h l İ , yim var? Tarlamda br çift ökü- İngillerede silindir şapka artık rağ- bellca düşüyormuş! Halbuki, — Lard- gadelerin devam ettikleri bazı yüksek Mmektenlerin falebesi büle, 'e gün si- Hindir yapka giyerlerdi. Nu yeni tahav- vüle sebep gar maskeleri.. Maskeler, | gilindir şapka Me beraber başa geç - | Mmiyor. Mahafarakâr olan — İngilizler, bu yeni dövişikliklen dolayı pek mü- | feessir imişler.. Şu gar müskesi, in Banları ne acalp şekillere soldu, 'YOLDAN ÇIKAN TREN, TRAMVAY Bir trenin yoldan çıktığını okudu - Mtz muf, Tramvay yoldan çıkar. Çok Börmüşüzdür. — duymuşuzdur. — Fakat, tren, deyince, incanım muhayyelesin- de daha ağırbaşlı, daha — kellifelii bir vasıtal nakliye beliriyor, Bazan insanlar da yoldan çıkar. Kom- gunün kızı yoldan çıkmış. diye du: Ti Yahut da, filânın oğlu yoldan çık- miş, diye duyarız. Mulüsal velkelâm, yoldan çıkmak fena birşeydir! Gören- lere heyecan, üzüntü verir, Fakai, esasen, yolu olmiyan — nakll vasıtaları için yoldan çıkma diye bir- ger yoktür! Meselâ: Otobüsler gübk. Ölobüsler dalma yolsuzdur! «KADINLARIN BEGENDİGİNİ | ÖĞRENMEK İSTİYORUM Halk Öpereli, Mahmal — Yesarinin #Kadınların beğendiği> istmli bir pi- | yesini oymuyor. İsmlal çok cazip bul- duğum bu opereli, şu güne kadar ma- alesef gidip görmek kısmet — olmadı. Heç. henüz şehir tiyatromma da sifia- himız yök?. Beni, sahne — san'atına ; ler için, bu, az mi bahliyarlıkla?. İÇGÜVEYİSİ karşı göslerdiğim —bu alâkasızlıklan dolayı ayıplamayınız. Bendeki alâka- Bızlık değli, vaklitsizlik.. Temsillerin başladığı xaatle, bendenirz, hendz işimi yeni bitlirmiş oluyorum, Ne zaman ye- mek yiyeceğlim, ne zaman - tiyatroya gideceğim.. Fakat, bizrim idare ketebesinden bir Kâzm Efendi var, Allah razı olsun, ©, bizim namımıza, toptan gidiyor, Hiç bir dyatroyu kaçırmaz. Asıl mevrzuum «Kadınların beğen- diğir Bmi Üzerinde idl. Lâf tâfı açl. Evet, ne diyordum?, Bu eperetin isınl banıa şunun için cazip geldi: Eğer, mu- harrir, bu piyesinde, kadınların be- Rendiği şeyi keşfedebilmiş Be, bülün dünya büyük bir sandete kavuşacak- tır. Çünkü, hepimla, artık, evdeki ba- yanın ne istediğini öğreneceğiz. neden memnun kalacağını bileceğiz. Erkek. AN OLUR MUT, Bir refikimiz, yeni bir tefrikaya başlıyor. İsmi: İegçüveyisidir. Bizce, bu romanın mevruu belki iyi seçilmiştir; fakal, ismi aslat, Çünkü, hemen he- men bütün iç güveyileri, hallerinden sikâyetçidirler. Binbir üzüntü ve dert- deri yardır. Üslelik, bir de, ba zehir- genberek hayalı bir roman balinde o- kamak, bilmiyoruz, boşa giden — bir-| ger midir?. İççüveyisi mistniz? Ürstelik bir de hayalınıdan memnun ve rahal mesı- maz?. O halde, benim bu satırlarımı - kürken, epeyce kızacaksınız.. Ilele, bir. de, mühterem — kaymananız da, bu yazımı görürse.. mevruu, bizce, bir roman mevran değil, bir traledi — mevrudur. Mubarrir yağılmış olmasın?, AHMED RAUF İS$LIR ' KARS| Eçüöze İKDAM: Selâmi İzzet Sedes maarif işlerimizi fahlil ediyor. Herhangi bakımdan ba- kılırsa bakılsın, memlekelimizde ders- lerin sekinde başlaması ve öğleden son- ra yocuklarımıza — müsakere — matleri dahsis edilmiş olması Hasan âli Yücelin mMaarilimize kazandırdığı çok verimli | bir sistemdir, diyor. CUMHURİYET: Yunus Nadi Balkan — slatükosuna Sahsik etliği — makalesinde diyor ki: «Balkanların şiddetli büyük bir dünya harbini ateşlemeğe elbette Polonyadan ve ballâ Alman - Framsız rarp cephe- , Sinden daha kuvvetil bir ihtimalle se- | bep teşkil ekmek istidadımı burün ber zamandan fazla olarak kazanmış bu- tunuyor, | Bu vaziyette İtalyanın Balkanlar - | gin kendi hesabena takip edebileceği en / Mmakul siyasel, yarımada statâkosa - nun mahfuziyetine müraheretten iha- get olabilir. 'Türkiyeyi Balkanlardan Ayrı veya ayrılmış gibi güslermeğe ça- Taymakta hiçbir isabel bulunmadığını söylemeğe hacet yoktur.> TANI M Zekeriya Serlel Balkanların bila- af kalıp kalamıyacağını soruyor. Sov- YAKİT YENİ SABAN: yellerin Balkanlara inmesinden — ve Türk - İngiliz » Fransız anlaşmasın - dan sonra orlaya çıkan bu mesele yal- mız Balkan devletlerini değil, Bulkan- Tarla alâkadar memleketler ricalini de meşrul ediyor. Balkenlar bu harple No. 32 / — Bentm Mehmetten ekeik ne- züm çalbışıyor. Benimle evlerir - sen, Bunlardan birini sana hediye ederim. Bağım, bahçam var, Erzak ambarım her zaman dolu. Mehme-, din anasının açlıktan nefesi ko « kuyor. Üstelik harpten dönüp dö! miyeceği de beli değil — Ne olursa olsun. Ben bir kere onunla nişanlandım. Gönül bu ya-! Hüseyin senden dâha genç bir er- kek halde onu bile seve- medim. Mahmetciğimi, savaştan dönünetye kadar bekliyeceğim. — Bezni sevmylorsün — demek, Ayşetl — Hayir. Ne seni, ne Hüseyini, ne de e Yalnız onu se- viyorum. — Fakat, günün birinde pişman olacaksın! Ben iki yıldır bekâr ya- şeyorum. Karım çok iyi bir ka - dindı. Onun arkısından çok ağla- dım. Lâkin göz yaşı bir ölüyü di- meğe yetmiyfo. Bekârlıktan usandıam. Sen, köyümüzün en şen, en şakrak, en becerikli bir kızısın.' Seninle ev.enmeğe karar verdim. Haydi gel, bu kararımı bozma be- nim! Bütün bu komuşmaları odanm arkasındaki sofadan dinleyen Ay- şenin annesi, kızını müşkül vazi- yetlen — kurtarmak için, arkadan seslendi: — Aygşe. Hâlâ uyumadın inı sen?, möler kolaylıkla bitaraf kalabilir. Cümkü ge- rek kendilerinin, gerek Ralkanlarla a- Kâkadar devletlerin menfatleri Bal - kanların bilaraf kalmasını icap eder, Asım Üs Büyük Meelisin toplantı- sından Bahsederken bir benzeliş yapı- yor. Sakin denizlerde bir kaplan filâg Saalle nerede bulunacağını — evvelden pekâlâ bilir. Fakat fırtınalı denislerde vasiyet öyle değildir. Bazan ya engine açılır, ya bir kuytu Himana iltica eder. Buzünkü Avrapa harbi karşısında bi- zim de vaziyetimiz böyledir. Büyük Biillet Meclisinin ve hükümetinin en büyük hedefi memlekelin varlığını ve tiklâlini korumaklır, Hüseyin Cablt Yalçın Papanm taml- mizden bahsediyor. Papa harbin se- bebini müfrit arkçılıkta ve nasyona - Mümde arıyor. —Arkçılığın Wfenta var- dırılmış şekli, İnsanlarla hayvanlar a- rasında bülün ahlâki, fikri ve mamevi farkı kaldırarak, tamamile tabli ve el- hanştmul bir hayat mübaresesinin za- Furi bütün ikaplarını kabul etmektir. Teşkll etlikleri büyük küllenin kuyvo- Hine güvenerek küçükleri tehdit edip böbürlenenlere karşı, bütün kuvvet. lerin en küvvetsizi olan, fakat tekmil elerllesini ruhlar üzeritden alan Pa- palık makamının beşeriyeli irşat hu- İnatçi Bir Eski Koca Meşhut suçlara bakan Sultanahmet üçüneü sulh ceza mahkemesi dün bir- birinden ayrılmış bir karı koca ara - sındaki hakaret davasını görmüştür: Davacı, Şerif isminde 45 yaşlarında iri yapılı bir adam.. Karısı Meebure de kendisile yaşık, İkisi de bir yıl evvel ayrılmışlar, fa- kat Küçükpazırda ayal semite oluru- yorları. Meebürerin bu müddet zarfmda yaplığı barışma teşebbüslerine lakayl kalan Şerif evvelki akşam Küçükna- zardan geçerken Mecbure ile arkadası Bayan Sehere raslamış.. Seher, Şerife Aştmalık etmiş, sör arasında da: — Canım. barışın, birleşin artık!. Demiş, fakat Şerif de yine bu teklifi Teddetmişt! Yanında yapılan bu mühavere — ve yüzüne karşı reddedilen deklif karşı- sında asabiyele kapılan Mecbure s0- kak orlasında söğmeğe başlamış.. Nhayek galik köfürlerle — yapılan söğme hâdlsesine 6 sıralarda yanla - rından geçmekle bulunan kamiser Zo- Ki müdahale oöderek şahillerle birlikle davacı Şerili ve Mecbureyi — meşhut cürümler mahkemesine cöndermiştir. Hikim bu davatında israr eden Şe- rifla Kddlasını dinledikten ve şahitlerin de Vadelerini zapiz geçirdiklen sonra kararını şu süretle lebliğ etmiştir: «Meeburenin suçu Türk ceza tanu- muümunN 482 inel maddesine uydağu ci- hstle üç gün hapse ve bir lira da ağır | para cezasına mahıküm olunmuştur. Pa- Kat sabıkası bulunmadığı için bu ka- rar tecil olunacaktır.> | Bu karcrdan Şerif çok memnun ol- müş ve oaun soli olsun!.» diyen müs- dehzi mazarları arasında Mecbure yal- 00 Kuruşluk mahikeme karcını ö- diyerek sinirli sinirli edilyeden ayrıl- mıştır. : ——— | Üniversite kimya laburatavar!| tarbul Üniversitesi kimya fa- kültesine ait lâboratuarların © - nümüzdeki yıldan itibaren geniş- letilmesla kram'aştırılmıştu. ;Hemen yıkılarak civa- İrında muazzam bir tenis| | caktır. Bu süretle açılacak boş - | ihtikâr ihbarları Emniyet kaçakçılık bi rosuda seferber edildi Şehrimizde ihtikâr şikâyet ve ihbarları, men'i ihtikâr komisyo- | nunun devamlı çalışmaları saye - sinde son günlerde çök aza'mış - | tır. Bunda; alınan ceza kararları- Nn sür'atle tatbik olunup dükkân- ların hemen kapatılmasının bü - | yük âmil olduğu anlaşı'mışlır. Diğer taraftan emniyet müdür- Hüğü kaçakçılık bürosu memur - bu işte seferber edilmiş - Men'i ihtikâr komisyonu - larına iştirak etmekte | ezkür büro şefi B. Hoydar | imdi muhte'if semtlerdeki perakendeci dükkânları s.kı ve da- imi bir şekilde kantrol ettirmek - tedir. Diğer taraftan her se halktan gerek kaçakçılık bürce: Na ve gerek en yakinindeki 28 memurlarına yapılacak en küçük bir ihtikâz ihbarının bile büyük bir dikka'le tâkip olunacağı em - niyet müdürlüğü tarafından bü- tün merkezlere ehemmiyetle bil- dirilmiştir. Taksim stadyomu Ki klübü yapılacak Taksim stadyomunun tamamile yıkılmasına bugünlerde başlana - luğu daha mükemmel bir şeki.de doldurmak için hazırlanan pro - gram ve plânın tatbikine de hemen Beçilecektir. Bu plân mucibince Taksim stad- yomu yerine Dolmabaheede inşa | edilecek o'an büyük staddan başka| ayrıca mezkür stadın — civarında basketbol, voleybol, pingpong için üÜç büyük saha vücude getirilmesi de kararlaştır.lmıştır. Bundan başka yine o sahada bü- yyük bir tenis kulübü inşası da mu- vafık görülmüştür. Bu tenis ku- | Jübü, soyunma yerleri, duşlar ve KÜÇÜK HABERLER * Devlet zesim va heykel sergizi | Maarif Vekilinin bir nutküe dün An- karada açılmıştır. Sergide 270 kadar | tablo vardır. * Tanzimatın yüzüncü yıldönümü cuma günü kutlanacaktır. Bu müna - | sebetle Üniversilede merasim yapıla- çaktır. * Üniversite Rektörlüğü Atatirkün ölümünün yıldönümüne aüsadif * 10 ikinciteşrinde Üniversite könferans sa- lonunda yapılacak ihtifal için bir prog- ram Dazırismaktadır. * Azapkapı ve Unkapanındaki yol- | ların parke döşenmesi bittikten scnra | Köprü cakil vasıtalarına'da açılacaktır. | * Okuyup yazma bümiyen aparlı. | mman kapıcıları kurslara devamı edip e- kuyap yazmayı öğrenmezlerse bu işlen | menedileceklerd: | * Dördüncü umuml müfettiş Gene- suşunda göslerdiği cesaret manevi bir yöksekliklir. ral Abdullah Alpdoğan şehitmize gel- miştir. Kendi kendine neler konuşuyorsun orada? — Ben gidiyorum, Ayşe! Bana kat'i bir söz verebilmek için sana , iki gün mühlet veriyorum. Ondan sonra işi annene açmağa mecbur | olacağım. Allaha ısmarladık. Ayşe pencereyi kapadı.. Yatağına girdi. Salih bahçeden atlıyarak uzak- Taşmıştı. galiğtenin annesi telişle içeriye — Bu herifin her gün burava uğraması meğer boşuna değilmiş, yavrum! Sana göz koymuş.. > 3 — Ben ne talihsiz bir kızmışım.' Sevdiğim erkek asker oldu, harbe Bgitti. Hoşlanmadığım herifler et- Tafımda dolaşıyorlar. Zavidllı Meh- medim.. Bunlarn hiç birinden ha- beri yok.. Çanakkalede düşmana göğsünü siper etmiş.. Çarpışıp du- Tuyor. — Demek Salih sana iki gün mühlet verdi. Bu müddeş bitince yEE e e | Mehmetçik Geçi;;ı'—î' Yazan: İskender F. SERTELLi benimle anlaşmağa ge'ecek. Şaşa- , rım 0 koca budalanmn aklına. , — Anne! Sakın beni o serseme | vermeğe kalkışma! Öküzün adı bü- yüklür. Belki gözünü kamaştırır.. ! Aldamırsın! f — Merak etme yavrum. Benim Rözümü ze onun Öküzleri beyar. | Ne de tarlaları. Ben kızımı sokak- ta bu madım. Ayşenin göz yaşlarım sildi: — Haydi, sen yat. Uyul Ayşe annesine yalvardı: — Sakın babam duymasın bu herif'n yaptığını. Kanlı bıçaklı o- hurlar sonra, Sen, babamn Meh- medi nekadar çok sevdiğini bilir- sin. Bu miskin topala babam beni | — Merak etme dedim ya. Key- | fine bak sen. He'e şu yaran iylce kapanaın.. Adamak:llı dolaşmağa başla. Ondan sonta ben konuşa - cağım onunla. Âyşe gözünün — ucile annesine baktı: | — Başka konusulacak ne var ki?. Bu yaranım he- | önden; Divorlar | ki, düğda seni Hüseyin değil, o vurmuş. — Ya'an anne! Yalın söylüver- lar, Beni Hüseyin yaraladı. Sati- | hin iyiliğini unutamam. Beni ku- servis kısımları. kortları da ihti- | va edecek ve Türkiyenin en bü- ————————L—L—EEMLM—LEL—İ İhtisasa hürmet lâzın.! | lanmıştı Yük tenis kulübü olacaktır. Bir ses san'alkârızın, bir. sinema gan'alkârı ötabileceğini zan ve kabul elirek, bu çah a evveli Kürmet- söliklir. Sonra da, halka zevkine karyı kayılsılık'ır. Görümüştür ki, bu xaf sinemada asla mauvaffak ola- miyor ve hattâ, halkın vazrında hayli zarip bir hale düşüyor. Binsenaleyb, arlık sinemamızı da, bir tecrübe dablası halinden cıkarmalı, bilgiye, Ihtisasa, yer vermek Tizıadır. Herşeyi bakli ve kolay gibi görmi- yelam, BURMAN CEVAD caktıyarak dağdan yola , indirdi. Bir yolcu çevirdi, — beni eşeğine yükleyip evime kadar getirdi, O | bunları yapmasayd , ben yollarda | çok kan zayi edecek ve sürüne - cektim. Bunları — unutmuyorum, annet Unu'ursam nankörlük et - Mmiş olurum! Faka', Salih çok iyi bilirdi ki, ben Mehmetle nişan - Onunla nişanımı bozup ta ben? a'mağa kalkışması - onu için hem ayıp, hem de küçüklük sayılırdı. O, bunu yapmamal-ydı, Ayşenin annesi kaşlarını çatarak düşünmeğe başladı: — Sen! Hüseyinin varduğundan emin misin? — Evet. Gözlerimle gördüm, an- ne! Bir kavanın üstünden bana | e . Yanına gitmemi söyledi. | Ge'emem ded'm. Onun — üzerine bana nişan adı. Vuruldum. , — Şimdi inanıyorum sözlerine, Zaten ben de duvduğum İlâflara Pek inanmak istememiştim. Salih seni nicin vuracak — divnrdum. ©O halde böş yere kalbini kırdın a- darnceğ zın. — Pox vere mi dedin. anne? — Öyle va. Mademk' sama bu kadar iyiliii dokundu. Günün bi- rinde bize Yâzım oleblirdi. Avse başını vastığa davamıştı.. Yavnses annesine döndü: — Günün birinde Salih bize ne yapabili — 8en daha teerübesiz, dünva- dan haberi olmeyan bir kızaın, yave rumt Mehmedin, üzüm der'emek | üzere boda gitmediğini biliyorsun, değil mi? (Devamı var) _--1:— -— Ç ğ H BİR GÖZ YAŞI Cumhuriyet bayramında, bir. zün, ziyareline gittiğlm bir allenin, benüz 7 - B yaşlarındaki çocuğu, olurduğu- | MUz Salanun bir köşesinde, baynunu | bükmüş, arkasını bise dönmüş, sessiz gessiz duruyordu. Bir dakika, beş dakika.. Nihayet, he- plmir merak etmiştik. Ev sahibi olan | arkadaşım seslendiz — Asan.. Çocukta hiç ses yoktu. Cevap çık- madığımı görünce, fitiz baba, yerinden kalktı. Çocuğum yanına doğrm yürü- dü. Pakat, küçük Afon, bir ayak sesi- nin yaklaşmakta olduğunu düyunca, kenarma İliştiği kanepenin üstüne fır- dadı. Yüzükoyun yatlı. Olduğu yerde büzülmüş, kalmıştı. Fakst, © anda, kılaklarımızda, İnce bir çocuk sesinin kesik kesik bıçkı « rıklarını düyüyordük. Salorda, Sanki kimse nefes almıyordu, Baba, oğlunun yanına gitmişii. Onu omuzlarından tultu. Fakal, Ajan, sar- gala sırala, hıçkırarak ağlıyordu. No olmüştu?. Hepimiz telâşianmış, yerimizden kalkmış. cuğa doğrü yürüyordı Baba, çoruğunu, yattıı kanepeden kaldırdı. Kocağına aldı. Yavrunun rüz- | dleri ağlamaklan kızarımış ve çişmişli. Yalaız, ellerinin arasında, sınasıkı, bir e tutuyordu. O, güzyaşlarını zaptedemiyordu. E- | Nndeki kartı daha sımsıkı — güğsüne Göğtn baslırıyordu. Baba, Ajenan elindeki karlı aldı. miz, olduğumuz yerde donakal- k. Odanın içini derin bir seksiz- Alonun, dakikalardanberi, rüğsüne : Bastırarak, üzerine gözyaşı — döktüğü | kart, Atatürkün resmi Idi. Çosuk, Ülk defa bu bayram: — Yaşa, Alatürk, diye, bağırama- maşla. REŞAD FEYZİ Bir model salonu açılaca! lardırmak için Türkkuşu | ftarafından tertip edildiğini yaz- dığımız büyük «model müsabaka- & » ndan maada ayrıca bir de «mo- döl salonu» açılması kararlaştırı!- mırtir, Bu salonda çocuk'arımıza, genç- lerimize istedikleri malüma' ve- Tilecek, model yapılması kolay - Lka öğretitecekti | Ayrıca model malzemesi de ma- Hiyet fiatına ucuza sat lacaklır, O IAVRUPA HASBİNİN YENİ VESELELERi ' Balkanlarda İtalyanın Düşünceleri Yeni gelen Avrupa gazöteleri İtal- yazın Bukanlarda alacağı vasiyeile çok meşgul olarak Sülunlarına — bu mevrun dair hayli yer ayırmış bulu- Hüyorlar. Türkiye, Pramsa ve İagillere arasındaki muahedenin İlsiyön matbuatı İhtiyalkâr bir vaziyet alarak fikir ve mütalcalarını söyleme- ( Mmüşlerdi. Fakal güzide Koma malbua- nn Balkanlarla meşzul olarak İt yapın ağrli dinlenmeden Balkanlarda | hiçbir çay yapılamiyacağını söylemeğe Mizem görmesi artık Avrupamın siyasi mehafi! va malbaatının mazarı dikka- Hini celbetmekten geri kalmıyar. Ber- din - Roma mihveri İlalyayı orla Av. rupa pollükasından uzaklaşlırmış, Av- rupanın bu kısmunda hep Almanyanın dediği olmuştur, Son (ki senedenberi | vaziyet Döyle devam etmişlir. Fakat | faaliyet sahası olarık orta — Avrupa Almanyaya, Balkanlar da İtalyaya ay- rılmiş olduğundan bile bahsolanuyor- du. Burün artık Bertin - Rama mih- politikamına mükavemei göslererek mi- bayet kuvvete karşı küvyetle müka - Dele etmirk mecburiyetini — rürdükten ve Avrupada yeni bir harp Başladık- tanberi ise İlalya kendini Balkanlar- dan gölecek herhangi bir. teblikeye karsı İhüyatlı bulundurmuştur. | İlalya He Almanya mültefik bulu- muyorlar, Bu ilibarla harbe karışma- | İle memur alr | şarkta bir harp demektir, Akdenlz mu- harebesi demektir. Böyle bir ihtimal Halyayı dalma düşündürmektedir. Çün- kü » zaman İlalyanın imparatarluğu için Kürlü etimaller de hatıra gel - möktedir. Fakat İltalya buzünkü Av- Meydan temsilleri Bütün Halkevlerine teşmil edilecek Eminönü Halkevi — tarafından memleketimizde ilk defa olarak Cumhuriyet bayramının birinei ve ikincl gecelerinde Ayasotya ve | Beyazıt — meydanlarında verilen | «meydan temsilleri» — büyük bir | rağbet görmüştür. Ezcümle hava- nin fırtınalı olmasına rağmen bu temsilleri seyretmek için yalmz | F gecede Ayasofya meydanına | 8,000 ve Beyazıt meydanına da 10 bin kişi toplanmıştır. Halkımız.n ydan ve açık hava temsillerine | gösterdiği rağbet derhal Parti ge- nel sekreterliğinin nazarı dikka - tini celbetmiştir. Öğrendiğimize göre genel sek - reterlik bu temsilleri kiye Halkevlerire ve köy-ere toş- mil etmeği kararlaştırmış ve dün bü.Hakevi reisliğine gön- | â bu kararından bahis bir | tün 'Tür « v temsil ko'u başkanı | dok'or Celâl Tahsin bu hususta bir rapor hazırlamağa başlamışt:r. Ras por bugünlerde Parti genel sekre- | terliğine gönderilecekt Diğer taraftan şehrimizin diğer muhtelif sermt'erindeki mevdan - | larda da müsalt gün ve g e | meydan temsilleri tertip orunarak oyunlar hoparlörlerle — civarlara nakled lecektir. e eli Haric'ye Vekâleti memur alıyor H ye Vekâlet'ne müsabaka aktır. Baremin el derecesine göre maaş lecek olan bu. memuriyeller ayız 27 sinde yüksek mekler | zunları arasında bir imtihan yapt- lacaktır. | Eyüp - Rami yolu Eyüp ile Rami arasındaki yolun biras evvel yeni baştan yaptırıl- | masının Belediyece kararlaştır.l- | s1 üzerine Belediye mühendis- leri birkaç gündenleri bu yolun koçlni yapmağa — Laşlamışlardır. Gerçi Belediyede bu vol hakkın-! da MuhH'in Üstünda? zumanında | yapı'mış bit keşif varakası mev- Cut ire de bu keşifte 40 bin Hralık Masrafa ihtiyaç gösterilmiştir. ediye reisliği bu parayı fazla gördüğünden şimdiki keşfe lüzum görmüş ür, Bu keş.f biler bitlmez hecnen yol münakasaya çıkarıla - caklır. mabla beraber İlalyanın vaziyeti ne kadar macik bulunduğu kendiliğinden anlaşıtmakladır. İlasiya Ukbabarda Arnavutluğu ma- Tüm şekilde aldı. Sonbaharda da Av- rapa harbi çıkınca buna karışmıyarak Balkanlarda dösilük rabalalarını kuv- vellendirmeğe çalıştı. Münasebetlerin! Heri götürdü. Şimdi de düşündüğü Bat- kanfarda bir harp olmamasıdır, Cünkü eğer Balkanlarda Bir harp çıkarsa bu Fip söylemek kakikaten bir kedanet lıııı. S DKM Avrupa harbi ve Amerikalılar Yazanı Ali Kamat Amerikalıların Avrupa harbi Bf sında aihayet ne vaziyel "'“";J Mmerak edilen bir meseledir. hiç aeeleya lüzum görülmüyor. adımların sağlam olması için vakle acınmadığı beshellidir. » işlerine hiç karışmamak fikrini # umumi barplenberi dalma mi değlen Amerika âyanından Barali onun fikrinde olanlar yeniden Kkanın ikinci bir Ayrupa harbine W mesl we kadar blenmiyecek Mdı Gduğunu tekrar edip duruyorlar. Fakat diğer muhakkak olan bir M fiyet var ki Avrupa işlerinin | da ehemmiyetle taklp edildiğidit. Bir zamandanberi İngilirler ve sırlar Vayinglonda müzakerelere maş bulunuyorlar, Vaştnztondaki FAM | Sa heyeti 2.750 tayyarenin temini ) Amerikalılarla konuşmaktadır. BUf dan başka İnetjizlerin Amerika KI kındaki Kanada deminyonunda DÜ bazırlıklara girişilmiş. 2000 tit yetiştirümek için çahışılıyor. mtarp B kamadan evvel İngiltere ile a arasında 1,200 tayyare için anlaşıl maşlı, Fakat bunların yrısı kadart Ö #arikadan çıkmamıştır. Çünkli çıkmadan evvel Avrupada harp (l Mış, bitaraf Amerikalılar da tayyartli vi vermemişlerdi. İngilterenin AJ'. Kadan dayyare alışverişi için 76 B | yon Üngilie lrası sarfedeceğini İncif matbustı yazıyordu. Bütün bu alfff Tikler <parayı say, malı götürle B desince yapılacak, Simali Amerika da böyle. Kock dünyanm cenuburdaki Lâtin Camhetif yetleri dahilinde acaba ne düşünül | yor?. Suali Amerika ve Amerikalil mevzuli bahsolunca hic hatırdan G ÇibI değildir. Bir kere şurası yer Ki oemuplaki Amerikalıların YEl Avrupa harbi karşısındaki düçünceki bundan yirmi beş sene evvel çıkam ;' » bin zuburu ile düşündüklerinin değildir. 914 - 918 harbinde cesabi İ merika Cumhburiyetlerinin her biri BZ di istediği, muvafiık gördüğü alabilmişli. Pakat son yirmi bes zarfında Amerika birliği ©xi elit | dakişaf elmiş, hele şu bir iki sentfi toplanan könareler bu farkı çok göstermiştir. 5i Şimdi çörülen vaziyet şudur: ' bi Amerika Cumhuriyetleri tam f | müsterek bir bilaraflık muhafaza #” mek istiyorlar, Amerikallar Avrupa harbini t | T kaldarın ne halde bulunduktarını üK çiekten gert Katairyoftir. O Amerika bükümetleri arasında foprak koygası yoktur. Onun için BN dardan biri kendi menfaati için AY Tupah bir devletin müzaheretini ne çalışmak ihllyacımı duymuyor. Söf Ta daha mühim olan keyfiyet de 1i | bunlardan hariçten gelecek bir GSf | azaldıkça aralmıştır. Onan tçin Amerika e İngillere ve 4 aleşverişi de şu san yirmi beş sen€ | denberi büyük bir takişaf bulmusiti | Fransanın, İngillerenin cemubi | rikada bir davaları otmuyabilir, | dar, Fakat Altman tarafıran bir BT | düdtası olabilir. Atmanya kendine «b8 | yat saharı> istiyebilir. İstediği mevtfk | di iplidalyeyi cenubi Amerikadan VÇ in etmek için yavaş yavaş oraya Yf | Birimizin Derdi Hepimizin Dardi $ İ B ş T | İ İ Ü j | ği F n î l i ğa f M i pİİ İ &âğ ! z İ ğ ş