İSTANBUL İÇİNDEN ( arsonluk Yaparak Okuyan Bir Çocuk Henüz İlk Mektebi Bitiren Bu Çalışkan Talebe Ev Geçindiriyor üğun okuma- ağına capcanlı z? Öyle üz Bir adam, zengin derek kör, topal v bir kadınla evlenmiş. Dostlarından ] biri: — Ca dini ne | | KUSURSUZ KADIN! e tama &- kanbür N, demiş. Bu topal ka- diye akdın? ? Bir yere çıkmaz, ev- | ceğizinde güzel güzel oturur | — — Fenan gözünün biri de körl. | Daha iyi ya-, Kabahatleri - min yarısını görmez. — Peki, ya arkasındaki kanbur? — Artık hiçbir kusuru da mı ol- ökten inmiş m gü | 'e bu sene yine mektebi De el Geğil|| Tece ile bitirmiş olan Meh- Topkapıdaki — büyük li kahvede ailesini geçindir- çin yapmak çe | şimdi KABAHAT KİMDE? | AA Kat olduğu garson- iyor. Çi pek de Tast- an son gi kü, eşine İstanbı Bi iyen bu çok çalışkan ze- çok terbiyeli çocuk yakın gece yatılı bir orta mektebe gi- gçocuğa kapısını a alarlar yal, rakmış. » diye kabahati ken- | bulunca kızmış, ve: b! Hep kabahat akıa onun artık bu işi b bende ması belki fakir allesine yardım avak oŞ bir yandan garsonlukla hep bi derecede b ak, gidecej nız talebe © doku tam cihetinden hay tır. Fakat ilk mektebin vEKlDE senesi tiren bu ak v ler zifelerile uğraşarak kim- bilir ne ka bitirece Hrin “ğüraönlülez Birin *Gölebirl Z Hem garsönlük, hem taleb parlak bir derecede pan Mehmed evenler yalnız dükkânı ukumaya, ada ileri değil, da çalışkar anasıma, babasına, ailı ine, milletine h | taları ve müşte mek- | tept ğe hevesi olan çocuk diye bir ilk mektebe İ esine derler işte! ç Pakat bi 'yor ve böyle bir oldukları için de a- çocuğun üstüne iki ay hiç dur- nmeden Pi mekik dokuyan biliyor, | sının kazancı o bir lâd Bakarsınız, kimisi para bol, sahibi sınıf dö- | | S Ğ rdığı mangiz ulan nedir?. ona buna d mekteb lik Mehmedin, bu- daha dünyaya ge- madan, gazino dini şurada burad C— Kötülük sonunda in Ss.—E: geç husule gelen esini alır. Kimi de| arasında arka şahadetn Mehmed gibi, böyle yoksulluk içir barkının ve yüzünü ağartır. lan bir nce, Oyun, he sinema, ne mensup | | ne! Onun bütü: inin, çok sevilmiyon şey?, ilerine 4 oldu C.— Züğürtlükle çirkinlik!. ma olur diye mektep- | a ” n scuğu, bu İKİ EVLİ ARASINDA HASBIHAL — Ah! Biraden... da e dir?. Vallahi bir A ile.bir ye- | tebi ve dersleridir mü a aramızda nasıl bir yıldrı bu gi Geçen Yüz Yıl İçinde "*;..... Medeniyetin İnsanlara :>:””*” Kazandırdığı Şeyler.. « ”” Her istediğinizin Gevabını Bir — »esına — | Kaç Dakikada Alabilirsiniz ; ek islemişler, İ Beş cait al mühim iş ve güç sahibi görece - aya pek he - hep en iyi d buna razı Acaba bu dün- A, ana, oğul sonra şuna H olupda rahat etmiş var Onun da rahat et ? Kaynanası aynatası yok-. b l h :ıî yarı kahve, "'Vıı drından b çırak giri- ç £ Vtik sabahtan akşama ka- | Tej ” İ Öktepte talebelik, akşam - din?. — Adada, Denize girmek, çam- lar arasında dolaşmakla, Ya sen?, Amcamın hizmetçisile! u seviyordu?. — Seni çok Ne yanından ayırmazdı. — Nasil vakit geçiriyondunuz? Sabahtan akşama kadar bir- likte su taşımak, ortalığı silip sü- gürmekli | Bir Dakika le burada çı- | biraz sonr l İedürtn ylüyorsun, bütün gün lapaal olan babası hastı Sütün işsiz güçsüz kal ı'înı.ı:u küçük bir kira evi tiş olan bu dört kişilik a- n Hen bütün yükü küçük “in amuzlarına yükleni - e v Macaristan( 7,600 kilo zi- | | rai mahsulât ihrac eder, * Kanada, bir dakik, kilo koriserve balık ihrac ede * Rusya; doğum evleri, çoe- cuk bakım yurdları ve bah- çeleri için dakikada 3,000 rub- le sarfeder. * Almanya, Römen sana - kontrol iiyataşma yal günkü feleri ile uğraş - ç N bü çocüğün tatil gühü | S V.P. teşkilât santralı memurlarından bir kırmı iş başında azarları ve mektebin bü- fatil günleri hep dük- yor, Hele yazın üç ay- | | saya, Senjermi 2 ç rihde Mehmed oranın ve | K -150 sene evvel Paristen Marsil - yaya on beş günde gidilirdi. Ver- 'ne gitmek de bü - gidiliyor. Mühim hâdiseler daki- kası dakikasına öğreniliyor. Dün- yanın öbür ucunda geçen bir vak'a beriki ucunda derhal duyuluyor. Ü ga bazılarının Başka bir âlemde yaşıyorlar 32.000 Kör Bizim, İçindedirler © aa Mün değil, o civarın en Ükli v Bözde, en açıkgöz, en | T garsonu — kesiliyor. Ş ki :::n )î“ Pazarlarında bu dük - Nd”'dî,]“ bahçesi de hınca - | Bbi N yüzlerce müşteriyi ı';“ı M=r: bir başka küçük gar - AA haj Medi idare ediyor. Onun ĞĞ p gdisini ustalarına sev- t»ı,, - 'dür müşterilere de sev- | € köndisi o yaşta âdı ae bir gazinoyu idare - ü ” Beliyor. Fakat Mehme- | yük bir iş sayılırdı. 18i vadisle nel yüz yılda, en mühim ha- günler ve haftalar geç- a duyulurdu. Şimdiki ler yoktu. — Vilâyetler ahalisi, siyasi ve içtimal haber - leri yolcular veya tanıdıklanı ta - rafından gönderilen mektublar vasatasile öğrenirdi. Bugün ise şimendiferler, oto - mabiller, tayyareler, Ta ve telefon sayosinde mesafenin ehem- miyeti kalmadı. İstenildiği zaman istenilen yere yıldırım — sür'atile tikten sonr gibi gi Telsiz telefon vasıtasile bütün dün- ya ile konuşmak kabil... Eskiden havanın iyi veya fena olacağını kırlangıçların uçuşlarır na, sümüklüböceklerin yürüyüş - lerine göre tayine uğraşırlardı. Telefon sayesinde yorulmu; çekmiye, piye lü- kalmıyor. Henşey, evde otu- rulduğu halde öğreniliyor. Her - şey ayağa geliyor. (Devamı 7 inci savfada) irlen zi yünden hakkını elde etmiştir. Bu sa- nayi dakikada 18 ton zeytin- yağı, 4 ton kömür, 8 ton mi- sır istihsal eder. N * Meşhür Mader — şarabıi, Mader adasında yapılır. Da - ikikada 18 litre... 4 Sinemada, perde üzerin- den 25 metro şerid, 1,440 re- sim geçer. SİZ BU SATIRLARI OKUR.- KEN 60 SANİYE GEÇTİ. | | | | Greta Garbodan sonra İsveçin DA ZARAH LEANDER emaya hediye ettiği Zarah Leander bugünün en büyük san'atkârları arasına karışmış bulunuyor henüz Öğrenemediğimiz Sır öğrenemediğimiz n yalmız Pransad yatlarını ancak aşağı izah edebiliyoruz: Bugün Fransada 32,000 kör dır. Bunların sı her sene 2000 kadar artmaktadır. Pariste, görlerin talim ve ter - biyesi ile uğra de ti hiye Vekâletine menbut - milli müessese is okunmuştur. ve leyli ve neharf talebe kabul eder. Nehari talebelerden para alınmaz. Leyliler, senede 3200 frank verirler. Yarım pansiyonlar, yani öğle yemeklerini müessesede yiyenler- Razı Olan Parıs mahkemelerinden birin - de enteresan bir muhakeme cere- yan etmiştir. Bu davayı Fransız gazeteleri şöyle yazıyorlar. Bulönyi - Sür - Mey ceza mah- kemesinde maznun yerinde hap- se gilmek istemiyen İripbaşı Ta- barat ile hakkı olmadan hapse git- meğe razı olan balıkçı Kaskard yanyana oturuyorlar. Hakim.— (Tebarata) sizi cad- üzerinde çakırkeyif dolaşırken görmüşle: Tabarat — Doğru!, Hâkim.— Bu ilk kabahatiniz de- ğil mi?, Tutuyor.. Fakat görmüyor Eşine Ender Tesadüf Diyip Geçmeyiniz. | Edilir Bir Muhakeme .cs| Başkasının Yerine Hapse Girmiye Bir Adam 'Tabarat— Bvet, fakat müsaa - denizle birşey soracağım: Mem - İ leketimize gelen seyyahlardan i- çip'sokakta sızanlar çok oluyor. Zabıta, bunları görünce nezaketle kaldırıyor, otomobile koyuyor, va- purlarına kadar götürüyor. Hattâ | içtiği ve inhisar idaresine para i kazandırdığı için teşekkür de e- ı diyor. Hökim.— Bu sana aid birşey | değil Sen, sarhoş olduğun, umu- mi istirahati selbettiğin için mi dört saat hapse mahküm ol - | muşsun (Devamı 7 inct sayfada) Henüz den senede 1,700 frank alınır, Bu mü- sil müddeti & ve 13 yi kabul olünmaz. Yirmi yaşından sonra dâ alıkonmı Parisde bundan başka hususli bir müessese daha vardır. Küçük kör çocukları'h eder, ai rine yardım da bulunur. (Devamı 6 ct sahifede) ALMANYA Ceza Kampları Sayısı Artırıyor Almanyada Hitlere muhalif olanlar yakalanarak kamplarda tevkif ediliyor. Fakat son gün - lerde bazı kamplardaki mevkuf- dan yukarı ço- le- lar serbest bırakılmışlardır. Bun- ların çoğu yahudi imiş. Yahudi ol- maktan ba leri yok - muş. Hitlere muhâlif olan ve si - yasetle meşgul bulunan mevkuf - lar koyuverilmemişlerdir. İngiliz gazetelerinin yazdığına göre bazı büyük kamplar dâha genişletile- rek büyütülüyormuş. Bunun da sebebi zannedildiğine göre eğer bir harb çıkarsa bütün muhal leri yakalıyarak tevkif etmek i- çindir. Hitler meşhur. «Kavgam» adlı kitabında Umumi harb çıktı- Bi zaman o zamanki Almanya im- paratoru İkinci Vilhelmin böyle bir çok muhalifleri tutturup hapis ettirmediğinden dolayı imparato- ru tenkid ediyormuş. Şimdi de harb çıkarsa Almanyadaki mu - halifler tevkif edilecekmiş. Bu su- retle harb aleyhinde herhangi bir propagandaya mani 1 düşü- nüyorlarmış,