11 Haziran 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

11 Haziran 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Belediye Otobüsleri Nasıl Olacak ? 28 Kişilik Beyaz Otobüsler Dizel Motörile İşliyecek Belediye fen heyeti müdür- düğü; İstanbul dahilinde işle- teceği otobüsler hakkındaki yi hazırlamıştır. Şartname tetkik edilmek ü- zere riyasete verilmiştir. Buna göre yeni almacak o- tobüsler 28 er kişilik olacak- tr, Bunların karoseleri tama - mile modern ve gerodinamik bir şekilde inşa olunacaktır. Yeni otobüslerin bir hususi- yeti de benzinle değil, Dizel motörlerile müteharrik olma- larıdır. Bütün bu şehir oto - büsleri beyaz renkte olacak lardır. İşçi Mümessilleri Mazbataları Pul Yapıştırılmadığın” dan Müşkülât Çıkıyor 1 hazirandan itibaren lüğvedi- lerek mıntaka sanayi müdürlüğü haline gelen iş bürosu İstanbul bölgesi âmirliğine Maliye Vekâ - leti tarafından verilen bir emirle mümessil seçimleri için bütün iş yerlerinde ayrılan mümessil se - çim heyetlerine ald mazbataların #zerlerine 10 &r kuruşluk pul ya- pıştırılması bildirilmiştir. Halbuki ekser iş yerlerinde se- çim yapıldığı ve mazbatalara pul yapıştırılmadığı için bu vaziyet karşısında yenideh seçim yapıl- ması icab etmiştir. tddia edildiğine göre bu sebeb- Te binlerce iş yerine yeniden mü- fettişler gönderilecek ve nizam- mnemenin tatbiki de gecikecektir. öğöğenin Üniversite Kampları Pendikde Yapılmasın- dan Sarfınazar Edildi İstanbul Üniversite kampları - dan bu sene Pendikte yapılmasın- dan sarfı nazar olunmuştur. Öğrendiğimize göre kamplar; geçen yıl olduğu gibi bu sene de Harbiyede yedek subay okulunda yapılacaktır. İki devre üzerinden tesbit olu- nan kampların başlangıç ve niha- yet tarihleri de gu suretle karar- 1 inci devre: 1 temmuzdan 20 #ğustosa kadar devam edecektir. Kamplara bu sene 3000 talebe iş- tirak edecektir. eetelrrn /Bununün 2 inci maddesi mucibin- N * i Gazinol ** kendilerine toprak verilen yer- | Taksimde Y BEA | 5 çiftçilerin borçlarının 938 sene- Binası sinden itibaren 20 yıl müddetle Belediye Reisliği tanzim etme- | taksite bağlanması ve bu tarih- ge başladığı Taksim bahçesinde sür'atle yeni ve modern bir gazi- no binası inşa etmeği kararlaştır- muştır. Bu gazino binası 176 bin 613 ltraya mal olacaktır. Gazinonun mşaatı ayın 22 inci petşembe günü ihale edilecektir. İnşaata hemen başlanacaktır. No. 4 — Doğrusunu isterseniz, dedi, siz hayatı yaşatmağa değer - bir hale getirecek emsaisiz bir hazi- meye maliksiniz. — Ne gibi? — Muhterem refikanızdan bah- sediyorum. Centam birdenbire büşini çe - virdi ve misaf'rinin gözlerinin i- çine baktı. Bu güzel delikanlının çehresinde okuduğu acaib ifade, Adeta kalbini birdenbire durdu racak kadar manalı idi. Barı Yeğis gülümsedi: — Belki münasebetsiz bir söz söyledim, dedi, fakat azizim, u- nutmayınız ki bir zamanlar zev- cenize ben talib olmuş bulunu yordüm. Bunu söylemekle size Sonra hl:ülı ycııı birşey öğretmiş olduğumu | Annesini Vuran . Bir Kız Niçin Vurduğunu Bir Türlü Söylemiyor Kemalpaşa — kazasının - Kızilea köyünde Kapan mahallesinde es- rarlı bir hâdise olmuştur. Bayan Ayşe isminde 23 yaşla- bnda güzel bir kız annesi 47 ya- şında Bayan Fatmayı tabanca ile ile vurmuştur, Muhitte gayet selim, halük ta- zanan Bayan Ayşe annesini niçin vurduğunu söylememekte ve ağ- liyarak — «Bana bunun sebebini sor - mayınız.. Allemizin namusile alâ- kadardır» demektedir. Bayan Fatmanın yaraları sol kalçasından ve çok ağırdır. Ken- disi içeride kalan kurşun çıkarıl- mak ve tedavi edilmek üzere has- taneye kaldırılmıştır. Mahalli adliye genç kız hak « kında tevkif kararı vermiştir. AD Radyoda Kitap Saatları Memleket neşriyatını halkım»- za tamıtmak ve gençlerimize oku- yacakları kitablar hakkında fay- dali izahat vermek maksadile İs- tanbul radyosunda eskiden yapıl- dığı gibi Ankara radyosunda da «kitab saatleri» tertib edilmesi kararlaştırılmıştır. Bu suretle haftanın muayyen 1 veya 2 gününde belli saatlerde en salâhiyettar zevat tarafından son neşriyattan, memleketimizde çı- kan muhtelif eserlerden bahsedi. lecek ve istifadeli tenkidler yap» lacaktır. Kendilerine Toprak Verilen Köylüler Dün vilâyete bildirilen bir & mirle 716 mumaralı borçlanma ka- ten sonra geçen her senenin 20 seneden tenzili suretile muamele ifası doğru olamıyacağından 928 senesinden sonra kendilerine top- rak verilenlerin de 20 senelik te- cilden ve toprak aldıkları tarih - ten itibaren istifade — edecekleri bildirilmiştir. nanlılar ise artık eski filozoflar değildirler. Sonra zenginim, ço- cukluğumdanberi servet içinde yaşıyorum. O yaşımdanberi her Arzumun yerine getirildiğini gör- meğe alışmış bir insanım. Centam yazı masasına doğrüu yürüyerek: — Siz vallahi olur adam değil- siniz, dedi Sarı Yaniâ bir müddet sustu. Sonra birşeyler söylemek istiyor» muş gibi doğruldu, fakat yine sus- tü. — Acaba ölye miyim? dedi. Cen tamın gözlerinin içine bakarak sordi — Sizin Vasalaro ile aranızda bir para meselesi var mı? Centam ayağa kalktı, ocağa doğ- ru yürüdü. Elleri arkasında bağlı baktı. Onun bu vaziyeti Sarı Ya- nis için kâli bir cevap teşkli elmiş- olduğu halde, bir müddet alevlere| Bir Varmış, Bir Yokmuş.. Mhlkiy:ıi ve macerası vardı. Netice malüm: Banka iflâs etmişti. Tasfiye haline konulduğu zaman 4864456 lira alacağı vardı. Aradan seneler geçti. Banka tas fiye heyeti ne bü yarım milyon- luk alacağını tahsil edebilmiş, ne de borçlarını ödiyebilmiş.. Ban - kanın bu kadar parayı, idaresizlik yüzünden, mahvetmesinde el - bette mes'uller vardı. Tahkikat, takibat yapılıyordu. Ne oldu?. Aradan, yıllar geçmesine rağ- men, bu işin hâlâ ne olduğumun, ne olacağının meydana çıkmaması karşısındaki — soğukkanlılığımızı, kayıtsızlığımızı bayretle seyir ve temaşa ediyoruz. Bizim bu mevzua avdet edişi - mizin sebebi, dünkü gazetelerde gördüğümüz ' «bankanın tasliye meselesir adlı bir yılan hikâyesi- dir. BURHAN CEVAD lîl;va Okullarına Kayıd Başlıyor Kayıllâ.r_—Ağus!os Sonuna Kadar Devam! Edecek Hava okullarına talebe kayıi ve kabulüne 1 temmuzdan itibaren başlanacaktır. Kayıdlar ağustos nihayetine ka- dar devam edecektir. Hava okulu gedikli kısmına yalnız orta mekteb tahsilini bi tirmiş 17-20 yaş arasında bulu nanlar ve boyları 1,65 den aşağı olmuyanlar imtihanla alınacaklar- Gır, Müracaatçılar askerlik şube- belerine başvuracaklardır. Mekteb leylidir. Mektebe kabul edilenlerden 10 uncu aınıfı muvaflakiyetle biti - renler - kabiliyetlerine göre - u- çucu, makinist, telsiz, Sotoğrafçı, atış ve bombardımancılığa ayrır | lacaklardır. FBT | Yolcu Salonu | Denizbankın Gülatada yaplır - makta olduğu yolcu salonunun ta- dil ve ilâve projeleri tamamen hâ- zırlanmış okluğundan bugün mü- teahhide verileceklir. Geçen se- ne teslim edilmesi icab eden sa- lonun daha fazla gecikmemesi - çin mütcahhide asgari bir müd det verilecektir. Denizbank son kanun projesile Tâğvedildiği için salonun inşaatı işlerile lmanlar umum müdürlü- Bü meşgul olacaktır. Ayar Baş Müfettişliği Kadrosu İstanbul ve Marmara mıntakası ölçüler ve ayar — başmüfettişliği kadrosu tebliğ olunmuştur. Bu daire mıntaka ticaret mü - dürlüğüne bağlanmıştır. «Ölçü ve ayarlar mütfettişliği» yunvanı da «kontrolör> lüğe tahvil olmuştur. — Bu adamdan bilhassa sakımn- manızı sizden çok rica edeceğim,| memiş olduğuma tabil hak verir-| delâletinizle tanıdım. O halde bu dedi. Centam, ben sizi severim, fa-| kat benim vatandaşlarım bu nevi| üşlerde biraz beceriksiz insanlar- dir.. Centam sanki kendi kendine ko- nüşüyormuz gibi: — Hâlbuki bidayette bana karşı| çok nazik davranmıştı, dedi. | — Demek bugün kabalaştı. Za- ten tefecilerde bu, âdettir. Yalnız| siz bu adama müracaat — etmekle büyük bir ihtiyatsızlık yaptınız. Halbuki ben size arzu ettiğiniz ka- aktile, bir Esnaf Bankası | 3POL|SIM Mahkkemeler ;HerAkşam Otelciyi Yaralıyan Hamal Cebinden Bir |Bıçak Çıkardı, Karnıma Sapladı ki ay evvel bir gece topha-| nede Emin isminde bir otel- ciyi bıçakla üç yerinden öl- dürmek kasdile ağır surette yara-| lamaktan suçlu hamal Ahmet oğ- lu Ahmedin duruşmasına dün a$ liye dördüncü ceza mahkemesin- de başlandı. Emin mahkemede hadiseyi şöy-| le anlattı: — Ahmedi üç senedenberi tanı-! yorum. Ona sık sik tophane rıhti-| mında tesadüf ederdim, hadise ge- cesi Bandırma vapuru ile, Bandır- madan gelecek olan esk! hemşeri- lerimi karşılamak - üzere rıhtıma gittim. Ahmedi yine orada gö düm. Biraz sonra vapur geldi. Ah-, met vapurdan çıkan iki - hemgeri- mi Bandırma oteline götürmek is-, tedi. Ona: — Bu adamlar hemşerimdir, | kendilerini benim otelime götüre- | ceğim, dedim. Ahmed aldırmadı. | Hemşerilerimden birinin koluna girdi.. Karşılarına geçtim ve hem- | şerime: — Benimle gel! dedim. Ahmed kızdı. Cehinden bıçağını çıkardı. Üzerime saldırdı. - Bıçağı karnıma sapladı. Ben kendimi kaybettim. Ve ancak üç gün san- ra hastahanede kendime gelebil. dim., Maznun Ahmed de şunları söy- ledi: — Vaka gecesi eşya - taşımak için Tophane rıhtımına gitmiş - tim. Bandırma vapurundan çıkan/ bir yolcuyu Karaköydeki oteller- den birine götürdüklen sonra tek-| rar rıhtıma döndüm. Bu grada va-| purdan biri genç, diğeri ihtiyar iki| yolcu indi. bunları gören Emin ve| dört arkadaşı derhal iki yolcunun! etrafına — toplandılar. Ve onları kendi otellerine götürmek istedi- ler. İhtiyar: — Biz, dedi Bandırma oteline| gideceğiz.. Yanlarma yaklaştım ve yaşlı a-| dama: — Babam, dedim. — Gelin sizi Bandırma oteline götüreyim! Ahmedin arkadaşlarından İzzet kaşlarını çatarak, sert bir sesle: en bizim Ly(m_z(ı neden ka-| rışıyorsun? Diye bağırdı. Ve yüzüme bir tokat vurdu. Ben de ona mukabe-| le ettim. Ahmed aramıza girdi, bi-i zi ayırdı, sonra cebinden bir bı- çak çıkardı, onunla beni yaralamak, istedi. Ben de kendimi müdafaa etmek için cebimden tırnak ma - ÖLÜM ÇENBERİ ZABITA ROMANI Gece Yarısından Sonra| Sokakta Kavga Eden Bir Şişe İçerim ! Karı Koca vvelki gece kafayı iyice tüt E süledikten onra, sokaklarda| gürültü yaparak, bağırıp ça- ğirarak halkı rahatsız eden Meh- med Aygeldinin muhakemesine dün üçüncü sluh cezada başlandı. Mehmed Aygeldi mahkemede şun-| ları söyledi: — Ben her akşam yalnız 29 luk bir şişe rakı içerim. Dün gece, geç vakit işimden çıktıktan sonra bir bakkal dükkânından bir şişe ra-| kı aldım, Karım komşulardan bi- Tinin evinde di, Onu almak üze- Te oraya gittim. Aldığım - rakıyı, kamşumun evinde içtim. Saat on Şunun evinden çıktık, Biraz sonra| çalıştığım matbaanın önünden ge-| çerken karıma: — Matbaada yarım saatlik bir| işim var, Bunu bu göce bitirmek | mecburiyetindeyim, dedim. Ve o-| na benimle beraber matbaaya gel- mesini söyledim. Karım bu tekli-| fimi kabul etmedi — Olmaz dedi, sen istersen mat-! baaya git, ben eve gidiyorum.. Israr ettim. Fakat onu kandır £ mağa muvaffak olamadım. Bunun! üzerine ben de onu azarladım. Bu esnada yanımıza bir polis geldi, Ve bizi karakola götürdü. Suçlu Mehmedden sönra dinle- | nen şahid polis memuru Yusuf da hâdiseyi şöyle anlattı: *— Gece saat on ikiden “sonra| Babillide, suçlu ile karısı olduğu-, nu iddia ettiği genç kadına rast-i ladım. Suçlu kendint bilmiyecek derecede arhoştu. Kadına - söğüp sayıyor ve anu zorla matbaanın kari pisindan içeriye sokmak istiyor - | du.. Kendisini yakaladım. karako-| la götürdüm.» Yusuftan sonra bekçi Eyüb sor-| guya çekildi. Bu şahid de Mehme- din gece sarhoş olarak, sokak ar -| tasında gürültü yaptığını söyledi. Hâkim Mehmedin suçunu sa - | bit görerek, onu bir gün hapis ce- zasına mahküm etti. kasımı çıkardım.. Bu sırada nasil oldu? Anlıyamadım. Emin yara - Tahdi, yere düştü. Onu ben kasden| yaraladım. Emin ya elimdeki ma-| kasla kazaen yaralandı, veya dö-| ğüş esnasında kendi bıçağı ile dik-| katsizliği yüzünden yaralandı.. Dinlenen şahidler, Emini; Ah -| medin yaraladığını söylediler. Ba-| z şahidlerin de mahkemeye celb- leri için duruşma başka bir güne talik edildi. — Böyle bir yardımı sizden iste-| nacak değilim. Ben bu adamı sizin siniz. Evvelce Gras'la dönmek is-| temiş olduğunuzu söylemekle en| büyük mani sebebi ifade etmiş o-. huyorsunuz. | Sarı Yanis munltazam tırnakla- Tını müayene ederek sardu: — Ne kadar borçlusunuz? — İki bin beş yüz lira?... Hal-) buki şu dakika yanımda iki bin | beş yüz şilin yok. — © halde, alacaklınız biraz da- ha bekler canım. Ccnlım mmırhnnı ,Bilkti: | Vassalaro denilen adamın ne bi- çim bir adam olduğunu her halde| benden iyi biliyordunuz. Sarı Yanis düşünceli bir tavırin başımı eğdi. Kaşları çatılan Cen- tam ilâve etti: — Benim sizden saklanacak bir şeyim yoktur. Fakat bu sdamm bana karşı son derece kötü dev-| randığını da itiraf ederim, Dür kondisine Londrada tesadüf et- tim. Gayet sert davrandı, bekliye- | zun tensik ve tanzimi için bir as- | zılarını davet etmiştir. | ikiden sonra karımla beraber kom-| a | kibritleri | zannetmiyorum. Kendisine iyi bit . y da olduğunu görürüz. Bu tarilde — filk faciayı kaydeden denizaltı ge- misinin boyu ancak 4 metre idi. 1919 ile 1834 arasındaki medeui - yet ve teknik mesafesi çok uzun- dur. Thetis İngiliz donanmasının €en büyük denizaltı gemilerinden biriydi. Fakat, ne olursa orsun, insanlık yılmıyor ve çalışıyot Belki de, bu facia son olacak, teknisyenler, bugünkü tahlisiye vesaitinin gay- — Tikâfi olduğunu görezek, yeni bu- Tuşlar ortaya atacaklardır. İhtimal ki, şimdi, Adlas Okya - | nosunun ka'rında hareketsir du- — ran genç denizciler, bundan son ryaki nesillerin hayatlarını kurlar * racak, yeni bir fen keşfinin kur- $ banıdırlar. __..î Ticaret Anlaşmaları Teşmil Edilecek Memleket!miz (e diğer ecnebi memleketler arasımda yapılan ve- yapılacak olan ticaret anlaşmala- rının Hatarya da teşmil olunüaca - h kuvvetle söylenmektedir. Bu baber tahakkuk ettiği tak- dirde kardeş ülkenin bilcümle ü mahsulât ve mamulâtı sçin geniş | ve müteadd'd mahreçler temin e- dilmiş olacaktır. Yeni Bir Keşfin 20 Temmuzda Başlı- | gemisinin batışı bütün düne | el Üzeel | ölümile neticelenen bu facia kars | 20 temmuz - 5 eylül arasında a-| ha çıkamıyan tahtelbahiri 'îl""i miştir. ettiler. Havasızlıktan, ümidsizlik» | müstacol işlere bakacaklardır. mak... mez, Denizaltı gemileri taribine — İ . stıyor Kurbanları | Z betis adlı İngiliz denizaltı — yarak 45 Gün Devam | İl i Edecek yada büyük bir teessür u- lırdı. Yüze yakım denizcinin yaz tatilinin | " ün| devam edeceği anlağımıştr. © | taında, bütün / insanlık dünvası BU B RL SŞ acı duydu. Çünkü, batıp da bir da- çık kalacak olan rmahkemelerin Ve | ge can verenler, en müthiş ölüm: — hâkimlerin isimleri tesbit edil « | le, saatlerce, günlerce mücadı Tatil devresinde nöbetçi kala- | ten, talihsixzlikten ölmek... Kur » cak olan bu mahkemeler yalnız | tulmak için hiçbir şey yapama « — Masum insanların ölümü karşı- gında ıztırab duymamak elden g Hicaz Ordusu Bizden Subay Deyli 'Telgraf gazetesinin verdi- ği bir habere göre Hicaz ordusu - keri heyetin gönderilmesi hükü- metimizden rica edilmiştir. Ayrıca Efganistan bükümeti de mütehassıs subaylarımızdan ba- KISA F’OLİS HABERLERİ * Sarıyerde oturan ve Büyük- dere Kibrit fabrikasında çalışan Ahmed oğlu Hüseyin fabrikada| — kasaya yerleştirirken kibritlerin ateş almasile muhtelif yerlerinden yanmıştır. * Küçükpazarda Deveoğlu yo- kuşunda Yusufun evinden yangın çıkmış ise de ev kısmen yandığı halde söndürülmüştür. * Arabcamiinde Ahimedin mav-i nasındar halatları çalarak savuş- makta olan sabıkahı Hasan yaka » Tanmıştır. * Fatihde oturan Mehmed Zeki fle Şükrü kızı Şükran bu civarda Bsatıcılık eden Şabanım İki lirasımı! dolandırdıklarından — yakalanarak mahkemeye verilmişlerdir. * Mehmed, Hüsnü Niyazi adın- da üç erkek ile Torun adında bir ikadın Galatada Kapıiçi civarında bir arsada kumar oynarlarken yakalanmışlardır. * Üsküdarda Selimiye kışlası caddesinde oturan — Hüseyin kızi Huriye ile ayni yerde oturan Fev-i zi aralarında çıkan kavga netice - sinde birbirini yaralamışlardır. * Sirkecide Yıldız otelinde ça-| lişan İhsan öteldeki odaları te - mizlerken bir müşterinin masası üzerinde bulunan göz ilâcm su zannederek içmiştir. Zehirlenme alüimi gösteren İhsan Hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınmış- tır. 4 Haydarda Bıçakçıalâettin ma-| Hallesinde 18 numaralı evde otu-| Tan Osmanın kızı evin camlarını silerken muvazenesini kaybede - Tek bahçeye düşmüş, — muhtelif yerlerinden yaralanmıştır. | İ 3 j 1 J İ İ Birimizin Derdi Hepimizin Derdi İğne Deliği Olan Sigaralar Beyoğlunda Firuzağada . oturan Bandan başka sigalaralar pa - ketlere konulürken acaba kentrol edilmiyor mu? Paketlere konur. ken Bentrol edilse böyle yanlışlık da olmaz. Bi de paramızla rar hat rahat siçaramını içeriz. Her- Halde alâkadarların bu İşe ehem- miyel vereceğini ümld ediyoruma min güldümse, bunun sebebi var &ır. Ben Vassalaro'yu tanırım. Bu herifim adam öldürmeğe kalkması kadar dünyada gülünç bir şey ©e lamaz. b — Fakat bu kadar hayasızlık göstermesine de mani — olmuyor, Herifi lâyık olduğu gibi ayakları: mün altına almadığıma pişman o ta olan piyasimin muvaffakiyetini) bekliyordum. Fakat gu dakika ta-' ahhüdlerimi yerine getirecek va- ziyette değilim. — Anlamıyorum, muhterem ve- fikanızın bu işten haberi var mı? — Kiısmen -. Centam şimdi sinirli sinirli oda- da ellerini arkaya bağlamış, başı- n öne, eğmiş, bir aşağı bir yukarı dolaşmağa başlamıştı. luyorum. —Bu adam, son defa ne kadar| — — O halde siz Vassalaro'yu ta- çirkin hareket etmiş olduğunu söz-| mımıyorsunuz demek! nunyııı ondan daha alçak bir insan ııuş vur edilemez. Tehdid eder mi? E- vet, eder. Fakat siz de bir gün ta: bancanızın - namlusunu kwı_dıı gösteriveriniz. O saniye düşüp ba: yılmazsa, ben de burada değilim, Herhalde bir tabancanız vardir ta. Temeğe lüzüm görmemiştim. Birdenbire durdu Sarı Yanise döndü: — Beni ölümle tehdid ettiğini biliyor mısınız? Sarı Yanis gülümsedi, halbuki, Centam: — Bu adamın lâtife ettiğini de) — Canım ga lâfları birakalımı Başımı lüzumsuz yere belâya sok- LO G ders vermek isterdim amma..

Bu sayıdan diğer sayfalar: