HALK FİLOZOFU Köyde Kül oesİz, sadasız, mütevazı yü - n bir memleket davası var: Küy eğitmenleri — hamlesi. Bu davaya başlandığı — vakit, iti - rarlar bir yağmur gibi yağımş. tı. Meselenin temel taşını ko - yan ve azimle, ısrarla üzerin . de yürüyen eski Maarif Veki - li Saffet Arıkan, inandığı bu davaya gittikçe daha çok sarıl. dı. Zaman, SaffetArıkana bak vermiş bulunuyer. Türkiyede, köyü ve köylüyü, bugünlük, ancak eğitmenle ay- danlatabi z; — başkarçıkar yel yoktar. Eğitmen mükemmel bir ye - dağok, tam bir âlim, tecrübeli bir hoca değildir. Fakat, eğit - men, köyün içinden bir zekâ, köyü iyi bilen bir dimağ, emer. jik ve faal bir unsurdur. 40 bin köye, 40 bin muallim bulamazsınız. Buna, ne hoca ye- rir. ADİSELER DA İN 5ON TELGRAF MERAK EDİYORUM Artık, İstanbula kâfi buz yapı. lamadığı, ve tevzi — olunamadığı anlaşılmış ki, buz — fabrikasının genişletilmesi kararlaştırılmış. Bu iş, bir yıl içinde tamanıla - macak! Şehrin muhtelif semtle . rinde, muhtelif zamanlarda buz bulunamayışı, bakalım, — gelecek yaz nasil tefsir edilecek. Ben de, bunu merak ediyorum, YEŞİL RENK LİMON Yeşil Timon satışı “—menedildi. Çünkü, yeşil limon, henüz olma. mış fimundur. Bütün nebatların yeşili makbuldür, sarısı - fenadır. Limon müstesna, Sarı limon su - ludur, yeşil limdn susuz ve acı Halbuki, limonun ekşisi lâzım. Aklıma şu geliyor: Şimdi misiniz, yeşil limonları sarıya bo. yayan bir açık göz ortaya çıksın | ve bu suretle piyasaya hardl ha. rıl sarı limen sevketsin?. İSTANBUL KÜTÜPHANESİ | Belediyemizin, İstanbüldan bah. | cude getireceğini öğrendik. İstankuldan — bahseden eser çok mudur, az midir, bilmi. yoruz. Fakat, İstanbuldan buhse. Ü& 50 si bozük Çıkmuştır. r Davası REŞAT FEYZİ fiştiren anücsseseleriniz, ne de bütçeniz müsalttir. ra, bu köylere göndereceğiniz mual . lim de, köy eğitmeninden da - | ha verimli olmuyacaktır. Neden olmuyacak? İşi bilen. | ler bilir bunun nâmütenabi sebepleri var. imdi, gazetelerin haber ver- diğine göre, yeniden — eğilmen | yetiştirmek üzere, kurslara bin. | derce daha genç eleman alını - | yor, Bunlar, mazbut - bir sis . temle istediğimiz faydalı un * sur haline getirilmekte, köye yarar bir şekle sokulmaktadır. Sessiz, sadasız, mütevazi bir hareketle, her yıl, binlerce e « ğitmen Türk köylerine dağılı - | yor. Türk köyü şatafatsız, âlâ. yişsizdir. Türk köy kültürü da- vası da, bütün iddialardan u . zak, tantanadan vüreste bir şe. | kilde yürümektedi: Kömür stoku Perakendeci dükkân- lara tevziatı | Belediye mi yapacak? Odün kömürü meselesini esas. | halletmek üzere a lar tetkiklerde bulunmak tadır. Odun kömürünün el geçerek pahalılanmaması i ele şeh- depo tesis edilerek burada mü - him stoklar yapılması ve kış meva | siminde şehrin civarındâki pe - | rakendeci dükkânlara — Belediye tarafından veya Etibank mah - | rukat servisi tarafından * dilmesi düşünülmektedir. | Bugünlerde bir toplanı yapı. larak kat'i bir karar - verilecek | ve derhal harekete geçilecektir. | KÜÇÜK HABEELER VİLÂYET ve BELEDİYE: e 'Florya ve Vellerendi et yarışla- | rinda daimil süretiş sihhi imdat — öta. Vmobili bulundurulması için alâkadar- | lara emir verilmişti e Bazi sinemalarda tödlikt ve ta at Sersm İçin verilmiş olan mühlet nihayet bulmuştur. — Vati, makine - 3 besine verdiği emirde kat'iyyen —mü- samaha edilmiyerek — tadilât yapdını yan sinemaların derhal kapatılmasını | e Dictörlü nakil vasıtaları | trolü bugün — bitecektir. nn Kkan- Otabüslerin Tamirat yı pilmerya kadar plâkaları — verümiye- | tektir. * den en büyük — külliyal, gazete belebsiyonlardır. Yalnız, — gazetelerin —meşriyatı ekseriya hoşa gitmiyen şeylerdir. Bilmem, bunlar, kütüphaneye ko. | nacak mi FASULYAYA YENİ FİAT Fasulyaya — azami fiat kond 17 . 21 kuruş arasında- satılacal Fasulya gibi nimetten — sayılmak NL süyldnr v seşilecdir. Va | sulyaya bu fiat konunca, — artık, diğer maddelerin fiatleri.çok da. ha ucuz olmak lâzım. Çünkü, on. ların da fasulya gibi kemdilerini mimetten saymaları garip değil | AHMET RAUF Tefrika No Sürü Ç ıngırakları Yazan: CAHİT UÇUK Bir aşik hatlarla tatlı bir mâna alan yüzünü aydınlattı. İkimiz de o yanu döndük. Yanımızdakt böğürtlenli çitin Üze- Tinden büyük beyaz yüzüyle doğan x uzun böylü hardal çiçeklerinin silür tinl çizerek — yüks du. İnce bir Tüzgâr sitak Vücetlarımını okjyarak Beçti. Ekin kokularına hardalların yu- icak topruk, rüzgürla — kıpudiyor — gibi, aydınlık her taraf uzanıyor, so- uyordu. Recebn yüzünü görüyorum. — Derin bir memnuniyet nakşolmus. Bu yüz, bir daha o keskin, sert münaları l miyacak sanki, — Ne düşünüyorsun Recep?. Elini uratarak, bülün avucu ile o- muzumu kayryarak, haflfçe sıktı: — Neler düşünmüyonum!. Anamla babamin öliğnünden sönra kimseyle döst olmadırık.. - Yürüğimi kimse bil- meze Halbuki - bütün bunları sana sözlemek cuma.. | — Senl momnuniyetle dinlerim Re- | Prediz Tmekintlerini kullanmak müsaadasi a- i î | | | . 2 1 d0 mesyemaya gelme. mişi TICARET ve SANAYİ: eir Kâbveciler 'Bek yeye mürece- atle halli kahveyi evvelki Tintlere a— Tarsa pehaliya - aldıklarından — bahisle bir fincün kahvenin beş kuruştan altı | kuraşa sküşihe müseade — İstemişlere dir. Belediye bu talebi tetkik etmek. | * Dün bir Reşadiye ve külçe Altin da 3,52 ye MÜTEFERRİK: — 7 Bulerice Cemiydll lümı 2875 € permanant lamtyan — berberler için mıştir. e Moaarif Vekâleti lise ve orta o. kullarda öğleden sonraki müzakere!e. Fin Evvelki sene yapıldığı göbi bir bus gük sazte — çıkarılmasını — karzarlaşlır. maştar. *ir San'at Okullarında — Elekicik Şu- besi açılacaktı. bir kurs aç- 41 cepi Uzak bir âleme dalınış gibiydi a bafifçe sallıyı — Bu gece olmaz, dedi. Bir başka zaman hepsini, — bütün çocuklu yüreğimle derilerini —sana ai Zim... O zamân hafitliyoceğim Eğilerek sicak dudaklariyie min ucunu öptü: — İstersen gidelim... — Uykun mu geldi Recep?, Güldü. Bu gülüyü hatırlıyorum. O nu Ülk gördüğüm akşam, Nezik'in: «Zaten konuşmayı bilmez kil» dediği zaman da böyle gülmüş! — Niçin gülüyorsun?. — Çocuk gibi söyleyişine. — Nasit., — Bana uyku, seni gördüğüm ge- cedenbesi haram olmuştu. Dudaklarım bir an uzandı. ra: — Hele şimdi Figeni. Hiç uyumu yacağım!.. Dedi. İçimde hudulkuz bir sevinç, ölçüsüz bir anadet kaynaşıyor. İ Bü. San. rin merkezi bir yerinde büyük bir | — (HALK SÜTUNU )» :— Eclediye Retsi olmak kolaymı? Yakın bir arkadaşı: mal Baki Çeltbi uğlu. Bu — kiymelli ve fanl urkadaş, Kastamonuya — Nele- | lediye Reisi seçildi. Şimdi, işinin bas Bandadır. - Kendisne — müvaffakıyetler öilerim. Virmi yıl, İstanbulda, Babıâli cüddesinde gazetcellik yapan Zeki Cemal, yine yirmi yi müddetle, kim- bilir, kaç defa, İstanbul Belediyesinin işlerini tenkid etmiştir. Şimdi, kendisi iş başındadır. Büyük vilâyetlerimizin birinin başında Belediye BReisidir. Derler ki: Tenkid kolay, yapmak zordur, Bakalım, Zaki Cemal bu esici #özün münasını me şekilde bir kalıba sokabilecek. Eğer, tenkkd de kolay, yapmak la kolay, tarzındâ bir netice. ye varirsa, kendisini muvatfak olmuş, sayabllir. Ben, şahsen, şuna kanlim ki, Tür- kiyede Delediyecilik en zor İşlerden biridir. Çünkü, şehir ve kazabaları. | miz pek ihmal edilmiş Dir vaziyette- | dir. Bugüne kadar çok #z İş yapılmış- tır. İhliyaç fazladır. ve kasaba- larımızda eksik olan bir çok — geyler vardır. “Halbuki — imkânlar ve bütçe | İyl yetişmiş eleman az- dır, Bir takım kanuni - formaliteler vesalre vardır. Bu şarlar altında sür- aie ve müsbet iş “başarmak kolay “Sonra, bizde, Halkın şehircilik bll. yesi, — Belediye fikri | denemez, — Halk, Belediye- | ümncı olmalıdır. Ekseriya, Be- lediye nizamlarına risyet ötmemeyi zevk biliriz. 5 Belediye bu işi Yapamıyar, diye, şikâyet eder, duru- Tuz. Hele İstanbul gibi, hudutları çok Zeniş, ihliyaet pek fazla - gehlelerde, | Allah, Belediyelerin — yardımcısı — ol. sun | Fakat, bi nüniye ga rülebilir, var: Zeki Ce- n bunlara rüğinen, hüs- Ve sür'atle iş görmek | im olursa, pek Çök işler gös ener) R. SABİT Yeni bir yol Kasımpışa - Sutluce mesafesi kısaltılıyor Kasımpaşadan Sütlüceye ka « dar devam etmek üzere yeni bir yol açılmasına yakında başlanı caktır. Yol güzergâhının plânla. rı tamamlanmıştır. Yol kışa ka- dar tamamlanacak ve böylelik. le mesâfeden 12 kilometre ta . Sarruf temin edilerek Karsağaç mezbahası civarında Şiştiden do- laşarak gitmeğe lüzum kalım - yacaktır. BİR GENÇ KIZ İŞ ARIYOR Kimsesizliği dolayısiyle — İlkmektebi bitiremeder tahsili hirakmıya mecbur. kalmiş an beş yaşında bir kız mües- seselerde, fabrikalarda İş aramakta. Gir, İş sahiplerinin guzetemiz Halk Sü- | Yanu vanıtasiyle (Sabahat) ismine bil- | dirmeleri Muhasebesi, yazırı kuvoetli bir zat iş arıyor Evvelce telgrafhanede muha - vak uzun müddet çalışmış, basebesi ve yazısı — kuyvetli, müstakim bir zat kanaatkâr bir ur. Muh» iş sahiplerinin Son Telgraf ü Halk sütununda B. Ce- yazmaları mercudur. Aranıyor Bilhassa iyi balık pişitmesini bilen bir aşçı aranmaktadır. Ga. latada Cenyo lokantasına müra - caat olunmalıdır. sesi mezunu Bayan İ. G. yi ların yazılmas: için gizli tutul . adresinizin de bildi - | rilmesini rica eder Her taraf mavi bir aydınlıkla yıka- Biyor. CAltin Derer şimdi Gürzüşi De. Te oldu. Salkım söğütler de gümüş gi- bi... Her yah ay işiğı e kucük - kuca: ö Artık gidebiliriz. Recep' Bön de eğilerek, onun sert, biçim. li çenesinin ucundan öptüm. Kalktık. — Saçlarımın içi, sırlun, e- teklerim samanlı, — başak kılçıklariyle Gölü. Recep, caları birer, birer ayık- ladı. Tarlanın — hududündaki / patikadan, «Altın Deres nin kıyısina indik. Önü- müzde uzun #iyah gölgelerimiz, da biz yürüdük. Bir aralık Recep, dürarak — keskin ik çaldı. Tarlaların mrasın- ücudü ile siçrıyarak <Kurt> | i | | Geldi, beni uzun uzün kokladı. Ye. Te çömelerek — Kurt, dedim. Artık beni — yadır. gamuamalısın... Soni çok - sevdiğime İnarımalısın! . Kurt, kö riyle yüzüme bal zına benziyen dişleri meydan Yavaşça elimi w başint ok- şadım. O asları homurtusuna — benzi yen sesi çıkarmadı. Gerip bir soluyuş ile bana bükarak, büyük, tüylü kuyru. dunu salladı. nan, tatlı bakışık: gözle- C, bir canavar ağ- yarı açik, givri K çeşmede İdrafil İplik , Mensucat Adliyece yapılan — tahkikat 'de, yangıtln Fabrikatında gece bekçisi Emin aley- hine tedbirsizlik ve dikkatsizlikle yan- Dosya, İstanbul 6 anci — Asliye Mahkemesine verilmiştir. MAHKEMELERDEİ| wvüsevix “Ben Paşazadeyim. Dinim, Hayyamın, Epikürün dinidir,, Kıvır kıvır kir saçlarile - kıvir kıvır kır sakalları birbirine karış mişti, Başı açık, göğsü bağrı açık, üst t ne idi. Elinde ufak bir şişe, şişe . mavi boyalı ispirto vardı. Teneffüs eyledikçe ispirto kokusu neşrediyor, bir polisle bir önünde yürürken, lodo. sa tutulmuş yelkenli gibi iki ta - rafına yalpa vuruyor, arada sıra. da da ağzının hududunu aşmıyan bir söyleyişle bir şeyler mürılda. niyordu. Bir aralık, söyledikleri daha vazıh olarak işitilmeğe baş . aldı. Kulak verdim, dikkat ettim.. şunları zaptedebildim: «Biz barabat ehliyiz kâşane - miz viranedir.» «Ârımız yok, piyrimiz var tek. yemiz meyhanedir.» Bu acaip beytt tekrarlıyarak ve duvarlara tutunarak merdiven leri çıktı. Aöliyede ne işi olduğunu dü . şünmeğe hiç lüzum yoktu; gay - rikâbili setir ve ihfa sarhoşluktan sokakta yakalanmış, adliyeye ve- rilmiş olduğu belliydi Biraz sonra, bu acaip — ihti; sulh mahkemesine verdiler, Hâ . kim, iddianameyi okuduktan son. va ihtiyara sordu: — Bak baba; sen sokaklarda kendini bilmiyecek derecede sar. hoş olarak dilenirken yakalan - mışsın, Bu halde — sarhoşluk bir cürüm.. dilenmek ikinci cürüm. Ne diyeceksin bakalım? İhtiyar, birbirine karışmış vırcık saç ve sakalları, bazan nündeki masanın Üzerine yumruk İki fabrikayı yakan yangın atılan bir kibritten çıkmış! Yedikule yangınına sebep olduğu anlaşılıp Adliyeye verildi evvet Yodikülede — Kuzl: Pamuk — Fabrikasiyle Pabrikası — yanmiştı. | metlorsin- Pamuk Üki b çıktığı — İdrotll a gebep olmaktan dava Gçümiştı Ceza | Adli tahkikatin varılan neti zaran, gece bekçisi Emia, İçer Kğer, bir fırıncı üstüste üç defa bo- Uk, eksik ekmek çıkarırsa İcrâyi sön- #tton menedilecek, Üç defa nizama aylırı hareket edan fırıncıyı takip e- decok, bulacaksınız, sabit — tutacaksı. mehkmeye vereceksiniz ve bu a- daha fırincılk yapmıyacak. ardır, vezaine. lar yapılan zamuz hareketler me oluyor!. Bunlar bağışlanıyor. mu, yilmayor mu?, İstanbulda, üç defa bo kmek çıkaran firın hiç yok mudur? Belediye ceza zabıtlarının dip koçan- kaen: şöyle bir karıştırın.. Bunlar da, tesbit- olunanlar, görülenler ve — ceza. | dandırılanlar. Şimdi, kimin zamsız hareket — edeceğini bekliyoruz; bakal BÜRHAN CEVAT naz, dam bi Tabil, itiraz hakkı üstüste üç deta Bi- merakla Recep: — Artık dostsunuz! dedi. Flirmi bşlndan çekmeden Ayğa kâlk- tım. Öylece, üçümüz, gölgelerimiz ö- | mümüzde, eve kadar geldik. «de, bir müddet evvel yap- ik - bahçenin havüzü su | İçer misin?. üti alarak, Audaklarima 'a Üstü hafif bir yağ tabakasiyle lü bi ayranı kana kana İçtim. Ben, kalanı Recep bitirdi — Güle güle Recepl. — Sen de güle güle uyul Hatif yoküştün — aşağı indi, Ayvana çıkınca, herkesin muş olduğunu gördüm. Ortada Ki ler yok. Baştan baş ateş mıştım, Vücudür yunmadan kendimi yatağıma — attım. Keskin ay işığı İle pârliyan — yaprak- ların arasında - küçük yeşil elmalar görünüyor. İnce, serin rek, Recebin söylediği t kalar getiriyordu. Sorin yatağın içine bir güneş par- çası gibi uzandım. Höyalimin, vücu- gibi uyu- Golu bir gün yaşa- | aldığım. Yazan: BEHCET halinde yaslanan, bazan havada daireler çizen el ve kollarımın ha. reketleri ve kelimeleri, ağır ağır, tecvide uygün telâffuz eden lisa- nile, konferans veren bir file . zof gibi, — Ben, dedi, yetmiş ikinci sâli ayatımı idrak ediyorum. Ön se. kiz yaşımdanberi, yani tam elli-Üç senedir meye müptelâyım. O za. mandanberi de, aşkı hakikiye, ya- ni, aşkı ilâhiye vasıl olmuş bu « lunmaktayım. Bendeniz. maruf ferikandan, Abdülâziz devri feri. kanından Ahmet Mazlüm puşa « nin mahdumuyum. — Pıtratımda menkuz bulunan asalet ve alı olarak hali ık,rdaykınv atar, ne sokaklarda marinü âbi. rine çatarım. Ancak, nefsimde his- settiğim ateşi, bir kadeh —meyle teskin eylerim. Bununla müte - lezziz olurum. «Mey içmek, şâd olup gülmek demâdeme «Budur her demde âyinü niya- zıne «Feragat eyledim diynü kü . fürden. üra z; Benim dinim Epikürün, Hay - yamın dinidir. Bu da sırf şahsımı alâkadar eder.. başka hiç kimseyi değil... Dilenmek bahsine gelin - ce, onu, asla ve kat'â kabul et - mem. l Mahkeme icabını düşündü. Sar- hoşluktan bir gün hapsine, dilena diği sabit olmadığından bu cihet- ten de beractine karar verdi. «Günahtan yoktur asla bir gece bekçisinin laşırken zigara yakmış, kibriti bir ke- nara atmıştır. Fikat kibritin sönmediği gözünden kaçmıştır. Bu süretle de kib- ritlen pamaklar — Tutuşmuştur. — Diğer taraftan, yangının ayni dâm alındaki hitişik İplik ve Mensucst Pabrikasın- dan görülerek itfalyeye bildirildiği. de anlaşılmıştır. Şehrimizin muhtelif — yerlerii de temsiller vermekte olan Ra - yit Rıza tiyatro heyeti önümüz. deki hafta İzmire giderek Pu - arda temsiller verecektir. Bir cinayet dâvası Zafer Bayramı — münasebetile gazetemiz! altı sahife olarak çı. mızıdan, «Bir Cinayet da. vası» tefrikarmızı dördüncü sahi. kard Gelen mallar İskenderiyeye mütenevvi eşya geldi Alâkadarlar tarafından İngiliz müstemlekelerine sipariş edikmiş olan 750 bin İngiliz liralık (ma. den ocaklarında kullartlan) fe. ner, kazma, kürek ve saire ile fabrikaların yedek aksamları, va- purlar için tel halat, boya, çubuk ve levha halinde bakır, Demiryol. ları için bandaj ve diğer birçok yedek aksam İskenderiyeye gel. miştir. Bunların yakında mem . Teketimize varması temin oluna- caktır. Yoğurt ihtikârı Fiatler birdenbire 30 kuruştan 50 ye çıktı! ğurt fiatleri bir. tir. Bir iki gün evvel ekseri semtlerde 30 kuruş Son günlerde yoj derek tahkikata başlamı: Yoıldııı 28 bin çuval kahve geldi İskenderiyeden İzmir — yolile memleketimize yeniden 28 bin çuval kahve gelmiştir. Bunlar - dan 1000 çuvalı bugünlerde şehri. mize geli mxu Gümrükler Müstoşarı Gümrük ve İnhisarlar Vekâ . leti Müsteşarı Mahmut Nedim memleket dahilinde bir tedkik seyahatine çıkmışlır. Bugünler « de şehrimize de gelecek ve Vekâ. lete ait işler üzerinde tedkik ve teftişler vi;ıarn.»uı lardır. Maçka - Akın—fln yolu genişletiliyor Belediye Maçkadan — Akaret - genişletmeğe rar vermiştir. Bunun için Maçe ka mozarlığının — duvarı geriye alınacak ve daha aşağıda darlaştıran evler istimlâk edile, rek yıkılacaktır. Bu iş kışa ka - dar bitirilecektii eĞ Almanyanın iktısadi ve münakale coğrafyası Uzun müşahede ve gayrettler. den sonra hazırlanmış olan bu değerli tetkik eseri tanınmış öğ- retmenlerimizden Aziz Devirimci H Yenituna — tarafından nış ve muâllim Ahmet kütüphanesi tarafından sa- tışa çıkarılmıştır. Almanyanın iktisadi ve bilhas. sa kale vaziyetlerini hari. lere inen caddeyi femizde bulacakarı Edirnekapı ve Eyüp civarında oturan bazı okuyucularımızdan bir mektupta yeni E. - Eyüp şosesinin iki aydır bir türlü tamamlanamadığ işin muhabereye — dökülmesinin buna sebep olduğu — bildirilerek şöyle derilmektedir: «— Belediye burasını 20 bin ra sarfederek yaptırdı. Parkeye, nun olduk. Seynidik. Ha bugün, yarım çaşe bitecek, Edirnekapı. nin ye- rinde ye Halbuki dü. ha tamsınlanmamış 250 metrelik kısım mevcut olduğundan belki diğer acele bir yol için buradaki inşaatı bıraktırdılar, yakında a. meleler yine gelir yol bitirilir! ümidine düştük. Fakat aradan iki ay geçti. Yol — tamamlanmadı. Sorduk öğrendik ki ayni zaman. h'tiğe de giden bu 250 met- düme faze hâzlar veren bir. sür'atle, adan tekrarladığı, © âteş vde uyudum, — (Devamı var) yazı relik kısmın belediyeye mi, Na. İş muhabereye binince... elektriğe kavuşluğumuz için mem- | y ya e YT a talarla da gösteren bu mühim e- seri tavsiye ederiz. | Memleketimiz için ' yolu | | | 250 metrelik yol el- betteZ2ayd a yapılmaz Edirnekapı - Eyüp şosesini biti- irecek makam bulunamıyormuş ! Belediye «Ben bu kadar yerini yaptırdım. Üst tarafını da Na . fia tammalasın!» diyormuş. Na- fıa ise tamamlamak da Bele - diyenin vazifesidir. beyanile iki ay iş muhabere ile sürükleniyor. muş!'.. Muhabere devam — ededursun ortada yeni şose de bu yüzden harap olmaktadır, Çünkü yapıl . çindedir. Muntazam yoldan ge « len bu bozuk yeri geçip yine mun- tazam yere girdiğinden toprak - lar, tozlar yeni yola da dolmak- tadır. Şimdi kış da geliyor. Ar - tık muhaberenin bırakılarak bir an evvel yapılmasını alâkadar - lardan zica ederiz.» Son Telgraf — 250 metrelik bir için 2aydır devam eden mu- bere daha nekadar sürüp gi - decek? 20 bin lira veren Belediye bir iki y'iz lira daha verip bura « sını tamamlamalı, Naftaya aitso sonra parasinı Nafıadan almalı « fhaya nv aidiyeti henüz tesbit . dilmem, dır. Alâkdarların — ehemmiyetle nazri dütkatini celbederiz. | | | | | | zarı dikkati Asy du. Avrupa sij başka bir sa! Avrupada mağlüp olâr galip :,ıu,ı"ıı îylnram rüklenen — konuşmalardal ayet bir sülh mual mektedir. Bu hlbnl Londra olduğunu söyle zum yok. Çünkü Vişi harekâtı İngiliz ;mıwh Yük bir dikkatle mw diği için onun n inat da çok defa yap lenaktadı m,wım 'ok ki haberlerin ,..c.ı.v“” ..ıaı vakit vakit mü eksik olmamaktadır. dediğini öbür taraf _,,,mı böylelikle ihbar ve isLibbil taları arasında bir, cm"*" Bösterir. Lükin ne oluf bugün Londrada misafif ve İngiltere . Fransa itti dık olduklarını her vesilt rar eden Fransızların neşriyatı vardır. İngiliz P tından bunlar kendi mefi rinin hal ve istikbalini d vek yazı yazıyorlar y rini yaymağa çal #anın kurtulması için N€ lâzım geldiğini kendi rine göre anlatıyorlar. j Fransa geçen sene u;_".ı' lâp oldu? Acaba Avruği vg sında yenilmiş olan M karşı mukavemet edemtf Ç, Bunlar zihinleri kurct allerdir. Bunlara — benifii taşkaları da hatıra gfî"’ Fakat mağlüp Fransa f dı, nasil bir mukavemet " hazırliyabilirdi? Bunlaff ' g bini er geç «Tarih» BU meğe uğraşacak, Bugün için mağlüp Bi tarafla ne lı)auueuk kendini mül duğu kadar az zarurla biyet felâketinden nât bileceğindedir. Vişi'nil tiği istikamet bu olacakı nenin Hazirı lâhını te katlanılırken de öyle müştü: Hi, kurtarmalı, Felâketin üz! bir senedenberi ise gakiP yi lüp arasmdaki —mün uğralığı siltaları gözlüğ ken şuna varılmaktadif ı,ıı ye mnlvı,lv ı»ü' A ” | lu yerlerin: mektedir. Çünkü hati $ Afrikaya da geçtiği iŞifi da Fransızlar mır—dekl'î'/ lerden Almanyanını savvurlarına - yarıyactf çoktur İşte rikan'n aralarını gitgide nl bepler meselenin tal demektir. “Zate Ma . helâ olur. y Pati tramyaz Nade Mihet Kü denberi v at defeden bir vardı. — Takriben 3y evvel bu helâ Hİ üzerint, a tar elmişir. Bu Balkı. çok. sikinlt Heliyenlzi Vien e o Beare ada Civarda WW bulunmadığı ı' ne müdeviminiz Şer Hai mfej üretile müşkül YAT V doğru değildir. asını derhal aC