16 Ağustos 1942 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

16 Ağustos 1942 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 —SON TELGRAF— 16 Ağusros ea HALK FİLOZOFU DERLEME Dü Kurultayı münasebetile, aklımıza gelen bazı noktaları KEKELCIR A Eİ SÖON TELGRAF! Belki de, bandajdan ziyade bilet- gi buhranı var, Vakit vakit yaze- telerde, biletçi almacağına dair Mâanlar görülür, Bu işe pek fazla Tağbet olmadığı anlaşılıyor. Bu arabalar içinde günde bir iki defa yolculuk etmek dahi ne müt- biş bir hürdlise?. Ayni arabalarda yazite almak kolay mı? İLİMDE ELEKTRİK Bir ilmi matwste okudum. Mu- harrizitin — iddiasına göre, ilmi esenlerde elektrik varmış. Haydi, fizik eserlerinde elektrik olsun, fakat, lâalettayin her ilmi eserde martlaka elektrik bahsi var me- de?, Bizce, bilâkis, astık, dünya- da hiçbir ilimde elektrik hassası yoktur, Çünkü, baksanıza, çocuk- İzrrmmzı kendisine doğru çekiyor mu?. HARBİN «Bu harbin meçnulleri» serlev- halı makale ve tedkikler son gün- Terde sık sık göze ;ııııın:ı(; ladı. İnsan, bu v “hulleri kı meydana koyan aklievvel zekâla- rı, hayramlıkla seyir ve temaşa ediyer; Bu harbia bususiyetlerinden bi- x de nedir, bilir misiniz?. Herke- se bir allâmelik hevosi vermesi... DÜNYANIN a İAŞESİ Dünyanın büyük ve mühim meselelerimden büri do iaşe işidir. Her devletin uğraşlığı bellibaşlı mevzular iaşe meseleleridir. Bir de, edünyam iaşesini» — tedkik eden beynetmilel bir komite ku- ruldu. Her devlet, ancak kendi budutları içindeki halkı zer de- yorurken, bir komitenin, bütün dünya sakinlerini deyurup doyu- JeTe iatnmak F gaeapli ginüke di ekeür v Hoa sapet bütellr valider ada din! olan biz H%_(Wf- AHMET RAUF İRHAN CEVAT EDEBİ ROMAN: 63 AŞ L eee İKİNCİ — Eliçita eminim Sevgin... Ben bi- Ve bir an onu bahçede gördüğüm ar Bama ber üm... Bunun Üzerine 30 Tup soruşturdum, İspanyol — asiltedeti | ikunu üğrendim .. Kocaala alâka- « ya Sevgin düyündü, başımı salladı: — Onunlâ konuşmam lâzim dedi. müs Kolüyı yok, yarın nere-| rduğunu — öğrenir sana — habör | veririm. Yer yüzünde insan — insanâ | onzer, Sen de onu Kürüp —konuştule- y düğümüze ( erini yere Güemiş, iskarpinlerin ana basarak — yürüyor, sanki aa bayaleti dirilmek istie gorlu . Olomobil hec ae kadar hizli Hüt Ha deş bir an gözüne çarpan er- keğin Kitün olmamasına imkân ves a. * K ve GÖZYA Yazan ! SELÂMİ İZZET ımrrnni hrııdılnııüti'ı.,luıüılı* llit ıl !iî Hi İ f çe müracaat edildi Fioryada 100 yatakh bir otel inças için dün İstanbul beledi- yesine bir müracaat yapılmıştır. Müracaat sahibi arsası parasız olarak verilmek şantile burada in- şa edeceği büyük oteli on sene sonra belediyeye devredecektir. Otelin inşası için lüzumlu mab zeme hazır olduğundan belediye bu müracassi kbaul ettiği takdir- de inşaata dedhal başlanacak ve 1944 seeriki başlangıcında otel fa- aliyete geçebilecektir. YA L REE lraktan arpa ithal ediyoruz Öğrendiğimize göre bugünlerde Iraktan memleketimize külltyetfi. miktanda anpa ithal edileçektir. Bu arpaların memleketimize nak- Hini semin için Münakalât Vekâ- leti düzüumu kader vagonün te- mini hususdnda Devlet Demir- yollarına etmir vemmiştir. Diğer taraftan İskendertndan gelen malürnata göre de 'Demir Şilebi He Mesutrian 5000 ton buğ- day ithal edillmiştir. Tümnarın ketdi kendisini müraka- bE ötmesi şekli, bilmiyoruz, nası! bir nefice vercerik. Geçenlerde toplanan tüscrlardan bir grup, bu şeklla — vi netine vöreceğial ileri sikedü, Piyasa- da ise, bir sallı var dedemez Bir ta- çir de, fiyat yülmelişinin Klocar zara- rins olduğunu, tüccarın böyle dir. şey ietemediğini, bütün — tücearın — namumk du olduğunu iddis. erti, İşle, maaleset İnanması güç gözler. Hüdise ye maenzara güneş Eibi elan BISIM mobi)deki adam Kenandı, Kocasımı — tanımamnsına, Kosına benmelmiş gol Sirkecide bir Alden ayrıldılar, -d Galetoya kadar Sevgin tek kelime lümedi. başkasını elmesina — imkân olamctile — bindiler, Bunkalar caddesine — geldikleri za- | man biraz kendini tapladı... Fakat h- T4 kalbi yerinden kopscelarış - gibi şı| Parsom henöz icat edilmediği — de- welende, hayat ve Ücaret — mübadele kurulmuştu. — İnsanlar, yetişirdikleri oğya ve meddeleri, birbirleriyle değikrirlerdi. Bu, dk iptdal zamanlardaki hayat ör- nöğdir, Yakın senelerde mübadele e- katnıl edümişti. n Bir memleket- ten Tikin memlektte ne miklar — mal çakaren, zarşı — mümlekötiça — ötekine de © kiymekle mal giriyordu. Ne faz- Ja, ng ekak.. Bu süretle, bir memlekelin — parası, milli serveti harice görnamiş oluyordu. Dünyanın fevkâlide — zamanlarında, paradan çok Mmal ve — madde kiymet buluyor, Çürkü, —istömal ve imal a- saliyor ve bunâ mukabil istilik çoğu- Hayor, Öyle maddeler var ki, o mad- Ya verimeniz, veriniz mümkün olmu- iyor, Bugüa, bütün dürga bu hâlde- dür, Dühü süyade, mali, — eşvesı Kümak içimize geliyor, Para ile fzala Bir İş Böcteeğenizi zarmetmiyoruz. Meoclâ, size, bir tencke Urfa yağı be- delini hesap ederek ödeceler, — pok mamnun olmassınız. Çünleü, bir. te- neke Urfa yağını bulup — bulamığaca- niz göpholdur. Pakat, size, bir İeze- ke Ürfa yağını Synta vecseler . çok Gaba fezim makiyale geçer, barp yıllarında vatmidaş- * vermek güreliğle yandım — eder- dedalide — zammalarda İngaş n bir yerdımcı — değildir. Bilâkis, müsg zarımı, hayatın bir misli Asha patmlanmatma eebep olur. de yirmi beya kadar zam yapar yap- mvasa, huyat birdenbire yüzle elli ms- betinde pahalandı. Bu sifec, momurlâğı bir — ebiselik kumaş ve bir ayakkabının — bodelsiz olarak ve aynen verilmesi — kararlaş. zuş bulnuyor. Böyle zamanlarda ma- Hn kıymesi çok büyüktür, Bir elbise- İiz kumaşi, bit aşakkabarı gu zaman- da zatın almük kolüy değildir. Bua. larım parasımı dahi verseler, kumuç bulâmyazsınız, istediğiniz ayakdatı için gök fiyzi islerler, bir de — bakarımız, para harsanmaşlır. — Yine Ebisedz, a. yakkabısız kalir Hüzümetin düşündüğü yardım sis- tem, bugünn şarüsrine en uycun o lanıdız. R. SABİT İstanbul Mahrukat Ofis Müdürlüğü Tİstanbul Mabrukat Ofisi Umum Müklürlüğüne — Mersin — Tarsus Orman İşletme Müdürü Zeki Kongil tayin edilmiştir. a yalır Çardak araba vapuru- na bayrak çekildi İskenderiyeden Mersin limanı- na gelen «Çatdak» araba vapurur mura törenle bayrak çekilmiştir. Vapurun şöndilik Mersin ve İs- kenderun Hınamlarında kullanıla- cağı, bilâhare İstanbula gelirile- ceği üğrenilmiştir. CO TARVIM © kurtuluruz... Yaplağı yanılılığı anla- yınca oğlumu gön verir, Yusüla ka- vuşurtun. Bırtin İçini çekti: — Eğer sağ ise... Hem bakalım kergdisi de Yuzufuy nürede - olduğunu çaldiktan sanra onü yüz Üstü bırakıp gömemiştir. Kenaa zengin olmuytu, Yurutu sekil birstmamışlar. Bngin mırıldandı: — Ya Yusur öldü ser.. Ve dörhal lâve etli: — Amma © gördüğün #ildiş onun kim olduğunu All yör En İüks otomabilin — sabibi - olan, çarpıyordu. — Nedir bu başıma — göleat Diye — Alinia - söderine rağmen hülâ zannediyorum, — zannediyorum — değil, Kenan olduğuna eminim... Kenandı, anuhakkak Kenandı. Ben kocamı tarik mar ölür muyüm?... Keşke daha dik. Kentli bakkeniş ölstydim... Otomobil de öyle tırl: geçti ke... Eğer Kenan İt Kz a OY SEa — Foazla bir şey İddia — edemiyece- Bim... Fakat onu bir kene daha, da. ranat ©a yükından, görmedirce içim #aniyecek... Düşün: Ya Kenansa?. — Rüya görüyorsun — kardeşim... farzet Ki, Kenandir, bütdün ne Artak söni değl, börader ya- Rı Ç*i gadığı kadını seviyor. — Ne olurm olsun; ben kandimi müdalan eder, temize çıkar, bak ka- Mal canin yongasıdır denin keadisini bulmak, ne kadar pa- || Nitekim bizde, hükümet maaşlara yüz., Kenan de- | söylü- | avuç dolusu para hazcıyan, üstelik te Harp Vaziyeti Kafkasyada Almanlar Darial ve Kuş geçitlerine yaklaşmıya Doğu cephesinde: Voroncj'de kayda değer mühim bir değişiklik yoktur. Evvelce de- diğimiz gibi, Almanlar buraya daha fazla kuvvet getirmek mec- buriyotindedirler, Stalingrad mantalesındaki harebeler şiddetimi kaybetmeden | devam ediyor. Ruslar her tarafta büyük bir mukvemet gösteriyor- bil hücumlarda buklunuyorlar, Bu muharebeler, insana geçen se- ne Moskova önünde yapılmış e- dan çetin savşları hatırlatıyor. Alman ordusu, Stalingrad mm- takasında, Moskova garbinde çat- tığı büyük Mükavemelle — kazy- daşmıştır. Almanlar Kalaç'da iki orduya yakın Rus küvveti imha ettikle- rTini ve 50 bin esir aldıklarını bir Şitmdiye kader Stulingrad İstika- metinde Doa nehrini Kölaç civa- Tinda bile aşmıya muvalfak ol- gelmemesi, garip görünüyor, Kafkasyaya dusunsn garp ve cenup istkamet- kl'hıh yaptığı hareketler, dağlık arazi — yüzünden — ağımlaşmıştır. Almanlar Krasnodar'da Rus cephesini yarmıya muvaffak olduklarından Külün mobrini e- nuba geçmişlerdir. Bu itâbarla Alman kıt'aları Anapa ve Neve- rosisk Himanlarına — biraz — daha ra ulaşmak istediğine hükmede- biliriz, Geceglevsk şehrinin Al- etmiştik, Kefkaslarda — başlıca öki geçit vardır. Bunlardan - birisi Daval geçididir. Vlâdikafkas « Tiflis yo- du buradan geçer, Bir Almaan ileri Kolu, şimdiki halde bumun şima- linde bulunan mınlakada durmuş ve Rus kıt'slarile karşılaşmıştır. İkinci geçit Kuş geçididir. Da- ha garpte olup Kurtais'e giden yol | buradan geçer, Yünü Batum hav- ( Yazan: İ, 8. Eski Bükreş Ateşemiliteri ) Tar, hattâ bazı noklalarda muka- | kaç gün evvel huber vermişlerdi. | dukleri hakkında veni bir haber | gelince, Ahnan or- | üzerindeki başlıca geçit ve yolla- | manlar eline düşeceğini tahmin | çalışıyorlar zasına bu yot vasrtasile inebilir. | İşte Almanlar bu geçitlere yak- Taşmıya t, fakat bun- Tarı cenuba aşarak Batum ve Be- kü üzerine ilerlemek çok güç ha- reketlerdir. Mareşal Timoçenke, " güplesiz bu geçitleri ve yolları | ilerden kırvvetle tutacak ve annidane müdafaa edecektir. ea EEEİNEETERSİR 'Bir ercin kaçakçısı yakalandı Byüpte Hayriye isminde bir e- hir kaçakçısı yakalanmıştır. Za- | bıta bu kadından çoktanberi | he etmelie aldı | wde bir arama yaplınış ki Kuvalet aynasınım a- olarak biz. miktar uştür . Üniversite üçüncü | devre kampı Ünivertite ikinci dewre kamp- | harı dün rahayet bulmuştur. Yı üp- Ü başlıyacaktır. 6 eylüle kadar de- vam edecek olan bu devre kam- pına hukuk fakültesi talebesi de iştirak edecektir . Kuduz köpeklerle mücadele Şehrimizde kuduz vak'alarının Bösülmesi üzerine balediye ser- seri köpeklere karşı mücadelesi- ni şiddetlendirmiştir. Bu cümle- den olorak son bir ay içinde 334 kedi ve 1446lköpek öldürülmüştür. İş mükellefiyeti tehir edildi İstanbul Vilâyetinden tebliğ olumnuştar: İkinci devre iş mükelleliyeti tatbik edilmek üsere 17/8/942 pa- zartesi günü davet edilen birinci posta kamyenlarm sevki, görülen lüzum üzerine muvakkaten tebir edilmiştir. Sevk günü ayrıca ga- zetelerle ilân edilecektir. Keyfi- yöti ilân edevim, , MAHKEMELERDE : Harman çayı mı,Adaçayımı? S orta | Bi Davacı Şerit — Şekbenderolğu boylu, tknaz, orla yaşlı bir zad, tirli ve heycanlı.. — Ah efendim aht Diyor. <Dostla we İç, alış veriş ölme> Derler, Ne dağru elemüş. Bendeniz çay Üryakdasi- yün. Mubtar Alânılı elendi, — sönde, yirm. böş yıllik Göstümaz, — atıbabir. aniz, Ahı bu Üryokilik, hiç bir şeye benzemiyor. efendim. — İşte, “ ajışılmış. Bükklen çayı sandıkla ahırdım. — Den- denizin ağnene uyguün İnmusi bir hat mânim vardı.. Ondan alirdım. Cava, H#indiya, Seylân, Papuf, —Akkuşruti çaylarının harmanı... Vektiyle, çayın uazluk zamanınde o çayın kilorunu ©a oa Ai iraya ülırdam. Çay pahaya Çılınca... Her neyse efendim, — Biki- den aldığım — çay bitmiye yüz —tuttu. Bd Muhtar Altkulu Btendiye — gi tim... Derdimi açlm, — Ne esefleniyorm, Şerit — Deyi, Dedi. Kolayımı bulürüz. — Bende hat man güyı var, Sana bir âlâ bir har maa yapayam, — Yalnız — Akinığruğum veki Dedi, Uzatmıyalım elenden hi lodu otuz İiradan, üç kile Çay verdi. sını de bilamamen ödedim. Gele eve gS0p çayı haşladim. Ea- ki harman odayı mis gibi koku. fardu, Bu, Adaçayına benser, ot ko- Küdünü bünzer acaip bir “kuku yaptı, Lemzeline balrtım... Ayrdk bürücü kur- Tufmuş, Tüynilmiş İa İçyorsun — gibi Her halde, bama, “Seyildm, diye Buma, yalhut âe Rite çayı Kendir'ndeş davacıyım Mutlar Alüulu da göyle Ağor: — Berlim verdiğim çap halta Cava, Beylim, ve Hiadiya harmanıdır. Şim- di oluz değil, kifosuna eli lca da verilse bulunamaz, Bende — gekiden Kamıştı bunlar... Kendim için sakik yordüm, İsrarıma, ricamna — dayana- maadifn; yarıslrı a$ttıp kendisine var- düm. Tahkik ediniz... Çaylar Hindiya, Cova, Seylâa hazmani midie, değl- midir? Şimdi bu çayın kilomu kaça a- bombilr? — Bulunur mu, bulunmaz mm? Bunları tahkik odiace benim h- tükür ve sadtekürlik yaşmadığım na- laşılır. . Mahkemeya, b çayların — anlayan- lardan mürelkep bir hey'ele musye. ae ettirlerek — nevijerinin — tesbiline ve nlscak neliceye göre fiyat teebil 've takdir etticilmesine karer verdi. Şerit “Şehbendereğlu — mabicemtden kkddlarn sonra da hâlâ eski ainlelilir ibni mubafaza ediyordu. Sinicli sinirli, — Artik, diyordu. çaydaa da- vae- göçmeli.. Kuk yıllık âdeti birakma- İL.. Balamur mu olur, Adaçayı mi ©- dur, Eyrık kökü mü olur, msar püskü- Ii mü olur, bir şeye alışamlı veze- Wamn.., HÜSEYİN BENÇET verdi. P Eminönü Halkevinin tertiple- Giği festival hanikulüde 'di, Aman Allahımn, onlar ne güzel, ne şirin oyunlar, ne tattı, ne cana yakın musiki idi. Zaten ötedenberi gözelliği ile maruf olan zeybek. Ve yükarı Karadeniz ayunlarını, denberi İsta YFakat o Sivas, Artvin, Gürestn, Kastamonu, Türkistan — oyunları ne endes, ne görülecek şeylerdi. Burada bunların hangi hangi birinin ayrı ayrı güzellik. lerini yazayım ncaba? Hele 6 Kerayılan denilen Kas- tamonu köylüsü delkalıın da- vul'a göstendiği hünerler pok gö- tülecek bir şeydi. San'atınır. pek yaman bir ustası olan Karayılan davul e tıpkı zurna, Üpki saz, tıpkı kemençe ile çalman havalae Bgöbi hava çahyor, tokmakla değ. neğe türküler söyletiyor ve bun- farı, bazan davulu boynunda ar- kaüstü yere yatarak Yyapıyordu. Evvelki gece Taksim gazinosun- da yapıtan festivalin en boşa gi- den, insanı kend manzaralarından Bgenç bir okuyucu ile Bursuı ve grta yaşlı bir bağlamar P | Hkte Çalap söyledi Güfteleri bestelerindi İspanyol olan bu adam elbote Ke-| tarzları edeları — birbir nden nan değildir... Ham kocan bü derece | güzel rküler festivalin zeng'nlegnedi, en hatırı sayrlan, en dişe f#okunan Sevgin dlgündü: parçılarındandı. Türkistanlı genç kız ve erkek- lerin tek armonikle çolip ayna- dıkları havaların kendilerine mhasus âdabınca, zarif, nar'n, ise büsüütün gözalıcı, gönül açıcı idi, Rizeli Hasan Çavuşun kendi çaklığı kemençe ile yal- naz başina çalıp söylediği yukarı ne yürekler hoplatan —— PAZAR SOHBETİ —- Festival ve Festival Dönüşü | | Yazan: |Osman Cemal Kaygılı| Karadeniz türküleri, yaz ort. rında Küredeniz, ki sent bir eda ile yelpaze mettemleri gibi tasanın pazel Hulisa — testivalin lacını, Bretrumluların, Artvinli- lerin, Sivaslıların horalarını — ve bunlardan çoğunu, pek nefk zur nasile idare eden Yozgatlı zuma- €ının o sayısız meharetini insan, bir iki defa seyretmekle doyamaz ki,.. Eminönü Halkevinin en hoşa giden, en sevimli üsleeli den biri de dün gece göğrümüzü sevinçle kabartmış olan bu milif oyunlar olkku. Milit oyutlar... Bu havalar, bu oyunlar yahız müustki ve raks ba kımından değil, daha başka ba- komlardan da bizim gönlümüze neler söyledi ve her türkü, her çalıgı, her oyun o türkü, © çalgı ve oyunun söyletdiği, çalındığı Tynandığ: yerlere karşı" içimizde ne sevgiler uyandırdı bilbeniz... * PFestival yarımda biti ve ben eve tam üçü çeyrek kala vardım. Hem öe öğte bir varış ki turçu | gibi... Tramvaylara binemedim. Oscermbül âse gündüz pek zar bu- | lururken, hiç gecenin o saatinde | hangi akıllı şolür, beni Beyoğlun dan arabasına alır da Edirnekapı dan bir, buçuk kilometre - öteye burakırdı. Uzun zaman var ki ak- şamdan erken yacmıya ahşik ol duğum için, sant binde gözlerim- den uyku akarak Beyoğlu cad- desinden metül melül bi: süzülü- şöm vandı Ki... AAA — Otelde kalsaydın! Diyeceksiniz. O hiç âdetim de- Bildir, — Bir arkadaşa misafir ölsay- &n! Buyuracaksınız. Yatağınıdan büşka yerde beni pek uyku tut- maz, Onun için veretini Kascın- yaşa deyip Tepebaşından aşağı kıvrildım. İskeleye gekdiğim za- man bir buçuk olmuştu. Orada sandahoda uyuklıyan sandakıyı uynadırıp: - — Çek bakalım Defterdara! Dedim. Aflamcağız sandalı çek meğe başladı, ben ne kadaer uy- Kkusuz isem o da şimdi o kadar uyku sersemi ve hayk yaşh ol duğu için biz artık saarte ancak bir mille yola düzüldük. Yolda adam sordu; — Bu vakte kadar Beyoğlunda ya çalııcı kalır, ya oyuncu! — Başka kimse kalmac mı? — Bir de parası çok, aktı — ho- vandaler kalır, — Ben ne Çalgıcıyım, ne oyun cu, ne de o dediğin hovardalardafi. — Öyle ise nereden geliyoruun bu raman iböyüe? Adama nereden geldiğimi an- tatınca tekrar sondu: — Nasıl bizim uşaklar yavuz Horon ettiler mi? Çoynedılar mı) — Bimez aolurlar mı? Gürsen lırdın!, Bunun üzerine ihliyar aşka ge- p de küreklere adamakıllı ga-. eilmasın ni? Bereket ki adam- akıllı sarıldi. Yaksa o Ük gidişle biz ancak gün doğarken eve va- racak ve bugünü de uykuda ge- çireceğimiz için size bu yazıyı yazamıyacaktık. OSMAN CEMAL KAYGUA POLİTİKA ! l sır cephesindeki sükün Yazan: Ahmet Şükrü ESMER Müereşal Romenelin — tanrruzu Başliyak iki baçuk ayı geçiyor. Bu ayın yirmi attısı geldiği za- iman üç ayı butacaktır. Romenel tlk hamdede yılelırım sür'atil2 ilemm — Hiyerek İngilizleri Libyadan - tıktan ve Mersa Matruhu da ala- rak İskenderiyeye yüz kiljmetre, ye kadar yaklaştıktan sonra Elâ- lemeyn mevkiünde duraklamıştır, Blalemeyn, cenupta Kattara ba- taklıklarka Akdeniz ârar'rda Ça- falcayı andıran bir mevkidir. İkt aydanberi, Bnitanya kuvvellerile mihver kuvvetleri, Elaterreynde birbirini karşılamakta ve yapılar cak yeni hamde için hazırlanmali tadırlar, Mihverciler, Britaaya kuvwvet- lerini Bislemeynden geri rtarali Mısırı işgal edebileceklerini um- muşlardı, Hatğ İtatyan Wderi M sölmi, muzaffer mihver ocdula- rınin ye tişücen İngilzler, Elalemevnden gerl atılemadılar. Diğer iara?tan İngilizlerin mıhverçileri M'5'rdan #Amak için giriştikleri teşebbüs de netice vermemiştir. Görüldü kâ bir tarafın kayıpları; diğer tarâs ! fın da yorgünlüğü, istihdaf edis. len gayeye varılmıya cagei ök, müşlür. Bu şartlar eirinda her iki taraf da hazırlamank İüzum munu duymuş ve iki aydanbeci Ge bu hazırlık devam etmektedir. Bu hazırlık noztasından Mi'ee werin Britanyalılara nazaran da- hâ elverişli vaziyette alduğu İn- gileter terafından da inkâr edik memektedir: Bir defa geçen ta- arruz mihverin daha 'yi silâhlarla teçhiz edildiğini anlatmıştır. Ale manlar 8.0 çapında tank daft| topları kuflandık'ar halde İngi- Yizterin tank dafi topları 410 ça«i pitde idi. Alman rankları da şie mal Afrika hareketterind: kulla- nılan Amerikan tanklarından dâe ha ağızdı. Amerikan tanklarının süratleri daha büyük ve manewve züâları da daha kalay olmakla be-, Taber, Alman taklarının zıvhları daha kalımıdı. Bir de mihvercilerin hava kuvvetlerila kara kuvvetler Ti arasındaki daha ahenki: çı Tna, daima kendilerine üstünlül temit eden bir vaziyet olmuştur. | İngilizler her nedense, kara kuvs vetterile hava kuvvef 2in aynl kumandanın emrine birakmamış landır. Bu sebeple iki teşkilât a» rasında ahenkii — İşbizliği femind' xolay olmamıştır. Butlara İngi- liz kıtalarının mütecanis olmama larmmı da iliye etmek fâzımdır. Bu hazırlık ayları zazfında İn- gilizler, gerek teçhizat ve gereli teşkilik noktasındaki - bu eksik- leri ve kayıpları islah ve telfl etmek meeburiyetindedirler, Hak buki mihver üstünlüğü v ç sabit olan teçhizat, teşki'di ve hattâ Gbiye ile gelecek teşebbüse girişecektir. Bir de münakale noktasından mitwer daha elverişli bir vaziyet- tedie. İngilizler şarka doğru gerk çekilmelerinde Tobruk ve Mersa atruh gibi limanları mihvercilere' terkettiklerinden Akdenizde ken & münakalelerini zorlaştınmışlar ve o nisbeğte mihverin münakale işlerini kolaylaytınvışlardır. —İs- ederinde yalnız bir Malta adast kalmıştır. Mibvereiler yalnız bu adaya karşı giriştikleri serı hava taseruzlarilke — Mafta - üzerindeki, İngiliz tayyarelerini işgal ederek | Sicilya Je şimali Afrika arasın- daki naklayatların! yapmaktıdır- lar. Malta adasının bombardıma: mı her işitikdiği zaman bir mihver kafilesirin yola çıktığı emniyet- | le söz . Bundan — başka Almâplar, aknliyst için Yunanise tan ile Alrika ha yolunu da kul'a nanislandan, gelen haberler, bu D memleket topraklarından şimali Afrikaya yapdan asker nakliy balığ olduğunu — bildirmektedir. Bu hesaba göre Almanların, yak mızbüu yöl Üzerinden ayda — yiri beş bin asker vakledebilmiş 09 | matarı Mâzımdır. j Bununla beraber, Britanyalır dar da bu müdklet zarfında yit memıslar, elerinde bulunan bi tün imicimlardam istilade edcrel Mısır cephesini takviye elm şieff dir. İngilizlerin geçen harekfhel ÇDeyamı Ba; 4, Sü: 2 deb

Bu sayıdan diğer sayfalar: