EE 11.7.935 | Cev İsr 1 “ Evlenvele' hoşlanarak nişanlandığı ba ki; TAN SAGLIK ÖGÜTLERİ Saçlar Neden Dökülür ? Saçlarınızr ne vakit tarasanız, ne vakit yıkasanız, ne vakit $a- Eski nişanlı | Aziz Hüdayi AKDEMİR bunlasanız mutlâkı az çok döküldü- İzmirden Nigâr imzasile al - zı yavaş yavaş sevemiyecei z ” ğünü görüraünür.. Bu, tabii bir şey- | dığımız bir mektupta acıklı bir anladığım halde onun de m F K | d Rü >. t . Sil - h D dir. Saçlarımızın her telinin ari aşk hikâyesi var. İki taratm da EY karşı mi te | iki nihayet dört yıldır. Bir hekim| kalbinden zorla sökülüp atılan | af duyuyorum. Kızının dı esa urumtlarından üştü Çe esi ola EPO-| erik etmiş, ber adamın başından iğ z ketini toyca, enaice bulduğll. Ya v iv i ... sğğe her gün kâç tane saç teli düştüğünü halde annesi öyle yetişmiş. Yap ba göre her gü z Leg larını Yağma Ve Halkı iğfal ile Gönüllü Kayder- serinin ie yl çin İl rma e m er derek Çatalca Müstahkem Mevkiine Gelmişti| “ir.” ra rine teli düşüyor. nesini tercihte terci 1 ere Ça alca ustahxem evkine e mış ı Bu tabii bale karşı yapılacak bir ceğine eminim. Bakışı, gül! Ve : öbür kurumları anlatmıya - . ti, Bunların içinde yalnız aldanarak | $ey olmadığı gibi, zaten merak ct-| 5. sevgi. Fakat heniz genç or- | elini uzatışı, ayak ayak üstüne ii yım: Yalnız birkaçının adlarını yaz» Gr i ş gelenler değil, korkarak gelenler de | meğe de lüzum yoktur. Çünkü düşen k bu felâkettön haberdar dı tişr, hele insanı küçük gören de, mak, hainler bahsi için gereklidir: Me vardı. Rüştünün kardeşi, Kasımpaşa, | tellerin yerine yenileri gelir. Fakat kek bu ielâketten haberdar de - — ekini Gala aleyna ii e 1 — Anadolulular cemiyeti: Bu ya Galata, Çesmemeydanı ve Sarıyer | bir de var ki, saçlar bir taraftan dö-| gildir. Nigârı da hasta eden bu, | tehakkim , alayları... #20. Aş bancı servislerin bulduğu keskin bir silâhtı. Kuranlarm başında Çopur Hakkı ile Anadoluda Kuvayı İnzi- batiye başında tutulup asılan erkâ- nıharp Hayrinin kardeşi vardı. Bu, en toplu bulunacak sırada en dağı - nik bir şekle koymak için bulunmuş ağulu bir silâhtı. Bu silâh bir aralık Büyük Millet Meclisine kadar gir - miş ve, “Büyük Nutuk,ta da (1) bildirildiği üzere, en can alacak nok- talarımıza saldırmıştı. Bu bir ok idi ki, gözbebeğimize saplamak istiyor- Jardı. Türkiye hudutları içinde doğ- muş olanlar, dışarısında doğanlar a- rasma ulusal hak noktasından fark koymak istiyenler, şimdi anlaşılıyor ki, yalnız muhalefet değil, hainlik te etmek istemişlerdi. Başka ülkelerde, meselâ bir Fran- sız, nerede doğarsa doğsun Fransiz- dır, Fransa onun anayurdudur. o Ve Fransız tabiiyetinde kaldıkça Fran- sada doğanlardan hak ve kanunca bir farkı yoktur. Bu bahsi nutukta okumak ve ora- da Atatürkün büyük diyevlerini öğ- Tenmek daha iyi olur. Yalnız bu propaganda Mütareke- nin sonlarına doğru, önce Mecliste pitlak vermiş, mütarekeden sonra ara sıra cenup hudutlarımızdan sam- yeli gibi esmiş ve hâlâ da tırtıl ağ- İarı gibi bazı yapraklara takılıp kal- meş olduğu için, ulusdaşlarımın dik- katlerini açmak gereğini duydum. 2 — Himayei Vatan cemiyeti; Bu da Nigehbancıların şehremininde aç- tikları yeni bir şube idi.Gümülcüneli bu şubeye iki lüle şeyhini reis yap- Mütareke zamanında Trakyada çete teşkil eden Rüştü mağa başlamıştı. l O suretle ki, çete Istrancaya geldi- ği zaman mevcudu (350) yi geçmiş- mıntakalarını dolaşarak o Anadoluya geçmemiş olan gençleri kandırıyor, “Anadoluya giderseniz asker olur » sunuz, çeteye yazılınız da askerlik- ten kurtulunuz...., diyor ve bu surci- le hergün çeteye birçok zavallı gön- deriyordu. Rüştü çetesi artık bir krt'a halini almıştır. (Alatof, Gümlşprnar) ta - raflarma müfrezeler koyarak kendi- sini emniyete almıştır. Halk ve as - ker Rüştü kuvvetlerinin Anadolu he- nü çalıştığına o kadar kanmıştır i, oradaki çete müfrezesile birleşmiş - lerdir. 1 Mayıs 337 de Rüştü yanma aldı ğ: birkaç kişi ile Çatalca istasyonuna geliyor ve jandarma bölük deposun- daki silâhlârr, kendi malı imiş gibi, alıp gidiyor. Giderken hudut bölüğü- ne misafir bir makineli tüfek bölüğü nü de beraber götijrmek istiyorea da, Çatalca mutasarrıf: ve hattı fasıl ko- miseri tetkik davranarak mâni olu » yorlar, (Arkası var) (0) Sayfa: 40. Gümüşpmardaki jandarmalar bile külür, yerlerine yenileri gelmez. Saçlar gittikçe azalır, cn sonunda “dazkafa,, dediğimiz o cilâlr gibi baş meydana çıkar. Böyle saç dökülmesi en ziyade er- keklerde olur. Kadmlarda pek sey- rektir. Bir de hadımağalarında hiç görülmez. 4 Bazılarında yaradılıştan istidat vardır, Hem de bu istidat familyanın bütün erkeklerinde görülür. Sonra, türlü türlü saç hastalıkları da onla rı dökebilirler. Birtakım çocuklar da saçlarını gizlice kendileri yolarlar. Tırnaklarını yiyen çocuklar gibi. Saçlar çocuklukta dökülmediği va» kit, sonradan on beş, on altı yaşın- da yavaş yavaş dökülmeğe başlar. Daha sonra gittikçe artarak kırk, kırk beş yaşında baş büsbütün saç- sz kalır. Avrupa hekimleri bu saç dökül mesini saçları sik sık fırçalamaktan, fazla yıkamaktan ve en ziyade başta ağır şapka taşımaktan ileri gelir, derlerdi. Öyle olsaydı, biz fes giydi- ğimiz zamanlarda saçlarımızın dö- külmemesi lâzsmgelirdi. Zaten Avru- palılar da şimdi hafif şapkalar giy- dikleri halde saçları gene dökülür. Hava T. ehlikesi Hava Tehlikesine Karşı Harp Malüllerinin Özverenliği Hekimlerin birtakımının fikrine göre de saç dökülmesinin kendisine mahsus ayrı bir mikrobu vardır. Bu mikrop yağlı başlarda, saçların telle- rinin bittiği yerlerde çok, pek çok bulunur, Fakat saçların dökülmesi için yalnız bu mikroplar da yetiş mer. Meselâ, köylüler gebirlilerden daha yağlı saçla gezdikleri halde on- larm saçları duna az dökülür, De- Mektubu oküyalım ; k ... Üç sene evvel onunla İs- tanbulda delice seviştik. Aşkı - mızı gözlerimizden, ailelerimiz- den bile saklıyamıyacak kadar seviştik. Ailelerimizin bizim ha berimiz olmadan konuşmalarile nişanlandık; geçen sene evlen - miş bulunacaktık. Fakat o hasta landı. Ciğerleri büyük bir kalp ağrısına tahammül edemiyecek bir hale geldi. Viyana civarında bir sanatoryoma gönderdiler. Birkaç ay mektuplaşmamızın da doğru olmadığını söylediler. Sonra ailem: “Hiç yazma, heye- can onun için zararlıdır. Senden biz selâm yazacağız.,, dedikleri için yazmamakta devam ettim ve aradan bir buçuk sene geçin- ce ailemin maksadını anladım. Beni bir başkasile nişanladılar. Ağlaya, sızlaya, ailemin martık Jı sözlerine kanarak bu nişana ve nihayet evlenmeye razı ol - | dum. Ona da haber verecekler - di, Fakat vermemişler. Bir haf- ta evvel bir arkadaştan aldığım mektuptan anladım ki zavallı hasta sanatoryomda hep beni dü şünerek iki sene yaşamış, mek - tup yazmamaklığımı ailelerimi - zin ihtiyatıma bamletmiş, İyi ol- muş, gelmek üzere yola çıkaca- şeyi beni deli ediyor. Bu vat!” yette ondan uzaklaşmamı tav ye etmeyiniz, hasta olurum. ka birşey, bana faydalı olaci hoşuma gidecek bir tavsiye... Mühürdarlı okuyucunun ho” şuna gidecek tavsiye şüphe yok ki ona kızını bırak, anasile e” len?” demek olacaktır. İki sen? sonra yanıp tutuşmayaca kendisine de bize de lânet etm" yeceğini bilsen “gönül bu!” def: bu garip evlenmeyi münasip £5 rürdük. Fakat evlenmelerde önünden kırılmaması lâzımg€* len şartlar arasında yaş olgu?” luğu başta gelir. Kızile evlen& bilecek yaşta olan genç, anasi sevişemez. Bu sevgi değil, he” vestir, kapristir. Çabuk gelir, &€ çer, o Mevsim kavgası ! Her mevsim karı koca arası” da kendine mahsus bir uygunst tuk ve ayrılık yapar. Bu mevsifi deniz mevsimi olduğuna göl“ b a) mak istiyordu. Fakat kalmıştı. mek ki açık navada yaşamanın, kafa | 5 5 i Çünkü doğmasile ölmesi bir. oldu, yormamanın, çok et yememenin (ay. | &! sırada arkadaşım vasıtasile " 3 — Yeşil ordu; Ai lu ordusu dalarr vardır. Şehirlerde saç dökül. | bana $ıhhatini, istikbale ait ha - “ ihtilâ doğur” : içinde türemiş (yı hir veren) mesi, miler: sonra, en ziyade |. yellerini haber veriyor. Sanıyo- plâjların nasıl lâflar ' yeşil başlardandı. Kurârlar Çerkes Etem ve kardeşleri idi. Görünüşte ordunun birlik ve kuv- veti için çalışacaktı. Fakat gittikçe fena bir şekil aldığını gören Atatürk bunu hemen dağıtmak istedi. Kuran- lar ve elebaşrlar: — Dağıtamazsınız! dediler. Ata - türk cevap verdi: — Ben dağıtırım! Ve dağıttı... Geriye kalan ufak tefek ve ömür- süz kurumları saymağa bile değ - tir. dem ki evlisiniz, artık ondan | /er/e isbat ettiği halde da Ty Lokman Hekim | gizli, sabık sevgilinize mektup | girmek istediğim zaman çok Ki. Kendilerine Anadolu vererek yazmanız doğru değildir. Bu | £ânc bir adam oluyor. Mese İstiklâl ordusunu lekelemek ve her- kesi ondan soğutmak için kurulan çe telerden birini, örnek olarak, alalım: Rüştü çetesi Türkiyede işgalin başka şekiller #lması ve belki de, kökleşip kalması için Mondros muahedesinin bir mad- desine göre ötedeberide karışıklık ; : (| Geçenlerde gene bu sütunda | pi tenha yerlerde kimsenin yakar çikmasi Bu | Şema Tan eler ml gale | Taban Eze 3360 Cevder “Oy | kremleri çok gençlerin kendilerinden yaş | miyeceği köşelerde denize &İK; bir anarşi gösterecek ve, İçerde, de. | si görteriyor. 23,52, Sadi Esen 25,92, Cemal Tok- leri kat'iyyen || 1: olanlardan, pek yaşlıların da | meğe mepbur ediyor. Bundan sarda, savaşçıların ortadan kaldırı, | , Ankara, 30-A.A. — Hava tehlike-| göz 23,52, İhsan İmer 20.16, Hüls- izale ed bazan çocuk denecek kadar genç | layı birkaç kere darıldık. Ben b” kn ey a eşimle sini bilen üyeler listesi : nil Güray 23.52, Memduh Avma 20. ale eder i Bu düşünce iledir ki, ara sıra bire takım müslüman çeteler türeyip müs Iman olmıyan köylere saldırıyor, ertesi günü Rum çeteleri çıkıp Türk köylerini altüst ediyordu. İşte, şim- di anlatacağımız, Rüştü çetesi bun- lardan biri idi. Nisan 27/28 gecesi on beş kişilik bir çete Sarıyer mıntakasında (Çift alan) cephaneliğini basarak silâhla- i Bu çetenin başı dir. Çete Karabu- Tuna gelince (Ormanlı) köyünden 2 lik Şeref çetesi ve Rumeli Fene- rinden de 23 kişilik başka bir çete gelerek Rüştü ile birleşiyor. 60 kişilik bir kuvvet halini alan bu çete o civarları kasıp kavurmağa baş- lıyor. Çatalcadan asker ve 5 dan toplanmış 50 kişilik bir kuvvet bunların üzerine yürütülüyor. Kıt'a, gete İle karşılaşmca tereddüde dü - şüyor: Bunlar kimdir ve nereden gelmişlerdir? Kimin hesabına çalı- gıyorlar? İşte kıt'a İkumandanının zihninde bükülen ve onu durduran sorgu... Çünkü Rüştü gezdiği yerler» de: “Ben Kuvayi Milliyeye mensup bir yüzbaşıyım. Anadoluda bir kıt'a kumandanı idim. Trakyaya geçerek arkadan Yunanlılara saldırmak için beni yolladılar.,, demiş, ahalinin hükümet adamlarının saygı ve yi dımını kazanmıştı. Çatalcadan gelen kıt'a kumandanı nın bu şayla karşısında duraklaması Rüştü için büyük bir fırsat olmuş, köylerden etzakları ve silâhlarile bu çeteye yazılanlar gittikçe çoğa Seydişehir, (Tan) — Geçen hafta ilçemizin bütün köylerinde hava tehlikesi için söylevler verilmiş, bir- çok öğretmenler köy köy dolaşarak bu konu üzerinde köylülerimizi ay- dınlatmışlardır. Bütün bu çalışma lar sonunda Şeydişehirliler 7 bin li- ra taahhüt etmişlerdir. Yukarki re- Antalyadan Mustafa İbrahim Çs- vuş Zade S0, Ömer Lütfü 20, Bir- lik Şirketi namına 300, Paşa Musta- fa Labant Zade 20, Ömer Hakkı 20, Ak Hüseyin 500 ve evvelce de 300 lira vermişti, Yusuf Gerit 50 evvel ce de 300, Sabuncu oğlu ve şeriki 20 ve yardım 100, Tenekeci Bizan- ti Kohen Şirketi 50 ve yardım 300, Seyit Bilal Esen 20 80, Mehmed ve oğulları 20, yardım 50, Kohen biraderler 30 ve yardım 100, cumartesi saat 5 de SÜADİYE | tir. Masalar Lion Mehmed Sami 20 ve 30, Necati Tu- ran 20 ve 30, Bohor o Mizraghi 20 ve 30, Mehmed Balci Mehmed Nusret 20, Amil Sirmen 20, Baki Marsı van 20, Hüseyin Gani 20, Şevki M za 20, Nail Tuzcu 20, Cevat Cel ve Suat Kemal 20, Popof oğulları 50, 20 ve 40, 16. Necdet Oktar 20.16, Nihat Erten 20.40, Nüzhet Ayerdem 38.40, Ke- rimözden 28.80, Osman Gönlü Şen 24, Grunberg 24, Neşet Arıman 24, Osmanlı Bankası 3000, Garelli 500, Selânik Bankas: 1000, Kırmızı Ho- ros Şirketi 20, Ebasko mahdumları 50, Ünyon hayat sigorta kum. 100, yon yangın kump. 100 Doroteos | Yermanos Yorgi 20, Vasil N. Yorgiyadi 20, 20, Yorgi (o Palamidi Naom 20. Elbise, Pijama, Mayo sergisi Beyoğlu'nun büyük terzi, Şapkacı ve kundura- cıları ile Lion mağazası tarafından 3 Ağustos PLÂJINDA | © Canlı mankenler üzerinde YAZ 1935 modelleri teşhir edilecek ve plâjdan temin edilir yama Lion Telefon: 44682 fiyatlarda zam yoktur. Duhul'ye yoktur. İÇ TİCARET UMUM MÜDÜRLÜĞÜNDEN : Tİ ürkiyede Yangın ve Nakliyat Sigorta işlerile çalışmak hükümler dairesinde tescil edilerek bugün faaliyet halinde bulunan üzre kanuni Di Kornhil İnsurans sigorta şirketinin Türkiye umum vekili haiz olduğu selâhiyete binaen bu kere müracaatla İstanbul acentalığına şirket namı- na Nakliyat sigorta işlerile meşgul olmak ve bu işlerden doğacak dava- larda bütün mahkemelerde müddei, müddeaaleyh ve üçüncü şahıs sıfat- lerile hazır bulunmak üzre T.C, tab'asından wl Menahem'i tayin eylediğini bildirmiştir. Keyfiyet sigorta şirketlerinin teftiş ve muraka. besi hakkındaki görülmüş olmakla ilân olunur, 25 Haziran 927 tarihli o kanun hükümlerine muvafık 20, Ömer Ahmed İl shin yormadan ileri geldiği sanılır. Fakat hiç zihin yormıyan adamlarda da saçlar döküldüğüne göre, mikro- bun işlemesine elverişli, henüz bilin- miyen başka sebepler de olsa gerek- tir. Şu halde saç dökülmesine kargı çare, saçları döken mikrobun işle mesine vakit bırakmamak için, daha genç yaşta, saçlar dökülmeğe başla- madan, onları dalma temiz tutmak, yağlanmalarına meydan vermemek- Acı bademyağı ve yağsız kar Dünyada mevcut kremlerin en nefisle- | ri, en sihhileridir. Na- | zik cildli kadınların hayat arkadaşıdır. ih- | tiyarları. gençleştirir | ve gençleri güzelleş- I| tirir. insana ebedi bir taravet veren Hasan acı bademyağı ve yağsız kar kremleri unutmayınız. Kutusu 50, tüp halinde 20, | Türkiyede yapılıp da | Avrupa etiketi yapış- | tırılan ve halkı alda- i tan kremlere vesair | | ıtrıyata aldanmayınız Hasan markasına dikkat ediniz. Hasan deposu : nkara, İstanbul, Beyoğlu | LA zum ki ona evlendiğimi haber vermek, onu yeniden yatağa dü- şürecektir, Haber vermeyip ü - mitte bırakmak onun bu haberi İstanbulda birden bire alıp yıl- dırımla vurulmuşa dönmesini in taç edecek. Ne yapayım, nasıl bir mektup yazayım ki beni nta- zur görsün? Bunu kocanıza sorunuz. Ma - genç hastayı teselli etmek sizin için bir borç bile olsa kocanız « | dan gizli hareket etmemek da - || ha mühüm borçtur. e Kızını mı, anasını mı? olanlardan hoşlandığını yazmış tık. Mühürdardan B. Tur, imza» sile aldığımız bir mektupta de- niliyor ki: b Sizin o satırlarınzı okümasa' || dım bu mektubu yazmak aklım- dan geçmiyecekti: Daha doğru- su yazmaya utanacaktım. Çün - kü ben de ayni hal içindeyim. Al ti aydan beri bir genç kızla ni . —— şanlıyım. Fakat severek değil, | dır, değil m Harik Hayat Kaza ve Otomobil —.mu ii. Sigortalarmızı Galatada Ünyon Hanmda Kâin UNYON SIGORTASINA yaptırmız- Türkiyede bilâfasıla icrayı muamele etmekte olan ÜNYO Kumpanyasına bir kere uğramadan sigorta yaptırmayın. 2 Telefon : 4.4888. duğunu bekârlar da tahmin ed” bilirler, Dün aldığımız bir me” tupla şimdiye kadar ayni çeşit” ten şikâyetlerin bilmem kaçın sına şahit olduk. Fındıklıdan çifte yıldız işa© tile gelen bu kadın mektubun deniyor ki: Benim eşim şimdiye kadar K* kanç olmadığını birçok vesile * yaşça benden çok büyüktür. B8” lolarda, müsamerelerde gençi€ Je dansetmemden bile malt görmez. Buna sesini çıkai öyle olduğu halde kendi yani” da yeni dekolte mayomla de: girmeme razı olmamaktadır. halin onun bana r sevgisi mi gösterir, ir virçok defalar tarif ettiğiniz gibi bu 1 huy mudur? Çifte yıldız, acaba kocası? kendisini sevip sevmediğine bir delil mi arıyor, yoksa yeni yosile plâjlarda denize girme” için bir çare mi? Birincisine © mizdeki delil ile biz cevap ver” ” meyiz. İkincisine gelince, iv kanç olmayan, karısının bir$” kaprislerini yapan bir ki hangi sebepten ileri gelirse 8 sin, karısını herkesin içinde IE nize girmekten menetmeğe Kir masını hoş görmek, ve bunu kavga v. yapmamak Jâz