16 Şubat 1941 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

16 Şubat 1941 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

B SÖON TELGRAF 60 YAŞNIDA KADIN Gazeteler yazıyor: 60 ya- şında bir kadın iki gündenbe- ti ortada yokmuş! Acaba, ne- rede?. Kayıplara mı karıştı. TELGRAFLA İSTEMİŞLER Acaba, tolgrafla isetdiler?. Birdenbi- re misafir mi bastırdı?. kanmışlar Bizim bildiğimiz, yağ mü- tehassıslar tarafından imâl e- dilen bir nesne değil, sütten istihsal edilen ve mütehassısa ihtiyaç göstermiyen bir gıda maddesidir! Çöp mütecahhidine, çöp do- Tu mavnaları limanın yakın- da adamcağız ne haltetsin?. Dalgalar, çöpleri alıp lima- çöpün tarifi yapılmadı ki, nize döktüğü nesnelerin çöp olup olmadığını bilsin?. Bun- dan sonra, denize çöp döken- lerin yanına, bir de «çöp il- mi» mütehassısı terfik etme- Ki AHMET RAUF . AÇIK KONUŞMA: «G...» imzalı okuyucuma: Çok nazik mektubunuza te- dolayısiyle, «kendini- Son Telgrafın Edebi Tefrikası: 30 BİLLÜR KÖŞK BÜYÜK AŞK ROMANI SELÂMİ İZZET — Yemek hazır mı? — Hazır anne, — Geliyorum. — Odanı beyendin mi anne? — Ben her yerde rahat ederim, elverir ki rutubet olmasın. — Yalan söylemediğimi anladın ya anne; Leman Jevkalâde ev ka- danıdır. — Üstelik bir de evine bakma- sın mı?.. Vazilesini yapıyar. — Vazifesini yapıyor amma, ©- 'na memnüun olduğunu, odasını ve- ven Afifeye de tatlı bir iki kelime söyliyebilirdin... Çok sevinirlerdi. — Onları mutlaka sözle sevin - lâzım pekâlâ, onu da ya. zz | © Sarıki onun 16 ŞUBAT 1941 iyi, güzel| bol mahsul Zıraat Vekâleti top- rakların verimi için tedbir alıyor Ziraat Vekâleti istihsalâtı art - tırmak için tedbirler almaktadır. bu meyanda iyi, güzel mahsul e- lınması için de toprakların verimli | hale konulmasına çalışılmaktadır. Vekâlet bu maksatla Ziraat ban- kası vasıtasile köylülere kimyevt ve çok kuvvetli gübre tevzi etmeğe ikarar vermiştir. Bu iş için Kata « | bük fabrikasından istihsal edilen | bütün sulfat ve amonyak ikim - yevi gübresi banka emrine verile- cektir. Banka memleketin her ta- | rafında bunları köylülere çok u- cuza satacaktır. şimdiden birçok | vilâyetlerde tevziata başlanmıştır. —— Körler Orkestrası şehirlerimizde türneye çıkıyor Kör, sağır ve dilsizler tesanüt cemiyetinin yedi kişilik körler or- kestresi şehirlerimiz arasında bir | türneye çıkacaktır. Orkestra heyeti bugünlerde ilk Hlarak Bursaya hareket edecek ve orada iki konser verdikten son- ra seyahatlerine devam edecektir. Arabaların p'âkaları değiştiriliyor Belediye, yedek ve binek ara - balarının plâkalarını değiştirmeğe karar vermiştir. Mart başından ni- san sönuna kadar * * ay değiştirme müddeti konmuştur. Bu müddet içinde plâkalarını en yük ve binek arabaları işlemekten menedileceklerdir. | KÜÇÜK HABERLER VİLÂYET ve BELEDİYE: *& Koska caddesinin - genişletilmesi iki ay sonra tamamlanmış olacaklır. “ir Vali ve Belediye Retsi dün sabah Tramvay İdaresinde tetkikler yapımış, bugün Ankaraya gidecek idare müdü- Tüne direktifler vermiştir. MAARİF, ÜNİVERSİTE; 4 Lise meniniyet imtihanlarında Ünivörrita Profesör ve Doçentlerinden mümeyyizler bulunması kararlaşmış- tır. ir Üniversite Tip, Hukuk ve İktısat | Pekülteleri tulebelerinden 250 kişi dün | Yeşilköye giderek uçuş meydanını gez- | mişler ve tayyareler hakkında izahat TİCARET ve SANAYİ: ir Fort Saitlen — gelen kahvelerin yüzde otuzu İzmise ve yüzde yetmişi İstanbula ayrılmıştır. yr Almanyaya 200 bin liralık — tiftik satılmışlır. he İngilizlere beş bin ton — satılmış, mekavele imzalanmıştır. MÜTEFERRİK: e Müzelerde tesisi kararlaştırılan talebe Mboratuarı tahsisat olmaması gelecek seneye kalmıştır. *& Adliye Vekili Fethi Okyar dün Vilâyette Valiyi ziyaret etmiştir. Vekil Bür iki gün daha şehrimizde kalacak- a | Yemek odasına girdiler, Sotra kurulmuştu, Keten bir örtü seril. mişti. Takımlarda en küçük bir leke bile yoktu. Oturduktan sonra Zehra Lemana döndü: — Oğlumun evini temiz tuttu - #unuzdan dolayı size teşekkür e- derim! dedi, Bu sofra da çok gü- zel!.. İnsanın içi açılıyor. Bu söz ağrından döküldü, fakat ne de olsa iltifattı. O gece Lema. nin duyup duyacağı iltifat bundan ibaret kaldı. —2— Brtesi sabah Cemal keyifli u - yandı. Annesi gelmiş, yerleşmiş, n ağır bir. [ ee Günün meselesi: Fı ı (X) ı u ÇabalklareıeeAOabealei Yeni bir iddia ve itham Aydın meb'usu Agüh Sırrı Le « vend, «Eserler ve şahsiyetler» i- simli yeni bir kitap neşretil. Emi- mönü Halkevi tarafından bastırı - lan bu küçük ciltte, Agüh Sırrı Le- vendin son zamanlarda yazdığı e- debi tenkit ve musakabeler top - lanmıştır. Kitapta, yeni çıkmış edebi eser- ler hakkında — yazılmış - kıymetli teakit ve tahlil yazıları, görüşler, | < fikir münakaşalarına ait entere - #a0 musahabeler vardır. Agâh Sırrı Levend, bu eserinde de, en titiz itinayı göştermiş; cüm- lelerin, satırların, hattâ kelime ve barflerin edasına, en zarif ve kıy- rak cunlılığı verebilmiştir. Kitabı, ne tatlı okuyabiliyoruz. Gazetcellik kaygısile, çok şaya- ni dikkat bulduğum bir nektayı yazmadan geçemiyeceğim: Hatırlarsınız dı. Bilâhare, edebiyat muallimle- rinden mürekkep bir komisyon | teşkil edilmiş ve bu komisyon ede- *biyat kitaplarının tetkikine me - mur edilmişti. Komisyoa, tetkikatını müteakip verdiği raporda, Agâh Sırrı Leven- din «Edebiyat tarihi dersleri» i- simli kitaplarında da birçok hata- ] far bulunduğunu iddia etmişti. Şimdi, Agâh Sırrı Levend, nep- reltiği bu yeni eserinde, komis - yona dabil edebiyat hocalarına cevap veriyor, Agâh Sırrı, komis- yona dahil muallimleri «edebiyat tarihi dersleri, kitaplarmı iyi an- Iamamakla itham ediyor ve ko - misyonun «hata» diye ileri sürdü- &ü parçaları birer birer ele ala- rak doğruluğunu iddin - ediyor. Müellif, eserinin sonunda şu nazik cümleyi kullanıyor: «Acaba, yan- lış kitap mu zararlıdır; yoksa doğ- ru kitabı aynlış anlayıp yanlış öğ- reten cahil muallim mi?,» Bu itham ve iddia yenidir, cate- resandır, Acaba, alâkadarfar ne der?, REŞAT FEYZİ —— Üniversiteli gençler tayyare ile uçtular ! Üniversitenin sömestr tatilinden istifade eden tıp, iktısat, hukuk fakülteleri talebelerinden mürek- kep iki yüz elli kişilik bir grup evvelki gün Yeşilköye giderek Nuri Demirağ fabrikasında yapı- lan Nu. D. 4 tayyaresile uçuşlar yapmışlardır. Hava yolları müdürü Abdullah ve üst teğmen Bürhan kendlierine tayyareler hakkında uzun izahat vermişlerdir. Talebeler; kendilerini uçuran baş pilot Bay Basri ile Şefikden gördükleri nezaketten dolayı son derece memnun ve müteşekkir kal- mışlardır. bi z aa İstanbul köylerine fidan tevzi ediliyor Ağaç dikznc mevsimi geldiğinden bütün — vilâyet fidanlıklarından halka ve köylüye fidan tevziine başlanmıştır. Bu sene halk ve köylü taralfından fidanlıklara büyük bir rağbet var- dır. Bilhasa meyva fidaları is - tenmektedir, ük kalkmıştı. | Annesile Lemanın yüzyüze ge- leceklerini, nası) geleceklerini, bir- birlerine ne yolda muamele ede - ceklerini düşünüp tasarlayarak © kadar sinirleniyordu ki,, artık ge- | rilen âsabı gevşeyince içi rahatla- mmıişti. Lemanla annesi arasında henüz bir rabıta, muhabbete benzer bir his mevcut değildi. Fakat Zehra gi- bir bir kadından da bundan daha fazlası beklenemezdi. Her halde bir nokta kazanılmıştı: Zehra vazi. yeti kabul etmiş ve aksi birşey söy- İememiş, hakaret etmemişti. En Büç adım atılmıştı. Leman nasıl olsa kendini Zehraya sevdirecekti, buna kanaati vardı. Cemal bunu düşünerek oda - sından çıktı, annesinin — odasına gitti. Annesinin şafakla beraber kalk-| tığını bilirdi. Nasıl ki, kapıya par- mağını dokundurur dokundurmaz Zehra: — Gel! dedi, / Annesi çoktan kalkmış, giyin - ü | Tüşvet istemiş, Ahmet de Galata | Nihayet kasapla haklı r çıktı Bu sabahtan itibaren, on beş gün için ete yeni fiatler kondu razını haklı görmüştür. Bu mü - nasebetle dün Vilâyete tebligat ya- pılarak keyfiyet bildirilmşitir. Ve- kületin kararına göre bu sabah - tan itibaren et fatları artacak ve 15 günde bir canlı hayvan fiatla . rını ve hayvan borsasındaki satış- ları tetkik ederek ona göre narh tesbit olunacaktır. Otomobil lâstikleri tevzi ediliyor Ticaret Vekâleti, İstanbul güm- rüklerine gelmiş olan 5000 otomo- bil lâstiğinin tevzii hakkında dün | Vilüyete tebligat yapmıştır. Evvelce Fiyat Mürakabe komis- yonu tarafından göndrilmiş olan tevzi listesini Vekâlet aynen ka - H.A | —ç ADLİYE ve POLİSF— | Rüşvet alan belediye memuru Bir kadın ölümüne sebep olan 5000 Hrasını ölürken Kızılaya bıraktı Asliye 'altıncı ceza mahkeme - #inde bir rüşvet almak davasına başlanmıştır. İddiaya göre, Beyoğ- | lu belediye şubesi kâtiplerinden | Nedim, Galatada Kapilçinde tütün cu ve buzcu Ahmetten, kendisine | ruhsatiye çıkarmak üzere 20 lira nahiye müdürlüğüne müracaat e- | derek keyfiyeti haber vermiş, ter- | tip edilen cürmü meşhutla, Nedim, Tünelin üstbaşında Mandıra süt - Pil ihtikârı davası | Tesbit edilmiş olan fiattan fazla | Hata elektrik feneri pili satan pil tacirlernden Baruh ve Yako ile perakende pil satıcımı Salamon Ee- kenazinin mevkuf olarak muha « kemelerine dün asliye ikinci ceza mahkemesinde başlanmıştır. Satışta kâr nisbeti az olduğu an- daşılan perakende satıcı Salamon Eskenazinin 500 lira kefaletle tah- liyesine, diğerlerinin mevkufen muhakemelerine devam edilme - #ine ve fist murakabe komisyo - nundan bazı cihetlerin sorulma - &na karar verilmiştir. Ölüme sebep olan 5000 lira ! Geçen hafta, Kasımpaşada otu- yan Halil Yalçıner adında birisi, | kaynanası Esmayı karımdan bı - çakla yaralamış, kadın hastaneye | kaldırılarak, akli vaziyetinde bo - zukluk görülen Halil Yalçıner de Trobiadli müşahedehanesine alın- mişti, Esma, dün kaldırıklıği Beyoğtu hastanesinde ölmüştür. Kadn öl- meden evvel verdiği ifadesinde, da- — Sabahı şerifler hayırlar ol - sun oğlum. — Hayırlı olsun anne.. Ben seni yatakta bulacağımı sanıyorum. — Beni ne çabuk unuttun oğ- lum, Sen beni hiç bu saatte yatak- ta gördün mü?, Ben her zamanki gibi şafakla beraber kalkarım Bu sabah da kalktım, giyindim, odamı topladım, eşyalarımı yerleştirdim. Oda sahiden de toplu idi, Ortada sürünen hiçbir şey yoktu. — Geceyi iyi geçirdin, rahat u. yudun ya anne? — İyi geçirdim amma, rahat u- yudum diyemem, çünkü düşün . düm ve düşündüklerim uykumu kaçırndı. Cemal şakaya bozdu: — Gene fabrikanın işlerini mi düşündün? Zehra çatındı: — Hayır seni düşündüm, düşün- düklerim de pek parlak değildi. — Beni ne diye düşündün anne? Zehra omuz silkti: — Bir de soruyorsun ha? Olup bitenleri İlk olarak resmi dairelerin ihtiyacı ayrılacak ve geri kalanlar da A - madolu vilâyetlerile İstanbul aza- gında taksim edilecektir. 5000 lâstikten resmi dairelerin #htiyacı ayrıldıktan sonra 2000 ca- darı halka kalmaktadır. Fakat a- lâkadarlara lâstik akmak için mü- racaat edenler on bini bulmuştur. hanesi önünde Ahmetten numa- | raları mazbut üç tane beş liralığı alıp cebine koyduktan sonra ya- kalanmış, bu paralardan iki tane beş liralık ile Ahmedin işine ait ev- Tak cebinde bulunmuştur. Mevkuf bulunan Nedim, mah- kemede rüşvet almadığını, Ahme- din paraları eline sıkıştırıverdiği- ni söylemiştir, Bazı şahitlerin din- lenmesi için muhakeme talik edil- miştir. Basılan randevu evi Beyoğlu Taşkasap Millet cadde- sinde $4 numaralı evde oturan Ce- mal ve Zekiyenin randevuculukla meşgul oldukları zabıtaya habder verilmiş ve yapılan cörmümeşhut- ta 8 kadın cürüm üzerinde yaka « lanmışlardır. Suçlular adliyeye teslim edilmiş, ev kapatılmıştır. | Bundan başka Son on beş gün | içinde Abanoz, Ziba ve gair yor- | lerde 6 ev kapatılmış ve 30 a yakın | küçük yaşla kadın yakalanarak | adliyeye teslim edilmiştir. Bir hırsız mahküm oldu Emin Dinçer adında birisi, Kü çükpazarda, sürücüsünün gafle - tinden istifade İle bir arabadan ip- | lik çakmış, ikinci sulh ceza mahke- mesi tarafından 45 ay hapis ce- | zasına çarpılmıştır. W | madının kendisini Emniyet Sandı- ğında bulunan beş bin lirası için öl. dürmek istediğini, fakat bu para- yı kendisinin kızılaya bıraktığını | söylemiştir. . olur muyum? Dün güler yüz gös- terdim diye evindeki yabancılar- dan memnun kaldım sanma. Bu ne Bu ne lüks!.. Bir aşçı, bir hizmetçi... Sonra o kadınla o kız.. Müsrif oldukları kıyafetlerinden belli. Her halde avuç dolusu para sarfediyorsun, Kaç para veriyorsun bu köşke? . — Seneliği altı yüz lira. — Altı yüz lira... Bu kötü köy- de bu kadar para vermek deliliki, — Anne sen bu teferrüat ile meşgül olma... Bu hayatı idame edecek kadar gelirim var... — Gelirin, gelirin... Gelirinin ne olduğunu bilmiyorum, hesap da et- medim. Yalnız her zaman dere kütük getirmez; şimdi; mualuk bul- muşsun akıyor, fakat tıkanır bir gün ve bir gün gelir, dereler taş getirir... Bana fabrikanın kazan- cından bahsetme.. Kırk yıldır bu işin içindeyim, iyi işleyen biri fab- rikanın ne getirebileceğini bilirim. Vergi, amortisman, umuml ve mü- teferrik masraflar,.. Sen bunları Yenitütün rekoltesi Her mıntakada ne | miktar tütün yetişti- “rildiği tesbit edildi Yeni sene tütün mahsulünün 654434,069 kilo olduğu hesaplan - mıştır. Bunun 16,790,6M kilosu İz- mirde, 10,790,624 kilosu Manisada, 7.829,760 kilosu Samsunda, 5 mil- yon 108,992 kilosu Muğlada, 3 mil- Yon 730/41 kilosu Trabaonda, 3 milyon 246659 kilosu — Bursada, 2,587,326 kilosu Kocaelide, 2,211,661 kilosu Balıkesirde, 2,012,134 kilosu Malatyada, 1,970,478 kilosu Boluda, AA TEE A Ça TURi edilmiştir. 3971 köyde tütün işile 23,440 kişinin uğraştığı da anla « Şılmıştır. Z. Hububatın evsafı yükseltilecek Hububatın — evsaf ve kalitesini yükseltmek için toprak mahsulleri ofisi tarafından mühim tedbir 'e alınmıştır. Ankara, Konya, Eski- | Şile köylerinde yeniden 8 mektep yapılıyor Vali muavini Ahmet Kınık ile maarif müdürünün Şile kazasındaki tetkikleri sonunda Şile köylerin. de yeniden B mektep inşası karar- laşmıştır. Bu mekteplerin yerleri tesbit edilmiştir. Yakında inşaata başlanacaktır. Vilâyet bütçesinde maarif kısmına konan paradan bu iş için bir miktar ayrılacaktır. —ti Memur ve müstahdemlerin Hususf bazı ticaref ve iktısadi girket ve müesseselerin memur ve müstahdemlerinin maaşlarına ha- yat pahalılığı dolayısile yüzde 10 ve 25 arasında hir zam yaptıkları görülmektedir. Şehrimizde meş - hur bir yağ fabrikası bu nisbet da- hilinde müstahdem ve memur - Jarına zam yapmıştır. Bu gibi şir- ket ve müesseselerin ima! ettik . leri veya yaptıkları mallar eski * sinden daha fazlaya satıldığından ve böylelikle daha fazla para kar zandıklarından hepsinin ayni şe- kilde hareketi beklenmektedir, İki tramvay çarpıştı Dün sabah saat 1030 da Aksa- | râydan Ortaköye — hareket eden tramvay arabası Beşer apartma - ni önünde makinesinin bozulma-" sından durmuş, vatman müuhle . mel bir kazanın önüne geçmek için geriye doğru — hareket edip depoya gitmek İstemiştir. Fukat 1 © esnada arkasında bulunan Sir- keci - Topkapı tramvayına bin - dinmiştir. Müsademe neticesinde her iki araba hasara uğramış ve kırılan camlar bazı yolcuların hafif su- rette yaralanmalarına — sebebiyet vermiştir. Çarpışma yüzünden tramvay münakalâtı bir saat ka- | dar durmuştur. Zehra durmadan söylüyordu. Bir kere bu mevzua sonra susmasına imkân yoktu artık... Ni- hayet ihtiyarlığında Cemalin sü- Tüneceğini iddia etti. Cemal annesinin sözlerine kın- yor, sinirleniyor, fakat münakaşa kapısı açmak istemediği için su « #uyordu. Arada sırada da bir söz Tarıldanıp mevzuu — değiştirmeğe çalışıyordu. Bir araliık Zehra soluk almak için susunca, Cemal bu fasıladan istifade ederek: — Kahvaltı getirsinler mi? diye sordu: Zehra hayikırdı: ü — Hayır... Ben odamda tek ba- şıma kahvaltı etmem... Hep bera. ber.. Cemal kekeledi: — Şey... Lomanla Afife odaların- da kahvaltı ederler de. — Canları isterse... Biz seninle karşı karşıya oturur, kahvaltı ede- riz. Bir sast sonra Leman gelince, | DIŞ PObtiT Hayalden alınan birmisal .. Yazan: Ali Kemal SUNMAN Bir hikâye, bir roman, bir piyes günün birinde kendini birdenbire batırlatıyor. Evvelce onu okuyan- ların, seyredenlerin gözünden kaç- mış nice noktalar kendilerini an- cak sonradan belli ediyor. Hâdi - | satın kâh unutturucu, kâh diriltici | tesirlerini inkâr mümkün değil İşte dört beş sene evvel Fransada oynanmış, İtalyada sahneye kon- ması asla mümkün olamamış piyes bugün kendini hatırlatmış oldu. Piyesi yazan Leo Ferrero — bir kaza yüzünden ölmüş. Kndisi an- ancak yirmi yedi yaşlarında ka- darmış. Lâkin yazıp bıraktığı An- jelika da Avrupa harbinin bu - günlerinde hayal ile hakikat ara- sındaki farklardan o kadar çok | bahsedilirken unutulur gibi Bildir. Piyes hayali bir diyarda, | küçük bir şehirde cereyan ediyor. Eşhas da ona göre intihap edilmiş. | Bu küçük 'memleketi ifare eden adamı sön derece müstebit imiş. Eski zaman masallarında her is- tediklerini yaptıran zalim hüküme darlara benziyen bu —müstebit memleketin en ileri gelen sanayi erbabından sengin bir adamın Av- | jelika ismindeki dilber kızına göz koymuştur. Bu hususta krzın mize — vafakatini almağa lüzum görmiye- rek parlak merasimle kızın evine Kitmekte beis görmüyor. Bu hal | memlekette birdenbire büyük bir galeyana yol açmıştır. Bununla beraber bu galeyanın önüne ça - buk geçilmiştir. Umuzct meydanda, bir miting akdine karar verldiği | halde saati gelince kimse oraya gel | miyor. Demek ki kızın intikamını | alzcak bir kişi bile çıkmıyor. Şe- hir halkından değil, fakat nereden | geldiği belli olmyan bir delikanlı | var ki işi gücü hep macera ara < | maktır, Orlando adlı bu cesur de- | Tikanlı vak'ayı öğrenir Öğrenmet bütün şehir halkını tayip edet | Müstebit hükümdarm keyil vt bevesi karşısında böyle seyirci kab manın pek küçüklük olduğunu teşli bir lisanla söyler. Kalabalık: ta görülen haleti ruhiye malümi HBerkes gelir, itoplanır, öne düşe gencin arkasına takılarak nihaydi müstebit mağlüp edilir, yakalanı zizdana atılır. Fundan sonra © m' hayyel memlekette yeni bir devif açılıyor. Genç ve cesur Orlandonun müs tebit hükümdarın elinden kurta! dığı güzel kız ne oldu?. Orlando için Anjelika bürriye tin timsali sayılıyor. Eğer bu tecavüze uğramasaydı, müslebi' karşı bu hareket olmuyacaktı. Hu lâsa Anjelika meml>keti kurtar mağa vesile oldu. Orlando gitgide Anjelikanın şısında sanki bir sulçlu olmuşt! genç kızi — Neden beni kurtardın?. Bel ben onunla daha mes'ut yaşardı! diye sormak vaziyeline geçmiş! Müstebit hükümdar genç amuvafakatini almağa lüzum meden onun evine girmiş, istihza eder gibi de bu tecavüzüt ayrıca parlak morasimle süsicd Anjelika için buwvun rin bir izzeti nefis yarası, kadı gururuna indirilmiş bir darbe duğuna şüphe yok. Lükin yine dınlığın akıl ermiyen halleri: biri: Orlando da onu kurları yet genç kız kendini kurtarat damı öldürmek suretile bu kül derde aklınca çare bul! oluyor. Piyesin daha başka hususi deri vardır. İlalyan sahnesine olan neler varsa onları da © anlatıyor. Fakat bahsin bu değil. Piyesin kimbilir mik? kaça varan emsali arasında gün kendini batırlatan bir & lağı var. Bunda da bugünüu yiünden alıyor. İstikbali daimâ lak göstermek suretile halis f raplarını bafifletmek için mutaklar söylendiği zaman muştur: Daima harp içinde gibi sinirleri gergin tularak takbel mücadeleye - hazır! söyliyenler yeni yeni tü

Bu sayıdan diğer sayfalar: