2 —SON TELGRAF —2Z3 AĞUSTOS 1510 GAT AT KÜSTAHÇA BİR LÂKIRDI Yolcu salonü Tokantasındaki Romanyalı garsönlârdan birinin bir gazeteciye söylediklerini oku- yunca, eğer elimde salâbiyet Ol- yalnız bu adamları koğ - | a kalmaı üstelik bir de sopa » Bunlardan bir küstah, or: iyle zannelmemişlik. Buradaki müşteriler işten anlı - yor, ince adamlar, setvis nedir, liyorlar, Görüyor musunuz?, Anlaşılı . yor, arltık... İstanbuldan garson isteninca, Romanyada, garson - lukla alâkası “olmıyan ne kadar boşta gezen takımı varsa, toplu - muşlar, Retirmişler.. Ve zannet - misler ki, bu memlekette hiç bir şeyden anlamazlar, nasıl olsa yut- âdem Ramanyalı gar- . Gözünü açl ÇABALAMA KAPTAN Havadisini — okumuşsunuzdur: Kadıköy ve Haydarpaşa ile köprü arasında işliven vapur kaptanla- rına emir verilmiş: Yavaş niz!. Ben, bu emri beğendim. Ç kü, vapurlar o kadar sür'atli gidi- yor ki, başımız dönüyor. Kadı - Köyden kalktınız, Haydarpaşaya uğradınız, bir de tren beklenecek- se, yandınız... Yolculuk tam ya- rim Saat... Artık, çabalama kaptan — ben gidemem, diye, vapurlar, — dahı fistık makam yol alacaklar, de - mek... Öyle ise, alt kamaralardaki: «Burada uyumak yasaktır> levha. | larını kaldırsalar... YANLIŞLIK OLMUŞ! Taksimde, bir gazinoda garip bir hâödise olmuş.. Bir adam, bir kadını sille, tokat döğmeğe baş larık... Etraftan yetisenler gü ayırmışlar.. Dayak âtan vatandaş, Mahküm eden puseler Florya trenlerinde vkua ge - len bir hâdisenin — muhakemesi dün Sultanahmet İ inci sulh ceza mahkemesinde neticelendirilmiş- tir. Hidise şudur: Kadıköyünde oturan ve iyi bir aileye mensup olup 19 yaşlarında Küâmran ile yine ayni aileden 12 yaşlarında Zehra evvelki niz başlarına Floryeye pli imisler ve orada Yuzoslav tebaa - sından Edvar ve İtalyan tebaa - sından Jilberte tesadüf etmis - lerdir. Aralarında milliyet ve ırk ay- rılığı olan iki çift bu tesadüften her nasılsa bir kalp ve gönül be- Taberliği cıkararak kısa bir müd- det icinde unlasmışlardır. Bu suretle plâjda bir müddet GÜNÜ!, Soön Telgraf kendine geldiği vakit, verdiği ila- dede söyle diyor: — Tu... Allah müstahakını ver- sin. yanlıslık oldu. — Neden, ne oldu?. — Bu kadını, kendi karım zan- nettim de... — Yahu, sen ne biçim adam- mı?, ke ınnh.un yok ki, yüzüne baka . yım.. ÜZÜM Kaç gündür gazetelerde — bir ilân var; Yetilay cemiyeti bir ge- zinti tertip etmiş, ismine de «üzüm “ünü» demie! Hahırlarsınız, eskiden, içki manı öolan Yeşilay cemiyeti ay - ranlı, voğurtlu, sütlü gezintiler yapardı. Bu sene, üzümlü gezinti- ler yapması şayanı dikkattir. Cemiyetin bir azası, bize izahatı verdi: — Efendim, son günlerde gaze- telerde cikan mağsuş ve bozuk gi | da maddeleri arasında, fazla mik. tarda süt de var. Halbuki çaye - iz zehirli içkilerden , bu şu CİBİ r-ı.lK MECBURİYETİ!. Aydın köylerinden birinde ih- tivarı ikamet etmediğime ne ka- dar memnunum.. Efendim, bir ha- bere göre, o civarda sıtma oldu - #undan, herkes, mecburi olarak cibinlik kullanacakmış!. Bende- niz de, tabiat bu ya, cibinliği hiç mi, hiç sevmem.. Ayıp değil ya, bu örtüden hoşlarımam.. Şimdi, benim korkum, bu kara. rın stanbula da teşmil edilip edil- miyeceğidir. Cibinlik altında ya- tarken, kendimi dünyadan alâka- sını kesmiş, öbür dünyaya göç - müş addederim. Yalnız bu hava- dis, İstanbulda da tahakkuk eder- se, şehirde yeni bir hareket baş. hıyacak: Cibinlik yapmağa yarı- yan bezlerde ihtikâr!. AHMET RAUF beraberce gezen Asıklar muhab - | betlerini trende de devam etti - rerek herkesin gözleri önünde bir- birlerine sokulup ihtirasla öpüş- | mekten sıkılmamışlardır. Yolcuların şikâyetleri üzerine işe evvelâ biletçi, — sonra da şef tren müdahale etmis ve sabırsız sevdazedeler tren Sirkeciye gelin-| ce polise, oradan da mahkemeye | teslim edilmişlerdir. Aleni celsede okunan kararda | di bu öpüşmelere «ihtiras busesi» ta- bir edilip umumi mahalde âr ve hayayı rencide eder mahiyette bu-| lunduğundan erkeklerden Edvar ile Jilbert 15 şer gün hapse, 10 ar lira para cezasına, kızlardan Kâm- ran 12 gün, Zehra yaşının kücük- lüğünden 7 gün hapse ve 10 ar lira Yeni bir köprü Eminönünde Reşadiye caddesi nihayetinde bir demir köprü yapıl: cık Karaköy köprüsünün )'immrl'ı belediyece veni ve demir köprü yantırılması şehircilik mütehas- sısı Prost tarafından belediye re- tsliğinden . İstenmiştir. Tetkikine başlanılan bu talebe göre yeni köprü; simdiki müvak- kat tahta köprü yerinde yapıla- cak ve İstanbul cihetinden gelen etomobil, otobüs, araba ve kam- von sibi nakil vasıtâları doğrudan doğruya bu tahta köprüden keçe- ceklerdir. Eminönünde Resadtye caddesindeki gümrük antreposu da yıkılacak ve bu suretle nakil va- vaylar ve yayalar ise esas köprl- den geçeceklerdir. sıtaları yolu #enişliyecektir. Trım# Açık iş ve memuriyetler, Kayseri memleket — hastanesine 50 Yira aylık ücretle etüv — mükinleci, 30 lira ücretle de hasta bakıcı a - ranmaktadır. Vakıf paralar müdürlüğünde mün- hal olan memuriyetler için yarın saat 12 de Yenipostane caddesindeki yeni vakıf hanında bir imtihan yapılacak- tır. Askorlikle alâkası olmıyanlar © sa- ate kadar mezkür müdürlüğe müra - caat e Zillirler. İstanbul çocukları kurtarma yur - Gunun marangöz ve demirhane çef - Hkleci haldir. San'at —meklepleri menunları maarif müdürkiğüne mü - racaat edebilirler. Aylık ücret 40 ar liradır. İstanbul - Saray asfalt şosesi inşa- atında nezaret memuru ve puvantör olarak çalıştırılmak ürere aylık 60 H- Taya kadar ücretle memurlar âran - maktadır. Orta mektep mezunu olmak veya- hut bu kabil işlerde çalışımış bulun - mak icabetmektedir. Ayin 26 incı pazartesi günü şehrimiz| nafa müdürlüğünde kontrol âmlrli « üracaat olunmalıdı * Akdeniz yolu kapandıktar sonra Balkanlar ve merkezi Av- rupa devletleri ile olan ticareti - miz gittikçe inkisaf etmektedir, ** Belediye reisliği kaymakam- lıklara bir emir vererek ham mey- va sattırılmamasını ve bemen imha olunmasını istemiş- tir. * Çayır sahiplerine — hâlâ tel tevzi edilmediğinden otların bal- ye haline konulamadığı — ticaret | müdürlüğüne bildirilerek bu ih- malden sikâyet olunmuştar. * Rusma Kenan müstahzaratı | ile Zara tıraş sabunlarının tah « Tillerinde evsafları uygun görül. mediğinden bunların sattıtılmayıp| mühürlenmeleri ve belediye kam- yahanesine kâfi — nümunelerinin gönderilmesi dün Sıhhat Vekâ- lmmd n bekdiw reisliğine bil - * Sehnmlnle altın lh!hn yir- mi kuruş düşmüş 50 kurus- para cezası ödemeğe mahküm ©- dilmislerdir. Karar kabili temviz bulundu - Bundan suçlu çiltler tevkif olun- mamıslardır. Kıskandığım şehir İzmir, birçok güzel şeylerde İs- tanbulun kıskanacağı bir xehirdir. Meselâ, İzmirin evvelki gün açı- lan beynelmilel fuarı, başlı başma bir hâdisedir. Funr münasebetile, | İzmir, birçok yeni binalar, mey- danlar, parklar, tesisler kazan - mışlır. İzmiri, fuar dolayısile bir çok kimseler ziyaret eder, orada | para bırakır. Bizim İstanbulumuz, böyle şey- lerden yana talihsizdir. Bir yerli mallar sergisi vardı. Nihayet, bu serginin kalitesi düşürüle düşü. rüle bir panayır şeklini, Mahmut- pasa yokuşu manzarasını, akşam | kalabalığı ile de, eski Kâğıthane sefâları halini aldı. Galatasaray lisesinin rütubetli zemin katma ;sufnan bu sergi, bu yıl da kendini gösterebilmek için nihayet hicap duydu. Yerli mallar sergisinin — açılışı münasebetile, her yıl söylenen bir cümle, hâlâ kulaklarımdadır: — Gelecek yıl, sergiyi, yeni bi- nasında, muazzam sergi şarayın- da açacağız.. Hangi gelecek yıl?. İzmir belediyesi otobüs işini İstanbuldan evvel halletmistir. İz- mirde seyrüsefer, zabıtai belediye talimatnamesinin tatbikatı, ek - mek meselesi ve daha bir çok bel- de hizmetleri, İstanbuldan çok da. ha evvel ve cok daha sal kilde yoluna konmuştur. İzmirde, imar işi, İstanbuldan Şimdi, İstanbulumn vasıta ve im- kânlarına geliniz: İstanbul daha kalabalıktır. İs - tanbul daha zengindir. İstanbulun ridatı daha çoktur. İstanbulda | Büvük ticari müesseseler, banka- lar, sirketler daha fazladır. İstan- bul daha güzeldir. İstanbul daha | ziyade himmete lâyıktır. Hulâsa, — İstanbullul: kıskanırsa, yeridir. Şimdi, bütün şehirlerin İstan - bulu kıskanacağı mes'ut günleri bekliyoruz. REŞAT FEYZİ Küçük su köşkü Anadoluhisarındaki meşhur Kü-| çüksu köckünün esaslı bir şekilde | tamir olunması ve harici kısımla- rile demir kapı ve parmaklıkla-- rinın da yağlı boya ile boyattırıl. İ anası — kararlaştırılmıstır. Bu işe 4200 lira sarfolunacaktır. Ki , İzmiri Üniversitede imtihanlar Üniversitede imtihanlara eylü- lün son haftasında başlamılarak birinci tesrinin sonunda nihayet verilmesi ve tedrisata da teşrini- saninin ilk haftasında başlanılması| kararlaştırılmıstır. Hai Emniyet mensuplarına yeni elbise Sehrimiz emnivet —müdürlütü emniyet — âmirleri ile muamelât memürlatına yeni kıslık elbise - ler tevzli için hazırlıklara veç - miş! u maksatla muamelât me-i anurlarına 50 takım elbise, kasket| ve fotin, emniyet âmirleri için 13 takım resmi elbise, kasket ve avakkabı smarlanmışlır. Beher takım 40 - 50 lira arasında yan - tırılmaktadır. —c Son Telgraf'ın edebi romanı: 36 GÖZYAŞLARI ETEM İZZET BENİCE caklık ve âdilik olur!. Hele Nes. rin şimdi bir çocuk daha doğura- cak ki, o zavillı hayatta baba yü- zü görmiyecek ve kimbilir ona ba- | bası için neler diyecek?. Benim | âdiliğimi öğrenirse böyle bir ha- banın sulbünden dünyaya gekliği için kimbilir çocukcağız ne kadar | azap ve ıztırap duyacak?. Halbuki | onun için gözümde ve günlümde beslediğim ne ümitlerim, ne ha - yallerim vardı?. Hepsi yıkıldı, hep- Bi ve her şey mahvoldu!. Muhakkak ki, Allah bana yaplığımın cezasını çektirecek. Diyorum ve.. muhakkak ki çe. keceğim. Hayatımı, istikbalimi, “yuvamı, çocuklarımı yıkarak po- sine katıl kadından bir an bile huzur görmek ve., nihayet her sey onuü için iken ona sahip öl- mamak Allahtan beklediğim ceza değildir de nedir?. Bundan daha büyük ceza ve ibtet olur mu?, P: kat, ne yapayım? Yandım — bir kere... On gün sonra.. Sinir mukavemetimiz devam e- oK, — » 'Yine kafamın içi altüst!, Ya o gelccek.. Ya ben gideceğim! Vicdan azabı, yapılandan utan- mak, sondaki felâketi görmek; bu hazin maceradaki boşluk, hiç- lik hepsi kara bulutlar gibi — bir defa hep birden geliyor ruhumu kaplıyor; sonra onlar dağıldı mı ine ben: — Naran... Demeğe ve: — Seni seviyorum.. Sensiz olamıyorum. Ge Benden aytılma!, Diye kendi kendimi kaybetme. Be başlıyorum!. Eakikaten ben onsuz olamıyo- Tüm. Sokakta giderken.. Arabaya binerken, Tramvaydan atlarken Dairede otururken... Evdeyken.. Hep onu düşünüyor, hep onu gözlerimin önüne getiri - Hele bagünlerde onu o kadar özledim ki., Daha bir gün.. Galiba dayanamıyacağım!. Dün gece içtim, kendimi kay- | bedecek oldum. İçimde savrulan deli bir fırtına | - Sokı Dive haykırmak, serseri serseri dolaşmak istivardum!. Anlıyorum. İyice biliyorum: — Artık ben onun delisiyim!. ©O sabah... Her şeye, her şeysine raziyım. Yize gelse, yine Seninim.. Dese, Değiştyorum. Alçalıyo - rüm, Kıskançlık, erkeklik hislerimi öldürüyorum. Ne yaparsa yapsın!. Gözümün önünde yapsın!, Yalnız bana surat etmesin!. Sadece gülsün!, Göülüşünü, dudağını, bakışını &. ıu'r;m sin, sonunda benim olsun.. daha öte bayalığı, düşüsi İzzetinefs, Vakarl. Utanmak!. yor, bir kadın görsem: —O mu?, Diye dönüp dakikalarca bakı - “yor, dalıyor, her yerde önü ara- “uyorum!. His!. Bayı setmivorum. Bunların bepsini bir- den kaybettim; birden alçaldım. Naranı bu dakika görsem he - men boynuna atılacak, dudakla- rından öpecek: mak, ondan ayrı kalmamak için bütün bunları yapmağa, daha ile- risine varmağa Tazıyım!. Daha iki gün., Sişli - Tünel tramvayındaydım. Vatman: — Galatasaray.. Dedi durdu. Arabaya ilk önce | h mantolu bir kadın girdi. Ar- dan elinde taşıdığı ince bir $ paketi ile Naran ve.. daha üç dört yolcu gekli!. Yine onu ilk Rördüğüm gibi giyinmişti. Yine o ilk gördüğüm ve birden kendimi esirliğine verdiğim günkü gibi idi Mantosu, gözbebekleri, saçları we sapkası bir renkti. Süzgün süz. gün bakıyordu. Gülen, bayıltan, bağlıyan, esir eden, sürükliyen ba- | kışları tramvay içinde gözden gö- ze dolaşıyordu!, Şuhtu! Şendi, ca- na yakındı; bir bakışta canı çe- kivor, beyinleri eritiyor, en mağ- rur muhakemeleri yıkıyor — ve topuklarının dibine sürüyondu!. Onu görür görmez bir sızı ok Bibi “kalbime saplandı, döndü bıvnını girdi. Kafamdaki bu IArhıı var) / | Finde olanlar asıl mühim AYRUPA HARBINİN YENİ MESELELERİ- Muhariplere mal- zeme yetiştirmek Yazan: ALİ KEMAL SUNMAN Avrupada bir harp çıkmmca İn - gilterenin Avrupa kıt'asına ıılner yollamaması fikrini mür denler bilhassa İngilter sanayii için çalışacak işçi ihtiya - emdan bahsederlerdi. Harp ge - çen şenedenberi başladı başlıyalı petrolden itibayen daha pek çok Iptidal maddelerin bu mücadelede “oynıyacağı rolü meydana çıkar - mıştır. Harpten evvel daha geçen se- neye kadar bu mevzu etrafında çok yazılar “yazılmış, erbabınca ç.ıı hesaplar yürütülmüştü. Fa - t bugün artık filiyat sahasında ıucluıııı ehemmiyeti - kendini daha ziyade in- giltere gibi demir ve çelik sanayi- inin ötedenberi merkezi sayılan bir memlekette bu inkişaf on se- kirinci asırdanberi devam edegel- miş, diğer memleketler de — bu bususta İngilizleri taklit etmiş . lerdir. İngilterede demir ve çelik sanayiinin istihsalâtı senede 14-15 roilyon ton külçe çelik, 10 mılyon ton da demir külçesi olduğu he sap edilmektedir. ilu işlerdeki ça- lışanların 250 hin kişi olduğu, bu işlere yatırılan sermayenin de 150 milyan İngiliz lirası olduğu ayrıca kaydedilmektedir. Geçen harpte İngiltere bu gibi sanayii harbin şeraitine çabuk uy- durmuş, sonra sulh devresine ge- çerken de zorluk çekmemiş, bu soler tekrar harp ile karşılaşınca kendi menabli ile yeni ihtiyaçları- n telif etmeğe muvaffak olmuş . tur. Tabildir ki bu işler ayrıca me- saiye lüzum gösteriyor. İngilterenin bu faaliyetine im- paraterluğun diğer yerleri de iş- tirakten geri kalmadığını söyle- meğe lüzüm olmasa gerek, İngiliz- lerin yeni olarak neşrettikleri ra- kamlara göre bütün imparatorlu. un senede demir ve çelik külçesi olarak istihsalâtı 20 milyan tonu bulmaktadır. Avrupağa bir harp çıktığı zaman İngilterenin Avrupa kat'asına asker yollamaması ifk - yetin karp sanayiinde çalışacak - İarm miktarını çoğaltımak oldu - Punu ileri sürmüşlerdir. Bugün artık İngilterenin Avrupa kıt'a- sında askeri kalmamıştır. O nok- taj nazarda onlarlar da belki ve. kendilerine hak verdiğini düsünürler. Bu fikirde olanların daha geçen harptenberi yazdıkları İngilterenin harp imalâtını artlır- Mması lüzumunu gösteriyor, Çünkü diyorlardı, gerek Fransa ve gerek Almanya gibi Avrupa kıt'asındaki iki büyük devlet birbirile muha - rebeye tutuşunca bunların harp sanayil de onda dokuz sekteye uğ- ranuştır. Avrupa kıt'asındaki bü- yük devletlerin talim ve terbiye görmüş askerleri vardır. Fakat bu orduların muhtaç olduğu pek çok malzemeyi hazırlıyarak ken- dilerine yeliştirmek — iktiza eder. Almanya bu vüzden zarardadır. Ordularının muhtaç olduğu mal- zemenin gitgide azaldığını, yerine kanmadığını zaman geçtikçe daha issedecektir. müessir surette hi: Ayni mülâhazaları Fransa için övliyerek harp sanayü gitgide inkisaf eden müttefik bir İngil. terenin Fransaya ne kadar lüzu- mu olduğunu izah ediyorlardı. Ge- çen harpte yürütülmüş bu mülâ- hazalar bu sefer de muhtelif csas- larda ileri sürülmekten geri kal- mamıstır. Bugünkü vaziyette ise ukarıda işaret edildiği gibi artık İngilterenin seferi kuvvetleri Av- rupa kıt'asından geri cekilmiş bu. Tunuvar. Bugünkü harbin icapları ise İn- giltere için harp sanayiinin — ne kadar faaliyette bulunduğunu ve bu gayretin nasıl neticeler verdi- göslermektedir. İngilteredeki k ve demir işlerinin Almanya- A ile olan mukayeseleri şayanı dikkattir. Daha harp başlamadan evvel Almanyadaki hazırlık dev- resinde demiryollarının malze - mesi eksilerek bunların yerine yeni demir ve çelik k Rizli değildi. Harbin daha uzaya- cağı düsünülünce İngilizler istik. balin kendi lehlerinde olduğu ka- maatine bir kat daha kuvvet ve- riyorlar. Mütalea saatleri Bir gazete havadisine göre, önü. müzdeki tedris yılından itibaren lise ve orta mekteplerde öğleden sonra tatbik edilmekte olun mü - | talea saatleri ihtiyari olacak, isti- Ven talebe devam edecek, istemi- yen devam etmiyecek!, Bu karar, kat'i midir, bilmi ruz. Fakat, tatbikatında çok ciddi titizlik istiyen bir mesele' Mütalea ihtiyari olunca, birçok talebe, bu mesai saatlerine iştirak etmeme- yi tercih edecektir. Herhalde, ka- rarı verenler, tatbikatının salim bir manzara arzetmesi sebeplerini de BÜRHAN CEVAT , ” Gençlik- üniforması : Yenibirkıyafet talimat- namesi hazırlanarak Başvekâlete bildirildi Beden terbiyesi kanunu mu - cibince sehrimizde ve diğer şehit- lerde açılacak olan genclik klüp- lerine. ait hazırlıklar ikmal olun- mak üzeredir. Avan 30 uncu cuma günü İstan- bulla beraber 54 vilâyetimizde birden bu klüpler faaliyete gece- ceklerdir. Halen mıntaka baskanı vaille - Timizle kaymakam ve nahiye mü- dürleri her mıntakadaki genclere ait eetveller üzerinde salışmakta- dırlar. Şehrimizde kaç klüp açılacağı ve kac vatandasın bu klünlere g- rin böden hareketleri vapmaları icabettiği bu hafta icinde cetvel- levden belli olacaktır. Mükellefler için beden terbiyesi| genel direklörlüğü veknasak bir kıyafet hazırlamaktadır. Genclik üniforması ismi verilecek olan bu kıyafet sıcak ve soğuk iklimli se- hirlerimiz icin iki kısma ayrılacaki fakat her kısım yeknasak olacak- tır. Bu kıyafet talimatnamesi Bas- Vekâlete verilmisti n SEEA A Beheri yarım kiloluk şeftaliler Son sünlerde Hatavdan şehri - | mize gönderilen meyva ve mah- sullerin sayısı artmıstır. Bu me- yanda | adedi yarım - kilo gelen seftaliler de vetirilmiş ve rağbet görmüştür. Diğer taraftan şehrimiz tüccar- ları ile Hataylı satıcılar arasında teessüsü çalışmaları da iş birli; artmıştır. Tarihi temaşa haftası Fatih Halkevi tarafından terlipolu- nan etariki Türk temaşası haftası> na mezkür evin bahçesinde başlarılacak- tır, O akşamı evvelâ B. Cemalettin Ser- ver Tarafından «Türk temaşasına u - muml bir bakış> isimli bir konferans verilecektir. Bilâhare de meddah ve kantarcı B. Kadri Anlı tarafından <Bedestenli Süleymanı isimli tarihl —büyük hi » kâya söylenecektir. Mekteplerin kayıt ve kabul şartalrı Mülkiye mektebi Mülkiye mektebine yeni talebe ka- | yıt ve kabulüne eylâlün 2 İnci günü başlanılıp teşrinievvelin 3 üncü günü- ne kadar devam olunacaklır. Lise mezunu olup olgunluk imtihan- | larını — bitirenler için — teşrinievvelin $ inci günü şehrimizde yükşek mab - alllm mktebinde ve Ankarada mek - tep binasında bir imtihan yapılacaktır. Talipler her pazartesi ve prşembe günü merzkür mektepler müdürlüğüne | evraklarını — verebilecekler ve daha | fazla izahat alabileceklerdir. İDÜNYANIN İÇİNDEN| Fransayı ilk defa tünelle İngiltereye bağlamak istiyen adam Geçen yüz yılın bidayetinde Fransız mühendislerinden Matyö Manş denizinin altında bir tünel açarak Fransa ile İngiltereyi bir- lestirmeyi tasavvur etmiş ve bir plân hazırlamıştı. Birkac sene sonra, bir başka Fransız mühendisi, Teisiye dö Montray, 1803 de buna benzer bir plân yaptı, fakat bazı siyasi es. ban dolayısile kabul ettiremedi. 1867 de Tome dö Gamardın Vil- yam Laeve adlı bir İngiliz mühen- disle beraber yaptığı plân beynel- milel bi komite tazafından tetkik | ve kabul olunmuş ise de tatbik e- dilamemiştir. Fransaya buğday ne zaman geldi ? Buğday Marsilyaya, Ramalılar- | dan cok evvel Foseenler tarafın- dan gelirilmiştir. Golualılar buğ. day tancleri döğüyorlar veya haş- ' lıyorlar ,viyorlardı. Bilâhare ha- | mur yapmasını, ıuw- pisirip ye- mesini öj Fıansada 'ne kadar senatoryom var? | Fakat daba ebemmiyetli bifĞİ aa P POLİTI" Avrupada açlık 1 Yazan: AHMET SÜKRÜ F, Kış yaklaştıkça, garbi. Avrapanın inşesi mi geçmektedir. Yakın kadar Alman gazeteleri Pi sele ile yesgul olmamaktâ Bunun sebebi, Almanyanlt, içinde harbi nihayetlet hususundaki kat'i azmi idk hakika Alman politikacı harebenin 1940 ıcıu;.yk j hayetleneceğini — bir; tekrar etmişlerdir. rrıııı;, sızın sukutü bir aralık, meticeyi yakın ihtimal Tirtmişti. Hattâ Aııııılıî terenin yıkılacağı tarihi etiler. Fakat anlaşılıyor Kİ tereye karşı yapılan taarrtf reketi beklenilen tesirleri getirmemektedir, İngilter€ ramanca mukavemet ediytf yalnız todafili vaziyette K Tak, hava harbini, Alma! cerilerine kadar götürmüs Vi ni zamanda İtalyan anafi, takalarına tayyarelerile yapmıştır. Diğer taraftat ÖÜ | İerdeki hâkimiyeti sarsılmı İngiliz ticaret gemileri, & Okyanusunda ve Akdenitl | nivelle seyrüsefer ediyorlaf, Kısa bir muharebede ya, ağır darbeler vurabilir: 4i bu darbelere mukavemet Şen devletler yıkılır. EaMA | manyanın küvveti, seri Y darbeler indirmekte ise, renin kuvveti de uzun ve mücadelededir. Seri netlet zun ve yıpratıcı mücadele yanın ve İngilterenin haf? İarı olduğuna göre, mi yaz icinde nihayetlenmedil. dirde Almanya şüphesiz # bir vaziyete düşecektir. g) | Avrupa memleketleri İ Almanyanın gıda noktası? ha iyi vaziyetle olduğun! yoktur. Çünkü Almanya bi Tarken büyük stoklar ta olarak, Almanya işgali Öj geçen memleketlerdeki kısmen Almanyaya naklettit, men de bu stoklarla — ordi iaşe etmiştir. Binaenaley? memleketlerin halkı şimdi * mak tehlikesine maruzdurliğ Almanya, halkın yiyeccl .aİ | maddelerile kendi ordularitiyr) — ettikten sonra, şimdi dıııli! lık tehlikesine maruz bırakt kı iaşe etmek vazifesini V reye tahmil edemez, Bir l& bu halka kepikaten merl diyorsa, gıda maddelerine Ü7 4) mamalı idi. Bunlara vaz'1) tikten sonra İngilterenin Eyal desile bu memleketlere İi r_, lecek olan gıda maddeleri Alman ordularının iaşesi İCİh gsadere edilmiyeceği ne Fransız bariciye nazırı #eCiiyi) bu ıı:ıı Ilı:klıniı beyi lunar lterenin Fransaya da teşmil .ı..ıd sız bulduğunu söylemiş *& maddelerinin ithaline müs dildiği takdirde bunlarıl halkın iaşesine tahsis edilt” 4i dair Almanyamın taahhüdt 5/| meğe hazır olduğunu ilâvt tir. İngilizler, Vişi hükü Almanyaya tâbi olduğunU bir tekrar edip Iuruynruı) katen bu hükümet de İni diasını teyit etmek için hi satı kaçırmamaktadır. Fransız hariciye naxırıtk, gıda maddeleri hakkında İj politikacıları tarafından söze İngilterenin itimat ceğine ihtimal vermesi gi İngilizler, bugünkü harbin * politikacılarının — sözleriğ? olan itimatsızlıktan birçok defalar tekrar eti Avrupa, maatteessüf şısındadır ve bugünkü e) tında bu tehlikeden yoktur. Birimizin Derdi Hr|:=ılzz|nınıril Pazar yerlerl"ı“ eksik tartan &5” Bir okuyucumuz yafif , Pazar yerlerinde ıı"' panlar, ekseriya toptati Mal satarlar ve tabii #ti Fakat fiat farkını ını'“) ik darti ııîs:"wı':â'ıy:np:w j V me terazili bir memtf ve halktan şüphe dıkları şeyleri bü ıl’ tarttırsalar, bu müml D