— diği, mürettobatından bir kısmı - Tefrika Numarası 1 127 Dokuz Türk Takasının Batırıldığı Amiralliğe Bil Dursun kaptan iskeleden ay - | rıldı.. Doğru kahveye geldi, ar - | kadaşlarını topladı, emir verdi: —| — Halk filosu hazırlansın!.. Bu Akşam, Sıvastapol baskını için yo; ha çıkacağız!... " Deli Rüstemin verdiği haber derle bir an için heyecana kapı lan cesur Türk denizcileri bu emri alkışlarla karşıladılar. Yeni emrim delâlet ettiği harb havasile coşan kemençelerin, tepilen — horaların * genliği tekmil sahili kapladı. Halk| filosu ikinci akımı için hazırlık - İsra koyuldu.. Albay Çakalofun Sivastopola' gelişi büyük tezahü- Tatla karşılandı. Rus destroyerlerini — sandallar, mavnalar ve takalarla kaçırtan, bir tanesini de batıran Türk de: tilerini merakla bekliyen halk sa- hile üşüşmüş, ufukta dümanları beliren Ostroma ve Anadir'in yalc-| laşmasını sabırsızlıkla bekliyor - lardı. Amiralliğe telsizle verilen ha - | berde 9 Türk takasının batırıl - nin esir edildiğini, yağ yüklü 10 takanın da beraber getirildiği bil- | dirilmiş, esirleri görmek mera - | kile sahile üşüşen Sıvastopol aha- lisi rıhtımı baştanbaşa kaplamış- dardı.. Başta Nadır olmak üzere iki destroyer alkışlar, horalar a- rasında İlmana girdiler, demir mâ-| ahiline funda ettiler. İndirilen is- | timbota atlıyan albay, Çakalaf al- kışlar arasında sahile çıktı.. Doğ-! ru amiralliğe giderek Kolçağı zi- — Mürettebattan Bir Kısmının Esir Edildiği, Yağ müsademede torpitolarını kendi takalarına karşı kullanan 7 kiş! var. — Evet! — Bunlar bzie hizmet edecek- : * — Ne suretle? — Henüz kararlaştırmadım. Va- ziyeti bir kere size arzediyorum. İsterseniz bir defa görün! — Beraber gemiye gidelim! — Emredersiniz Amiral! Amiral Kolçakla albay Çaka - of binlikte amirallıktan çıktılar. Onadire geldiler. Amiral esirleri gözden geçirdi. Tufan reisle ar - İttifaktaki Gizli Maddeler (4 üncü sayfadan devam) Fransa buna karşı Rusya ile an- laşmak keyfiyetine daha ziyade ehemimiyet vermeli, Amerika me- hafili ötedenberi bu fikirde bu- | lunuyordu. Şimdi de Fransa, İngiltere ve Rusya arasında her manasile an- laşmak imkânının bulunduğu ka- naatindedir. Amerikanın en ileri gelen bir gazetesi olan Nevyork Taymis Berlin - Rama ittifakını - göyle anlatıyor: Bundan sonra her hükümet bil- meli ki Roma ile Berlin tek bir yaret etti. Rus amiraline yaptığı | devlet gibi hareket edeceklerdir. Mmüsademeyi izah ve esirler hak- kında malümat verdi. Kolçak sor- dü: — Esirler yanınızda mı? — Evet amrlal! — Yağ gemileri neredeler? — Suvirin himayesinde arka » mızdan geliyorlar.. — Onlar bir taarruza uğramaz mı? Çakalof gürürla karşılık verdi: — Bu darbemiz korsanlırı ta kalbinden vurmuş, onların edsw- retlerini kırmıştır. Bir müddet Burdan hiç olmazsa şu anlaşı- liyor ki vaziyet aydınlanmıştır. Artık beyhude hayallere kapıl - mamalı. Pakat bundan harbin pek yakında çıkacağı — anlaşılmasın. Bilâkis Alman - İtalyan ittifakı sulh sözlerile tatlılaşıyor. İtsiyan- lar da bir kısıra askerlerini ter - his ediyorlar, İspanyadaki İtal - yanlar dâ çıkıayor. Eğer bunların bir manası varsa o da artık Hit- der ile Musolini artık kuvvetli ol- duklarını nümayişlerle gösterme- nin son haddine varmış oluyor - lar. Şimdi öğrenilmesi lâzın olan için denize çıkacmıyacaklarına se-| gudur: Öbür taraf bu nümayiş - ned isteseniz veririm — amiral... lere karşı ne dereceye kadar kuv- Yalnız. onları denize çıkarmak ve| vet gösterecek?, pusuya düşürmek üzere tertibat almka istiyorum. — Nasıl? Ne gibi tertibat! — Elimizdeki esirler arasında zorla bu işe sevkedilen ve n teyid edecek hare - ketlende bulunan, ezcümle — son — Ben dipdiri - Huruyorum. Yalmız korkudan bacaklarım tit- riyor. Tanrının oğlu, bayılmak ve | erimek sirası şimdi de kendisine mi geldi diye düşünürken, kula- ğında şöyle bir sesin çınladığını düydi «Ataların Orta Asyadan bura- lara göç etmeden önce, Türk anı yurdunda, şimdi ferlerini çöller, kumsallar, bozkırlar, bataklıklar, sığ göller tutmuş iç denizler var- . dı. İlk medeniyetlerin gür filizle- ti bu denizlerin kıyılarında ve * Acaba Tokyo mehafili ne dü - Berlin - Roma - Tokyo mih - verinden çok bahsediliyor. Fakat iaponlar Berlin - Roma ittifakı- 'na karışmadılar. Yalnız Almanya ile İtalyı le birleştiklerin - Yazan: İskender F. Sertelli bunlara dökülen derin ırmakla- rın şirin ve feyizli vadilerinde fışkırmıştır. Dünyanın başka ta: raflarında, insanlar, daha kayı ve ağaç kovuklarında en koyu vahşet hayatı yaşarken, 'Türk ana yurdunda medeniyetler kurmuş- ta, İşte sen böyle bir ulusun oğ- lusun ve bugüne kadar baban ve babanın babaları yurduna ve hemcinsine hiçbir fenahk yap- madan yaşamıştır. Fakat, arka- daşının — babası — ve — babası nin babasının soyun — kadar temiz ruhlü — ve açık alınlı yYazan: Rahmi YAĞIZ dirildi kadaşlarını tetkik etti, konuştu.. Sonra afbaya ilâve etti: — Düşünce ve kararınız yerin - de. Birlikte bir proje hazırlı - yalım! Amiralle albay, esirler gemi * den çıkarılırken karaya geldiler. Ertesi günü bu hususta hazırlan- mak üzere ayrildılar. Halk esir Türk denizcilerini kor- kudan irileşen gözlerle seyredi - yor, sandallarile zırhlılara mey /dan okuyan, harb gemilerini fi- rara mecbur eden, kıstırdıklarını batıran bu kahraman insanlara fevkalbeşer birer mahlük nazarile göz gezdiriyorlardı. (Devamı var) Nelerdir? den dolayı hararetle tebrik etme-i yi daha iyi büluyorlar. Fakat Al- man - japon matbuatının ortaya attık- | ları sözler çok münalıdır. Tokyo | Bazetelerine göre ittifakın ortaya çıkmamış bir takım gizli madde- leri vardır. Almanya ile İtalya - nin gizli bir surette anlaştıkları iki mühim mesele va: tana karşı bir taraftan, Fransaya karşı diğer taraftan alınacak va- ziyet de Berlin ile Roma arasın- da gizlice kararlaştırılmış. Sinemaya Git- mek İçin İnsan Öldürülür mü? (5 inci sayfadan devam) Hâkim. — Bunlar; cebinize koydunuz, evden çıktınız, bir tak- siye bindiniz, bir takım elbise, bir çift kundura aldınız, giyindiniz, süslendiniz. Sonra sinemaya gir- (5 inci sayfadan Sevam) — | purlar yanaşır, kömürler depolara| doldurulurdu. | Kuruçeşmenin karşısında bugünl Şirketihâyriye tarafından' kömür deposu olarak kullanılan adacığın tarihçesi de pek acıklıdır. Kuru- çeşmeliler buraya Ada taşı der- der. Burası sığ ve kayalık imiş. Sultan Azizin sermimarı Serkiz kalfa tarafından etrafi — rıhtımla çevrilerek 10 bin metre murabbar genişliğinde bir saha vücude ge- trilerek bahçe haline konmuş ve, içine de bir köşk yaptırılmıştır. 7-8 odalı olan bu köşkü vaktile gezmiştim. Altında bir geniş sar- nicı bulünmakta idi. Bahçesinde çeşiâ meyva ağaçları yetiştirilmiş- ti. İçerisine bir istimbot alan ge- niş bir havuzu vardı. Bu adacık yazın vapurla gelip — geçenlerin gözlerine yeşil manzarasile, rif boyalı köşkü ile bir tablo gü- zelliği verirdi. Serkiz kalfa varis bırakmadan vefat etmiş olduğun- dan bü adacık hükümete kalmış- tır. Sonradan Şirketihayriye bu- rasını kiralıyarak ağaçlarını kes- tirmiş, — köşkü yıktırarak bu - günkü şekline koyduklan sonra içerisine kömür — dolduzmuştur. Başka memleketlerde tabintin bu gibi nadir hediyeleri biz kıymet hazine gibi saklanırken gönül is- | terdi ki hiç olmazsa bu eski hay- rat da eski hali ile kalsın; Boğa- ziçinin yegâne adacığı halinde ge- len geçenlerin gözlerine bir tablo şirinliği ile görünsün.. Kuru Çeşme Kömür — Depoları | mür depolarının iç yüzü de! dışı kadar hazindir. Otomobille - ri Bebek - İstinye asfaltına ulaş- tırscak olan bu tramvay cadde - sinin hali perişanisi cldden acına- çak haldedir. Kömür yığınlarını çeviren yıkık, harab, siyah duvar- Jar, — tahtaperdeler. tel örgüler... Kaldırımlarına taş döşenmesine lüzüm bile görülmiyen cadde... Sahiblerinin başka yarlere nakli mekân etmelerinden dolayı ba - kımsız, metrük bir halde kalmış harab siyah çehreli evler... Kö- mür yığınlarından havalanıp her tarafa dağılan tozlar içinde koşu- şup oynaşan eli yüzü simsiyah ke-| silmiş her yaşta, her boyda çocuk- lar.. Yirmi senedenberi bu yoldan | gelip geçerim. Boğazı (İk defa | gören, yazın tenezzlih için bura- | dan geçen her sınıf halkla yanyana bulundum. Hangi yaş ve hangi se- viyede bulunursa bulunsun he - men hepsinin buradan geçerken ezavallı Kurüçeşme!.» — sözlerile teessürlerini izhar ettiklerine şa- | hid oldum. Şimdiye kadar halkın ve hakkın tekrarlayıp duyuramadığı bu sesi kıymetli Belediye retsimiz doktor | Lütfi Kırdar işitmiş, vaziyeti ayni zamanda bir doktor gözile gör - | müş ve bu çirkinliğin izalesi lâzım geldiğini söylemiştir. Kendisine Kuruçeşmeliler hesabına, İstanbul ve Boğaziçini sevenler namıma ne-| kadar teşekkür edilse azdır. D — İyi hâl sahibi bulunmak, mdresli vesika göstermek, F — Hava Gedikli dikten sonra hava birl lacaktır.) tayyareci Hâkim.. — Bir iki gece otelde kaldınız. Sahte bir isimle... Ni- hayet ar bitti. Geceyi Aceze yurdunda geçirdiniz. Ertesi günü de yakalandınız. Yaptığınız cina- yete nedamet ediyor musunuz?.. Maznun. — Ediyorum. Madam Marten'i öldürdüğüme, allesini mateme sokluğuma cidden nadi- mim... Jüri heyeti, kısa bir müzakere- den sonra genç katilin idamına karar vermiştir. İT el sanlar değillerdi. Onun için, sr- kadaşını da senin gibi temiz ya- pan bu tılsımlı süda yıkadık. O | şimdi dünyaya yeni doğmuş gi- bidir. Ve artık ondan hiçbir fe- nalık beklenmez! Tanrının oğlu — kulağında çi layan bu sözleri arkadasını söv- Temedi. Söylemek te istemiyordu. Buran: — Ben fena bir çocuk muydum. Sen benim bir fenalığımı gör- dün mü? Türkkuşuna sevkedilecektir. Türk Kuşuîenel Direktörlüğünden : 1— Genel Kurmay Başkanlığının tensiplerile Türkkuşu Genel Di- rektörlüğünün emri altında bi yıl açılmakta olan Hava Gedikli lama yuvasına orta okul mezunları alınacaklır. 2 — Hava Gedikli Hazırlama yuvasına girmek isteyenlerde ara- nacak bellibaşlı şartlar aşağıda gösterilmiştir. A — Türk olmak, anası ve babası Türk ve Türk soyundan olmak, B — Bekâr olmak yaşı en az 16 en çok 18 olmak, € — Sağlık durumu uçuculuğa elverişli olmak, E — Ana ve babasının, yoksa, velisinin rizasını gösteren Hazır- vazih Irlama yuvasıni ve Hava okullarını bitir- Jerinde ön iki yıl Hava Gedikli erbaş olarak Yazife gürmeyi tashhüd etmek. (Bu taahhüd Gedikli Hazırlama yuva- sına geldikten ve Hava sağlık heyetince yapılacak kat'i muayone iyi netice verdikten sonra masrafı Türkkuşunca ödenmek suretile yapı- 3 — Gedikli olmadan evvel ve olduktan sonra alınacak aylık ve zamlarının miktarlarile diğer esas ve şartlar hakkında daha fazla malümat almak isteyenler Orta okul, Liste ve Kültür Direktör- lüklerine, Askerlik şubeleri başkanlıklarına, Türk Hava Kurumu ile 'Türkkuşu şubelerine gönderilen matbu broşür 4 — Kayıl musmelesine 30 haziranda son verilecekt len şartları haiz olduğu görülen gençler temmuz ayı içinde Ankarada Ti görebilirler. Lâzımge- 5 — Hava Gedikli Hazırlama yuvasına girmek isteyen Orta okul mezunları kaydedilmek üzere Türk Hava Kurumu Şubelerine, Anka- rada Türkkuşu Genel Direktörlüğüne müracaat edilmi «3645> ——— — Darphane Ve Damga Matbaası Müdürlüğünden. Darphanede (30) lira asli maaşlı üç ustabaşılık açıktır. San'at mektebleri torna ve tesviyecilik muallimliğini yapmış ve yaşı otuz beşten dun ve memurin kanunundaki şeraiti haiz bulunmuş olanların vesikalarile müdürlüğe müracaatları. Avrupa Teknikomlarından me- zun olat tercih edilecektir, Kulağına akseden bu sesleri Buran duymuyardü. — Haydi Azak, bu sudan sen de iç.. Sen de benim gibi canla- mir, küvvetlenirsin! Bu süda Tan- rinın verdiği bir sihir var.. Diye mırıldanarak, biraz son- ra silkindi.. Ayağa kalktı. Buran artık dirilmiş, kuvvet- Tenmis, eskiden güzel, yakışıklı ve dinç bir delikanlı olmuştu. Tenrının öğlu onu şimdi eski- şinden daha çok seviyordu. Ona her hususla itimat edebilecekti. Buran tılmmlı suda yıkandıktan we temizlendikten sonrs bambaş- Ka bir cocuk olmustu. Avatfı kal- kar kallkmaz kan kardeşli nuna sarıldı: — Basımdan — geceni gördün değil mi Azık? Ve çonrs bu fedakâr srkadaşı min Sİvndan önerek Serin verinde boeka bir b0 gözünle ı Diyecek olursa, ne cevap vere- Setik plesirii Keni hwradıa bittt kakerdu (a ben bisrmia (3724) içmeden ölüp giderdim. Beni sen kurtardın, Azak Senin varlığın kurtardı. Sen yanımda olmasay- dın, ben şimdi eriyip gitmiştim. Dedi.. İkisi birden yere diz çö- kerek, başlarını gökte ışıldayan aya kaldırdılar: — Sen bize ışık sal.. Yolumuzı aydınlat. Şu karşıda görünen kö- ye, yolumuzu — şaşırmıdan vara- hm - Sarı kayaya arkalarını döne- rek, bu esrarlı tepeden ayrıldı lar. 'Tanrının oğlu yolda giderken arkıdaşına soruyordu: — Dirlerinde titreme var mı? — Hayır vücudüm demirden Seğlam. İsterken koşarak yürü- yelim. * BİR DÖĞÜŞTEN SONRA... Geceyi bir ağacın dibinde ge - girdikten sonra, güneş doğar doğe mağ köye inmişlerdi. Bu köyde Hamat BUKT A Ağıza ferahlık, SAYIN BAYANLAR BAYLAR nelese böş bir koku, ruha- inşirah vee ren, konuşürken etrafa saçt'gınız latif ve Cazib rayiha - ile karşınızda bulunanları teshirile kene , dinizi sevdiren haktsi Amerikan mamu'atı kullanınız. Susamayı giderir, içki kokusunu hiç — bel sigara, sarmısak, soğan kokularile Ta- İ binten ağız kokusuna müptela olanlanrın saçtıkları nahoş ve müzi'ç kokuları ta- 'en izale eder, Her vakit SEN-SEN kullanınız, yanınızda bulundurunuz. Vare lığınız ve güzelliğiniz için elzemdir. SEN.SEN nam Eczahanelerde levantacılarda, aktarlerda bulunur.'75 parçayı havi zarfı B kuruştur. Sultanahmed 5 inci sulh hukuk | hâkimliğinden: Ağuş zade ölü Refikin tasarrufu altında bulunduğu kayden an şılmış olan İstanbul Eminönü ki zası dahilinde Tapüu kaydına na - zaraf Çakırağa mahallesi Mah - | zen sokağı (Alaca moscid) 19 nu- maralı ve mahallen keşfine na- zaran ise Aksarayda Mesihpaşa mahallesinde Said efendi soka - fanda eski 18 yeni 3 kapı numa- ralı sahası 48 metce — murabbar bodrum katı ile üç katlı en üstü | tarasa ve Mozaik taklidi taşından bir kaç ayak — merdivenle bi | rinci kata çıkılınca tahta - bir | koridor üzerinde iki oda bir halâ ve ikinci katı mozayik taklidi mer-) divenle çıkılır keza dar bir Lahta koridor üzerinde 3 oda 1 halâ ve bodrum katı zemini çini döşeli bir koridor — üzerinde 1 oda bir bi bir kabile oturuyordu. Kabile adamları birkaç kere Sumerli - lerden dayak yedikleri için, Su- | merlilere düşmandılar. Köy halkı sarı renkten hoşlan- mazlardı. Halbuki Azak ve Bu- ranım sarı renkli gömlekleri var- dı. Sumerliler (Güneş) e taptık- Jarı için, sarı rengi mukaddes sa- yarlar ve yere düşürmemeğe ça- Tışırlardı. Köyün en kuvvetli tanınmış a- damı bu iki genci köy kapısında irünce! — Siz Sumerden mi geliyorsu- nuz? Tanrının oğlu: — Evet... Sirtellâdan geliyoruz. Diye başını salladı. Sanra Burana dönerek: — Bu herif bize fena bakıyor. Diye mırıldandı. İri boylu adam, çocukların ya- mına yaklaştı: Çünkü ASPİRİN seneler-; denberi her türlü soğukal., gınlıklarına ve ağrılar tesiri şaşmaz bir ilâç olduğunu' isbat elmiştir. ASP iİR İ Nn tesirinden emin olmak için lütfen © “marka- sına dikkat ediniz. karşı muütfak bir halâ mevcud ve elek- trikli kuyusu ve tulumbası da o- lan kâgir hane mahkemece el kön- muş olan terekenin tasfiyesi zum- zanda açık arttızmaya çıkarılmış olup birinci açık arttırması 3/7/39 tarihine müsadif pozartesi günü saat 10 dan 12 ye kadar ve ikinci açık arttırması ise 17/7/39 tarihine Müsadif pazartesi günü saat 10 dan 12 ye kadar İstanbul Divan - yolundaki mahkememiz binasın- da fera kılınacaktır. Kiymeti mü- hammenesi 2496 lira olan bu ve şartnameye tevfikan satılacak o - lan bu gayrimenkul - taliblerinin arttırma günü muhammen kıy - metin $ 75 nisbetindeki pey ak- çesini — hâmilen — müracaatları lâzımdır. Birinci açık — arttır. mada teklif olunacak bedel; mu- hammen kıymetin 56 75 ini bul- duğü takdirde talibine satılacak bulmadığı takdirde ise bu arttır- mada en yüksek teklifte buluna- nan taahhüd hakkı baki kalmak üzere ikinci açık arttırma günü beklenerek o gün neye baliğ olursa talibine kat'i ihalesi iera kılına * caktır. İpotek sahibi alacaklılarla sair alacaklı ve alâkalıların hu - susile faiz ve masrafa dair olan iddialarını evrakı — müsbitelerile birlikte işbu ilân tarihinden iti - baret 20 gün içinde mahkememize karşı dermeyan etmeleri lüzumu aksi takdirde hakları tapu sicil - lerile sabit olmadıkça satışın pay- laşmasından hariç tutulacaklar « dır. Müterakim vergiler terekeye ve 96 2/5 tellâliye ve ihale palları ve harç müşteriye alttir. Talibler ilân tacikinden —itibaren kaleme müracaatla şartnameyi okuyabi lirler. Daha fazla tafsilât alma! istiyenlerin 933/5 dosya numars. sile satış memuruna müracsatları Tüzumu ilân olunur. 938/5 —— Sahibi ve neşriyatı idare eden