İ İSİMLERİ Kenarın dilberi marik (e olma nüzenin ı olmaz, A Nt 2 — SON TELGRAF — 12 NİSAN 1941 v0 ADİSELER ı BO İN | | HİA AAA BUZLU ŞERBET VE SU Osman Cemal, sıcakların geldiğini görünce, o ezeli ve ebedi mevzuu ele almış: — Buzlu şerbet ve buzlu su, yazın, nefis şeylerdir, yal- mız, aman dikkat edin, terli iken içmeyin.. Diyor. Fakat, bir de, üstüne s0- | ğuk su içmek tâbiri Yardır. Artık, bizim gazetelerdeki mizah fıkraların da üstüne bir soğuk su içmek lâzım! ADAPTASYON MESELESİ Selâmi İzzet Sedes sa, e- daptasyoncu mu, yoksa, mü- ellif mi olduğu meselesi, ha- kikaten, günün en dedikodu- lu mevzuudur. Bazı arkadaş- lara nazaran adaptasyoncu- dur. Bazılarına göre müter- cim, bazılarına göre müek- lif.. Bir arkadaş şöyle dedi: — En insaflı hükmü ben vereceğim, galiba.. Azizim, Selâmi İzzet Sedes, bu üçün- den hiç biri değidir. Her ü- çünden de ayrı parçala- ra sahip bir muharrirdir, ÇALIŞKAN TALEBELER Bir karara göre, çalışkan talebeler, yalnız iftihar lev- halarında ve kitaplarında teşhir edilmiyecek, ayrıca, gazetelerle de ilân olunacak- mış! Biz hep birden yazacağız: «Gördük görmedik, duy- duk, duymadık, demeyin.. Bu talebe lur.» Bu vaziyette, gazetelerde ilân edilmiyen diğer bütün talebeler tembel mi addedi- lecek?. Fena, öyel ise.. MEYVALARIN Bir doktor, yazaığı tıbbi bir makalede şu bildiğimiz sarı renkli, güzel kokulu mey- va olan kayısı anazlı ka- yısın divor. Bu adı neden tak- mış, bilmiyorum. Eğer, bütün meyvalara böyle birer isim takmak lâzım gelirse, canı- şeftali, cicim kiraz, nazenin elma, cilveli armut, şekerim ayva, gözümün nuru üzüm, ruhu revanım muşmu- la, gibi adlar bulur, sıralıya.» İstanbulun meyva bahçele- ri hep şehrin kenar ve civa- rındadır. Filhakika: Diye bir eski mısra vardır amma, bu hakikat, meyvalar için değildir. AHMET RAUF Yeniveiyi 'bir karar Toprak mahsulleri Ofisi müstahsilden tütün de satın alacak Ticaret Vekâleti yeni ve mühim bir karar vermiştir. Bu karara göre Toprak Mahsulleri Ofisinin tütün müstahsillerinden tütün sar tın alınması faydalı görülmüştür. Bu süretle tütün fiatlarının düş- memesi kat'i surette temin edile- cek, ayni zamanda müstahsilin bütün malları satın alınacaktır. KÜÇÜK HABERLER »k Tramvay biletçileri halkın elindeki dantesiz kuruşları kabule başlamışlardır. İdare bunları top- lıyarak Merkez Bankasına teslim edecektir. v Dün Kadiköy kazası dahilim- de bir teftişte muhtelif firmalar- dan 210 kilo noksan tartılı ckmek müsadere edilmiş ve fırın sahip- leri cezalandırılmıştır. *& Yaz ayları yaklaştığından te- mizlik ve sulama işleri için Be - lediyece bir proram hazırlanmış- tır. Belediye şehir sokaklarını hal- kın şikâyetlerini asgari hadde in- direcek şekilde temizlemeğe ça- lışacaktır. * Fiat Mürakabe Komisyonu piyasadan aldığı mahlüt kahve ve Çay nümunelerini tahlil edilmek üzere Belediye — kimyahanesine göndermiştir. Badema kahveci - ler sattıkları çay ve kahvelerin hangi madde ile mahlüt olduğunu bir etiketle bunların üzerlerine “yazacaklardır. TİCARET ve SANAYİ: 4 İstanbul Hayvan Borsasının yyeni idare meclisi intihabı önü - müzdeki pazartesi günü yapıla - gaktır. Malüm olduğu üzere İs - tanbul Hayvan Borsasının idare meclisi âzasının bir kısmı Vekâlet tarafından bir kısmı da burada intihap olunmaktadır. İntihaba Borsada mukayyet âza işlirak edebilecektir. 4 Devlet Denizyolları İdaresi pazar günleri için Adalardan gece son bir posta ilâve etmeğe karar vermiştir. Bu posta saat 20,15 de Büyükadadan hareketle bütün A- dalara uğriyarak Köprüye gele- cektir. MÜTEFERRİK: * Mahmutpaşa Caddesi 69/71 numarada manifaturacılık yapan Yasotin, Sirkecide Şahinpaşa o - telinde misafir Nazım adında bi- rine 55 kuruşa satılması lâzım gelen malı 75 kuruşa satmak iste- diği tertip edilen cürmü meşhutla. tesbit edilmiştir. Yasef, hakkında fanzim odilen evrakla — birlikte Müddeliumumiliğe teslim edil - miştir, x Ecnebi ve ekalliyet mektep- lerinde imtihan programları ha- zırlanmağa başlanmıştır. Maarif Müdürlüğü, programların tanzi - minde gözönünde tutulması icap eden esasları tesbit — ederek bu mekteplere göndermiştir. Ecnebi liselerinden Devlet imtihanlarına girmek istiyen erkek talebenin im- tihanı Galatasaray Lisesinde, kız- Tarınki de İstanbul Kız Lisesinde yapılacaktır . ALLE | Filozofu Günün meselesi: aç Baramer Et fiatları bir mik- tar daha inecek Fiat Mürakabe Komisyonu yeni narhı tesbit için tetkiklere başladı Üzerinde en çok tefsir yapılan haberler şu son günlerde Mosko- vadan geliyor, Sevyet matbuatı ve radyoları, Balkanlara karşı acık- fan açığa sempatiktir. Moskova- A, mihver ordularının bu kadar yakın gelmelerinden sıcak — bir Mmemnuniyet duymalarını sanmak, bittabi gülünçtür. Olsa olsa, oala- rın takbih, asabiyet ve aksülâmel hislerinin derecesi üzerinde mü- makaşalar yapılabilir. Moskeva, harbin başındanberi muhafaza et- tiği sükütunu bozmuştur. Fakat, Sovyet zimamdarlarının bareket halinde ne gibi tezahitrle- re müsaade edecekleri bilinemez. Çürçilin son nutku açıktı. Nazi ordalarının, bir gün Okranyaya teveccüh edeceği daima akla ge- len ihtimaller arasındadır. Sovyet Rusyadaki aksülâmel, Balkan harbinin bugünkü — seyri karşısında daha fazla gecikemez, diye, düşünülebilir. Harbin başındanberi, demok - rasya cephesindeki bir takım ha- taların, hep birer gecikme olduğu meydandadır. Harp yakına gelmiştir. Bu yakın- Tığın mesafesini nikbin hesaplarla uzatmak doğru değildir. Bütün idrak ve aklıselim, bu mokta üze- rinde toplanıyor. REŞAT FEYZİ Mısır çarşısının tahliyesi Mısırçarşısının — boşaltılmasına devam edilmektedir. Bu çarşıda ancak birkaç dükkânla lokantalar henüz — nakledilmemiştir. Çarşı dükkânların naklinden dolayı ka- ranlık içindedir. Yorgancılar Ka- palıçarşıya nakletmişlerdir. Baha- rat satan dükkânların nakledil - mesine başlanacaktır. Romanya ile ticaret muameleleri Romanya ile kliring vaziyetimiz düzelmiştir. Remanyaya yapılan taahhütler ve stokların mevcu - du nisbetinde bu memlekete ih - Tacat yapılmasına müsaade edi - lecektir. Şimdiye kadar Ticaret Vekâletine yapılmış ve kabul e- dilmemiş müracaatlar yerine ye niden müsande istenildiği tak - dride bu yolda vüki olacak müra- caatlar tetkik edilerek müsande verilecektir. Rumen kliringine a- vans olarak ithal edilen mallarla benüz ithali bitmemiş olanların bedeli T77 bin liradır, Bu malların bugünlerde tamamen ithal edile- ceği ümit edilmektedir. SŞ Fırınlarda yapılan teftişler Belediye memurları - tarafın - dan fırınlarda yapılan teftişlerde Beyazıtta Ordu Caddesinde 255 numaralı Tevfiğin fırını ile ayni Caddede 75 numaralı fırında 276 kilo, Galatada Beyazıt sokağında 26 numaralı Yorginin fırınında da 25 kilo eksik tartılı ekmek bu- lunmuştur. Ayrıca, Beyazıtta Bed- rosa ait francala fırınında 22, ayni caddede Salihe ait fırında 30 kilo eksik tartılı Francala bulunmuş- tur. Fırıncılar oezalandırılmış ve noksan ekmek ve francalalaf el- lerinden alınmıştır. Et nahının yeniden tesbiti için Mürakabe Komisyonunca tetkik- lere geçilmiştir. Hayvan fiatları hakkında vilâyetlerden malümat dstenmiştir. Kasaplık hayvan ye- tiştiren bazı mıntakalardan gelen malümata nazaran, hâlen İstan- bulda cari perakende et fiatları- nın biraz daha indirilmesi müm- kündür, Bilindiği gibi hâlen İstan- bulda perakende dağlıç ve kara- man satışları klosuna mevzu 75 kuruş narb üzerinden yapılmak- tadır. Narhta yeniden tenzilât yap- mak mümkün olduğu halde İstan- bul et müstehliklerinin fiatlardan daha aşağı et yemeleri temin e- dilecektir. Şehrimizde, bol mik- tarda et satılmaktadır, Bebek - İstinye yolu istimlâki Bebek - İstinye yolunun istim- Jâki tamamlammak üzeredir. Ye- 'niden istimlâk edilen dört binanın yıkılmasına bugünlerde başla - macaktır. Üç binanın da yola te- sadiif edilen ön kısımları kesile- cektir. Bu suretle Bebek - Rumeli- hizarı arası tamamen açılmış o- lacaktır. ASA Küçük san'atlar kanununa muhalefet Arap camlinde 25 numaralı lo- | kantada Küçük San'atlar Kanu- | muna muhalif olarak Yunan te - baasından Kostantin isminde bi- rinin çalıştığı görülüp Adliyeye verilmiştir. Şehir otobüslerine yeni güzergâh Belediye, şehir dahilinde işle- .yen otobüslere yeni güzergâh ta- yin etmeğe karar vermiştir. Ayni zamanda durak yerleri de değiş- tirilecektir. Yeni durak — yerleri bühassa lâğvedilmiş olan tram- vay duraklarına göre tesbit edile- gektir. Bu hususta yakında kat't | | karar verilecektir. eli sinde oluran Naciye, büyücülük yaptığı veAsiye de, ona Fikri is- minde birisini müşteri olarak ge- tirdiği iddlasile yakalanmışlardır. Her ikisi de dün adliyeye sevke- dilmiştir. İddiaya göre, Fikri, bir kadın sevmektedir. Asiye delâletile Na- ciyeye müracaat ederek, sevdiği kadınla arasını bulmasını iste - miştir. Naciye de buna 5 lira mu- kabilinde razı olarak, 99 luk tes- pih, nohut, ot, günlük, ödağacı ve saire ile büyü yapmıştır. Lâ- Köylüye parasız sinema İzmit (Hususi) — Şehrimiz Halk sineması sahibi Nazmi O - ğuzun pazar günleri köylüye gös- terdiği bedava sinera çok rağbet görmeğe başlamıştır. Köylüler si- nDemyar hınca hinç doldurmakta ve filmleri heyecanla seyretmek- tedirler. Bu sinemanın parasız o- luşu bilhassa onları memnun et- mektedir. Sinema, pazar günleri akı nhalinde gelen köylülerimizi istiap edemez olmuştur. ŞEzerir İpek sanayii Taksitle yer satışı Belediye ve Hazineye ait yerler ipotek şek- lle halka satılacak Dahiliye Vekâleti, umumi men- faatlere faydası olmıyan ve Ha- Bankası meşgul olacak ve ipotek şeklile muamele ü 'Yurdun her tarafında bu şekil- deki arazi ve arsalar tesbit edi - lerek Vekâlete bildirilmiştir. aa Ada çamları Belediye, umumi bahçelerdeki ağaçlarla Adalardaki çamları i - Jâçlamağa karar vermiştir. Ada- larda bugünlerde işe başlanacak- tr Şimdiden — çamlıklarda bamı hastalık ve böcekler görülmüş - tür. Bunlar temizlenecektir. P ada Prensesin hediyesi Şehrimizde Kahireye olan Yunan Prensesi Piyer de Gre- |. ©e ile kocası nişan yüzüklerini Ha- va Kurumuna hediye etmişler ve Hava Kurumundan aldıkları yü- zükleri parmaklarına takmışlar- dir, Ahırkapıda kanalizas- Cenup ve Şark vilâyetlerimizde| Yon tesisatı yapılıyor ipek sanaylinin inkişafına çalı » şılmaktadır. tısat Vekâleti bu yolda yeni tedbirler almıştır. Bursadan bu | Bugünlerde inşaata başlanacaktır. | lidir, vilâyetlere 25 bin kutu ipek bör Belediye, Ahırkapıda Cankur - taran mahallesinde kanalizasyon tesisatı yapmağa karar vermiştir. m—ısl F DA " a Yazan: ALİ KEMAL SU? Arnayutluğun İtalyaya bi danberi iki sene geçti. 939 mın ilk paskalya haftası c kanlı işgal günü cuma günü getirilmiş olması da ayrıcA lüman Arnavutları müte diyordu. İtalyanlar Afrikal Tümanları kendi taraflarınA mek için müslüman hümi kınmak istemişlerdi. müslüman Arnavutlukta bir günü böyle İtalyanların Müş olması o-zaman islâm nin nazarından kaçmamış madan gelen propagandal: ka, İtalyanın emelleri ve b leri büsbütün başka oldu; kere daha anlaşılmıştır. Habeşistan nasıl İtalya kri masıl Habeçistanın da im; ise Arnavutluğun da — krali edilmiştir. Sözde Arnavull istiklâline ilişilmemiş, yal ge kralın gitmesile Romadal ayni zamanda Tiranın da oluyor. Fakat İtalyanın bu ha nanistana taarruz etmesile Kişmiş oldu. Çünkü Arna' tan yürüyen Yunan ordular daki İtalyanları altı aydat kadar şaşırtmışlardır ki talyanların Arnavutlukta bir mevkide bulundukları Arnavutluğun mevkil dolağf ceği tohumu gönderilmiştir. Daha| Yoğurt muhtekiri | aldığı ehemmiyetin üzerinde da gönderilecektir. yüRdlümez Çocuklar için yeni kütüphaneler Sirkecide bakkal Necdet 40 ku- ruşa satılması icabeden yoğur - dun kilosunu Kasımpaşada otu - Tan Ali isminde birine 50 kuruş- tan satarken yakalanmış, hakkın- Halkevlerinde çocuk külüpha- | da takibata başlanmıştır , meleri tesisi kararlaşmıştır. Kü - tüphanelerde ilk mektep talebe- lerinin İstifade edebileceği eserler. bulundurulacaktır. Yakında şeh- Gelenbevi okulunun havacılık rimizdeki Halkevlerinde bu yo- |Yümü merasimi da faaliyete geçilecektir. AF SW TWyE Pa ae —— ADLİYE ve POLİS F— Sevdiği kadına kavuşmak için büyü yaptıran genç âş 99 luk tesbihile muhabbet tılsımı hazır- hyan bir ihtiyar kadın adiliyeye verildi Karagümrükte Sultan mahalle- | kin, Fikri sevdiği kadına kavuşa- | tiplerimizden Ömer Köprülü ta- Maarif Vekâletinin bütün okul-| Macaristan imparatorluğu ile Ş, larda ayda bir gün havacılık gü- nü yapılması hakkındaki verdiği ikarar üzerine dün Gelenbevi Orta| Okulu tarafından Fatih Halke,- | vinde bir havacılık günü tertip edilmiştir. Toplantıda okul tale- belerile kalabalık bir halk kütlesi | lk hazır bulunmuştur. Toplantıya Halkevi bandosu - nun çaldığı ve talebelerin hep bir ağızdan söylediği İstiklâl marşile başlanmış müteakiben — Okulun ingilizce öğretmeni ve genç ha - amış, büyü tesir etmeyince de, | rafından (bugünün havacılığında gitmiş alâkadarlara şikâyette bu-! Türk genci adlı mühim bir kon- uat $ lmiştir. ferans ta- Naciye ile Asiye, Sultanahmet İ lebe ve davetlilerin Sürekli al — mak lâzım geliyor: 912 sonbaharında birinci B harbini açan Balkanlıların bu ittifak Arnavutluğun mü* bir devlet olarak vücut bulı istemiyordu. Onun için kuğun taksimi de Balkanlılar sında ehemmiyetle düşünül! tür. Fakat o zamanki Avustuf” tefiki İtalya ise Arnavutl! paylaşılması bahanesile herl diğer bir devletin Adriyatik lerine kadar inmesine — şi! muhalif — balunuyorlardı. fiki Fransa da Balkanlıların Kine müzaheret ediyorlardı. sözün kısası Balkan ittifakı hil devletlerin Adriyatik 4 kadar inmiş olmalarını bti dı. Bu yüzden o zamanki « muazzama» arasında şiddetli gerginlik olmuş, zaten ©! huru beklenir gibi olan harbin daha o zaman çıkacaği Avrupalılar endişe etmeğe mışlardı. Nihayet iş İngilterti talebi ile Londradaki elçiler Birinci Sulh Ceza mahkemesinde sorguya çekilmişler ve cürümle- Tini inkâr etmişlerdir. Hâkim Re- şit Nomer; ikametgâh sahibi ol - duklarından serbest bırakılma - larına karar vermiş, dosyayı Müd- delumumlliğe geri göndermiştir. kışlarile sona ermiştir. Bundan sonra talebeler tarafından hava- cılık hakkında muhtelif şiirler o- kunmuş ve menkibeler anlatı! - mıştır. ll * Karabükte Türkiye demir ve Tahkikata oraca devam oluna - | çelik fabril inşaiye- çelik fabrikalarının gemi caktır. Suç sabit görülürse, dosya,| sinde kullanılacak imali, Asliye Ceza Mahkemesine veri- | takarrür etmiştir. Bu saçlara ih- lerek muhakemeleri yapılacaktır.| tiyaç vardır. Edebi Roman:27 KOLKOLA Müellifi: Nizamettin NAZİF nal. Şarpi bize dar gelmeğe başla- (yınca bir gün Daniş orta çap'a bir kotra satın aldı, Balık tut - mak, şafrane bir mehtap — safası yapmak gibi bahanelerle Hayır- sız adalara sık sık gitmeğe baş- ladık. Daniş ilk günlerde bana «siz, Perihan hanımefendi!. diye hitap ederken sonraları hanıme- fendiyi kaldırıp «siz Perihan demeği daha şık buldu. Daha son- Ta «&iz. in yerini «sen...» aldı. Bir iki hafla daha geçince <Pe - Tihan...>, «Perihancık. — şekline girdi. Nihayet «Perihancığiım: o- luverdim, Evvelâ dansa davet e- edilirdim. Sonra kolumdan çekilip piste götürüldüm. İlk günlerde ayrılırken «ne gün buluşabilirizde — Hikâyemin bundan ötesi ba- [ diye sorardı. Sonraları efilân ye- re gel!» demeğe başladı. — Fakat bütün bunlarda bir fevkalâdelik yoktu. — Benimle çok korrektdi. Hatta öpüşmemiştik bile, Beni en çok istediğini hissettiğim anda dudaklarına saçlarıma değdirirdi. Ondan, Semihin Cavidana saldı - rışına benzer saldırışlar bekte -- diğim zamanlarda bile. — Sevmeğe büşlamış mıydın? — İlk günlerde hoşuma gitmişti. Neye saklıyayım? Gün geçtikçe daha fazla hoşuma gitti. Neye sak- layayım? Onu sevdiğimi hissetti- ğim zamanlar da olmadı değil, E- ğer, ondan hiç beklemediğim 'vir farzda benden istifade etmemşi olsaydı. — Hah, garasını anlat. Hatıra bu olsa gerek. — Evet, acı hatır: yine Hayırsız adaya Tarlaştırmıştık. Bu sefer kotrada viski içildiğini gördüm. Bu içki- | den Kiç almamıştım. Soda ile ka- rıştırılınca şiddeti hissedilmediği için ne büyük ihtiyatsızlık etti - #imi ancak adaya yanaştığımız zaman anladım. — Meseleyi anlar gibi oluyo- Tum — Daha gelmedik. Adaya çıkı- şımızda b'r fevkalâdelik olmadı. Eğer Cavidan ile Semihin derhal | kayıplara karışmasını bir fevka- lâdelik sayarsan o başka... Biz bir müddet, kotranın kayalar arasın- daki sallanışına bakarak bir ke- nara oturduk. Sonra kol kola bi- raz dolaştık. — Hava çok sıcaktı. Yazdan kalma bir gün. Nereden aklıma geldi? «Daniş haydi de - nize girelim.» diyecek oldum. İti raz etmedi. Mayolarımız yamı - mızda idi. Soyunduk girdik. Fa- kal sen misin dört beş kulaç atan? Sağ ayağıma kramp gelmez mi? Yüzdüğüm yerde de öyle bir ana- for vardı ki... Bir «Daniş, imdat!> diye bağırdığımı —h bir de saçlarımdan kı — Boğuluyordun demek? — Bir dakika kadar gecikmiş olsaydı, cesedimi — bulamazlardı. Öyle bir berbat yer ki... Kulak- larımda hâlâ suların şırıltısını işi- tir gibi olurum. O, çok iyi yüzer. Zaten üç dört yıl önce mukave- metten en iyi derece almış olan- lardan biriydi. Kuvvetli kolları İle suları yara yara beni karaya çıkarmış. Bir ara gözlerimi açınca onu üzerime eğilmiş, başını göğ- süme dayamış, kalbimi dinliyor gördüm. Bir «mersi Daniş.> diyebilmi- şim, sonra kendimden geçmişim. r kahraman... — Evet bir kahramandı, o anda, onu ne kadar sevdiğimi bilemez - sin. Fakat bu kahramanlığı uzun sürmedi. Kalbimdeki bütün min- mneti, arkadaşlığı, sevgiyi, istik - bale ait temennileri hepsini birden sökerek aldı götürdü. — Kim? — Kendisi, Onu bir kahraman sayarak tatlı bir uykuya daldım. Uyandığım zaman... O bir hir - sızdı. lurdu. — * —Bilikis... Bu hâdise beni ot- — Ona vermek için en ufak bir| dan ayırdı. Zira evlenmenin ilk tereddüt göstermiyeceğim bir şe-| şartı sevgi değildir. Bir kadın iti- yi benden pek hoyratça ve tıpkı | mat ettiği, güvendiği erkeği koca bir hırsız gibi çalmıştı. Elmasla - | edinmek ister. Ben yanında bu- rımı aşıracağı kadını kloroform ile| lunduğum zaman korkmıyacağım uyutan bir bırsız gibi, Ona bir to- | adamın karısı olmak isterim. Göz- kat attım ve suratına tükürdüm. | lerimi kapar kapamaz neyim var Elimden — başka ne gelebilirdi? | neyim yoksa aşıracak olanın de- Mahkemeye gidecek değildim ya? | ğil. Düşününüz bir kere, bana en Mahkemeler bu gibi hataları ta- | bağlı olduğu anda bir zaafımdan mir edebilirler mi? bu tarzda istifade eden bir adam, İnle ği ” eskidikçe, ateşi söndükçe — beni Hâdiseyi saklamaktan, kimseye| ne hallere koymaz? Derhal karar duî'uı-munıman başka bir çare | yeğdim. Bu kotraya son defa bine- yoktu. cek ve İstanbula dönünce D: — BSevdiğin adamın verebile bir daha görmiyecektim. Ne =—U ceğin bir şeyi senden almasına S- | — Şırmiş, en çağırmiş, ne ağlamıştım. vinmek niye hatırına gelmedi? —| Kafamda bir şimşek çakmış, bir — Alay mı ediyorsunuz? Ben | fikir bir anda beni sarmıştı. «Ar- onu tam Cavidanın tahmin ettiği | tık evlenmeğe ebediyen vede et- şartlara uygun bir şekilde sev - | mek lâzım» demiştim. Bundan meğe hı!lııııııııı. Yani onunla CArkası Var) evlenmeği, hayatımı ona hasret- meği karari — İyi ya. .Bu hâidse sizi bir - birinize birkat daha bağlamış o- feransına havale edilmiş, rans da 913 de Arnavutluğun itibarile istiklâli — devletli nındığım ilân etmiştir. Fakat ? dutlar öyle çizildi ki Arna' yarısından çoğu müvtakil vutluk devletinin haricinde mıştar. Ondan sonra bir zaman yeni müstakil devlete yeni bifİ bulmak meselesi çıktı. Avrul öteye beriye kral ve prems Grmekle maruf asil h dan bir hayli namzet görülü) Nihayet 914 de umumi kınca Arnavutluk da halde mubtelif tesir ve nül sahne oluyordu. İtalya geçen V) te İngiltere ve Fransa tefiklerle beraber olmuş, yyadan ve Avusturyadan tı. Bunun mükâfatını harptett | ra Arnavutluktan görmek yyordu. Onun için emrivaki rak Arnavutluğun bir çok rini İtalyanların işgal ettt | görülüyordu. Lâkin İtalyar hayet Arnavutların mu ile oralardan çıkmağa mecbul mışlar, merkezi Tiran olarak takil Arnavutluğu devletli rarlaştırılan hudutlarile tan! mücbur kalmışlardır. Lâkin İtalyanın gözü hep vutlukta idi. Bu maksadını kuk ettirmeğe uğraştı fakat