şark Merkez Ecranesi İstikrazlar YA Ee TK Ergani di gi ç. Sıvas Erzurum ” Kupon kesik Mısır Tahvilleri ed i 9050 İSİ Mr Ke Kesik 8330 Tahvilât Ritim Anadolu | ve TI Kupon kesik m 45.25 Anadolu Mümessil ————— Sarıca ocakları Bundan bir müddet evvel, maden- letemiyen ocak sahiplerinin rın feshedildiğinden bah- zınm feshedildiği yazıl- mıştı, Verilen malümata göre bu o- cakları kira ile başka bir müesseseye bince, imtiyazı vekiller heyeti karari- le feshedilmiştir. Sen gelmeden evvel ağrıma- erim yoktu... Demek beni çok pi Çok, pek çok... O kadar azap çektim ki! — Nekadar? Sara iki eli e havada daireler çizerek tarif ediyordu: — Bu oda kadar, bu hastane ka- dar, gehir kadar, dünya kadar... Gü oldu ki gök bile ıstırabımın yanında bir damla yaş gibi kaldı! — Söyle, Sara... Sesini duydukça hastalığından mes'ut oluyorum... Seni bekletmek, kendimi özletmek. Hasta olmasaydım bunların hiçbiri olmıyacaktı! Hastalığın değil, ölü- mün bile saadet getireceğine artık İnandım! Gözlerini yumdu, gülümsiyerek uykuya daldı. Sara, ayaklarmn ucu ile, kapıya doğru ilerledi. Hastayı uykusunda yalnız bırakarak dışarı çıktı, Karşılaştığı beyaz bir bemşi- reye: — Hasta nasıl? Doktorlar ne di- yor? Diye sordu. Sevimli hastabakıcı: — iyi, dedi, fakat mutlak bir şey söylenemez... Netice, vücudun, vü- cut kadar da ruhun mukavemetine bağlı. Doktorlar kimseyle görüş | sevcesile devrettiği için, maadin kanunu muci- a gir tan Ulya imzasile: bilirim; bugüne kadar birkaç gençi tanıştım. Bunların bir gaye göremedim; hepsi vali benden kaçtılar. Basılarım da tanıştım ve Onu Jum için sevmeğe başladım. olduğunu. anladım. gayesi ayni. Ne yapmalıyım?” ğınız bir zaman ve yerde karşınıza çıkar, tanışır. anlaşır, evlenirsiniz. Ancak genç bir kiz için evlenmeği hedef ederek, rastgele gençlerle ta- pışmak, görüşmek Ve onları tahrik etmek doğru değildi izinle evlen- mek İstediklerini öğreninciye kadı kendilerine yüz verdiğiniz gençle bu cesareti sizde görmeden evvel ons larla aranızda bir his yakmlığı olup olmadığını tayin etmelisiniz. Zaten gençler bu ciheti tayin etmemiş o- larak kendilerine hemen müsasâ- kâr olan kızları evlenilecek olanlar. dan ayırırlar ve onları zevk ve eğ- lence arkadaşı sayarlar. Bir de yaş farkına dikkat ediniz. n yaşınız» da olanlarm sizinle evlenmeğe razı olmaları pek kuvvetli aşklarda ka- bil olabilir; #i?den beş on yaş büyük olanlarla daha kolay anlaşabilirsi- niz. * Arkadaşının karısı ile Mühürdardan S. imzasile: “Yakın arkadaşlarımdan bi iki, senedenberi sevişiyo- | i 8.8. kağssevişmiyorlar- ve kadın bana karşı sev birçok vesilelerle is pat etmiştir. Fakat kocasından ay- rılmağa razı olmuyor. Benim kendi- sini bırakmam ihtimali karşısında da her deliliğe hazır olduğunu s lüyor. Arkadaşımın — karısile alâ. dar olmıyarak başka kadınlarla d Bu münasebetten size bir hayır gelemiyeceği halde başkalarma, ço- cuğu, kocası, karısı ile bir aileye umulmaz zararları vardır. Hayatını- zı, istikbalini hazırlamış bir kadın uğruna feda ediyorsunuz. Onun &i: den ayrıldıktan sonra birtakım deli- likler yapmasından (o korkmayınız. Bunu her kadm ve her seven adam söyler ve hakikat sanarak söyler. Kocası, hele çocuğu her türlü deli-| lik tasavvurlarını suya düşürecek-| tir. Onların ocaklarmdaki tatsızlığa, mızı zevkini evinden başka yerlerde aramasma belki doğrudan doğruya siz sebep oluyorsunuz; bir gün sizi — bir arkadaşın zevcesile memesini . söylemişlerdi. — Heyecan değil, konuşmak bile hasta için teh- likeli diyorlardı. Yalnız basta © kadar sizi görmek İstedi, o kadar çırpmdı ki, doktorlar, gizi den ziyade görmem, na olacağma karar verdiler, müsa- ade ettiler... Nişarlmız m1? Sara son sözü duymamış oldu: — Tehlikenin büsbütün geçtiği| gi ae zaman anlaşılır?.. içinde hiç sarsılmamalı Ve Sara'nm merakmı yatıştırmak İ ğını anlıyan bir tavırla: — İsterseniz, doktorundan hepsi- nl öğrenebilirsiniz! onları da rahatsız etmiyeyim... etti ve her akşam telefonla Aradı. şünmüyordu. sıziyordu. Bir sabah ziyaret etmese, bir akşam aramasa, yım. Bir ecnebi mek- tebinden rumen, Biras da musiki hiçbirinde ciddi geçirmek ve eğlenmek hevesinde idi. Bu heveslerine tâbi olmadığım için ben terkettim. En sonunda, bundan bir sene evvel kendi yaşımda bir gençle diğerlerinden çok farklı, ciddi, tahsili kuvvetli buldu- Onun tarafımdan da sevildiğimi sanıyor- dum, Halbuki aradan pek az saman geçince onun da ötekilerden farksız Bütün gençlerin İzdivaç ta bir tesadüfün işidir. Hiç ummadığınız birisi, hiç ummadı. — Bir iki hafta ister... Bu zaman için kendi izahatmın kâfi olmıyaca- — Sizden öğrendiklerim yeter, Sara, Ziya'yı, her sabah ziyaret Bu ziyaretlerin, bu arayışların Ziys- | da uyandırdığı büyük ümidi hiç dü- Ortada bir adamm hayatı ve ölümü meselesi vardı, ve hayatla ölümün kaynağı Sara'dan hastanın mut- laka ölüm haberi geleceğine bir ke- re kanmıştı. Bu kanaat onu hergün evinden hastaneye, hastaneden evi-! (Bu sütunlar için gönderilecek mektuğların “Evleğneler sütununa” kaydile gönderilmesi ve mlimkün olduğu kâdar kisa Olası rica olunur) Evlenmek istemeyen gençler sevişmek yüzlindin — çok cak olan bu MÜğasebeti hemen siniz. utandıra- ke- İs z Lekeli bir kadınla Tekirdağından Ahmet imzasile: “3İ yaşımdayım. Benden iri yaş büyük bir Musevi kızı ile beş aydan- beri bevişiyorum. Bu kız beni sevdi- ğini birçok defalar söylemişti; bir günde başka bir şehire gitti. Ora- dan bana yazdığı mektupta, döner dönmez benimle evleneceğini bildiri- yordi. > Bir müddet mektuplaştık. Sonrü İstanbula geldiğini öğrendi, İstaşbula gidip Onu buldum; bana hemin bir ev hazırlamam ve © neoeğimizi söyledi. Jstediğini yap- hm; Jakat tam evleneceğimiz sıra- da bana bir teklifte bulundu; ew lendikten sonra kendisinin başka © keklerle münasebette bulunmasını göz Yummamı istedi. Esasen haya- tını kötü Bir yolda temin etmiş olan bu kızım yine Du vum ei mum, Alakamı abilirim 9” ru hareket etmişsiniz; bu iedivatn birçok mahzurları vardı; Siz daa” gençsiniz ondan da genesiniz. Aranızda din farkı yar; öhun masisi lekelidir. Bütün bünla- dan gayri, O mazisini size ymuttür. mak İstemiyor ve sizi bir #iPer gibi kullanmak niyetindedir. $u bes ay, uk münasebeti hayatfizdan silini? ve daha temiz bir aj#fnYa hazırişi- nz, it ve Annesi ile Sevgilisi arasında Dog Juan imzasile: “26 yaşındayım. Küamyorum. yaşımda bir kızla #Fİ öy evvel #ihiş- tik, O beni bİFİNCİ ginden ö8 kadar çılgincü sevi: itlerde budumu10r. OEİTİMOT- immeledizyeri Aİ çaya Foyanlığı / kaide beni bir sürümle l acı göydülurile Ke zamaritelin ediyor. gelicn an- lar, söhpitik v temiz, ulitkan bir aile kpxdt, Bu"asıflarınak ve ba- na bu vadilerde bul, inanayım mı? ? nüz yişarlanmafi ig, ?, Anne min gözlüne Yhmry ir nişanları, sam mesit olalilir iyimi Annenin gölünü alma, gaha salim yolur, OĞUN istemetesine ele bet bir slep va Ya PRra yeselesi, ya kızımeya ga MİZSCİZ, Bakr halleriniye sai? Bunlar İakkında ünnenizi knaa. İlişmız. Kaktı ise onu hak$ çıkartik, dahadoğrusu İ vaziyetini düzef“ek tedbijere böş vurunuğAnneleh Mutlak, haklı olduğunüddin efiyoruz. Ii zumsuz ve manfz yere *vlâdmm gevdiği kızla bifişmesin. İStemiyan analar da Yok ğildir, keiheti Sizden yüklere danışilân sonra tesbit edebilimiz emritkilerle de mete leyi kallebilirsiz ne taşrirdu. AŞİ affet; nini, gölatinin tiz okay) Bizlenâ çalıştık! 2 ya'nm İt yerdiğ hes'ut ma İle, kendisi bir adi gerilemiy kararı arşil, da çıplip durmal idi, Ziyafel lerini Pİdenbire ki... Bunu YE Pararşidktı. Bunyapmakla KR >. ölR döşeğindedütan Ziya'nın bir bıçak İkmak arasi ia fadyoktu. Kelğünahı oldâ” dan vav yıkılmışbir "insan da Mı ölğ? Sara, gelir manzari- Yı birbkışta slan İgfbi, hâdise leri dğir muhakele| kavrıyor. biraz datyft'ilikle ve- Ziya r değildi, sevginin . Kiğılaştırdığı arasına girheğe çoktan S m Ancak, İn kendisine Sakla aşkı ile İşz opera vx bulundduğu vi sevirMe ğinde (kimdi. Nas e çıkm Mazsâya'yı da öy! orimiz İnsik şefkatini tabil kına “sirayet &ti skleri ku yordüle bu kor anift “çepe Ziya İlohbetini $$ Kakamk, küçükir bahane Ge A aşi var!

Bu sayıdan diğer sayfalar: