ünün Meselesi . : Hava Hücumundan Nasıl Korunacağız? ün ve Bugün Şehrimizde Tesbii dilen Sığınaklar Tayin Edildi e yapılacak pasif ve aktif dene- “Meler etrafında ittihaz edilen ted- birlerin ne dereceye kadar tatbik “Sahasına yaklaştırıldığını kontrol tmek üzere şehrimizde bulunan Dahiliye Vekâleti seferberlik mü- Gürü Hüsameddin ile Vali mua- Vini Muzaffer Akalın ve vilâyet #elerberlik şubesi müdürü Nail Aarafından dün şehrin — muhtelif Tuntakalarında umumi bir tefliş V Vali muavini ile vekâlet sefer- Berlik müdürü ilk evvelâ Beyoğlu Bgrupuna giderek burada Beyoğlu kazası için teşkil edilmiş '*lan emniyet ekipini, yangın sön- dürme ekipini, gaz temizleyici e- , sahhi yardım ekipini, ms- halle itfaiye ekipini tefliş ouniş- ler, hazırlanan talimatname ile bu €kiplere verilen vazifelerin be - Bimseme derecelerini kantrol et- Mişlerdir. Bundan sonra ayni maksadla Beşiktaşta, Beyazıdda ve Fatihde hazırlaran ekipleri de birer birer Teftiş ettikten sonra vilâyete dön- Müşlerdir. İttihaz edilen kararlara göre ü tayyarelerinin gelişi ha- wesaitle haber alınır a- Beyand kulesine konulan fanavar düdüğü vasıtasile alârm i verilecektir. Bu düdük ça- Târ çalmaz şehrin diğer semtle - Tindeki düdükler de çalınmak su- Tetile halk tehlikeden haberdar — Edilecektir. İlk düdüğün çalım - — Ması üzerine motosikletli emni - * Yet memurları da şehri dolaşürak /düdükle mahalleleri haberdar e- ; ür, B Alârm baberini alan ber şehirli #Vinde ise evindeki sığınağa, & Vitde sığmak ittihazına elverişli veya zemin katı bulun- Muyan veya ahşab evler sakinleri €Öcr varsa, bahçelerindeki siper fiğınaklarına gireceklerdir. So - kakta olanlar, evleri yakın ise hu- Süsi sığınaklarına girmek üzere #vlerine iltica edecekler, evleri — Yâkın olmuyanlar civardaki umu- Ti zığınaklara, civarda nmumi sı- Bnak bulunmuyan ve yahud bu Siğınakları dolu olan yerlerde halk sokak kenarlarında, fasılalı Bir şekilde gizleneceklerdir. Kır- “lara yakın olanlar seyrek olarak ,Sırlara çıkacaklardır. Nakil vasıtalarına gelince, alârm , areti üzerine derhal duracaklar, 'deniz nakil vasıtaları ise en yokın Sahile yanaşarak halkı sahile ç- karacaklardır. Tramvaylar,, olo - de durarak halkı dışarı ı , Bu sıralarda bir izdihama ma- İal kalmamak için emniyet teş - İmdan verilecek emirlere har- '€n riayet edecektir. Her sığınağın kapısında ya bir No. 9 Çok enteresan, çok enlere - Hele hâkimlerin kadın müş- İ çok calibi dikkat olurlar. bu kadar güzel olduğuna gü- de herhalde güzel ©- len birgeyler sak- Vater nihayet dayanamadı: — Bu gülünç müsafahamız da- ha ne Zzamana kadar sürecek? di> Ve sordu. — Keyfimin istediği kadar... Bu i patron kimdir, onu süöyler f z? — Artık size hiçbir şey söyli - — Söylemersiniz amma, sanra Siğtnan olursunuz. K Pica ederim, buradan defo misiniz? #ize ayni ricada bü- , ” » emniyet memuru, yahud bekçi bulunacaktır. Sığınağın haddi is- tiabisine göre, memurlar tarafı dan ihlar vaki olunca hiç kimse bir mukavemet göstermeden ya başka sığınağa gidecek, yahud da başka surette kendisini koruya - caktır. 'Tayyareler geldiği vakit müte- addid yerlere tahrib, gaz ve yan- gn bombaları atıklığı farzedile- cek, buralarda yangın çıktığı, en- kaz altında insan kaldığı, iperit- lerle yaralanmış insan bulundu, go, su, havagazi ve oloktrik tesi- satının tahrib edilmiş olduğu far- zedilerek muvazzaf ekipler der- hal faaliyete geçerek kendilerine düşen vazifeleri yapmağa koşa - caklardır. Hâdise mahallerindeki nöbetçi emniyet memurları hiçbir suretle mevkilerini terketmiyecekler, der- hal keyfiyeti telefonla âmirlerine bildireceklerdir. Pasif korunma teçkilâti amniyet müdürlüğünün emrinde bulunacağından emniyet müdürlüğünce buralara ekipler sevkedilecektir. Tayyareler geldiği vakit gaz bombası atıldığı farsolunan yer- lere sarı, yangın bombası atıldı yerlere de siyah bayrak asıla - çaktır. Hakikatte — tayyarelerden hiçbirşey atılmıyacaktır. Aktif müdafaa faaliyetine ge- lince; ciheti askeriye tarafından muhtelif mevkilere tâbiye edil - mniş bulunan ağır makineli tü - feklerle manevra fişekleri atıla- caktı. 'Tecrübeler dolayısile halkın fazla ekmek tedarikine teşebbhüs ettiği görüldüğünden dolayı va- ziyeti tavzih etmek lüzumunu du- yyan Vali ve Belediye Reisi Lütfi kırdar dün bir muharririmize de- miştir ki: «— Tecrübeler — münasebetile halkın lüzumundan fazla ekmek tedarik etmek derdine düştüğü görülmüştür. Buna lüzum yoktur. 'Tecrübeler kısa bir zaman süre- cek ve fırınlar da açık bulunacak- tır. Her zaman ekmek tedarik et- mek mümkün olacaktır.» MAARİF VEKİLİ BUGÜN TRAKYAYA GİDİYOR Bazı tetkikler dolayısile hare - ketini tehir ettiren Maarif Vekili Hasan Âli Yücel, manevralarda bulunmak üzere bugün Trakyaya gidecektir, Mübaşir Alınacak İstanbul adliyesinin açık bu- kunan, maaşlı, ve ücretli müba- şirliklerine, en az orta mektep mezunları arasında imtihanla mü nasipleri alınacağından istekli - ler memurin kanununda yazılı belgeleri hâmilen 22/8/939 gü- nü saat 1050 de yapılacak imti- 'handan bir gün evveline kadar bir dilekçe ile adliye encümeni retsliğine müracaat etmelidir. Templar ayağa kalktı, bir iki adım dolaşarak Naterin karşısına dikildi. — Siz benim ne istediğimi an- lamamış gibi görünüyorsunuz, dedi, demindenberi sizinle tath konuşuyorum ve bu da size gali- ba cesaret vermiş oluyor. Halbu- ki buraya niçin geldiğimi pekâlâ biliyorsunuz. Herhalde güzel veç- hinizi seyretmeğe gelmedim. Be- nim köm olduğumu bilirsiniz. Ya söylersiniz, yahud... — Yahud?. © zaman Templar tabancasını hâkimin göğsüne dayar — Yahud sizi Yuneçki ile Irbol- ün yanına gönderirim, dedi, Naterin yüzü tekallüs etti. — Hem de hiç yalan istemem. Hâkim kuru dudaklarını 1sirdi. Blöfçü bir haydudla hakikaten öldürmeğe karar vermiş bir adam arasındaki farkı unutmuş gibiydi. Nati b vi y F Memurların Maaşları | Yeni barem kanunu — eylülden | itibaren tafbik ediliyor. Gazeteler Bizi memnun eden bazı havadisler veriyir. Meselâ Bolediyede — Vali, yeni Dareme göre maaşları tesbit et - tirmiş, bu arada birçok memurlar zam görmüşlerdir. Bundan başka, Maarif Vekili hususi idare ile temas ederek, dik mekteb muallimlerinin -hem kıdem zamlarını, hem de yeni bareme göre zamlarını almalarını temin için çalışmıştır. Beediye memurları da, ilk mekteb hocaları gibi, şimdiye ka- dar muntazam bir zam gören e- lemanlar değildi. Maaşına zam yapılan bir memur, muhakkak ki, daha çok verimli olur. — Bu da, memleket. ve âmme bizmetleri bakımından bir kazançtır. BURHAN CEVAD Zirai Programa Göre... Kümes Hayvanlarının | Islahı için Tedbirler Alınıyor Bir müddettenberi tetkiklerde | bulunan, bu arada şekrimize de göelerek faaliyetine devam eden Zi- raat Vekilimiz Muhlis Erkmen ziral inkişaf programının tatbiki için lüzumlu tedbirleri bizzat tet- kik etmektedir. Bu seneki ziraf programımızın mühim bir kısmını bilhassa kü- mes hayvanları neslinin ıslahı ile bunların üretme şekillerinde me- dern tekniğin tatbiki teşkil et - mektedir. Bu mürusebetle vilâyetlere ya- tamimlerde ziraat müdir Tükleri 'Legorn, 'Plimot ve diğer yumurta tavuklarile yemeklik ta- vukların yumurtalarını bol mik- tarda halka tevzi edecek, kuluç- ka sahiblerile cins tavuk yetiştir- mek istiyenlerin müracaati ha- linde bu yumurtalardan veril - mekle beraber en faydalı bir şe- kilde nasıl istifade edileceği de kendilerine memurlar tarafından anlatılacak ve halk cins tavuk ye- tiştirmeğe teşvik olunacaktır. Bu suretle vilâyet ziraat müdü ğüneç kâfi miktarda yumurta ih- zar edilerek müracaat — edenlere verilmektedir. e erelr Adliye Vekili İmralıya Gidiyor Şehrimizden İmralı ceza evi- ni teftişe gidecek olan Adliye Vekilimiz Fethi Okyarın cuma günü hareketi muhtemeldir. Diğer taraftan Adliye Vekâ- leti, bu hapishaneden edilen bü- Yük istifadeyi göz önüne alarak iki yerde buna mümasil ceza ev- leri tesis etmeği kararlaştırmış- POLİS VE MAHKEMELER Marikanın Bilezikleri Sabahleyin Ayıldım, Bilezikleri Cebimde Buldum Asliye birinci ceza mahkeme- sinde dün iki bilezik ve müceyher hırsızının muhakemesi yapılmış- tır, Hakkı ve İbrahim isminde bulu- man suçlular iddiaya göre bir gün Gülhane parkına gitmişler ve o- rada Lanıştıkları Marika isminde bir kadınla bir müddet hoşbeş et- tikten sonta bir kolayını bulup bilezik ve mücevherlerini ularak savuşmuşlardır. Genç kadınım zebitaya müracı- ati üzerine de iki suçlu kısa bir müddet içinde yakayı ele ver - mişlerdir. Dünkü celsede suçlulardan İb- rahim kendisini müdafap etmiş ve vak'ayı şöyle anlatmıştır: — Bu kadını evvelden tam - yordum. Bir gün parkta kendi - sinden randevu aldım. Bu ran - devudan arkadaşım Hakkıya da bahsederek beraberce parka git- tik. Fakat ikimiz de çakırkeyif sarhoştuk. Ve ne yaptığımızı bil- miyorduk. Öylece Marikanın ya- nında bir müddet oturduktan son- Ta ayrıldık. Fakat ben evime ge- de ayıldığım zaman elimi ce- atınca bir takım tanımadı- ğim - bileziklerle mücevherlerin cebime girmiş olduklarını hayret- le gördüm. Uzun müddet düşün- dükten sorra; bu bilezik ve mü - çevherlerin Marikaya aid olabile- ceği kenaatine vardım. Bunu an- ladığım dakikada da sür'atle ev- den çıkarak doğru parka koştum. Marikayı aradım. Bittabi bulama- dım. O vakit park kapıcısı Musta- 'a gitlim ve kendisine: ben — sarhoşlukla bir halt işlemişimz.>.Konuştuğum Marika ismindeki bir kadının bi- | lezik Ve mücevherlerini almışım. Ayılmca bu hareketimin kötülü- | ğünü anladım Onun için bilezik ve mücevherleri sana teslim edi- yorum. Marika bugün buraya gelir. Gör- düğün zaman hemen bunları ken- disine vert. Dedim ve genç kadıın eşkâlini de tarif ederek aradan ayrıldım. Lâkin Marika da polise müracaat etmiş olduğundan çok geçmeden yakalandım. İbrahimden sonra dinlenen di- iğer suçlu Hakkı da kendisinin bu işte bir kasd ve alâkası olmadığını suçunun yalnız arkadaşı İbrahimle beraber parka gitmek olduğunu söylemiştir. | Muhakeme netlcode karara kal- mıştar. DİKKATI! Telefon Numaraları Değişmiştir Başmuharrir: 20827 İdare: 23300 Küçük ve Sabıkalı Hırsız Babasının Teşvikile Bu İşe Atıldığını Söylüyor Sultanahımed sulh ceza mahke- mesi dün Sabahaddin isminde kü- gük, fakat sabıkalı bir hırsızı teve kif etmiştir. Henüz İl yaşında bulunan bu çekindeklen yetişme hırsız; şim- diye kadar gehrimizde muhtelif vak'alar yapmış ve 10 dan fazla hırsızlığın faili olmuştur. Sabahaddin dün mahkemede de reddetmiştir. Kendisi bu işe bubasının teş - viki ile atıldığını söylemektedir. Selipçü Bir Dolandırıcılık Asliye birinci cezada dün en- teresan bir dolandırıcılk mubake mesine bakılmıştır. Davann suçlusu Şerif Şebo isminde açıkgöz bir gençlir. Şe rif eline geçirdiği bakır bir yüz- zükle bronz bir 8 kuruşluğu ah fın suyuna alırmış ve sönra Ha- san ve Abdurrahman isminde i-- | ki kişiye «Has altındır. diyerek 15 liraya catmıştır. Suçlu mahkemede cürmünü inkâr etmiş ve dava şahit celbi için başka bir güne bırakılârak kendisi tevkifhaneye gönderilmiş tir. Bir Katil Mahküm Oldu Ortaköyde şoför İsmaili ö| - dürmekle meznun bulunan İsak Ve Sadığın muhakemelerine dün asliye ikinci cezada devam olun hapsile tecziyelerini istemiş mu | hakeme karara kalmiştir | Eniştesini Yaralıyan dam Bundan bir müddet evvel Ka- sımpaşada bir vak'a olmuş — ve Rüstem isminde biri, geçimsiz - | lik yüzünden eniştesi Kerimi ge- | ce vakti muhtelif yerlerinden bı | çakla yaralamıştı. Bu suçundan dolayı tevkif edi- | İerek asliye birinci ceza mahke - mesine verilen suçlu dünkü san müuhakemesi neticesinde 4 ay 20 gün hapse mahküm olmuş - tur, Karısının Katili Beyazıtta sokak ortasında ka zısını öldüren sucu Halilin mu- | hakemesine dün asliye ikinci ce zada devam olundu. |— Halil geçen celsede, evvelce | —xarısı aleyhine bir zina davası açmış olduğunu — söylediğinden bu cihetin tahkiki için asliye ü- çüncü ceza mahkemesine yazı - | Jan müzekkereye verilen cevap dün ikundu ve filhâkika böyle bir dava açılmış olduğu anlaşıl- h. Bilâhare muhakem; müdafan şahitlerinin dinlenmesi içir. baş- ka bir güne birakıldı. GANGSTERLER CELLAÂDI öksüsdü. Tam © Bıana bir ayak | sesi işitildi. Aziz birdenbire durakladı. Dik- katle dışarıya kulak verdi. Belli ki bir hizmetçi! Gözü bir ümid ışığı ile parlıyan hâkim başını doğrulttu. Fakat hâ- Jâ göğrüne doğru Çevrilmiş duran tabancasının korkusu da zağl ol- muş değildi. 'Templar dedi ki — Kahramanlar genç ölürler. 'Yavaşça kapıya vuruldu. Hâ - kim Templara baktı. «Aziz» ya vaş sesle: — Ne isiyior, sorunuz, dedi. M sordü:. —— - | — Kim var orada? Ne istiyor- sunuz? Bir ses cevab verdi: — Polis mütettişi Fernak aşa- gıda, sizinle görüşmek istiyor. — Gelsin. Hizmetçinin ayak sesleri uzak- laştı. Templar silâhıni doğrulta- yak dedi ki: — Zaten ben de müfettiş Fer- nak İle görüşmek istiyordum. 'Templar cebinder çıkardı ve bariz bir memnu) bir. ölgara tle) içmeğe başladı İki pencerenin a- | Yasında bulunan bir koltuğa o - turdu, Büyük yazıhane, kapıdan ren İnsanın d n ZABITA ROMANI | sine bir mâni teşkil ediyordu. Son- ra tekrar yazıhanenin yanma ge- lerek bir ayak danbesile sepeti devirdi. Naterin elini uzatmasına meydan bırakmadan içine atılan kâğıdı akdr. Sağ eliyle de hâkimin teban - çasını almak istediği yazıhanesi- | nin gözünü tuttu. Tabancayi göz- den aldı ve cebine attı ve sonra tekrar koltuğa gelerek oturdu. Dedi ki: — BHizmetçiniz Fernakın geldi- ğini haber verdiği zaman, kapıyı siz açacaksınız. Anladınız. mı? Nater anlamadı. Fakat polis mü- | vazi- | b kısmen cürmünü itiraf ve x_ıen) tee tanzimatın Yüzüncü Yılı Ankara ve İstanbulda Sergiler Açılacak Tanzimatın 100 üncü yıldönü- zmünün 3 teşrinizanide kutlulan- Masına karar - verilmiştir. Bu maksadla yazılacak esere yazı ve- recek salâhiyettar şahıslara, ken- dilerine verilmiş bulunan mev - zular üzerindeki tetkiklerini bir an evvel ikmal edip yazılarımı hazırlamaları tebliğ edilmiştir. Bu yıldönümü münasebetile Ankara ve İstanbulda Tanzlmat devrinin vesikalarından mürekkeb bir ser- Bi açılmasına, bu sergide yalrız Tanzimat devrinin — karakterini tebarüz ettiren eser ve vesikala- Tın gösterilmesine karar veril - miştir. Gerek bu sergi, gerekse yıldönümü dolayısile, Tanzimat devrinin en mütemayiz şahsiyeti olan Mustafa Reşkâ Paşanın yağlı boya bir tablosunun yapılmasına ve ayrıca bir büstünün hazırlan- masma da karar verilmiştir. Ankara ve İstanbuldan başka Anadolunun diğer - şehirlerinde de Tanzimat hareketlerile meş- Bgül olunacak, Tanzimat devrinde bu şehirlerde meydana getirilmiş eserler tesbit edilerek bunlar hak- Kında broşürler — neşredilecektir. Bu suretle Tanzimatın yüzüncü le memlekette şümullü bir tetkik yapılmış ola- gaktır. Lise ve Orta Mekteb- lerde Parasız Tahsil Lise ve orta mekteblere para- sIz ginmek için maarif müdürlü- Büm e yapılan müracaatların sa- yısı 300 € yaklaşmışlır. Kayıdların bitmesine 9 gün kal- dağı için bu müddet zarfında da- ha bir hayli müracaat yapılacağı tahmin olunmaktadır. İmtihanlara diğer şehirlerde ol- duğu gibi İslanbulda da 2 eyiği cuma günü başlanacaktır. Bu sene imtihanlar «Türkçe - Edebiyatı ve «metamatik» ders- letinden tahriri olarak yapılacak- tır. İrmtihanlar İstanbulda kızlar i- çin yalnız İstanbul kız lisesinde, erkekler için de yalnız İstanbul erkek lisesinde iera olunacaktır. Ayrıca — İstanbul kazalarından Çatalca orta okulunda da bir im- tihan açılacaklır. 1 eylâl cuma günü İstanbulda bu üç mektebde leyli ve meccani talebe #mtihanları yapılırken ay- ni gün ve saatte memleketimizin diğer 101 şehir ve kasabasında da ayni imtihanlar icra olunacaktır. Bütün bu imtiban yerlerine su- aller Maarif Vekâletinden gönde- rilecektir, * Kuzguncukta Gülbahar so- kağında 9 numaralı evde oturan 10 yaşında Viktorya adında bir kız çocuk elinde gaz şişesile e0- kaktan geçerken düşmüş ve kar- lan şişe parçalarile muhtelif yer- lorinden yaralanmıştır. de kurtulmuş olacağını, tecavizin elinde bulunan kâğıdı da geri alacağını ümid e diyordu. Templar sanki bütün . bunları, hâkimin gözlerinden anlamış gi- biydi: — Nater, dedi, tabancayı kim- seye göstermedn, cebin içinden çekmek de mümkündür. Onun » için aklınıza gelen şeylerden vaz- geçin. Yoksa perişan olursunuz. Hâkim, muhatabına sert sert baktı. - Bir gün, elbette Den sizinle görüşürüm, dedi. kahkaha Savurdu: , görüşsek, her hal- Gce Sing - Sing hapishanesinde gö- rüşürüz. Tabakasını çıka: yeniden duyuldu. H ya vurdu ve haber verdi: | — Polis müfettişi Fernak! Nater kapıya doğru yürüdü, ta- n lu kendisine tev 'ak sesi metçi kapr | “S—SON TELGRAF— 16 AĞUSTOS 1999 .—a İç Mahalleler Dar Sokaklar İstanbulun — müstakbel plânı yapılmıştır. Gazetelerde kan tafsilâla göre, plân on beş ! nede tatbik edilmiş olacak ve | iş için 60 milyon lira harcanacı tır. Bu hale göre, an beş sene ra, İstanbulu, bambaşka, mamı ve modern bir şehir halinde gö ceğiz. 4 Yalnız bir nokta var ki, bunu bir okuyucum — hatı Yolladığı uzun mektubda, sa şöyle diyor: *Plânın 15 yıla taksim edili tafsilâtimı okudum. Fakat, dikkı edince gördüm ki, İstanbülun | senede yapılacak bütün bu işleri, yalaız arşa caddelere meydanlara inhisar etme gühı, meydanlar demek deği Bir de asıl mahalle içleri, rın sayısız dar ve bakımsız ları ve eski, harab ve ahşab maları vardır. Biliyorum ki, bütün İstanbu lun - bahsettiğim yerleri de hil - âmarı 60 milyon lira ile #il, 600 milyon lira ile bile mül kün olmaz. Acaba, bu mahallı leri, dar yollar, yine eskisi kalacak, orularda, toz veya çar yine hâkim mi olacak?. Ğ Bu ekuyucunun mektubu Tinde düşündüm. İmar plâm ve programının esaslarını mekle beraber, teferruat, taf İmediğim için, bir m yliyocek vaziyelte d REŞAD FEYZİ Yeni İlk Mektebler Maarif müdürlüğü bu sene şel rimizde inşa ettirmeyi kararla tırdığı yeni ilk mekteb binalâr dan 11 ( için dün bir münaki açmıştır. Muhtelif semtlerde bulunaca olan bu mektebler tek bir tip zerine inşa edilecek ve hepsi & bin küsur Biraya malolacaktır, İnşaata 11 semtte de birden eylül günü başlanacaktır. Diğer mekteblere aid inşaat | yakında münakasaya çıkarılacal tır. Birimizin Derdi Hepimizin Derdi Fırınlara Hücum Bir okuyucumuz y *— Dün akşam - fırı görülecek hali vardı hu sanki muharebe içinde im gibi fırmlara — hücum |etm lerdi. Bu tehacümün Trakyada yapılacak manev - ralardır. Hor sene n mulad olan bu manevralar ve bu sene yapılacak olan İs tanbulun hava hücumlar karşı pasif korunması, halkın fırınlara hücum sine bir sebeb teşkil e! Fakat fırıncılar halkın haleti ruhiyesini bilmeli ena göre tedbirli davı lıdırlar.> €ih edilmiş olduğunu pekâlâ bi yordu. Kilidi çevirdi, kapı:; İri yarı müfettiş içeriye Fernak girer girmez sordu; — Niye böyle kendi hapsettiniz? Yoksa korkuyor m sunuz? Nater hiç cevab vermeden piyi kapattı.. O zaman hâkim kendisine gelen hiç bekleri misafir şu cevabı verdi: — Kapıyı ben kapattım. Müfettiş yerinden sıçradı, ni çıkanmadı. Fakat Templar hi , kime işaretle: Ş — Lütfen kâpıyı kilidley taraftan koltul adama, bir taraftan da hâl suratına bakıyordu. Şapkasını kaya doğru atb. Kulağının sını kaşıdı. Hâkime döne — Bu adam kimdir? diyı ae