BEYAZ :'__""l- Yazan: ZİYA VEHBİ E n A TT S Sanki geceki rüyasında, hulya- sında (Karunun) — hazinelerini görmüş sonra o hazineyi küçük, gık modaya uygun çantasına yer- leştirmiş gibi yatağından gülerek | kalkmiş bir çırpıda derhal giyin- miş ve bir ihtimale göre si İ kakaosile kramalh pastasını içip yiyemeden ufacık, güzel, tombul ayaklarını yarıya kadar saran ye- ni moda iskarpinlerini — ayağına geçirir geçirmez kimseye sormak | nıu; acını hissetmeden sokağa fır- | lamış bilmem kaç gün evvelden | pazarlık ederek bir kenara ayırt- | tığı yazlık robluğu almak üzere İstiklâl Caddesindeki mağazaya müstakil olarak girmiş ben işime giderken sabah gaat dokuzda bu beyaz bir kadındı. At gu kadınlar gece yarısı olsa, y hut gökte bulunsa — mağaralara girmenin yolunu ararlar Merak ettim. Bakalım bu ka- dan nereye gidecek. Ki esi Ki sabah sabah mağazanın yolunu bulmuş diyordum. Arkasından yürüdüm. Ayni zamanda sarı al- fın saçlı, mat rengi yüzlü dudak- | larını rujla daha yeni ve taze boyamış güzel gözlü kadın 'gider ken ben de onu takip ediyordum. Yürüdü, yürüdü. Benim de gön- Mimü, gözümü çelen — kadın bir pastaneye girdi. Biraz sonra ben de girdim. Bir masaya oturdum. Baktım o oturmuş hem pasta yiyor hem de elindeki renkli bir mecmuayı karışlırıp duruyordu. Bir aralık bir kalem ve bir mavi venkli zarf küğıt da çıkararak bir geyler yazmağa başladı. Dikkatim bösbütün artmıştı. Tuhaf şey di- yordum, nerden nereye... Anlamıştım, Bu kadın mee - muadan güslü kelimeler arıyor ve bu kelimelerle sevgilisine alda - tacı, yalancı cümlelerle bir mek- tup yazmak fikrindedir. Etrafına #üşünceli düşünceli fakat korka karlta bakıyor, acaba sevdiği bay #nu suç üzerinde yakalar mı diye düşünüyordu. Olmaz olmaz de - Mmeyiniz. Ya umulmadık zamanda karşısına çıkar da: ; — Bonjur Lâle derse.. Zira, yavuz hırsız ev sahibini bastırır. Sağ elini şakağına da - yadı. Şimdi tefekküre dalmıştı. Hakikat değil, bol bol hayal arı- yordu. Neler uydurmak istemi - jyordu, neler yazmak istemiyordu. Ne — çare ki mecmuayı o kadar KADIN-> | den Düperye yangın tuluml gözden geçirmesine, — tasarlama- sına, kı 1 tırnaklı parmakla - rını şakağına koyup düşünceye dalmasına rağmen galiba cüm - leleri yan yana getiremiyecek de- recede fikren yoksuldu bu bayan.. Görünüşe göre bir türlü bu işi beceremiyordu. Yüzünden herşey okunuyordu, Asabileşiyor, hırçın” laşıyordu. Bütün bunlara rağmen içinden konuşmıyan, aldatıcı, yalancı, sa- mimi olmıyan bu kadının yanına sokulup « — Müsaade ederseniz kimseye söylemiyeceğim, — mektubunuzu ben tamamlıyayım, demek iste- | dim. Ne çare Xi imkân bulamıyor - dum, Çünkü bana bu — hususta böyle bir cesaret vermiyordu sev- ine mektup yazan bu güzel kadın.. Yımyııı tulumbasını kim icat etti? Söylendiğine güre, en sekizinci asırda Komedi Fransez aktörlerin. iend etmiştir. Bu ihtira büyük bir muvaffakiyet kazanmış ve Kral On beşinci Lui aktöre bol tahsi- satla beraber, maiyetine kırk ki- Wi vermiştir. Bu suretle Düperye uzun müddet hem aktörlük, he tulumbacılık etmiştir. ŞİRLEYin | Baştanbaşa renkli harikası MAVİ | istilâ hareket | yan küvvetleri hava harbi bakı- 2 — Balhanlarda: | Tanımasını, İngiliz ve Yunan ordu- KUŞ u herkes bayranlıkla seyrediyor. Ayrıca: SEZAR ROMEO nun unutulmaz eseri: HAYDUT AŞEI! Son bir kaç gün daha gösterilecektir. SARAY SİNEMASI Bugün Yıldızlar Yıldızı | cü Yugaslav ordusu bir hata yap- | Tasmda buluman Yunan GRETA GARBO'yu Rejisör: ERNEST LUBİTSCH'in şaheseri ve MELWİN DOUĞLAS ile beraber yarattığı Gülmeyen Kadın Mevsimin en parlak TÜRKÇE SÖZLÜ Filminde takdim ediyor. Suareler için yerlerinizi evvelden aldırmız. Afrikada: Doğu Afrikada (Adisababa) ve (Musavvâ) şebirleri zaptedildik- fen sonra parça parça müğlüp ve esir edilen İtalyan ordularının dö- küntüleri duğlara çekildi. Bundan maksat, Doğu Afrikadaki İngiliz kuvvetlerini tesbite çalışmak Li ya veya Balkan ce müni olmaktır. İngi İtalyan döküntülerini toplıyacak kadar kuvvet bırakacakları — ve ordunun büyük kısmını Liby ya Balkan cepbhesine sür'atle nak- ledecekleri şüphesizdir. Libyada Alman - İtalyan motör- lü birlikleri taarruza geçerek Bin- gazi ve Derneyi de işgale muyaf- fak oldular. Grazlani ordusunun yapamadığı içi Alman ordusu ken- di üzerine aldı. Brenner harp plâ- mına göre İtalyan orduları Mısırı istilâ edecek, Alman orduları da Trak petrollerine ve Süveyş kanı Tına şarktan uranmak üzere Bal- &a karar ver- en Almmn - İtal- kendi başına di. Lihyada ylnl kdenizde A! - | eti temin et- r, Bu herlinl- arrzu edilecek bir vaziyet değildir. Balkanlardaki barbi idame Süveyş Kanalı şarki Akdenizle Eğe Jeıı!ıı bü. daki Alman harekâtı hem Misırin mubafazası ve hem de Balkan har- binin deniz yollarile Ikmali bul mından bir an evvel durdurulması Tüzımdır. Zira şimali Afrikada ve Balkanlarda hav i temin e- den Almanlar, İngiliz deniz nak- liyatını şimalden ve centptan bom- bardıman edebilecek yaziyete gel- lerdir, Hava filolarının, deniz- '(ılımul'ıu daha çok gemi batır. dikleri unutulmamalıdır. Yugoslav cephelerini tetkik e- derken Bulgar hududunun kat'i Hetice cephesi olduğunu, bu se- beple Yugoslav ordularının büyük kısmile cenubi Yuzeslavyada top- larile mütlehit bir cephe kurarak birlikte harbetmesini doğru bul- meş, bu fikri ileri sürmüştük. Merkezi (Ücküp) te bulunan 3 Ün- f Bu ordu şimal cenrahı B üd. ordusile sıkı bir irtibat tesis ede- JOAN KRAWFORD ve CLARK GABLE yi MAHKÜMLAR GEMİSİ nde gördünüz mü? Bir san'at harikası temaşa etmiş olacaksınız., Ayrıea: şsımım güphesiz duyduğu- nuz, kendisini göremediğiniz meşbur Operanım filmi: ATRVYATA Bugün saat 1 de tenzilâtlı matine - Bu hafta ASRİ Sinemada SİLVİA SİDNEY GÜNAHSH KAT".LER HENRY FONDA ilâveten : Şirley Temple'nin BRODWEY YlLDlZl fılmı. yüksek ve en büyuk Ti drkçn am oynadıkları Dram EĞLENME< KAHKAHALARLA GÜLMEK İSTİYENLER 2acıran ÂT YARIŞLARINDA SİNEMASINDA | PALAVRACILAR Büyük Komedi filmini görmelidirler. Ayrıca: Renkli komedi ve Foks Dünya ,Havadisleri. Bugün”sast 1 de tenzilâtli matine SÜMER VE TAKSİM Sinemalarında ö z Ü n Bela ada gREARN rüzuna uğrıyabilir: İngiliz hava kuvvetleri Balkanlarda- ki büyük he- defleri süratle bombardıman etmelidir. Bu nokta ihmal olunmamalıdır Yazan: Emekll l".ırr tay i medi. İki muhteli v[nrılııuııu omuz irtibat tesis edemciın ulli kenet kıt'a- lerile duram yüzünden taarruza çok elverişlidirler, Alman ordusu tasrruzun siklet merke: ve Yüt tevcih etli ve müdafaa terfibatı moksan biralılmış olan bi cephe kısmını motörlü ve zırklı birlil rile yarmağa muvaffak oldı goslav ordusunun garba çe- kilmesi ine Alman motö birliklerinin önünde iki açık ist kamet belirdi; Cenup ve garp. Doyran gölü civarından cenu- ba sarkan mo kol, Selânik nü işgel ederek Vardar şar- kında ve Metaksas tehkimatmda bulunan Yunan küvvetlerini ge- kesti, cephede kahramanca ıııuı.mı—mu eden Yunanlılar tes- y Yırnanlılar cenubi )ıxyıda Binci ve 3 üncü Yugosla ordulurunm Vardar garbrma ceki T ve kat'i müdafra için Var- dar nehei garp sahilinde yerleşir- lerdi, at cenubi Yugoslavyada bu- Tunan 5 inci ve 3 üncü Yugoslav orduları henliz bir meydan muha- yebesi vermemişlerdir. İlk hudut varehelerini kay ba çekilmişterdir. Yunanlılar da 'i vaziyettedir, İngiliz yaya dnzım gimalden, şarki ceniptan sikişi ak sürülmesi ve Alman orduları tarafından tec. rit edilerek münferiden mağlüp e- dilmesi tehlikesidir. Fakat üç or- du elbirliğile buna henliz mâni o- Kabilirler; sevkulceyşi vaziyel bu- na henüz müsaittir, Alman ordüları müttefikleri a- yırıp parça parça mağlüp etmek isliyor, müttefik ordulara düşen ise müttehit bir cephe kurmak ve birlikte harbemek için birleşmek. | tir. Acaba hirleşmek için ne yap- malı?, Benim kanastime göre şu işler yapılmalıdır: I) Şimalde bulunan 4 üncü ve 1 tnci Yugoslav orduları büylük kı- sımlarile orta Yugoslavyaya ç kilmeli ve ayrı ayrı meydan mu- harebesine girmekten sakınmalı, 2) Garba ve şimalo çel inci ve 9 üncü ordular 2 ile beraber cenubi Yugaslavyaya girmeğe muvaffak olan Alman | kuvvetlerine ve Arnavutlukta İ- talyan ordularına taarruz etmeli; bu iki istikamet üzerinde Yunan ve İngiliz ordularile çalışmalıdır. 3) Yunan ve İngiliz ordusu iki istikamettep tekrar Alman taar- Alman er- dusunun Vardar ağzı ile Doyran gölü arasından garp istikametin- de veya şimalde Manastır üzerin- den Florina istikametinde taarru- KIVIRCIK PASA| Görülmemiş muvaffakiyetlerle devam ediyor BUGÜN saat 1 de tenzilâtlı matine me! za geçmesi mühtemeldir. Birinci taarruz tehlikelidir. Muvaffak o- a Yunan ve İngiliz kuvvetleri cenuptan küuşatılabilir ve Arna - vutluk cephesindeki Yunan ordu- sunun gerisi kesllir. Bu itibarla Yunan ve İngiliz orduları Vardar ağrı İle Doyran gölü arasında şar- ka karşı kuvvetli müdafaa tertip- leri almalı ve şimalden muhtemel Alman tasrruzunu da karşılama- yı hesaba katmalıdır. Yugoslav or- duları cenuba tanrruz ederken Yu- nan ve İngiliz orduları da şimale doğru taarruza geçebilseler mü kemmel bir hareket olur. Bilme! yapabilecekler mi? Vardar garbın- da Vodine - Florina mıntakasın- daki kuvvet vaziyetini bilemedi- E 'n kat't birşey süyliyeme- yiz, Birleşmek için, müttehit bir eephe kurarak harbi müştereken yapmak için Yunan ve İngi vetleri de Yugoslav er. Bu işte cü - İçtip - Pi an Alman motörlü b , İşkodradan ci Yugoslav kuvvetleri tik sahiline kadar tamamile teerit | etmektir, Yugoslar orduları —bu erek cenip istika- metirde taarruzda teredi dafaası Erdı'.( ne (.L.v*llh ve bu endişe ile andarı ihmal eder- bir tedbir olur. | Heri bu yela sev- | uza de- vam ediyo Terin — bu | Mousta ne yapacakları hentiz pek belli değildir. Pakat Mısırın tali- dafuasımı düşünürken Balkanlara | da ayni ehemmiyeti verirlerse da- ha değre olur. €) İngiliz hava kuvvetlerinin | Kiyel Üssüne (100) ton bamba at- 1 öğrendik, Bu (100) ton | bomba Balkanlardaki Alman or- | dusunun geri muvasala yollarına, | iz hava kuyvetlerinin Bılkııı— Tordaki büyük hedefleri henüz bombardıman edilmemiştir. Bun- | Jar ihmal edilmemelidir. | Earp gemilerinde sir ato lüzum yokmuş ! Milletler, her harpten bir ders | ünkü harpten de bir W er alacaklarına şüphe yok. daha yavaş giden harp gemileri istenmektedir. Bugüne kadar bütün milletler mümkün ol. duğu kadar sür'atli gemiler inşa etmişlerdi. Fakat gemilerin sür'n- ti, tayyarelerin deniz harplerine müdahalesindenberi artık bir kıy- met ifade etmemekte imiş. — Bu fikrin taraftarları çoğalmaktadır. Çünkü gemi ne kadar sür'atli olur- Sa olsun, fayyare yine kendisine yetişmektedir. Binaenaleyh | gemilere sü yi zırl himayesi ve müdafaa silâh- ları konması ve manevra kabili- | yetinin arttırılması muvafık ola- caktır. Sür'atli gemilerde bir çok karışık makinelerm ağırlığı inz- maam etmektedir. Bu ağırlığın ye- zine cephanc konabileceği gibi, müdafna silâhlarının adedi arttı- rılabilir. Gemi ile gemiye karşı mülcade- lede sür'at mühim — bir âmildü Fakat tayyare meydana çıkınca, bu klâsik usul şimdi değişmelidir, diyorlar. Beyoğlu, Tünel Bursa Pazarı ya- 'ninda Asmalımescit No, 3/3 Meşbur Tumna Pastanesi Sayın halkımızı, nefis Yemek B ve ucuz meşrubi flatlarını bir köre tetkik için davet eder. Viyana Kahvaltısı: 'Tereyağlı Ekmek, 27'/2 Kiş Bira Şişesi “Tabldot 3 Kap Yumurta, Röçel Süt- 1ü Kahve yalnız Husust Salonummuzda Bilârdo Bekri Musta Yazan: OSMAN CEMAL BAYG Tefrika © L Nof Demek şimdi kızcağız beti nin hemşirenin evinde beki ben başkasile evlenirim. Zavallı, | iş masıl oldu, kızı oldi | benim yüzümden kimbilir şimdi | nasıl kaçırdınız?, — Orası uzun mesele dince evde birer birer renirsin!, | Balyozların mahalles laksıza sapan sokağın lince Balyoz, Mustali na birşeyler fısıkladı bire bu kim olduğu min yakasına yapışıp merede mahpus?, | İşte tam bu aralık hızlı hızlı so- kak kapısı vuruldu. Balyoz taae- cüple: — Bu vakit bu ne böyle, geldi acaha? Pencereden uzanarak seslendi: — Kim o? Yabancı ve sert bir erkek sesi: — Açın kapıyı?, ortasında durdurdu: — Kimsin sen, ne istiyorsun bu | — — Bana bak hemşerlli vakit? içinde sakın — Açın da ne İstediğimi söyle- | erostopolulek olmasın? rim!. — Ne gibi be a Muharremle Müstafa ikisi bir- | — Balyor, yum den aşağıya inip kapıyı açtılar ve | balyoz gibi kaldırıp heti t uzutarakt kim — Bekri Mustafa be pacaksın?. — Sana gizli birşey söyliyece- gimt tün herife inati ise de, Balyozun bir ku şin foyasını meydana çıkat ki Mustafa işin hakikat inanırken Balyaz herifi ye şöyle bastırdı: — Kulaksıra inen yokü asımdaki — kapkaranlık iyen arkadasların, 6 rlar şim — Onlar mı, hat! Nasi şey.. Hangi karanlık kö; gi arkadaşlarım?. Gayet sert bir sesle bi ratına bir tokat yapıştı — Doğru söyle küpek, şimdi bulursun belânı bü — Aman ağabeyciğim İ ayaklarının altını öpeyli İkinci tokat daha şidd hıyarak: — Söyle diyorum, o metameli yerde kimi şimdi?. İkinci tokatın şiddetile paklanan kısarak boylu sefer kaçmak istedi, Fakal kendini toparlarken belini sma inen bir tekme ile teki dırımı öptü ve bu def: | hakikatini itirafa başladı: — Şey., Vollahi billâl ciğim, ben bigünahım, teşvik ettiler. Daha doğı tuzağı kızın anası kurup ile bu işe teşvik etti, &ı tarafından saklandırı!dığı yer- den kaçtı, benimle birlikte bizli hemşirenin evine gitti. Şimdi se- ni orada bekliyor!. n hemşirenin evi — Kasımpaşada, Kulaksızda! — Peki siz o kızı 1ti den tanıyorsunuz? — Benim hemşireni onların ça- maşırcisidir | Mustafa sonra: — Benim burada olduğumu kim-| den haber aldınız? — Küçükayasofyadaki evinize gittim, kimsoyi bulamayınca, kom. şulardan sordüm. Orada oluran bir yorgancı kulfası bana burası- ni farif etti, geldim! — Demek şimdi kızcağız, beni senin hemçirenin evinde bekli - yor!. | — Eveti, — Peki, yukarıya çıkıp çepke- nimi, külâhımı giyineyim, geliyo- rumt, Muvtafa giyinip geldikten son- ra Balyoz onun kulağına eğil en ba işten şüpbeliyim, o- mun için ne olur, ne olmaz ben de geleceğim seninli Dedi ve üçü birde yola düzül. düler. Ou beş, yirmi adım kadar yürüdükten sonra Mustala herife sordu: —Ey anlat bakalım arkadaş, bu biraz — durakladıktan ; Şırketı Ha yriyedei Önümüzdeki — Pazarteziden — itil ııımı eldeki tarifemize Dâve Pazarları 4 çıkış ve 3 iniş, ssir günlerde Köprüdea Boğazın her ti 4 line ve Boğuzın her İki sahilinden Köprüye akşamları birer san » edilmiş ve hazeket saaflerini gösteren cetvel iskelelerle Vepuf İstanbul Denerdırlığından glan ücretli edi Açık Ga etahali 28/4/011 kuk Faki rezifeler için Liseve orla mol erle 10 yaşını İkmal etmemi ş Pararlesi günü sant 14 d mezanu olanlaf krtibanı yapılacak !i İmtit: c, aşağıda yazılı vesikaları hâmilen bir 25/4/941 Cuma günü saat 17 ye kadar — Defterdorhk sicil kalemine bizi racaat ederek fatoğraflı kabul kartı atmeları lân olunur. — <2873> 1 — Tabeil vesikası, 2 — Nüfus tezkeresi — Hüznühal kâğıdı — Sıhbat raporu l—l.bx.r*ndmdılhloüı! Bu iki vesika imtihanı —ü dan bilâhare alınacaktır. — Antinikotin DIFI Nikotini kâmilen bertaraf eder- Kutusu 12 buçuk karuştur. Bütün eczane ve tütüncülerde ve başben Sirkecide 138 No, Haydar Karaca'da bulunur, İstanbul Satış Merkezi: Galata Rihtrmbayu 39/2 Tel: 40408 Ankara Merkezi; Hüsnü Beşiraki, Gençağa Aparlıman No, 5 İstanbul P. T. T. Müdürlüğüden : İdaremiz vesalti nakliyesinden 3 No. lu metörün tekne vesaine açık eksiltmeye konulmuştur. Eksiltme 164941 tarihinde Çarşamba 16 da Büyük Postâhane karşısında Valde Hamı ikinci katta idaremiz depo mühasipliği odasında toplanacak müdürlük alım — satım | yapılacaktır. | Nuhammen bedeli 660 lira olup müuvakkat teminatı 40 llra Sö | iplerin şartname ve projesini görmekve muvakkat teminatlarını yatı Te çalışma günlerinde Büyük Postahene binası birinci katta İdari ka Kısmına ve eksiltme gün ve aaatinde de 941 mali senes