25 Eylül 1942 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

25 Eylül 1942 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HALK FİLOZOFU VAZİFE VE BORÇ Kezılay Cemiyeti ile Vakıl- lar İdaresinin bu kiş müşlere- ken açacağı eler için bazı hazırlıklar görülüyor. Verilen haberler, bu aşhanelerin, İstan- Bulun fakir semtlerimde birkaç bin yöksul uııııı.,. sicak yek gecikmeden faaliyete geçmesi- Ni ve yardım hududüna müm- kün olduğu kadar genişletme- sini temenni ettikten sonra, Va- dâir görüşümüzü belirtmek İs- tiyoruz: Vakıflar İdaresi, ccdadın bi- roktığı birtakun mal, mülk ve gervetton meydana gelmiş bir idaredir. Vaktile bu vakıflatı terkedenler, fakir ve fukaraya yardım edilsin, hüyırlı ve se- vap hizmetler görülsün, diye vasiyet etmişlerdi Bu (fevkalâde ramanlarda, Hadiseler , | Te SÖN TELGRAF VURGUNCU NEREDET, Şöyle bir havadis — okuyorum: «Vurgunculara daka ağır cezalar verilmesi kararlaşmıştar. — Bunla- Tin serveti, malları müsadere olu nacak, her nevi meslek icrasından menedilecektir.. İyi, güzel amma, vurguncuyu bulamıyoruz, asıl — vürgüncuyü teşhis edemiyoruz ki.. - Bu ceza- lerı kime vereceğiz?.. YENİ YOL VERĞİSİ Yeni biz yol vergisi projesi ha. girlandi. Bu projeye göre, yol vergisi, herkesin kazancıma göre, b liradan 36 lizaya kadar tehalüf edecek, Yimi sizin anlıycağınız: Biz yine 6 lira vereceğia, peynir, zeytinyağ, pirinç — tüccarları va ı gınsali 36 i'ra verecokler. Sanki, kılı kıpırdar mı?, MUHARRİK ARANIYOR Bir gözetenin — küçük — ilânları arasında şu sabırları okudum; «Ye- ni çıkacak - bir gazetenin tahrir hey'etinde çalışmak Üzere, arka- daşlar aranıvor.. Bir gazetenin, ilk defa bu şekil- çe müharrir aradığını — gürdüm. Şimdi, bu yeni mücssesonla sa- hiplerini cidden merak etmiye başladım. Meslekten yelişme insanlar e- lacak, belli!., İ BEYAZ PEYNİRİN ADI Beyaz peynirin kilosunu iki yü- ze kadar satıyorlarmış! Ben, gör- zat boyaz peyalr sıkalmıyor, utan- - amiyör mü?, — Artik, bunün adına beyaz peynir değil, alıı kara pey- nir demek lâzım!, AHMET RAUF REŞAT FEYZİ yardım denen hâdise en hara- zelli mevzuların baştada golir. Binsenaleyh, taten hikmeti vü- cudu bir içtimsi yardım mücs- sesesi olmuş bulunaa Vakıflar İdaretinin üzerine alacağı bir | çök vazileler vardıt. | Kanaatimizce, Vakıllar İda- resi, bu devkalâde zamanlara | mahsus ölmak üzere bülçesini bu bakıma göre yenidon tan- zim etmeli ve bütün faaliyetini bu meyeua teksif elmelidir. Bu | idarenin imkânları geniştir. Bu imkânlardan, söstemli btr çalış- ma ile, çok edilebilir. Bugün, dünya buhranı dolayı- Bile, en 20€ vaziyetle olan va- tandaşlar, büyük şehirlerdeki muayyen gelirli müstehlikler. dir. Vakıflar İdaresinin bülün enerjisile —valandaşlara — yar- drm elini uzalması hem vazi- fesi, hem de borcudi SEYYAR. Çalgıcılar Musikt san'atkârları cemiyeti Belediyeye şayanı dikkat bir mü- | racaatta bulundu Şehrimiz musiki san'atkârları cemiyeti belediyeye ve emniyet mrüdürlüğüne — mürecaat ederek tiyatro kapılarında reklâm için serayi san'at eden mızıkacılarla sokaklarda macun ve saire saları seyyar çalgıcıların meslöki haysi- yete nakise verdiğ Miş ve bunların menolunmasını islemiştir. Ş Üniversite postanesi nihayet yal açılıyor Üniversite talebelerinin ve Ü- niversite idaresinin posta, telg- raf gibi muhabere işlerinin çok- luğu ve buna mukabil Beyazıt postsnesinin dartıı yüründen Beyazıt posta mertcezinde halkın | müşkület çektiğini sık sık yaz- maştık, Nihayet; posta idaresi de bu müşkülüt takdir etmiştir. Tdare Üniversitenin büyük ka- ırdaki küçük köşklerden bi «Ündüversite postanesi» i4- tihaz edip yeni ders yık bâşında burada bir posta, telgraf menke- zi açmayı kararlaştırmıştır. Bu maksatla icap eden hacırtidara (Lokantalarda yemek Lokanz arda yemek flellerinm gi tikçe yükseldiğinden — şkkyek ediliyar. Bir bakaaba, İaarılılara hak vermek Yâzüm. Çünlei, havayici zarurge mad- deleri durmadan pabalanıyor. — Pukat, iokantaların, belk baçlı gıda neddele- Fini gaha övvekden ve çak venzs elak gönedikleri Dmk edinmez. Bundan baş-. ka, bazı yemekler ünesinde Jokantar karda, ct yömeklerinn fatı, etin kilosu di Hira #ken kaç kuruşa ise yine xyni fMt üzerinde kakdı. BÜRHAN CEVAT EDEBİ ROMAN: 101 AŞK v Yeazan : İKİNCİ — Şu otomabile binedim, Yoldan yeçen şefüre saalondiler, bin-. diker. Şafike: Dinle bak birden ne isliyorlar... büşüsdi. Damtunun kulağına Süzenim idtediğ- mi fatkadı, Mehmet ormuz silikti: — Sermaye diye me verecekt Kaç para gl büğüyecük. — Br talıtada beş bin verdiğine gö- #a #rmr&dün yiteni oluz bin verecek gibetie... Şöşde böyle bir #ki yüz hra da uyda çırparız. Yishmet Sdastunun suratma güpholi göyükli boktr — Vorectk ml derskat, — Ebetk vertcek .. Çok zengin. " — Çok sengla olür da sözünde dur- maz... — Yapacağınlız iş onu sözünde dur dürür. Midrmet biraz düşündü, perçemlerini Pa İ —— Üyleyse pek öla Di; e GÖZYAŞI SELÂMİ İZZET Siçarasını ekü, dudaklarını sükli: — Şumd. beni gi dinde dedi, bu ölünobile değil, başka barina. — Paki, — Sofüce Satıyöre dersln ve Tâcab- ya sertlarinda kloroforumu batarsın... — Klomların nergde', — Şimdi sana bulurum, Bir eczahanenin önünde durdular, Mehintt di ve bit gçe kkoroform e geldi Sofika dedi ki: — Ulm, ölomobilde, kloruform kok- İktırken götür işia farkına — varmaz amt, | buna yararmak, hoş görürmek kaytum Belediye Teciisine | mMasil âza lâzım ? Bu adar, Belerkye irtitmbi yapılıyoz, | Böçecek olan hamşehrilerin " satacını Yaşıyan deftarler, mahalielerle —ati meşlar, İntihup hakikını — iaix olunlar, u dedlerlerde bimlerini arıyaceklur, bulunmaların. gidep inihep Lalkiş tety'- #üne MürLERAL edecakler. Kaç kyi, bu defterleri detkk edip a- aa srişacakt. Betimi bir meseledir. Bürie, bU medeni vü syasi fuahiyetle- T K, vütandüşikrda smurnl bir a- Kükizlik vürdür. Kendilerine wrarst- müz, bir takam aebepler l aldkastaldelerının — hezhi ol da #derler, Doğru düşündükleri ve yamıldıkları Have€lür vacd. Ne se, bi üşe ve mü- Him bit mevaadur. Gelelen, — Deladeye Möclisi intifimbina: Mecld Mtasıtırı bu yil löceği, çalışacak, dmedeni evsurde sahidi, dürület Biyet İlmsâli ve müsbet kamwelerden seçihecik teberleri dol gençilcgliri. Tedliyot görlerccrk, düzecl yebiir. Üyle şebir. meselvleri gimüğLür ki, moalasti, binim Belediyo Mecla, harabele göçmemiştir. İstenbul mey'i şaheana münlmesr bir yötvedir. Binaareleyh, burada, —Şehir Meckame seçiktenk #mmjarda — bizce, dU Vasellar bilbassa ecanmelıderi 1 — BSeçiltekik zat medeni — cesarat ahibİ, doğru bildiğini açıkça söyüyen ber şahsiyet okralıdır. 2 — Azamt Demokrat rühhu, — bakla | her zamez temükli, balkın urzdarma, | dertlerini yakından — gören, bilen bir kaan ouralıdır. 3 — Hayatın! iyi görtlürle katenan ve Bakdiycden, Berediye nakamandan bit gey beklemiyon, güzü tuk, icariyeri. | yorulmuş, ltirahale amdiaç, maslahs içe olmamalıdır. Bu şertlsrdün başkü, tebil bir de, u szadağı vasıflar vandır. Ka- v koplamaş irsanlardan meydana geltcek bir Sehir Meelisi, İs- tanbulu çok hizmet eder, Ve bu gehir, böyle Sehir Mocile'np şiddetle muh- taçtır. Eğör, araya daştluk, ahtaplık, hafır, Zönül, politika, deçel madlahsi, — yurm iatı vesire girerme, büyle bir. Şehir Meclisinin, hle bir Saydası yoktur. Üz. telik, Balediye bülgosine serazı vardır. R. SABİT Lise ve orta mekteplerdeki fakir talebelere de bu yıl stıcak öğle yemeği verilecek İlk mekteplerdeki tekmil fakir ve kimsesiz taksbelere bu yıl sı- cak öğle yemeğt verilmesi karar- lastirilarsk her mektepte — bir stabldot. tesis olunmuştur. Diğler taraftan Eselende ve or- ta mekteplerdeki lakir ve kimse- Siz talebelere de bu yıl sıcak öğ- le yemeği verilmesi için Kızılıy İdaresi mektep idarelerile temas. lara başlamıştır. | © TAKVİM 9 eri 1361 — Sonm ne olücak he demek?, — Bu kâdim ne yapscağız* — Bunu düşününüz, bir. çaresinn Bakacağız. Setikanın içiat birdenbire bir acı Çökkü, har kodku girdi, doslunun dit- ai sıkarak — ÜMürmiyeceksin yat, Dedi, Nehmet güldü: — Vay yufka yüreklimi.. etme, aıaumıık Kılına s.v.ı-. Gtömobiİ epartamanın kapı- enda dürdürdü: Getdic! Dodi. — Haydi in... Pat kırmanıya bak... Şatika indi Dizleri titripoedu... —i Sevgin kabina aöamyır, oturamıyor, kocam Do Gen Aliyi bekliyordu. A Könana her (Devamı Va: Merak Bile do |-Harp Vaziyeti Moskova cephesindı_e büyük bir Alman taarruzu başlamış sayılabilir mi ? ( Yazan: #. B. Eski Bükreş Ateş:milileri) Doğu cephesinde: Kalkas — cephelerinde — Alman müvaffakiyetleri — büyük — olma- makla dikkati çekmekledir. Ka- radeniz sahiltade Tuapse limam- ma karşı bir Alman - Rumen İa- reketi başladığına hükmedi Alman hava küvvetlerinin bu I- mana şiddetli bomhardıman taar- ruzları yapmaları ve civar sulaes da bulunan Rüs gemilerine hü- cum etmeleri buna bir delil sayı- labilir, Almanların garbi Kelkas dağlarından ziyade sahil yolu is- tikametinden ilerlemek isledikleri anlaşılıyor. Şarkta Terek mehri cephesine şe güre Almanlar üç istikamette ilerlemek istiyorlar, — Bu istika- metlerin ucünda — Vlâdikafkas, Grezüy ve Mahaçkale - şehirleri vardır. Daha ileri götürürsek he- del olarak Kazbek , geçidini, Ba- | küyu ve Hazer denizi sahilini gü- rüyoruz, Alman kuvvetleri Groz- wy peirol sahasını sarmak için bu üç şehre doğru yelpaze gibi açıl- miştir, Buslar için tehlike, Terek aşağı mecrası boyunca Hazer de- nizine doğru İlerliyen Alman ko- ludur, Almanlar Prigihskaya şeh- aldıklarını — bildirmişlerdir. ulâsa Almanlar Kuma ve Terek nehirleri boyunca ilerliyerek Ha- zer denizine Vvannak ve bundan sonra cenuba doğru dönerek Ba- kü istikametini tutmak istiyorlar, Stalingrad'a gelince, muharebe sokak, ev, oda, bodurum boğuş- mnaları halinde devam ediyor, Bu- rası, artık Alman ve Rus kanmımın en çok düküldüğü ve birbirine en gok karıştığı saha olmuştur. Al- man tebliğinden anladığımıza gö- re Ruslar, şimalden — yaptıkları kurlarış taarruzlarından vazgeç- —— TARİHTEN BİRKAÇ SAYFA —— Türk Süvarilerinin asırlarca atlarını suladıkları: VOLGA Bugün yaptığı parlak müdafaasile dikkati çeken Stalin- grad şehrinin bulunduğu topraklarda,vaktile de Avrupanın mukadderatını değiştiren kanlı ve şanlı savaşlar olmuştu Böş baftadanberi, — dünyazın €en kank sokak muharebelerinin cereyan etliği (Stalingrad) şehe zinin bulunduğu — yerler, — yani (Volga) ve (Don) nehrii tiği sahalar, üstünde (7) büyük Türk devletinin kurulduğu, eski bir Türk vatanıdır. Hem de (26) asırlık öir Türk vatanı, Ancak üç asır evvel Rusların hâkimiyeti altına geçmiş olan bu zengin toapraklarda yaşıyan aha- linin ekseriyeti de, hâlâ Türkt; Tesadüfün ne garip bir cilvesidi) ki; bugün ©u yerlerde nasıl Av Tupa haritasınm yeni baştan çi ilmesine sebep olacak çetin ö- düm kalın savaşları yapılıyorsa; AGLrİsrca evvel de buralara göç eden (Hun) Türklerinin, Cer- menlerle yaptıkları kanlı savaş- Jar da, böylece Avrupanın hari- tasını değiştimmnişti. Fihakika Hundarın tazyikleri üzerine, Av- rTupa kavimleri yerlerini değiş- tirmişler, ©U Suretle — bugünkü Avrupa devletlerimin earsları ku- .i i ) İ | memişlerdir. Alman tebliği bu Rus hareketi hakkımda «Şimakler mühâm düşman taarruzlarına kar- | gı yapılan müdalaa savaşları es- | masında M Sovyot zarhli tanla | tahrip olunmuş; Volga doğu ve | betısındaki domiryolları üzerin- de taşıdığı takviye — kıl'alarile Sarato çivarındaki petrol depe- darı yeniden Alman hava kuyvet- Terinin taarruzlarına uğramışlır,» demekle iktifa etmiştir. Fakat ba kısa malümal, Rusların ne yap: mak iştediklerini anlatmaktadır. Ruslar, bir toraflan Stalingrad'da dövüşürkea, diğer taraftan şi malden taaruza devam ederek Al- man so) cevalımı bozguna uğrat- mak ibtiyorlar. Bu maksatla da şimalden — mütemadiyen kuvvet sevketmekledirler. İşte Mareşal Fan Bock ordusünü müşkül va- | ziyete sokan ve Sişlingrad'ın zaptn geciktiren ea mühim se- bep budur, j Alman tebliğinde, — cephenin | merkez kesiminde Alman taavyuz hareketlerinin tam bir başarı ile devam — ettiği — bildirilmektedir. Rusların Rejev yakmlarında ya- fıkları — karşılık taarruzları püs- kürtülmüş. Londra radyosu Ka- Tinin cephesinde de yiddetli mu- harobeler olduğunu — kaydetmişti. Bizce, Kalinin'den murat Rejev cephesidir. Merkez — kesimindeki Alman taarruzunu, büyük bir taar- ruzün - başlangıcı addetmiye ve | Almanların Stalingrad harekâ. tını yüzüstü bırakarak Moskova cephesine döndüklerine hükmet- miye umuml vaziyet hiç de mü- sait değ'ldir. Almanların yeniden nyıık ha- reketlere / girişeceklerine iltimal vermiyoruz — zira vakit pek ax kalmıştır. Ve Alman - ordusunun yaz başındaki ilk hızı da tükem- miş görünmektedir. Yazan: Baha Tevfik Tansel hayat ve medeniyetlerine kısaca bir göz gendiretim. * Orta Asyadan göçedip buralar- da ilk Tünk devletini - kuranlar Çİskit) Türkleridir. Yunan tarih- çilerinden (Erşiyot) Milâddan ön €e (9) uncu asırda bu Türklerin medeniyetlerinden bahsetmiş ol- masına göre, Milkekdan önce en aZ (1000) senelerinde, bu Türk devletinin mevcut olduğunu ka- bul etmek kzamdır, Hudutlari Tuna boylarına kadar uzenan İs- kitlerin, medeniyetleri de — çok mühteşemdi. — Avrupalılara, bil- hassa Yunanlılara Sk medeniyet örneklerini veren bu İskit Tünk- leridir. Bunların yüksek medeni- yetlerini yalnız Yunan ve İran tarihçilerinin — verdikleri — malü- | mattan değil; bugün (Moskova), Tükmüştu. Fakat iş bununla bit- | medi, Türklerin bu bölgede yer leşmeleri, Avrupanın talihini de değiştirdi. Çünkü (26) asır fa- sılasız olsrak Hazerin şimaline bikim olan Tücklerin, askerlik san'at ve Siyaset alanlarında ya- tattıkları büyük everler, asırlarca Avrupanın geri ve cahil millet» letine birer parlak — medeniyet örneği olmuştu. Neticede Haze- n şımaline yerleşen Türk ka- vimleri — yaktıkları medeniyet meş'alesile Avrupa halkınım göz- lerini açmışlar ve bu suretle Av- rupanın yaşayış talihini ve istik- balini esasından — değiştirmişler. dir. Şimdi sodadımızın bu şerefli (Leningrad) şehirlerinin müze- Jerini süslüyen değerli İskil eser- lerinden anlıyoruz. İskit devletinin yıkılış tarihi belli döğikite. Pakat tarihin (Ka- vimler kapısı) diye adlandırdığı bu bölgelerden, bu asırlarda ge- çip Avrupaya yerleyen ve bus günkü Avrupalrlarm ecdadı olan barbar kavimlerin, bu medeni devleti Mılâddan önce birinci as- Ta doğru yıkıp ortadan kaldır- dıkları muhakkaktir. * İskitlerden sonra (Alan Türk- leri) ve iki asır sonra da (Hun) 'Türkleri bü ülkelere hâkim o V astu, MAHKEMELERDE, Aç kalan vic- danını yer! Üstümde yök, başında yoklu; sefil, DENRA Körüküyordu. Suçu guydu Kastü w, sekakka mangalla kevtane petop salarken, arka lamaf- tahi arıaya deli hacele gidince, man- gâli ve kertanelerini, — oturduğu n Tübedea çikap almış, kulübesme ge- Girmüşli. Bakir yelince Omangalı ve kastaneların araemıya başlamış, maze gökürdüğünü — Hörem birsi ha- zldip kapan Zanan, — arük yörkea — Hvet, diyordu İştiz kaldım aç- Men, Köslüneleri ve kastana — manga- | ni akdan, — Kavattleri — yedikten karmamn döyürdüklar sonta mangali ü sakıp siğara Glec. eti akaladılar, Coramı gekeceğim; ne yapayımı? Mahünse, şehilleri de dinlediklen | nn ÖÇ AY müddetle hep- | ne Ve tevkeline karür verdi. Avai, kordenla, mahletminda kapısı yanmdafti kamapede olurmus, hükkin- d Bevkif müzekkoresi — kesümmüns | Bekekyördü, Yaşk, kiluği teryafet döz- | Bün bir adem yanına yaklaştı. | — Askolun sana Avmi Dedi, Ar. tik, bunlara d mz baş'adın? Avni, utandi... Kızardı... Kokeledi. — Aç kalan Viodamnı yer, senca... | Aç kakdem, — Doğursu bu. Söna yakışmaz, Sen, bi , Bünin oğtu — olduğunu düsümüm, ne 0 mangalı almiya — elin, ne bönü Dü ÇEvsbr vermiye dilin va- Fizdi, Eğer &ç kaldınsa, kabatat ki- imin? Meshur edadür: «Selühetin a TW Selaletlir » Bi mi düşünmedin? Senin babar Tan başka birise ka'zaydı... — Önlür, masi, amca... Sen hüle bak, Şitmdi aç kakiim yal - Neden aç kühyormuştun?. mmem var, yazman var... Aklın v Din ver,.. Çalış, Kazan, Ozk Adam, €ni iç Gebine attı — Cümda- Aani çıkarıp Avniye bir on lta u- — Ben gelir seni acarım, sinmdilik gmu eli Dedi Aysin y baştadı. Avni — Yevkifhaneyo — gölürütümken, | yaslı adam da mendi'iyle gözlerini a- | kyar, mnden yaşlar damla- — Höy Bidi günler hey! O babadan buU eviğii Diye mir ldoniyordu, BÜSEYİN BEHÇET ci asırda Hunların kurdukları bu impıratorluğun hududu pie v hudutlarma kadar uzar u. Beşinci asırda bu dev- letin başına geçen büyük Türk Hakanı (Attilâ) nın, Bizanstılar, Fransızlar ve Romalılar üzerine yaptığı muazzam seferler, Türk gücünün ve şerefinin binlerce se- ne Avrupa milletlerinin dillerin- de destan olmasına sabep olacak kadar parlak olmuştu. Gerçi At- til&sin ölümü üzerine bu devlet parçalanmışlı. Fakat bu ülkeler- deki Türk hükimiyeti astş sön- memişti. Bu defa buralara hâkim olanlar Türk Bulgarfardır. Bub gar deyince bugün Bulgaristan- da yaşıyan Bulgarlar akla geli- iyor. Hazerin şimalizide — vaktile yaşamış olan Bulgarlar — her ne — kadar — şimdiki — Bul - garların ataları iseler de, bugün- Bulgarlar Siâvlaşarak, dinle- rini, miltiyetlerini, ruhlarını ve değiştirmiş oldukları için, onların Türklükle alâkaları bugün asla mevzuu behsolumuz, Eski Türk Bulgarler da buralarda büyük bir medeniyet kurmuşlar- dı. Bugün Rusyanım en mamur ve zengin şehirlerinden biri olan ve yakında yeni bir harp sahne- £ olması imuhtemel olan Volga nehri üzerindeki meşhur (Kazan) şehri de Bulgar Türkleri tarafın dan kutulmuştu. Bu şebir bu' zamanlarda yafnız bir devlel mer ! kezi olmakla ayni za- manda (kuyumculuk) ve (deri- cilik) san'atlarının milletlerarası mühteşem bir pazar yeri ve her sahıda da büyük bir kültür mer- kezi olmuştu. Hazerin şimaline (Devami Sa: 3, Sü: 6 da) Aırpı kıfasında harp... Yazan: Ali Kemal Sanman İşgal ultındaki — Fransada Ab- manların aleylime duğu malâırdur. filiyetta da tez, kadar bep görüldü. Vaki Almanlar tarafından neşredilen haberlerden de — anlaşılıyor ki Franssdaki tahrikât gilgide ge- I nişlemktedir. Ötedenberi Avru- panın İşgal altındaki memleket- lerinde Almanlara, İlalyanlara kergı için için beslenen düşman- davasınu pek âmil teşkil e- söyleniyordu. Buna daie n yazılmış yen zilarda Heri sürülen şu o — Bu dilşmanlığı — | küzumdır. Bu da işgal a memleketlere silâh le, orada müttefikleri Çin çalışmağa hazır olarları giz- ice silöhiandırmakla ol 2— Lâkin daha evvel lerin Avrupa da istikbale karşı emnr getebil Bu kârbin başlangıcında Ne vil Çemberlayn dahâ ölmemişti ve dür mevkünde bulunuyordu. © zaman İngiltere Te Almanya- nm niçin kavgıya tutuşmuş ok dükların) mühtekif vesil an- latmak isterken İngiliz Başveki- yoktur. Y: Ş Üki ile harp vardır. O ide- iğişirse yine Alman milleti ile anlaşmak mümkündür... gibi İngiliz tayyarelerinin Almanya üze: attıkları beyannamaöler- de de böyle yazılıyordu. Fakat harbin dürdüncü senesine kadar geçirilmiş olan tecrübe ve öğres ni'miş olan ders başkadır. Onun ân şimdi de Avrupa kul'asında | işgal altımdaki yerlerin halkı İne giüa tayyareleri Almanya ükes rine gittikleri vakit artık beyan — mame yerine bomba yağdıryor lar. Bu süretle tahribat yapılır ken Ağman halkı da ölmekledir. Daha evvel A'man tayyareleri İngilterenin üzerine giderek bom BDa' yağdırırken — İngilizler harbi Almanyanın içine kadar götür- mek kendileri için de bir gün mümkün olacağını — söykiyonlar, tayyare yapmağa uğraşıyorlardı. Bugün harbi havedan olarak Almanyanın içine götürmek İn- | gilizlerce kabil olabiliyor. Bunun €i bir gün harbi Avrupa ku'a- sının içine, işgal albındaki mem leketlere kadar götürmek vo ora- ların asil halkınm yardımını te- min etmek de mümkün olacak- ; diyortar. Fakat harbi Avrupa m içine kodar götürürken muntazam ssker çıkar- rin halkı, müttefiklerin den nasıl emin olsbilecektir?, Pikârdaki tekâmüle bakmalı k yeni düryanın bu harbe sonuna kadar seyirci kalması lüzim gel- diği iddissında olan bir Ameri- kak muharrir de bu mevzuu ele alarak yüzarken: Madem ki, di- yar, 1941 senesinin ikinciteşrin ayımın 1 inci günü İngillere yeni- Temedi, o halde Almanya için de bu harbi kazanmak finsalı kaç. müş oldu. Avrupanın işgal aitın- daki memleketleri de son zaferi temiân için ordular çıkaracaklar. dir. * Habuki daha evvel Amerika- Hıların çoğu için Avrupadaki kave ga pek ehemmiyet verilmiyecek bir vek'a demekti, Lâkin Alman ya ile Japonyanın nasıl kuvyetli oldukları anlaşıktıktan sonca ye- ni dünya için de gelecek tehlike- ler gözömüne getirilmektedir: İş- te Amerikalılarda keydedilen tes kakmül budur. Avrupa kıt'asının mükşdderatımr da — bu itiburla lâkayt kalâmıyacaklarını söylü- yorlar, . İki misli fiatla benzin satılıyormuş ! Bazı şoförlerin benzin istih- kakkırından başka ayrıca fazla fiatla öteden beriden benzin te- darik ettikleri görülmaktedir. A- Tükadartar iki misk fiatla yapılan bü benin satışlırına müni o mak için sıkı kontroller yapacak

Bu sayıdan diğer sayfalar: