14 Şubat 1941 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5

(Bu yazının metinleri - Anadolu “Alansı bültenlerinden alınmıştır) Telhis eden: Muammer Alatar İspanya Devlet Reisi Generâl Franko, Musolini ile yaptığı mü- İâkattan sonra, memleketine dön- —ektedir. Fakat Fransadan geçer- ken Mareşal Peten ve diğer bazı Fransız devlet adamlarile görüş - müş ve Mareşalle öğle yemeğini yemiştir. Bu seyahat etrafnda — muühtelif mektedir. Pakat söylendiğine gö- re ,bunların başlıcaları şu nokta- lar üzerinde toplanmaktadır: I— Sulh teşebbüsü, 2— İspanyanın barbe iştirak meselesi, Umumi vaziyete bakılırsa, bu her iki ihtimal de zayıftır. Alman- ya ile İngiltere arasında bugün Sulh yapılmasına maddeten imkân yoktur. Buna her iki devlet de razı geğildir. İtalya ise münterit sulh yapamaz. bu u_kd.l.rde Mu- »solini ve faşizm rejimi yıkılır. Fransanın Almanya ile sulh J:: masına da İngiliz - Alman mdv.cmwmm&#. fikirler teatı edilmiş d"m'“î Trablusgarp di şekli üzerine, İtalyan ordusu. itun bakiyesinin icabı hınnkm ai mavalakati akamış Ü Diğer taraftam Habeşislan ŞS Vaziyete girmektedir. Burada (8 ik İtalyan sivil halkı Ki için î:::lırm da icabinda Haa sababa - Cibuti lanmak lüzamdır. Bu mesete (0 Mareşal Petenle bilir. K l a- General Franko ile Mareşa * Tasında derin bir muhabbet Vi ir. Bu suretle Frankonun NÜi 'Eıfle Fransa arasında bir BVi .. Tolü oynuyarak, Bizi val Yaya terkini temine MU' fak olabi Bebbilir. Şünkü bu takdirde Romada salâhiyetlar :““hk.ı: etrafında üç BoktAY et * ediyorlar: 1— Düçe « Franko mı-ııın“;_“j #Usi bir ehemmiyoti üeü ve Sirdiğimiz tarihi günlerin styâf — #ökeri şartları bu ehemmiyele '*mz_ı_m etmektedir. L P: mülâ den evvel iki memleketâ müst Tek surette alâkalandıran o1" '.â tetkikine tahsis e#.:"nwlı“'- — Avrupanın yenlava | Meselesi de görüşülmüştür. Bü itibarla Afrika ve Akdeniz Vazi yetleri düşünülebilir. Bu süretler dir ki, istikbakde de İspanyamn a işar tmihverle tesanüdü idame Cektir. ( MUHAREBE VAZİYETİ Manastından bildirildiğine G re, Yı len civari unanlılar Tepsia ee enak- şid - Şumbi - Elbasan yolunda da him İtalyan kuvvetleri kâtı müşahoede edilmiştir. BİR Florina her biri beser DND ir Man tayyaresinden mürek D | | filo tarafından spasında dilmiştir. İkinci ıııı'"“M İtalyan Yunan dafi topları İKi ya, tayyaresini dı'ıii!""“îgş';m genti D AŞ getaped döçenti Dr. Mü- HABEŞİSTA TT KSiLDi | nir kr'ünleren Gözmen, tarmar İRTİBATI 'Afeika> | Ççenti Dr. Muhtrem Ce b ee Ankara radyo mi-| Yodinami Y ea e N n daki harp Vazi) sürtüva =ın“' ::_iğg:'n zatter Şevki Yener, hi lümatı veriyor: Hati indeki toçenti Dr. Zeki Yalım, dıs kasında, Çad müs! top « | İalık'arı ve ,ı.:ı.ıyrm döçenti Dr. Su Dir KU ?“şık mühim va> | ed “'"Mvn VE İKTISAT K 'ım"ı-lrdıı. piğer bir 'YAKÜLTELERİNDE halar zaptetmiş He | lara ait Faküllesi — döçenilerinden Fransız — kolu da yerleri | L Bi göçenti Mükrimin Hali Yisang, | Kupra bölge eat | L deCkkür taribi doçenti Hümi Z ir. Bu kıt'alar | zei metinler şebiri döçenli Ali ele geçirmişlerdir. DU V Lüemet | ya Ülken, SD dar ra'ya “.”":f'" Ha aa nişlerdir. — | Nai aa L gon D zelik bir UP ioya ile =4“ glll ve sosyal siyaseh docenti Ziyar a K dedikodu ve telsirler devam l - eee Trablus cephesinde Alman tay- yareleri de faaliyete geçmiştir. Dün Bingazi — mıntakasındaki İngiliz kıt'alarının tecemmü yerlerine a - Pir çapta bombalar at L Bir Alman tebiği Bingazi yakın - larındaki bir hava moydanında bulunan birçok tayyarelere Alman bombaları isabet ettiğini, otomo- bil kafilelerinin bomba ve mit - ralyöz ateşine tutulduğunu bil - dirmektedir. RODOS ÜSLERİNDE TAHRİBAT MÜHİM Kahiredeki hava kuvvetleri ku- mandanlığının tebliğine göre( 11- 12 gubat gecesi Rodostaki Maritsa, Kalato ve Katavia tayyare mey « danlarına Iıı:yülrt mı lar yapılmıştır. ü;'.mıyıdı binalar arasında yan- gınlar çıkarılınıştır. Kataviada bir mühimmat deposunda büyük bir yangın çıkmşıtır. - Kalatoda ben- zin depoları ateşlenmiş ve as - gari yedi düşman tayyaresi tahrip Gdilmiştir. Hava dâfi bataryalarının tli ateşine rağmen tayyare - Terimiz hücumlara sonuna kadar devam etmişler ve hiç bir hasara uğramadan üslerine dönmüşlerdir. 'YARDIM İŞİ SON SAFHADA YWaşingtondan gelen haberlere göre, âyan harictye encümeni ki- Talama ve öüdünç verme kanunu yojesini 8 reye karşı 15 rey ile kabul etmiştir. Kanun projesi şim- di âyan umum! heyetine gel tir, Müzakerelere pazartesi günü başlanacaktır. Bu müzakerelerin on beş günden fazla sürmiyoceği tahnin edilmektedir. Ruzveltin İngiltereye gemiler, tayyareler ve tanklar gönderilmesi maksadile yeni bir plân hazırlamak askeri müaşvirlerini bir top- Jantıya davet etmesi ihtimali o duğu da bildirilmektedir. “Asker gözile an Kufra üssünün xaptı ü- Kenya hu- gu bu İabilecek ehe talihi :“ıııııdıı-. Çünkü E- temizlenirse, bura- daki p “h“ı.qî:ı—ık_' , Hal ;ı'vl:;*""".' Ü v endaklar. ü kuv- O zaman yerli Habeş kun dır ki, n de daha mücssir faali - Y ilerine şahit olacağız. .hi Di 22 de cereyal ritre bir kere j ikinct iç bastalıkları doçenti Çetingil CTi igeli, adil b döcen- Baraa S , çocuk hastalıkları ve öi Dr. Şevket Salih Sas- MAĞA Bastalıkıarı do- kulak ve burun Fahri Findikoğlu, iktisat tarihi Ye iktisadi coğrafya doçenti Ömer Lüt ti Barkan, ZAYİ — Nüfus elzdanımı kaybet- tim. Yenisini aldığımdan suklanın Bükmü yoktur. 1328 doğumlu — Küzım oğlu Münip Amerika âya- nı yardım işini vğğ»ı:ıîş(ğiy)o—rlı- meclisi dün kira ve ikraz lüyiha - söylemiştir: «İngiltere, barplen sonra yeni bir dünya mizamının da Amerikn ile işbirliği yapacağı- n vüdetmelidir.. Eritrede muha- rebeler ağırlaştı Kahire 14 (A.A.)— Röz'ler ajan- sının Eritredeki muhar'p kılaat nezdindeki muhabiri bildiriyor: «İtalyanlar Keren etrafında şid- detli bir mukavemet gösteriyorlar. Arızalı ve dağlık arazınin vaziye- ti, geniş mikyasta harekâitı imkün- B K Asmaranın 50 kilemetre cenu - bu şarkisinde bulunan Arrezada da vaziyet aynidir. Bu şernit al - tında, bu mıntakalarda ani ve seri ilerleyişler beklenmemelidir. Batan bir İnğiliz vapuru Londra, 4 (ALA) — İngiliz Orford vapurunun — balırıldığına dair Alman radyosu tarafından verilen haber hak Kında Landrada - bildirildiğine göre, Örleni Line kumpanyasına ait bulu- nan ve 20043 tonilâto hacminde olan Örford vapuru, 1840 Haziranında bir dombardıman — hücumu — neticesinde Marsilya limanında batmıştır. Çemberlain'in ka- rısı da vefat etti Londra, 14 (AA) — Sabık Hariciye Naziri mütevetfa - Sir Çemberisin'in dul zevcesi Lady Çemberiain, dün kı- | sa bir hastalıktan sonma Londrada ve- fat etmiştir. , Yunan ordusa ( incl Sahifeden Devam) lardır. Yunan tayyareleri çephe « deki İtalyan mevzilerini şiddetle bombalamışlar ve Bir İtalyan tay- yaresi düşürmüşlerdir. Londra, 14 (AAy — Allı #rabadan mürekkep bir İngiliz seyyar haktanesi, yakında Yunanistana gidecek ve ara- da Sıhhiye Nezaretinin emri altında fanliyete geçecektir. Bu arabalar, A- merikan milletinin hediyesidir. Bu | seyyr hastanenin müstahdemleri —İn- göterenin muhtelif mıntakaları ahall- #inden İngiliz kadınları ile Bayan Morma Kalvokoressi / adında bir Yu- nanlıdan mürekkeptir. Bu seyyar hastanenin — teçekkül et miş bulunduğunu — habar veren İngi liz — Elen Birliği Roisi Lord Rennel, Elen milletinin yüksek meziyetlerini tebarliz ettirmiş ve Elen milletinin bu mücadelesinde — kendisine lâzım — olan mümkün bütün yardıma lüyık bulun- düğünü söylemi İzdivaç vâdile Kadıköyünde Söğütlüçeşmede o- turan araba koşucusu Fehmi is - minde bir genç, Kuşdilinde boyacı Nuri Güderin kızı 14 yaşlarında Zehrayı izdivaç teklifi ile kandır- maş ve kaçınmıştır. Kızın ailesinin EN SON DAKİKA Japonya yeni bir harbe mi atılıyor? (£ inel Kahiteden Devam) Hariciye Nezareti Müste- şarı Sumner Vels dün Avus tralya maslahatgüzarı ile w zun uzadıya görüsmüştür. UZAK ŞARKTAKİ AMERİKA - LiLAR ÇEKİLİYOR Vaşington 14 (ALA.) — Cordel Hull, düm yaptığı bezanatta, Ame- rika Birleşik Devletleri konsolos - larının Amerikan vatandaşlarına, karışık vaziyet sebebile ihtiyati tedbir olarak Uzak Şark memle - ketlerini terketmek tavsiyesinde bulunduklarını bildirmiştir. EFarp çok vahim yeni bir safhaya giriyor Sidey 14 (A.A.) — Avustralya ad nsonra Başvekile vekâlet eden harp istişare konseyinin içtimamn- B. Fadden ile mesai partisi reisi B. Curtin dün şu müşterek beyan- nameyi neşretmişlerdir İ «Konsey beynelmilel vaziyetin yeni inkişaflarına müteallik tel - Bgrafları tetkik etmiştir. Genelkurmay roisi ile Uzak Şark| kuvvetleri başkumandanı Brooke Pophan vaziyeti müzakere etmek üzere bugünkü içtimaa davet e - dilmişlerdir. Harp konseyinin tet- kik ve teemmül neticesinde elde ettiği kanaate göre, harbin çok va- kir yeni bir safhaya girdiğini mib-| lete bildirmesini vazife addedi - yoruz. İstikbalin neler hazırladığı sarahatle bilinemez. Fakat Avust- ralyanın emniyeti için ve hazır bklarımızı ikmal etmek gayesile çok büyük bir gayret sarfetmek mecburiyetinde olduğumuza şüp- he yoktur. ALMANLAR JAPONLARI TAZYİK EDİYORLAR Çuüking İâ (ALA.)— Röyter: Amerikan vatandaşlarının Uzak Şarkı terke davet edilmeleri hak - kındaki haber ve Avrupada Alman taarruzuna müzaheret maksadile bir japon hareketinin yapılması imkânını bildiren Londra huber - leri, san üç hafta zarfında Alman- yanın Pasifikte İngiltere ve Ame- rikaya karşı hareket için müte - madi surette japonyadan talepler- de bulunduğu ve japonyanın Al - manyaya müzahercte muvafakat ettiği hakkında Çunking salâhi- yettar Çin makamlarına gelen ha- berleri teyid eder mahiyettedir. Birçoek Çin mahlillerine göre, böyle bir ibtimal karşısında Çin hareketsiz kalmıyacaktır, ya İn - gilterenin emrine askerler vermek ve yahut Çinde bir mukabil taar - Tuza geçmek suretile İngiltereye yardım edecektir. Vaşington 14 (AA )— Dün ga- zetecilere beyanatta bulunan Ha- riciye Nazırı Kordel Hal, Avusi- müracaati üzerine yapılan tahki- katta iki genç yakalanmış ve Fehmi izdivaç vadile iğfal suçile adliyeye verilmiştir. “ ÇERÇEVE (1 tnci Bahifeden Devam) rülecektir. Ancak, tereddüde düşmesi mümkün bir vicdana karşı 24 saat sonra takdim va- zifesini taahhüt ettiğim temiz fikir ve ilmi vesika zaviyesin- den evvel bu tiynetlerin içyü- zünü teşhir etmeyi vazile bili- | — yorüm, Bunlar, değil yazmıya, hattâ okumıya ve anlamıya bile muktedir olmadıkları 500 sahi- felik bir fikir mimarisi içinde, peşin suikastçılık niyetile el at- fıkları tek çizgiden, (Con Ah- met bey) tarzında (yakaladım!) nârasını savurmıya mütehassir, ahlâksız ve nasipsiz cüceler!!!.. Memleketimizde —nice çetim emekler mahsulü, beyin törpü- sü ve ruh çilesi eserler, daha çıktığı gün gayet usta süküt Eserim etrafında ralya harp kabinesinin ani içti - maznın Pasifikteki pek yakın ihti- Tâtlar ihtimali ile alâkadar olup ol madığı'u bilmediğini söylemiştir. NECİP FAZIL KISAKÜREK terzileri elinden çıkmış kelen- lerini giyip mezarlarında isti- rahat buyurmuya sevkolunur- ken, eserim etrafında süküt i- nayet buyurmadıkları için bu aşağılık üynetlere teşekkür et- meliyim. Süfli hırs ve kıskanç- lhık çıbanlarile gülistüna dön - | müş biçbir çehreden gelin du- | vağı bu kadar çabuk düşemezdi. | Allahıma da, yalnız kelli felli | insan çapına havlıyan mahlük- ları bana müsallat ettiği için iftiharla hamdederirn. Ona elini uzalacak hak ve dürüstlük serdengeçtileri müs- tesna, hesabını Allah ve yarım nezdinde görmeğe karar ver - miş bir prensipin, günübirlik | cüceler çerçevesinden bekliye. ceği hiç bir lâtuf yoktur. Yugoslav Baş vekilinin Berli- ne çağırılması DEVAM) zah ottikten sonra; şimdi sıra Yu- geslavyaya gelmişlir. Yuguslav- ya üzerinde hem Alman, hem İtak- yan talepleri vardır. Detmaçya sahillerini ve Adrıyatiğin karşı saihlini İtalya tamamile kendisine maletmek arzusundadır ve cenubi Yugoslavyayı da Arnavutluğa ik- hak kararındadır. Eski- Avusturya imparatorlu - gundan Yugoslavyaya geçen arazi üzerinde ise, Almanya kendisini tabil vüris telâkki etmektedir. Bu suretle kuşa benzelilmek istenen Yugoslavyada geriye kalacak e- ki Sırbistanın ise Alman veya İtal- yan nizam ve nüfuzu altına geç - mesinden başka; onlarca tabil ad- dedilen birşey yoktur. Bu tasav- vur ve plân çok önceden çizilmiş- tir. Bunu ayni zamanda ve ken- diliğinden tahakkuk ettirmek için de; İtalya Yunanistana taarruz ey- lemek ve Selâniğe inerek Yugos- lavyanın tek açık kapısını da çem- ber içine almak teşebbüsüne ko - yulmuştur. Pakat, Yunanistanın kahramanca mukabelesi, Yugos- lavya hududunu boydan boya ka- paması bu tehlikeyi önlemiş ve Yugoslavyayı tam çember içine düşmekten menetmiytir. Şimdi bu rolün ifasını Almanya üzerine al- mıştır. Yani, İtalyanın Balkanlar- da beceremediği tatbikatı Alman- ya'başarmak teşebbüsünü almak kararındadır. Bunun için de evvel- emirde bir taarruza geçmeden ön- ce korku, tazyik, dehşet uyandıra- rak karşısındakileri arzu ve ira- desine rümetmek azmindedir. Bul- garistana boyun eğmiş.. denebilir. Yugoslavyaya da Berlin kendi ar- zularını dikte ettirecektir. Bina- enaleyh, Yugoslavya da nihayet ölüm ve hayat şıklarından birinin tercihi imtihanma çağırılmıştır. Kendisine söylenecek şeyleri şim- diden şu şekilde tahvin edebilriz: — Mülki tamamiyetin mahfıtz- dur. Hattâ, harpten sonra; — sana Selâniği bile verebiliriz. Yunanis- tan Makedonyasından daha bazı şehirleri de sana bırakırız. Ancak, bütün bunlara mukabil senden is- tediğimiz, yeni nizamı kabul et « men, Alman askerlerinin Yunan gephesine geçmesi için yol ver - men; hiç değilse mutlak bitaraflı- genı muhafara etmendir!. Tabü, bu teklifin içyüzü ma - lümdür ve Remanya misalinden sonra, bilhassa tafsile ihtiyaç yok- tur. Yugoslavya siner ve kendisini kurbanlık koyun gibi, Berlinin e- Mmir ve arzusuna terkederse; tabil Yugoslavya da parçalanacak, osa- rete düşecek ve kansız bır istilâya sür'atle uğrıyacaktır. Fakat, her me pahasına olursa elsun; istiklü- Hni müdafaa azminde bulunursa; mi yardımı görecek, barp sonunda Almanyanın bırakacağı miraslar- dan hakkile istifade edecek, bü- yük bir Avrupa ve Balkan devleti olacaktır. Herhalde, Yugoslavyadan bek- lenen de teslim olmak değil, asil bir mukavemet ve cesarettir. Se- lânik yolu açık kaldıkça Yagos- lavya hiçbir şeyden çekinmeden her türlü tehdit, şantaj ve tazyike, hattâ tecavüze karşı koynbilir, Fakat, bütün bu İşler olur ve Balkanlarla Balkanlardaki İslav devletleri; tarih ve bhayatlarının yeni bir dönüm noktasmı — idrak ederlerken Moskovanın esrarlı sü- kütunu muhafaza etmesi de ayrıca bir dikkat mevzuudur. ETEM İZZET BENİCE Kürtaj suçile (1 tnel Bahifeden Devam) — Fuzla kan geldiğini görünce dok- değildir. kürtaj için bastaneye gitmesini söye ledim. Yanımızda da Kbe Mektabinde talebe olan Nazmiye adındaki arkam düşim vard> demiştir. Hâkim Reşit her ilci suçluyu da veve Kit etmiştir. Diğer taraftan tahkikatı idare eden müddetimumi — muavinlerinden — Edip, Nazmiye hakkında da takibala giriş- miş ve ifadesini almak üzere adliyeye “Bu sabah bir ceset bulundu Bugün Zincirlikuyuda Çilektepe ga- zinosu yanında havuz içinde bir erkcek cesedi — bulunmuştur, — Kbemmiyetle — Evet, sonra... Bu takip neti- cesinde birşey anlıyabikliniz. mi? Garaviç gözleri dehşetlten bü yotd“ ı;gmndı ı Vi terler birikmişti. Kurumuş dudaklarile: — Oh! Bu pek müthiş oldu!. de- di. Profesör âdeta koşarcasına yü- rüyordu. Onun için arkasından güçlükle yetişebiliyordum. İkide birde arkasına dönüp bakıyordu. Onun için kendimi göstermemiye de çalışıyordum. Profesör (şehir müzesi) mey - danına çıktı. Oradan geçen ve şeh- rin şimal banliyölerine giden flk otobüse atladı. Ben de hemen arkasından gelen diğer otobüse atladım. Pencereden | öndeki otobüsü gözden bir sani- niye kaçırmamıya çalışıyordum. Profesörün hiçbir istasyonda inmediğini gördüm. Evvelâ, anun, izini kaybetmak için gizlice bir yer-i de indiğine hükmetmek son derece canım sıkılmıştı. Fakat şehrin ni- hayetindeki son istaryonda oto - büsten indiğim zaman, profesörün biraz evvel gelmiş olan öndeki o- tobüsten orada inmiş olduğunu gördüm, Zira şehrin dışına çıkan düz yol üzerinde hızlı hızlı yürü Tek hayli ilerlemişken gördüm ve hemen, yine belli etmeden takibe başladım... Profesör, paltosuna sarınmış, tahminen 20 dakika kadar yürüdü. Sonra o civardaki Dir kaya - lığın yanına gelince durdu. O va- kit ben de hemen bir ağaç dibine saklanıp uzaktan — gözeltlemiye başladım. Profesörün etrafına bakındıktan sonra yere diz çöktüğünü gördüm. ı Bir müddet böylece uğraştı. Sonra orada, yerden demir bir kapak gi- bi birşeyi açtı. Profesör buradan içeriye girdi. Kapak tekrar kapan- di. Gördüğüm bu hal bana o kadar müthiş bir hayret venmişti ki â- deta-olduğum yerde danup kal - mıştım, Profesörün bir haydut gi- bi böyle gizli ve esrarengiz bir yere girmesini hiçbir zaman ak - hmden geçirmezdim! Orada, saklandığım yerde, ne o- Tacağını, tekrar çıkıp çikmiyaca - ğini merak ederek öylece — hiç kırmıldanmadan beklemiye baş - ladım. Böylece 5 dakika ya geçti, ya geçmedi. İşte o esnada profesörün | birar evvel girdiği yenden 10 - 15 metre kâdar mesafede, yerden, birdenbire müthiş bır infilâkla ha-, vaya simsiyah bir toprak ve du - man sütununun fışkırdığını hay- Tet ve dehşetle gördüm — İnfilâk mı dediniz?, -E Saklandığım yerden iki üç yüz metre kadar ilerideydi!. Toprak sütunu, yerden ansızın Mmüthiş bir gümbürtü ile öyle ha- vaya fışkırıp tekrar yere döküldü. Ortalığı tekrar bir süküt kapladı. — Fakat hayret, Her Garaviç!. Acaba profesör Tamurenski ora- da kendisince mühim birşeyi biz- zat imha mı etti? Çok garip!.. — Evet... Evvelâ ben de buna hükmettim... Söylediğim gibi, pno- fesörün husust çalışmalarını bil - diğim için, atölyelerdeki suikast hâdisesini duyar duymaz alelâcele ve telâşla, belki yalnız kendisinin bildiği bu yere gitti ve bazı pek mühim şeyleri hemen ortadan kal- dırmak için berhava etti, diye düşündüm. Bunun içindir ki, hiş- settiğim müthiş heyecana rağmen, orada bir müddet daha bekledim. Profesörün tekrar çıkmasını bek- — Evet?. — Fakat çıkmadı!. — Çıkmadı mı? — Hayır!. — Fakat ne diyorsunuz Her Ga- raviç?. Belki sizin görmediğiniz bir yerden çıkıp gitmiş olabilir?. — Hayır!. Hayır!. Zira orası kır- hk ve ufka kadar düzlük bir yer.. Herhangi bir yerden çıkmış olsa mutlaka görmem icap edendi!. Dehşetle Garaviçin yüzüne ba- kıyordum: — O haldet. — Hemen oradan Snüp polise dür edersinizi, Çünkü profesörü ih- bar etmiş olurdum, Onun icin - | tedir. Eilen idam olunur 'Yazan:M. ATLI Tefrika No. 14 veya hükümete haber vermenin | Biraz sonra profesör adeta ko- şarcasına yürümiye başlamıştı rada dehşet içinde bir müddet da- ha bekledim. Sonra, ne olursa olsun, işi anla- mnağa, profesörün ne oluğunu an- lamağa karar verdim, Evvelee profesörün demir kapağı açtığfı kayaların yanına kadar gittim. Bir hayli zaman toprakları ka- Tıştırarak kapağı aradım... — Bulaadınız mı?. — Buldum!. Bu bir mahzen ka- pağına benziyordu. Profesor demir kapağı açık berakmıştı. İtiraf ede- rim ki uzun müddet tereddüt et - tim, Fakat nihayet, kapağı açtım, içeriye girdim. " Burası âdeta bir kanal gibi o - yulmuş bir yerdi. Duvarları mü- kemnel betonla kaplanmış bir ka- nal... Anlıyamadığım bir yerden de aydınlık alryordu Bir W-15 metre kadar fevkalik- de ihtiyatla ilerledim. Fakat an - dan sonra yolun birdenbire tap - raklarla kapanmış olduğunu görm düm!. — Ohi, Ağzımdan gayriihtiyari bir deh- şet sesi çıkmıştı. Garaviç, sanki € kanalın hali gözlerinin önüne gel miş gibi korkunç gözle bakıyordu. yata başlamışlardır. Alman ga « zeteleri de Bulgar emellerini ok- şayıcı neşriyatta bulunmaktadır lar. Alman gazetelerinin neşri * yatından anlaşılıyor ki, Alman - lar artık Bulgarlari müttefik sayp maktadırlar. Almanlar, Romanya ile İngil - tere arasındaki siyast münase . betlerin kesilmesine memnun ol- muşlardır. Bulgar ajansı, Bulgaristana binlerce Alman pilotumun gel - diğini ve Alman askerlerinin Re manya hududunu aşarak, Bulga Tistane i hakkındaki ha - berleri bir kere daha tekzibe lü- zum görmüştür. Londrada vaziyet şu suretle mü- talea edilmektedir: Balkanlarda harekete geçmek i. çin, Almanya henüz istical gös - termemektedir. Londradaki telâk- kiye göre, Bulgaristanın Alman « lar tarafından istilâsı bugün, yarım istenilen saatte yapılabilir. Fakat Akmanlar, Bulgaristana Balkan - larda numumi bir yangın çıkar - madan girmek için, mümkün oldu- Bu takdirde birkaç gün tehditle. rinin neticesini bekliyeceklerdir. Sövyetlerin hattı hareketi de halen daha az karanlık addedil - mektedir. Öyle sanılıyor ki, Sov- yetler, belki de her milletin zi - yade Balkanlarda sulhun idame - Si arzusundadır ve bunun neticesi olarak, Almanların — Bulgaristana müdahalesini bir harp sebebi yapr dnuyacaktır. Diğer taraftan Almanlar Bul - garistanı, hattı hareketlerini ta - yine davet etmişlerdir. Almanlar Bulgaristanın kendiliğinden mih. vere iltihakımı arzu etmektedirler Halbuki Sofyada buna az çok mu- halefet vardır. Balkan vaziyeti etrafında şimdi bilinmesi lâzım olan cihet, Bulga- ristana girmenin Hitler tarafın - dan Türkiyeye ve Boğazlara karşı bir taarruz icrası maksadile itti - haz edilmiş taarruzi bir tedbir mi olduğu, yahut sadece hududunda şimdi Alman kıtaatı bulunacak o- lan Yunanistanı tazyik etmek sü- retile Arnavutlukta İtalyanın yan damana koşmayı istihdaf eden ta. dafüt bir tedbirden mi ibaret bur lunduğudur, Bu ikinci tefsir sureti, Hitlerin Balkanlarda yeni bir cep- he açmakta bir menfaati olmadığı dünkü ihtilâfı bu sene bir hal sur retine iktiran etmek niyetinde bus lunduğu mülâharası Üe müdafaa edilmektedir, Hitler, kat'i birhal suretinin ancak İngiltereye karşa yapılacak bi rtaarruz ile elde edie lebileceğini pekâlâ bilmektedir, Şu halde Balkanların vaziyetime deki yeni inkişafların gene Nazi » lerin tehdit usullerinin tipik nü « munelerinden bi Londrada suale olup o