/ İSTİŞARE HEYETİ ARTIK TOPLANMIYACAK " Belediyedeki iktısad — müşavere heyeti işini bitirmiş ve artık da- ğilmiş. Bu beyetin, bugüne kadar hangi şehir işlerini halletiğini çok. merak ediyoruz. Bize öyle geli- — yor ki, bu heyet, Belediye meka- — hnizmasının faaliyetini işkâl etmek- ten başka bir rol oynamamıştır. Belediyenin eski iktısad müdü- Tü Asım Süreyyaya müjde , Fazla param olsaydı, bir yıdlırım tel - grafi çekerdim.. /— PENİZBANKIN HASRETİNİ ÇEKENLER Bir okuyucu, bir suali soruyor: — Orta okul mezunları Denizban- ka girebilirler mi?. Gazete, verdiği cevabda, Deniz- bankın lâğvedikliğini yazıyor. Ga-| ba, bu okuyucu, Denizbanktaki — gerveti sâman hikâyelerini dinle- 'ye dinleye kendinden geçmiş, lâğ- vedildiğinin farkında bile değil. — Geç kaldın azizim.. Talihine küs.. Biz, bu gazetenin yerinde ol- saydık, şu cevabı verirdik: — Ne yazık ki, Denizbank hâ- Ten yaşamıyor. Eğer mevcud bu - Tunsaydı, değil orta okul mezunu, — bir spor kulübü mezunu olmanız gazeteye şu Belediye, ekmek fabrikasile be- Faber, bir de sihhi maya fabrikası —kurmağa karar vermiş. Yapılan tetkiklerden, şimdi yediğimiz ek- — meklerin bir çoğunun mayası bo- zuk olduğu anlaşılmış.. Aman, ma- VD ) S RŞISINDA on Telgrof — yaya dikkat! Kâfirin bozuk olanı '*M.Hıh.mm * Harb kimya sanaytinin tev - #tine tetkikler yapmak üzere ge- “ tirtilmiş olan doktor Karl evvelâ Ankarada işe — başlamıştır. Gaz maskesi fabrikası tevsi edilecek- tir. İlk olarak İzmitte bir klor fab- orikası açılacaktır. Bu fabrikanın maliyet. hesabları yapılmıştır. » # 'Gümrükive İnhisarlar Vekili Raif'Karadeniz şehrimizde tetkik- lerine devam etmektedir. Dün ya- “bir toplantıda bira fiatlar nun! ı'ğ)ııhtıhı;ııı ve kırk derece- 'um-m»mmw — etrafında fikir teati edilmiştir. * Adanada bir köyde tesadüfen “#ki çocuğun içinde eski Asur ve İslâm hükümetlerine aid altın, gü- /“Müş, brinz ve bakır bulunan bir /— define bulunmuştur. * Matbuat umum müdürü Naci! Kıcanan terfian Bolu - valiliğine — tayin edilmiştir. * Vali muavini Muzaffer Ça - — talca, Silivri ve Bakırköy kazala- rını teftiş etmiştir. v İspanyada bulunan İtalya Ha- / riciye Nazırı Kont Ciyanonun bin- Plâj Bülbülleri No. 36 İşte bir gürültü. [ © nett “ Melinin sesi.. — Belin karyoladan başını kaldır- d, Dışarıya kulak verdi: — Evet.. Tükendisi, O geliyor. Bir kadın sest merdivenden ak- #ediyor ve gürültülü ayak sesleri “—yukarıya doğru yaklaşıyordu. | Selin: — Eyvah, gördünüz mü şimdi olan işleri?! Kız kardeşim geli - — yor.. Ben sizi aldatmıştım. Burası “kız kardeşimin odasıydı. — Diyerek yattığı yerden fırlayıp çalktı — Kulak kabartlı: veğlenceyi?. DEMEYİN, EY VATANDAŞLAR! bozuk maya, umum! harbde oldu- " Zu gibi, halkı kasıp kavurur. Ne gare ki, boruk mayanın kokusu pek, çabuk çıkmıyor! ÇOK ŞÜKÜR ALLAHA BANKADA PARAMIZ YOK Satie meselesinin tahkikatı, şim- di, duha firaklı bir safhaya girdi, Suçluların, bankalardaki hesabı carileri ve paraları da tetkik olu- nuyormuş.. Gördünüz mü şimdi Parasız olmak, her bakımdan iyidir, rahattır. Bankada parası bulunmak, bazan böyle sorulup su- al edilmek icab etti mi, insana, biz at sineği gibi, rahatsızlık verir.. Çok şükür Allaha, ne bankada, | ne de çömlekte on paramız yok.. Bize bir suç isnad etmek isteseler, olsa, olsa: — Milli iktisad ve tasarruf cemi- yetinin nasihatlerini neden dinle- Medin, diyebilirler?. Bu kadarcık kusur, kadı kızın- da da bulunur! DUYDUK, DUYMADIK İstanbulun imar plânının tatbiki başlıyor. Yeni bir takım nizamlar çıkıyor, Şehrin imar odilecek mın- takalarırda, kim yeni bir bina yaptırırsa, on sene müddetle ver- giden muaf tutulacakmış. İçimde ilk defa, bir binaya sahib olabil- mek hevesi uyandı.. Yer yüzünde, dikili ağacı olmuyan bir insan için, bu hayali zevki çok gönmeyin.. Kendi kertdime düşündüm: Yap- tıracağım bina, on sene vergiden muaf olacak.. Hayal bu ya, şimdi de, apartımanı kaç kat yaptırayım, diye düşünüyorum.. Gülmeyiniz.. İşi sağlama bağladım: Benim iş, bir atla üç nala kaldı. AHMED RAUF diği tayyare Barfad'da karaya i- nerken bir sıçrama yapmış ve dev- rilmek tehlikesi geçirmiştir. Tay- yarenin bir tekerliği kırılmıştır. İçendekilere bir şey olmamıştır. * Mısır Hariciye Nazırı Abdük- fettah Yahya Paşa Atinadan Misi- ra hareket etmiştir. * İspatıyadan birçok İspanyol- lar Meksikaya hicret etmektedir- ler. Meksik vapuru da iki bin İs- panyolu hâmilen Bordodan Mek - sikaya hâreket etmiştir. * Providans şehri civarında bir maden infilâkı olmuş ve otuz kişi | toprak altında kalmıştır. *& Maarif Vekâleti yeni ders yılı hazırlıklarına devam etmektedir. Zannedildiğine göre, orta okullar- da biyoloji dersleri kaldırılacaktır. İlk mekteb kitablarının da tek bir cilde toplanarak ucuz fiatla satıl- ması düşünülmektedir. * Tirbalı müddei müddeiumu- misi Subhi Nahid Okay İskende- run müddelumumiliğine tayin o- lunmuştur. . Yazan: İskender F. SERTELLİ — Eyvah, Mecdi Bey de birlikte geliyor. Sermed şaşkın bir tavırla sor - du: — Mecdi bey de kim? — Kiız kardeşimin belâlısı.. Şim- diye kadar beş on kişiyi yarala - mış haşarı bir adam. Ve Celâle dönerek ilâve etti: — Siz varsınız ya.. Hiç kimse - den korkmam. Tanınmış. değerli bir taharri memurü aramızda bu- Tunurken başka kimseden korku- lur mu hiç? Melin odanın önünde durdu.. — A. O ne?! Odamda işık var. Ve kapıyı yavaşca araladı: “sin, Selin! Senden de hiç rahat Donanma Piyangosu Ne Suretle Tedavül Mevkiinden Kalkacak Mülga Donanma cemiyeti tara- fından hasılatı tersane İnşasına sarfolunmak Üzere 1917 senesinde Donanma piyango tahvili namı al- tında kırk senede itfa edilmek ü- zere beheri itibari bir lira kıyme- tinde bir milyon liralık tahvil çı- karılmıştı. Bunlardan 400 bin ade- di itibarf kıymetinden yüzde 15 ve 20 noksaniyle itibarı milli ban- kasına verilmiş ve banka da bun- ları tedavüle çıkarmış, diğer kı - sımları satılmıyarak bankanın e- linde kalmıştır. Hiç bir tarafa satılmıyarak ce - miyet elinde kalan ve tedâavüle çı- İmıyan 600 bin adet tahvil de 2 nisan 935 tarihli ve 104 numa- ralı kararname ile hazineye inti- kal etmişti, Şimdiye kadar bu bir milyon aded tahvilden ancak 61,000) tahsisatla itfa olunabilmiş ve ge- ri kalan kısmının itfası ise bu se- neden itibanen daha 17 sene gibi yzun bir zamana tevakkuf etmek- te bulunmuştur. Faize tâbi olma- maları itibariyle hâmlilerine hiç bir fayda temin edemiyen, tasti- yeleri için daha bir çok seneler tatizarı mecburi kılan bu tahvil- lerin itfası, hem hâmillerinin 20 küsur seneden beri mühmel olan paralarından istifadelerini ve hem de bütçeye her sene bu iş için ko- nulan tahsisatın daha müsmir iş- lere tahsisini temin gibi mühim faydaları istihdaf edeceği derpiş olunmuştur. Taslfiye işini karşılamak üzere muktazi tahsisatın bu tahvillerin senelik taksitleri için hazineden İş bankasına her sene tevdi olu - nan paralardan müstakbel keşide- ler için ayrılmak suretiyle bu ban- kadan biriken beş yüz bin lira te- min edilecektir. Bu suretle mülga Donanma ce - miyeti tarafından tedavül mevkit- ne çıkarılan ikramiyeli pıyango tahvillerinden şimdiye kadat nu- maralarına ikramiye ve amorti i- sabet etmiyenlerden itibari kıy- metleri üzerine mayıs ©40 nita- yetine kadar satın alınmak su- Tetiyle itfasına izin verilmiştir. Hazine elinde olup tedavüle çıka- rılmış olanlar usülen imha ecile - ceklerdir. Bu tahvillerden numarasına ik- ramiye isabet edip de şimdiye ka- dar alınmış olanlar hakkında tah- viller üzerinde yazılı müruru za- man hükmü mahfuz kalacak ve | bundan mütevellit neticeler hak ve vecibeler hazineye ait olacak- tır. Maarif Vekâletinde Yeni Tayinler Maarif Vekâleti orta tedrisat şu- be müdürlerinden NuroddinBoy- man, teknik tedrisat umum mü- dürlüğüne, Ziraat Bankası müfet- tişlerinden Hasan Refik Ertuğ Ma- ar'f Vekâleti hukuk müşavirliğine tayin edilmiştir. — Hay Allah müstahakını ver - yok. İkide birde odama gelirsin! Şimdi ne yapacağız biz? Misafirlerin yüzüne ayrı aynı baktı: — Bunlar da kim böyle? Süt dökmüş kedi gibi sinmişler burar ya, Selin her şeyden önce bir nok- tayı anlamak istedi: — Mecdi sarhoş mu? — Epeyoe.. — Aman, sakın fazla içirme, Be- | nim misafirlerimle biraz birlikte otururuz. Onlar zaten neredeyse gidecekler.. Melin kiz kürdeşile kapının ö- nünde konüşurken, dışarıdan bo- uk bir ses duüyuldu. Mecdi bağı- Tıyordu: — Ulan ölüsü kandilli.. Nereye sıvıştın çekirke gibi çabucak? Bir ışık tutsana be... Bu karanlık mer- divenden çıkılır mı hiç..? A. N, Karacan, milletlerin harb korkusu dolayısile düştükleri te - lüştan bahsediyor. Harb olacak mi? Bunu anlamak için terazinin iki kelesini tartmalıdır. Mosko - vanın ağırlığı terazinin hangi ke- fesine düşecek? Bütün dava şim- di buradadır ve herkes bu muam- manm şu veya bu şekilde netice- lencceğine göre, tedbirli davran - mağa hazır bulunmağa çalışmak- CUMHURİYET; Yunus Nâdi Cumhurrcisi İsmet İnönünün <«Deyli Telgraf» gazete- si muhabirine verdiği beyanattan bahsederek, Türk - İngiliz dos'lu- ğunun kıymetini anlatıyor. Diyor ki; «Avrupanın hudutlarından ta- şan emniyetsizlik havası içinde, Türkiyenin de korunma tedbirle- ri alması gayet tabli idi. Türkiye- nin hiç bir tarafa müteveccih bir taarruz fikri olmadığını herkes biliyor. İngiltere ile sulh için te- minat mahiyetindeki samimi ve hayırlı dostluğumuzun Reisicum- hurumuzun mesajında kanaatle i- şaret olunan inkişafları göster - mekte devam edeceğine şüphe &- dilemez.» TAN: M. Zekeriya Sertel, Balkanlar- da iktisadi bir muharebe olduğu- nu söylüyor. Bu muharebede Al- man iktisadiyatının mümeyyiz vasfı olan istilâcılik göze çarp - Deniz Yolları Yeni Binasında İşe Başladı Devlet Denizyolları U. Mü - Eğaâzelder maktadır. Alman iktisadiyatını inhisar altına almak, sonra bu hâ- kim vaziyetten istifade etmektir. Son zamanlarda İngilterenin müt- tefiklerine 60 milyonluk kredi aç. ması bu istilâyı önlemek içindir. VAKİT: Asım Us deniz hamamlarında ahlâk zabıtasına dikkat ediyor. Diyar içi: «Bilhassa pazar günleri deniz hamamları kadin, erkek çıp- lak insanlarla doludur. Sağlık bar kımından iyi bir şey.. Fakat tah- silli ailelerin yüzlerini kızartan 'bazı manzaralar karşısında kayıd- S1z kalmağı doğru bülmayız. Bil- hassa kadınlara mahsus muhafa- zalı yerlere bazı erkekler müteca- viz bir vaziyet alıyorlar. Umumi adab mefhumu ile telifi kabil ol- mıyan bu uygunsuz vaziyetlerin önüne geçilmelidir. YENİ SABAH: Hüseyin Cahit Yalçın On iki a- da meselesinden bahsediyor. Di - yor ki; «On iki ada Türk suların- da Anadolunun bir parçasıdır. A- sırlardanberi Türklerin idare ve hâkimiyeti altında kalmıştır. İtal- ya bu adaları malüm şekilde işgal ettikten sonra, Yunanistana tade e- deceğini — vadetmişti. -Fakat bu, bir İtalyan sözü idi. Bu adalardan bir tanesini bile Yunanistana tes- lim etmedi. Şimdi de bu adalarda tahkimat yapıyorlar. Fakat ne ya- parlarsa yapsınlar, Ön iki adanın hakiki sahiplerine ergeç avdet et- mesi zaruri ve mukadderdir.. Şehir Gazinosu Taksim —Bahçesinde dürlüğü Tophanedeki eski De- |Temel Atma Merasimi nizyolları binasına taşınmşı - ve dünden itibaren orada çalışmağa başlamıştır. İdarenin liman iş - detmesi binasındaki bütün ser - visleri yeni binaya nakledilmiş lerdir. ĞMİ Zehirligazlardan Korunma Zehirli gazlardan korunma ko- misyonu Pazartesi günü sefer- berlik müdürü Nailin relsliği al tında toplanacaktır. Toptantıda bu husustaki talimatname üze - rinde konuşulacak, icap — eden tedbirlernn alınması kararlaşa - caktır. —i Bir Hakaret Davası Hasköyde kahvecilik yapan Ah met, belediye bina tahrir komis yonu azasından Hayri, Sırrı ve Ahmed, tahrir edilecek bir arsa yüzünden kızarak tahkir etmiş, hakkında cürmü meşhut zaptı tutularak asliye dördüncü ceza mahkemesine verilmiştir. Suçlu mahkemede inkâr et - miş, mahkeme de tahkire uğra- dıkları idd'a edilen adamların me- mur olup olmadıklarının tahkik ve tesbiti için duruşma / evrakını müddeiumumiliğe göndermiştir. Sermed bu sesi duyunca şa - — Sahiden belâlı biri - geliyor, Celâl! gözün aydın.. Selin gülümsedi: — Biraz önce gürültü çıkarmak için bana kafa tutuyordun, işte, şimdi böbürlen bakalım. — Benim kimseye böbürlendi- iim yok, ablacığım! Ben şaka yap- mıştım. Gürültü kim, biz kim! Şu- racıkta oturup ağız tadile iki ka- deh rakı içemedim yahu! Sancı.. Terzi.. Hakaret, Şimdi bir de be- lâlıya dend mi anlatacağız? Nihayet Mecdi sendeliyerek ©- dadan içeriye girdi. Sermed birdenbire şaşırdı, O net! İçeriye giren adamı Sermed çok eskiden tanıyordu. Bu ne aksi te- sadüftü! Mecdi içeriye girer girmez: — Melin! - diye bağırdı - yine mi benim başımı belâya sokacık- Yapıldı Dün Taksim bahçesinin açılma ve bahçe içerisindeki şehir gazi- nosunun temelatma merasimi saat) 18,30 da, güzide davetliler huzu - runda yapılmıştır. Bu merasimde C. H. Partisi ge- nel sekreteri doktor Fikri Tuzer, Parti İstanbul mıntakası müfettişi Fikret Sılay, şehrimizdeki meb'us- lar, vilâyet, belediye, halk partisi ve Halkevleri erkâmı hazır bulun- mdştur. Vali Lâtfi Kırdar bir nutuk söy- liyerek, büyük ve kalabalık bir şehirde umumi bahçelere olan ih-) tiyacı anlatmış, nutuktan sonra temalatma merasimi yapılmıştır. Dün temeli atnlan şehir gazino- sunun inşası kısa bir zamanda ik- mal edilmiş olacak ve resmi küşadı önümüzdeki Cumhuriyet bayra - mında yapılacaktır. ni Ecnebi Mekteblerde | tsahhidine ihale Türkçe Asfalta Çevrilmesi Kararlaştırıldı BSirkeci meydanının inşasına de- vam olunuyor. Münakalât Vekâ « leti, evvelce parke döşenmesi ka- Tara alınan meydanın asfa'ta tah- viline karar vermiş ve bu nususta fasliyete başlamıştır. Meydanın genişletilmesi için, E- dirne ve Çorluya giden otobüsle- rin tevakkuf mahallinden Sirkeci- deki işaret memurunun bulundu- Bu dörtyol akzına kadar imtidat eden adanın istimlâki şimdilik te- hir edilmiştir. Sirkect meydanile istasyon binasının deniz cephasin- deki araziye yapılacak parkin tan- zimi işlerinden sonra bu istimlâk keyfiyeti de ele alınacaktır. Parkın inşasına da pek yakında | başlanacaktır. Bunun için orada- | ki gazinocuya bahçeyi tahliye et mesi bildirilmiştir. Ekmekte Narh | Usulü Belediye Bu Usulü Kaldırmak için Tedkikler Yapıyor Belediye ikinci nevi ekmeği kaldırmağa karar vermiştir. Bi - rinci nevi ekmek fiatından pek az farklı fiatla satılan ikinci ne- vi ekmek halkı tatmin etmemiş- tir. Bilâkis fırınlar ikinci nevi ekmek ununu birinci nevi ek - mek için kullanmış: teftişlere ge lenlere ikinci nevi ekmek pişi- tiyoruz cevabını vermiştir. Küçük fırınların kapatılması - na devam olunmaktadır. Belediye ekmekteki narh usu- lünü kaldırmak için tetkikler yapmaktadır. Narh usulü kaldı - rıldığı takdirde fırıncıların şir - ket halinde çalışmalarından fi - atları istedikleri kadar yükselt- melerinden kurtulmaktadır. Belediye reis muavini Rifat, ekmeğin şimdiki vaziyeti ve 1- lahat esasları hakkında bir ra- por hazırlamaktadır. Rapor Ve- kâlele gönderilecektir. el lağü, Gazi Küprüsü için Tahta Parkeler Gazi köprüsüne yerleştiri « len tramvay rayları - tamamen kaldırılmıştır. Köprüye döşe - necek tahta parkeler Fransadan getirilmiştir. Önümüzdeki — bir haftadan itibaren yerlerine kon- masına başlanacaktır. Köprünün iki başında yapılan Beton ayakları inşaatı köprü mü- edilmiştir. Bu yüzden köprünün inşaatı uzadığı için — Garzi köprüsü Cumhuri - Maarif Vekâleti, ecnebi mekteb-| — yet bayramında merasimle açı- Tabilecektir. lerin ihzari sınıflarında okuyan talebelerin, bu ihzari sınıflarda türkçeyi lâyıkile öğrendikten son- ra kabul edilecekleri sınıflar hak-| göre bu ihzari sınıflarda okuyan - lar thh:qi iyice wm sön- sın? Geçen akşam da Çıılmıdı böyle yaptın.. Çizlamı çekinciye kadar başım döndü. Selin bu misafirlerin gelişinden hiç de memnun olmamıştı amma.. Kız kardeşine bir şey — söylemeğe hakkı yoktu. Oturduğu, eğlendiği oda kendi odası değildi.. Melinin odasıydı. Onlara ancak kalkıp gitmek dü- gecekti. Meedi bir kenara oturmak ister- ken, gözlerini kırpıştırarak Meli- ne sordu: — Bu misafirler yeni eniştebey- ler mi? Melin, Çamlıcada bir kaç gece önce başına geleni unutmamıştı. — Hayır, dedi, kız kardeşim Se- dinin ahbapları imiş.. Mecdi Sermede dik dik bakıyor- du... Birdenbire başını uzattı: — Ulan Ördek.! Vay canına.. Senin ne işin var buralarda be3? Sermed Bey: ra, eğer ilk mekteb mezunu iseler orta mektebin birinci sınıfına, or- ta mektabin herhangi bir sınıfın- dan gelmişse, tasdiknamelerinin tekabül ettiği sınıfa kabul edile - ceklerdir. — Rica ederim, Beyefendi! de- di. Ağzınizdan çıkanı kulağınız i- şitsin. Bondenizi birine benzet - miş olacaksınız! — Hayır bet Ne benzetmesi.? Sen benim kodes arkadaşım değil misin? Kırk yıllık Ördek Ahmedi Uunutur muyum ben? Sermed renkten renge giriyor, elinde sigarası yanarken, bir diğe- rini yakmağa çalışıyordu. Mecdi çok boşboğaz bir adamdı. Ağzın- da bakla ıslanmazdı. Gerçek birbirlerini tanımışlafdı amma.. Sermed bu tanışıklığını in- kâra mocburdu. O zaman bütün foyalar büsbütün meydana çıka - caktı, — Benzetiyorsunuz. Beyelendi! Cidden benzetiyorsunuz! Diyerek Mecdiye bir sigara u- zattı. Mecdi gülmeğe başladı. (Devamı var) | e| “Açlar,, ve “Tok! ü M Yazan: Ahmed Şükrü ES Bir kaç sene evyel; «aç ve «f devletlerden çok — bahsediyord İngiltere, Fransa, Amerika ve Si7 yetler <tok» devletlerdi. Almel — İtalya ve Japonya da <ç dı. Japnoya, 1981 senesinde dayanamıyarak Çinin bir eyi saldırdı. Ve otüz osur m nüfusu olan Mançuryayı ti. Mançurya ile beraber, Jap nın eline geniş hububat sahâli ve zengin maden ocaklerı İj Bundan sonra Japonyanın dey#f L &ı zannedilmişti. B 1935 senesinde de Fransa, ©87 olan İtalyaya Habeşistarı — vefti P Bu sırada üçüncü aç bir devl lan Almanya, Sar mıntakasınl B” ri &ldı. Ertesi sene - Avustu! ilhak etti. Bir sene sonra da SÖW mıntakasını aldı. Bu top pi ilhakından sonra doydukları nedildiği bir sırada Almanya kistan'ı ve İtalya da Arnav işgal ediverdiler. Oburun yediki” iştihası açılır diye bir söz varG' ği otoriler devletlerin istilâ polltr| " ları da toprak ve arazi ilhak ©| tikçe yeni hız almaktadır. B ziyetin garib tarafı şudur ki, sayılan devletler, daima kel ni, şu ve bu lokmanın yutulm ”| sile doyacak vaziyette göstü lerdiz. Almanya - Sar'ı aldıği man, Avrupada bir karış ııi temediğini söylemişti. Ayni $ Avusturyayı ilhak ettikten k tekrar etti. Stalya Habeşistani F — l lâ ettikten sonra tekrar etti. & 'ya Habeşistanı istilâ eder etm gi tık <tok» devletler arasında S#İAR — labileceğini bildirmişti. Fakat Ü — zım zamanı geçer geçmez Bt daha büyük <parçalar» peşi koşmsya başladılar. İki sene içinde Avrupada 'l v rikada bir çok memleketleri Iâları altına geçirdikten sonrâ Pj di edoymüş» sayılmak - için Y” bir Nste daha hazırlamış b yorlar. Egto de Corbino nan ki İtalyan gazetesi, «hakiki SW un temini için Alman ve İ! | mutalebatının mahiyetini bir © fa daha saymaktadır. Bu gaf ' göre, Tunus, Cibuti, Süvey$ İj Malta İtalyaya verilmeli, Ceb tarık İspatyaya, Danzig, Ko ve eski müstemlekeleri de yaya iade edilmeli. O zaman $4 — lar tahdid ed'lebilir. İktisadi liği yapılır ve «hakiki» sulh d€ rulmuş olur. Bir defa artık nın ve Almanyanın doyabileci” lerinden bütün dünya Üümiü kesmiştir. Farzımahal bu m j leketler de otoriter devletlere lim edilecek olsa, «tokların” #f tesi gün yeni bir liste ile kal mıyacaklarından kimse emif İ ildir. Kaldı ki bahis mevzuü 4 İ yerlerin bu devletlere teslimi * | düşünülemez. * İtalya Habeşistan ve Arı duğu eline geçirdikten — son! hakla Mısıra aid olan bahsedebilir? İtalya bugün #/ İ caklı olan devletler Kü, borçlu olan devletler dır- İtalyan gazeteleri, bu ketlerin kendilerine verilemiğ ğini bildikleri halde neden BAEE —— ları birer dava halinde örtayâ maktadırlar? Bunun se Tamak için faşist ve milli - rejimlerinin «davasız. yaşıy#, yacaklarını hatırlamak Tâzıftfi) İtiraf etmek lâzımdır ki, bi jimlere karşı dalma tedafüf Vi yette kalmak karşı taraf içif zâf manzarası arzediyor. bugün başkalarına a:d olan © raklara sahibdir. Moselâ Af vutluğu haksız yere işgal eti ' « Arnavud milletini - esaret #p almıştır. Sonra on iki adayi Ü hafaza etmek için otoriter lerin bu kadar ehemmiyet Y" dikleri ırki bir sebeb yoktuf: ril'daki' Almanların mı ş Almanyayı alâkadar eder. Föyil — bu dâ haksız olarak İtalyanif ği — gali altındadır. Ayni şey, W recede kuvvetle Almanyanif Şi kistanı istilâsı hakkında a bilir, Binasnaleyh — karşi artık müdafaadan tecavüze # lerine zaman gelmiş olsa 8€ SA