emma 2.7.035 C İCMAL | LİRETİN DEĞERİ T. “Genel savaştan önce, bir devletin | kredisi parasının değerindeki istik- zar İle, yani sağlamlığı ile ölçülüyor- du. Ulusal paraya sabit bir değer vermek her devlet için en ileri bir finans amacı, hatta bir haysiyet me- selesi idi, Gerçe en mütehassıs iktisatçıların bile kavramakta sorluk çektikleri bu- | günkü karışık iktisat düzeninde ar- tk sağlam para devlet kredisinin öl- | güsü sayılmıyor. Hatta bası devlet- Jer, ekonomik durumlarını düzelt - mek için paralarını bililtizam kıy- | metsizlendiriyorlar, Amerika'da Roo- | şsevel'in yaptığı gibi, Fakat bir devletin parası herhan- gi bir maksatla bililtizam krymetsiz- Jendirilmeyip te kendiliğinden değer- den düşerse, o devletin kredisi sar- sılmış ve ekonomik durumu da fena- Jaşmış sayrlabilir. İşte İtalya bugün böyle bir vaziyettedir, İtalyan liretinin değerindeki sağ- Yamlrk faşist rejiminin iftihar ettiği eserlerden biri idi. Büyük Savaştan #onra İirete bir değer vererek onu altıma bağlamak sırasr geldiği vakit, Mussolini, faşist rejiminin finans sahasındaki | başarıcılığını dünyaya İlân etmek için İtalya'nın ulusal pa- Tasma yüksek bir kıymet vermişti. İtalya İireti Fransız #rangından yük- sektir. Bu değer son zamanlara kö- dar korunabildi. Gerçe son aylar içinde İtalya, Jiretin değerini koru» mak İçin birtakım kambiyo ve itha- Mit tahdidatı almıştı. Bununla bera- ber, Habeşistan ile mesele çıkıncıya katlar liret salsılmadıı. Habeşistan ile ihtilâf çıkıp ta İtalya büyük mikyas- ta süel hazırlıklara o Başlıyalr, Jiret sullanmakta ve yuvarlanmak istida" dını göstermektedir. Bunun sebebi basittir; İtalya, savaş hazırlığı için geniş mikyasta ham eşya satın almak meçburiyetinde kaldı. İtalya'nın Do- ğu Afrika'daki savaş için satın aldi- ür ham eşya bedeli beş yüz milyon Jirete baliğ olmuştur. Bu para ya dö. viz, yahut ta altın ile ödenmelidir. İtalya Hükümeti, bu borçları öde- mek için Jiretin karşılığı olan yüzde kırk altın stokunden sarfetmeğe baş- Jamıştır, Lireti istabilire eden 1927 birincikânın kanununa göre devlet ba İn yüzde kırk altın stok geçen gün bir emirna- me ile bu kanunu ilga etmiş. Fakat ki, kamımun İl, Me şısında diktatörler de & me, ur. Liretin altından İc #1, İtalya'nın, daha savaş başlamadan Bunun zorlukları karı nd. başladığını gösterir aye e0nle ağa österir, H. dek Savaş bı 4 » Hele bir zedilain gümblirğ. Şayan sey. Kaplanın pen: de can veren adam Bombay, 27. A.A. Büyük ve vak. $i hayvan avcı Rampata, Askam çevresindeki bir ormanda 13 üncü kaplanını avlarken ölmüştür, Vaka Böyle olmuştur £ plan kaçmış, fakat 24 saat sonra avsar dinlenmekte iken arkadan Rempatanın üstüne (atılmıştır. Bu- nun üzerine Rampatanın arkadaşla» yından biri havaya ateş etmiş ve kaplan Rampatayı bırakmıştır. Fa kat Rampata, müthiş pençe yaraları içinde olmakla heraber, kapları ta kip etmek istemiş. o sırada boşanan kan sebep olmuştur, —————— Yugoslavya ve balkan paktı Belgrad 2T A.A. — Berliner Ta- gebiat geretesi 10 temmuz tarihli a bir betke yazmıştır. yazıda Prens Paul'un” Büklep gesi sinden sonra Yug: diş si- yasasınm esaslı surette değişmiş ole duğu, Yuğoslavyanın o küçük anlaş mayı ve Balkan anlaşmasını terkede- ceği ve Yuğoslav, Bulgaristan ve Romanya arasında yeni bir grup or- taya çıkacağı söylenmekte ve bu de- ğişikliğe sebep olarak Habsburg ha- medanr meselesi ileri sürülmektedir. Acun gerdan aldatmayı amaç tutan bu havadis resmi çevrenler tara fından kesin surette yalanlanmaktar dır, Bu çevtenler Yugoslavyanın dış si. yasasında menfaatlerine mali Zunu ve bu siyasapın gayelerinin,bu ana je ee eye bulundu. ğunu » (Teyid etmek» dedir). pa Krallığa göz diken Kont Lizbon, 27. A.A, — Portekiz hü. kümeti, Ândor krallığına hak iddia eden Kont Boris o Dorani'ye ay «6. nundan önce Portekizden çikip git. esini bildi tir, Kont, e iğisden çıkmıyacak 0 Yuraa, sorla çıkarılacaktır, a YO 0 e. YAHUDİLER YÜZÜNDEN Nevyorkta Almanlara Karşı Kanlı Bir Nümayiş Yapılıdı Nevyork, 27 (A.A. — Bu sabah güneş doğarken, Nasyonal » Sosyalistliğe karşı yapılan gösteriler esnasındaki kargaşalıkta iki polis ağır, birçok siviller de hafif surette yaralanmışlardır. remen vapurunun hareketinden sonra, 'Doklar civarındaki s0- kaklarda boğuşmalar yeniden başlamıştır. Kalabalık bir halk kütlesi, mevkufları götüren polislerin arkasından gitmiş, ve da- gıtılma emri verildiği halde, polis karakolunu kuşatarak mev. kufların özgür bırakılmasını İstemiştir. Bunun üzerine polislerle halk arasmda göğüs göğüse boğuşmalar olmuştur. Gürültüden uyanan civar evler halkı, pencerelerden, kavgacılar Üzerine, fır. ça, kundura ve kovalarla su atmak suretile kargaşalığın artması. na sebep olmuşlardır. Bunun Üzerine vaka mahalline gelen yeni kuvvetler, sopalarla hücum ederek kalabalığı dağıtabilmişler. dir, Davis Kupası İlk Finali Vimbledon, 27 (A.A.) — Davis kupası finali için yapılan maç» ların ilkinde İngiliz Austin, Amerikalı Allisonu yenmiştir, Hitler Bayrağını Yırttılar Nevyork, 27.A.A, — Dün, Bre. men vapuru limandan ayrılacağı rada, nasyonal-sosyalistliğe karşı,bir gösteriş yapılmıştır. Bundan sonra çı kan kargaşalığa 1.000 kadar komü- nist karışmıştır. Gösterisçilerden üç | kişi, Bremen'e çıkmağa muvaffak o. | larak, geminin o provasındaki alman ını, rılıtım Üzerinde yığılı bu. Junan halkın alkışları arasında ko. parmışlar ve Hudson nehrine atmış er, v Bu üç kişi yakdılanmıştır, 200 resmiğ ve 100 kadar sivil po lis, gösteriyçileri güşbeli | dağıtabil. mişlerdir. Kargaşalık esnasında bir kaç el silâh atılmış, bir kişi yaralan. maştar, Bremen vapurunun Üçüncü ernef yolcularından bir takımı tevkif olun- muşlardır. i Bu göşterişin önceden hazırlandı. R ktadır. Zirn, başlamaz» Enternasyonal” marşı o- kunmuş ve “kahrolsun Hitler” diye bağırılmıştır. - Alman gemicileri hemen denize bir tilika ind lemek Bremendeki gemicilerle, - Alman yolcular bayrağı gönderine tekrar çe kip seldımlamışlardır. Bunun arkasme Rİ ÇİN a Almanyada Yahudi Be: 27 (AA.) — (Havas Yahudi düşmanlığı hüküm li te devam ediyor, Silesya,da, Şarlo» tenburg kaplıcaları direktörü, ora- daki orkestralara Yahudi komposi» törlerinim eserlerini çalmayı yasak etmiştir. Hesse'de, esi sor kolu, Yahudilerle alış veriş eden, any mem mn işaret eden ın, erkek her Almanın, Alman ulusuna karşı hain sayılarak, kendisine uray ta - rafından hiç bir iş verilmiyeceğini karar altına almıştır. dan dahep bir ağızdan, yurdasl türküler çağırmışlardır. Geminin limandan ayrılması, bu yüzden, pek ar gecikmişiir, Vaşington, 27. A.A. — Amerika yahudi kurumlarına — bağlı bir dele. gasyon, Almanyada yahudilere karşı yapılmakta olan rulumdan ötürü, dış baka, giderek o protestoda bu- Tunmuştur, Delegasyon, hükümetin insanlık duyurmaşını namına sesini tir, * CELÂL BAYARIN GEZİSİ Türk- Sovyet Dostluğu Gün geçtikçe kuvvetleniyor Moskova, 27.A.A, — Türkiye E konomi Bakanı Celâl Bayar, Toula- — yeni maden endüstri merkezlerini gesirmiştir, Ayrılma söylevi Moskova, 27. A,A, — Dip acin tr, Türkiye halk komiseri Rosen; Ekonomi Bakanı Celâi Ba; bir ayrılma şöleni vermez” gülüm Voroşilof, Litvinof, Bouknov, Tür. kiye büyüle elçisi Zekâli Apaydin ve bir çok Sovyet büyükleri bulunmuş tur, Rosengolte, söylevinde barışın ko- rTunması ve kuvvetlendirilmesi | için önemli olan Türk-Sovyet dostluğunu anlatmıştır. Bu dostluğun iki mem- leketin her gün (gittikçe artmakta olan ekonomik lerinde de gö- rünmekte olduğunu söylemiştir, Dal bundan sonra iki emi, arasındaki ekonomik çalış- ma birliğinin ve Tür Sovyet ——— yetlenmesi, ala ali me santralın miş Rosengoliz, o Celâl Bayar'ın yet Rusyayı gezerek m meler yapmasının ve Samiye konuşmasının ekonomik alanda oyna) rolün ar lattıktan sonra ğine kiye Cumuarluğunun Büyük Şefi Kamdl Atatürk'ün, Türk hükümetinin ve Celi Bayar'ın gönenç ve genliğine kaldırarak içmiştir. Celâl Bayar, bu söyleve cevap ve» terek kendisine İyi eabulden dolayı teşekkür etmiş, yakından görmek firsatını elde etmiş olduğu büyük ve göze çarpan iler lemelerden bahsetmiş ve bu İlerleme lerin Rusların hakikiğ dostları olan Türklerin gönüllerini — sevinçle del durmakta olduğunu söylemiştir. Celâl Bayar, Sovyet-Türk dörtlü” sağlamlığı ve ei anlamış olduğunu Ö nemle kaydettikten sonra or nin sanayileştirilmesi alanındaki be raber çalışmanın ve el dostçasına yapmakşa oldukları ei ve teknik yardımın ve kepi de de eksilmiyeceği umudunda oldu- ğunu bildirmiştir, Ço Bayar söylevinin sonunda şöyle demiştir 5 “ Büyük Şefiniz Stalin'in ağn saygı İle anar ve bardağımi $ Rusyanın genliğine kaldırarak sağl” ğımıza ve memleketlerimiz arasın? sağlam dostluk adına içerim. —————— Hicaz Veliahtı bir 98) ziyafeti verdi Paris, 27.A.A. — Hicaz > Emir Suud, dış işleri bakanı F' Hamza İle oturmakta oldu- . otelde, dün bir çay şöleni Şölende eski Fas Sultan Hulay Hahır, Pransa'nin Yüce komiseri Martel, Surye başbakanı Şeyb T9- gettin, İngiliz büyük elçisi Sir Core Klark, iz. bakanlığı Afrika işleri di- vektörü Dö Senkanten, İrak, Habe” gistan ve İran giçileri ve daba bir takım diplomatlarla islâm ileri gelen- leri bulunmuşlardır. ———— Fil üstünde seyahat Kaluso, 27.A.A. — Amerikalı mu- harrir Haliburton, adındaki Pilinin sırtnda Pon.Sen-Maren'e doğru yoluna devam, etmiştir. Peşi sıra kalabalık bir halk olduğu balde İvrea'ya lir; Silin bacak- ları ağrıdığından, muharrir buradan öteye yaya yörüyecekir, Yarın *ye gidiyor, TAN Dö|ti. H 7 Surette Bilen Güzel Bir Şüphesiz ki, mektubun sahi- bi, kendisinin hakiki ve ilk Matmazel Doktor oldğunu id » dia ediyor. Bu hususta biz, kendisile hemfikirdeğiliz. Onun için bütün bu meseleyi okurlarımıza olduğu gibi anla» tacağız. İşin içinden onlar çık» sınlar; onlar bir karar versinler, ler, Aşağıdaki satırlarda, bütün Matmazel Doktorların harp es- nasında (yaptıkları işli en hurda teferruatma kadar nakle» deceğiz, Bu suretle ancak okür- larımız bu karışık meselenin içinden çıkabileceklerdir. Anne - Marle Lesser nasıl casus oldu? Anne « Marie Lesser etra- fında çok şeyler yazıldı. şeyler söylendi. Hattâ, öldüğü zaman bu meşhur casusun ha - yatma dair, birçok yeni hikâye de neşrolundu. Bu satırlarm muharriri, Zu- rih'te, Berlin'de oalâkadarlar nezdinde gayet sıkı tahkikat yapmış, onun bütün sırlarını meydana çıkarmıştır. Aşağıda okuvacağmız satırlarda Anne - Marie Lesser'in simdiye kadar hiç neşredilmemis hakikt hikâ- yesini bulacaksmız. Belki bu yazılar, bugüne kadar bu meş- hur casusun hayatına dair söy» lenen ve neşredilen şeylerden daha az edibane olacaktır, Fa - kat buna mukabil, burada belki istemiyerek büyük, ihtiraslı maceralara atılan, casus olan bir genç kızın hakiki ve tam çehresini göreceksiniz, Kaç tane Malmazel doktor var ? 1914 A,ğustosu.., Berlin'deyiz... Avrupayı saran harp ateşi Alman paytahtında daha çok göze çarpıyor. Kayser yaprak- İar düşerken, yani sonbahar ge İince, ordunun muzaffer olaca- ğımi söylemişti. Baba, evlât herkes, istiye istiye harbe ko - şuyordu. Cephe gerisinde bu- Tunanlarda bile hummalı bir fa- aliyet vardı, İşte bunun İçindir ki çok geç» meden, kadınlar fabrikaları, bü- roları, muhtelif idareleri istilâ etmeğe başladılar, Bunlar sade hayatlarını Ka - zanmak mecburiyetinde olan kadınlar değildi. Yüksek 808 yeteye mensup genç kızlar bi- le yurtlarına bir hizmet yapa - bilmek için, fabrikalara, askeri teşkilâtlara girmişlerdi. Anne » Marie Lesser bu son kategoriye mensuptu, Babası zengin bir tablo taciri idi. Kaisersalle'de büyük bir mağa- za İşletiyordu. Kızımı gayet iyi bir surette yetiştirmişti. O za- man bir sosyete kızında bulun- ması lâzımgelen bütün lar, Matmazel Lesser'de ta - mâmen mevuttu: Güzel piya» no çalıyordu, Mükemmel re - sim Yapıyordu, Fransızcayı, İn» gilizceyi ana dili gibi konuşu- lu, mağ patlak verdiği zaman Anne-Marie vatanıma hizmet et- mek için koştu. Fiergarten civa bir nekahathaneye yerleş- i. Hastaneden çıkan yaralı za- vx burada istirahat ediyor- Garip bir tamim Anne Marie'nin vazifesi ne- kahathanenin örmek kontrol etmekti, ğı yukarı lev; hizmetini gör 5 Dalai lar hasislik gösterdikleri zaman fazla mal koparmak için — e liyordu. 2 senesinin ilk günlerindi nekahathanenin a e ye kizi çağırdı. Bu mütekait eski bir miralaydı. İhtiyat ol mak dolayısiyle harp esnasında Matmazel Doktor'un HAKiKi Lİ — ESRARI | i pm am Idareniz Altında Fransızcayı Mükemmel Bir Hakikatte bir değil, birkaç yeniden askere çağrılmıştı. — Bu adamıların ne istedikle- rini pek anlıyamıyorum, diye mırıldandı. Bakın Friedriçhstr- asstan gelen şu tamimi oku 3 İhtiyar miralay genç kıza bir kâğıt uzattı, Bu kağıdın bir ta- rafında kırmızı kalemle “müsta çel,, diye bir kayıt vardı. Anne- Marie kâğıdı heyecanla okudu! — İdareniz altında güzel, #ransızcayı mükemmel bilen, becerikli ve kendisine itimat & dilebilir bir genç kız var mıdır? Miralay: — Bövlesini de hiç görme miştim, dedi, Bizim zarmanımız- da kimse böyle bir tamim gön- dermeğe cesaret edemezdi ! Kimbilir!... Peki matmazel siz fransızca bilir misiniz? — Oldukça! miralayım, Fa- kat buna mukabil hiç te bece- rikli, girgin değilim, Zaten ba» bam Berlinden ayrılmama mü. saade etmez. Brüksele seyahal “Güzel kızr,, arıyan Nachrich ten-Büro,, idi, Filhakika o esna” da alman casus teşkilâtının #ransızcayı mükemmelen konu. şan genç kadınlara ihtiyacı var. dı. Bilhassa Belçikada istihba - rat için kâfi derecede adam yoktu, Bu bir noksandı. Bunu telâfi etmek lâzımdı, Alman ca- suslarından birçoğu yakala! Kız Var mıdır? tane Matmazel Doktor verdı rak kurşuna dizilmişti. Satınalı- nan Belçikalılara gelince, bun- ların verdikleri malümat kaydı ihtiyatla telâkki (ediliyordu. Çünkü bunlardan birçoklarmın ayni zamanda2 nci büronun adâmları oldukları da anlaşıl- mıştır. Bunun için her ne e sna olursa olsun açık fikirli, cevval, fransızcayı ana dili gibi konuşan, alman istihbarat şebe- kesinin emniyetini kazanmış kadınlara ihtiyaç vardı. Anne « Marie istihbarat dal» resi kumandanlı gittiği za man orada kendisi gibi belki üç yüz tane kadın gördü, Bunların içinden ancak dokuzu kuvvetli idi, Ve matmazel Lesser hemen ertesi günü Brüksel'e hareket ediyordu. Büyük macera Brüksele geldiği zaman Na» cbriçhten - Büro'nun o oradaki şubesine gitti ve o zamanlar yüzbaşı olan Dr, Berg tarafın dan kabul olundu. Genç kız: e Sie Mandi öyliyeyi e bem gök beslenin, Dean zifeye hiç haberim gimadan ve- rildiğimi de ilâve etmek iste- rim. Ben tıpkı askere çağrılan bir nefer gibi çağrıldım, Babâ- mın evini ilk olarak terkediyo- rum, Arkası var) ATINA ŞARBAYI DÖNDÜ Kral Ancak Plebisitten Sonra Geleceğini Söyliyor Atina, 27 A.A. — Patras'a gelir mez, Atina şarbayı e ye da eski kral Yorgi ile neler görüş - tüğüne dair gazetecilere şu diyevde bulunmuştur ;, * Eski kral, her şeyden önce, yur dun genel menfaatini ve ancak bun - dan sonra gerek kendisinin, gerek hanedanının menfaatlerini düşünmek tedir. Onun fikrinçe, krallığın yeni- | den kurulmasına zaman uygun değil» gir. Bununla beraber, bu bususta tek bâkim Yunan ulusu olduğunu söy - Jemektedir.,, Cumur Başkanının riyasetinde toplantı Atina, 27 (Özel) — Son Se ve kralcıların biribirleri ne karşı aldıkları durum pek kızgın bir hale geldiğinden Yunanistandaki bütün partiler liderlerinin cümur başkanının riyaseti altında toplana » rak diğer sıyasa| işlerle birlikte rejim ge de konuşacakları zannedilmekte ir. lerde Hükümetin böyle toplantıyı mem » nuniyetle kabul edeceği muhakkak tır. Başbakan Çaldaris Almanya calarına gideceğini ve oradan rini liye İk ereği güeteei ve söylemi. © Mavromihalis tayyare İle Londraya gitti Atina, 27 (Özel) — Başbakan Çal- daris herkesin rejim hakkındaki öz « kur olarak düşünebileceğini söylemiş bunun Üzerine ahali partisinin birçok saylavları diğer parti üyeleri ile gö. rüşerek kraliyet rejiminin kazanması için hararetli hazırlıklara başlamış » lardır. Başbakan hükümetin başkanı olmak dolayısile bu hazırlıklarda bi- taraf kalacaktır. Ahali partisinin koyu kraleıların - dan olan eski bakanlardan Mavromi- halis tayyare ile Londraya gitmiştir. Eski bakan Jorj ile görüşecektir, Kralın söyledikleri Atina, 27 (Özel) — Atina şarbayı ile Londraya giden ve beraberce dön mekte olan Eilinikon ee : tesinin aytarı gazetesine rdiği bir telgrafa nazaran eski Bi Yu» nanistana Giteen ram ke duğunu ve yapılacak genoyda yürde 60 reylerin krallık lehine çıkacağını söylemiş ve Yunanistan döndüğü saman parlimentoyu dağıtarak nisbi sistemle yeni seçim yaptıracağı hak- kında çıkarılan yayıtı yalanlanmış » tr Gümhuriyeti koruyanlar Atina, 27 (Örel) — Terakki; parti lideri Kafandaris bugün cu mur başkanını ziyaret ederek eumu- riyet rejiminin takviyesi için alın » Baylar; Teksayt presarvatifleri her sera nede (1) (3) ve (6) lık: portakal renkli zarflarda satılır 4,