Peyms - İskenderun demi: ": hattınm cenub demiryol- len — tesellümüne Günden itibaren — başlanmıştır. h"'-i Demiryilları Umum Mü- Sünlüğü yoı dairesi reisi mua - Şevkinin riyasetinde bir keyet Payasa gitmiştir. b demiryolları idaresi- 'Aİa Payastaki merkezi demir - hattını teslim etmek em - aldığından her türlü ha - Haf ikmal edilmiştir. Bu | tarla / tesellüm — müamelesi |a sürmiyecektir. | Payas - İskenderun hattı te- “llüm edildikten sonra Hataya | 4 '—hııuı. dağrudan doğruya 4 :—ı kolaylaşacaktır. Dev - lhııılıryııııın idaresi muh- | Bir Usulde İtimlâk —t"" plânında istikametleri tes- #dikmiş bulunan büyük ana mühim bir kasmanın - :"’“mnı için bazı yerlerde faz- '"nııdu para sarfile istimlük —ı.u bazı yerlerde de bu haler üler üzerindeki alçak sa- doklurmak icab etmekte - ::._ lehassıs geniş bir imar İN le nanvzed olan gehrin dar Üktemi gözönünde tutarak be- Mti bu büyük masraflardan için, yeni caddelerin | "'—'l—u.a. yepyeni bir formül | 1 etmiştir. Bu yeni formüle ha tt büyük inşaatla kaplanmış o- ö lerden geçecek olan l"fiıieıu, partikli olacaktır. Ya- q'ı:k inşaatın bulunduğu bu buyüx masraflar ihtiya- h%l istimlâk edilip yıktırılmağa kahmadan cadde bu inşaa- B KA Üt katlarının bir kenarından Wnuı halinde geçecektir. Bu Gnn tretugrları tamamile ""ih olacaktır. Eminönünden Wyı ve Eminönünden Un - ğzhnı giden caddelerin, büyük ha t arasından geçen kısımları v:H' olacaktır. ceddelerin islikametle - Titden âwmn&ın buraların da bü- —uq::lmlîm ihtiyarile doldu - G irab etmektedir. Müte- h'“lm belediyeyi —masraflardan k için caddelerin bu gi- AÜçak kısımlarının da viyadüklü '*mımunısıbgumuşwp n :" İstikametleri ona göre tes - ka, “Miştir, Plâna nazaran Azab- başlıyacak olan ve deziz- No.45 b -—-W— "" Kıım Meredit hakika- ı._ 'nadir tesadüf edilen ze- de 47 #damdı. Bir defa cinaf işler- ON derece ihtisası vandı. Akaları için muamma teşkil :" Mum meselesi onun için çok- bir mevzudü. .ı"’“ln Parkındaki — konakta hâlâ araştırmalarla meşgulk z "Bım ise, cinayet gecesinin Yapmağa uğraşıyordu. o“" âyni ateşi yaktırıyor ve kapınan mandalı ile çok oluyordu. Elinde krono- okluğu hakle, bir kaç defa irdü, kaldırdı. Zih - ıqhg.ı:hııhıı ta- la meşgül oluyordu. gezinli trenlerile halkın bu ar- Bazı Ekddeler 'Yeni Masraflarını Azaltmak için Bir Formül Bulundu bazı kısımlar da fazla al- | | eshanın bütün ciddileşiyordu. Üçüncü zi- | yaretinden &onra Centam'dan ran-, ünün Meselesi: Hataya Gezinti renleri Kaldırılacak |P 'ayas - İskenderun Hattının Teslimi Yakında Bitiriliyor telif vilâyetlerimizden yeni Ha- tay vilâyetimize ve Hataydan da diğer vilâyetlere halkın u- cuz seyahat etmesini temin mak- gadile bilhassa yaz mevsiminin muayyen zamanlarında tenzi- Tâthı gezinti trenleri ihdas ede- cektir. Biühassa İstanbuldan İsken- derun ve Antalyaya * gezmek maksadile gitmek — istiyenler pek çoktur. Hataya me kadar zamanda ve ne kadar ücretle gidilebileceği şimdiden gaze - telere ve muhtelif makamlara sorulmaktadır. Devlet Demiryolları İdaresi zusunu da yerine getirmiş ola- caktır. Yapılacak yollarına aid havuzların arka - ından geçen kısmının denize na- zır olan tarafı böyle viyadüklü c- dacaktır. Bu cadde Beyoğlu 11 in- ci mekteble havuzlar arasından geçtikten sanra şimdiki Beyağlu | itfalye grupunun arkasından de- laşarak Beyoğlu askerlik şubesi- nin bulunduğu noktadan karşı ta- refta Tozkoparan caddesile birle- şecektir. Caddenin bu kamı d viyadüklü olacak ve burada al üst olmâk üzere iki cadde binbi - rini katetmiş olacaktır. Cadde - lerden biri Tozkoparan — endde - sile birleşecek olanı, diğeri de viyadükün altından, Şişhane ka- rakolundan Kasımpaşaya inceck olan cadde olacaktır. Ayni ana cadde şimdiki Tarla- başı caddesile İstiklâl caddesinin arasından geçecektir. Burada bü- yük inşaat bulunduğu için cadde burada sağlı sollu olmak — üzere portikli olacaktir. Bu cadde Tak- simdeki su deposunun bulunduğu noktadan Taksim Cumhburiyet â- bidesinde nihayet bulacaktır. Tarlebaşından, Taksimdeki Al tintepenin yanından — dolaşarak Fiat garajının arkasındaki alçak üstünden — geçecektir. Caddenin bu kısmı da viyadüklü olacaktır ki İstanbulda yapılacak olan en uzun ve büyük viyadük burada olacaktır. Yeni plânda Salıpazarından baş- Jyarak Ağahamamının arkasın - Yenişehre gidecek olan caddede | 1 CARLA Türkçe Yazılmıyan Kataloglar Bir dostumuz şunları anlattı: — Geçen gün motör malzemesi satan büyük bir mağazaya gittim. Bir parça almak lâzumdı. Önüme kataloğlar çıkardılar. Fakat, bu kataloglardan hiçbiri türkçe âe- Bildi. Türkçeden başka, hemen her dilde yazılmıştı. Şapkacı dük- dükkânma gidin, kumaşçıya gi - | din, terziye gidin.. hulâsa şehrin kataloğla iş yapan bütün büyük mağazalarında türkçe yazılmış bir rehber göremezsiniz. Bu niçin?, Bu cenebi firmalar mallarını burada satmasını, rek - lâm yapmasını biliyorlar da, beş an kuraş masraf edip, kataloğla- zını türkçe tercüme — ettirmesi: mi bilmiyorlar?, Bu mesele ile alâkadar olmak, ve türkçe yazısı bulunmuyan bü - tün kalaloğları menetmek çok ye- rinde bir hareket olur.e Bu mühim noktayı koyuyoruz. gözönüne BURHAN CEVAD Ihracatta Kolaylık Karadeniz Yolile Sev- kiyat Kolaylaştırılıyor Yaş meyva ve sebze ihracatının kolaylaştırılması hususunda ça - lışmalara ehemmiyetle devam e dilmektedir. Alınması lâzım ge - nın tamamlanmasına çalışılmak - tadır, Rakiblerimiz hem deniz ve | hem de kara yolile sevkiyatı çok kolaylaştırmıflardır. Bulgaristün | demiryolu ile yaptığı sevkiyata | hava yolunu da ilâve etmiştir. Alâkadarlar Türkiyeden yapıla- cak sevkiyatın hem deniz ve hem de kara yolile olmak üzere kolay- laştırılması hususunda kat'i ted- birler almaktadır. Deniz yolu bu- günün mevzuu dışında olmakla beraber Avrupaya ısmarlanmakta olan yeni şilepler önümüzdeki se- ne İklmanımıza gelince mesele kal- mayacaktır. Kara yolu ile yapılacak sevki - yat için Devlet Demiryolları ida- Tesi Avrupadan yeni vagonlar ge- tirtmiş ve getirtmektedir. Her biri 15 ton eşya alan bu vagonlar soğukhava tesisatını havi oldu - Rğusdan uzak memleketlere dahi yaş sebze ve meyva sevketmek mümkün olacaktır. . a eee eee eeaRreraReameean Bu eaddelerden başka Eminö- nünden başlıyacak olan Avrupa yolunun da şimdiki gümrük bina- sırın yerinden geçmesi lüzımdır. Halbuki buri istimlâk edilip yıktırılması büyük bir masrafı is- tilzam ediyor. Bü masraftan kur- tulmak için bu caddenin gümrük- ,dan Firuzağaya gidecek olan cad- denin Salıpazarından sonraki kı- sım da viyadüklü olacaktır. devu istedi. Centam, Amerikaya hareketini bir müddet tehir et - mişti, Görüştüler: — Centam, bu iş beni çıldırta- cak, dedi, Fransadan bir, Ameri- kadan da tayyare ile bir cinayet mütehassısı getirttik. Bunların i- kisi de benim ahbabımdır. Hiç bi- Ti bu işin sırrımı anlamağa mu - vattak olamadılar. Katerkol orta» dan kayboldu. Konaktan kaçan hizmetçiyi de bir türlü bulamıyo- rüz, di ki: — Fakat sizin Bu adamı bulmak için elinizde bir çok vasıtalar var. — Katerkol'ün niçin — artadan | kılırsa, Sarı Yanise söylediği son Centam düşünceli bir tavırla de- kaybolduğunu bir türlü anlıyamı- yorum. Fişer'in söylediklerine ba- ler yerinden geçmesi lâzım olan len tedbirlerin başında nakil key- | fiyeti gekliğinden önce bu noksa- | Hasan, Ablasını Neden | disine kısmı da bir viyadükle gümrük - lerin üstünden geçecektir. cağı bir çek meselesine aittir. Hal- buki o zamandanberi bankadan Sarı Yanis hesabına hiç bir para alınmamıştır. Katerkol'e evvelce verilen 600 liradan maada para ve- rilmemiştir, İşte benim aklımın ermediği şey... Cebindeki cüzdanından bir ga- zele parçası çıkararak masanın ü- zerine koydu. Her ikisi Karlton Yokantasında yemek yiyorlardı. okumağa başladı: aözleri Dankadan parasını ala - A K | «Siti of Arjantin vşıun ,âm—u öCis veMAHKEMELER Kardeş Katili Öldürmüş ? Geçen sene, bir gün öz kardeşi Esmayı kendisine hakarette bu lunduğu için, bıçakla boş yerin den yaralamak suretile öldüren, Erzincanlı Mahmud oğlu Hasanın duruşmasına, dün öğleden sonra, Ağırcezaya vekâlet eden asliye i- kinci ceza mahkemesinde devam edilmiştir. Müddeiumum! muavini Feri - dun Bağana bu katil davası hak - kındaki mütalessını — söyledikten ve şahidlerin sözlerile suçu sabil olan Hasanın Türk ceza kanunu- nun 449 uncu (24 sene hapis ce- Zası) maddesine göre tecziyesin! taleb ettikten sonra, katil Hasan kendisini şöyle müdafaa etmiştir: — Esma benim ablamdı. Ölme- den beş altı sene evvel Ahmed ia- minde birisile evlenmişli. İki de çocukları vardı, 'adan bir gün evvel beni ine, hakikt dostum olduğu- na emin olduğum bir arkadaşım, | ablamın yabancı erkeklerle gayri meşru münasebette bulunduğunu haber aldığını söyledi. Bu haber beni son derece müteçesir etmişti. Ertesi günü kız kardeşimin evine gittim .Esma, evde yalnındı. Ken- duyduklarımı — söyledim. Esma beni dinledikten sonra bir kahkaha savurdu ve eğlenen bir tavırla: — Bvet, dedi, sana söyledikleri doğrudur. Ne yapayım? Kocamı sevmiyorum. O kaba ve hissisz a- dam! Sevmesini bilmiyor. Ben de | başkalarile görüşmek meehuriye- tinde kaklım!, Esmayı döğmek için üzerine sal- dırndim. Ablam izzeti nefsime, şe- rof ve haysiyelime dokunan - bir kelime ile bana hakaret etti. O sırada güzlerim karardı, şuurumu kaybettim, irademe hâkim ola - madım. Bıçağımı çektim, rasgele vücudüne sapladım. Esma aldığı yaraların tesiri ile derhal öldü, ben de evden çıktım, giltim, ertesi günü beni Samat- yyada yakaladılar. Duruşma öldürülen Estmanın kocası Ahmedin de dinlenmesi i- çin 24 ağustosa bırakıldı. KISA POLİS HABERLERİ * Halıcıoğlunda oturan Mer- yemi adında bir kadın komşusü diğer Meryem ile kavgaya tutuş- mübç ve İterek düşürmüştür. Ye- re düşen Meryem başından yara- lanmuştır. * Cihangirde Cihangir cadde- sinde oturan Ahmed adında biri sokaktan geçerken ayağı kayarak rıu;muş ve bir ayağı kırılmıştır. ÖLÜM ÇENBERİ ZABITA ROMANI uğradığı kazası hakkında Siprüs vapuru yeni haberler getirdi. Bu zavallı vapur cenubi Amerika sa- billerini geçtikten sonra, pervane- sini kaybetmiş ve cereyanlar va- pura seyrüsefer hattı haricine u- | | rediliyordu. daklaştırmışlar, Tahmnilere na- zaran vapur 23 jkânunuevvelde büyük bir buz parçasına çarpmış, vepur batmış, bir çok insanlar bo- gulmuşlardır. Bir tahlisiye kayığı Centam, hiç şüphesiz Nevyork- | yolculardan bir kasmım kurtar - 'tan gelen gazete parçasını aldı ve | mış, bunlar da Siprüs vapunu ile 'a getirilmişlerdir. (Bnı,ucu— Sırnaşık Kadın! O Kendi Bıçağı İle Kendini Yaraladı Üç ay evvel, bir gece Beyoğlun- da, Tüncl birahanesi önünde met- esi Despinayı bıçaklıyarak öl - dürmekten suçlu Mahmud ismin- de bir gencin duruşmasına — dün Ağırceza mahkemesinde bakıldı. Mahmud- mahkemede — suçunu inkâr etti ve şunları söyledi: — Despinayı ben vurmadım, o kendi kendini yaraladı. Onu bundan üç dört sene ev- vel, bir gün fena sokaklardan bi- rinde tanımıştım. Kendisini sev- diğim için sık sık bulunduğu eve gidip geliyordum. Bir gün Des- pinaya: Seni sürdüğün bu sefil ve iğ- renç hayattan kurtarmak istiyo - rüm, benimle metres hayatı ya- şamak ister misin diye sordum. Despina bu teklifimi memnuni - yetle kabuül etti. — Peki, dedi, esasen ben de bu hayattan bıktim. Beni kurtarır - san, örnrümün sonuna kadar sana dua ederim, bu iyiliğini unutmam! Despida ilk beraber Geyveye Bgiktik. İki üç sene orada karı koe- ça gibi yaşadık... Bir gün Despina: — Uzun zamandanberi İstan - bulu görmedim, orasını çok öz - ledim, Beni İstânbula götür, dedi. Ertesi günü hazırlandık, trerle İstarbula hareket ettik. Despina ile hususi bir kamparlımanda bu- lunuyordum. Bir aralık metre * sim, koridora çıktı. Aradan ön dakika, bir çeyrek saat, yirmi da- kika geçtiği halde kompartımana dönmeyince, merak ettim, dışa - rıya çıktırm, koridorda gördüğüm kondoktöre Bespinayı sordum. — © kadiın biraz evvel İzmitte indi, dedi. Bu hâdise beni pek müteessir etmişti. Onu senelerdenbderi ya şadığı iğrenç hayatlan kurtacdı - ğıma pişman olmuştum. O gün İstanbula geldim. Fakat İstan - bukla fazla kalmadım, oörtesi gü- Dü yine Geyveye döndüm. Hâdise günü yine gezmek, ar- kadaşlarımla görüşmek üzere İs- tanbula gelmiştim. Akçam üzeri Beyoğlupda, Tünel birahanesin- de içiyordum. Bir aralık biraha- neye Despina gindi. Önce beni görmedi. Bir masaya oturdu. İçki istedi. Fakat aradan çok vakit geç- meden gözleri gözlerime takıldı. Kısa bir müddet yüzüme baktı, sonra kalktı, yanıma geldi, otur- du. Ona yüz vermedim, yanım - | dan koğdum. Fakat Despina git- moödi, Benden af dilemeğe başladı. eni bırakıp kaçtığım için çok üzüldüm. Fakat buna medbundum. Trende koridora çıktığım zaman, orada eski dostum Fakir Salihe | tesadül ettim. Salih beni çok se- | viyordu. Hattâ birkaç defa izdi- vaç teklifinde bulunmuştu, fakat reddetmiştim. Salih beni görünce: — Seni günlendenberi arıyar - dum, artık bil yere birakmam, be- nimle geleceksin, benim karım 0- lerini aşağıda okuyacaklardır.> Centam listeye baktı ve altı hiç şüphesiz Meredit tarafından çizil- “miş bir isim mazarı dikkati cel - betti: Core Katerkol. Daha altın- a da bu zatın «kâşif- olduğu zik- Centam dedi — Eğer bu haber doğru ise, ci- da bulunmasına imkön kalmıyor. — Bu zat başka bir vapura da binebilirdi. Ben vapur kumparıya- sına telgraf çektim. Cevab ala - et geceti Karetkol'ün Londra-| ——— ————— | Parasız Erazi Yalova ve Kaplıcalarda| Sıcaklar, İnsanı Asab |Parasız Erazi Veriliyor| Yalova — kaplıcalarının - Sıhhat | Vekâletine devrine başlanmış, bu- | 5, nun için bir komisyon seçilmiş- | tir. Yalova kaplıcaları plânına da- | hil araziden parasızca istifade edi- lebilecektir. Yapılacak b'nalar kârgit ve beton olacaktır. Para- sız verilecek arsalar 2000 kare - metreyi geçmiyecektir. Ayrıca Yalova iskelesinden kap- healara giden yol kenarlarında da villâ şeklinde ev inşasına mü - saade edilecektir. Bu inşaata aid plânların tasdiki işlerile İstanbul vilâyeti meşgul olacaktır. Tapuda tescili tarihinden iki ay sonuna kadar inşaat yapmamış o- lanlara verilen arsalar istindad e- dilecektir. İnşaat müsaadesi alan- lar azami bir sene zarfında bina- yı kunmuş olacaklardır. Bu müd- det zarfında inşaat) bitirilemiyen- lerin arsa ve binaları taliblere devredilecektir. — Arazi müracaat sırasına göre verilecektir. Bu işle de Yalova kaymakamlığı meşgul olacak, kap- hıcalar müdürlüğünün gönderdiği evrak üzerinde tetkikat yapıp ta- lip olan zata arsayı tescil mua - melesini yapacaktır. Sultanahmedde Tekrar Hafriyata Başlanıyor Bultanâhmedde Arasta sakağın- da Romalılar ve Bizanslılar öev- rinden kalma mozayik ve sair e- serleri araştırmak üzere hafri - yatta bulunacak olan İngiliz arke- oloğu Mister Bakster, mesaisine devam etmek üzere tekrar şehri- mize gelmiştir. Mister Baksler hafriyat sahasına ald istimlâk iş- lerini tamamlamak üzere dün An- karaya gitmiştir. lacaksın! dedi. Ona: " — Olmaz Salih! Ben — gimdi Mahmud isminde birisile yaşıyo- rüm! Ona hiyanet edemem! de dim. Eski dostum: — Eğer benimle beraber gelmez- sen, seni öldürürüm, dedi. Karktum, tren İzmit istasyo - nunda durunca onunla beraber in- dim. Geçenlerde bir gün Fakir Salâhi bir kaçakçılık meselesinden dola- yı tevkif ettiler. Salih şimdi içer- de... Ben artık onu istemiyorum, seni seviyorum. Beni yine met - | resliğe kabul et!. Despinaya: — Sen kendi arzunla o adama kaçlın! Yalan söylüyorsun! Sen iğrenç'bir kadınsın, seni istemi- yörum, defol git yanımdan dedim. Despina sırnaşmakta devam et- ti. Onu fena sözlerle tahkir ettim, fakat aldırmadı. Nihayet biraha- neden çıkmak medburiyetinde kaklım. O da beni takib etti, ar- kamdan geldi. Sokakta da anurla kavga ettik. Nihayel Despina ce- binden bör bıçak çıkardı. Onunla beni yaralamak İstedi. Kendimi müdafaa etmek için kollarından | tuttum, bu sırada nasıl oldu? An- hyamadım. Despina kasığından yaralandı.. Üç gün sonra da has- tanede öldü. | | çoktur. Fakat sararları da yok de- | Zaten, asabiye mütehassısı bekim- Yapıyor Sıcaktan, elimizin altındaki ll- kalem, parmak. — larımıza yapışıyor, Sicağın fazi »— letleri, soğuğun yanımda — belki Kildir. Fazla sıcak günlerde en çok tikkat ettiğim şey, yolda, vapurda, tramvayda herkesin asabi oluşu- dur, Hararet insanın asabı üzerin- de, galiba, en feci tesfini yor. lerin de söylediği gibi, delirme hâdiseleri, daha çok sıcak mev - simlerde olmaktadır. Buğünlerde, kimseye ters baka- yım, canmı sıkacak birşey söyli- yeyim, demeyin. Çünkü, zaten, herkes, burnundan nefes alıyor. Dikkat ediniz, bu asabiyet, bil- hassa, kalabalık tramvaylarda a- yan beyandır. Hararet: 35 — Ara- ba içinde de şöyle bir 50-60 ki; var. Ayaktasınız.. Buram buram terliyorsunuz.. Kolunuzu kaldır- mağa takatiniz yok.. İstif halüı de gidiyorsunuz Arabada ses .yok.. Böyle havaların bir tek iyi- liği var: Derin bir süküta sebeb oluyor. İşte, tam bu sırada, kondoktör, — yanınızdaki ,i.ııını yolcuya se- ruyor: — Biz bilet SDAb ni — Aldık ya., Kaç defa alacağı — Afledersiniz bayım.. ö — Affedersinizi var mı, ald diyorur.. — Peki bayım, birşey sö; medik.. — Canım, fazla Vâf etme A aşkına.. Bu sıcakta can sıkma.. — Bu muhaverede, — konuşanlarız ikisi de mantıkla hareket etmi yorlar.. Bu, sıcağın tesiriledir. Dikkat ediniz! Asabiyete pılmayınız.. REŞAD Ü - (Y Firimizin Derdi — Hepimizin Derdi Bakımsız Bir Mahalle Çapada Nevbahar mahalle- | sinde oturan bir okuyucumuz | gürüktü ile mücadele eden be- lediyenin sabahları kafile ha- linde yollardan geçen çöp arar| balarının gürültüsünden şikâ- | yet etmişti. AK, bu okuyucu nuza ne mutlu! Biz bu gumı-' tülere razıyız. Çünkü mahal- lemizden bir tek çöp arabası | geçtiği yok. Çöpleri biz taşı- rız. İstanbülun her tazalında Hmar hareketi göze çarpıyor. | Bizim mahallede bir kımıl_ y danma bile yok, Her şey eski | hamam, etki tastır. Sanki taş | devrinden kalma bir nahiya- deyiz. Belediye böyle küçük | ve bakımsız yerleri de gözü- | nünde bulundurursa, şehrin Muhakeme şahidlerin celbi için başka bir güne talik edildi. bir adam. — Benim bildiğime görl, Kater- kol gayet yumuşak huylu bir. a- damdı. Kendisini tanıdığım za - manlar, bir sineği bile öldürecek insan değildi. Hattâ €t yemekleri bile yemez, solrasında daima seb- ze bulunurdu. Meredit ertesi gün Dahiliye ne- zaretine çağırıldı. Orada bir tev- bihe ve yahut bir ihtara maruz kalacağımı zannederken, Nazır bi-” lâkis kendisini son derece neza « ketle kabul etti, Nazır dedi ki: — Sizi Sarı Yanis isminde bir Yımanlı hakkında görüşmek için rahatsız ettim. Hariciye nezare - tinden bize gelen bütün vesikala- v ve şifreler! tercüme ettirdim. Sarı Yanisin kullandığı - şifrenin aon derece karışık olduğu anlaşıl- dı. Bunun için bir çok mütehas - sıslar uzun müddet uğraştılar, Siz- madım. Bu Katerkol çok acayib Gen bu meşele ile meşgul olmağa Büzelliği bir kat daha artmış olmaz mı? devam * etmenizi rica edeceği Nihayet katili bulacağınıza da miniz. Yalnız şunu hatırlatmak terim ki, katji, vakit geçtiği olçin kendisini müdafaa yolunda bir çok sebebler bulabilecektir. — Ben de bu fikrinizç iştirak & diyarum, — Uzun memuriyet hayatımdı bu Yunanlı kadar alçak bir damla meşgul olduğumu hiç ha - tırlamıyorum, Nazir bazı izahat verdi. dağrusu Meredit'in bütün lerini söyledi: — Çok zalim bir insan ö nu anladım. Yalnız küçük ruzn mesinden kendi meml de kişiyi öldürttüğünü Meredit başını salladi” — Bize gönderdiğiniz rap ra bakılırsa, siz Poropulos i ge bir şeförü tanıyorsunuz.