içindeki l'lâdkısole Osu yazının meünlüri ADAĞ Ağansı bürtenlerinden alamerie) Teıhll eden: .I"'A Gizim mükim B eei Bulgaristanın dün Öçler :'m iltihak etlmiş o L ylgar gün Viyanaya gilmiş Belye- Başvekili Filof Viyanada b der sarayında Buıııfk'l_'nw_ ta iltıhakını imzalamıştır. kol almanca, japonca, italyanca ve bülgarea olarak yazılmıştır. imzamı tarihinden, — yani dünden itibaren mer'i bulunmak- tadır. Paktın imzası merasiminde baş- hca şu zevat hazır bulunmuştur: :ıı.—.ış: Hariciye Nazırı Fon Rib- bentrop, japonyanın Berlin sefiri Oşima, İtalya Harciye Nazıri Kont Ciano, Bulgar Başvekili Fi- kof ,Hariciye Nazırı Popof, Ro - manya maslahatgüzarı Brabetzi- yano, Slovakya elçisi Cerman.. #ON RİBBENTROP 'TEBRİK ETTİ İmzayı müteakip Alman iiari- ciye Nazırı Fon Ribbentnop - bir nutuk söyliyerek bilhassa demiş- tir ki «Bugün yeni bir devletin üçlü pakta iltihakını merasimle tescil için dördüncü defa olarak toplanı- mış bulunuyoruz. Bu defa ilti - hak eden devletin, manen daima bizim tarafımızda olmuş ve şimdi Pakta iltihaka karar vermiş bu- kunan Bul, olmasını bil - hassa sevinçle karşılıyorum. Filof imzayı müteakip hükü - metinin bir deklârasyonunu oku- muştur. Alman Hariciye Narrı tekrar Bör alarak Bulgaristanı üçlü pak- fın yeni üzası sifatile selâmlamış ve üçlü paktın prensiplerini bir kere daha tekrar eylemiştir. Von Ribbentropun beyanatın - dan sonra müttefik devletlerin mümessilleri Bulgar Başvekilini tebrik etmişlerdir.. BULGAR BA! BEYANATI Paktın imzası üzerine Bulgar Başvekili Filof da beyanatla bu- lunarak, hulâsatan şunları söyle- «Bul; gn diş siyaseti dat- ma Bulgar milletinin komşularile barış halinde yaşamak ve bu mern- leketlerle iyi münasebet idame ci- mek arzusundan mülhem olmuş- tur. İşte Bulgar milleti bu siya - set namanadır ki, umumi harbin barış muahedesinin ağır pnlın- na bağlı olan ağır neticelerine sa- bırla taharımül etmiştir ve hak- sızlıkların bugün müsalemet yo- Nle tamir edileceği ümidile ta - hammül etmektedir. “Bu ümidin yerinde olduğunu geçen sene Dob- ruca hakkında Bulgaristanla Ro « Mmanya arasında aktedilen anlaş- ma göstermiştir. Bulgaristanın burdan dolayı mihver devletle - ,Fihe, bu balli sünü yapmış ve Hizin (0 aemisl VO GA G Bettarlığını Popot Bulgar Harleiye Nazıri ıııııı: YNi mealde beyanatta “ ALMAN OEDULAR | BULGARİSTANA Gİ Sofyadan gelen haberlere göre, Bulgaristan üçlü pakta iltihakını İmza ederken, Alman orduları dâ Tüna nehrini birçok noktalardan g Bulgaristana girmişlerdir. *Mdh ırdıman tayyareleri 4 Solya üzerinde Alman özi şAlman orduları; lgaristana di nn Bi E,;ğ_';" iesmen bildirilmemekle trenler lerdir. Ralk, gibi ihtimale içbir hayret nunla beraber, mîm""w" V Va Yasrruzlarına D Mühtemel har dişe göstermektedir. ” *7 ok en- SOVYETLERİN vAmm Ankara radyosu dü; akşâm lhN atı vermiştir; 3 » Nevyorktan Bükreş mı ın.ık verilen bir habere ;Zîıîun. manların Bulgaristandan k ln.Buln.r topraklarından Yuna Veya her hangi bir istika - asker sevketmek “nan askerlerini hâmil b Yonuna Bir müddettenberi bu T bulunduğu için Paktına - ilti- j ;Mnndı:n.lıldıi el i) n sira- askerleri de ı.ıBıılıı' aklarına girmişler ve :.ı"ı trenlerle de Sofya> ya Alman askerleri gek miştir. Kit Yugoslavya 800 bin ki- şiyi silâh altına çağır. mıştır. —0 üzerine Sovyet Rusya tarafından derhal itirazlar serdine başlanmış” u ir. Bu haber henüz kat'iyetle toey. yüt etmemiş olmasına — rağmen doğruluğuna hükmedilebilir. Çün. kü evvelce bu mıntakaya Alman askerlerinin sevki hususunda Sov- yyet Rusyanın muvafakatı alındığı etrafında Alman propaganda ser - vislerince yayılan haberlerin der- hal Tass Ajansı tarafından kat'i surette tekzip edilmiş olması he- nüz hatırlardan çıkmamış olsa ge. rektir. Bütün bunlar hatırlandığı takdirde Sovyet Rusyanın böyle bir harekete pek de hareketsiz ka- ığı ve seyirci olamıyacağı kolayca anlaşılabilir. İNGİLİZ HARİCİYE NAZIRININ ANKARA SEYAHATİ gelen haberlere göre, İngiliz gazeteleri bilhassa Ankara- da İngiliz Hariciye Nazırı ile ya- 'olan müzakerelerle meşgul aktadır. — Bilbassa İngiliz | Hariciye Nazırının — memlekette | kendisine karşı gösterilen hararet- Hi kabulü tebarüz ettirmektedirler. BAY EDEN'İN HARİCİYE VEKİ. LİMİZE VEDA TELGRAFI Ekselâns Şükrü Saracoğlu * Hariciye Vekili ANKARA TTürkiyeden ayrılırken, şahsen zatığlınıze ve sizin tavassutunuzla Türkiye Reisicumhuruna, Türk hü- kümetine ve Türk milletine gerek Sir Jobn Dill'e ve gerek bana kar- Şf gösterilmiş olan ve Türk ve İn> giliz milletlerini birbirine bağlı - 'yan derin dostluğu bu kadar mü. heyyiç bir tarzda meydana koyan hüsnükabulden dolayı en hararet- h teşekkürlerimizi arzetmek iste- Tim. Yeni Türktyede gördüğüm her şey, benim üzerimde büyük bir te- sir bırakmıştır. Türk — milletinin birliği, ordunun asil durumu, An- karanın kendisine has güzellikleri ve bilhassa istikbal için kurmakla meşgul bütün milletin fedakârlık hisleri bu meyandadır. Atatürkün ceyyit düşünceleri, Reisicumhur İnönünün ilhamkâr idaresi her sa. hada semereler vermektedir. Büyük Britanya, Türkiyeyi ken- di dostu ve müttefiki hissetmekle iftihar duyar. Ka dım . lâyihası =huı tahminler Vaşington 2 (A-A-) — Pertinax Yngiltereye yardım lâyihası hak- Senatoda salâhiyettar şahsi - Mıınıvl istih- ta, İ O? imali mümkün olacağını AY a , Bu neticenin hariran Gan sonraya Kalmiy Glndie SÜT n iycıımhururl tiği ve senede lini derpiş eden mukabil leri tarafından n mana ağı rzayiat verdi tasrruzu Yunan Kü D.J Baİkan sulhu biraz daha zayıfladı (BAŞAMLAKALEDEN DEVAM) sun'! ve zevahiri kurlaran bir ifade süsü icap ediyorsa - mihve- rin politikasına, düşünüş ve emel- lerine beraberlik etmek taahhü - dünde bulunan bir devlettir. Bu itibarla, mihvere iltihakından ön- ceki taahhütleri bütün hüsnü - Bardera mev- " kiide dün zaptedildi Kahire 2 A.A.) Cuba nehrinin 150 mil mesafesinde Bardera'nın dün işgal edildiği bildirilmektedir. niyet ve tatbik arzuşuna rağmen, | eğer mihverce tasvip edilmiyor- Ml a sa ve © yoldan gidilmek istenmi- | Belgrad'da Ankara yorsa, Filof ne derse desin, her t 1 türlü Nit değerden düşmüş de- mektir. Bu itibarla, Filof gibi Al- manyanın da, İtalyanın da mez- kür tanhhütlere sadakat ilân eden Tesmi teyidi nlâkalılarca — şayanı arzu olmak gerektir. Bu dakikalarda Alman kılaatı- nın Bulgaristana girdiğinden şa- yia halinde bahsolemmaktadır. Bu üt ettiği ve Bulguris- Alman askeri ile meşgal hale geldiği takdirde, ge- rek bizim, gerek Yunanistanın komşusu harila üzerinde, yine Bulgaristan kalmakla beraber; filen ve hakikatte, Almanya ola- caktır ve her türlü inisiyaliv Ak manyanın eline geçmiş buluna - caktır. Bu vaziyette Almanya ne yapacaktır?. Bulgaristanın taah- hüdüne uygun ve müşterek ola- rak her türlü taarruzi hareketten ihtiraz mı edecektir, yoksa Bul- garistanı ve taahhütlerini hiçe sa- yarak istediğini mi yapmıya kal- "? bihakkın aydınlan- . Bizce, Bulgaristan ştir. Hatalarını bugün değilse, yarın idrak edeceklerdir. Fakat, nedametleri kayıplarını te- lâfiye kâfi gelmiyecektir. Milli varlıklarını ve istiklâlle - rini maattcessüf tehlikeye koy « muşlar; «Kan dökmemek, muka - vemet edememek, Bulgaristan i- çinde sükünu mahfuz tutmak, Al- manyanın galebesi takdirinde de, genişlemek, arazi kazanmaks gi- bi vâhimeler içinde, kendi İstik- bal ve istiklâlinden, kendi malli varlık ve benliğinden feragat et- miştir. Fakat, nihayet, biz Bul - garlardan fazla Bulgarları düşü- | nemeyiz, biz elimizden gelen bü- tün fikri ve siyasi imkönlarla on- lara hakikati ve hakiki menfaati anlattık. Onlar; böyle istediler, böyle yaptılar. Bizim için bundan böyle yapılacak şey, taahhütleri- mize ve milli siyasetimize tama - men sadık kalarak, hâdiselerin müstakbel inkişafını takip eyle - mek, Bulgarların değil, Bulga - ristanda Almanların ne yaplığını, ne yapacağını, her türlü tedbiri almış olarak takip eylemektir. Bunun dışında da, şahsan isti. yeceğimiz şey; Filofun eski taah- hütlerine sadakat hakkındaki te- minatı kâfi addetmeyip, mihverin | heyeti umumiyesini de bu deklâ- Tasyona iştirake davet eylemek- tir, Zira, bizce Bulgaristan ken- di taahhütlerini filen tatbik ede- cek kudrette ve mevkide bulun- madığına göre; tanhbüdüne sada- katte devam edeceğini söylemesi boş lüftan ibaret olduğu kadar, Filofun deklârasyonu da tezat - larin doludur. Ankara — deklârasyonu ile her türlü taarruzi harekette bulun - mamayı taahhüt edinen bir hü - kümet şefinin, üçler paktını im- zayı mütcakip okuduğu beyanna- mede de bunu söylerken, ayni za- manda, Bulgaristana ait hakları ihkak ettirmek emelini muhafaza ettiğini tebarliz ettirmesi en bü. yük tezadın tâ kendisi olmaktan başka nedir?. Eğer, Bulgar Baş- vekili bununla: — Ben taahhüdüme sadıkım. Kendi kuvvelimle birşey yapacak değilim. Almanya yapacak, bana istediklerimi verecek... Demek istiyorsa; etrafını bunu anlamıyacak kadar basit ve kav« rayışsız addetmiye de asla hakkı yoktur ve bu meri bır siyasetin ifadesi olamaz. O halde, herşeyin kat'iyet ve vuruha erişebilmesi ve Balkanlarda sükünun muha - fazası ancak, mihverin de «Bul - garların her türlü tahhüdünü biz de aynen kabul ve tatbikini ta - ahhüt ediy. uz.» demesine bağ - hıdır. Bu, denmedikçe, Bulgaris- tanın mihvere girmesi ile, Balkan sulhunun kuvvet bulduğuna de - | Bi ve Bulgar taah- hütlerinin fül ve hakikat halinde gıfıra indiğine inanmak Vüzımdır. Temenni edelim ki, Bulgaristan- | daki Almman işgali sadece siyasi ve | askeri bir nümayiş. bir korunma ve sümürme halinde <a . ( inoi Sahifeden Devamı) lerle görüşmeler, belki de daha kötü şarilar içinde cereyan ede - cekti. «Taymis Guardiyanı — gazetesi de Berlin ve Romanın bugünlerde çok meşgul olduğunu yazmakta - dır, Bu gazeteye göre, Alman plânı Balkanlarda seri hüdiseler der - piş ediyordu. Şimdi ise vaziyet değişmiştir. «TAYMİS. İN DİĞER BİR MÜTALEASI Londra 2 (ALA.)— «Taymis ga- zetesi ayrıca şumları yı gilizler ve Türkler müttefik olarak birbirlerine mü- lâki olmuşlardır. Almanlar Bul - garislanı işgalden sonra Selâi inerlerse, Türkiye daha az essir olmuyacak değildir. Çünkü Çanakkale tehdil allına girecek- tir. Belgtat 2 (A.A.) — Belgratta Ankara mükülemeleri çok iyi bir intıba bırakmıştır. Türk Başmuharrir- lerinin mütaleaları «€Yeni Sabahe ta Hüseyin Cahik Yak gin şöyle yazıyor: «— Bulgarların Türkiye e dün bir Göstlük beyannamesi imzalarken bu- gün Türkiye aleyhinde mütcarrız bir siyaset taklp etmiye kalkışacaklarına ihlimal verilemez.> SÜçler misakına iltihak elmek Bul- garızlan İçin İagillere ile münasebet- lerini kesmek ve barbe girmek — gibi bir mecburiyet tazammun etmez. Bul- garistanın — kendiliğinden böyle bir harekete kıyam edeceğini de zannet- meyzi, Şu halde deyebiliziz ki Bulga- ristanın Üçler Misakına giörmesi — Bal- kanlar üzerinde aleni ve fiili bir tesir yapacak mahiyeti haiz değildir.> <Almanlar Bulgaristanı istülâ için artık bir sebeD görmiyeceklerdir. Çün- Romanyaya olduğu gibi Bulgarie- tana da açıktan açığa istedikleri ka- ga talim ve terbiye orduları gündçre- bilirler ve bütün — Bulgaristanı — isto- dikleri gibi sömürebilirier. Bunlar an- cak Bulgaristanı a mesele olmaktla kalır Tan Başmuharriri M Zekeriya Ser- tel de büzünkli makaiesinde hu ssalem Biyor klz «— Yalnız Bulgaristanın — mihvere girmesiyle Balkanlarda hasıl olan va- ziyet bizi yakından alâkadar Gder. ulgaristan mihvere iltibakları bir kaç gün evvel Türkiye ile müşterek bir deklârasyon İmzalamış ve bu be- yanname ile Balkanlarda — Türkiyeye ve diğer komşularına —karşı heçhangi bir Yecavüz bareketinden içtinap et- meyi taahhüt etmişti. Bugün mihwene girerek Berlinin emrine — ilaati kabul eimekle bu taahhüdünü ne dereceye kadar ifaya müktedir olacaklır? Bul- garistan bu — bareketiyle bir iki yüz- eri olduğunu larda yeni ihtilâtlara yol açacak olan bir tecavüz hareketinden içtinap ede- gektir. Filof'un Viyanada Üçler Pak- tına imza koyduğu esnada ilün ettiği Butük ta bu Ümllimizi - kuvvetlendir. miştir. Fakat Bulgaristan herhangi bir harekelinden içlinap else da- zaten b iaraftan Karşi tetikte duruyorduk. Dikkatimizi elbetle bir kat daha arttıracağız Almanlar Martta harekete eçecek- derini Dün bir. Marttı. Hem de Cumartesi idi ki mihver yeni yeni bareketleri Cumartesi — günleri yapmıya bayılır. Parla olarak ta . Eden'in Ankara seyahatinin ortaya koyduğu —ahenk Ve aülaşma — ruhuna karşılık olarak biz. şeyler yapmak ar- zusu da elbette duyulmuştur.> beraber — Bulgarlar, keyiflerini yerine « Al- manların Yinin sulku Bulgarların bu hururta Al- manlardan teminat istediklerine ve bir lereceye kadar da aldıklarına delület etmektedir. ——— kalsın, Almanlar da Filefun beya- natına sadakat muhalaza etsinler ve Bulgaristanın müteahhit bu- lunduğu easslar da bu şekilde tatb biki ve fi bir mahiyet muhafaza edebilsin!. 'SÖn'Telgraflur Tayyare mey- danları da işgal edildi Lomdra, 3 (ALA.) — Bütün Cenubt Bulgar tayyare meydanları gimdi - Al- manlar tarafından işgal edilmiş bu- Tunmaktadır. Bazı pike Alman tayya- releri bu meydanlardadır. Zannedidiğine göre, Bulgaristanda- Ki Alman tayyarelerinin şimdiki mev- cudü 250 kadardır. Sofyadaki İngi- liz Sefiri Kralla görüştü | 'ya Sefiri Rendel, dün geç vakit Kral Böorix ile bir mülâkatta bulunmuştur. Bu mülükatn nerede vukua — geldiği malüm değildir. | Amerikada Bul- garistana karşı cephe alıyor Vaşinglan, 2 (ALA.) — Hariciye Nas zırı Mister Kordel Huli, eğer Bulgariş- ftan Alman kıt'alar tarafından işgal e- dilirse, Amerika hüküretinin, Bulga- | ristanın Amerikadaki avanslarını blo- ke edeceğini ciddi surette derpiş ede- ceğini süylemiştir. : Bir Alman tayysresi mecburi iniş ) p'a Belgrat 2 (AA.)— Bulgur.sta - na gitmekte olan bir Alman nak - liye tayyaresi dün öğleden sonra Yugoslavyada Üsküp tayyare mey- danıra mecburi bir iniş yapmıştır. 'Taşyarede pilottan maada sekiz kişiden mürekkep mürettehat var- dır. Pilet yolunu şaşırdığını be- | yan etmiştir . | e— Almanyanın İs- | veç ve Norveçle münasebetleri Londra 2 (A.A.)— Norveç Tel- Braf ağansına göre, Almanlar İs- veçin Norveçe yaptığı yardımlara mâni olmakta devam ediyorlar. İki İskandinav milleti arasm - daki münasebetleri bozmak mak- sadını güden bu siyasetin son mi- Bali, İsveç Kızılhaçının Norveçli- lere bediye etmek istediği — bir miktar şekerin gönderilmesine Al- manlar tarafından müsande ve - rilmemesidir. Norveç ajanaı; İsveç parlâmen- tosu dzasından 'bir zatın bu me- selenin tahkik edilmesini, Harl | ciye Nazırından talep ettiğini bil- dirmektedir. TRARER AMAY Yumanistanda zolzele (1 el Sahifeden Devam) rini yoluna kaymak üzere Lirisaya git- miştir. Atina, 2 (AA.) — Lârisadaki 2el- zeel Glos ve T..kalada da histedilmiş- tir. Fakat bu mıntakada hasar olma- aştir. Ş ZEZELE HAKKINDA DİĞER TFSİLÂT Atina 2 (ALA.) — Reuter: Buraya gelen yolcuların verdiği malümata göre, cumartesi sabahı vukua gelen zelzele, şehrin evle- rinden yüzde 40 ını tahrip etmiş - tir. Telefatın miktarı henüz malüm Larisa dan, şehirle bütün telgraf muha . beratı durmuştur. Pakat Volos'a gelen yolcular, Larisa'nın büyük meydanında birçok otellerin harap olduğunu ifade etmişlerdir. Atina — rasathanesi, zelzelenin merkezinin Larisa'nın şimali gar- bisinde bulunduğunu bildirmek - tedir. Hükümet, zelzele mıntakasına derhal yardım gönderilmesini em- retmiştir. | Yazan: M. ATLI Bilmediğiniz bir şey var ki, bu hâdise dünyayı ayaklandırdı — Oh!. İstievap mı?, Asla!, de- di. Buna cür'et etmemde hiç bir fayda yoktur!. Esasen meleketi « nize gitmek tasavvurunda oldu- Bumuzu bilmekteyim. Hattâ muh- terem Matmazeli de refakatinizde Bgölüreceğinizden haberdarım!, Gittikçe artan bir bayret ve “nerakla bu garip japonun yüzüne bakıp duruyordum. Bu meçhul adamın bizi bu ka- | dar yakından tanıyışına son de - rece hayret duyuyurdum. — Peki, Mademki biliyorsunuz v hakle ni soruyorstınuz. Bay Yoki » Tuhimi? diye sordum. Japon ayni gülüşle hafifçe ba- Şını eğip, gözlükleri arkasından Piril piril yanan yassı gözlerile gözlerimin içine bakarak; — Oo0.. Sırf bu tasavvurunuz- den kat'i olup olmadığını öğren- mek için!. dedi, Zira bunu bil - memde yine sizin için fayda var- dir!, Bu esrarengiz japonla işi kısa kesmiş olmak için: — Bay Tuhimi!. Biz yolda iken gayet harp patlamazsa, bu kara- rımızda tamamile sebat edeceğiz!. Dedim, Japon dudaH'arını daha ziyade yayarak güldü: — Teşekkür ederimi!, dedi. Sonra tekrar ,ayakta, cam gibi parlıyan gözlerle japonu dinle - mekte olan Annaya anlaşılmaz Barip bir nazar fırlattıktan sonra: — Müösyöl, dedi. Şimdi ikinci ve sonuncu sualimi sormama müsa- ade etmek İğtucAarlığınızı — rica edeceğim!, Can sıkıntısile omuzlarımı silk- tim: — Fakat çabuk sorunuz!. Dedim, — Siz, hiç harp endüstrisine aft keşfiyat lüboratuarlarında çalış- tınız mi?, — Hayır!, japon, birdenbire son derece ciddileşen bir yüzle başını salladı: — Teşekkür ederim!. dedi. Elleri havada, yerinden hiç kı- mıldanmıyan japona doğru bir a- dim attam: — Sualleriniz bitti mi, Bay Tu- himi?, — Eveti. Ancak, . — Ne ancak?, — Ancak, müsaade buyurur - Banız, size pek garip, garip oldu- #a kadar da feci bir haber vere- ceğim!, dedi. Sonra bir saniye tereddüt eder gibi göründü ve birdenbire sordu: — Ha.. affedersiniz. Siz bun - dan bir müddet evvel Kutuplar- da tayyarelerle Papenin ve arka- daşlarından mürekkep bir heyetin yaptığı bir seferden herhalde ha- berdarsınız zannederim.. Yani, bu hâdiseyi uzan boylu gazetelerde okumuşsunuzdur. herhalde. De - mek isterim!, Hayretle sordum: — Papenin mi?, Evet, Rusyadan böyle bir heyetin Kutuplara git- tiğini, hattâ kazaya uğradıklarını, we buzlar üzerinde nasıl kurtarı- labildiklerini, bütün bu heye - çanlı tafsilâtı bütün dünya gibi ben de merakla gazetelerde takip ettim Fakat Papeninin Kutup se- yahatile bizim ne gibi bir alâka- mış olacağını anlıyamıyorum!. japon birdenbire sözümü ke- serek: — Şimdi arzedeceğim! dedi. An- cak, meseleyi kavrıyabilmeniz i- L NİE aa Kut DA L Deniz Fabrikaları Umum Müdürlüğünden Gerni inşaat işlerinde çalışmış resimden Bilen idam olunur Tefrika No. 26 çin bu hâdiseden bahsetan iye lüm zum vari. Evet. Vük:a Bapenin he- yetinin Şimal Kutbuna tayyare- lerle nasıl gittiğini masıl kazaya uğradıklarını ve nasıl kurtarıldık. larını, buyurduğunuz veçhile, büs tün dünya gibi siz de biliyorsu - nuz, Yalmıa, bilmediğiniz bir ci het var ki bu hâdise işte bütün dünyayı ayağa kaldırmış bulu - mMüyorl. | —— Bilmeşiğimiz hâdise mi?, — Eveti. Papenin heyetine diğer bir tabüyat âlimi relfakat etmekte idi ki bundan gazetelerde asla bahsolunmamıştır!. Bittabi. büy- le bir tabiyat âlimini siz de bi miyorsunuz?. — Hayır!, t Fakat Boromin is- minde olan bu âlim, üstüva hattı üzerinde yapılan ilmi teerübeler :;dı hazır bulunmuş olan adam: — Üstüva hattı üzerinde mi?, — Evet. İşte bu tabiiyat âlimi etmek üzerş bulunuyordu!, Her- balde, gazetelerde o zaman veri- len malümattan Şimal Kutbun « da buzların altında 200 metre de- rinlikte bir sıcak deniz keşfolun- duğunu öğrenmişsinizdir!. — Evet, böyle birşey hatırlı « — Tamam!. İçte prafesör Barox minin bilhassa bu sıcak deniz pek büyük mikyasta dikkat ve m2 - rakını celbetmişti. Bütün dünya gemici puslalarının iğnelerini da- imma şimale döndüren Şimal Kut- bundaki bu esrarengiz muknatıs ecreyanlarile bu sıcak denizin bir münasebeti olacağını düşünen bu tabiiyat profesörü işte bu derizde derin sondajlar yaparak uzun u- — Ve, hiç akıl - ve hayalinden geçiremiyeceği esrarengiz bir ke- şifte bulundu!. tasaraydan Neciple, Denizden — Mura:, Galstasaraydan — Sernih ile Denizden Sermet berabere kalmışlardır. Bundan sanra — yapılan müsabaka- darda Halim Beni'e sayı İle galip gel- kalmışlardır. t ile Kâni kargılaşmış ve İlyas birinci ravuntia nakavt Bi anlar imtihanla işçi alınacaktlır. | Gölcük Deniz Parikasına müracaatları. (140