19 Temmuz 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

DOĞRU SÖZE — CAN KURBAN * Dünkü gazetelerden biri, âdeta ““alay edor gibi, şu havadisi veri - yordu: Bundan sonra, ilk mekteb ho- caları otomatik şekilde zam gö- — Temiyecekler. Çünkü, hususi ida- renin bütçesi kâfi gelmiyor. Bun- dan böyle, her maaş derecesi için < muayyen miktar tesbit edilecek, “hocalar terfi için sıra bekliyecek, İnsaf be yahul. İlk mekteb ho- calarının ne zaman otomatik şe- kilde terfi ettikleri vaki olmuş - tur ki, bundan böyle etmiyecek- | lermiş?. Yıllarca ayni maaşı alan hoca mı ararsınız?. Binlerce... Bu * bocaların meslekten neden ayrıl- dıklarına artık şaşamamalı... Yukarıdaki havadisi şöyle yaz- malı idi: İik mekteb hocaları şimdiye ka- dar otomatik şekilde terfi ettirile- Jarı bu vüzuhtan fevkalâde mem- nun olacaklardır. Hiç olmazsa, ümid, hayal, vüd, intizar, artık onları Üzmiyecek.. Şimdiye kadar bu dvlnı şeğzli .neden söylemediniz?. İAYAİD!'IZ NASİHAT — DİNLEMEKLE GEÇİYOR Birkaç gündür sıcaklar hatırı sayılır dereceyi buldu. Yazın gel- sucu dükkânımdan, bir bardak su içiyordum. Çok soğuk değildi: )7 — Bauzlu değil dedim.. Sucu bana şöyle bir nasihat 1 HADİSELER KARŞISINDA 'Son- Telgrof- — Farla soğuğu zarardır. Sabahleyin denize girdim... Yam yzım saat yüzdüm.. Daha da kalmak istiyordum. Bir arkadaş: — Fazlası doğru değil, dedi.. Vapurda güvertenin en haya- dar yerine oturmak iİstedim. Yol arkadaşım: — Rüzgâr dokunur, dedi.. Bütün bu nasihatlerden sonra eve geldim. Soğuk bir duş yapmak istiyordum. Evdekiler: — Aman, üşütürsün, dediler... Yaz, kış bütün hayatımız nasi- het dinlemekle geçiyor.. BOYANAN KADINLARDAN VERGİ ALINA! ——— Amerikada, dudak ve yanak böyayan, yani, makyaj yapan ka- dınlardan bir vergi alınması dü- şünülüyormuş.. Bu verginin es - babi mucibe lâyihasında neler ya- zıl: olacak, bilmiyorum. | Hakika- ten, kadınların içinde, darılma - sınlar amma, şu rengârenk boya- ları o kadar fazla ve kötü bir şee kilde sürenler var ki, insan, iğ- reniyor. Nihayet, bu, boyadır. Palyaço gibi, türlü türlü renkleri yüze sürmenin belki güzellik te- min ettiği doğrudur. Fakat, ben, birgok kadınların, süründükten sonra, dönüp bir kere aynaya ba- kıp bakmadıklarını merak edi - yorum.. HALÂ TESADÜFLER» ROL OYNUYOR Server Bedi bir yazısında, İs - tanbulda saatin kıymeti olmadı- ginı, günlük hayatımızın saatle mukayyed — bulunmadığını yazı- yordu. İstanbulda, bilhassa nakil vastalarının işleme tarzında, bu şehir halkının saatle mukayyed olmadıkları hipsini veren bir eda vardır. Geçenlerde bu sütunlarda yazmıştım. 27 dakika tramvayla- rın işliyamemesine sebob olan bir üş kazasından bahsetmiştim. Biz, tesadüfen, işlerimize vak- tinde yetişen insanlarız. Hâlâ, te- sadüf, hayatımızda büyük fol oy- nuyor. AHMED RAUF ıKğğUK HABERLERI * Karabük fabrikaları bir a- Hustosta Beşvekil tarafından a- çılacaktır. * Akay vapur ücretlerinin in- dirilmesi, içn tetkklere başlan - Mişlir. *x Romanya matbuat ve propa- -— ganda nezareti turizm şubesi u- müm müdürü Corbo, şehrimize — gelmiştir. *& Tapu ve kadastro umum mü- dürü Cemal Arun talebile tekaü- — de sevkedilmiş ve yerine Beledi- yeler Bankası imar şefi Halit Zi- — ya terlian tayin edilmiştir. * Dahiliye Vekâleti İnegöl ka- sabasile Boğazlıyan kasabasının /— yapılması işini eksiltmeye çıkart- — muştir. ** Divrikten şehrimize hepsi — orta mekteb talebesi olmak üzere 15 kişi tir. * Kadarstro umum müdürü Halid Ziya Türkkan, kadastro ve imar işleri etrafında — tetkikatta bulunmak üzere dün Tekirdağına gitmiştir. & İstinyede fenni temizliği ya- pilan «Savarona» yâtı, kızaktan indirilmiş, Bebeğe gelerek iskele önünde demirlemiştir. & Münakale Vekâleti liman hiz- metleri dâiresi reisi Zeki, dün de liman riyaselinde meşgul olmuş- tur. x Ankarada bir umumi kütüp- hanenin kurulmasına karar veril- miştir, Maarif Vekâleti, kütüpha- ne projelerini tesbit etmektedir. *& Sivil servisler için yeniden 10,400,815 İngiliz Hralık munzam kredi taleb edilmiştir. kişilik bir izci kafilesi gelmiş- Yeni Bir Bulvar Mısır Çarşısından SüleymaniyeyeÇıkacak Şehir mütehassısı Prostun hazır ladiğı imar plânına göre Süley - Mmaniye camiile, asarı atika mü - zelerinin önüne kadar devam ede- tek olan şebrin iki bellibaşlı tu- ristik yolu da Eminön meydanın- dan başlıyacaktır. Bu yollardan Süleymaniye camlinin önüne çı- kacak olan turistik yolun istika - meti tesbit edilmştir. Plâna na- zaran Mısırçarşısının köşesinden başlıyacak olan bu yol, yeşillik bir saha dahilinden Süleymaniye ca- miinin Eminönüne bakan cephe- sine kadar devam edecek ve yo- lun ortesi da refüjlj olacaktır. Asarı atika müzelerinin önüne kadar devam edecek yol da he- men Eminönünden başlıyacaktır. Prostun plânına göre Asarı atika müzelerinin Eminönü meydanın- dan görünebilmesi için yolun şim- diki Ebussuud caddesinin alt ta- rafından geçmesi icab etmektedir. Bu yol müzelerin önünde vücude getirilecek büyük meydandan iti- baren sağa kıvrılacak ve alacağı yeni istikametle, adliye ve vilâyet saraylarile Sultanahmed camii a- rasında tesiş edilecek olan mera- sim meydanma kadar uzanacak- tır. Prost, Sirkecide, şimdiki Be- şir Kemal eczanesinin bulunduğu köşeden Dördüncü Vakıf hanının Eminönü cihetindeki köşesine ka- dar devam etmek üzere çizilecek müstakim bir hattın ali tarafın- da kalan sahayı iki mıntakaya a- yırmaktadır. Mütehassıs bu mım- takanın sahil tarafında kalan sa- hayı liman ve iktısadi milessesa- ta, üst taraftaki kısmını da iskâna tahsis etmektedir. Gerek turistik yolun bu hizaya kadar olan kıs - mavın plânı, gerekse bu liman mü- cesösalına ve iskâna tahsis edilen kısma «id plân Nafıa Vekâletince tasvib edilmiş bulunmaktadır. Bu plâna göre Beşir Kemal eczanesi- fin önünde biraz Ankara çadde- sine doğru ddyam etmek üzere bü- yük bir meydan vücude getirile- cektir. Yolun Sirkeciden itibaren mü- zelere kadar devam eden İstika» metine aid plân henüz Nafıa Ve- kâletince — kabul edilmemiştir. Prost, ağustos nihayetinde Paris- ten döndüklen sonra yeniden bu istikamet üzerinde etüdler yaps- caktır. — İskenderun Liman. Devroldu | — Bir Fransiz Şirketinin himaye- sinde bulunan İskenderun li - manı, şirketten devir alınmıştır. Formaliteye müteallik işler Ve kâlet tarafından halledilecektir. Berberlik İmtihanı Birleşik esnaf cemiyetlerinin merkez binasında yapılan ber - berlik ehliyeti imtihanına yirmi dört erkek, beş kadın berber namzedi iştirak etmişlerdir. İmtihana girenler arasında muvaffak olamıyan yalnız bir kadın berberdir. No. 39 Yazan: İskender F. SERTELLİ , — Mecdi birdenbire ayağa kalktı. | — — Haydi be, ne duruyorsunuz? “Odadan sofaya çıktı. Bana yardım etmezseniz, hepiniz - Ve iki dakika sonra tekrar oda- “ya döndü: — Çaresini buldum.. Üstümüz- e bir tavan arası var. Haydi, ba- rdım edin. Şu mendebur iz- moriteinin leşini elbirliğile yuka- | — a götürüp bırakalım. Vak'anın şa- | — bidi yoktur. Yukarda bulsalar da, Conu tanımadığınızı / söylersiniz. gider, çekiniyor, sindiği köşede düşünüp duruyordu. Biraz sonra hapishane köşelerinde inlersiniz! Diye bağırmağa başlayınca, Me- Tin: — Mecdi, sen ne yaptın? dedi. A- damcağız ölmüş.. Selin: — Ne diyorsun, abla. Ölmüş mü? dedi. Ben hâlâ şaka diye din- liyordum bu. sözleri.. Mecdi gözlerini açtı: — Benim şakam yoktur. Melin beni çok iyi tanır, küçükhanım! Sermed bey birdenbire ayağa kalk-| Ben, sabır ederim amma, tepem * cmiş gibi, içinde garib bir | kızınca da çeker, mıhlarım. Ötesi- ni düşünmem.. Haydi, sarılın şu W * SERER T NN Üai Kİ —— —— - Nadir Nadi Bugün «Maarif şü- raste isimli makalesinde maarif işlerimizin uğradığı ihmaller uzun uzadıya bahsettiklen sonra bu - günkü programı tasvib etmektle - dir. Müuharrir maarif işlerinin şi - kâyete sebeb olan taraflarını tek- rarladıktan sonra da Fransa ve Sovyet ihtilâllerinden sonra bu memleketlerin geçirdiği kültür krizini işaret ediyor. Nefice ola- rak Nadir Nadi maarif şürasının memleket için lüzumlu maarif iş- lerini tamamile takviye edeceğini yazıyor. TAN: M. Zekeriya, «Maarifimiz prog- ramlaşıyor ve plânlaşıyor» adlı yazısında diyor ki: «Evvelki gün Ankarada ilk maarif şürası açılarak faaliyete geçti, bu şüra maarif hayatımız için bir dönüm noktası teşkil e- decektir. Çünkü maarifin hazırla- yıp şüraya arzettiği meseleler, ma- arifimizin ana prensiplerini tes- bite yardım edecek olan mesele- İstanbulun Et Meselesi Belediye Geniş Mikyas- da Tedkikat Yapıyor Belediye, Dahiliye Vekâletinin talebi üzerine İstanbuldaki et tev- ziatı işi hakkındaki geniş bir etüd yapmakladır. Bu etüd sırasında Karaağaç meabahası tesis edilme- den evvelki İstanbul et ihtiyacı- nın ne süretle temin edildiği, mez- bahanın tesisinden soura et tevzi- atında görülen zorluklar, fiat fark- ları, buna mukabil sıhhi ve gıdai faydalar, kasaplar şirketinin İs - tanbul et nakliyatında ve et zlatında aynadığı büyük rol, e- ( ki Belediye Reisi Muhiddin Üs- tündağın zamanında kurulan et makliyal kooperatifinin teşkili &e- bebi, bu kooperatifin et tevzia - | tında ve eç fiatlarının yükselme- sindeki rolleri, Belediyenin bu şirket sermayesine iştirak etmesi hususunda ne gibi sebeb ve âmil- lerden doğduğu tetkik edilmek - tedir. Bu tetkikat bittiklen ve bele- diyenin bu şirkete işlirak etmek- Te uğradığı büyük zarar da tesbit edildikten sonra Dahiliye Vekâ - letine bir rapor verilecektir. —— Bir Kadın Beş Çocuk Doğurdu Kebek 18 (Hususi)— Kanadalı Madam Dion'un bir batında beş çocuk doğurması bir hâdise ol - muştu. Şimdi de Villahermoza is- | mnide Kanadalı bir gazetecinin karısı otuz yaşlarında Madam Polita Atvaro bir batında üçü er- kek, ikisi kız olmak üzere beş ço- cuk doğurmuştur. Çocuklar tam sıbhattedirler. Melin cevab verdi: mel'unun bacaklarından.. Selinin eli ayağı boşanmıştı.. ? — Karyolanın kenatından inemi - yördü. — Demek b öldü ha..?! Diye söyleniyor ve gözlerini a- çarak Mecdiye hitaben: — Benim misafirimi sen öldür. dün öyle mi? Diyordu. Mecdi birdenbire hiddetlendi: — Ne yapalım? O belâsını iste- di.. Buldu. Sana ne oluyor? Onun müdafaa vekili isen haber ver de ona göre konuşalım.. Selin uzaktan, halının ustüne a- Kkan kanları görünce büsbütün si- nirlenmişti. Kardeşine döndü: — Sen ne kadar soğukkanlı bir kadın olmuşsun, Melin? Odanda bir cinayet oluyor.. Adam vurulu- yor.. yerler kan içinde kalıyor.. sesini bile çıkarmıyorsun.. Aşkol- — Peki.. olan oldu.. Ölen öldü.. Ne yapalım şimdi? Biz de ölecek değiliz ya onun arkasından?! Selin kan görmeğe tahammül e- demiyodu. Başını yasığa dayadı: — Fenalık geliyor üzerime. Al - lah rizası için bu işe bir çare bu- lun! Neredeyse bayılacağım şim- di.. Mecdi kısa beyile yere .üı-—u.'î Göğsünden kanlar akan zavallı Sermedi kucaklıyarak odadan di- şarıya çıkardı. — Anlaşıldı. Sizden fayda yok. Ve sofadan yavaşca, yodi sekiz adım merdiveni çıkarak, Sermedi tavanarasına götürdü. Burası di- ğer kiracıların döküntü eşyalarile tklım tıklım doluydu. Mecdi, Ser- medin cesedini buradaki eşyaların arasına bırakarak. üstünü dökün- tülerle örttü. Sonra sofaya inerek elini yüzü- nü yıkadı. Hüseyin Cahid Yalçın eİngiliz - | lerdir ve bu meselelerin kat'i şe- killere raplı maarifimizin prog - ramlaşmasına ve plânlaşmasına hizmet edecektir.» YENİ SABAH: Rus konuşmaları»r adlı yazısında İngiltere ile Sovyet Rusya ara - sında cereyan eden müzakerele- rin takip ettiği seyri izah ettik - ten sonra diyor ki: dBizde nihayet hasıl olan intı- baa göre, iki taraf da müzakereyi akim bırakmak hususunda İlk a- dımı atmak mes'uliyetini üzerine almıyor.» VAKİT: Asım Us «Maarif plânı» yarısında diyor «Maarif Vekâleti bir müddet evvel bir neşriyat kongresi top - adlı 'Ekmek Müsâdere Edildi; Fırınlar Teftiş Edildi Yalnız Beyoğlunda 1030! Şehirde ekmek tevzlatının ko- laylıkla yapılması etrafında Be- lediyece alınan tedbirlerin no de- receye kadar tatbik edilmekte ol- duğunu ve ekmek çeşhisinin muü- hafaza edilip edilmediğini kont- rol etmek için dün bü$ün kazalar- da kaymakamlar ve zabıta baş - memurlarının iştirakile umumi bir kontrol yapılmıştır. Belediye Reis muavini Lütfi Aksoy da, bu sırada Beyoğlu kazasının tefliş - lerini yapmış, Nişantaşı, Mecidi- yeköyü, Kurtuluş ve Pangaltı semt- lerindeki fırınları, yanındaki me- mmurlala birlikte kontrol etmiş- tir. Bu umumi kontrol sırasında ladı. Ondan sonra Maarifimizin ıslahatına aid bir takım mühim tetkiklere ve raporları broşürler halinde neşretti. Şimdi Müaarif kararları ile umumi bir maarif seferberliği için yapılan| hazırlıklar tamamlanmış olacak- tr,e Vapur Sıkıntısı Seferlerde Bazı Değişiklik Yapılacak Karadeniz limanlarında yolcu ve yük bekletilmemesi için ted - birler alınacaktır. Muvakkat ola- cağı anlaşılan bu tedbirlere yeni vapurlarımız geldiği zaman lü - | zum kalmıyacaktır. Yukarı İske- delerden vapurların dolü olarak gelmesi, diğer iskelelerde yolcu ve eşyaların beklemesine sebeb ol- maktadır. Elde mevcud vapurlar ihtiyacı karşılayacak miktarda ol- sa mesele kalmıyacaktır, Şimdilik tarifelerde bazı değişiklikler ya - pilacaktır. Yakın sahiller vapurları ücret- lerinde tenzilât yapılması husu - sunda esaslı şekilde tetkikata baş- lanmıştır. Bilhassa Haydarpaşa - Kadıköy seferlerinde geniş tenzi- lât yapılacaktır. TENİREE Eminönündeki Mesçid Eminâönü meydanındaki mes - çit, vakıflar idaresinden beş bin liraya istimlâk edilmiştir. Mes - €itin sırasındaki on üç dükkân sahiplerinden mühim - bir kısmı belediyenin takdir ettiği istmlek bedelini kabul etmiştir. İstimlâk muamelesi tamamlanınca emlâ - kin istimlâkleri bundan sonra takdiri kıymeti esasına göre ya- pılacağı için isşimlâk muamele- leri komisyonun teşkiline kadar tehir edilmiştir. Plâjlar Kontrol Edilecek Belediye plâjları sıkı bir şe- kilde daimi kontrol altında bu- lundurmağa karar vermiştir. Mü fettişler tarafından yapılan tef- tişlerde plâjlardan bir çoğunda tmdadı sıhhi teşkilâtıinın bulus madığı anlaşılmıştır. - Odaya döndüğü zaman Selin karyolada baygın yatıyor, Melin de masa başında rakı içiyordu. Meedi, Melinin rakı içtiğini gö- Tünce duraladı: — | — ç — Atterin be.. Vallahi imanına kadatr karısın sen! Ortalığı heye- cana vermeden, işi ört bas etme- sini ne güzel de biliyorsun! Kera- tayı mezara gömdüm. Odaya şöyle bir göz atlı: — Şimdi küçük bir iş daha kal- dı.. Şu yerdeki kan lekelerini çar- Çabuk bir ıslak bezle siliver ba- kayım. Haydi, kendini göster. Burdan sonra seninle karşı karşı- ya geşer, sigaralarımızı tellendiri- riz, imanım! Melin itiraz etmedi.. Yavaşca o turduğu yerden kalktı. Bir bez parçasını ıslatarak, çarçabuk yer- deki kan lekelerini sildi, ve bezi bir gazete parçasını sarıp duvâr- daki soba borusu deliğinden baca- nın İçine attı. Üsküdar kazasında 11 fırın mua- yene edilmiş, noksan vezinden do- dayı 898 ekmek müsadere edilmiş, dırınlardan, kimyahanede tahlil edilmek üzere 8 şüpheli ekmek nü- gnunesi alınmış, 115 ekmok gayri- sıhhi görüldüğü için imha edilmiş, 40 fırına da ceza zaptı kesilmiştir. Kadıköy kazasında 409 ekmek mnüsadere edilmiş, 8 şüpheli ek - | nck nümunesi alınarak Belediye Kkimyahanesine göndi ğ Eminönü kazasında 178 ekmek müsadere edilmiş, 28 çüpheli ekmek nümünesi alınmış, 30 fı- Tıncıya ceza verilmiştir. Adalar kazasında 26 ekmek, Bey- koz kazasında 18 ekmek müsadere edilmiş, 10 şüpheli ekmek nümu- nesi alınarak kimyahaneye gön- derilmiş: Bakırköy kazasında 11 ökmek müsadere edilmiş, 3 fırın tecziye edilmiştir. Beşiktaş kazasında 219 ekmek müsadere edilmiş, T şüpheli nü- mune alınmış, 7 fırın da belediye gabıta talimatnamesine mugayir dhareketinden dolayı tecziye edil- aniştir. kazasında Belediye Re- is muavininin iştirakile yapılan keftişte 1044 ekmek müsadere e- dilmiş, 51 ceza zaptı kesilmiştir. Bu suretle dün sabahtan akşa- ma kadar devam eden kontrolda Sarıyer kazası hariç olmak üzere gehir dahilinde 2342 ekmek mü- eadere edilmiştir. Bu ekmeklerin bir kısmı Darülâcezeye sevkedil- xmiş, bir kısmı da ucuz fiatla hal- ka tevzi edilmiştir. Plâj Suları Tahlil Ediliyor Belediye sıhhi işleri müfettiş- leri plâjlardan aldıkları su nü- münelerini tahlilhaneye sevket- mişlerdir. Sarıyer ve Büyükde- redeki deniz hamamlarının pek yakınlarında bulunan lâğımların suyu kirlettiği tesbit edilmiştir. Plâjlardan alınan suların tahlil- leri henüz tamamlanmamıştır. Deniz Yolları Kombine Bilet Yapıyor Denizyolları müdürlüğü, Şir- keti Hayriyenin yaptığı gibi, Üs küdar tramvaylarile anlaşarak ucuz kombine biletleri ihdası i- çin tetkiklere başlamıştır. Melin de işini bitirmişti. Şimdi bir iş daha kalıyordu: Selini ayılt- mak. Meedi bunun da kolayını buldu. Yerinden kalkarak, Seline bir iki çimdik attı: — Yapmacıksa, şimdi gözlerini açar.. Fakat, Selin kıpırdamıyordu. Mecdi: * — Sahiden bayılmış be.! Hele guradan biraz rakı ver de burnu- ma koklatalım.. Diye seslendi. Melin rakı şişe & sini Mecdiye uzattı. — © nun her zamanki sinirleri- dir.. Ben bilirim onu, Her şeye ça- buk sinirlenir.. bayılır.. — Sonra nasıl ayıltırsınız? Kendi kendine ayılır.. — Ulan insan kendi kendine 8- yılmaz. Kızcağızı öbür dünyaya göndermek fikrinde misin yoksa? (Devamı var) KI7 Tokyo Görüşmeli Yazan: Ahmed Şükrü E Japanya, 1937 senesinin terilir ayında Çine karşı açtığı mi benin üçüncü senesine, ge keri ve gerek şiyasi baki müşkül şartlar altında gi dir, Japon erkânıharbiyesi, başlangıç tarihi olan 7 1937 den 29 mayis 1989 gün dar Çin harbinin bir bilânçöf neşretmiştir. Bu bilânçoya Japonya iki sene içinde bir bi milyan kilametre arazi işi miş. Çinlilere 2,200,000 zayiâl dirmiştir. Bunların 936 bini dür. Bu müddet zarfında Jüf” lar (1561) Çin tayyaresi düşül lerdir. Japonyanın zayiatın lince; erkâraharbiye ancak $ askerin öldüğünü itiraf etm dir. Fakat Çinliler Japonları yiatını bir milyon olarak mâna ifade etmez. Japon &l harbiyesinin rakamları doğf rak kabul edilirse de Çin nin henüz neticeye varmı mıyan bir hakikattir, 1914 sönesinde Almanyanın | tığı gibi, uzun zaman hazırlâ dıktan sonra, bir kaç ağır darbi düşmanı yere sereceğini za mişti, Askerler dört ve nih altı aylık bir mücadeleden hedefe — varılacağını - zannet Fakat böyle geniş tecavüz hazırlıyan askerlerin plâr daima bir aksaklık çıkar. askerleri hakikaten bir ıı!dl varmışlardır: bir buçuk mw lometre murabbat Çin arazi galleri altına girdi. Çinin uı* şebirleri ellerindedir. Fakat © bedeften çok uzaktadırlar. bir mukavemet müsabal lini almıştır. Böyle bir mi kada âa Japonya Çine nazar” ha zayıf gi dir ki Japon; " nihayetlendirmek İçin, mü nin üçüncü senesine girerket ka bir tâbiyeye müracaat tir: İngiltere üzerine tazyik lini bertaraf etmeğe karar miştir. Filhakika bu Japon &? masisi azıcık kabadır. Belki © Taz Japonların sıkışık v bulunduklarını gösterir: imtiyazlı mıntakasına iltica © birkaç Çinlinin kendilerine dilmemesini bahane ed mantakayı abluka altına altil ve İngiliz tebaasına karşi havsalaya sığmaz hareketlef mıya başlamışlardır. İngilter? Kümeti, buna mani olmak içif, #ebbüste bulununca, Japon “| kümeti, Tiençin'deki İngil hakaret edilmemek için İDE' , Tenin «Çindeki yeni nizami” | bul etmesini talep etmiştir. çin ablukası hâlâ devam € İngiltere bu meselenin lüp halledilmesinde ısrar den Tokyoda müzakere yap olan mevzuun çerçevesi N€ €ak? Japon - İngiliz görüş nin hâlâ biribirine uymadığ! |