DURAKLARI ÇŞ HADİSELER FNL 5ON TELGRAF KUZU VE - KURDA DAİR Bakırcılarda, Koçe ismi- We bir vatandaşın ismi karı- bir şan, küçük, ehemmiyetsiz zabıta hâdisesi olmuş.. Gaze- Ne garip kuzu değil mi?. Zaten, şu zamanda, kurt ile kuzu pek ayırt edilmiyor ki.. MAjİNO'NUN YERİNDE TARLA Fransızların şu — meşhur Majino istihkâmlı d Yıllarca dillerde destan olan müstahkem kaleler.. Bir ge- zetede okudum: Şimdi, bu istihkâmların hepsi yıkılmış ve malzemesi buradan kak dırılmış, — istihkâmların bu- hunduğu arazi de tesviye olu- | narak tarla haline sokulmuş.. Şimdi, Majinoda ziraat yapı- kyor. noyu Fransızlar «ekti» ler amma, başkaları TRAMVAY Bir kaç tramvay durağının yeniden değiştirileceği haber veriliyor. Bu arada, Sirkeci bekleme mahalli vardır. Ah, şu Sirkeci tramvay durağının | talihsizliği... Bütün İstanbul- | hular bilir ki, bu durak, seyyar esnaftan ziyade seyyar bir haldedir. Sirkeciden tramvaya bi- Biz, zaten, arabaların için- | de de duruyor, âdeta gitmi- | yoruz.. Tramvay İdaresinde nedense, bir durak merakı | var! PASLANAN DİŞLERE DAİk Bir adliye haberi okudum: Sirkecide, bir dişçiye diş yap- tırtan bir vatandaş, aradan iki üç gün geçtikten sonra, görmüş ki, avuçlar dolusu pa- ra vererek, ağzına taktırdığı © altın dişler, paslanıyor. Altın pas tutmaz, derler, amma.. Fakat, iki üç günde başlanan bu diş- ler, altın olmadığı gibi, mu- hakkak ki, teneke de değil.. Çünkü, teneke üç günde pas- lanır mı?, “AHMET RAUF Edebi Roman:34 (Zeytinyağı ihracatı İngilizler piyasamız- dan 5000 ton Zeytin yağ satın aldılar Son zamanlarda zeytinyağ ih- Tacatımız artmıştır. Bu meyanda İngilizler de 5000 ton zeytinyağ satın almışlardır. İngiliz Ticaret Birliği Türkiye mümessili Krob bu yağların teslim ve nakli üze- rinde — alükadarlarla ve İhracat başlanacaktır. Diğer taraftan bu yıl zeytin mahsulümüzün geçen yıldan daha fazla olacağı tahmim edilmektedir. KÜÇÜK HABERLER VİLÂYET ve BELEDİYE: * Hariçten getirtilemiyen su saatlerinin burada yapılması içim tetikklere geçilmiştir. * Ramide Topçularda kurulan Atpazarının Mısırtarlasına nakli Dün şehir Meclisince kabul olun- müuştur. * İdairelörfiye Komutanı Kor- general Ali Rıza Artunkal, bu sa- bah Vilâyete giderek Vali ve Be- lediye Reisi doktor Lütfi Kırdarla bir müddet görüşmüştür. * Şehir Meclisi, dün saat 14 de, | ikinci reiş vekili Faruk Derelinin reisliğinde toplanmış, bir aralık toplantıya Vali doktor Lütfi Kır- dar da iştirak etmiştir. w Şehircilik mütehassısı Mösyö Prost'un mukavelesi üç sene daha uzatılmıstır. * Bozuk ve damgasız ölçülerin mağaza ve satıcılarda bulundurul- maması, ölçüler hakkındaki Be- lediye talimatnamesine eklenmiş- tir. TİCARET ve SANAYİ: * Balkanlarda harbin başlaması üzerine merkezi Avrupa ile olan ticari nakliyat durmuştur. Fakat son günlerde vaziyetlerin değiş- mesi üzerine yakında bu yolun a- çılacağı tahmin edilmektedir. Bu süretle — veniden mal naklinin mümkün olacağı anlaşılmaktadır. * Dün yabancı memleketlere yaptığımız ihracatın yekünu 250 bin liradır. Tütün, deri, tuzlu ba- lık gibi birçok maddeler ihraç e- dilmiştir. * Toprak Mahsulleri Ofisi şeh- rimiz şubesi bakkallara bir çuval- dan aşağı olmamak şarlile irmik satmağa başlamıştır. * Evvelki gün 27 lira 40 kuruş olan bir altmın flatı dün 28 lira 20 kuruşa çıkmıştır. MÜTEFERRİK: od * Hüseyin isminde biri Taksim- de oturan Ahmet kızı Sabriye a- dındaki metresinin yüzünü dün jlletle dört yerinden kesmiştir. * Bu gece Belediye gazinosun- da verilmesi kararlaştırılmış olan «Büyük Türk gecesi» görülen lü- zum Üüzerine tehir olunmuştur. * Unkapanındaki dükkânında arama yapan orman — muhafaza çavuşlarından — Fuat ve Wuriye buldukları kaçak keresteler 5 er lira rüşvet teklif eden Artin isminde bir keresteci dün B inci Asliye Cezada muhakeme olun - muş ve 1 av 22 gün hapisle 32 lira para cezasına çarptırılmıştır. KOLKOLA Müellifi: Nizamettin NAZİF Kadının hakikaten acınacak bir hali vardı. Rezzan, eileri hakkın- da söylediği sözlerin, onu yediği | dayaktan fazla mütcessir ettiğini anladı. Daha ileriye gitmeğe gönlü | razı olmadı. Yorgunluğuna rağ - amen yerinden kalktı. — Raşideyi koltuklarından tuttu, doğrulma - sına yardım etti. Yavaş yavaş yü- Tüterek banyo odasına götürdü. yüzüne biraz su serpti. Lâvabo üstündeki bir kolonya şişesini açtı, alnındaki sıyrıkları temizledi. Ko- şa koşa salona gitti, — Raşidenin çantasını aldı, yine koşarak ban- yo odasına döndü. İkisi de konuş- maksızın tuvaletlerini tazelediler. Sonra kücük salondaki dağınık- Diğr düzelttiler. Bu sırada merdi- l venden bir ayak sesi ve spartı- man kapısından bir anahtar tı - kırtısı geldi. O anda açılar kapı- dan giren iki erkeğin, kollarını a- çarak salona daldıkları görüldü. Bunlardan biri Rezzanı sevgi ile kucakladı. Fukat diğerin'n iştihası derhal kesildi ve Raşideye bir a- dım yaklaşınca durarak bağırdı: — Ne oldur'Tuhum sen? Kim ikoydu seni bu hale? Olgun kadın, simdi, © her za- manki tavrımı takınmış. mermer- den bir heykel gibi dimdik duru- yordu. — Hiç... - dedi - adi bir kaza, Bu cevap gelen adamı tatmin — Büyük geçmiş olsun sevgi - Hm... Tramvaydan düştü desem, ae - | derece teesslir vermektedir. ALI—C Filezofu Eral ve Anası Berlin kaynaklarına göre, Yu- göslav ordusu leslim — olmuştur. Hsrin ükıbet,.. Gazetelerde, Yugoslav ana Kra- liçesi, müteveffa Aleksandrın zev- cesi Marinin, gazetecilerle yaptı- B bir mülükatı çıktı. Mari, şimdi, İngiliz sayfiyelerinden birinde, kü- gük bir evde oturmakta ve iki se- nedir, Yugoslavyadan ayrı — ve uzak bulunmaktadır. Marinin mtırabı ikidir. Bvvelâ, memleketinin düştüğü acı âkıbet.. Sonra da Yugoslav tahtına henüz yeni oturan, 17 yaşındaki oğlu kü- çük Petrodan haber alamayışı. Kraliçe Mari şöyle diyor: «— Oğlum Kral Piyerden en son olarak bundan bir hafta evvel ve bilvasıta haber alabildim. O gün, nerede olduğunu bilmediğim gi- bi, bugün de nerede olduğunu bil- miyoram.» Bu cümlelerde, bir ana şefkat ve bağlılığının bütün büznü var- dır. Yugoslav Kralı Piyer, merede?, Evet, bu bir meseledir. Hafıza- mızda yanılmıyorsak, bütün Yu- goslav mukavemeti müddetince, Kral Petro, hiçbir mesaj, — emri- yevmi neşretmemiştir. Yugoslav milletinin düştüğü a- c felâket kadar, genç Kralın bir süküt örgüsü arkasında bulunan şahsiyeti de, şüphesiz, Sırplara o şimdi Allah, Surpların yardımcısı ol- a RESAT FEYZİ Belediyeye veri- len lâstikler işe yaramadı! Hariçten gelen ve Belediye için ayrılan 60 otomobil lâstiğinin eb- atları Belediye otomobillerine uy- mamıştır. Bunun üzerine Belediye Vekâlete müracaat ederek halka tahsis edilen lâstiklenden kendi- sine bir miktarının — verilmesini istemiştir. Dün Vekâlet bu hususu kabul ettiğini Belediyeye bildir - miştir, Yıkılmıyacak han Müzeler Müdürü Bay Aziz ile Heyeti Fenniye Müdürü Nuri dün | Mısırçarşısına giderek - çarşının | yanında bulunan eski harın ta- rih? kıymetini tetkik etmişlerdir. Bu hanın yıkılmaması Beledi - yeye bildirilecektir. İzmit mekteplerinde İzmit (Hususi) — Şehrimizde ve Vilâyet mıntakasında ilk ve orta okullarda — dersler 15 nisan akşamımdan itibaren kesilmiştir. Kansat notları — vetilmiştir. İlk orta okulların son sınıf imtihan- Jarma 22 nisanda başlanacaktır. Geyvede tetkikler İzmil (Hususi) — Valimiz Bay Ziya Tekeli, refakatinde Sıhhiye Müdürümüz Dr. Şerif Kayi ve Nafıa Müdürü B. Cevdet Önaran mezsin. Otormobiliniz bir kazaya | uğradı desem, bu da mümkün de- ği — Neden? — Rezzanda birşey yok da.. Raşide, âşıkının bir mana vere- | mediği bir sinirlilikle; — Yok mu? - dedi - kafasına | tokmak indirilmişe döndü zavallı. Ben kazayı ondan ucuz atlattım. | Bir cam kırılmıştı. Biraz yüzüm | sıyrıkdı. Fakat o. | Bu sözler, Rezzanın sevgilisini | meraka düşürdü; — Sahi mi? - diye bağırdı - böyle müthiş bir kaza geçirdin de bana söylemiyorsun ha?., Bu heyecan Raşideyi güldürdü: — Üzülme!.. - dedi - o kadar zedelenmedi. Sana kendini beğen- Tahsile Devam eden memurlar hakkında hazırlanan yeni kanun lâyihası Meclise verilmiştir. Bu lâyihada şöyle denilmektedir: «Esas itibarile memurların da- ima vazife başında bulunmaları tabil ise de şimdiye kadar tahsile devam eden memurlara — karşı müsamahakârlık gösterilmiş ol - anası bu bususta bir kanun tek - «Ancak orla ööretim mücsse- seleri için lüzumu kadar üöğret - men bulenmaması dolayısile bu- ralara muvakkaten tayin edilen lise mezunu yardımcı öğretmen- ler ekseriya yüksek tahsil talebesi olduğundan bu gibilerin bir is - tisna mevzuu teşkil etmesine lü- zum görülmüştür, «Hususi okullarda öğretmen - lik edenler Devet memuru sayıl- mamakla beraber bunlar Maarifçe tayin edilmekte okduğu için ka- nunda bunların vaziyetlerinin tas- rihi faydalı görülmüştür. «Diğer taraftan meslek bakrmın- dan ehliyetini arttırmak maksa- Öğretmenler yar- dım birliği kongresi bugün toplanıyor Şehrimiz Öğretmenler Yardım Birliğinin yıllık kongresi bugün saat 14 de Eminönü Halkevinde Maarif Müdürü Tevfik Kutun re- isliğinde yapılacaktır. — Teneke ve çivi Yakında memleketimize mühim ikısmı İzmire gönderilecektir, zahte pasapartlarla ve sahte ster- linlerle şehrimize gelen rin muhakemelerine dün 2 inci Ağırcezada bakılmıştır: Mühakeme - edilenler, —Alfred Hayim, Arnold Gütentag. İnliyus Verner, jakop Vaya, josef Vayzer, Anton Rap, Marten Sanders, Ru- dolf Bodner isimlerindeki erkek- lerle Antonya Bodner, Elza Vay- zer, Elirüjde Berger isimlerinde- ki kadınlardır. Bunlar, Almanya, Çekoslovakya, Polonya museviles ridir. Alfred Hayim dünkü sorgusun- da, pasaportu sahte elduğunu bi- lerek Cenovada tedarik ettiğini, fakat üzerinde şahsan tahrif yap- raadığını, harbe giren İtalyadan uzaklaşmak maksadile bu pasa- dizili kapılardan birine daldı, göz- den kayboldu. Eğer Naci Galip bu bali gör - müş olsaydı Rezzanın evinde gör- düğü ailelerden birinin daha ne- kadar çürük temelli olduğumu an- lardı. Zira Raşide ile sevişen bu adam Bayan — Raşide ile Bayan Rezzanın üzerine toz kondurma- makta ısrar ettikleri dostları Nes- Pildi. O Nesrin ki Rezzan Naci Galibe kendisini takdim ederken acıdığından bahsetmişti. Diğeri Anjel apartımana geldiği za - man Raşide ile Re>zanı çay ma- sası başında — buldu. İki ahban, direbilir. Ve kendisine sarılmak isterken hayretle durakalmış olan sevgi- lisinin boynuna sarılıp: — Öp beni! Diye bağırdı ve kollarını boy- mundan ayırmadığı adamı ite ite salondan çıkardı, koridor boyunca sanki iki üç saat evvel saç saça baş beşa kavga edenler bunlar lermiş gibi tatlı tatlı konusuyor- lardı. Anjeli görünce ikisi birden: — Birsev getirmedin mi? Dediler. Kız, masa üstünde du- ran baş iki fincant — hiddetli biz. tavırla kaldırıp mutfağa götür - HĞDi at ainnık B y z Bunların vaziyetlerini tesbit için geni bir kanun yapıldı 'Tahsile devam eden memurlar| dile Devlet daire ve müesseseleri- nin açtığı kurslara sevkedilen me- murlar bu kanunun şümulünden hariç bırakılmıştır.» de kanuna bir madde ilâve olun- muştur. Ancak, bu vaziyette olan talebeden sınıfta dönenler bu hak- kı kaybedecek ve mekteplen ay- rılmak mecburiyetinde kalacak - tır. Kanun, umumi ve mülhak bütçelerle hususi idare ve Bele- diye bütçelerinde maaş ve ücret alan bütün memurlara, fiilen gör- dükleri hizmet müddetince şamil bulunmaktadır. Muhtelif Fakül - telerde ilmi yardımcı veya asistan olarak vazife görenlerle münha- Sıran hususi, vabancı, ve ekalli- yet okullarında öğretmen olanlar, yardımcı öğretmenler gibi bu ka- 'nun hükümlerinden istisna edil- mektedir. Rum Patriği hustsi otomobilime izin istiyor Fenerdeki Rum Patriği, husu- &İ otomobiline numara verilmesi için Vilâyete müracaat - etmiştir. Husust etomobillerin işletilme - mesi için Koordinasyon heyeti karar — verdiğiden bu müracaat | hükümete bildirilecektir. Eski bir sarmnıç Fatihde Kıztaşında bulunan bü- miktarda teneke ve çivi geleceği | yük ve eski sarmıcın sığınak o - haber alınmıştır. Bu mallardan bir | larak kullanılması kararlaştır! - maşıtır. eekls FO İN Bire l © —Ç ADLİYE ve POLİS — ecnebinin muhakemeleri dün başladı Milânoda «Kohen» isimli — bir | portu kullandığını söylemiştir. | bazırlanmaktadır. kalpazan şebekesinin hazırladığı | Sahte sterlinlere gelince; Kohen- ecnebile- | bu paraları mahsuben gönderildiğini kendisinin de sah- teliği anlayıp sakladığını ve har- camadığını anlatmıştır. Diğer ta- raftan, Kahen şebekesinin Balkan- lardaki kolu Zilbermanla alâkadar elmadığını ilâve ederek, &biz bu- radaki maznunlar, şebeke teşkil etmiyoruz. Hattâ, biribirimizi ta- nım:yoruz biler demiştir. Sahte pasaport iddiasi, maznun- lardan sadece bir kısmı aleyhinde- dir. Bunlar, diğer hususla da alâ- kalart olmadığı şeklinde ifade ver- Mmişlerdir. biçbir şeyden habermiz yoktur» yollu müdafasda bulunmuşlardır. Muhakemenin devamı, tahkikatın ikmaline kalmıştır. dükten sonra cevan verdi: — Geliyor mu? Kim getiriyor? — Meri... — Sahimi? . — Meri dedim a... — Peki bu suratın neye? — Size bin defa söyledim. Bu adamların artıklarını görmeğe ta- | hammülüm yok dedim. Anlıyamı- rinin kocası Sacidden başkası de-| yorsunuz beni? — Bir daha sefeze — kaldırırız sevgilim. Bunda kızılacak ne var? — Tekrar söyletmeyin bana Al- Tahınızı severseniz bu adamlara tahammül edemiyorum dedim a. Onlarla beraber yaşadığınızı dü- şündükçe sizden de İğreniyorum. — Bizim senin nişanlılarından bahsettiğimizi hiç duydun mu? — Onları görmüyorsunuz ki.., deği | Onlar, sokakta gördüğünüz her hangi bir yabancı gibi sizin meç- hulünüz... Halbuki ben sizinkile- rin bu apartımana geldikleri za- Manifafu- ra it_hı_ı_lâtı Yeniden bir milyon Hiralık mal getirilme- sine müsaade istendi Şehrimiz Manifatura İtalât - çıları Birliği, hariç memleketler- den yeniden manifatura getlirt - mek için teşebbüslerde bulun - maktadırlar. Bu meyanda Ticaret Vekâletinden bir milyom liralık akreditif talep edilmiştir. Ticaret beceği tahmin edilmektedir. Ticaret Vekâleti Manifaturacı- lar Birliğine bu akroditifi verdiği takdirde fanifatura getirtmek için yabancı firmalarla temaslara baş- lanacaktır. K FŞ L Hava kurumunun açtığı bir kurs 'Türk Hava Kurumu haftanın muayyen günlerinde kaza ve na- hiye muhasiplerinin — muamelât hakkındaki - bilgilerini arttırmak için bir kurs açınıştır. Dünden iti- baren İstanbul — Hava Kurumu merkezinde kursa — başlanmıştır. Bundan soura her cuma günü sa- dahı kaza ve pahiye muhasipleri merkeze gelerek kursla ders gö receklerdir. Bir çocuğun eli ezildi! Eyüpte İslümbey mahallesinde Kuşbaz sokakta oturan Mehmet Yıldırımın 12 yaşındaki — çocuğu Ali, babasının çalıştığı Silâhtara- ğada 30 numarada Sabri Çelikba- şın tuğla fabrikasının çamur ez- me makinesine olini sıkıştırmış- fır. Eli ezilen çocuk — hastaneye kaldırılmıştır. Sıtma mücadele Kkomisyonu içtimaı Vilâyet Sıtma Mücadele Ko misyonu yakında Vilâyette tep- Janacaktır. Civar kazalardan ba- zılarında sılma ile mecburi mü- cadele mükellefiyeti tatbik edile- cektir. Köy ve kaza halkı birer gün meceburi hizmte yapacaklar şenmektedir. Umum Müdür bugünlerde An- İzmit - Gölcük ara- sında kedi sevkiyatı İzmit (Hususi) — Burada tuhaf Bir mübadele usulü ihdas olun - müştur: İzmitte nekadar haşarı, hurmz ve civciv yiyen kedi varsa, bun” lar motörlere konularak Gölcüğe nefyedilmekte idi. Bunun forkına varan Gölcük şekilde İzmite göndermeğe baş- lamışlardır!.. Bu garip kedi sevki- yat ve mübadelesi hayli eğlence hüsüle getirmiştir!.. Eh... Bu bana tiksinti veriyor. — Telâşa lüzum yok, Geliyor. | — Rezzan; hiddetini yatıştırmak için Anjelden tarafa çıktı: — Kız haklı... - dedi - mademki istemiyor, mademki sinirleniyor, başka sebep aramağa bile lüzum yol Sonra Anjeli yanında oturmağa , feşvik ettik - Sana elimle bir eay doldu - rayım. Fakat Meri apartımanı bur Güzel Rum kızı yarı alay yarı ciddi: — Korkmaşın! - dedi - gelecek.. Zaten beraber geldik. Çavdar ek- meği almayı unutmuşum, Kapı - çıya para verdim; onu bekliyar. Burada bu hal her — çarşamba bövle devam ederdi. Bu apartı- manı ergen bir delikanlı olan Rez- zanın jigololarından biri namına tutmuslardı. Fakât kirasına ve masrafına Raşide lle Rezzan ve Raşidenin sevçilisi olan Nesrinin iman nerede oturduklarını, ne ye- | kocası ve Zati de iştirak ediyor- | diklerini, ne içtiklerini “nerede | tardı. Erkekler zengin adamlardı.| biliyorum. yattıklarını, hepsini YArkası Var) |t a $ — L A Mihver ve El: En Yazan: Ahmet Şükrü h 1814 harbi, bir. Kusyasının himayesine 'b) Jan cenup Slâvlarının ük çit yapılmış bir müct Ği Rusya, —Avusturya - MadflE,. | imparatorluğunun nüfus ÖL (.. hakkümü altında yaşıyanı SÖ , | fın kurtuluşunu harici Pa min ana premsipi olarak kabiğ , — mişti. Esasen umumi ötar sebebini teşkil eden BAdİMÜK , kurtuhuş davası uğrunda ya veliahdının bir Sırplı #ffm dan katlinden ibaret hatırlardadır. Filhakika kharbin netilf Çarhk Rasyasının en miü ümitleri bile tahakkuk et? landu. Polenya istiklâlime tu, Çekler, Slovaklar ve Bi Avusturya ve Macar boj iğundan kurtuldular, Cenufi farı da Sırbistanın etrafini Tandı. Rusya Bimir temin çin a kadar gayret sartetti cede Slâv kurtuluşamır, harli Kitikasının hedefi olarak kah miş bultman Çarlık ideresi ve yerine ırki düşüncelerle Mlayı ; olmıyan bir rejim geldi. a aleyh yeni kurtulan Slüv #öfkay, Teri, kurtuluşlarının. ilk Slâvlhğin büyük kâmüsi Tek Rusyasının bimayı rum kaldılar. Bunlar arasında Çarlık sının husıni yardımına Tan Sırbistan, Hırvatları, leri ve Bosnalıları etrafıma” yarak büyük bir kralhk bi L el a | K damları Simeviç " a hildirler. Fakat mihvet, Ö Aleksandrın katlinden dol ma mahikâm edilen ve çok! İ Ttalyada yaşamakta oli ve Kvaternik gibi tedkişçil' ğ başmna getirmiştir. Mihverife | vatlar hakkında takip ettiği Ü, Küka, orta ve şarki A milletler meselesinin j kip ettiği siyasete uygund0 ”| da milletlere tecik'âl görünerek, onları nüiftz vE (Devemi 5 ineb