SİNGENELERİN NE | KABAHATİ VAR?. Son gelen ajans telgraflarının | | ilçinde bir tanesi vardı ki, çok ha- | zindi. Viyanada 400 — Çingeneyt | | tevkif etmişler.. Zavallı Çinge - — meler.. Fakat, bunların ne kaba - hati var . Bunlar da mı Nazi a- “eyhinde çalışmışlar?. Bu zavallı | dnsanlar, yer yüzünün en masum, | en kalender, en rinde meşreb mah-| | İüklarıdır. Zannetmem ki, yer yü- | — zünün bu sulh ve sükün nümu - | neleri politikaya karışmış olsun- lar.. Eğer, hakikaten, dünyada — gizm düşmanlığı, Çingenelere ka- | dar sirayet etmişse, bu, çok fena — bir nottur. Demek ki, bu rejim en Sakin imsanları bile isyan ettiri- — ö Fırınlarda âni teftişler yapı- OAacak, etiketsiz ekmekler müsa- ğ gn edilccektir. 4 Taksim - Yenimahalle hat - — tanda çalışan arabalara altı otobüs e / Gaha ilâve edilmiştir. ” 4 Askeri brem kanununun 1 im- ci Müzakeresi, dünkü Büyük Müil- et meclisinde yapılmış ve kanun Kabul olunmuştur. “ ae Aksaray gençler birliğinin — koöngresi 10 temmuz pazartesi gü-| Dü saat 21 de Cerrahpaşa semt o- Cağı ikurağındaki merkezinde top-| Janacaktır. | v Bu yıl bariplen yetmiş bin ton ıehr ithal edeceğiz. Buna se- > son kuraklıktır. Fabrikaların tarkı oları bu miktar şe- dışardan alınacaktır. 4 Tramvay ve elektrik idarele- Jrinin belediyeye devri henüz ta- a o4 Münakale Vekili Ali Çetin-| “kaya şehrimizdeki tetkiklerini b tirerek Ankaraya hareket etmiş: —e Çubukludaki ve Belediye ma- olan Hidivin köşkünün otel ve izino haline konulması hakkın- — dâ bir tasavvur vardır. — e Devlet memurları hakkındaki barem dün Mecliste aynen kabul — ve dün hararet 36 yı bulmuştur. — ö Bu yal Üç yabancı sergiye iş-| tirak edeceğiz. Bunlar arasında ıı—zı <— Bence yeni tanışdığın bir buraya getirmemelisin. Ya- burada da foyamız meyda- | kar; başka bir yere gitlmeğe ,ııı Peki.. ne yapalım? Her müş- böyle kaçıracak olursam, $i- göyle dursun.. Terzinin, — Faya getirme! İstanbulda otel kıt- _ğlmmıırthlllıuın“n— KUYUYA DÜŞEN KİTABSİZ NASIL Dürnkü gazetelerde şöyle bir Yazan: İskender F. SERTELLİ aç SENÇ IZ Sabahat isminde on sekiz ya - şında genç bir kız, bir kuyuya düşmüş, Ve tamam 12 saat kuyü- da kalmış.. Neden sonra, bereket ki kurtarılmış.. Kızcağızın, bu sı- cak günlerde, buz gibi suların - çinde serin bir banyo yapışı, fena bir şey değildir. Fakat, kuyuya düşmek hiç de cazib değil. plâja düşmek daha kısmtlidir. OKUYORLAR?... Üniversitenin nebatat ve hay- vanat şubesinde okuyan talebenin elinde hiç kitab yokmuş. Bizim muharrir arkadaşlar merak ve telâş içindedirler: Soruyorlar: O halde tedrisat nasıl yapılabilir?. Zehi gaflet! Nebâtat ve hayva- nat ilmi tabiiye olduğuna göre, vadis vardı: «Almanya bizden $00 ton kemik satın aldı. Göbels'in kulakları — çınlasın.. Alman propaganda nazıri, geçen- lerde söylediği bir nutukta: — Et, tereyağı yemedik. Top tüfenk yaptık, demişti. Demek artık sıra kemikte, Yal- nız, çok dikkat ister, bazan giırtla- ğa battığı da olur. AHMED RAUF KÜÇÜK HABERLER Belgrad, Selânik panayırları var- dır. v Eski belediye muhasebecisi Ankara belediyesine tayin edil - miştir. * Mecidiye köyünde yapılacak | yeni hastanenin inşasına yakın- da başlanacaktır. y Deniz inşaiye tekniği üze - rinde çalışmak üzere Avrupaya talebe gönderilmiştir. * Dün bütün Denizyolları me- rakibindeki eski Denizbank fors- ları kaldirilmiştir. v Üniversitede bugünden iti - baren tati Ibaşlamıştır. * Her sene yapılan Kızılay haf- tası bugün başlamıştır. * Tıp fakültesine alınacak ta- lebe bu aydan itibaren tahdit edi- lecektir. Kral Zogo Bu Gece İstanbuldan Ayrılıyor Bir müddettenberi şehrimiz - de bulunan eski Arnavutluk kra- li Zogo kraliçe Jeraldin bugün Köstence yolu ile Fransa ve İn - giltereye hareket edecektir. Va « pur gece limanımızdan ayrılacak- tır. ceği yerlere gidersin! Ondan son- ra buraya, Hem biz sburasını ne Mmaksadla tuttuk.. Bunu ne ça - buk unutuyorsun? Bak, Mecdi be- nim bütün plânlarımı alt üst et- ti. Eniştelik oyununu pek âlâ Fe- riduna yutturabilirdik. Halbuki, Mecdi orltaya on lira attı.. Âş anla- şıldı ve her şey alt üst oldu. Bu- raya getineceğimiz adama evlen- Tnek gayesini takip ettiğimizi söy- Tiyeceğiz.. Bu fikri onlara telkin ederek itimadlarını kazanmağa ça- lışacağız. Bunu yapmazsak, bura- ya ve Suadiyedeki eve ne diye boş | yere kira verelim? M:hn;cnbhknd-ıldı. e- Kısıklıda Büyük BirOte! Korulu Köşkün Satın Alınması Düşünülmektedir Vali ve Belediye reisi B. Lütfi Kırdar dün Çamlıcaya giderek ba- zı tetkiklerde bulunmuştur. Bu tetkikler esnasında Beledi- ye İmar müdürü de kendisine re- fakat etmiştir. Çamlıcanın İstanbul için en gü- | zel bir turist mıntakası haline ge- tirilmesi kararlaştırılmıştır. Bu maksadla; Kısıklı ciyarındaki ko- | rulardan birinde modetn bir otel vücude getirilmesi muvafık gö - Tülmektedir. Bu otelin yeniden tnşa edilmesi çok mâsraflı görüldüğü takdirde Küçükçamlıca civarında meşhur Koruli köşkün satın alınarak ba- zı tadilâtla bu işe tahsisi düşünül- mektedir, Diğer taraftan Üsküdar - Kısık- h tramvayının Alemdağına kadar uzatılması da Belediyeden rica o- lunmuştur. Esasen Alemdağının da gerek seyyahların gerek yerli halkımı - zı celbedecek bir mesire haline konulması - istendiğinden hattın temdidinin kaça malolacağı tetkik edilecktir. | Zaten Üsküdar - Kısıklı tram - vaylarının ilk teşekkülü zaman - larında bu hattın Alemdağına ka- | dar uzatılması da bir prensip o- | larak kabul edilmiş bulunmakta- | dır, aüi Hususi Mekteb Ve Hastahaneler 14 Senelik Ka Kazanç ve | Bina Vergilerini , |Birden mi Verecekler? İstanbuldaki hususi haslahane- | lerle hususi mekteplerden 1925 se- | | nesindenberi kazanç vergisi ve bi- na vergisi âlınmadığı yapılan tet- Halbuki; bunların da — mezkür vergiye tâbi tutulmaları icabet- tiği mülâhaza olunmuş ve şehri- mizdeki maliye şubeleri mıntaka- larındaki bu müesseselerin 1925 senesindenberi olan vergilerini çı- Yunuı Nadi «Hatay moclisinin en kutlu kararı» isimli bugünkü başmakalesinde; evvelki — günkü son Ve tarihi toplantısında kendi kendini feshederek ana vatana Htihak için karar veren Hatay meclisinin bu kararının kutlu bir karar olduğunu söyliyerek di - yor ki IKuvvetle tutularak akıl ve kiyasetle yürütülen davaların mu-| zaffer olması ihtimali yoktur. Biz Hatay misalinden bu bu ha - kekat dersini çıkarmış bulunuyo- ruz.. YAN: Zekeriya Eertel — «Sovyetlerle müzakereler böyle uzarsa'» isimli bugünkü başmakalesinde gerek salâhiyettar aşkerlerin ve gerek tecrübeli diplomatların — Sovyet Rusya olmadıkça sulh cephesinin totaliter devletler karşısında za- yıf olduğu kanaatinde bulunduk- larını söyledikten sonra diyor ki: «Fakat müzakerelerin uzaması totaliter devletlerin ümidini ve ce- saretini arttırmaktadır. Rusyasız bir sulh cephesinin za- yıf olduğunu bildikleri için mi novralarında devam etmektedirler. Uzakçşark hâdiseleri, Danzig me- selesinin yeniden nüksetmesi bu- nun bariz misalleridir. Bu sebeble Çemberlayn'in - sulh” siyasetinin istemiyerek — dünyayı bir harbe sürüklemesinden korkulur. Bu - gün İngilterede hâkim olan en - dişe budur.» VAKİT: Asım Us, «İtalyanların müslü- man hâmiliğile istmli bugünkü başmakalesinde: | «Hiristiyanlık âleminin merke- i teşkil etmekle iftihar eden İtalyanların bi senedenberi müslüman hâmiliğine de başla - dıklarını biliyoruz. Hâmi maskesi Londra 1 (Hususi) — Başvekil Molotof yeni beyanatla buluna - rak demiştir ki: «Her sabrın bir hüdudu olduğu- nu anlamak zamanı gelmiştir. O- nun içindir ki Japön ve Mançuri kuvvetlerinin Sovyet hudutlarına ve Mongol Halk Cumhuriyetine karşı tahrik edici tecavüzlerde bu- karmışlardır. Bu vaziyet karşısında hususi | hastahaneler ve mektepler sahip- | leri Ankaraya müracaat etmişler ve kendilerinin kazanç, bina ver- | gilerine muhatab tutulmalarının | kanunsuz olduğunu iddia etmiş - lerdir. Vaziyet Heyeti Vekilede tetkik edilecektir. Eğer bunlardan vergi alınması tensib olunursa hususi hastahane ve müesseseler 14 se - nelik kazanç ve bina vergilerini birden vermekle mecbur tutula- caklardır!.. — Sen çok derin düşünüyor - sun; abla! Suadiyede ne var, ne yok.. Biraz da sem anlat bakalım! | Feridundan başka ökseye konan kimseler yok mu?, | — Suadiye çok zengin bir mu- | hit.. Paralı bir ressam buüldum. Portremi yaptırıyorum. — Genç mi?, — Otuzunda var yok.. —— Güzel mi?, — Yüzüne dikkatle bakmadım. Yakışıklıca bir adam, Melin güldü: — Sen de ne tuhafsın, abla! Ta- nışlığın erkeklerin yüzüne hiç de dikkatli bakmazsın! — Ahıcı gözlle bakmağa lüzum var mı? Portföyü şişkin mi, boş mu..? Benim için aranacak nokta budur. Ötesi benim neme gerek. Güzel olmuş.. çirkin olmuş ben- ce müsavi, Maamafih, üç dört genç | kamu bir ti lunmaktar vazgeçmeleri icabe - der. Buna rağmen Japon — Mançuri kıt'aları mayıstanberi başlıyan te- cavüzlerini son günlerde daha zi- yade arttırmışlardır. SOÖVYET TAHŞİDATI Varşova 1 (Hususi) — Mosko- vadan gelen haberlere göre, dış Mongolistanda Sovyet - tahşidatı- hafil, Mançuri hududunda — son günlerde Japon ve Sovyet kıt'a- ları arasındaki müsademelerin tecrübesiz şevler Cebleri de do- haca, Galiba zengin çocukları. Bunlarla plâjda biraz oynaştık. Fakat, ressam çok kıskanç.. Bu ak- şam doktoru onun Glinden alın- cıya kadar göbeğim Çatladı. Ya - birakmak istemi - yor, bu gete beni köşküne davet ediyondu. Voden gitmedin? — Allah göstermesin.. Gider mt-| yim hiç? Gidince, ne ile karşıla - şacağımı biliyorum. — Hlânı aşk mi edecekti? — Onu çoktan yaptı. İlk yapaca- Bt iş benimle evlenmek, yahud mötres tutmak. — Aman âabla! Gözünü aç.. Et- keklerin tuzağına düşme, Saç aya- ği bozulmasın... Hepimiz dağılır, gideriz. — Sahi saç ayağı dedin de ak- hmâ geldi... Selin, Floryada ne yapıyor acaba? | daha var.. Henüz palazlanmamış. — Ne yapacak?! O da otasını in-| Söovyet | na devam edilmektedir. Siyasi me-| 'Molotof:“Her Sabrın Bir SonuVardır,,Diyor | bileceğini düşünen faşist İtalya YENİ SABAH: | hareket kalır. O da gürültüyü pa- altında müslüman memleketleri ve milletleri daha kolay esir ede- matbuatı müslüman Araplar için bir tehlike keşfetmiş, Türkiye İn-i giltere ile birleşerek bütün Arab milletlerini istilâ etmek niyetin - de imiş, Hatayın Türkiyeye ilti - hakı bu tehlikeye doğru — giden ilk adımı teşkil ediyormuş!» Diye başlamakta ve bu haberin çok gülünç olduğunu söyledik - ten sonra müslüman hâmiliği da- vasında olan İtalyanın bir müs- lüman memleketi olan Arnavud - luğu kanlı bir istilâ |le işgal ederek bir müslüman Kral ölan Zago ye- rine haristiyan kral Amanceli ge- Ürmesine işaret etmektedir. Yüseyin Cahid Yalçın eİtalyanın! hayat sahası» isimli bugünkü baş-| makalesinde Almanya gibi İta- yanın da bir hayat sahası olduğu- nu ve bu sahanın Akdenizde bu- lunduğunu söyledikten sonra İtal- yan gazetelerinin baze neşriya - tına temas ederek diyor ki: «Şarki Akdenizde garanti mu - ahedeleri imzalandıktan ve sulh cephesi teessüs ettikten sonra, İ- talyanlar için yalnız bir mâkul tırdıyı kesip uslu oturmaktan iba- rettir. Çünkü hulya ile hakikat sahalarını birbirlerine karıştırmı- ya kalktıkları gün ellerindekinden | bir kısmını kaybetmek kendileri için zaruridir. İtalyan muharriri, Arnavutlukta yerleşecek İtalyan küvvetlerinin bir — muharebede ordu ve donanmalarını — İtalyan düşmanlarına hizmet edecek va- ziyete sokan Balkan d.ı-vkllenn) zapta kâfi geleceklerini söy sa da Balkanlıların bu gibi tehdidlere ehemmiyet verecek ka- dar safdil ve düşüncesiz olma - dıkları sırası geldiği zaman filliyat ile sabit olacaktır.» gittikçe şiddetlenmekte olduğu - | | trolların muhtelif semtlerde her na dair haberler almaktadır. -Bu nevi müsademeler eskidenberi | tekerrür elmekle beraber, son za- manlarda tayyare — muharebeleri ile muvazi olarak şiddetini arttır- ması vaziyetin gün geçtikçe daha ziyade vehamet kesbetmkete ol - duğunu göstermektedir. AMERİKALILARA TECAVÜZ- LER DEVAM EDİYOR , Vaşington 1 (AA.) — Hariciye nazır Hull, matbuata beyanatta bulunarak nezarete Fooohow'da- ki Amerikan heyetinin Japonlar tarafından bombardıman edildi- ğine dair malümat geldiğini söy- Nazır, Hull Amerikan makam- larının mes'ul Japon makamları nezdinde hâdiseyi protesto ede - ceklerini ilâve etmiştir. Amn'hlııuı ait emlâkin uğra- KĞ ai alimblK Gelkar 0 nun yaptığını biz yapamayız. — Haydi dazla konuşmuyalım.. Biraz uyuyalım. Doktor uyanır - Sa, uykumuz kaçar. Bir müddet sesleri kesildi. Melin uyuyamıyordu. — Abla, diye mırıldandı. Selini görmiyeli birkeaç gün oldu. Kızın başına bir şey gelmesin.. Hiç gö | rünmüyor bugünlerde.. — Haydi canim, acı- patlıcana | kırağı yağmaz. O bizden daha a - kıllıdır. — Dostnudam beş bin liralık bir| çek almağa çalışıyordu. «Muvaf - | fak olursam, sana beş kuruşluk kabak çekirdeği alacağım!» dedi. Pelin yüksek sesle güldü - Yaman kız vallahi. Vadinde | dusürsa ne mütlü. Onu bile al - maz.. Fakat, bu zamanda bir kar dına beş bin Era verecek erkeği de görmüyorom ben. İnşallah bir tuzak olmasın,, Acırım ona, l | gibi aileye sadık ve merbut kal - Karşıda Tarama | ;’Teftısi— Açık Tablalarda Satı- lan Dutlar Denize Döküldü Belediye müfettişleri şehrimi - zin muhtelif semtlerinde yaptık - ları umuml teftişleri sıklaştırmış- lardır. Dün de Beyoğlunda ve Emniö- nünde sabah saat 8 den akşam 20 ye kadar 12 saat deyam etmek ü- zere bir tarama teftişi yapılmış> tır. Bu teftiş neticesinde müteaddit | dükkâncılar cezalandırılmışlar - dır, Ayrıca dutcuların üzerleri a- Çik tablalarda dut satmaları mem- nu bulunduğu halde açıkta sa - tış yapan 14 duteühun düt dolü tablaları da denize dökülmüştür. Müteaddit etiketsiz. ekmekler- de müsadere olunmuş ve müşte- rilerine havlu vermiyen lokanta- lar hakkında da zabtı varakası tu- tulmuştur. ç 'Takama teftişlerinin esnaf ve dükkâncılar üzerinde büyük tesi- ri olduğu görülmektedir. Esnafın | ve bolediyecilerin «Baskın tefliş- leri» ismini verdikleri bu ani kon- gün tekrar edilmesi kararlaştırıl- mıştir. ü— Bir Tavzih Bazı İstanbul gazetelderinde, Tophanedeki Ford müessesesi ta- | rafından satılmış bir kısım mal - | ların gümrükten çıkarılmalarında| bir takım yolsuzluklar olduğundan | bahseden neşriyat görülmüştür. Anbarlarını temizlemek gaye - sile yukurıda sözü geçen mücese- sece, 929 - 31 model otimabil ve kamyonlarına ald parçalarla, ka- Iörifer ocak külü, boş damacana- lar, tahta sandıklar, deşe ve za - irenin satılığa çıkarıldığı doğru- dur. Ford müesseses'nce ,hiçbir Heari kıymeti olmıyan bu eşya, | mâhalli bir firmaya — transit ve gümrüğü alıcıya ald olmak üzere topyekün tonu pek cüz'i bir bedel | ile satılmıştır. Alıcı da kendi güm- gümrük memurlarının murakabesi | altında gümrük — muamelelerinin 1 ifasını deruhde etmişti. | Bu muamelenin — ifasında her hangi bir yolsuzluk olmuşsa, bu- nun ne Ford müessesesi ne de o müessesenin her hangi bir müs- tahdemile alâkası yoktur. Ford Motör Company Exports İne. Tophane, dığı darbe dolayısile istenecek taz-) minat hakkında sorulan bir suale yyare Yazan: Ahmed Şükrü BSMER Birkaç gündenberi, uzak ğürktan gelen haberler, Sovyetlerle Japon- lar arasında çok şiddetli blr tayya- re harbinin devam etmekte oldu- ğunu bildirmektedir. Her İki kay. naktan da verilen malümata göne, Mongolistan hudutlarındaki bu harp birkaç hafta evvel başlamış- 'tar. Yani japonların Tiençin'deki İn- giliz imtiyazlı mıntakasına karşı taaruza geçişleriyle birlikte baş- Tamış bir hareket olmalıdır. Bu müsad<menin- inkişafı hak- kındaki malümat ancak yesmi ja- pon ve Sovyet kaynaklarından ve- rilmekledir. Tıpkı geçen sene Çan- * kufen müsademesi hakkındaki ma- dümat gibi. Mongolistan müsademeleri de biraz Çankufen hâdisesine benzi- yor. Fakat vaziyeti anlamak için hâdise hakkında verilen mütena- kız malümattan başka dikkate alı- nacak noktalar vardır: Evvelâ Mon- göolistan'ın vaziyeti nedir? Bu memleket iki kısımdır: iç ve dış Mongolistan. Mongollarla sa- kin olan bu iki memleket bin sene kadar evvel, Çin'in, daha doğrusu © zamanki Çin imparatorunun hü- kümranlığını tanımıştı. Mongollar, Çin ile olan münasebetlerinin, Man- çu sülâlesine mensup olan hüküm- dar ile aktedilmiş bir mukavele- den ibaret olduğunu iddia etmişe lerdir. Binaenaleyh 1911 senesinde Mançu sülâlesi iskat edilince, Man- golistan muhtariyetini ilânitmiş- ti. Çin hükümeti bu memleketi tekrar nüfuzu altına almıya çalış- mışsa da muvaffak olmamıştı. Yal- nız iç Mongölistan'ı pamuk ipliği ile Çin,e bağlıyabilmişler. Dış Mon- göolistan ise, Rusyanın da yardımı- ile geniş otonomisini muhafazaya | muvaffak olmuştu. 1919 senesinde Rusya'nın vazi- yeti karıştı. Çin bundan istifade ederek dış Mongolistan'ı geri almı- ya çalıştı. Fakat bir kaç söne'sön- ra Sövyetler - tekrar nüfuzlarını kurdular. Bundan cönra dış Mön- göolistan sözde Çin'in hükümranlı- Bı altında, Cakat hakikatte Sovyet nüfuzuna tâbi ve muhtariyetle ida- re edilen bir memleket olmuşur. Japonya Mançuryayı istilâ ettik- ten sonra Mongolistan'a da yakın geldi. Sovyetler o zaman, Mongo- listan hakkındaki yakın alâkalarını vazıh surette anlattılar: Stalin, bir. gazete muhabirine verdiği beya- matta Sovyetlerin Mongol istiklâ- Hini korumak için harbe kadar gi- deceklerini bildirmişti. Bundan * sonra da mes'ul Sovyet devlet a-. | damları aynı mealde yözler söy- Temişlerdir. İ Japonya 1936 senesinde Mongo- | | listan'a taaruz etmeğe hazırlan- 1 mıştı. Sovyetler de bu taaruzu def etmeğe hazırlandılar. Şimdi Ja- ponya tekrar Mongol hudutların- da taaruza geçmiş gibi görünüyor. Mongolistan yaldız tayyare kuv« cevab veren nazır, bu meselenin | y eteriyle fethedilebilecek Bir mem | Japon hükümetince tetkik edil - mmekte olduğun usöylemiştir. Ve içini çekerek üâve etti: — İtiraf edlim ki, o, hepimizden daha hassas ve daha ince bir kız- dır. Onun ruhunda kokotluktan ziyade, temiz bir aile yuvası kur - mak temayülü vardır. — Ya ben?!... Ben öyle değil mi- yim? Karşıma iyi bir koca çıksa evlenmez miyim sanryorsun? — Belki evlenirsin! Fakat, onun| mazsın! Onun bu meziyetini in- kâr etmek, güneşi inkâr etmek kadar gülünç bir iddia olur. Se - lin'i babam da - bilirsin ya - he- pimizden çok severdi. — Mezarında hortlayasıca ba- bam, annemin ölümünden sonra genç bir kadınla evlenmemiş ol- saydı, biz de bu yola düşmezdik ya. Kokot olmak için, — kokotlar mektebine de gitmedik. Erkek a Tamasını anamızın karnında dü öğrenmiş değiliz. (Devamı var) leket değildir. Bu vaziyette japon- ların geniş mikyasta bir taarur hareketi için istikşafta mı bulun- dukları,yoksa bir nümayiş mi yap- tıkları henüz sarih olarak belli de- | ğildir. | Mongolistan'ın işgalinde Japon- | ya için bir fayda şudur: Çin harbi. çok uzamıştır. Japonya bu harbi nihayetlendirmek için Çin'i den ve karadan yardım gelmesi: mani olursa, Çin'deki askeri h: kâtı nihayetlendireceğine Bu sebepledir ki Tiençinde, da, Svatov'da ve diğer sahil şehirt lerde taaruza geçtiği bir sırada yet yardımına mani - olmak Mongolistana karşı da hat başlıyabilir. Fakat Mongolistan'i gal etmenin kolay bir iş olmayı gımı anlamak için hartaya bir nıbmıınüyv—ııw