2 —. HALK FILOLOFU HORTLIYAN 30 Mart 1042 günü İstanbul- da çıkan bir. Türk gazeti verdiği ilanda bir daire aynea şu cümleyi kullanıyor: «Fatih- te Kasap Demirhun mahalle- sinin Elvanzade sokağında 12 - M - 16 numaralı iki ev ve bir dükkândan — mürekkep kâgir binanın hedm ve tahassül ede- cek enkazının satışı açık art- tırmaya konulmuştur, ilh. *Hâdise» kelimesini solayela değiştirmek için burnumuzdan soluyoruz. — Halbuki — hâdişeyi ankanıyan var midir? — Dilin içinde kökü Türk olan kelime- ler yorleşsin diye akla gelen ve gelmiyen çarelere baş vu rurken, yukarıya bir cümlesini aldığım yazı örnekleri de, taraftan, dolu dizgin zekâ sah- nesinde —at — koşturuyorlar. ne SON TELGRAF— 1 NİSAN 1982 KELİMELER REŞAT FL zi «lledin>, «lahassül» sözleri dil inkdâbındân çok daha evvel çöp tenekesine #tıhmişti. Bu- gün dilimizde yaşıyan, fakat kökü Türk olmuyan sözleri kı Pıdışarı edip onların yerine kendi malımızı koymuya çalı- şerken, bir dikkatsizlik, ilgisiz- Hk eseri olarak bu hurda (ikir kalıplarını hortlamış görmek İnsana hüzün veriyor, Dil da- yasının yürümesi belki, her milli ve müşterek davadan dı ha fazla özenti ve beraberliğe bağlı bir harekettir. Misal olarak aldığım yuka- | rıki cümlede adı geçen mahal- lenin niçin bâlâ «Demirhun>, sokağının da neden acaba mut- laka «Elyanzade» olduğunu ar- tık soermuyorum, Hikmetinden sual olunmaz. İi PEYNİR “HİKAÂYESİ Gazetlelerin yazdığına göre, bu söne mandira sahipleri peynir | imalâlını çok azaltıp daha ziyade krema ve yağ imalâtına ehemmi- yet veriyorlarmış, bu yüzden de peynir fiatları yükseliyormuş. O halde yağ fiatlarının da in- mesi lâzım gelmez mi? Bütün bunlar birer hikâyedis. | MİLLETLER L'ı'vın 'ETİ Aı-(ık Milletler Cemiyetinde &za olan devletler senelik aidatı orlarmış. Yıllarca hiçbir işe yaramıyan Milletler Cemiyetine nidat ver- | mok değil, nesi var nesi yoksa | baczedip mülletlere taksim etmek lâzımdır. Onun yüründen zarar | gören milletler az mu? İNSAPSIZ “MUSAHHİH Arkadaşımız Reşat Feyzi evvel- | ki gün bir fıkrasında okuyucula- «Hastalığı sizlere öğretme- ni Allahtan dilerim.» gibi bir | söylemek isterken, İnsafsız me vey muş. Dün de arkadaşımız isni fıkrasının üzerindeki İmza yerinde «<Fezis şeklinde çıkmıştı. | Arkedaşımız şöyle ded «— Asıl bu haller edecek?.. beni hasta AHMET RAUF | Bir kütüphanecilik kursu — | açıdıyor *Kütüphane momurları. yı tirmek maksadile Ankarada Dil, Tisrih ve Coğratya Fakül adır. Eğer talip çok olmazsa or- ta mektep mezunları kabul olu. rabilecektir. Küurs saatleri iş zamanları dı- şındadır. Kats bu hafta zarfında faali yete geçecektir. | Şehrimizde bir sıt- ma mücadelesi kursu açılıyor Şehrimizde bir esıtma mücade. lesi sıhhat memuru kursu» açık. Mması - kararlaştırılmışlır. Kursa orta mektep mezunları alımacak ve bir buçuk aylık 2 'e naza, ri derslerden sonra muvaffak 9. Talip olanların bu ayan dördün. cü günü akşamına kadar her gün deki İstanbul sıtma mücadele memurluğuna müraca. at etmeleri icap eylemektedir. . Ka 12 liraya satılan muhayyel torikler! Dünkü akşam gazetelerinden biri Üsküdarda bir çök toriğin dün sabah on ikt liraya satıldığı nı yazmıştır. Üsküdar balıkçıları ) bu haberi kat'iyetle tokzip ederek Üsküdürda toriğin değil 'n Iki Tiraya, bir Hiraya bile çıkmamış olduğunu söylemgler ve mevzuu bahis günde toriğin perakende a. Jarak seksen kuruşa - satıldığını ilâve etmişlerdir. İlk nazarda bile garabeti anla. şılan bü haberin hem de birinci sahifede yer bulmasına bakılırsa refikâmizin; ya vaktinden evvel bir «Nisan balığı» uçurmak iste. diğ veya br muhbiri tarafından Isıtmıyan odunlar Bizişm mahallenin kü odunun kilesunu dört kı riyor, Bu hessl liraya çan, alevi yaş bir takim ağaçlar çinde bazı meyva ağacı cinsine de rastlanıyor. Fiat yüksekliğini haydı bir ta- rafa bırakalım, Fakat bu yanmı. yan, ıtmayan uğaçları oduncu. lar nereden buluyorlar acaba?, Bunu, cidden merak eityoruz. BÜRHAN CEVAT KHUK L e inisanın dikkatımiz hıerlno teıırl bal yoktur. Fitvakt Nisan içinde İs- bu, ender hödisedir. Nisan daha ziya. de İstanbulda yağmurlu, — rutubetli, Duslu ve #isli geçen bir ay olazak bi Hnir, Nisan ılık değli, hatlâ soğuktur. Fa. Çat artık yaza göğru koştuğumuz için biz bu soğuğa serin lamini verir ve seviniriz. Nisan ayının — yağmumu — zevklidir. Kâh durur, kâh yağar. Her nedence Nisan yağımaru allında islanmıya pek ebemmiyı venmnöeyiz. Hattü yüzsüz adamlar için; «Yüzüne tükürsen, Ni- gaN yöğmürü zazmeder.» denir, yönl bu Naan yağmurunun koçmı. Jan bir çey değil, aranan bir gy oldur Buna İşaret edilmek isteniyor. Fukat, Nisaa ayının hususiyet taşı. 'yan tazafı birinci günüdür. Mulüm ol duğu üzere bir müddetlerberi insan. lar 1 Nian gümü bübirlerini adat mayı âdat edinmişlerdir. Habbuki bu ödet ç daha çok aldatır. olmuşlardır. Ayrıca bir günün peden eklatma za. Tü olarak ayrıldığı merakla düşü- İf Nisanda galiba, diğer güslörin yalasına mukabi, kuyrulslu yalanlar- | Btılıyor Bundan dolağı olacak ki bir Nisan. da atılan yalanlaca kimse inamruyor. Buğün de bapimiz dückat kesiliyoruz çe aklanmamıya çalışıyoruz. Ne olur bu dikkatimizi biraz da yılin diğer | günlerinde — sarfetek ve aklarmasak. Buna imkde yoksa, bütün hayalımız- da aldanmamık için, yapılacak en doğ. ru hareket, senenin — bütün günlerin! bir Nisan giarek ilün etmektir. Belki bu süretle aklananlar azalır, akdatanr lar mesleklerinden — vangeçer, dünya daha dağru bir yola girmiş olur. R. SABİT Pazartesi günleri un vermiyen fırınlar! Pazartesi günleri yapılan halka un tevziatının bazı semtlerdeki mnlarda imttzamla yapılmadığı şikâyet olunmuştur. Bu şikâyetlere göre fırıncılar sabahleyin gelenleri; «— Akşama geliniz!. diye sav. makta, akşam gelenlere de: «— Tevzist bittil> Demektedirler, ımiyetle tetkik İnkılâp Müzesinin önü temizleniyor eee etrafındaki binalar bozuk taşların değişti. Şi de münakasaya çıka. giör. Bunlara 2000 İira sar. folunacak ve öt üzdeki hafta faaliyete geçilecektir. lTaşe Müdürlüğü 4 üncü Vakıf hanına taşınacak /a bulunması faydalı ve zaruri Bu sebeple çıkarak pek yakında Bahçekapı. daki Dördünecü — Vakıf Hanın 2 nci katına naklolunaca! Mıntaka Ticaret ve İktısat Mü- binada çalış. r’:3[*îi[îlL'L'Ü[l*]üL tanıbrılda kar yağdığı görülmüş ise de, | & çıkal ipsanlar birbirlerini | İngilizler, bir iki gün evvel Fransanın — Atlantik kıyısında Saint-Nazaire'e yaptıkları tahrip denemesini muvaflak olmuş bir | hareket olarak iddiada devam ediyorlar. Bu iddiaya güre, bura- daki en önemili dok en uz bir senc için tahrip edilmiştir. İngiliz ba- sını burada yapılmış olan tahrip- lerin —manzarasını - güsteren fo- toğraflar da neşretmektedirler. Mesele bu kadarcık bir lddin ile | den bir makale yazmıya lüzum görmezdik. Fakat «Son Dekika> | gazetesinde dün akşam, Londra- dan çıkan şöyle bir haber gör- dük; «Basın neşriyatına güre, düş- manı hırpalamak, doğu cephesine asker göndermesine müni olmak, uzun kıyı boylarında küvvet bu- lundurmasına mecbur etmek için Saint-Nazaire taarruzuna benzi- iyen başka başkınlara devam edi- | Tecektir.. Derhal söyliyebiliriz ki, İngiliz- ler böyle tahrip teşebbüslerile ge- rek kendi menfantleri ve gerekse Rusların işine yarıyacak derccode ne Almanları hırpalıyabilirler, |ne Almanların doğu cephesine Haydarpaşa - Adapazarı TRENLER İ | Bu sabah tarifelerde tadilât yapıldı fakat | bu da tüccarları tat- min etmiyor ! Haydarpaşa ile Adapazarı sındaki tren seferlerinin tadi | tunması Devlet Demirşolları 1. nden rica olunmuştu. zarlında gilip gelmeğe düreri n itberen tadilit yapılmıştır. tarife mucibince sabahleyin sa: 5 de Haydaspaşadan bir tiren eket ederek İzmite saat 10,16 amarına — saat 1208 edecektir. saat 1340 da Adldpa. de L kın bu sabah iştüğümüz bazı s e ikalar ve emsali selerle temas için kalan müddetin &; olduğunu erek hiç olmazsa Adapazarından saat 14,40 da hareket olunmasını rica et. | mektedirler. Devlet Demimyolları İdarı | nazarı di celbederiz, rin - —— Enebı Roman 79 Seni Unutmadım FEYZİi Buyurun Beyefendi.. d Ayoğa kaktığı vakli, dü, j Mn—ı bir hamlede kollür) ara- | anra, bi âa akır Ben wi Bey?. iç başma gakmem le Gönmiye — başla. Beyin alnında tet hâb- â neş'eni kaybotmdştin.. Senin dansatiğini, aha — doğrumu, aynamak, eğlenmük arzumu, usun zamandır. ilç dürdü, « Dedi, vonra İçini çekerel: £ buşrarun, sizden bir Buat Bey ük konuşuyordu. Bo ak bir sesle; — Büyütün Hanmelendi.. — Emrl tmak isdiyorum.. Ha ne vama.. Her çeşl- celendi: —a —a a dir kahkaha atmayla: Biz mi ihtiyatanız - Sumç Bey?... nire iftira ediyomamuz.. yanına sokulmuş- , büfemin dolabulan vormut do'durur ir âralfk dişürı fi Nevin <önl kadehe uzalerken: b, dedi, bu içkinin ne kâdar meskbule geçilğini Anlslamam.. Hatı. UrüN zaman mushalara edece Kadekini —almaştı, vr müsünue, Leşlâ Ha- | Bümem canım - istemi- önünde duran yişe- Sen_- Nazer baskını ve Alman | |kuvvetlerini tesbit meselesi Yazan: İ. $. Eski Bükreş Ateşemiliteri ) kabaydı, bu mevzua dair yeni- | | | asker göndermesine mâni olurlar ve ne de Almanları umun kıyı boy- larında bulundurduklarından faz- a küvvet koymuya meobur eder. ler. Bu gilbi gayeler, karaya ayak basıp tutunmakla elde edilebilir, hattâ Ruslara yardam bakımından bu da kâfi değildir. Kıyıya çılıp tutumduktan sonra kuüvvet çek- mek için muhakkak faarruz et. mek lâzımdır. Bizim görüşümüze göre İngilizlerin yaptığı işle bu işten bekledikleri gayeler arasın- da gükle yer arası kadar fark ve iki kutup arası kadar uzaklık var- dır. Eğer Almanlar bu gibi teşeb- büsler karşısında büyük bir endi- şeye düşüp Norveçin şimal newn- dan Gaskonya kürfezinin en ce- nup noktasına kadar karış karış top ve asker dizmiye kalkışırlar ve ihtiyat kuvvetler — bulundur- mak korkusuna düşerlerse, Al- man askerliği iflâç etmiş demek- tir. Hakikat şudur ki, İngilizlerin böyle teşebbüslere devam etme- leri ve kıyılarda hedef olarak ha- ber verme merkezlerini, denizaltı üslerini soçmeleri, Atlantik'de denizaltı barbine karşı alımacak tedbirlerden biri olarak önemli- dir, Yoksa, Almanları doğu cep- hesine kuvvet göndermeklen me- mnetmekle yâni Rusyamın yükünü hafifletmekle zerre kadar müna- sobeti yoktur. Galiba, Atlantik'de şimal yolu- nu keserek İngiltere ve Rusyayı giden gemi kafilelerine musallat olan —Akman denizaltıları şimdi daha ziyade Norveç kıyılarından istifade etmektedirler. İngilizle- rin ve Amerikalıların bu yolu te- min etmeleri bu aylarda çok ö- nemli bir iştir. Almanların hafif deniz kuvvetleri de Buz denizin- de gemi kafilelerine hücumlara başladı. Hulâsa, İngilizler ve Amerika- hlar Rusların beklediği büyük bir hareketini yapmak içi önce Atlantik'de gittikçe genişli yen denizaltı harbini önlemeleri ve Murmansk'a giden gemi kali- lelerinin muntazan: şekilde sey- rüselferini temin etmeleri —icap eder, Bu bakımdan Alman deni- zaltı üslerini tahrip etmek lü- zumlu bir harekettir. İngilizlerin asıl maksadı da bu olsa gerekti: Londradan çıkan o haberi, ileri sürülen büyük gayelere rağmen biz ancak böyle izah edebili KOVUK PALASIN ESRARIİ Yozan: Osman Cemal KAYGILI —emamand amlan fas bile Çıkmıyordu. k içinde bir dakika kı dahâ geçtilden sonra Selmanın kocası birden tavrını değiştirip — yumuşayar — Bey gidi sahmetli — öçik Diyojen , bey gidi Akzaraylı Derviş Hacı aban hey! Dedi. Ne iyi, ne deş, ne mübarek bir adamdı. - Eğer bu adam, bumdan yüz elli, iki yüz yal önce yam #EMŞ olaydı, mahakkak © zamanın pek nemlı bir çairi, bir filocotu, hattk | bir evliyası olundu. durdu, okkalı kadehini a çekti ve tekrar başladı: — Siz öşik Diyojeni ya - bir, ya İki defa gördünüz. Halbu ki gençilğimde, M orla yaşblığımda benim bir çok gün ve gecelerim hep önunla geçtiği Bibi, #izin bundlan iki, ÜĞ buçük yal öğce, içnde Hncak bir Veya İki gece kaknış olduğunuz mabut Koruk Pa- da ben vaktiyle blr çok gün kule e Aemler. geçinmişlmdirt bir Selma, goför Kenem gülüşür. n ben de gömdi, bu ne iştir, bu ne baldü, bu adam da kimdir? Diye dü- iznun üverine Nuc bir müddet metres gibi oark, günün birinde nikâhia eviene | | vap, yap Lum. bu defleri o müthiş | —MAHKEMELE, Japonya, Çin Hindiçini İıep harpte.. ASA 1. Hüviyetleri tesbit edil- hâkim, bir müteahhit ga, mazır; yizmğ, iibar © — Sayın Bayım atıbıkllır. Fakai, henkesin bir meraki Vardir ya... Beri de, bombiks yetiştir. miye merslalıyım. — Anlaşılamadı... — Yüni, ipek böceği yetiştirisim | Atrikadöki Fransız Alr!kııı.. Yazan: Ali Kemal SUNMAN Avrupada Pransa mağlüp ol- Güktan sonra Alman taraf, Fran. sızlar şunu tekrar etmeğe başla. maştır: — Fransa için asıl istikbal Af. rikadadır. Afrikada PFransanın büyük bir imparatorluğu vardır. Almanyanın — bu imparatoclukta hiç gözü yoklur... ve saire gibi. EFrarsızların elinde | bulunan o vüsi yerlerden Alman derler ya efendim.. Hasbeltosadüt — gittiğim — bir mestli — Lombardiyada, bte, Llonda, Provans'la böcekçilik ve ipekçilik, —ipek sanaylı üzetinde tetkiklerde bulundum. Yelişttndlğim bücekleri bir görey- Kniz etendim.., Çinden, Hindi Çint- den, Japargaden, Lombardiya'dan - ta- bi im. Sarı, penbe, mevi Kozatar tinaline baçladım. — Marga ide, elek'rik sobuları ve humust ter. tibatla sühünet — dağins or baş santi. grattan aşçağı düşmet. — Bunlar, füzuli ve dava tle alâka- - AsIl dava mevsu- etendim.. Mevrua giriyorum züaten .. Geçenlerde, hâsbellcap taşra- ya giliyordum. Necahi Bey alt katı. Kendisine meseleyi aç- evde kin olmadığı, yalaız olduğum icin, böcekleri birak- n . Bakmâyı kabul etti. Ben çıkıp gittim. On beş gün son. | Ta döndüğüm zaman, ne göreyim efen- Gim? O canım, cins cins böceklerim, bepsi ölmemiş mi?. Malümu âlinle veç. bile, bu böcekler, cn beş” dertceden yukarı hararet derecesi isterler, Soba- lar sünmüş, hepsi donmuşlar biçare Hayvancıklar... Bin liradan fazla za- rar ve ziyanım var, Onu bertaraf edi, nia.. Ben gimdi, o takumları rerede bulurum, Japonya, Çin, Hindi Çini, İ talya, bepel barpte, — ateşler içinde... Nazıl bulur da tohum getirtirim? — Yanı, bin lira zarar ve ziyanınız? idiyonunuz. — Mesele bin lirada değli efendim. Bu, maddi zararım. — Manevl zararım cn bin liradan fazla alimalah... (Sesi, ağlıyacak — gibi bir hal ah maşti.) — Peki... Siz oturumuz!... Siz ne di- yecektinde? . Deve edüen tüccandan Nocahi aya- dedi. Bey giderken, a- mahtarını bana birakta. ulak oluver... Arada - talmirim var mı?. Mahkerme, bazı eihetlerin — tahıkiki için mr:lmııl büşka güne bıraktı. detle / süzer 4, biri öbür tarafa yürüyün git Hi —ıL'YLv mıı-ıçm' | Edebı Roman 45 le azun için, bizim mahut Kovuk Palas macerasnı yaktiyle bunlardan dinieniş olan Numan Bey, şimdi - bee nlmle biröz şaka — elmiye Kalkışmış... Meselenin içyüzü unlaşıınca Nigör! — | — Biz dedi, sizi burada görür gör- | aya da ik. Fakat kendizi sizi şaşırlmak için böyle dava vü 'Tekrar Numan Bey söze başi — Rühmetli büsbülün başka bir adamslı. Onun o Kovuk — Palasa güşeneden Önceki hoyatısı bir Dilsenle | şaşarsınaı, O kişlande bir insandı, tah- de yerlmde idi. Bize bakanayın, biz, binm €u küdanbEYlİKlen yetlştik aa mâ.. O, büsbütün başka bir eaj Önüm Nigârda bir hatırat dofter var, vük milssit e evlâdim, guu alın bir oluyum, bakın, içinde no. istamiş ve ne 1 geceyi burada geçinniş olan de- — Peki dodüm, baçüstürei | bir baştcır düşünce almağı. Şi yön gizen, dudak Büken bu İ “Devümı Var) tarafı istifade etmeği .düşünme. miş değildir. İktisadi ve askerf ü iki suretle de. Fakat Fransanın bugünkü halin. se en Aftin c ci derecede bahis mevzuu olmakta ve ortaya bir çok tah- minler sürmektedi. General Vey. gand Afrikadaki orduların başın da bulunurken Alman tasavvur. larma karşı düğü - söyl rak General | olduğuna ise İngilzler hiç bir za. man ihiimal ve: lerdir. Bi. Vükis General Veygand eskiden. beri Gostu olan Maroşal Peten ta. rafından nihayet barakılarak te. kaüte sevkedildikten sonra mih. verin de Vişi Fransası yasmtasile Afrikada neler yaptıracağı bir çok tahminlere yöl açmıştır. Bu harp devam ettikçe de Fransz Afrikası etcatındaki tahminler eksilecek değildir. Pransız Afri. kasmın Avrupa harbine, mihver ile Anglo - Sakson âlemi arasın. daki şidkletli mücadeleye ne ka. dar taanllük ottiği ise meselâ şun. dan da anlaşılabilmektedir: AL manların elinde 1 buçuk milyon Fransız esiri vardır. Bunların ia. desi Vişi hükümetince her vesile ile Akmanyadan istenmektedir. Fakat Almanlar bu esirleri geri vermiyorlar, Çünkü Alman tarafı şimdtye kadar Fransız donanına. Sım ele geçirmek için teşebbür. lenden geri kalmadığı göbi bu yöl dâki müzakerelerde de bu bir bu. Ççuk milyon Fransız esirinin a. desi meselesi daima tazelenmiş. tir, Sonra Alkman tarafı gerek Aka denizde Fransiz sahillerinde, yi. ne Akdenizde Fransız Adfrikası sahillerinde bulunan üslerden is. tifadeyi düşünmekten de — gorl kalmamıştır. Fransanın Avrupa. | daki hezimetinden sonra artık b tasavyurların her tarafı meyd na çıkmıştır. Pakât burada nız Afkdeniz meselesi de) de Atlas denizi meselesi var. Çün kü Fransız Afrikasının bir m da garp tarafında At ne inmektedir. Orada D istifade edecek olursa n rafının Amerikayı da tehdl ede. bilmesi Amerikalılırı dügündi mektedir, İşte bu suretle — Vişi Framsasının mevkii mihver dev. letlerile Anglo . Saksdn tarafı a rasında türlü nazik safhalar ge- çirmektedir. PFransız Afrikasın dan İngiliz tarafının istifade et mesine müni olan General Veye gand İngiliz dostü olmadığını bif kere dahâ göstenmişti. Fakat Gös neral Almanların da oradan istie danberi bu işlerin başından uzakae rılmıştır. Fakst Fransız A* Birimizinazani HepimizaDERDİ Temizlik işleri müs- tahdemlerinin bir RİCASI Eminönü temiztik baçta hayat / pakallığı karçırınd? Helediye — memar we müseahcderi” lerine yöpılam gamdan temizlik amelelermin de titnde ettirimt” leri rica ölumari menizi Tica ederim.> denil dir.