Duba kib MUSSOLİNİNİN BİR SÖZÜ Bundan bir buçuk sene kadar evvel, Fransız ve Italyan gaze- tecilerinin, münevverlerinin bu- lunduğu bir mecliste parleman- tarizmin mukadderatıma dair tahmin oyunları yapılıyordu. Staviski rezâletinde ve 6 şubat vakasında liberal rejimin.son nefesini verdiğine hükmeden bir Italyan mi tarizmin öldü; Ben 6 tarihten biraz evvel, her- hangi bir libefal partinin prog- ramını tasvip. etmiyen bir libe- ral, yani hür bir hürriyet âşıkr olduğum 'için, hürriyetin yeryü- zünde ve hele Fransada iflâs et- tiğini yazan bazı muharrir arka- daşlarla giriştiğim kalem müna sını hatırlayarak, onlarla ayni fikirde bulunân İtalyana itiraz ettim, bir parti veya bir sistem kadrosu haricinde libe- ral olduğumu, yani İiberalizmi hususi, fakat en geniş imkânla- rı içinde anladığımı söyledikten sonra: “Fransada parlemanta- rizm belki biraz keyifsizdir, hat tâ biraz hastadır, fakat ölme- miştir!” dedim. Münakaşa baş- ladı ve ancak birer kadeh ver- mut tarafından tadil edilinceye kadar gittikçe artan bir şiddet- le devam etti, Son bir buçuk sene içinde, Fransada geçen hâdiseler, bil- hassa zekâsının kıvraklığı kadar enerjisinin çevikliğile de meş- hur Pierre Laval'in son Fransız buhranmı hemen tamamile yen- miş bulunması, parlemantariz- min henüz nefes aldığını açıkça gösteriyor. Göçen vü rinde demiş — Fransızlar taliin daima şi- marttıiğı çocuklardır, Onlarm bekledikleri adam, tam çıkması lâzım geldiği zaman zuhur eder. Parlemantarizm'de Pierre La » val tarafından kurtarılacaktır, «Büyük bir Belçika gazetecisi. ona diyor ki: ı K — Fakat zannederim, teşrin- lerde Fransız parlâmentosu ar - tık son günlerini yaşıyacak. Mussolini şu cevabr veriyor: — Bir cerrah ta hastasını meliyat etmeden evvel uyutur; hasta, ka'bi çok zayıf değilse uyanır! Kendisile münakaşa ettiğim İtalyan münevverini bir daha görürsem, Başvekilile hiç ol - mazsa bir tek fikirde iştirak et- miş olmanın bana nekadar Şe - ref verdiğini ona söyliyeceğim ve şeyhlerin ekseriya çömezler- den daha az sofu olmalarında - ki hikmetten alınması lâzım ge len derslere işaret edeceğim! Peyami SAFA Fransız gazetele - e ilişti. Mussolini No. 11 Cumbadan Rumbaya! Server BEDİ Ayak seslerini duyduğu zaman, için- de şöyle bir hüküm doğmuştu: “Bu kızın mutlaka bir tahtası eksiktir.” Sonra şöyle düşündü: “Deli, fakat sı- rasma göre çok akılı.” Daha sonra bir yığın hayal şeklini alan imkânla- rın zihnini bastırması. üzerine artık hiçbir şey düşünemiyerek. elini tek- rar başına götürdü, Arasın na soktu, alçak sesle: “Vay canınalı” dedi. —i— Karagümrükten Büyük- dereye Ertesi: gün, öğleden sonra, Cemi- lelerin evi önünde büyük bir lüks otomobil durmuştu. Dar yokuştan sokağa girerken arabanm çamur- fuğunu Ahfeşlerin köşesindeki bi- nek taşma çarpmamak için ecel te- ri döken şoför, motörü ve frenleri "çok yormıya olmuş, Yağ- Jıkçıların evinin önünde birdi; oynıyan çocukları eşmemek için bir hayli klâlmon çalmış ve kahve- den tarif ettikleri halde Cemilenin evini iyice bilmediği için evvelâ Sarı İmam'ın kapısını vurmuştu. Çocuklar hemen otomobilin etra- fını sardılar ve penterelerde kafes- ler oynadı. Yağlıkçmın gelini gra- Mmofonu durdurmuş VE başını cam- Ş Lise ve Orta Okullarda kayıt işe ve orta okullarda talebe kay- dı sürmekte ve tehacüm hergün bi raz daha artmaktadır. Kayıt mua- melesi önümüzdeki cumartesi günü sonuçlandırılacaktır. Okul direk - törleri'on gün içinde yazılan talebe miktarını âyni gün bir telgrafla Ba kanlığa bildireceklerdir. Diğer taraftan yine cumartesi gü- nü bütün lise ve orta okul direktör. leri Kültür direktörlüğünde bir top lantı yapacaklardır. Bu toplantıda okullara kaydedilen talebenin ge » nel topluluğu Üzerinde görüşmeler yapılacak ve okulların dürumüarı incelenecektir. Direktörler bu arada taleböyi yet | leştirmek için hangi okullarda şu: beler açılması gerektiğini de tespit (! ederek Bakanlığa göndereceklerdir. Esnaf Federasyonu Nizamnamesi bitti Esnaf federasyonu nizatanamesi tamamlanmıştır. Bu federasyon İs- tanbul esnaf cemiyetlerinin iştira- kile kurulmaktadır. Bir komitesi ©- lacaktır. Federasyon esnafın 0y- sal mesleği ve teavün kısımlarından istifadelerini temin edecektir. Ni- zamnamesi yirmi maddeliktir. Es nafın bir elden idaresi, esnaf işle- rinin kolaylaştırılmasına yaraya” caktır, Esnaf cemiyetlerinin birleştiril - mesi dolayısile kahveciler esnafı ce miyeti tarafından yapılması düşü- nülen nümune kahvehaneleri işi de yeni bir şekil alacaktır. Federasyon bu işi de üzerine alarak ucuz birkaç mümune kahvehanesi ve lokantası aşacaktır. Ekmek fiyatı indi İstanbul Belediyesinden: Bu aym yirmi sekizinci çarşam- ba gününden itibaren ekmek on ku- ruş on para ve francala on dört bu- guk kuruştur. Buğday fiyatları Piyasada buğday fiyatları düş- mektedir. Yeni ürünü gel - ane İMRAN aşak lal bir Baldedir.Eylülde ürün daha çok gelecektir, Ancak bu sene ekmek fi- yatlarının geçen yıla göre 20 - 40 para çok olacağı sanılmaktadır. — Elektrik ve Tramvay Şirketinde Elektrik ve Tramvay sosyeteleri- nin sermayedar grupu delegelerin- den Brosens dünkü ekspresle Belçi- kadan şehrimize gelmiştir. Brosens burada her İki sosyete - nin işlerini, hesaplarını teftiş ede- cek ve Eylülde hükümetle Tramvay sosyetesi arasında yeniden başlana- cak olan müzakerelerde bulunmak Üzere yakında Ankaraya gidecek - tir. Dün Elektrik ve Tramvay sos- yetelerinin merkezinde Brosens'm da iştirakile bir toplantı yapılmış ve şirketin Ankaradaki müzakere - lerde takip edeceği yol hakkında üştür. dan uzatarak bakıyordu. Hafize ka- pı aralığında göründü. Şoför üç pencereden başlara da işittirmek ve sarkan herku ini Hafize sordu: — Saraç İbrahim efendinin kızı Cemile mi? Bizim Cemile... Kar- şıda, dört ev âşağıya sür.. Bak, nah, asmalı duvar var ya hani, viraneyi geç, o büyücek ev... Ama o Cemile mi bakalım? — Bilmem ki. sağlık verdiler. Ö sırada, kafes yarıdan fazla kalkmadığı için manzarayı ancak bir kişinin görmesine müsait pen- cerede Yağlıkçının karısı ile geli- &i arasında bir kavga koptu. Gelin pencerenin. ikinci plânında boğu- lan tırtıllı, çatlak bir sesle bağırı- yordu: — Ayol, cadı karı, ömründe oto- mefil görmedin mi? Bacağımı ne Şimdikliyorsun? Cadı karı, dormuz karı; boşhoş karı ! — Sen gördünse yarı beline ka- dar çingene maşası gibi sarkmış ne bakıyorsun? Çekil derim çekilmez- sin. Gelini arkasmda «avazı çıktığı kadar bağırarak söylenirken, Ham- dume, Hafizeye sesleniyordu: — Hu... Kardeş... Neymiş? — Cemileyi arıyorlar. — Kimler arıyor? — Bilmem... Saracın kızına he- cin devesi boyunda otomofiller ge. iyor. Ben de bir koşu Asiye hanı- Bana bu #okağı İstanbulda Büyük Bir Festival Balkan o Olimpiyatlarında hafta evvel, 14 eylülde, bütün Balkanirların iştiraki! KUÇUK HABERLER * Kırklareli civarında 20 kişilik bir Türk silesi günrük muhafaza memurlarına <<<. Ne Dersiniz? — KOLAYLIK FIKRi raköyden Usküdar vapuruna gi decek binlerce halk “köprünün merdivenlerinden inip çıkmamak | için bu 'yolu'tercik' eder. Günler var ki; kimisi verdiğini anlayama- dığımız bir emirle bu yol kapan: mış ve Adalar iskelesinin Usküdar iskelesine açılan demir parmak» Lkli kapısına zincirli kilitler vu- TEDBİRLER VE Birtakım idari düşüncelerle a- İ lanmış bir sürü tedbirlerle halkın hergün karşılaştığını görüyoruz. Bu tedbirlerin hepsi muvaffak ol- muş sayılamaz. Fakat salâhiyet memurlar böyle tedbirler almada serbest oldukları gördükleri bir şörüzü kaldırmak için hoşlarına giden tedbirleri alır lar. Bunlar arasında birçoğu var- | dır kiş halka güçlük verir, mur o tedbirle bizzat kendisi kar- 4 karşıya gelmediği ve maiyetin- | de çalışanlar da bu tedbirin kama / yâ zorluk'verdiğini söylemeye ce- saret edemedikleri için iyi sonuç i alınsın diye konmuş yasalar aha- ve hoşnutsuzluğuna sebeb oluyor. Bunun bir küçük mi- yük festival verilecek 8 Genç kız, 8 erkek ol gelecek olan Romen ulusal * Belediye fen şubesinin dalrelerile eski maarif nezareti bi- nasma nakledeceğini Binanm simdiki durumda ihtiyacı anlaşılmış ve bi- | maya bir kat ilâve edilmesi karar. laştırılmıştır. Yapıya eylül sorun- da başlanacaktır. başkanlığında olmak üzere 9 EY' de İstanbula gelmek üzere ceden ayrılacaktır. Gençlerin karşılamıyacağı lde başlayıp 23 kadar sürecek olan festival zel bir program tertip edilm Gelecek. Yunan ulusal dans şarkı heyetini teşkil edenler d€ğ © Numrotaj çalışmaları tedir. Evlere numara ve sokaklara da yeni levhalar hazırlanmaktadır. Belediye son defa 28 bin ev numa- tası ile 1500 sokak mağa karat vermiş ve Wu yapıyı pa- zarlığa koymuştur. © Fiat listelerini simdiye kadar tes- çil olmak için belediyeye müracaat etmiyen müstahdemin Geza'andırık maktadır. Belediye bilhassa gecele- ri bahçe ve sair yerlerde siki kon- trol yapmakta ve günde 15.- 20 ki- İl si ceza görmektedir. Şimdiye kadar İİ eezalandırılanlar akşam üstü bu yüzden vapurlarını kaçırmakta | bilenler de bu tedbire karşı olan kinlerini homurdanarak çaresiz köprü yolile ve merdiven lebe olmakla beraber, Atinanın sek sosyetesine mensup gençisi Festivalin en güzel günü BÜYÜ, levhasr yaptır. adada geçecektir. Bükreş ve san verilen haberlere nazari ralarda festivar münasebetile mize gelmek üzere teşkil edilen yah. kafilelerinin yekünü gitti barmaktadır, Saraybosnadaki yi lerden de kafileler gelecektir. BU Eminönü tarafında da vardır. Ve halk orada da ayni şe - | kilde köprünün üstüne çıkmadan | vapura gider gelir. i Denildiğine göre akşamları ora- dan birtakım yüklü hammallar geçiyorlar ve halkı rahatsız edi- | yorlarmış. İnsaf? Beş on hammal || yükle geçmesin diye en az beş Bia kişiye yolunu değiştirtmek sa- | kat bir tedbir değil midir? i Biz böyle düşünüyoruz. Siz ne dersiniz? Köprünün Karaköy tarafile Us küdar iskelesini biribirine bağla- yan ve Adalar iskelesini de teş eden bir sıra duba vardır. Gün- düz, köprü üstü güneşin batıcı ve yakıcı. sıcağiyle cehenneme dön- müş iken bu dubaların üzeri göl- ge ve serindir. Halk Karaköye bu yoldan işler. Akşam üzeri de Ka- tandaşlar İstanbuldan sonra, ra, Yalova, Bursa ve İzmire © Belediye, memba sularını Ucuz- latmak için tetkikat yapıyordu., Bu hususta o menbalarda yapılan ince- Yemeler sönuçlandırılmıştır. Birkaç gündenberi depolarda tetkikat ya» hinlerile temas e- dilmektedir. Genel durum bir haf- taya kadar anlaşılmış olacaktır, * Sıvas ilbayı Dün İstanbul belediyesinde Muhiddin Üstündağın. başkanlığ' da bir heyet toplanmış ve top” ikiden beş buçuğa kadar sürmi İ | , i ! direktörü Ziya, Şehir bandosu | heyeti şefi Celâl de toplantıy# Akif şehrimize gelmiş ve dün ilbay muavini Rük- neddin sözeri ziyaret etmiştir. * Arsrulusal tecim odalar: Tür. toplanmış, Pâriste — > Ertuğrul Muhsin sahne iş Lâğım Sulariyle elbise hakkında, Ziya müzik, Sulanan Bostan İstanbulda tifo hastalığının kısım bostanların lâğım sularile sulanmasınm çok-te- siri vardır. Bunun için belediye za- | bıtası talimatnamesine bir | konulmuştur. Bu maddeye göre lâ- ğım sularile sulanan yerlerdeki seb ze ve meyvaların satışı yasaktır. Belediye, bu maddenin tatbikine derhal başlamıştır. Lâğım sebze ve meyvaları sulayan Har - biye okulu arkasındaki bostanlarda yetişen mahsul sökülüp | Ankaraya Giden Bakanlar Şehrimizde bulunan Sıhhat kanı doktor Refik İstanbuldaki şıh- hi mücsseselerden Haydarpaşa Nü- mune hastanesi, komprime imalât - hanesi, ve burada diğer bazı hasta- neleri gezmiştir. Bakan dün akşam Ankaraya hareket etmiştir, Tüze bakanı Saraçoğlu bugün, mümkün olmadığı takdirde yarınki trenle Ankaraya gidecek- Celâl de zeybek ve dair malümat vermişlerdir. valde bu üç kişi kendi branşis! göre vazife almışlardır. Belediyenin İstanbulda, Dağsiğ klübünde daimi bir komite ederek, bizde de verilecek festi lerin hazırlık ve tertibatının bul X miteye verileceği söylenmektedif” Bu yıl bir hafta sürecek olan tival, gelecek yıl bir sezon DİK” kadar sürecektir. almasında bir toplanan genel kararlar üzerinde konuşu'muştur. * Esnaf Bankssı toplanmıştır. Ti salâhiyetler istemiş, bunun üzerin- de konuşu'muştur. * İstanbul tecim odası tır. Memurlar için yapılacak vardım sandığı nizamna- mesi görüşülecektir. * Türk - Yunan tecim anlaşma- sınm 13 Eylüle gümrüklere bildifilmiştir. O vakte kadar da Atinadaki biteceği umulmaktadır. * Istanbul Liman gensi direktö- asi Apkaraya gitmiş- man tarifeletinin "diğ rak üzerindeki tetkiklerii Doktorların sınıfları Etrbba odasınca İstanbul, Beyoğ- tahakkuk omüdür- lükletinden gönderilen. mükellefi. göre doktorlar 8i- nıflara ayrılmıştı. Bu ayrılış neti- kistik,» vücuda” geti 5 mükellef doletordan sınıfa, 72 ikinci sınıfa, 207. dördüncü sınıfa #yrrlmişlardır. Diştabibleri we dişçilere gelince, | 216 diştabibinden 14ü Kirmev 38 i ikinci snf, 118 i üçüncü sınıf 46 sr “dördüncü sınıfa 'Bundam başka da 71 ebe, üç kimya- ger, bir baytar, 4 sünnetçi de muh- telif sınıflara ayrılmışlardır. Bu üç tahakkuk mntâkası dahi- linde bulunan doktorlarda şu şe | kilde bir tasnif yapılmıştır. Yeni madde yalnız değil, diğer belediye şubelerinde de tatbik edilmektedir. Bu Harbiye okulu altındaki bah- şe sahipleri Beşiktaş sulh hâkimli- ine müracaat edötek sebie İerinin lâğım sularından sula ğmı bahs ile bahçedeki sebzelerin sökülmesinin durdurulmasını iste - mişlerdir. Bunun üzerine sulh hâ- kimi bostanlara giderek sökülme i- şinin 24 saat durdurulmasını iste - miş bunun üzerine iş durdurulmüş- tur. Bostan sahipleri #yrıca beledi. yeyi, sıhhat müdürlüğüne protesto | etmişler ve binlerce lira zarar ve zi- yan istemişlerdir. Darüşşafaka sergisi Bulğaristandan trenle len bir muhacir sinin beraberlerinde getirdiklefi inekten 7 tanesinin hileli güm muamelesi yapılmak sure sökülme Tendiği ii bd girmeleri teri Yalalıyak sine vermiştir. 'apılan mahkemede 7 ineğifi çak olduğu anlaşılmış cezalarasalımdıktan sonra ğ irlerin kendilerim#” lim edilmiştir. lu ve Üsküdar yet listelerine 9 Meksikanın Bükreş elçisi San- tos 'Corzallos karısı ve i birlikte yaz tatilini geçirmek Üzere #ehrimize gelmiştir: * Dün İngiliz bandralı Orio va- purile şehrimize 500 İngiliz seyyah * Leh sefiri Kont Potoski yö dilini geçirmek Üzere ve Protokol Direktörü Karol © halde dün Ankaradan şeb © Yeni Macar konsolosu George de Barkoski vazifesine başlamak ü- zere İstanbula gelmiştir. * Türk - Yunan Muhtelit mahkö- mesi Başkanı M. Boeg bugün Av- rupadan sehirimize dönecektir. Mah keme hemen bugün işe başlayacak ve ilk olarak Abdülhamidin Tesal- yadaki çiftliği hakkında Evkaf i- daresi tarafından Yunan hükümeti aleyhine açılan davaya bakılacak - © Takas işinden dolayı h da muhakeme lüzumu karaf! lenler bu karara itiraz etmeğ Jamışlardır. İtiraz edenlerin ları Devlet Şürasina gönde! Darüşşafaka lisesi talebesi tara fından bir resim sergisi açılmıştır. Sergi çok güzeldir. Sergide bir kö- şe de Darüşşafakalı merhum ressam Muhiddin Sebatiye ayrılmıştır, Hey kel de bulunmaktadır. Bunlar ara - sında F. Feridin yaptığı Büstü vardır. Sergi öğretmen Agâ- hin başkanlığında tertip edilmiştir. Hepsini tebrik eder muntakası dahilinde doktordan 136 se Türk, 30 u erme- ni, rum ve musevidir. Beyoğlu mıntakasında 281 dok- tordan 93 ü Türk, 188 rum, ermeni we musevi, Üsküdar 78 doktordan 63 ü Türk, 25 i rum, ermeni ve musevidir. © Şehrimizde bulunan genel direktörü Necmettin bah balıkçılık enstitüsüne tetkikat yapmıştır. Mahkeme heyeti, mahkemeye ha- e bu davaya âit ev- , biraz hava alsınlar. den ziyade efendisinin hürmetine yarı resmi bir tavır takınarak: — Tahsin Beyin var, dedi, Cemile hanım, daha evde hisım akraba var- kadar bir hava al. sınlar diye gönderdi arabayı... İs- terseniz Cemile Hanımı lim, emrederseniz döneyim... Şahinde annesine bakarak Bilmem ki doğrusu... derken, evin- den koşa koşa gelerek yolun yarı- sından sonra büsbütün artan dikka- tile şoförün sözlerini duyan Hafi- se, yetişti, Cemilenin annesini dürttü — A... hanım, dedi, git Kimmiş bu Tahsin Bey?- razı olsun ondan... lenin annesinden €ek bir itirazı meharetle ö0İ” için Şahindeye döndü : hanım, valdesi ki... Vallahi günahtır ayol Sonra bir eliyle Cemile sini, bir eliyle ablasını bazırlanmaya yollâdı. H gelinine de bir işaret çekti lara talimat verdi ve ik içinde, kapının önünü do gaşkın kalabalığı hare Asiye Hanım, büyük (kucağında Alay), Hafiz€ ne, gelini Nazlı, bacaklar gli yaşında İmame © şoförün yanına'da . siler ik yerleş! : Baba Lir di lu. Pencerelerde" £ olürsunuz? Bir ajm!, diye seslenenler Gideriz, gide- sen o maşlshı bozması içerde haykıran çocuğu- nu kapıp gelirken Asiye Hanım, “Bu sözleri söyliyen sen misin? der gibi Hafizenin yüzüne bakıyor, sonra başını sola doğru hafifçe iğe- rek onun yücüdü ile şoförün arasın- da kalan boşluktan, Hafizenin tabi- atını birdenbire değiştiren otomo- bile hayretle göz atıyordu. Dakika rısı, arkadan gelini de i, Ço- cuklardan bir ikisi de Kaynana gelin, yeni bir politika lâzım olur da biribirlerine İhtiyaç duyarlar diye kısa bir er gan bir ittifekla bir ağızdan sordu. adamâkrllı şaşırtmıştı. Şoför, “Ce- mile Hanımın evi burası mı?, sua- Tini iki defa sormıya mecbur oldu. Şahinde ona cevap vermeden ba- Şevirerek #vin içine sesleni- az Ge 7 kayım neymiş, Cemilelerin kapısına ağır giderken çocukla haykırışarak o peşinden koşuyorlar, arkasına binmeğe çalışıyorlar, pen cerelerden sarkan başlar: “Ayol seninki aldı yürüdü, "Yel Hanım sen de yü- rürken, töbe estağfürullah, belini helmeleye belmeleye kivir, göğsünü cambaz gibi srçrat da çif” apartımanyaptır!,, “A... anlıyalım!, diye Şoför: “Ay bir kişi d diye homurdandı. -İ Otomobilin içinde, * "#nndan başka Cemileyi tu ama hepsinin ki Jadıktan başka bu ge — Arme, koş gel, şefer Cemileyi Asiye-Hânım da koştu, geldi. İki kadın, kapı kanadiyle tesettüre ya- ri yarıya lüzum görerek, şoförden ziyade otomobile bakıyorlardı. Ni- Şahinde cevap Ni i adesile çıkabilecekler! dalkavukluğa başladıla' Durun, susun da bağırıyorlardı, Cemilelerin kapısını Şahende aç- tr. Motörün, çocukların, kadınların gürültüsü ve hâykırışları, emziril. mesi yarıda kald: mı göreyim. Cemile evde yok, ba- İ Altayın çığlıklarına “karışarak onu” hayet onun sualine — A. Ne demek: olmadan şurdan şurayâ Ben otomofil aşıklısı Kaynanası hemen — Burası, burası... Ama yok ev- , Ne olacak? Ne — Neymiş, hanım? ne olmuş? Hafiza onlara kısaca variyeti an. İattı, ve ilâve etti: — Hep giderin, ayol çocuklar Nedir bu otomobil böyle? di Şoför nihayet bu curcuna İçinde muhatabını bulunca, karşındakiler- için isyan eden