8 Ağustos 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

FİLİSTIN MANDASI ! Genelsıvı.; devam ederken, antant €vletlerinin tanrısal bir prensip ©- k ileri sürdükleri bavış şartların- Çat biri de her ulusun kendi mu- 'deratına hâkim olması idi. Wil- Son *;:!!mdan ileri sürülen bu ve 'a benzer daha on ü rensipe i- Tanarak Almanya ve ; mlîızı:ı'ı'kleri tareke imzaladılar. Sonra barış Yapılırken ne ziyade unutulan va - İt te ulusların kendi mukadderat - Tarına kâkim olacakları hakkındaki |Ğ W Sçin Prensip oldu. U prensipin, Araplar hakkındaki İatbiki acr bir istihzadır. İngiltere * Ülüsal birlik ve erkinlik vaa - le Arapları Osmanlı İmparatorlu- Na karşı kışkırtırken, diğer ta- '[l_lıı da Arap memleketlerini Fran- 52 ile Ppayleşıyor, bır parçasını da ahudilere peşkeş çekiyordu. Sa- 8$ içinde imzılanan gizli andların fatbiki, Araoları İngiltere ve Fran- Sanın mandası altına koydu. Filisti- Ti de Yahudilere bıraktı. Fakat bu d Teket nüfusunun yüzde doksan- &n fazlası Arap olduğundan Yahtı - iler, derhal idareyi ellerine al- Maktan çekindiler. Filistini İngil « Tenin mandası altına konuldu. Şu- ü da söyliyelim ki, Filistin manda tina konurken, mafıdanın — istinat ği prensipler de ayaklar altına indı, Çünkü Uluslar Kurumunun ı::':nna göre, manda ancak o mem- t halkının menfaatini korumak ihdas edilebilir. Halbuki Fi - n mandasının istihdaf ettiği ga- Yüzde doksan Arap ekseriyetini Frta ederek onun yerine Yahudi ek- '.E')'eti ikame etmektir. Nasıl ki on ' yıllık manda idaresi altında Ya- nüfusu, bir ekseriyet olmak Z;ı"nu tutmuştur. Nüfustan başka T şey Yahudilerin şimdiden eline Seçmiştir. "l_" ilistinin ekonomisi, tecimi, top- b.Ş' Yahudilerin ellerindedir. Arap ti kır egemen unsur olan Yahudile - ? uşağı vaziyetine düşmüştür. Yüre, Vaziyet bir takım İngilizlerin 4 H"l'lerinde uükde olduğu — içindir ek:und' idaresi altında Filistinin Nomik durumundaki salâhın bu iü'"l_lğı tamir ettiğini söylemek Ştermiş gibi ikide bir, İngiliz par- D €sti, Ye, 4 SA #”!ntosıında_ Filistin iktisadiyatın - t;l: Parlâmentosüu bit defa daha böy- 'jd" r hç:ıbı?rg sahne oldu. Manda Jwedmn_ Filistini ihya ettiği, Fi - &ö h. varidatının beş buçuk mil - ğ lnşılı'z dlirası olduğu halde ma- n üç milyonu geçmediği bil- R Bir yahudi saylav, Me, J. &Mul;:child, yahudi mühacereti için Aİ"Gdı'.n tahdidatın kaldırılmasını !_* “Çünkü,, dedi ”Yahudi müte - ÜR e $ ve yahudi sermayedar, yahu - Tnıyan işçi kullanmak mecburi- dBun, © kalıyor. Bu, mandanın ru - Ve Uygun değildir.,, bun, Siliz hükümetini' mandanın ru - Te d."?nu_ya davet eden saylav, son Madd, #yni mandanın on sekizinci Ve ;—“DE Bücum etti. Bu madde - & 5’ Te, Filistin, uluslar kurumu &t gi Olan devletlerin mallarına kar- Yapı üklerinde tercih muamelesi R 'hmyı taahhüt etmektedir. Bilişş di saylav, bazı devletlerin inden az mal alıp çok mal sat- alde bu devlet mallarına îfyldat almıya on sekizinci Otehir d:' mani olduğunu söyledi. da Tür in saydığı devletler arasın- di Ye de vardır. Görülüyor ki, ü v"?!av, mandanın kendi işle- leri 9:!3 tarafını korumak, kendi 'ermiye tarafı - İ S einldeei !": nr kaldır ttifini dürildi, Dusummanan e AARRENR kuçuk HARİiCI ABERLER D an Ka nn a SS | “kinda mdrı. 7 A.A, — İşsizlik hak- tt u:dluljın_ımtistiklere göre, 22 _İı_y_ Bir a işsizlerin sayısı 1,972,941 çen y:y evvelisi bu sayı 2,110,000 2'126,250 iıâıi ayni günlerinde ise - kaygğünkü lriıkam. b 1 i Benej XA 7 ALA, — Evvelce piyad 11913 :îipcktörlüğünde ve lgşlyâeıeı “"'hu, :Ig"". Sİ.İ Bakanlığında bu - .;“fı Yetmi N ihtiyat General Nikifo- İ '.üllhüuâıyed' yaşında olduğu hal Sal se Oma, 7 AA Mussolini İ 1 * Mussolini, Malo â"d'" dolayı in o siya - Ş yıl sür - ıopım_, m olan tamıımışy yazıcı Evvelâ :_ affetmiştir. Malaparte'- hi de ihhi sebeplerden ötürü ':ür. Oturmasına müsaade edil- Toki Yük l’lzk::' 1 AA — Tokio'nün bü- Bum, un ç Olan ”Asahai -Shin - $ Di hlî;dığl bir habere göre, hh ile B Ümeti, yakında Kuzey dj'îıi "l'_llomüî(ve diplomatik iş &) amak ergesile (maksa- "“hne::ı'ı?'— —Muvakkat bir diş:ılom::i 1 her %lzl tesis edecektir. Bu ha teyit edilmemiştir, LA GiRiTTEKi KANLI GREV Kondilis, Grevin Siyasal Olmadığını Atina, 7 (Özel) — General Kon- dilis Girit fırkası kumandanı General Pakapulosa bir telgraf göndererek Kandiyede sükünun teessüsüne mu- vaffak olduğu için kendisini tebrik etmiştir. İç Bakanı ile hükümete baş kanlık etmekte bulunan General Kon dilis gazetecilere Kandiye hâdisesi - nin siyasal mahiyette olmadığını tek rar söylemiştir. Fakat buna mukabil Ekonomi Bakanlığı müsteşarı, Girit kuru üzüm işçilerinin mutlaka siyasi sebepler ile grev yaptıklarını, çünkü bunların ciddi bir istekleri olmadığı nı söylemiştir.Dün öğleden sonra Kan diyede gene greve devam etmek için teşebbüsler yapıldığı görülmüşse de çok çabuk önü alınmıştır. Girit jan- darma kumandanlığı, hâdise esnasın- da ölen altı kişinin isimlerini genel jandarma kumandanlığına bildirmiş - tir. Dün Ekonomi Bakanlığına Kan- Söylüyor diye grevi hakkında gelen raporlar - dan Bakanlığın kendilerine yaptığı teklifleri kabul edçrek işlerine başla- dıkları bildirilmiştir. Kandiyede sükün var Atina, 7 A.A. — Atina ajansı, Kandiyedeki grevin henüz bitmediği hakkındaki bir takım gazete bilget- lerini (havadisini) yalanlamaktadır. Şehirde ve limanda, işçiler — tekrar 'çalışmağa başlamışlardır. Her taraf- ta sükün iade olunmuştur. Uzlaşma Atina, 7.A.A. — Son Girit karışık- hklarına sebep olan üzüm — işçileri grevi bitmiştir. İşçilerle, üzüm ihracatçıları arasın- da yapılan konferansta, gündelikler meselesi üzerinde bir uzlaşmaya va- rılmıştır. Stromboli Volkanı İndifa Etti Mesina, 7. A.A, — Stromboli yanar dağı dün sabah saat 5,30 da birdenbire coşmuş ve kızgın kaya parçalarile önemli bir lâv akıntısı fırlatmağa başlan.ı.xştığ. ü Ahali korku içindedir. Henüz hiçbir zarar yoktur. Havadan Düşen Taşlar! Paris, 7.A.A. — Matin gazetesi, dün, saat 20,30 da kocaman bir gök taşı “haceri semavi” nin, kuzey doğudan, güney doğuya doğru, Paris ile yöresinin üzerinden geçip gittiğini yazıyor. Bu taş, iki parlak paraçaya bölünmüş ve arkasında ışıklı bir iz bırakmıştır. Brüksel, 7 (A.A.) — Birçok yerlerde ve hele Belçikanın gü- ney kısmında bir haceri semavi görülmüştür. Haceri semavi, do- gudan batıya doğru az bir yükseklikte ve ufka müvazi olarak seyretmiştir. Parlak ve yeşil renkte idi. Seyrinin hitamına doğru iki parça- ya ayrılmıştır. Bu haceri semavinin senenin bu devresinde faa- liyette bulunan Perseides adındaki şehaplar kümesine mensup olması ihtimal dahilindedir. Bir Kruvazörde Yangın Çıktı Öviney (Massachusşetts) 7. A.A, — - Buradaki dehiz tezgâhının rıhtımına bağlı olan YAPI Çuincy adındaki yeni Amerikan krüvazörünün makine dairesinde büyük bir ya Bu kruvazör, bundan ancak iki ay evvel denize iı-ıdîı'ilrı'ıiştîı'.ş “Yangın hâlâ tahribat yapmakta milyon 196 bin dolara mal olmuştu. içinde sekizlik dokuz ve beşlik sekiz top var idi. devam ediyor. Kruvazör, 8 Hacmi 10 bin ton olup Çuinscey, 7. A.A, — Beş saatlık yorucu çalışmalardan sonra, yangın söndürülmüştür. Yangından ötürü, kruvazörün uğradığı zararın çok önemli olmasından korkulmaktadır, Muğladaki Yangın Söndü Muğla, 7 (A.A.) — Sarıyer yangını söndürülmüstü angını « eT E İğ ' Ci ştur. Y söndürmek için halk, asker, jandarma çok çalışmıştır, Madenciler arasında Hava ' kurumuna yardım komitesi seçildi Madencilerin Hava Kurumuna üye yazılmalarını temin için bir komite kurulmuştur. Derhal işe başlıyan bu komite , Dağardı sosyetesi direktörü Paluka madenciler birliği genel sek- reteri Sadrettin Enver, İstanbul kö- Şür işleri müdürü Hasan seçilmişler- ir. Yeni üyeler Ankara, 7. A.A, — Hava tehlike- sini bilen üyeler : Pertev Ali Kocamaz İstanbul e- lektrik ş. muhasebe d. şefi 20, Meh- med Giz hukuk işleri —memuru 20, Abdullah Aktaş Gazhane kimyageri 20, Selâhattin Davran elektrik İst, ş. 20, İsmet işletme m. muavini 20, Gı- yasettin Dorman Aksaray deposu amiri 20, Hüseyin Avni Homan Ak- saray deposu m, Muavini — 20, İzzet Hasan Alpaltay memur — 20, Osman Meral arabalık amiri 20, Helvetia harika karşı sigorta şirketi, 100, Markhard Gantenben — ve şüre- kâsı Galata Büyük Tünel han 25, K. Eliasko mahdumları Galata Mi- nerva han banker 100, Yani Bali a- vukat 20, Panayot Kalinos bakkal 20, Agop Kirisyan kuyumcu — 20, Neokli Pavlis müstahdem 20, Yorgi Tavukçuoğlu tecimer 20, Ali Ankara iratçı 20, Ali Mısırlı 20, Niko Dimit- ri Emanuelidi terzi 25, Vasil Ata- nasyadis bakkal 20, Eftat Tapanidis boya tecimleri 20, Dimitri Yoanidi komisyoncu 20, Gligor Basmacoğlu gazozcu 20, Sokrat Kostantinidi kö- şeleci 20, Abdullah Adana 20, Fazıl Belli 20, Halil Hikmet 20, İsa oğlu Naim 20, Salim Gergeli Doğan 20, Yahya Cafer Malatya tecimer 25, Raif Yeni Garaj direktörü 20, Şevket Ayvaz oğlu Simeryol — poz üstencisi İsviçre || Küçüklerin cıgara içmesi yasak ,.Bremen, 7 A.A. — Polis direktör lüğü 16 yaşından aşağı gençlerin göz önünde sigara içmelerini ve bu yaştakilere sigara ve tütün satılma- sını yasak etmiştir. Suçlu satıcılardan ve sigara içen - lerin velilerinden 150 mark ceza alır nacaktır,. ——— Leh'standaki yahudiler Varşova, 7 AA, — Lehistandaki Yahudi kürumları, Alman malları - na karşı yapılmakta olan grevi Dant zig'e teşmil etmiye karar vermişler- dir. Diğer taraftan eski Yahudi mu- haripler birliği, Leh vatan müdafi - leri birliğine baş vurarak Alman sa bık muharipleri kurumu ile her tür lü temasını kesmesini istemiştir. ——— Yunanistan - Yugoslavya Atina, 7 (Özel) — Buradaki Yu - goslâvya elçisi dün hükümete baş- kanlık etmekte bulunan General Kondilisi ziyaret etmiş ve Başba - kan ile beraber Bled'e gidip dönen Dış Bakanlığı sıyasa işler direktö - rü ile de görüşmüştür. 100. Mehmed Burunsuz oğlu Bozkır Nit A BCi a GA KM 5 eet Ahırlı köyünden 20, Hacı oğlu Meh- med çavuş Bademli köyünden 20, Gerezci Musa oğulları ahırlı köyün- den 20, Ömer Çav.; Balıklava kö- y_ündîn 30, Veli oğlu Mehmed Çift- lik köyünden 20, Macit Baydar Ka- racabey eczacı 30, —Mustafa Kutlu Ahmed oğlu çiftçi 20, Hüseyin M. Kemalpaşalı koyuncu 50, İsmail bü: yük şekerci 30, Riza kaptan motor- cu 20, Hüseyin Saka çiftçi 20, Ö- mer Topalı Akhisar köylü 30, Küçük Abdi Kulakpınar köylü 20, $ BÜYÜK ALMAN CASUSU Matmazel Doktor'un ESRARI A HAKİK Korkuyorsunuz Oğle Mi ? Şimdi Size Bir ilâç Vereceğim, Korkunuz Filân Kalmıyacak ah ' Pilkori Bir saat sonra Anne - Marie, boz saçlı, küçük adamla karşı karşıya idi. Zabitin ona mahrem bazı söyliyecekleri vardı: — Aziz matmazel, dedi, siz Alman vatanına büyük bir hiz - met yaptınız. Tarih bu hizmeti- nizi asla unutmıyacaktır. Fakat iş bununla bitmiş olmıyor, siz - den daha çok istediklerimiz var, Binlerce Alman askerinin ha- yatını kurtardınız. Elde ettiği - niz bu zafer bir meydan muhare- besi zaferinden farksızdır. Size teşekkür ederken, bundan böyle daima beraber çalışmak mecbu - riyetinde olduğumuzu da söyle- mek isterim. Anne - Marie bu sözler karşı- sında irkildi. Gözleri korkudan faltaşı gibi açılmıştı. Macera, sergüzeşt artık kâfi idi. Bundan sonra hayatını tehlikeye atmak istemiyordu. Fransız zabitinin kapısında ö- len zavallı Karl'ın intikamını al- mış, vatanına elinden gelen hiz- meti yapmıştı. Bundan fazlası fazla idi, On sekiz, yirmi yaşla -- rında toy bir genç kız bu kadar karışık işleri beceremezdi. — Aman dedi... Aman! Ku - zum beni artık bırakın! Eğer bu sefer muvaffak oldumsa bu tali- imin bana yardım etmesinden - dir. Fakat saçları boz renkli za - bit derhal onun sözünü kesti: — Basiretli hareket edenlere, zekâsını kullanabilenlere tali da ima yardım eder, Son kazandı - ğınız muvaffakiyet bize taliini - zin daima size yaver olacağını is bat etti. Size karşı derin bir iti - madımız vardır. Zekisiniz, bece- wihklisinimz. TTetelik bendi bendi - nize bir çok işleri terkip etmesi - ni biliyorsunuz, Sizin yerinizde hangi casus bu kadar kısa bir za manda bu işi başarabilirdi? Anne »- Marie hâlâ inler gibi cevap veriyordu: — İmkânı yok! İmkânı yok, bana vestimin fevkinde iş verme yiıî.vBunun altından kalkamıya- cağım... 4 Saçları boz renkli zabit kendi- sine keskin bir bakışla baktı: — İmkânı yok dediğiniz za - man her şey bitmiştir. Muvaffa- kiyetsizliğin en birinci sebebi bedbinliktir. Kendi kendinize hâkim olun ve kendi kendinize diyin ki; ; “Behemhal muvaffak olaca - gm !" — Fakat kellemin mezada çı- karıldığını unutuyorsunuz! —— — Evet, Fakat, bu sade sizin kelleniz değil, bütün Almanya- nın kellesidir. Sizin muvaffaki - yetiniz Almanya'yı -kurtarma - ga yardım edecektir.. nne - Marie'nin gözleri su - lanmıştı. Ne yapacağını bilmi - yordu. Titrek bir sesle cevap verdi: y — Evet, Fakat korkuyorum... Anne - Marie hakikaten kor - kuyordu. Yüzünün bütün çizgi - !erini ve korkunun korkünç alâ- | — imi istilâ etmişti. Saçları boz renkli zabit cevap verdi: — Biliyorum kızım, dedi, kor kuyorsunuz. Bunu söylemeğe ha cet yok. Yüzünüzden okunuyor. Biz korkak bir memur kullan - mak istemeyiz. Fakat korkak memurlarımıza korkmamayı tel- kin etmeği de biliriz. Korkuyor sunuz ha? Ben korkuya karşi müthiş bir ilâç biliyorum. Bunu kullanırsanız hastalığınız der - hal kökünden iyileşir. Şimdi beni dinleyin. Size şe- ker gibi beyaz bir toz verece- ğim. Bunu çektiğiniz zaman her türlü tehlikeye karşı koymak i- çin kendinizde müthiş bir cesa- ret hissedeceksiniz. Kokain ha- yatı tehlikede olanlar için mü- kemmel bir muharriktir. Kafa- yı ve, vücudü cilâlandırır. Bu- Bunu kullandığınız zaman kendinizde müthiş bir cesaret hissedeceksiniz nunla beraber insanı da harap | şeyden çekinmemek lâzımdır. eder. Bitirir. Fakat vatan feda- kârlık istiyor. Vazifenizi yap - mak, onu kurtarmak için hiçbir Sonra daha ağır bir eda ile i- lâve etti: (Arkası var) Yunanistanda İç Siyasa (Baş tarafı 1 incide| bisit olsun, reylerin nisbetine göre ge lip gelmemek hakkını muhafaza ede - ceğim.,, demişti. Bunun üzerine müf - ritler “hemen plebisit yapalım,, dedi » ler. Başbakan, muhalefet kanalı ile plebisitten vaz geçilme cerey Ü- yandırdı. Bu iki cereyan karşılaşınca yine hakem mevkiine geçti. “Meclisin bu hususta kararı var, Plebisit ola - cak,, diye müfritleri, “plebisitin ol - masına daha bir buçuk ay var,, diye de muhalifleri yatıştırdı. Şimdi, Başbakan, Yunanistanın sı- yasa âleminde nisbi bir sükün getir - ımiştir. Eğer kendisi de bunun geldi - ğine kani olmasaydı bu yolculuğa çık mazdı. Şurasını da söylemek lâzımdır ki, esasen rah olan Başbak son ayın hâdiseleri ile karşılaşması, on ların üzücü, yıpratıcı mücadeleleri i- çinde uğraşmasın sonra, böyle bir dinlenmeğe, hasta bile olmasaydı ihti yacı vardı, ve bunu hak etmişti. Nere de kaldı ki, bu yolculukta bile, Baş - bakan, tamamile dinlenme halinde değildi. Almanya'ya giderken, Bled de bir gün kalarak Yugoslavya Baş - bakan Stoyadinoviç ile görüştü. Son olarak 'diyebiliriz ki, Başba - kan yolculuğuna, sıyasa durumunun en zamanında çıkıyor. Yazımı, başladığım gibi bir fıkra, yalnız bu sefer Yunanistan işleri ile yakından alâkadar bir Türk sryasa adamımızın bir fıkrasile bitiriyorum. Kendisine sormuşlar : — Yunanistana kral gelecek mil — Belki, — Cumuriyet mi kalacak? — Belki. — Bir ihtilâl çıkmak ihtimali var mı? — Belki, ” — Canım ona belki, şuna belki di . yorsun, bu nasıl iş? — Yunanistandan bahsediyorum da ondan. Fikret ADİL Tersine Dünya ... Küfeli adam — Be herif, yaya kaldırımda yürünmiyeceğimn hâlâ öğrenemedin mi?,,

Bu sayıdan diğer sayfalar: