2 Ocak 1941 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

2 Ocak 1941 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

D em l dB!ı_yilı. esnaf " bir de babtik'ki, Meliye Ve| kâleti, ğğ Kibrit $ lığı velveleye verdi: Yeni yıl- - — İstemez dedi, bay biraz rahakı — — Ne dedin? diye sordu. sız! a (peulal BDL MKi ni |— Bir emriniz var mı? /— Cabit kızın yüzüne dik dik bek-i Dik | ARSISINDA bir tekzip neşrediyor:| P'lan bu kabil zamların tesbit olu-| bahsetti. Şimdi, bu hataların tas- böyle bir fiyat| uP tanımmamasını ve kontroller | hihi için uğraşıldığı iddia olundu. jF1€wi i,orta.!! arttıran mahallel feye zam! Belediye Reisliği fiatla- dkcrasını alâkadarlara bildirmiştir. ber vermeden tarifeleri yükseltem-| lere ceza verilecktir. KÜÇÜK HABERLER VİLÂYET ve BELEDİYE: *w Kars valiliğine tayin olunan Vali muavinimiz Hüdai Karataban. Mü-| Şerefine dün gece Parkotelde sa- — Doktor Kâfiye yazmalı... Jale kalktı. Kocasına — koşarak —kalem kâğıt getirdi. Cahit elleri ; TİCARET ve SANAYİ: —— ——— —— mimi bir ziyafet verilmiştir. x Cadde bostanı — Çiftehavuz- lar yolu ile, Florya - Küçükçek - mece, Küçüksu - Göksu yolları be MÜTEFERRİK: * Eczacılar birliğinin kongresi 'bu ayın 21 inde etibba odasında yapılacaktır. * Fili askerlik hirmetlerini yap- madan ihtiyat smnıfına nakledil - miş olan ve bu kere talim, maneve zTa maksadile silâh allına alınan memur ve müstahdemlerin maaş, ücretlerinin tam olarak verilmesi tekmil devlet teşkilâtına bildiril - miştir. * Taşköprüde tüccardan Mu - hiddin 110 kuruşluk gaz yağını 180 kuruşa sattığından yakalanmış ve 500 lira para cezasile 2 yıl Ankk - Taya sürgüne mahküm olunmuş - Tardır. l 4 Fiat mürakabe komisyonu bu- gün toplanarak pirniç, fasulye ve sadeyağ flatlarına narh konulması işine devam edecektir. * Ticaret Vekâleti — şehrimize Gat kontrol işleri için 20 murakıp vermeği kararlaştırmıştır. * Basradaki üç bin otomobil lâstiğinin buraya getirilmesi için bütün formüller tamamlanmışlır. MAARİF, ÜNİVERSİTE: * Maarif idaresinin bazırladığı bir, istatistiğe göre şehrimizde 681 mek- tep vardır. Bunlardan 7 si ana mek-| tebi, 521 i ilk mektep, 12 si ders - hane ve yurt, 12 si san'at, 51 i orta | mektöp, 2 &i muallim mektebi, 40 tanesi lise, 1 tanesi de kurlarma yurdudur. Bu mekteplerde 134036 talebe okumaktadır. « * Devlet matbaasından başka adli tıp enstitüsünün de Ankaraya| naklolunacağı öğrenilmiştir. * Orta mektep talebelerinin ber| hevi spor müsabakalarına girip oy- namaları menolunmuştur. *& Maarif Vekâleti önümüzdeki yıl muhtelif vilâyetlerde 15 yeni l ti, Onu tanımıyarak, baktığı belli oluyordu: — Hayır, dedi yok, Jüle biran evvel kocasile yalnız kalmak istiyordu: — Nasılsın Cahit? Cahit ayağa kalkmış, karısının önünde dimdik 'duruyordu. Birşey söylemiyor, cevap vermiyordu. Ja- le karşısındaki yüzü, maskeyi tanı- yordu, bu ötekiydi, Cahit ne söylendiğini anlama - Tış gibi: Jale evlendiği günün gecesini düşündü ve ertesi | korku « sunu hatırladı. Cahit — gene avni || tevhit ve teadültine dair olan ka- Barem kat mundaki moksanlar Devlet memurları aytıklarının Bir kısım hatiplerin üzerinde relli ve maaşlı memur diye, dev- let hizmetinde çalışan elemanla- rın ikiye ayrılmasıdır . Neden bir kısım memurlara ie- Tet verilir? Hakikaten, bu mühim bir mev- zudur, İlk bakışla, hatıra iki mu- cip sebep geliyor: 1— Barem kanununun derece ve bükümleri kullanacağımız bu e- | lemanı tatmin edemez, Yahut, bu eleman, barem kanumu mevzun - tile elde edilemez. Ona yüksek bir Ücret vererek, ihtisasından istifa- de edebiliriz. 2— Bir kısım elemanlar vardır ki, bunları derhal devlet hizmo- tine alıp, devlet memurlarının ha- iz oldukları bütün baklardan kon- dilerini istifade ettirmek doğra değildir. Henüx, bunlar, bu Hiyaka- ti kazanamamışlardır. Bunlara kü- çük bir ücret verilir .Bir müddet galıştırılır. Yukarıda tesrih ettiğimiz iki | mucip sebep de, iş, randıman de- | diğimiz netice üzerine müessirdir. | Barem kanunu, güzide eleman- ları tatmin edemiyecek halde ise, | bu kanun hatalı ve kusurlu de - mektir. Yok bir kısım elemanlara dev- Tet memurlarının bütün hak ve sıfallarmı veremiyorsak, bunları devlet hizmetinde kullanmaktan büyük bata olmaz. Çünkü, bun- ların göreceği iş gölürü ve yoleu işidir. İşin kalitesi düşer, sür'ati azalir. Berhalde,'efradını enmi, ağya- Tını mâni bir yeni barem kanu - nuna ihtiyaç vardır. RESAT FEYZİ Yeşilay kongresi Yeşilay cemiyetinden: Cemiyetimizin yirmi birinci yıl- Tak kongeesi 1951 senesi ikincikâ - nunun beşinci pazar günü saat Günün meselesi Mahkümlar nasıl çalıştırılacak ? İstanbul ve Üsküdar ceza evle- rindeki mahküm, mevkuflar için müddeitumumilik proje hazırladı Istanbul ve Usküdar cezaevleri'| mm mahkümlar da nafıs, belodi- ve tevkilhanelerinde bulunan bü- | ye işlerinde çalıştırdacaklardır. * mw—u;*—ı*w Diğer taraftan İstanbul cezaev- olmaları için müddelumumilük i zehirli yeni ve esanlı hamrlıklara başla - | Ynde eroin, cerer gibl w (üıç ve yeni bir nizamname hazır- | Tüddelerin sokulmaması için e- üeü Vekâletine gön - | SSit ve çok sıkı tedbirler alın - miştir. Gardiyanlar bile içeriye dermiştir. Nizasıname Vekületin tetkikinden göçtikten sonra der- | girerken aranmıya tâbi tutulmak- | hal tatbikana başlanacaktır. Bu - | tadırlar. Eroin ve esrareılar tec- nun için de muhtelif atelyeler, i- | rit edilip ayrı koğuşlara alınmak- malâthaneler açılacaktır. Bir k- | tadırlar. | Kendi kızına hırsızlık öğreten bir baba! Aksarayda Ahmet isminde bir | da o da dükkândan fırlıyarak Ha- bakkalın dükkânanda cereyan e- | ticeyi yakalayıp bu hirsiz baba kı- den bir hırsızlık hâdisesinin mu- | w polise tealim etmiştir. hekemesine dün 3 üncü sullı ceza- Neticede hâkim Rasimi 22 gün da bakılmıştır. Vak'a haddizatın- | hapse mahküm etmiş, Haticeye de da külçük Bir harsezlhıktam ibaretse | yaşımın küçüklüğünü nazarı itiba- de, bunda bir babanın kendi öz — re alarak 14 gün hapis cezakı ver- kazına hırsılzık yaptırması gibi ha- miştir. zi bir facia da saklı bulunmak - | Ş—ö-re tadır : | Yakara, maşa satan Rasim is - | Usküdar minde bir Kıpliye müşterilerin - den biri bir süpürge sipariş et - | mezarlıklarım Miş, Rasimr de-süpürgeyt alıp gü — » » Yi türecek parası olmadığı hakle bu imar için Giparişi kabul etmiştir. | e nn Rasim süpürgeyi çalmaktan baş- kâ çare olmadığı düşüncesile bu işi kıza Haticeye yaptırmağa ka - raâr vermiş, Onu yanına alarak kü- Çük bir tenbiDte de DUlunnaştur. Baba kız Topkapıdan Aksaraya kadar dükl 1 tetkik ede ede gelmişler ve tam burada bakkal Ahımnedin dükkânımı münasip bu- | Karzcaahmet mezar- | hkları için Belediye- ye müracaat edildi | Ürsküdar merarlıklarını imar ce- miyeti tarafından — Karacaahmet mezatlıklarının duvarlama işi çok ilerlemiş, şimdiye kadar yapılan 1030 da Cağaloğlunda — Eminönü | Halkevi salonunda — yapılacaktır. Azamızın teşrifleri — ehemmiyetle. | rica olunur. —— Sipahi ocağına yardım Sipahi ocağına yardım için bee lediyece 3000 Hira verilmesi kabul olunmuştur. | Yeni asistanlar Lâypziğ üniversitesinin doktora #inıfından mezun Sodat Alp An- kara dil, tarih, coğrafya fakülte - Si sümeroloji asistanlığına, keza - Ayni üniversitenin arkeoloji dokto- Tasından mezun Ekrem Akorgal de| yine ayni fakültenin arkeoloji asis- tanlığına tayin edilmişlerdir. | buhrana yakalanmıştı. Kim bilir kaç saat, Wâç gün böyle adsız ya - gayacak, doktor Kâfinin dediği g| bi Cahit Selim olarak gezip dola- şacaktı. Kocasının boynuna sarıldı, ko - hindan çekti: — Haydi odamıza gidelim, ya - talım! diye yalvardı. Cahit genç kadımın eliri tutup kolundan çekti, itti: — Yavaş gel küçük hanım'.. Bir kahkaha attı, sonra hızla o- dadan çıktı, atölyeye giden mer - divenleri tırmanmağa başladı. «Yavaş gel küçük hanım'» diyen artık Cahit Yaman değildi, bu söz Cahit Yamanın benliğin! çalan hır- sızın sözüydü. Öteki gelmiş ve a- tölyeye gitmişti. Jale arkasından fırladı, Fakat atölyenin kapısını Kapalı buldu. Cahit kapıyı sürme- lemişti fkeli olduğunu bildi- ğiniz birinin, sevdiğiniz birinin bir| odaya-kilitlandiğini — gördüğünüz | Bam, Ne cins fa: Jarak içeri girmiş, Hatlce de he - | « l a ilometre. ye baliğ olmuştur. “Tamamlanan duvarın' muhtelif | yerlerindeki kapılar için lüzumlu | demir meycut bulunmadığından cemyiet tarafından belediyeye yar pılan bir müracaatta yalmız hurda ve yıkılmış demir parmaklık en - karından istifade edilmesi, bun - lardan kapı yaptırılmasına müsa- ade olunması istenilmiştir. men kapının yanında demetle du- ran süpürgelerin önünde kalmış- tır. Rasim bakkal Ahmede: — Ben bir hayli fasulye alaca- iyeniz var. Para- ları kaça.. Buna birer birer gös - ter.. diyerek onu meşgul etmiye ve oyalamıya başlamıştır. Bak - kal Ahmet fasulyeleri — gös - terip fistlarını saya dursun be - cerikli Hatice kaşla göz arasında süpürgelörin topuna birden «kalk Belediye — yaptığı tetkiklerden ! | bir bita yapılacaktır. Belediye 1 yasağı |Mühim yasaklar halka: irenkli afişler ve küçük! lâvhalarla bildirilecek Blediye neşriyat ve tarizm mü- | dürü B. Eşref Şefik mühim bele - | diye yazaklarının halka bildirilme-| «i için renkli duyar afişleri ve u- mumi yerler için küçük levhalar hazırlanmaktadır. Yerlene tükü - rülmemesi, süprüntü atılmaması, ceddelerde daima sağdan yürün - mesi ve saire gibi belediye tanbih- lerini ihtiva — eden bu. afişirden başka sığınak ve siperlere — nasıl girileceğini ve korunma şekillerini| gösteren renkli afişler de hazırlar nacaktır. Hâkimlerin terfii için | Adliye Vekületi terfie hak kazas nan hâkimleri daha fazla beklet - memek için yeni bir formül tet- kik etmektedir. Bu suretle yalnız yüksek maaşlılar değil, küçük ma- aşlıların da terfileri mümkün ola- caktır. | bi ğit İzmirde kömür muhtekirleri İzmirde kömür buhranını hal - letmek için sıkı kontroller yapıl - maktadır. Evvelki günkü kontrol- lerde 5 tüccarın — «kömürümüz yok!..» dedikleri halde depolarında, B0 bin ile 10 bin kilo arasında odun| kömürü sakladıkları görülmüş ve hepsi ihtikâr suçile adliyeye ve - | rilmiştir. Balıkçıları himaye için Deniz mahsullerinden daha ge- niş sürette istifade için Münakale Veküâleti bir proje hazırlamıştır. Birçok sahil mıntakalarında kon- serve fabfikaları kurulacak ve ba- Hüeçıtarı himaye için İstanbulla d- ğer yerlerde kooperatifler teşkil | olunacaktır. İstanbul balıkhanesi için de yeni| ——— Mühim konferanslar Eminönü Halkevinden: Bugünkü perşembe günü saat (18) de tıp fakültesi profesörlerin- den sayın Sadi Irmak tarafından (Milletler arasında üstünlük da - vası) — mevzuunda bir konferans verilecektir. 6 ikincikânun 1941 pazartesi gü- nü saat (18) de edebiyat fakültesi | profesörlerinden — sayın Mustafa Şekip Tunç tarafından (Halk ne- dir*) — mevzuunda bir konferana | verilecektir. Her iki konferans için davetiye | iyoktür. ei Sğğa ae Esrakeş odacı! Hasan Özer isminde biri üzerinde| i gidelim!» deyip dükkândan dışarı | SonTa bu hususta müsaade vermiş uğramıştır. | ve cemiyete tebliğ edilmiş aldu - Fakat gelgelelim, — vaziyetten | gundan kapıların yaptırılması için şüphelenmiş olan bakkal Ahmet l lüzumlu bu tabil demirlerin top- faka basmamış Ve tam zamanın- | lanmasına başlanmıştır. doktor Kâfıye Cahidin yazdığı kâ- zaman nasıl korkunç bir endişeye düşersiniz?. İşte Jale da kapının | ğıdı hatırladı. önünde kıvranıyordu. Acaba atöb> | — Hemen aşağı indi, giyindi, bir o- yede ne yapıyor?.. Şü kapalı kap:>| tomobile atlayıp doktor — Kâfiye man öbür tarafında bir facla cere- | gitti. Doktor Kâfi Jaleyi görünce: yan ederken, siz öbür tarafta âciz | durursunuz. İçeri girmeğe, yal - | varıp yakarmağa, faciayı önlemeğe imkân yoktur! Jale kapıyı yumruklamağa baş. ladı — Cahit! Cahitt, Cahit ne cevap verdi? Nasıl ce- vap verdi? Sesini işitse bile an.» lamıyordu. Bu ses onda hiçbir he- yecan uyandırmıyordu. Jale artık onun karısı değildi. Artık başka bir. âleme girmişti, başka bir hayat sü- rüyordu, Şövalesinin önüne otur- | Müş kimbilir nasıl korkunç, iğrenç| manasız bir resim yapmakla, ma- Vül dimağına akseden manasızlık- ları tanzim etmekle meşguldü! 'ahit! Cahit. Benim Cahit!. Atölyenin kapısı duvardı, içer - den ses gelmiyordu. Jale birdenbire| — Sizi bekliyordum dedi. Naml olaa bir buhrana yakalanacaktır. Fakat ben mücadele plânımı hazır- ladım, Herşey tamamdır. Kocanızı kurtaracağız. Plânı basitti, Cahidi tahakkümü- ne alan ikinci benliği ortadan Kkal- dıracaktı. — Eski bir hikâye bu, bir misâl. | Biz her şeyi kendimiz icat ettik, kendimiz keşfettik — zannederiz, | Halbuki değil. İxinci benlik, M- sırldar bunu biliyorlardı. Eski, os- ki bir masal!, Evvelâ — telkin ile Cahidin bu bubrandan kurtulacağını ümit et mişti. Fakat bunun kabil olmadı - ğını, olamtıyacağını sonradan an - ladı. Bu ikinci benlik, öteki cahidin öyle içine işlemiş, zihninde öyle 15 parça esrar bulunduğu — halde bunları Tophanede Mustafa oğlu Hüseyin isminde bir odacıya satar-i ken yakalanmıştır. Hasan ve esrar- keş odacı adliyeye verilmişlerdir. yerleşmişti ki, telkin ile ötekini yok etmek kabil değildi. Doktor Kâfi Cahit Yamanın nor-| mal hayatını hazfedecek, hastayı heyulâsından kurtulmuş olduğuna, inandıracaktı. Ve Jale artık mes'ut yaşıyacak- tı. Genç kadına: — Bu heyulâyı yok edeceğiz! di- ye tekrarladı. — Doktor size minnettar kalı - Tam, — Eğer fennin insanlara biraz iyiliği dokunmazsa ne işe yarar? Doktor Kâfi plânını takip etmek için buhranın geçmesin! bekli - yordu. —n— TECRÜBE Cahit Yaman atölyesine kapan- muş, orada yatıyor, orada yemek yiyor, içeriye hizmetçiden başkı - gımı almıyor, gece gündüz durma- dan çalışıyordu. (Devami var? Harpte Talih Yazan; ALİ KEMAL SUNMAN Harbin talihi kadma benzermi Kimiu cür'eti fazla ise edermiş; derler, Avrupa harbinin Afrikaya sira yet kadar muhakkak bu- dunu; ki gerek İtalyanlar; ge-, rTek İngilizler orada ellerinde bu- İuman yerleri takviye etmekten ge ri kalmamışlardır. İtalyanın bir gün harbe girmesi © kadâr ibti- mal dahilinde idi ki İngilirler bu- nu düşünerek İtalyanın şarki Af- rika imparatorluğuna hudut olan aratideki kuvvetlerini gitgide art tırmışlardı. Sonra cenabi Afrika ile Rodezyanın müdafansı esbabı temin edilmiştir. Eğer Afrika ha zekâtının başlangıçtanberi geçir - diği safhalar düşünülürse şu göze çarpıyor: İngilizler için asıl bü - yük meseleyi upuzun bir hudu- dun müldafancı teşkil ediyordu: Şi malde Habeşistan, şarkta da İtalk- yan Somalisi, Bu suretle İngiliz - ler için müdafaası zaruri olan hu- dut 900 milden aşağı değildi. Bu - nunla beraber İngiliz kuvvetleri et mühim noktaları tutmuş, müp kül şerait altında çöllerde yerleş- miştir. 10 haziranda İtalyanın da Tugiltere aleyhine harbe girmesi üzerine Alrikada ilk harekât bu sahada başgöstermiş ve İngiliz kuvvetleri tarafından yapılan ba- zı taarruzlara karşı İtalyanların mevkilerini — bıraktıkları görül- müştür. Haziran ayı böyle geçti. Lâkin temmuzdaki harekât İtal - yanların faaliyete girişeceklerini göstermiştir. Moyale muharebesi bunu anlatıyordu. Ancak Afrika harbinde de üstün mevki ergeç İngilizler almış oldu. Sonbaharda yeniden başlıyan harekât şimdiye kadar İtalyanların aleyhine cere- yan etmiştir. Halbaki Alrikada İtalyanların daha ne gibi fütuhat emelleri besledikleri anlaşılıyor- du. Famuk memleketi olan Suda- ni da ele geçirmek suretile zem- gin bir yere hâkim olmak sevda- sında olanlar için tatlı ümitlere düşmemek olmanuıştır. İngilizlerin yukarıda işaret edildiği gibi uzun bir hududu müdafaa mecburiye - tinde olmaları öbür tarafın bu ü- mitlerini — easklanırmaktan — geri kalmamıştır. Halbuki yeni saf - halâr başka türlü meticeler verdi. Şarki Alrika” imparatorluğu - mun kurulması şimdiki İtalyamın en büyük zaferi diye ilân edildiği günler unutulmamıştır. İstilâ için elde her türlü vesaitin bulunduğu da söylenerek İlerlemekte tered - düt edilmiyecekti. Daha Habeşis- fan seleri osnasında - sonradan Mareşal olan - iki kumandanin bir biri ardınca değiştirilmiş olmanı artık İtalya için fütuhat harbinde motörlü vesaitin alabildiğime kul- ona illilar Tamılması devrinin geldiğine işarct — sayılmıştı. Çünkil seferin başlan- gıcında General Dö Bononun elir- | de o kadar matörlü vasıta yoktu. Fakat sonra onun yerine gönde- reşal Badoglio bunu motörlü ve- saitin galebesi diye tasvir ediyor- du. Eskiden müslemleke sahibi ok mak uzun zamana ve pek çok da para ile devamlı emek — sarfına muhtaç olan işlerdendi. Dünya - nn mühtelif yerlerinde arazi &- dinmiş, buralardan istifade et - miş memleketlerin tarihi bunu gösleriyor. Fakat şimdiki İtalya müstemleke meselesini kendince pek başka sürette halletmek is- temiştir: Yani çabuk hir Onun için gerek Habeşistanda, ge rek ondan sonra da ele geçirilmesi ftasavvur edilen yerlerde motörlül vesaitin azami suretle kullanıl - mostı muvaffakiyeti temine en bi Tinci âmil sayılıyordu. Afrika har binin bugün varmış olduğu neti- celer ise artık haşka bir devrim açıldığını göstermektedir. Birçok emeller, tasavvurlar akim kaldı. İstikbal için bunun ne kadar bap ka tesirleri olucağını Hüşünmek kabildir. (Devammı 5 inci sahifede)

Bu sayıdan diğer sayfalar: