ÜS e LA ÜS LN AL İ İA N Z KBü yazıaa metinleri Anaacat ol Alaraı bültenlerinden alınmıştır) ds eden: Muammer Alatuz Trğhter - Musolini mülâkatı hak. | Londrada tefsirler devam : " «Taymis» e göre, Brennere TP görüsülen başlıca mevzu, Fran- Yadetmişti. Fakat şimdi Alman.. (Ğ Pransanın faydalı işbirliğinden ? Zemek orzusunda — değildir. et İ çet Darlana da İtalyanın Pran- deki — isteklerinden vaz A ööüni söylemiştir. İkanların fethi, Amerikanın : İkyeti ve Vişi hükümetinin du. “ndaki inkişaf üzerine umumi <& İ 'etin beraberce tetkik edilme- ÖL bir müddettenberi Musolini [; #mekte idi. Brenner'de, görü . ge İltn esas meselenin Giridin fethi *tine ne yapılacağı meselesi ol- hda şüphe edilmemektedir. llnde görüşmelerin mahiyeti kında hiçbir şey ilşa edilme. SAĞ Sitir. Hİ ş YİSİDE TOPLANTILAR », Pransız nazırlar heyeti dün öğ- dün evvel ve sonra iki toplantı AŞ Bnıştır. Bu toplantılara Vişiye HM Şitiş olan General Veygand da tak etmiştir. rika mehafilinde, Amiral ) lan'ın İngiltereye yaptığı hü- Bi Çlardan sonra, şimdi her ba - Yği dan Fransanın filen Nazi sa. ğ iha girmiş olduğu kanaati var- v TÜRİYEYE ALMAN ASKERİ ÇIKARILDI MI? ! .:: İngiliz gazetesi, Suriyeye iyonlar ve her nevi malzeme #İK Sahra toplarile Alman — zırhlı |y Kalarının çıktığını — yazmıştlır. Kİ Sat Londradaki mahfiller, AL karlarn Suriyede Lüzikiyeye a8 İhraç ettikleri hakkındaki ha. teyit eder malümat almamış- Bir Alman vapurunun İngiliz ' ştanmasının ve hava kuvvetle. Ça teyakkuzundan kurtulmuş & ihtimali müsteb'ad görül- —| Ümekle beraber, geniş bir ihraç Apilmış olmasına (htimal veril - tektedir. “Bu haber Suriye ve Alman kay- Wınmıın da tekzip edilmiştir. İNGİLİZLER SURİYEYE GİRERLERSE... Berlinin yarı resmi kaynakla - v :Nıı bildirildiğine göre, yaban. ,.:ım.:iıeı Alman hariciyesin- , İngiliz kıt'aları Suriyeye gir. A GE takdirde, Almanların ne va- İ KÜt alacaklarımı — sormuşlardır. Üi Suale, hâdisenin bir Fransız . İseliz moselesi olacağı cevabi ve- # | .. tir, lin siyast mahtfillerinde, Fran. Hdın arazisini müdafaa edeceği D (1 inci Bahifeden Devam) lmak için Almanya Vişi aa silâhlı yardımda bu- tayı teklif etmiştir. Hakikat | | Mür ki İngiltere şimdi Suriyeyi bğüle teşebbüs etse de eskisine Abetle daha büyük bir mukavö- | Van İngiltere için Orta Şarkta bundan daha mahzurlu bir vaziyet Habilir mi?, r_:'ık harbi başladığı zaman, Su- VÜ çietin işgalini lüzumlu görmüş f harekete geçilmesini ileri sür- & şl"îk İngiliz matbuatının as- Muharrirleri Suriyenin işgali 'Hi veğmunda müttefiktirler V (* bu meseleye dair yazı yazmakla Köuldürler. İngiltere harp mec- Ribi onların da geç kaldığı şüp- ir. Almanların yaptığı işler £ & hesaptır, riyaziyedir. Fakat b.,'ı,'_“"' başını komşunun eliyle ! k» an'anesine müptelâ olan )| Ü Mtlizler, işlerinde hâlâ kader ve .:-dmo epeyce yer bırakıyorlar. Onlarır. en büyük hatasıdır. Ğedeu Filistin veya Irak is- e lerinde büyük bir Alman Meketi” şimdilik varit olamaz. Ve 'tla söyledğimiz veçhile, Girit Rodos üslerile Suriye arasında :Nı muvasalası çok güçtür. Ha- yi büvvetleri ile ikmal edilen kuv- O “erin de denizaşırı büyük ha- —— — | HARP VAZİYETİ Giridin istilâsından ve Brenner mülâkatından sonra, Almanyanın şim« di nasıl bir harekete ge- geceği günün meselesini teşkil ediyor. Vişide Na- zırlar Hey'etinin toplan- tıları, Fransanın vaziye- tini iyice tayin etmesi bakımından ehemmiyet- li addedilmektedir.. hakkında Mareşal Peten ve Ami- ral Darlan'ın sözleri hatırlatıl - maktadır. Her millet için mukad- des olan bu hakkı - Almanyanın Fransızlara vermeğe hazır oldu. ğu beyan edilmektedir. GÖRİNGİN GÜNDELİK BİR EMRİ Mareşal Göring, — Alman hava kuvvetleri Başkumandanı sıfatile Girid muhariplerine hitaben neş- retliği gündelik emirde bilhassa demiştir ki: «Sevinç ve iftiharla dolu olarak Führer'e emirlerinin yerine geti. rildiğini söyliyebilirim. Sözleri - nin hakikatini bütün dünya önün. de isbat ettiniz: «Zaptedilemez bir ada yoktur.> | SIRP TOPRAKLARININ İŞGALİNDE BİR İHTILÂR —| «Taymise gazetesi, Almanya ta- ralından hem Bulgaristana, hem İtalyaya vadedilen Sırp toptakla. | rının işgali sırasında İtalyan ve Bulgor askerleri arasında kavgalar çıktığını bildirmekti Bulgar hükümeti bu hususta Alman hü- kümeti nezdinde protestoda bu. | lunmuştur, Bu ihtilâf yüzünden Sabranya meclisi relsi Muşanaf is- tifa etmiştir. SÖVYETLER YUNAN ELÇİLİĞİNİ TANIMIYOR Sovyetler Birliği, Yunanistanın hükümranlığını kaybetmiş olma- sından dolayı, bundan böyle Mos. kovadaki Yunan elçiliğini tanıma- dığını bildirmiştir. Bu karar, Yu. goslavya, Belçika ve Norveç elçi- | likleri hakkında — alınan kararın aynıdır. Yugoslav elçisi ve elçilik me « murları Moskovadan ayrılmışlar- | lerin yavelerle tahrif edilemiyece- dır. * arlan'ın beyanatı ( inet Sahifeden Devam) hükümetine istifalarınt vermişler; | dir. | Bütün memleket ma!bualinda Amiral Darlanın mahut beyana tına karşı duyulan inflal devam et. mektedir, Ankara ve İstanbul ga- zetelerinden başka, hemen bülüt wilâyet gazoteleri, umuml nefre'e tercüman olmakta ve Türx İst lâl mücadelesinin şehameti kar - şısında Lu kabilden savrulan ve savrulacak — hezeyanların hiçbir kıiymeti olmadığı, tarihi hakikat. anlatılmaktadır. rektlere girişmesi kolay değildir. Libyadaki Alman ordusunun va- | ziyeti bunu göstermiştir. Suriyede | vaziyet Libyadakinden daha çok müşküldür. Ancak Almanlar Su- riyeye yerleşmeğe devam ettikçe, İngilizler Irak ve Filistin hudutla- rını ihmal edemiyecekler, hiç ol- masa müdafaa kaygısile kuvvetler bulundurmağa mecbur kalacaklar- dır. Fakat donanma bu müdafaa waziyetinden çok zarar görecek, belki de Hayfa ve İskenderiye su- larında barınamıyacaktır. Biz yal- mız Mısırın ve İrakın muhafazası için değil, ayni zamanda donan- mmanın hâkimiyeti için de Suriye- nin işgalini lüzumlu görmekteyiz. Aksi takdirde Kıbrıs adası da İs- tilâya uğrar ve Suriyede yerleşen Alman hava kuvvetleri Hayfa ve İskenderiye limanlarını ve İngiliz donanmasını rahat bırakmaz. Sü- veyş kanalı bava bombardımanla: yına daha Çök maruz kalır. Kıbrıs adası Girit ve Rodos üslerinden değil, Suriyeden daha kolay istili edilebilir. Almanların böyle ha- reket etmesi muhtemeldir. Şu halde İngiltere Suriye me- selesinde müdafaayı kabul etmek- Je yine hata işlemiş olacaktır; bu sebeple geç kalinmış olsa da İn- gilterenin Suriyeyi işgal etmesi askeri bir zarurı İngiltere, Orta Şarkta yalnız bir cephede harbe devam etmek gayesini ta- kip etmelidir. Ancak bu sayede Şarkt Akdenizde ve Libyada Mi- Sırı ve Süveyş kanalını müdafaa edecek kadar kuvvetli bulunabilir. | derinin Girit şehirlerini tahripte 2800 Yenizelan- dalının akibeti kuvvetleri Lib mechul Velligion 4 (AA.) — Yeni Ze- lünda Başvekil vekili Naş, Giridin tahliyesi — esnasında 2800 kadar Yeni Zelandalının âkıbetinin meç. hul kaldığını söylemiştir. Binlerce Yeni Zelandalı Mısıra gelmiştir. Bunların içinde 768 yaralı vardır. Amerika gemi in- şaat fabrikalarında Vaşington 4 (A.A.) — Bahriye Nazırı Knoks dün gemi inşaatcı'a. | rının önünde konuşarak, harp ge- | mileri inşasında bir mucize ta - hakkuk ettirilmek lâzım geldiğini lemiş ve tezgâhların günde 24 saat çalışmalarını istemiştir * Kahire 4 (A A.) — Bütün cep- helerde vaziyette bir değişiklik yoktur. Görüşmelerin Ehemmiyeti (1 imok Sahifeden Devam) lenmemnektedir. Mareşal Petenin reisliğinde sa- bahleyin yapılan toplantıya Ge- neral Veygand da iştirak etmiştir. Sabahki celsede İngiliz - Fransız münasebetlerminin görüşüldüğü sa- rihtir. Bu toplantıda Darlanın ma. lüm beyanatından sonra İngiliz - Fransız münasebatı hükümetçe tetkik edilmiştir. Bu iki içtimada Darlanın hazır bulunup bulunmadığı bilinme- mektedir. aat Girldin ygüzel merkezi (1 kmet Sahifeden Devam) gösterdiği <tarif edilmez» vahşeti anlatmıştır. Dimitrakakis, demiştir ki: «Giridin müdafaasız güzel mer- kezi artık mevcut değildir, Şehrin | gördüğüm en son manzarası, du- | man tüten muazzam bir enkaz yı- ğını olmuştur. Bir tek duvar ayak- ta kalmamıştır. Şehrin Türk ca- mileri ve Yunan kiliseleri, hâk ile yeksân edilmiştir. Nazi tayya- recileri vazifelerini mükemmel su- rette ve Führerlerini memnun e- decek bir tarzda — yapmışlardır. Gördüğüm en hâilevi manzara bu kanlı tahripten sağ kalmış olan ve gayrimevcut şehir karşısında şaş- kın, süküt içinde uzaklaşan birkaç #vil olmuştur. Tahliye edilmekte olan Yunan yaralıları grupları gör- düm, Bu yaralılar, kendi iztırap- larını unutarak «yaşasın Yuna- nistan hürriyetle diye bağırıyor- lardı, Halkın maneviyatı hiçbir zaman düşmemiştir. On beşinden yetmi- şine kadar her yaşta ve her sınıftan siviller ellerindeki bütün vasıta- larla Almanlara hücum etmişler. dir. Resmoda ve Kandiyede müte- addit paraşütçülerin Yunan top- rağına basmakla ölmeleri bir ol- muştur. — ( fnet Sahifeden Devam) bulunmakladır. Başta Hür Fransızlar olmak üzere Suriyenin derhal işgali, hemen yapılmalıdır. Eğer İngiliz hava kuvvetleri, Ha- lepten Huyfaya kadar bütün Şarki Akıdeniz sahili boyunca sağlam sunet- te yerleşirse, Irak'ta ve Basra körfe- züldeki sağlam üslern müzahereti İle Kılırıs ve İsken V ye İngiliz deniz üs- sü emniyette olacaklır. Suriyeyi İşgal- de geç kalmak ve Almanların Suriye- ye yerleşmesine müsaade elmek, her şeyi tehlikeye koyacaklır. külde bir tekişa hiç Tüzüm yoktur, Bu sabah Vilâyet ve Belediye erkâm - bu hususta bise şu malümatı vermişler- diri «— Ban kimselerin düştükleri bu Kölüş yemsiz ve hayret edilecek bir va- göyetlir, Biz füvaki büyle bir deneme yapmayı — düşünüyorun. — Yakal — daha rümünü bile — kararlaşlırınış — değilir. Yani deneme — burünlerde — yapılacak geğildir. Ayni samanda 24 saat fırm- darın ekmek çıkarmıyacağı, — vesakti nakkiyenku — işlemiyeceği habörleri de mübelâğaldır. Bla, ancak 5 — 6 at devam etmek izere bu şekilde bir de- Heme yapmayı tasavvur ediyoruz.. Bir hâkimi davet İstanbal Cümhuriyet — Müddelsmu- İstanbulda olduğu anlaşılan Rdremit Hükim Musvini Demir Dalinin memu- riyetimize müracaatı, *ver devletlerinin nihal zafer de Cenubi Afrika yaya gelecek Kap 4 (A.A)— Cenubi Afrika Birliği Başvekili Mareşal Smuts Şarki Afrikada bulunan Cenubi Afrika kuvvetlerinin yakında Şi- mali Afrikada da mustazam Alman ceğini beyan etmiştir. demiştir ki: «Yalnız devamlı gönüllü hareketi lüzımdır. Erdün'ün Irak harekâtına yardımı Amman, 4 (AA) — Irakla Raşit Ali isyanının tenkiline muvaffakıyetle iştirak eden Glub Puşa Amman'a dön- müştür. Emilr Abdullah — kendisine resmen höçâmedi beyan etmiştir. Mih- verin parpaganda servisi bir çok de- falar Paşanın imaktül - düştüğünü bil- dirmişti. Diğer taraftan Emir, F İngiliz Yüksek Komiserine de İrak harekâtinin müvaffakıyetle netlcelen mesindea dolayı bir tebrik tolgrafi çekmiytir. e Cunkine, 4 (AA.) — Ünltedi ja- | pon borubardıman tayyareleri, Çun- king'e şiddetli bir bücum yapmışlar- dir, ölü miktarı 200 kadar İahmin e- Gilmektedir. *& Kudüs, 4 (ALA.) — Buraya ge- len bir habere güre, âsilerin rehine o- Jdarak tuktukları Irak Petroleum Kum- panyasının bülün Avrupalı memurları serbost bırakılmıştır. ÇÖRÇİL (£ inel Sahifeden Devam) datınıştır. Ruzvelt'in, Vaynant e gö- | rüşroeleri İngiliz Başvekili ile görüş- mesi kadar ehemmiyetli addediliyor. Vaynant Çörçil'in Atlantik muharebe- #i hakkırda tahminlerini de beraber | götürmüşlür. Deniz devriyeleri mem- muniyet verici nelice temin etmezse, Ruzvelt daha ciddi tedbirler alacak- 'dur, Bu tedbirler gizli tutulmaktadır. Ruzveli, devriyeleri — teftişlen — dö- nen Amiral King ile görüşmüştür. Ka- bine fevkalâde bir. toplanlıya — çağrı- kacaktır. Brenner mülâkatı ( inet Sahifeden Devam) te ite de, mülâkatın esas hatları İlk şüphe ve sisten sıyrılmış gibi görünmektedir. «Koryere Deltasera» nın bir ma- kalesi manidardır. Bu gazete bil- hassa diyor ki: «Herşey, bu mülâkatın sön dö- rece ehemmiyetini göstermekte- dir, Bu mülâkat alelâde üskori mü- kâleme çerçevesinden çıkmaştır. Askeri hâdiseler içinde bir Avru- pa sulhunun ilânı gibi bir inkişaf bekleneabilir.. Romada çıkan «Trihuna» gaze- tesi, Brenner mülâkatı esnasında, | Avrupa için bir sulh ihtimalleri tetkik edilmiştir. Bunun için mih- kazanmaları beklenmiyecektir. Musolini ile rabıtaları malüm olan «Clornale Ditalya» da, Bren- ner mülâkatında Avrupanın ye- niden inşası meselesinin de gö- Tüşüldüğünü yazmaktadır. Kaont Cianonun gazetesi — olan «Telegrafo» diyor ki: «Brenner mü- lâkatı hâdiselerin inkişafı bakı- mindan esaslı ehemmiyoti haiz- dir.» «Koryere Dellasera» nn Nev- york muhabiri diyor ki: «Brenner mülâkatı, Avrupanın yeniden in- şası bakımından Amerikada derin aksülâmeller yapacaktır.» Havas - Telmondiyal şöyle di- yör: «Avrupa kit'asında sulhun te- sisi pek tabil olarak mihverin bu- günkü harp müşküllerini hafiflet- miyecektir.r yi ği Akdenizde (1 inol Kahifeden Devam) Neşred'len tebliğde, dahili ted- birle ait meselelerin müzakere edildiği söylenmekte ise de, beynel- milel meselelerin de meclisin dik- katinden geçtiği şüphesizdir. Am- ral Darlanın beyanatı Fransız politi kasmın istikametine bir işaret ad- dedilmektedir. Beynetmilel vazi. yette yeni bir hamlenin beklendi- şu sırada, Fransız polltikasının istikameti taayyün etmiş olacak- tır. Brenner mülâkatı, Akdenizde başliıyacak glbi inen bu ham- lenin br mukaddimesidir. Bu şerait oltında Fransanın Afrika. daki umumi delgesi General Vey- gandın Mütaleasını sormak icap etmiştir. | Britanya adalarının Girit gibi ve Brenner Mülâ- katından sonra (Başmakalden DA am) rupa kıt'ası üzerindeki devletler güya mihverle sulh akdetmiş o- hkurlar, Fakat, bunun Anglo - Sak- sonluk âlemini tatmin etmesi ve onlar hesabına bir sulh müzake- resine başlanmasına — ve neticeye varılmasına imkân vermesi çok şüpbeli ve hattâ hayalidir. Almanya, kendi işgal ve tahak- kümü altında tuttuğu devletlerle umumi bir sulb anlaşmasına varsa dahi; İngiltere ve Amerika her- halde böyle bir anlaşmayı kabul etmiyeceğine göre; mihverin bu şekildeki vaziyeti; Anglo - Sakson mücadelesine mukavemet etmek mecburiyetini tekrar ayakta tuta- caktır. Bu mücadele ve mukave- met safhasında belki de Almanla- rın istediği kül halinde bütün Av- | rupalıları Anglo - Sakson âlemi | karşısına çıkarınak ve mücadele | yükünü bütün omuzlara taksim | etmektir. Bu takdirde de harbin gu ihtimallerle inkişafı lâzımdır: A— İngiliz adalarına karşı harp B— Atlanlikte harp C— Sovyet Rusya ve Japonya- mın variyetini tayin D— Akdeniz ve Afrikada harp İngiliz adalarına karşı harbet- Girit şeklinde istilisi imkânsız ol- muştur. Atlanlikte harp donanmaya mubtaç harptir. Farrımuhal ola- rak Japon - İlalyan - Fransız - Alman - İspanyol donanmaların- dan mürekkep bir Ehlisalip do- nanması dahi bu vaziyette birleşe- cek olan İngiliz - Amerikan donan- malarına faikiyet temin edemez. O halde gerek Brenner mülâka- tı, gerek harbin yeni istikamet ih- timalleri üzerinde umumi bir ne- ticeye varmak için Hitler - Muso- Tininin bütün ihtimalleri tetkik ettiklerine ve fakat harbi umumi bir sulha vardırmak için daha miücadeleye devam etmek veya terki silâh eylemek neticesine va- sıl olduklarına kanasat getirmek | lâzımdır. Bizim şahsi kanantimize göre; | Almanya, Fransa ile kendi ve İtal- ya arasındaki meseleleri Brenner mülâkatında bir neticeye bağla- mak istedikten sonra; bilhassa iki nokta üzerinde durmuştur. 1— Akdenizde ve Afrikada har- | be devam 2— Sovyet Rusya ile kat'i bir neticeye vasil olmak. Akdenizde harp tekrar başladığı zaman hedefler malümdur. Ya Suriye, Filistin, Mısıra şarktan ta- arruz olunacak, yahut da Cebelüt- tarık ile beraber Şimali Afrika, Garbi Afrika Fransız ve İspanyol üslerine de yerleşilmek yoluna gidilecektir. Bunlar teker teker halledilmek isteneceği gibi; toptan bir neticeye bağlanmak istene- bilir. Fakat, Sovyet Rusya ile kat'i bir neticeye vasıl olmak noktasına ge- Hince; bu başlı başına mühim ve tetkike muhtaç bir mevzudur. Almanyanın hesabi aşikârdır: Avrupa kıt'asında bütün zaferleri- kendisi, eylemek ve Sovyet Rusyanın da deşine marırz kalmamak, gıdal ve ai madde ihtiyaçlarini temin eylemek için şark komşusu — ile bütün endişelerini ve İhtiyaçla- rımı şimdiğden izale eşlemek — ve sağlama bağlı uruntundadır. Bu'ise; ancak ya müzakere, yahut da mücadele yolu ile hallölumabi. Bir. Birce Brenner mülâkatı bircok şeyleri halletmek istemesine rağ- men görülüyor ki, dünyadaki her- cümeri izale etmek ve kati neti- cesine vardırmak bakımından hiç birşey halletmeğe yarar değildir. Bu itibarla, umumi mücadele a- rasında tâli hazı noktalar halledil- miş, Fransız - Alman - İtalyan iş- birliği veya anlaşması bir neliceye | vardırılmış olsa dabi; önümüzdeki günler kanlı ve mütendeleli safha- Jara gebedir. Bu gebeliğin şarkta ve cenupta nasıl yeni inkişaflar kay dedeceğini ise; herhalde pek yakın günler zarfında görüp öğreneceğiz. ETEM İZZET BENİ: Gizl Yazan: Francıs Machard r Casusun i Defteri No. 30 Çeviren: İskender F. SERTELLİ Sevgilisini düşünerek uykusu kaçan âşıklar gibi zarfı Arızaları örtmekten başka birşey yapamam. Kadın bir kadeh şampanyayı Affedersiniz.. randevum var. Diyerek yanımdan çekildi. Kadının hakkı vardı. - Tek bi- yıklı, gülnüç bir erkekle yanyana oturan bir kadının zevkinden her- kes şüpbe edebilirdi. pacaktım?, Garsanun - geldiğim dakikadan yüzüme dikkatli ve manalı Buradan kalkıp gitmekten baş- ka çüre yoktu. İşte bu benim için affedilmez bir iskandaldı. Derhal hesabı görerek kalktım. Bir telefon santralına girerek, çarçabuk biyivimi tamamladım. Yolda giderken: — Bu bir reza- lettir. Bu münasebetsizliği hiç bir zaman unutmıyacağım. Diye söyleniyordum. © gece fazla dolaşmadım.. oda- | ma gidip yattım. Zarfı hâlâ merak ediyordum. Sevgilisini düşünerek uykusu kaçan âşıklar gibi, ben de mahut zarfı düşünerek uyumağa çalışı- yordum. Sağa sola dünerek dalmışım. * Ertesi sabah.. Elimi, yüzümü yıkadıklar sonra eski kılığıma girerek pansiyondan çıktım. Sabahleyin iştiham yoktu. Bir çay bile içememiştim, Geceyi ihtilâçlar, korkulu rüya: larla geçirmiştim. Doğruca İspanyol güzelinin pan- siyonunda soluğu aldım. Tam vak- tinden on dakika önce orada bü- lunmuştum. İspanyol Madamı beni bekliyor- , Misafir odasında oturuyorduk, Lâf olsun diye söylendim: — | — Gecikmedim, değil mi Ma- dam?. (ayır. Vaktinde geldiniz. Fa- kat, henüz on dakikamız var. — Canım, artık üzmeyin beni. Geceyi uykusuz geçirdim. Merak- fan çatlıyorum. — İği amma.. ön dakika, ica- bında büyük bir zaman mefhu- mudur, Bu on dakika içinde pek çök şeyler olabilir. Meselâ bir fabrikanın bombalanması, bir tren köprüsünün berhava edilmesi, bir tünelin çökmesi on dakika bile sürmez. İşte, bu kadar konuştuk. Henüz aradan iki dakika bile geç- modi. Daha sekiz dakikamız var. — «Nevyork Casus Mektebi» n- de dakiksların, saniyelerin mana- di Sını öğrenmiş ve bu mevzuda pök çok tecrübeler yapmıştık. Ma- dam!, Fakat, şimdi mektepte de- ğiliz.. — Hayat da bir mektep değil mi?. Mademki, hayatta muvaffak olmak için, mektepte okudunuz. Şimdi hayatta bunları tatbik e deceksiniz.. Saate bakarak ilâve etti: — İşte, henüz altı dakikamız var.. ae Madamla konuşurken, kapı ça- hındı, Ve biraz sonra - yani sekiz on saniye sonra - içeriye genç — ve gözel bir kadın girdi. Bu kadını, haric! tuvaletile hü- viyetini değiştirmiş olmasına rağ- men, tanımak istiyordum. WWWWM sedi. Ev sahibesi eiddi bir tavırla ba- nadöndü: — Kâtibemi size tanıtmak is- terim: Matmazel Eliza.. Madridin en asil ailelerinden birine men- suptur. n Gülmemek için kendimi güç tu- tuyordum. İspanyol dilberleri ikileşmişti. Bu kadin, pansiyon sahibinden gaha gençti. — Teşekkür edertm Matmazel. 'Dedim. Fakat kendimi ne diye prezante edeceğimi bilmiyordum. Ev sahibesi beni bu müşkül va- ziyetten kurtardı: — Bir garap tacirinin oğludur. Mösyö jan, kozmopolit bir ailenin çocuğudur. İngilizce bilir. çünkü merak ediyordum babası İngilizdir. Fransızca bilir, çünkü anası Liyonludur. Kendisi Madritte doğmuştur. Şimdi Pa- riste yerleşmek istiyor. Garip iti- yatları vardır: Meselâ, bıyıklarına ufak bir saçkıran rahatsızı gı 4 Tız olmuş. Sun'? bıyıkla dudakları- 'nin üstündeki arızaları kapnmak ister, Onu bundan dolayı mazur görmemek kabil değildir. dnsmm gelen Matmazel gül- — Şüphesiz, Mösyö jan da her- kes gibi kusurlarım örtmek — ve kimseye göstermemek mecburiye- tindedir. Fakat, bazarı - biyiğinin birini düşürmesi kendisini çok gü- lünç vaziyete düşürüyor.. Ev sahibi ile gözgöze geldim. Gülüştük, — Matmazelin hakkı var, dedim, Paris fabrikalarında artık hile baş. lamış. Bunda benim suçum yok. Paristen aldığım bir şişe tutalın çok sulu çıkması, biyiğimin birini düşürmeğe vesile oldu. (Arkası var Üç kişinin ağır surette yaralan- masile neticele- nen üç kaza Yedikule Hacımiralay sokağındı Madam Sanarik pansiyonunda o- turan tesviyeci Cihat Karayaz dün gece, vatman Ahmedin idaresin. deki tramvayın arka basamağın- da giderken, İmrahor sineması ö. nünde atlamak istemiş, karanlıkta yol üzerindeki elektrik direğin! görmiyerek çarpmış ve başı yarıl- mıştır, Cihat Karayazın yarası ağırdır. Kendisi tedavi için Cerrahpaşa hastanesine ftır. SARHOŞLUĞUN SONU Büyükadada oturan Kâzım sar. hoş bir hâlde, Beyoğlunda Galip- dede caddesinden geçerken, düş . müş ve buşından ağır surette ya- ralanmıştır. DUVARDAN DÜŞTÜ Galatada Çıracı sokağında Ay- şeye ait bir duvarı yapmak için ça. lışan Ali, muvazenesini kaybede- rek duvardan düşmüş ve başından ağır surette yaralanmıştır. KOLUNU KAPTIRDI Feriköyünde Baruthane cadde. sinde, 153 numaralı evde oturan Mahmut Şişlideki kadife fabrika- sında çalışırken, kolunu makineye kaptırmış, yaralı Şişli hastanesine