APutdaki düşman subayının | ü NÜ kendi preskopunu görür- Ki “TDa sarabilirdi. Makineli tü- Sürekli ateşleri o nokta- tnuç, * *Sarlar ve bir isabet Tçi El':ihl tamamlardı. , Preskopu - İçeri çekince Miteğı YA düran, âmirinin ha- MPtüden Kontrol eden, onun yü - # öeç . Yaplıkları taarruzun ne M ,k"'_rdwın anlamağa çalı - >Ne telâşla sordu: Oldu kapiten?.. İsabet mi' ? TI atalım! - Seı;:: imkân yok! B iıu.,v""'“' gizli makinelitü - h,% Vat. Onları güvertesine çı- Ale ç © Bu istikamele doğrulttu- Bem, G9 içla pereskopu çekme- ::'hur kaldım. Taki, & ikinciye arkasını döydü, N Wiîulnnnn yürüdü, kuman- K .m'fım Yol ileri!, | B Provasını eski ilerleyiş Mi e çevirdi, tekrar 6 mil | y ile yola koyuldu. :_k Muvaffakiyetsizlik Klâv-| İraz üzmüş, fakat, ikinci ;:?' dâha ziyade mütessir ol- F Adeta, bu hali suğursuz. ıiu_’—"ehdş sayıyor, ilerdeki hare- M Ba neticeler — vereceğini Te ” Kadar işi yürütüyordu. b—_;’ah tiyublarının başında Tor, © başka bir hava vardı. G oları süvarinin emrile h ** Sâliyeren h.ı.:““'“'“ muhakak isabet Vit 'Tİni umuyor, keyifli ke- Di üyordu. Ş2 İ olmadığı için geminin 1 !.,,un“%yı beriye dolaşan Etyen lij üü ezeli rakibi topçu ge- İ a Anandanın kamara kapı- 'ıaı_r:“we ile ikincinin konuş- bt %' duymuş, torpidoların isa- Üye tdiğini anlamış, arkadaşile için tiyubların yolunu AHtu. Etyen Şamo, süvarinin * beklerken mulad şaka - * yanındakilere takılıyor, Faklabanlıklar — yapıyordu. gi Mğedikli yanına gelince, Şa- Petik; NÜ ekşitti. Daha iki gün biş l:'"’llmıı kinini -taşıyan Taye, © Fakındı, sustu. !,:f* Esdikli, dehştli bir alay p ? Noktasını tebarüz etti- Vi N EDGAR RAYS Jü— Sanıa ç Orlarını toplamışlar, a- tite İi beraber garb İstikame- he Ulmuşlardı. hç ÇElerini dörinala sürerek ""?m *#Vvel köyden uzaklaşmak Yi SYAZ serseriler, arasıra Hr,”'_";, arkaya çevirip bakıyor- iıı_,b;' ıın İntikam almak ken- Tmay Hkip edip etmediğini an- İStiyorlardı. ş Ş zt Jak; DA GEÇEN İLK GECE & alçaçtnda geçirdiği ilk ge- he 1p uyuyamadı. :hı._u AA Meyus, babasının dü- ötğa “AYalini görüyor gibi olu- Topçu Gedikli Gülerek Torpitoculara Anlatıyordu A Bizim Kıymetli Torpitocularımız Hangi Hedefe To'pı'to Savururlarsa, Mutlaka Tuttururlar — Sizin gibi usta torpidoculara malik olduğu için Osmanlı bah- riyesi Triton'a tebrike karar ver- miş. Telsizle bu keyfiyeti şimdi Şamo, derbal mukabele etti: — Yanlış olacak.. Geminin tor| pidicuları böyle bir iddiada bu- fanmuyorlar. — Ustalığı kimseye vermiyen topçu gedikli ile topçu- lar buna daha lâyık görünüyorlar. 'Tebrik onlar için olsa gerek. Oskar Rehe'nin gözleri güldü, dudaklarında bir alay gülücüğü çerçevelenirken söylendi: — Canım, bunu böyle âfaki ifa- delerle birbirimizeatmakta — mâna yok. İş meydanda. Herkesin yap- tığı gözönünde. Bizim kıymetli torpidocularımız, hangi hedefe tor- pido savundular da lutturdular? Dünyanın en usta torpidocuları olduklarını iddla ederlerken bunu| hiç akıllarına getirmiyorlar, getir- | Etyen Şamu bozulmuştu, suratı| 'Tarihe Malolan Bir Aşk Macerası (5 inci sayfadan Sevam) — Nasıl, bir başkaşını mı bevi- yorsun?, Kim bu?... — Pek iyi tanıdığınız Mösyö Be- lesiz... O da asil bir aileden, genç ve zengin bir delikanlı... Ben o- nunla evlenmezsem yaşıyamam, ölüri Kont, büsbütün hiddetlendi: — Hayır! dedi, Son defa olarak söylüyorum: ay nihayetinde Mös- yö Darkur'la düğününüz yapıla- cak. Yoksa seni bir manastıra ka- patacağım... TAVAN ARASINDA Kış, bütün şiddetil€ hüküm sü- rüyor. Parisin sokakları kardan geçilemiyecek bir halde. Armand, büyük bir evin tavanarasındaki küçük odada, robunu yamamaya çalışıyor. Sabakhleyin erkenden, bir iş bul- mak için giden sevgili kocasını bekliyor. Bir ayak sesi işidince ka- pıya koşuyor, aralıktan bakıyor. Şarlın bu kadar gecikmesine bir mana veremiyor. Acaba nerede kaldı? Başına bir felâket mi gel- di, diye düşünüyor. Armand, Kont Darkur'la evlen- ekşiliğini kaybetmeden sordu: — Şimdiki torpidolar hedefe * Babet elmemiş mi? Eğer etseydi, Osmanlı bah - riyesi sizl tebrike tüzum görmze- di.. Şamu sustu.. Rakibinin bu alayı çok yerindeydi. Artık torpldo ge- diklisinde ne verecek cevab, ne de mukabele edecek cümle kab maştı. Oskarın daha fazla konuş - masına meydan vermemek için, tiyup başından kalktı, mangaya doğru yürüdü.> numaralı şirket vapuru Boğaza| gelir gelmez, doğruca Nağrada bu- lunan donanma ikinci kumandanı| Arif Beye koştu, yolda uğradıkları taarruzu anlatlı. Arif Bey, dorhal iki destroyeri, Basra ile Taşozu takibe gönderdi, İstanbula, donanma kumandan - lığı ile Bahriye Nezaretinde Yalo- vadaki umumi karargiâha, Boğaz- | daki kolordu kumandanlığına şu telgrafı çekti: — Devamı var — olacağımı ümid ediyordu. Halbu- ki kocasının dostlarından ödünç aldığı paralar az sonra bitti. Ba- bası, kaçıp gitmesini bir türlü af- fetmiyor, yazdığı mektuplara ce- vab vermiyordu. Ne yapacaklar, bu yabancı mem- lekette nasıl geçineceklerdi? Pa- rise dönmekten başka çare olma- dığını anladılar. | 1922 sonbaharında Liyonda idi- ler. Kış iptidasında da Parise gel- diler. Paris, eski rejimni feci an- larını yaşıyordu. Sabah oldu. A- şağı indi. Kapıcıya: — Rica ederim, dedi. Kocam ne oldu. öğreniniz?.. — Akşam kapıcı odasına çıklı: — Kocan ve sen, hakiki isminizi | bizden saklamışsınız. Selâmeti u- mumiye komitesi babanızı muha- keme ve idama mahküm etmiş. O da ölmezden evvel kocanızı ele vermiş. O da tevkif olunmuş. Şim- v hapiste bulunuyor. Ertesi gün Armand da yakalan- dı. İhtilâl mahkemesinin kararile ve kocasile beraber idam olundu. ——— GÖZ HEKİMİ Dr. Murad Rami Aydın memek için bir gece yarısı sevgi- lisi Şarl dö Belesiz'e kaçmış, Ce - meveye gitmişti. Orada bir pası nikâhlarını kıymıştı. Mes'ud TARZANIN OĞLU No: l14 bütün bu acıları, uykusuz geçen gecenin rahatsızlıklarını unuttu. Hemen, şen bir tavırla Akuta: — Gel! Üşüyorum, karnım da aç!. Yiyecek birşey arıyalım!. Dedi ve geceyi kalın bri dalı ü- zerinde geçirdiği ağaçtan aşğat at- ladı. Fakat maymun birdenbire in- medi, dikkatle etrafına bakındı ve bir tehlike olmadığına kanaat getirdikten sonra indi, Jakın ya- nına geldi. — Arslan Numa ve di; Sabor | senin gibi ihtiyatsız şikârları bek- lerler. İşte, kocaman maymun, bu su- zetle Tarzanın oğluna ük dersi 'Taksim - Talimhane, Tarlabaşı caddesi No. 10 Urfs Çeviren: FUAD SAMİH vermiş oluyordu. Yanyana yere oturdular, sırt- larını güneşe verdiler. Biraz ısın- | dıktan sonra kalktılar, yiyecek bir | şey aramıya başladılar. Maymun, yerde bulduğu sü - müklü böcekleri, sulucanları alı- yor, iştiha ile yiyordu. Jaka da verdi. Fakat küçük çocuk tiksi - nerek reddetti. Biraz ilerideki hindistancevizi ağacından topla - dıkları meyvaları yediler. Susa - mışlardı. Nihayet, bir su birikin- tisine — tesadüf — ettiler. Ço - cuk eğildi, içti, Maymun, etrafı tarassud ediyordu. Sonra: — Şimdi tarassud sırası senin!. Dedi, Suya yaklaştı, doya do) TizMiR MEKTUSLARI| İzmir Fuarı Bu Senenin Muhteşem Bir Eseridir Hayvanat Bahçesine Hamburgdan Yeni Hayvanlar Geldi İzmir hayvanat bahçe sinde bir tavas kuşu İzmir, (Son Telgraf) — Bu se- neki İzmir Fuarına şimdiye kadar görülmemiş derecede fazla dev - let iştirak edecektir. Başta İngil- tere, Sövyet Rusya, Fransa ol - | mak üzere Balkanlı dost ve kom- şularımız Romanya, Yunanistan, şarkta kardeş hükümet İran ve Almanya ile İtalya, Polonya dev- | letleri bu seneki İzmir Fuarına iş- tirak edeceklerini Fuar komitesi reisliğine bildirmişlerdir. En mü- himi de Amerika Birleşik Devlet- leri Hükümetinin son zamanda Fuara iştirak edeceğini ve acele bir paviyon inşa edilmesini bil - dirmiş olmasıdır. İngiltere bu senek! Fuara geniş mikyasta iştirak edemiyecekse de 1940 İzmir Fuarında en büyük | deviet paviyonunu inşa ettirecek- tir. Bunun için şimdiden 1200 met- re karelik bir saha istenmiştir. Po- lonya ve Romanya paviyonları in- şaatı sür'atle erlemektedir. Yu - nanistan devletinin geçen sene it- şa ettirmiş olduğu betonarme pa- viyonile Sovyet Rusyanın büyük paviyonunda bazı tadilât yapıl - maktadır. Dost ve müttefik İran devletinin paviyonu, güzel ve za- rif bir eser olacaktır. Fuar sahasındaki eğlence pavi- yonlarırın inşasına da ehemmiyet- le devam edilmektedir. Yalnız bu paviyonların kapladığı saha 12000 metre kazelik İzmir belediyesi (Dünkü, Bu- günkü, Yarınki İzmir paviyonu) nu çok zengin bir tarzda tanzim elmektedir. Bu paviyonda tariht İzmire ait pek çok tarihi hatıralar, tablolar, büyük kıt'ada fotoğrafi- ler bulunacaktır. Anayurda kavuşan Halayın zen- gin varlıklarile bu seneki Fuar- da ziyaretcilere gösterilmesi için Büyük Sergi sarayı binasında ge- niş bir yer ayrılmıştır. Ayrıca Pu ar sahasında bir meydanda Hata- ra Jaka, antmapold |i içi — Hiçbir tehlike hissetmedin mit. Dedi. Çocuk safiyetle cevab verdi: — Hayır! Sen su içerken ve tehlikeli birşeş görmedim. — Tabik... Çünkü gözlerin he - nüz vahşi ormanların derinlikle- rini görmiye alışık değil. Burada tehlikeye düşmemek, valışi hay - vanlardan korunmak için yalnız gözlerin açık olması kâfi değil - dir. Kulak ta delik olmalı. Burun, her kokuyu uzaktan almalı. Yok- sa burada yaşanmaz! — Demek sen tehlikeyi burnun- Ja anlarsın?. — Elbette... Arslan Numa şu sazların arkasında pusu kurmuş bekliyor. Dedi. Suyun öhür tarafındaki ipheli | gı... Başını bizden tarafa çevirdi, | yın kurtuluşunu tasvir eden bü- yük bir heykel dikilecektir. Hayvanat bahçesinde Hamburg hayvanat bahçesinden bir çok kıy- metli hayvanlar getirilmiştir. Yamanlar Kampı Rağbet Görüyor İzmir, (Son Telgraf) — Verem Mücadele cemiyelinin Yamanlar dağındaki kampına burada büyük bir rağbet. vardır. Şibdiden kam- | pa B0 kişi çıkmıştır. Kampa çıkan- ların ekserisi; mevcud olduğu hal- | de kulübelere çadırları tercih et- || mektedirler. ( Bucada Bir Çocuk Evi Açılacak #zmir, (SonTelgraf) — Vilâyet tarafından Buca nahiyesinde hu- susi muhasebeye ait geniş bahçeli bir köşkte yoksul ve zayıf ilk o- | kullar talebesi için bir Çocukevi açılmıştır. Kinderhaymde 100 ço- cuk bakılmaktadır. İzmirde Bir Yangın Halka- İzmir, (Son Telgraf) pınarda büyük mensucat fabrika- sının makine dairesi; r kivil- cımın siçremasile yağlıboya kır- pıntıları ateş almış ve büyük bir çıkmıştır. İsfaiye, Yangını rmüştür. Tahkikala göre & bi & İzmirde İki Boğulma Nâdisesi | İzmir, (Son Telgraf) — Kara - | ti a Osman adında bir genç, yüz- me bilmediğinden boğulmuş, sa - | hilde cesedi bulunmuştur. Karan- | tinede avukat Hüsnünün yabsın- — Arslan mı?. Orada saklı ol- düğünü nası anlıyorsun? Ben bir şey görmüyorum. — Numanın orada saklı olduğu- na eminim. Zira kokusunu duyu-, yorum, Sonra sazların hareketin- den anlıyorüm. Rüzgâr karşıdan estiği için sazların bu tarafa mey- Jetmesi lözumdır. Halbuki arslan nefes aldıkça aksi tarafa meylodi- yyor. Arslanın nefesi çok kuvvet- lidir. Jak, uzun müddet dikkatle bak- tıktan sonra bağırdı: — Ah! Evet... Görüyorum şim- değil mi?. — Evet... Pek yanda bulunmak- la berabre tehlikeye maruz de - Biliz. Zira, Muma dün gece yaka- saz kümesini işaretle ilâve etti: ç LA E İ G k eee a ladığı şikâri yemekle — meşgul Karadaniz hattına rıhlımından. ü ene — Balı 18 de (Bursa), Cumar- tesi 18 de (Antalya). Sirkeci rıhtımından. İzmit hattına <— Salş — Perşembe ve Pazar 930 da (Uğur). Tophane rıh tamzadanı Mudanya hattina ler mi tesi 20 de (Trak). Çarşamba pos- tası diğer postalar Galata rıhtı - mından. — Pazartesi, Çarşamba ve Cu- Bandırma Kattına ma Çargamba 20 de (Anlalya), Cumartesi 20 de (Trak) Galata diğetleri Tophane rıhâmın- dan. — Salı ve Cuma 19 da (Sey yar). Tophane rıhtımından. — Pazar $ da (Tayyar). Top - hane rıhtımından. — Çarşamba 15 de (Kemal), Cumartesi Sirkeci rıhtımından. — Pazar 11 de (Ege) Galata rıh tamından. — Salı 10 da (Mersin), Mersin hattına tımından, Vapur seferleri hakkında her türlü malümat aşağıda ielefon mumaraları yazılı acentelerden öğrenilir. Karaköy Acenteliği — Karaköy, Köprübaşı Galata acenteliği, İstanbul liği binası altında Sirkeci Acenteliği — Sirkeci, Yolcu salonu. Karaköyde bulunan İstanbul ace! de Devlet Limanları umum müdürlüğü (Eski Denizbank) binasının alk katındaki daiveye nakledilmiş olduğu alâkadarana ilân olunur. (5274) İstanhul Baş âcentalığı Galata acentalığı Sirkeci ——— —” Devlet Demiryolları ve Limanları işletme U. ida' Muhammen bedel muvakkat teminatı ile miktarları aşağıda yazın h 1 ve 2 numaralı liste muhteviyatı otojen ve elektrik kaynak telleri ihale edilmek üzere 28/8/1939 pazartesi günü saât 16 den İti lü !le Ankarada idare binasında setım — yT ayrı jaren sıra ile ve kapalı zarf usu lınacaktır. Bu işe girmek isteyi eminat ile kanunun tayin ettiği enlerin her taş mevkünde sahil park gazino- | maktadır. (5065) su önünde denize giren 18 yaşın- |Liste — Malzemenin ismi No, 1 Otojen kaynak için tel ve çubuk 2 Elektrik şerare kaynak tel ve çubukları Karnı doymuş. Bize bakması te- cessüsten geliyor. Görecek - sin, biraz sonra su içmeyecek- Bi- ze bakmıyacak bile... Kocaman maymunlar sürü halinde dolaştık- ları zaman Muma yanlarına yak- laşmaktan çekinir, işlerimizin siv- Ti ve kuvvetli olduğunu bilir, Hü- cuma cesaret edemez. Fakat, yal- nız gördü mü, derhal saldırır. Kaç- maktan, ya da bir ağaca tırman - maktan başka çare yoktur. Yak- laşalım biraz da gözlerin, kulak- ların burunun alışsın... Yalnız şu- nu unutma ki her ağacın, her çalı yığınının arkasında seni gözetli- yen bir düşman saklıdır. Sabor'ur pençesine düşmemeğe çalış. Mu-i ma'nın bu yırtıcı buralardadır. Jak, rehberini takib ediyordu. Kal- bi heyecan içinde idi. Biran için annesini, alle yuvasını unutmuş- tur Biraz sonra Muma'nın bulundu- D. Denizyolalrı İ.v. Müdürlüğü falnları | 17 Temmuzdan 24 Temmuza kadar Muhtelif hatlara kalkacak vapurların Isimleri, lkış gün ve saatleri ve kalkacakları rıhtımlar — Salı 12 de (Güneysu), Per- şeml 16 da (Karadeniz). — Pazartesi 13 de ve diğer Devlet Denizyolları İşletme Umum Müdürlüğü İlânları vesikaları ve tekliflerini aynt gün saai 14 de kadar komisyon relsliğine vermeleri lâzımdır. Şartnameler 126 Yuruşa Ankara ve Haydarpaşa vezneli Pazar Galata be 12 de (Tarı), BAS de (Marakaz) siste- vapurlardan biri. Cumar- ayrıca 13.30 da ve Pazar Tophane rıhtımından ve 815 de (Trak), ayrıca (Bursa). rıhtımından, 15 de (Saadet). Cuma da (Konya). Sirkeci rih- (5275) mıntaka Liman Rois- 40133 227140 ntalığımız Galata rihtımı üzerin- 'Telefon No 42362 resi ilânları Nistenin hizasında yazılı muvakkaf lerinde satık — Mık darı Mühammen Müvakka Bedeli — Teminat LK. LK 30 kalem — 65.300,00 2 » 2524700 ağı H. Çehresinde bir tebesüm be - — lirdi. Artık bundan böyle bu koküs — yu unulmıyacaklı. Jak, büyük bir. memnuniyetle kendini kaybetmiş gibi idi. Arslar — nn 'bulunduğu noktadan gözlerini — ayıramıyordu. j Akut, biraz geride duruyordu. Birdenbire acı bir sesle haykırdı. — Jak, bünün bir tehlike işareti cl- duğunu derhal anladı. Geri dördü. koşmuya başladı. Vücudü baştan — aşağı kadar titriyordu. On metve ileride, sazların arasından koca - man bir arsların kafasını kaldırdı — ğimı gördü. Yirmi adım kadar ge- — ride bulunan Akut, yerden sidığı | taştarı âttyor, arslanın dikkat na- (Devamı var)