Son 24 Saatte Neler Oldu? Şark ve garb elerinde son vaziyet h ordusunun Varşovanın erinden çekildiği bil « ü şehir kahra- Üdafaaya hazırlanmakta- ktül cebhesinde de muhare * İi başlamış ve Almanlar mu - arruza geçmişlerdir. olonya ordusunun ha-) temet ettiği bildirilmek - | " Halbuki Almanlar burada Hüti bitmiş telâkki ettik! Hitler Radum ve Varşovaya ilerlemiş olan Silizya ordu- Untakasına gitmiştir. Alman- Polonya fırkalarını mu - €tmiş olduklarımı, Hitlerin. Muhasara mıntakası üzerinde :fe ile uçtuğunu bildirmekte- 5 Polonya — hükümetinin | ka* Merkezini Lüblen'den Lem- & nakledeceği söyleniyor. Lem-, #hri dün altı defa Alman Telerinin taarruzuna uğra - t inya hükümeti bitaraflığını gimiştir. Ayni zamanda sefer- tedbirleri almmaktadır. Hu- Muntakasındaki köy ve kı fahliye olunmaktadır. Ro - Klanın halen silâh altında bu- Wordusu bir. milyon kişiyi ür. Üz teyid edilmiyen bir ! İitöre, Rumenler Sovyet hu - inda da tahkimat yapmakt "Bükreşteki çoluk çocuğun da tahliyesi için tedbir alın- | İĞRb cephesi vaziyetinde son 24 büyük bir değişiklik olma- * Pransızlar Sigfrid hattının h Mevzilerine taarruzlara de- u Eztektedirler. Fakat bu taar- Zeniş mahiyette değildir. mlar ileri mevzilerini muha- İZ terketmiyeceğe benziyar Bün Almanlar Sigfrid hattından taarruza geçmişler, göğüs İr süngü muharebesi ol - *;1' Fransızların eline 50 ki - £t murabba: Alman ara: Çilstir. gölizler yarı zesmi bir beyar İle Göring'in nutkuna cevab | m"dır Beyannamede deni- ki: <İngiliz mehaflli Alman ttinin iflâs ettiğine kanidir. e ancak itimad edilebilir | Sinemanın ikt büyük MİCHELE MORGAN ve JEAN GABİN | sinin bu tabiy | ler erkânıharbiyelerince de çok i- | bir Bükümetle sulh Asker Gözile Cebheler (Birinci sahifeden devam) ları, sokakara barikad yapmaları, her tarafta siperler açması dolayı- sile şehre yapılacak bir taarruz u- | mumi bir kital halini alacaktır. Almanların gimdi motörlü kıt'a- larile Vistül cebhesine teveccüh ederek, Varşovayı muhasara ha - linde tutmağı tercih ettikleri zan - | nedilebilir. Asıl kuvayı külliyele- rin karşılaşacakları günlerin ari - fesinde bulunuyoruz. | lman tebliğlerine göre, Vis « tül'ün garbinde muhasara altına alınan Polonya fırkaları, şarka doğ- ru bir yarma teşebbüsünde bu - | lunmuşlar ve bu teşebbüs akim kalmıştır. Diğer tarı Alman | motörlü kuvvetleri Polonya ma - | jinosuna ilk taarruz hareketlerine Zeçmiş bulunmaktadırlar. Şimdi iki ordunun boy ölçüşme zamanı gelmiştir Birçok cephelerde dağınık mu- | harebe yapmaktansa, düşmanı ge- rilere ve bataklık mıntakalara çe- | kerek tek cephede muharebeyi ka- bul eden Polonya erkânıharbiye - si, diğer memleket- | sabetli görülmektedir. Bugünlerde Polonyalıların Marn muharebesi- ne intizar edebiliriz. Almanlar baş-| hyacak büyük taarruzun — ihzart tedbirlerini tamamlamakla meş - | Rüldürler, b cephesinde vaziyette bir ik olmamıştır. Mahalli k çük çarpısmalar ve topçu ateşlel harekâta müessir olacak kıymet- te değildirler, Yalnız tayyareler Tmütemadiyen keşif ucuşları vap - maktadırlar. ERKÂNIHARB ——— ZAYİ 836 derx yılında İstanbul erkek li- sesinin — dekuzuncü sınıfından — almış olduğum tasdiknamemi zayettim. Ye - nisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur. 1264 numarada kayıdlı Selim oğlu Salih Okuz reretArALARAAALARALARARARAAI yapacaktır. Bugünkü rejim hiçbir millete ver- Giği sözü tutmadığı gibi, Alman milletini de aldatmıştır.» Bir Alman torpidosu İsveç su- larında bir Alman torpiline çarpa- rak batmıştır. İki İn, gemisinin daha battığı blidirilmek- tedr. Z ve kuvvetli artisti Bu perşembe akşamından itibaren WEAN MARTET) in Bü; yük Aşk ve Macera Romanı MERCAN ADASI ü SAR AY Sinemasının Ancak güzel filimler göstereceğini isbat edeceklerdir. | ——— —— ——— L Kardeş Mısırın en büyük kadın san'atkârı... Radyo ve Sahnelet Bölbülü... | Arap Diyarının ÜMMÜ GÜLSÜM | Kıyrak, Lâhutl ve ÜMİD ŞARKI Türkçe sözlü Arapça şarkılı Sİ, içtimai, filminde İstanbul “2 düşmanlara hâkim, K tiz. Siz ise Bizanslıl Üzgür sıkı bir yıldız. poyrazdı. r, Türklerin ateş kemesin - büistifade birdenbire yelken izgür önünde tam bir İm kayıp kurtuldular, İşte Ka- den İstanbula gelen gemiler KoU bunlar oldu. Bu gemilerde cok * Yazdı. 3tllerden an beş gün sonra teş- inin yirmi altısında diğer bir KS Semisi daha- Rümelihisarını İstedi, Kaleden atılan üç yüz okkalık tam geminin ortasına isabet &d denizin dibine gömüldü, K ımıım., zahibi yeniçeriler tarı Tudan çıkarılarak Edirnede bu- K, Padişahın huzuruna götürüldü. İi Patih: kaptana sordu: 'tdon kale kumandanının em - Helalemedin?. SŞ iptan Antoniyorizo gu D h Deh, yalnız kendi kumandanı - Di Ginlerim. % t Fatih, bu İtalyanın mağru- Abına karşı şu izadede bulun- ses Kraliçesi hazin sesiyle SI (Neşidei Emel) Sayın halkını teshir edecektir. Lub in 12 (A.A.) — Polonya rad-| yosun n gece, askeri harekât hak-| kında verdiği mütemmim malü - mata göre, Luck şehri, 11 eylülde saat 5.30, 6, 16 ve 18 de olmak ü- zere dört kere bombardıman edil- | miştir, Alman hava kuvvetleri, Lub - lin'de ciddi hasarlara — sebebiyet vermiştir. Tarihi kule ile diğer, Almanlar Poznan şehrine henüz girmemişler Parisş 12 (Hususi) — Buraya ge- len haberlere göre, Alman ordusu Poznan müstahkem mevkiine gir- mğe henüz muvaflak ol maş - Dominyonlardan Fransaya asker Londra 12— Daminyonlardan da Av rupaya asker günderilmesine başlan- maşlir, Bugün ilk defa olarak Yeni Zo- Ingiliz - ordusu Londra 12 — Son derece iyi tes- lih edilmiş olan motörlü İngiliz kıt'aları bugünden itibaren garb Irlanda sahillerinde Alman tahtelbahirleri J Nevyorik 12 ÇA.A.)— Vaterman kum-| panyasının ikinci reisi kaptan Nicol son geçen cumârlesi günü Vacosta va- purunun İrlanda zahilleri içinde — bir Alman denizaltı gemisi tazafından tev- Ekmek, su ve kaysı isteriz Paris 12 (Radyo Mondyal saat 10,40) — Almanyanın birçok şe - hirlerinde ahali tarafından duvar- Hıtlere çiçek takdım edilmesi yasak Londra 12 bulunan Hılkr 'in mul fazası için Radyo muammasının iç yüz Berlin 12 (A. A.) Al barat bürosu bildiriyor: on 1 numa an istih - li radiyosu ında neşriyat yapma- cephesinde | eşhur bazı binalar Alman tayyareleri, Brzesc, Zamose ve Siedlee gibi hiçbir as- keri mahiyeti ve ehemmiyeti ol- mıyan şehir ve kasabaları da bom-| bardıman etmiştir. Mülteci sivil halkı taşıyan trene ler de bombardımana tâbi tutul - muştu: Birçok Alman tayyareleri mü - tır. Polonyalıların burada bulu - nan yedi fır Alman ardusunun| gerileri için büyük bir tehlike teş- kil etmektedir. Gdnya'nın da el Tandalı 6000 asker Fransız toprakla - yana çike garp cephesinde bu gi cephesinde Fransızların yanında mevzilerini almış bulunmaktadır- ! lar, İngiliz hükümeti, bu defa 1914' ır. Bu kuvvetlerin hangi iden bu ge- saat müst ren | dekinden daha geniş yardımda bu- rettebatının esir edilmesi vak'a - larında tesbit edildiği gibi, tay - yareciler, henüz 17 yaşını geçme- miş genç çocuklardır. Alman hava kuvvetlerinin bü- tün tahribata rağmen, ordunun ve sivil halkın — maneviyatı çok yüksektir. Polonya, yalnız muzaf- fer olmayı ve vatanı yeniden imar etmeyi düşünmektedir. Aln n eline düşmediği ve bu- radaki müfrezelerin çarpışma - | lara devam ettiği bildirilmektedir. gelm;ye başladı zileceği malüm değll - ün mevzi aldı lunacaktır. rına ateş açılacağını bil- dirmiştir Vaterman kumpa ' ve bahriye nezaretine bu ı deniz ko - rine ilaat etmiyan Amerlean vapurla- lata afişler yapıştırılmıya başlan - maştır. Bu afişler üzerinde şu söz- ler ya: fevk tarafından alınmıştır. Halk ler'e çiçek ye nen, ÂAlman hı t neşretmektedir elini anla: sına lerin ların Bun tebliğ - | ir. (Birir re de talimat gi ussolini garb de şebbüste devam) bulunmazdan din sefiri A ko'yu Berlin hü memur etmiştir ring İle gü neticesini cephede bu PIYANGO TALİHLİLERİ 50.000 Lira kazanan 20431 Sonları 31 ile biten bütün biletler 50 şer lira amorti | alacaklardır. 15 bin lira kazanan 14750 12 bin lira kazanan 32557 10.000 Lira kazanan 22092 32760 1.000 lira kazananlar 18441 22738 27724 28523 | Musolininin yeni bir sulh plânı | | 3100 | ler'e telefonla bildirmiştir. Yük sek rütbeli bir İtalyan fi murahhası Hitlerle görüşmek üze- e cepheye gönderilecektir. Bu mu- ssolini'nin sulh plânını di ı(iv( ktir | li Müussolini- | © büyük bir e- | .Mx e. Jitler'e tev Rama si nin bu © hemmi G 3000 Lira kazanan 18391 A KAZANANLAR 191 SSSLİ 12453 11754 DALAS TDASI 23NIT 27550 25660 200 LİRA KAZANANLAR 502T GTÜT X0NAS 28280 18344 24526 17007 100 LİRA KAZANLAR 9S0 20827 21606 23208 10137 1360 1M4L4 21280 50 LİRA KAZANANLAR 21810 22202 33050 348109 35804 20932 958200 MISI 20810 20613 24973 21398 356063 20638 2TüSI 21314 25099 25604 25177 30 LİRA KAZANANLAR 27215 35420 KTIBO SSRLA 3SUAT 37854 20214 20449 17760 31852 310616 20248 2002K 24RİT 22077 22980 35508 20212 24003 22600 2734 2481 21160 21884 35749 25166 arın ne imiş ? rapor göadermiştir. «Ekmek, su ve kaysı isteriz! Bi- Lu felâketten kurtaracak ancak mesi yasak edilmi: Bu çiçek - ler fızlara verilecektir. maralı Varşova radyosu Almân - | elinde, 2 numaralı Varşova 1 da Polonyalıların elinde- |Kanadanın harb bütçesi Ottowa 12 (A.A.) — Kanada ü- yan meclisi 31 mart 1940 tarihine kadar harbe müteallik hususata sarfedilmek üzere yüz milyon do- larlık bir sermaye ihdası hakkın- daki kanun lâyihasını tasvib et - | miştir. Bu sermaye istikraz yolile ihdas edilecektir. — Başvekilin beyanatı (Birinci sahifeden devam) nış olan karilerimiz için bu- üsinin dünkü içti- ekil döktor Refik memleketi harici siyaset ve dardanberi solhu muhafaza için yapılan teşebbüsler maatteemüf suya düşmüştür. TTürkiye bükümetinin si - yüseti son za: im vekayli | içinde ayni t hafaza etmilş- tir. Mubarib taraflarla münasebetleri- İngiltere ve Frataa ile malümunuz olan muayyen esaslarda | menfaat iştirakimiz ve müşterek telâk- kilerimiz vardır. Bu memleketlerde başladığımız nihal muahedeler dosla- | ne bir hava içinde devam etmektedir. | Biz bugün harbin haricindeyiz. Mem- | leketimizin bazı yerlerinde almış oldü- | eri tedbirler, ancak ihtiyat ir. Komşumuz Sovyet itti - | | nin güro hudüdlarında yapmış olduğu $-SON YTELG !_A '__l! EYLÜL 1939 BRHRRRRRRRARAS Türkiye, Sovyet EN SON DAKIKA Almanlar Lublinde tarihi bınaları tahrib ediyorlar! Rusya ve Avrupab 'Harbi Karşısında, ikimiz | (1 inci sahifeden devam) türlü ter ye yarar olduğu gibi ayni zamanda is- tikbali de aydır vüzuh srretmektedir. düdü izale- iki deyletin coğrafi vazi- ve menfaatlerinin hakimi- milletlerin bünye ve Da vasfı teşkil eden milli ın ve dürüstlük de heryeyin zara alınmalıdır. Türkiye dostlüğü bu iki mil- | letin en kata günlerinde ve en çetin davaların iki millet bütünlüğüne kas- içinde € halinde kurul: tihandan yüzaklığı ve nen bir Gostluk damg mıştır. Bu dostluğu ve bu samimiyeti bozacak ortada uzaktan ve yakından hiçbir dığı gibi bilâkis da> ha ziyude yakınlığa sevkedecek yeni yeni âmiller de vardır. Bu itiburla Sövyet Rusya ile ara « muzdaki mütekabil dostlu bakabileceğimiz gibi gasınan da/ memleketi ken alâkalandıran vaziyetler üzer de en samimi şekilde fikir testisinde bulunacağımız tabildir. Sövyet Ruzya- yetlerini yeti aranı hüviyeti seferberilğe gelince, bunun Sov- ittihadı menfaatlerine toaruz e- vaziyetlere ve ihtimallere tedbir olduğuna da mek ea tabil mülâhaza olmak gerektir. Efkârı umumiyode ilk günler zarfın- da üçancü bir sual halinde beliren va- ziyete, yani mali ve ekönomüik duru- mumuza gelince Başvekilin bu bakım- dan Meclisteki sözleri her Türkün göğ- SÜNÜ iftihar ve gururla taşıracak mec- tebede bir vüzah ilade etmektedir Bankaların her türlü tediyalı derhal etmeleri, hükümetin her türlü mü- bayastı derhâl ve peşin tediye ile yapması mali bünyemizin kuvveti üzerinde en canlı il 1 olduğu ka- der memleketin asgarl bir yülık ve intiyaç fevkinde stoka Sahib bulün - da müte- nisbet arzetmesi n tedbir- lere gir bulunmazı bize en geniş ölçüde huzur veren bir âmil vazifesini görüyor. Bilhassa Başvekilin nutkunun dörtte üçü memleketin mali, ziral ve ktsadi —işlerinin olgun — Deticelerine tahsis edilmiş ve pek çok meseleleri aydınlatmış olduğu bu işler bir defa daha izahtan müstağni bir huşu- siyet iladesi içinde bulunmaktadırlar. Hulâsa, memleketimiz hiçbir darlığa maruz değildir. Millet tam bir © yet ve sükün içindedir; mukadderatı- mdla AĞlli Şef'e, onun isabetli na bağlamıştır. Harbin içinde | bize bulaşmaması için de gay- ret sarfediyoruz. Ahidlerimize ve dost- kaklarımıza sadıkız. Ordum! maddi kuvvetlerimize göveniy imaf ve her türlü ihtimsl — kar, müteyakkız. ve ihtiyati tedbirlerimizi | almış bulunuyoru 4 politikamızda | ne harbden önce, ne de harb başladik. ten sonra değişmiş hiçbir şey yoktur. İngiltere ve Fransa e aramızdaki mü- zakereler en samimi bir şekilde devam ettiği gi wwyetler İttihadı ile de dow- buz ve dost kalacağız. İşle günün Türkiyesi, ve meruk edi- len mevzular karşısında Türkiye. ETEM İZZET BENİCE münasebatımız aktır. masi, yeni yıl istihsalâtın zayid bi dostanedir hadile döstane kal ve Yazan: M. SAMİ KARAYEL dostlara sadık olmak lara yardım ediyorsunuz Dünya yüzünde Türkten başka asker ve kumandan var mı?, Hapis, gel taytaları saliverdiler. Yalnız, gemi yazıcısı olan ikli Sinyor «Domeniko - dumâ- estrisir padişah, aarayında —alıkoy - muştu. İstanbulda bulunaa (Vonedik) ve- #iri kaptanı kurtarınak için Edirneye murahhas yolladı. Hazreti Fatik. mu- rahhasa kisaca şu cevabi vermişi — Düşmanlarımıza hâkim olmak iş- tariz.. Dostlarımıza #adık.. - Siz, bizim düşmanımız olan Bizansa gönüllü, cop- hane, zahire kaçakçılığı yapıyorsu « nuz? Sonra da verilen emre de kap- tanlarınız itast etmiyorlar.. Pakat biz, itant ettirmesini biliriz. Venedikliler de, Fatihe, açıktan çığa muhâsim bir vaziyet takınmış « lardı. Sultan Mehmedin bu, büyük İtalyan gemllerini, boğazdan — mürurlarındı topçuları tarafından şiddetle karşılaş- tırmasından maksad, bu gemilerin kap- tanlarını İstanbula erzak ve cephane getirmekten ebediyyen korkutarak u- Zaklaştırmak gayesine matuftu, —- * Rumelit kalesi, İs nin hakkisdan gelmek için, eti x: vazıtayı temin ediyen zansı Karadenizle Tadan da İstanbula kalınamıştı. Sirb ve Macer Kralları Varna — ve Kosva meydan muharebelerindeti son- ra, kıpırdanamaz hale gelmişlerdi. Ka- ramanoğullarının son seferle — belleri bir daha kalkamamak üzere kırılmaştı. Marmaraya; Çanakkaleye, Golibotu- ya Falihin vücude getirdiği donanma biraz zayıf da olsa Hâkim bulunu - yordu. Hazreti Fatihin, artık İstanbulu mu- hasara ve zaptetmeğe kat'iyetle karar verdiği soğ zamanlarda meydana çık- naştı. ih, bazi kumandanlarından bile li tutmuş olduğu muazzam tasavvu- ratından #rtık hiç çekinmeden bahse. debiliyordu. Hazreti Fâtih, Rumelihisarmın in « Bası sırasında bir gün Halil Paşaya gunları söylemişti: — Lalal. Bizanslılardan para almak- Padişahın, bu dik ve fevkalâde kat'i Sözleri karşısında veziriszam olduğu yerde fitremişti. No söyliyeceğini şa- Bırmaşti. Hazreli Fatih, vezirine ihtarda bu. Tunuyordu. Padişah, yine bir gün Ha- ll Paşaya, diğer kumandanlarının hu- zurunda gunları sözlemişti: (Devams var) İT li z 'S HASTA VAR relslerinden birisinin hanımı. Altmışlık var, Maa- nafih, Mısırda bir çiftlik mesel z ci — Damadım,; gitti tini esirgemeyin. Demek için gelmiş. Ne diyeyi; — Paşa ile kavgalıyım. Şimdi Denmez. — Hay.. Hay!, — İlk fırsatla.. — Münasip bir zamanda!, Filân dedim. Ve,. Epeyce konuştuk, Ne de olsa yine ikide bir dalıyor, düşünüyor, Bey Nazmiyi gözlerimden geçi: * Rona hanımefendi, gittiği zaman saat yediyi bulmuştu. Doğru odama çekildim. Yapılacak iş yoktu. Düşünmemek, yeis duymamak, Üzüntüye yüreğimde yer vermemi Bu, öyl bir an ve,. Öyle bir hâdise k, biraz içlenmek. braz dü; hayatı yıkabil yatındaki sır. Müğln hanımelendi Paşa Hazretlerinin lütfu delâle - gösterir ve işin içine girerse kolaylıkla olurmuş. geldi. Fakat, atlattılar. Ku- zum hanımefndi Paşa Hazretlerinin lütfu delâle - 'di. Benim hayatım, Prensos Belkisin hayatı, kondisi için yaşıyan prenşesin ha- Yazan; Elem, Di Unutmak Ti varmış, Müş- Değil t ilk sokulduğum söyliyemem... hortlatabilirdi! Belkisin akıbetidir. Bunun içindir ki, hemen pi- yanonun başına geçtim ve. En şuh, en kahkahalı nağmelerin çalâkliğini parmaklarımda ve kulak - larımda tapladım. Bir saat., Bir buçuk saat durmadan çalışmış ve paşayı, Nedim söylemişim. li ylemişi: — Yemeğe Dediler. — Hayır., Dedim. — Telefon. Dediler. — Hayır., Dedim. Bir anı — Nusret.. ea küçük bir ek - istiyordum. idi ki biraz yeis işünmek — bütün Aldırmamak inmemek Kendisi için yaşamak... di şünmiyecek, hiçbir şeye aldırmıyacaktım. En kü- ük bir aldırışın ücu ve uzanışı paşanın koynuna zehirli dişleri öldürülen Belkisi Değdiler, Çılgın gibi sordum: İzzet BENİCE ?. O halde hiçbir şeyi yeniden au- güne kadar gidebilir ve yine Bel- mezarında Bu akıbet çok korkunçtur, çıldıran | verdiği teessürle hıçkıı Lkarm YETİM KIZ Yazan: MEHMED HİCRET Yetim bir kızdı. Adı Nermindi. Aksaçlı büyük #nnesinden kimsesi yoktu. Güzel bir başka nn birçok ni kendisine bağlıy hı, büyülü gözlerile zan erkekle: si; henüz nu dünyaya get Kün, gerek ko- Casının ve gerek bütün kendisini venlerin kalblerini ürperlerek, güzle- rini yaşartarak, hayata gü Düha bir yaşını r ve gayyür Hani/ kaybetmişti ada döktükler derini yume doldurmadan da, ir askar olan baba- lan ve millet uğ- kanları ile Çanak « ee kale topraklarını mukaddes hatıraları her türkür binde yaşıyan kahramanlar ai onun da babası varı Nerminin — Habası e, cepbeye Kitmek hazırlanıy t odada, çantasına eşyasını yerleştirirken, nesi caddeye bakan pencerenin ya - nandaki koltuğa oturmuş, için için ağ- lıyordu. Küçük Nermin ise beşiğinde uyuyordu. Celil annesinin yanına gel- ptü ve: e— Allaha ismarladık. annel> dedi. Kadın kollarını oğlunun — boynuna doladı, onu gözlerinden, yanaklarından öptü. İhtiyar kadın bu ayrılık acısının larla ağlı « yordu. Yüzbaşı yavrusunu kucaklamak, 0- 'nu doya daya öpmek için beşi u yürüdü.. Fakat doi | naklı güzel kızının tat ta olduğunu görünce, onu uyandırma- a kıymadı. Dürdü, kasa bir müddet ilk aşkının bu ilk eserine hayran hay- büktı. — Sönra, annesine döndü. — Kizimiz çok güzel dej dedi, İhi di Yüzbağı an daha öptükten sanır Geniç adam mecelivenleri inerken bir kuvvetin adımlarını ileri doğru atma- mna engel olduğund hissetti. Akbı e- vında kalınıştı; kızında.. Bir hisaikab- lelvukü kalbini ezer gibi oldu a bir daha onu görmezsem, muharebede ölürsem?is diye düşündü. Tekrar sür- atli adu t Ka zanın bulunduğu odaya gi Onu beşiğinden çıkardı. Göğsüne bastırdı, öptü, kokladı, sonra beşiğine yatırarak gitti. gözleri yaşle 1 mi, an- odadan çıktı. erdivenleri ç başı Celil cepheden dönmedi. e Aradan 16 uzün yıl geçti büyüdü, kaskoca bir kız oldu. her genç kızda olduğu gi Wmek Ve sevilmek arzusu uyanmışlı. Dehtabli bir yaz gecesiydi.. O gece mavi gök büsün kandillerini yaktuışlı, Bümüş renkli güzel ayın — gönderdiği huzmeler altında her taraf gündüz gi- bi aydınlıktı. Nermin evinin balkonu- na çıkmış, tablatin güzel dekorlarını seyrediyordu. Bir ara genç kizin kalbi bir kemanın totlı sesile ürperdi. Güzel siyah güclerini karşıki evin pencere- lerinden birine dikti: - Orada uzu boylü, yakışıklı genç bir viyolonist göcdü. Delikanlı Mozartten enfes bir parça çalıyordu. Genç kiz, delikanlınin “çatdığı Çayı zevkle ginledi.. Genç komanen, ni üstadın diğer bir parçasını çalmağı başladığı sırada; gözleri, karşıki evin balkonunda, ay işığı altında bir peri k dıran Nerminln gözlerine ta- kildı.. İki genç uzün Uzun bakıştılar.. anlaştılar. Altı ay sönte, bir akşam Nermin ve #evgilisi viyolanist Naun, bir gezinti- den dönüyorlardı.. Nalm, geniç kızdarı ayrilirken <— Nerinin, dod içinde hayatımın en güzel, günlerini yaşadım. Seni çıldıramya se- viyorum. Pakat ne yazık ki seninle ev- Mwaemiyeceğim: Zengin bir amcam var, onun kizi ile nişanlıyım. Yakında O mınla evleneceğim.. Birkaç defa sen- den babama bahsettim. Faküt izdiva- Cıimiza muvafakat etmedi. Dün yine bu mevzu üzerinde konuşurken: <Eğer, amcanın kızı ile evlenmezzen, seni mi ratımdan mabırum ederim> dedi. Nemmnin biraz sonra evine döner - ken, sci acı gülümsiyerek, kendi ken- dine: «— Yetim ve fakir olduğum için benimle evlenmek istemedi. Onu hizli bir genç sanıyordum. Halbuki, serv apka tercih eden kalbaiz bir Rdammışa diyordu. SÜMER sinemasında Yarın akşamdan itibaren büyük ve dehâkâr artist CHARLES BOYER'in en güzel Fransız filmi FRANCİS ve CROİSSET'in Tomanı ATMACA Filminde gözecek ve alkışlı caksınız. Sahne arkadaşı PİERRE - RİCHARD WİLLM Nermin bir par: seninle bu altr ayı en mes'ud