1 Ağustos 1941 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

1 Ağustos 1941 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

aN—I E İN SÖON TELGRAF ADALARDA tirak eden bütün ordusunun mev- cudü, iki yüz bini Bu- gün, bu miktar, bir haftada z>-iat olarak kaydediliyor. KADINLARIN ÇIPLAKLIĞI des şikâyetçi. Yakında, diyor, çıp- karşılaşaca- doyuyor, gönül doyuyor. Aç gözlü olmak daha iyi mi?. AHMET RAUF Fiatlerin sebep ve izahı lâzım Odun nerhi, birçok ittrazları mucip oldu. Fiat pahalı görülüyor. — Pahalı Zörmemek için İnsantn para ve kıy- Mmet hakkında hiçbir fikri olmamalı Ne Köbi zaruretler fiatlerin böyle yük. mevcut şartlara nazaran tabil olabilir .| Fakat, bunun neden tabil — olduğunu biz bilmiyoruz. Bu hâle nazaran, Fiat Mürakabe Komiryonu bizi talmin et. mek mecburiyelindedir. Bu da, şöyle yapılabilir: Komişyon bu flatı tesbit ederken esbabı muribeyi bütün hat- harile halka İlün etmelidir. Yani, de, mektir ki, şu ve şu bebeplerden do . dayı, ga hesaplara nazarın odun an. cak bu fiate satılabilir; daha mşağı sa- tılamaz. Eğer, komisyon, narlı koyduğu bazı ymneidelerde bu usulü tatbik ebe, mü, Tefrika Lüks eşya imalâtı Sümer Bank bu ima- lâtın durdu- rulmasını bildirdi Sümerbank Umum Müdürlüğü, kendi fabrikalarında bilhassa köy- lü ve fakir haikımn alabileceği ku- Mmaş ve eşyanın fazla imalini alâ- kadarlara bildirmiştir. Lüks çe gitlerin imalât, azaltılacak — ve “bazı lüks eşyanın imali tamamen' durdurulacaktır. İmalât ucuz ve sağlam olacaktır. Lâstik tevziatı nasıl yapılacak? Ticaret Vekâleti şehrimize yeni bir emir gönderdi Lâstik tevziatı hakkında Tica- ret Vekâleti yeni bir emir gön- dermiştir. Bu emre göre en ziya- meşguliyetleri itibarile sıraya ko- nulacaklardır. Diğer taraftan İs- tanbula gönderilen elli ron Yâztiğinin çok az geldiği bildiril- miştir, Vekâlet bugünlerde yeni- den gönderecektir. Bu sefer yol müteahhitleri tercih edilecekler- dir. 200 LÂSTİK GELDİ Dün İskenderiye yolile 200 iç ve dış lâstiği getirilmiştir. -Bir dış lâstiği 1785 liraya satılacaktır. öi çe Gecikmeyi âdet edinen bir vapur Boğaziçinde oturan birçok me- anmurlar in sabah- ları 8,20 de Yeniköyden kalkan vapurundan şikâyet etmişler ve her sabah Köprüye vaktinden 10 dakika geç geldiğinden işlerine geç kaldıklarını bildirmişlerdir. Ge- gikmenin sebebi tahkik edilerek icabında tarife değiştirilecektir. Harür ee Kahve tevziatını badema iaşe müdürlüğü yapacak Kahve tevzlatı bittiği halde bir çok kimselerin ve hattâ resmi müesseselerin alâkadarlara müra- caat ederek kahve istedikleri gö- Tülmektedir. Vilâyet kahve tev- zlatı işini tamamen İaşe Müdür- lüğüne devretmiştir. Bundan son- ra vilâyetin havalesi ile mallar faşe Müdürlüğünden alınacaktır. — Beden Terbiyesi mükellefleri bir atış müsabakası yapacaklar Önümüzdeki ay içinde Beden 'Terbiyesi Umum Müdürlüğü ta- rafından beden terbiyesi mükellef- deri arasında Sarayburnunda bü- yük bir atış müsabakası yapıla- Denıln de mektep talebeleri ve klüpler arasında ayn! müsabakalar yapılacaktır. HALK SÜTUNU İş arıyanlar Liso son sinıfına küdar okemüş ve birat da daktilo bilen çalışkan — genç bir ktı resmi veya bunüsl mücascar- lerde iş aramaktadır. Son - Telgraf Halk Sütununda K. K. rumuzuna ya- Zılması Tica olunur. DERS VERİYOR: Emekli bir ehven ücretle Fransizca ve — ri dereleri vermektedir. Evlere de .ım Bu sütunda Emekliye yazılması mer, ı No:12 |.Sürü Çıngırakları Yazan: CAHİT UÇUK Yeşil çimenli yoldan ağır ılrr yü. rüyoruz. Her taraf kaynaşıyor. Kuş- lar ötüyor, kırlangıçlar yerlere sürü, nerek uçuyor, arıların, sineklerin vı gti ortalığı kaplamış. Nezik, elile aşağı tarafları gösterdi: — İsersen, dere kıyısına inelim... — İnelim... Hemsen söl taraflaki bayir aşağı patikaya saptı. Dazacık yolda kayar gibi sör'atle iniyor. Yapraklara ba - kıyorum. Rahardan henüz kurtulmuş, dar, Weşillikler taze, yapraklar taze, hür tarafta yenllik var. Şehirde —toprağı ya kaldırımlarla, gühul müntazam — tartılar, çimenler, — giçeklerle örtülü ve hep yüksek evle. O Fin pencerelerinden görmeğe alışın güderim, güneş alüna — uzanan, rüz. lrıını getizdiği tomumlardan çıkan giçeklerle dohi toprağa, büyle yakin voluş bana garip bir şaşkınlık veriyor. Bumda tablat başı boş bir gönül gibi. Vakıt, evimin Büyük bir BB Terh. Yüi öleü orada engin değildi. Belki de küy, bana bu dePişik hizleri verdi. Burada herşey yeni ve güzel... Yüksek göğdeleri üstünde, rüzgürla titreşön yapcakların gölgelediği bir çimenlikten göçlüük. Ve akşam geçir « diğlmiz düzlüğe kavuştuk. Biraz ile. zide, genlş kumsal yatağı içine uza- mat caltın deres akıyor. İnc€ uzun Boylü genç kavak ağaçları, ve dalları sa içen salkın rezimleri, gerenin belirsiz akan sularına düş - Nezik, yanımda saçtarının ucrunda, Ki altmlarını şıkırdatarak — yürüyor. Karşi ve yan farlalarda iki büklüm olmuş, beyaz başörtülü kadınlar, kas. ketli erkekler çalışiyor. Gölgeleri top- sağın üstüne uzanmış. Nezik, geniş suyun, bir dönemecle Zözden kaybolduğu yerdekt — yeşilliği görterdi: — İstersen oraya gidelim'.. Görlerinde, garip ışıklar tutuşarak İlâve ettir .Yıncıı!ı geçen aşk macerası Şu günlerde —Yakacığın |: imarından, güzelleşmesinden sik gık bahsediliyor -| Bilmem, Yakscığa gidip gerdiniz mi?. Yakacık İstanbulun oski sayfiye yer. UHDHŞHT îşlşîg Hinini j tutulan kimstlerdir. den, karasevda yüzünden verem olan genç kızlar, delikan'ılar vardı. Şimdi, çok şükür, aşk uğrunda hasta değil, rahatsiz olan bile yok.. laşırlardı. Yakacık, romantik bir yerdir. Ümitsiz aşkların tedavi ye, ridir. Bugün bittabi, ask yüzünden hasta olan bulunmadığı için, Yakacık da, bu buzuziyetini kaybetmis olga gerek. Bizzat Yakacıkta başliyan aşk ma- geraları da vardı. Burda tanışan, se- vişem çiftler, bu hatıralarını — Uzun zaman mahfuz ederler, hatıra defter, lerine uzun uzün salırlar yazarlardı. Yakacığın imarı, bir plânla güzel - deştirmesi mutlaka lâzım. Buraya lâ- zım gelen himmet ve illbar gösteri! , dikten sonra, çok daha rağbet bula. cağı umlulur. Çüakü, hakiki köye ea çok bensiyen İstanbul sayfiyesi bu- vasıdır. Yaşarsak göreceğiz. Yakacık, İstan, bulun en güzel yerlerinden birl ola. caktır. R. SABİT Mekteplerde kayıt ve kabul şeraiti Ordau Hasta Bakıcı hemşireler mektebi Ankaradaki bu mektebe 16-22 yaş arasında en az otra mektebi- ni bitirmiş kız veya dullar alınır- lar. Leyli, meceanidir. Tahsi! müd- deti 3 yıldır. Talebelikte ayda 5 lira harçlık verilir. Çıkinca 20 lira #sli maaşla tayin olunurlar. Mae- buri hizmet 6 yıldır. Tekaüdiyele- ri de vardır. Müracaatlar ağustos nihayetine kadar kaymakamlıkla- Ta veya askerlik şubelerine yapıl- malıdır, yillik ü saat 15 de smmmlm Hisikevi kan- ferans salonunda yapılacaktır. Parmağile ııvuıı en geniş akan ta. Tafını işanet etti: — İşte buradam göçeriz... Çok yen- fiktir. Su dize bile çıkmaz... Bu teklif bana heyecan verdi. He, man çimenlere oturarak, sandallari « mi, çoraplarımı çıkardım. Nezik etek. lerini, paçalarını sıvayarak suya girdi. Ben de arkasından yürüdüm. Ilık ça, killar tabanlarıma baftı. İki adım a tinca soğuk su bileklerime — dolandı. Nozik, durgun suyu her adımile yır. tarak, önümde yürüyor. — Ceçtiğimlie yerden aşağı giden sular - bulanıyor. Bana — yölculuk çok uzak gibi geldi. Ortaya gelince durdum. Dere altın gi. bi pıril piril bir işıkla bizl kuşatmış, İçimde suya girerlerin heyocanı var, Ve bir çocuk gibi neşteliyim, — Yine Herleyince, su biraz daha — yükseldi. Nezik arada bir dönüp, gülerek bana bakıyor. Sonra büyük şarıltılarla yü- rüyoruz. Bütün pesleri örten bu tatlı Bgürültü bizi sararak, Slemden ayındı, Kendimi başka bir dünyada, bir su, lar dünyasında saniyorum. Güneş al. tında keskin piriltilarla yanan altın gere, rubuma sihirli bir ağ germişti. Kalbim bu &ltın ağın ortastında, mem. nun vuruşlarla atıyor. — Dereyi yariladık Fiken bacı. Nezik durunca ben de onu taklit Yazan: HÜSEYİN BEHCET Genç âşık gece vakti sevgili- sinin evini neye taşlamış? Bıyıkları hemen kulaklarına ka- dar varıyordu. Bu halile bana es- kiden kahvelerde gördüğüm Kah- ramanı Hürriyet Enver ve Niyazi- nin resimlerini hatırlattı. Mübaşir: *— Remzi., Sezal!.» nidasile ta- rafları çağırırken kendi kendinc: «— Bu ne terbiyesizliktir. Şim- diye kadar benim evimi kimse taş- lamadı.. Namusumun — tazminini isterim!.» diye söylene Söylene - çeri girdi. Davacı yerine geçti. U- fak tefok, afili bir delikanlı da maznun yerini aldı, Hâkim delikanlıya sordu: «— Sezal neye taşladın bu cam- ları?,: *— Elfendim biz (davacıyı güs- tererek) bunun kızile 6 aydır ko- müşuyoruz, sevişiyoruz, Babasın- dan birkaç kere İstedim.. vermedi. Akşamları ben gelir, evlerinin önünden geçer, aşağıki pencereden içeri taş atardım. Mihriye de gel diğimi anlar, sokağa çıkardı. Dün gece sinemada, annesi ve babasile beraber Mihriyeyi gördüm, Sine- madan çıkınca arkalarından git tim, Onlar eve girdikten beş on Makika sonra, belki çıkar diye, pencereden bir taş atmak istedim. Pencere her zaman açık dururdu. Meğer, kapamışlar.. gece karan- lıkta göremedim, 'Taşı at:ınca cam kırıldı. Ben de kaçtım. Yoksa, bun- ların camlarını taşlamadım. — Peki, otur bakalım da, şahit- leri dinliyelim. Bwvolki akşam Kapalıcarşının Ku- yumcular kısmında şayanı dikkat bir hirsızlik vak'ası olmuştur: Sultanah. met civarında oturan — Hatice Güntaş isminde genç bir kadın yanında 17 yaşında arkadaşı Nadide olduğu hal. de Yervant isminde bir kuyumcunun Cükkânina giderek nişan yüzüğünü satmak islemiştir. Hatice pazarlık e- derken Nadide — tezgâhta pıril piril parlıyan bir küpenin cazibesine da, yanamamış ve genç kızlığının - ebedi zakfiyetiyle, onlara malik olmak hir- bir garden parti verecek Yardımsevenler Cemiyeti İstan- bul şubesi tarafından basılatı ha- yır işlerine sarfedilmek üzere bir gardenparti verilecektir. Bu müs- tesna ve nezih eğlencenin Büyük- adada Yatklüpte yapılması muh- temeldir. ğ Çöpcü buhranı yine baş gösterdi! Sön günlerde bilhassa sayfiye yerlerinde büyük bir çöpçü sıkın- tısı başgöstermiştir. Bunun sebebi yaz mevsiminde çöpçülerin azala- rak mahdut kadro ile evlerin çok seyrek dolaşılması — mecburiyeti- dir, — Sık sık hastalanan memurlar! Sık sık hastalanan memurların heyeti sıhıhyelere muayene ettifi- lerek Mnydenn(n çalışmağa mü- sait olup otmadığının tesbiti alâ- kadarlara bildirilmiştir. mwı—whmn ııııımıumıııl okgayıcı sesi düyü. Genç kız, cevap vermediğimi gö « Tünce: — Ne o, dedi. Yoksa su seni tut, tu -ıı— süzülen ıüdcri—, fıpkt âltin derenin mavi sularını yaldızlıyan keskin sarı işik. lar, pırıltilar var. Bu güzel, Işıklı yüz- de ilk gençliğin en mes'ut ifadesi do, u, Biron süren gürip bir hüzün kal- bime doğundu geçti. Sonra hâlâ bek- liyen kıza: — Su beni tuttu, dedim. Hem nasıl tutuş ta yüreğimden... Oölünüzü, su, dart, pınarınızı çok sevdim Nezik ba. G Yüzündeki gülüş genişliyerek, sağ yanağındakl gamze çukurlaştı. Kaş - ucunu yükatı kaldıran, göz, lerinde mavi ışıklar partıyan zer çizgi haline getiren tatlı Söyliyecek söz lıulıunl"rdu. HBe » yecanla paçalarını biraz daha sıva - yarak, eteklerini kaldırdı. Birden döü. merek suyun İçinde koşmağa baş » İndı. Bir zâf anında hırsızlık yapan kız yirmi gün hapsedilecek | Kuyumcudan Pırlanta bir küpe çalan | Nadide mahkemede hüngür büngür ıllıdı İlk şahit Mihriye.. korkak ve Üürkek içeri girdi. Şunları söyledi; — Sezai ile iki üç kere konuş- tuk, «Beni babamdan iste',» de dim. İstedi. Babam vermeyince, ben bir daha konuşmadım. Pen- cereden taş atıp benim dışarı çık- tığım doğru değildir. Dün gece de, hiçbir şey görmedim. Yalnız, ca- mın kınldıgını duydum, İkinci şahit de Mihriyenin an- nesi Şehnaz. O da diyor ki: — Gece yarısı, sinemadan dön- dük. Biraz sonra, şangır şungur alt kattaki cam kırıldı. Efendile beraber kalkıp pencereden bak- fık.. bu, köşeyi dönüyondu. Hâkim: — Peki.. dedi. Biraz bek- leyin de kararı verelim. Salon boşaldı. Biraz sonra tek- rar açıldı. Kâkim kararı bildirdi: — Sezsi., Senin üç gün hapsine, bu cezanın teciline, mahkeme mas- | raflarını ödemene karar verildi.. | Haydi bakalım... Alay malay, mahkemeden çık- tılar. Kahramanı hürriyet bıyıklı Âdem ağa ile karısı Şehnaz önde, Mihriye nlulınrdı. Sezai de da- ha arkada koridorda yürüyorlardı. Sezaj kaşla göz arasında, Mihriye- ye, dışarıda buluşalım tertibinden kaşla gözle bir işaret çaktı, Mihri- ye de, dudağını ısırıp kaşımı gözü- Nü oynatarak «olamaz!, Babam var!.» demek istiyen bir tertiple silesinin ortasında uzaklaştı. 9 ÇOCUK bahçesi Şehrimizin 9 semtin- | de yeni büyük bahçeler yapılıyor Belediye şehçin bir çok yerle- rinde yeniden çocuk bahçeleri in- şasına karar vermiştir. Bilhassa sayfiye yerlerine chemmiyel ve gilecektir. İlk partide Erenköy, Maitepe, Sarıyer, Tapkapı, Beşik- taş, Kadıköy, Üsküdar, Eyüp ve Kasımpaşada birer büyük çocuk bahçesi yapılacaktır. Çuval ihtikârı yapanlar tutuldu Mürakabe komisyonu bazı tüccarları Müd- dei umumiliğe veriyor Fiat Mürakabe Bürosu çuval fi- atlarının yükseldiğini görerek tet- kiklere başlamıştır. Bazı çuvalcı- ların komisyonun tesbit ettiği fi- attan fazlaya çuval sattıkları gö- rülmüş, bunlardan mühim bir kıs- mın; yakalatmıştır. Hazırlanan ı'v'nkhr bugünlerde Müddeiumu- YVİLÂYET ve BELEDİYE: w Beylerbeyinde yeni — Belediye tahsil şubesi binisi açılması için bir bina aatın alınacaktır. Büyük Şair Tevfik Fikretin Ru- melihisarındaki — Aşiyam — Belediyece 25300 liraya tamir ettirilerek müze ha, Hne getirilecektir. giyle çalmıştır!.. Dükkündan çıktıktan sonmu Arka. | daçından ayrilan Nodide küpeyi yan. daki terlikçi sökağında bir taşın altı- na bilâhare almak ümidiyle saklamış * fakat Yervant hırsazlığın farkına var- dığından onu aramıya — boşlamıştır. Nadide Curgidan çıkarken — yakalan- mış Birinci Sulh Ceza Mahkemesince 6 ay bapse mahküm edilmiştir. “Va- kat yaşının — küçüklüğünden 20 güne tadirilmiştir. Pişman olan kız muha- kemede hep ağlamıştır. I | | ———İE— Yardım Sevenler Cemiyeti ,Milli piyango Zafer Bayramı keşidesi de şehrimizde olacak Müli Piyango Müdürlüğü, 30 A- ğgustos Zafer Bayramında yapacağı büyük keşidenin de şehrimizde çekilmesini kararlaştırmıştır. Keşidenin yapılacak geçit res- mini müteakip Taksim meydanın- da yapılması düşünülmektedir. Francala tevziatı Adalardan başka diğer hir semtle hüsüsl erirle barta — ülmiyaninra da frncala verildiği ihbar olunarak tabh. kikzta geçilmiştir. AUA RAK ID VAA Z İLÜĞ İ 24 üncü a.. Avrupa harbi başlıyalı ikinci sene de bu ay bitecek demek. Harp masil başladı, iki senedeg- beri ne safhalardan geçerek pek de hatıra gelmiyen ne şekillere girdi?, Yirmi dördüncü ay da gi- verken zihinler bu suallere sapla- Mıyor. Sahneden bir kısım muha- ripler çekildi, Başka muharipler meydana çıktı. Fakat geçen sene- nin bu ayları gibi MI in de baharı yeniden bazı memleketlerin daha harhe girdiğini gördü, Bu senenin yaz ayları da dünyanın dikkat ve merakını Alınan , Rus harbi sa- hasına çekmiş oluyor, Başlangıçta sahası mahdut ka- lacak diye zannedilen harbin aylar geçtikçe görüldü ki sirayet — ve şümul dairesi gitgide genişlemek- tedir. Bu dalrenin daha ne kadar büyüyerek içine daha büyük dev- letlerden hangilerini alacağı ayrı mescle, Şu halde çabuk bitirmek yerine bilâkis uzun sureccek bir harbin türkü ihtimallerini gözönüne ge- tirerek hazırlanmak var, İkiye ay- rılan muharip zümreleri şimdi ba *& Beşiktaş Vapur — İskelesindeki Çatal Bicük — Fabrikası on beş gün içinde yıkılacak ve burası — genlşleti- lecektir. * Büyük Florya — güzinosunun Şi- male bakan kızımlarına çam ağlıçları ikilecektir. İstaxyon — civarında da n çeşmeler yapılıp Kâğıt sepet, Alacaktır. TİCARET ve SANAYİ: * Altın fiatleri yine yükselmiye başlamıştır. Dün on kuruş fazinsiyle bir. Reşadiye altnı 25 lira dok- san kuruşlar müamele — görmüştür. Beşibiryerde 117 Iiradır. ir Son günlerde Bağdattan — şehri. mize 200 sandık çây getirilerek levzi olunmuştur. *& Karacabey ve Bursadan piyasa- miza yeni mahsul patates getirilmiş- tir. Töptan fiatler 46 — T,5 kuruştur. MÜTEFERRİK: w* Donizyolları — İdâresine — geçen Haliç vapurları bacalarına Denizyol. darı fozsu takılmıya başlanınıştır. »ir Ankra ve İstanbul Hukuk Pa. külteleri için müşterek pir talimat, mame hazırlamar Üüzere Üniveristode bir heyet kurulmuştur. »e Ahmet izminde bir tabıkalı Kü- çükptzarda bir kahvede yatıp kalkan 79 yaşında Şükrünün 75 lirastinı çal- mışda da yakalanmıştır. e Ankara İlkmektepleri 22 Ey, Tülde açılacaktır. *& Hamalların yük taşıma Geretleri ve motörsüz nâkil vasıtalarının ücret tarifeleri yenl baştan tanzim oluna. caktır. yi ların vakayii pek uymamıştır. Şimdi ilerisi için <h Zarureti besbeli. şitikli muhariplerin azimet nokta- ları ayrı ayrı idi: Bir taraf her işi çabucak hitirmek kabil olacak di- harbe hazırlanmak için daha va- kit kazanmak ihtiyacı ile hare- küta girişmeğe pek hevesli değil- di. Onun için hep müdafanda ka- larak teşebbüs kuvvetini öbür ta- rafa birakmıştır. Halbuki hiçbir harp sonuna ka- dar müdafaa variyetinde kalarak kazanılamıyacağı besbellidir. Bir gün taarruz zamanı gelecek, di- yorlardı. O zamana kadar bekle- mek ve daha hazırlanmak lâzım. Görüldü ki harp pek çok meç- hul ihtimallerle dolu bir hal imiş. Muharip zümreler bi yüde yarını düşünmek vaziyetin.- dedirler. Her iki taraf da meçhul- leri kendi lehine olarak malüma çevirmek üzere bu karışık mıade- Teyi halletmek istiyecektir. Fakat yirmi dördüncü ay da geldi, n harp biteceğe henzemiyor, Bilükis muharipler için ileriye hazırlık zarureti aşikâr DAi Çinmli tle Jap Yazan: Ali Kemal Uzak Şarkın muk Çin ile japon büyük mağa nemzet bulunuy: tahmin etmek kolay fevkalâde denccok b yok, Bugün Çin ile ja; lerile kavga halinde bul Bü kavganın gittikçe ha birgok neticelere ğ ve istikbal için Uzak miyeti aşikâr. Tabildir ki dünyanın da yaşıyan milyonlarcal hayat tarzı ve hayatın uymak kabiliyeti öter rupalılarca, — Amcrikal mühim bir tetkik ve ı zuu olmakta devam eti Asyada da Çin filkes meraka daha ziyade di yor. Bundan anlaşılı; Amerikanın i siyasiyala ya Çinin pek çok hususi; Orayı gidip görenler b makla bitiremezler, Bı raber o memleketi şu de gidip görmüş ve nisi yeni malümatla, daha larla dönmüş olanları noktalandan biri de ş Çinli gitgide *garpli, ol kü onun yeniliği al cak bir kabiliyeti oldı arlık anlaşılmıştır. Ha için eskidenberi ne sö; Barip hükümler verilire Yeniliği kabul etmeki rakibi olan japonun da almak kabiliyeti göster lemeğe hacet yoktur. arasında şu büyük bir £ duğu yine hayretle gör Bir Çinli tamamile olmağa karar vermiş j kolaylıkla Amerikalı merikalılaşmış bir Çinl reketinde yıbımılıkj cek kadar yeni rolü: miştir, Lâkin bir Çinli rikalı olmağa karar Taklit etmek m':ğ Çünkü Çinli başkala: meği sevmiyor. Fakat merakmı tatmin etme rupalı gibi olur, Amd yaşar. Bunu hoşlandığ. par, onun için yeni voli sıkıntı çekmez. japonu veya Amerikalı olabiln ka türlü imiş: japon böl istemiyerek alır, böyle ya ancak vqu'şl olduj lanır, Bunu en iyi anlatacı her iki memleketin k görülen giyinmek tar? palı ve Amerikalı ka giyinen, hattâ onların modalarını takip eden | lar çoktur. japon kadınına geli rupalı ve Amerikal: kı yir'p kuşanma tarzın kal yalnız en son modi düğü bir esvabı diktir iktifa etmiştir. japon Tupanın en san modasi takip etmekten hiç ger| ter, Fakat bunu pek de miştri. Bir vazife olar Çünkü bazı zamanlar mürasim esnasında Â) giyinmek iktıza eder. Hulâsa Çinli ile japı böyle büyük farklar vi tün zannedildiğinin ah Avrupadan ve Amerik nabilir. Fakal Avrupa Biriıniıina Eopimızın_ Kaldırımları müş bir ca Yen Savaklar — caddesinde okuyucumuz yazıyor: «Oturduğumuz tadd dirimları hemen lb' B zaman caddemiz & gek drye sevinmle gtik. F bügün hâlâ — bekliyori tazdan Ve kışın çamur mizden geçilmiyon, T miyecek ise bu kaldi diye süküp üyle bir K lar? Belediyemizin b

Bu sayıdan diğer sayfalar: