b YAZ MEVSİMİNİN BİR DE DÜŞÜNÜLECEK TARAFI VAR | z mevsimi ve ükbaharın gü-| zel tazafları sayılmıyacak kadar çoktur. Yalnız bir ü- züntüsü vardır: — Bü pazar nereye gitsem?. İnsan havayı güze', günlük, gü- nöşlik görünce, mutlaka bir yere çıkmak hevesine kapılır. İşin fena tarafı. bu pazar gezmeleri, bir aile için, hele bir de kalabalık ise, bü- Yük bir masraf kapısıdır. - Kışın mesele daha basittir. Gitseniz, git- seniz, bir sinema vardır. Her pa- zar da sinemayı pek gözünüz tut- maz, Çünkü kalabalıktır. Sonra, bazan, hava çok soğuk olur. Çoluk — çocuk üşümesin diye, hiç çıkmaz- K muz. Hulâsa, aile reisleri düşünsün: Yaz geldi.. NİHAYET BUZ MESELESİ DE HALLEDİLİYOR Bu yaz, Belediye, buz işini de halledecek. Vali Lütfi Kırdardan Allah razı olsun.. Eakiden bu şehir- de herşey bir mesele idi. Buz her yerde bulunmaz, hem de pahalı satılırdı. Şimdi. bu mevsimde, her)| tarafta buzlu şerbetleri. buzlu su- ları içtikçe: — Cunına değsin, diye, valimize dua edeceğiz. Yalnız Dikkat edin: Mide gsizin- dir. Fazla buzlu şeylere rağbet de pek doğru değildir. SAYFİYE YERLERİNDEKİ EVLER KAFİ DEĞİL Herkes sayfiye için ev arıyor. Bu sene de galiba, kiralar pahalı- ca.. Hele kalantorcı bir ev ararsa- niz, mahvoldunuz.. Geçen gün bir ahbab. Suadiye taraflarında 400 - 500 liradan aşağı ev bulamadığını söylüyordu. Bu pora ile İstanbu. lun birçok semtlerinde insan pekâ- MA bir küçük dünyalık satın ala - bilir. Bu vaziyet götseriyor ki, İs- tanbulda sayfiye yer'erinde kâfl | KÜÇÜK l HAâJEÇRLER e İzmir belediye reisi Behçet Uz Ankaraya gitmiştir. * Tanıfımış bir İngiliz firması Deylet Demiryolları idaresince satın alınmak üzere yük ve yolcu vağonları inşasına talib olmuş ve miüftessilini Ankaraya gönder - miftür. * Trakyada Kırkpınarda yapı- lan yağlı güreş müsabakaları dün neticelenmiş, Tek'ıdağlı Hüseyin birinciliği alarak *Kurddereli» ke- merini kazanmıştır Muallimlerin Mesken Bedeli İlk tedrisat muallimlerinin 932 senesi mesken bedellerine karşı- lik olmak üzere Belediye bütçe- sinde yapılan münakaleye aid mu- amele bitmiştir. Bu sebeble muallimlerin mes - ken bedellerinin ayın 15 inden sonra mumn muhakkak gö - Tarihi Roman: No. 74 — Etendimiz ilerisini fazla dü- şünmez. Ve halife ondan bir ka- dinin hesabini sormaz. Sen kay- bedersin! Burası İsganya değil, yavrum! Şamda kadınların dü - düğü ötmez. Maryana bağırdı: — Ben, Şamlı değilim... Arab değilim... Bir İspanyol kadını, boşlanmadığı bir erkek, deltemez.. Anladın mi?, de ıstar ederse - &wıımımçuım kovynu eç * Halifenîn Sarayında Bir ispanyol Güzeli ; beklemekte olduğunu söylemeğe mecbur u f miktarda ev yoktur. Olanların dıı mühim bir kısmı insanı rahatsız eder, Çünkü, en besit konforo yok- tur. İstanbulda sayfiye yerlerin- de küçük, ucuz ev yapıp — kiraya verecek bir inşaat girketi kurulsa, | bize öyle geliyor ki hayli para ka- Zzandır, HIDRELLEZ YİNE ESKİ SEFASINI SÜRDÜ MÜ? Cumartesi günühidrellezd.. Yi- ne öyle eskici gibi, Kâğıdhane ça- yırında kuzular kızartıldı, dolma- lar dolduruldu, helvalar pişirildi, marullar ayıklandı. İr: kahve cez- veleri ağaç kütükleri dibindeki ocağa sürüldü, bilmem.. Hidrel- lez iyi bir hava ile girdi. Kıbtıyan| Miülletinin, hidrellez bayramıdır, derler.. Her sene o gün tes'id edi- lir. Bu sene, birçok kimselere da- vetiyeler geldi. Bu orade bazı ah- bablar da var.. Bu asil milletin bayramında bulunmak, herhalde neş'eli ve zevkli bir şeydir. BİR VATANDAŞIN BAŞINDAN GEÇEN BİR KAZA Dün, Mecidiye köyünde, asfalt üzerinde bir vetandaş, az daha bir otomobil kazasına kurban gide- gekti, Hızla gelen bir araba, kar- şıdan karşıya geçnek istiyen gençi bir adamı az daha — çiğniyordu. Bereket şoför iyi bir manevra ile direksiyonu birden — çevirdi ve stop etti. Fakat yolcu hayli korku geçirmişti. Arabazır içine baka- rak şakaklarını oynatıyordu. Her hald kötü bir şey söyliyecekti. Fa- kat, birden öyle yumuşadı ki, tatlı tatlı gülmeğe başladı. Biraz ev- velki şaşkın ve korkak hali, daha iyice geçmemişti galiba.. Şapkasını| çıkardı. Otomobile doğru eğilerek:) goföre: — Alfedersiniz, dedi, sizi yo- Tunuzdan atıkoydum.. Merakla, biz de eğ'!dik, şoföre baktık. Bu husust otomobilin şoför| yerinde genç ve güzel bir kadın oturuyordu. AHMED RAUF Cellad Gölünün IGIıL:E KAR:SI —Gü?t Yerindeıı cumıııımn. | Kombinalar Zirai Kurmak için Tedkikat! Yapılıyor Bundan bir müddet evvel Ziraat| Vekâleti tarafından teşkili karare laştırılmış olar zirai kombinaların yakında faaliyete geçmesi muva - fik görülmüştür. Bu kombinalar ilk olarak Ay - dın civarında ve Cellâd gölünden kurutular arazide kurulacaktır. Senelerce sular altında kalan ve son derece münbit olan bu ara - zide Kurutülan yerlerde bir zirat | hapithane yapılarak toprağın m: kümlar tarafından işletilmesi ev- velce kararlaştırılmış ise de şimdi bu karardan vaz geçilimiştir. Ve bu suretle meydana çıkarılan arazi - den 5000 dekarlık hır kısmı Ziraat| Vekâleti emrine verilmiştir . Yeşilköy tohum ıslah ve deneme) istasyonu müdürü Birza Gökgölü ile Aydın ziraat — müdürü Refet Diker, Zirast Vekâleti tarafından bu işler hakkında mahallinde tet- kikata memur edilmişlerdir. Ve- kâlet bu tetkiklerden alınacak ra- poru beklemektedir. Şehirde Yol İnşaatı İlerliyor Şehrimizde evvelce başlanmış olan imar, istimlâk ve inşeat işle- rinin bir an evvel ikmali ve yeni inşaat için Belediye Reisliğine 1 milyon 732 bin lira tahsisat veril- miştir. Bu paranın 437 bin lirası başlan- mış olan yolların ikmaline ve ye- ni yol inşaatına, 300 bin lirası mev- cud yolların inşa ve tamirine, 50 bin lirası şehir plânı ve marına, 350 bin lirası tiyatro, gazino, otel ve saire gibi beledi müessesele- rin yapılmasına, 150 bin lirası da bu iş için icra edilecek istimlük- lere sarfolunacaktır. KA Vapurlar için Havuzlarda Yer Bulunamıyor mu Son günlerde Kasımpaşa fabri- ka ve havuzlarında yor kalmadığı bu sebeble; birçok vapurların ha« vuzlanma müddetleri geldiği hal- de havuzlara giremedikleri şikâ- yet olunmaktadır. Bu yüzden birkaç gün evvel mü- teaddid vapurlar Deniz Ticaret Müdürlüğünce seferden meno - lunmuşlar ve bunların havuzlan- madıkça seferlerine müssade e- döilmiyeceği bildirilmiştir. » Armatörler İktsad Vekâletine müracast ederek bu vaziyetten şikâyet etmişler ve derdlerin ça- re bulunmasını istemişlerdir. ea Akreb Öldürme Cemiyeti Mardinde bir «Akröb öldürme» cemiyeti kurulmuştur. Cemiyet; Yazan: CELAL CENGİZ —Sen de mi beni tehdid edi yorsun bir karış bacağınla? — Tehdid değil. Efendimden e- mür aldım., Eğer muvafakat et - mezseniz, sizi arslanların ağzına atacağım! Maryana, cücenin manasız ve kuru tehdidlerle kendisini kan - dırmağa çalıştığını sanıyordu. Bu sözlere kulak vermedi: — Ben arslanlardan da kork - mam. Haydi, ne istersen yap! Belediyeler Ucuzluk Temin Edecek Dahiliye Vekâleti, bir kısım be- lediyelerin mahallerinde sarf ve istihlâk edilmiyen ve transit ola- | rak getirilip sevkedilmiş müştell maddelerden istihlâk resmi al - | makta olduklarını tesbit etmiş ve bu maddelerden istihlâk resmi Tınmamasını belediyelere bildi miştir. Vekâlet bu münasebetle vali - liklere bir tamim göndererek her hareketin ucuzluğa, tenzile doğ- ru gitmesi ve hangi sebeblerle o- lursa' olsun fiat yüksekliğine se- bebiyet verecek hallerden tevekki olunması lâzam geldiğinden bu mühim mevzu üzerinde idare â- mirlerinin çok hassas davranarak buna maküs kararları tasvip et- memelerini bildirmiştir. belediye hususi idaresinin verece- ği para ve azalarının “aldalı ile halktan bedeli mukabilinde ak - reb alıp imha edecektir. Ayrıca şehrin muhtelif yerle - rinde akreb sokanları aşılamak ü- zere serom bulundurulacaktır. — Buraya geliniz.. Efendimiz emretli... Bu kadını arslanların yanına götürünüz! Nöbetçiler içeriye girdiler. Maryananın kollarından yaka- layıp sürüklemeğe başladılar. Maryananın inadı tutmuştu. — Ölmeğe hazırım. Ölüm, be- nim için, bir kurtuluş yoludur. Diye söyleniyordu. Haccacın sarayının zemin katı- 'na inmişlerdi. Cüce arkadan onları takib edi- yordu. Nöbetçiler arslan ağzına kadın atmağa alışmışlardı. Hotta vezirin sevgili rakkasası Zara bile - vezi- Trin emrile - bir gece arslanların koynuna atılmıştı. Fakat, Zara kurnaz bir kadındı.. Arslanların a- rasına girince korkudan titriye - Nağlir Nadi <Harbi istiyen kim?»| isimli bugünkü — başmakalesinde hiçbir milletin harb ıstemediğinin açık bir haklkat olduğunu fakat | | barbin milletlerin arzusile vukua gelen bir hâdise olmadığını, her içtimaf vak'anın mutlaka arzuya dayanmıyacağını kaydettikten son-| Ta yazısını şöyle bitirmektedir: <Onu belki hiçbir devlet adamı arzu etmiyor. Fakat hepsi de gö- rüyorlar ki harb tehlikesi günden güne büyümekte ve yaklaşmakta- | dir. Günün birinde “milyonlarca insanın boğazlaşması — mukadder | değilse. herhalde çok muhtemel - | dir. |— © halde ne yapsinlar? Bu büyük | facianın mac'uliyetini yüklenmek kolay mı? Belki de samimi olarak | sevdikleri sulhten bahsederek ka- bahati karşı tavafa atmıya Çalış - mak en makul hareket tarzı ol - maz mı? İşte, çekiç gürültülerine karışa- rak kulağımıza çarnan esulh» ses lerinin asıl manası bence budur.> İKDAM: Ahmed Ağaoğlu «BMiralay Bek'ini nutku» isimli bugünkü başmaka- lesinde Lehistan Hariciye Nazi- rının Hitler'e cevab teşkil eden Butkunu tahlil etmekte ve bu ce- vabdan ne Hitler'in ve ne de Al- Yeni Denizaltı Gemilerimiz Halicde yapılmakta clan iki de- nizaltı gemizaizden Atiaryın inşası; bitmiştir. Bu denizaltı gemimiz id-i man bayramıns tesadüf eden ayın 19 uncu günü büyük merasimle de-, nize indirilecektir. Merasimde bulunmak üzere ,Mü- dafaai Milliye Vekil'miz General Naci Tınaz ile Vekâletin deniz müsteşarının yakında şehrimize gelmeleri beklenmektedir. Bir Sergi Açılıyor Letonya hükümeti çarşamba günü Tophamedeki Denizbank yolcu salonunda bir sergi açacak- tır. Muhtelif lâstik malzemelerle Aileler içinde yevmi gazete okuyanlar arasında, çocuk'arı- mızın da bir yekün teşkil ettiği- ne şüphe yoklur. Maalesef ı küçük okuyucular zümresi şim- diye kadar ihmal edilmiştir. İlk ve orta mekteb çağında olan ço- cuklarımızın, öğrenmek ve o- kuma ihtiyaçlarını tatmin etmek için ailelerine gelen gazeteleri | İ ye kadar bir cariye leğaAkaİ Si mağa razıyım.. Demiş ve bu suretle işkenceden kurtulmuştu. Nöbetçiler o gece demir bir ka- p: açarak Maryanayı bir mahze « ne sıtılar, Mahzenin içinde demir parmaklıklar vardı Arslanlar bu parmaklığın öte farafında kor - kunç seslerile kükreyip duru - yordu, Maryana bunları görünce titre- di, Fakat, o , vezirin rakkasası gi- bi derhal yalvarmığa bâşlamamış-| tı. Nöbetçiler kapıyı kapayıp çe- Kildiler. Maryana ölümü göze aldığı için birşeyden korkmuyordu. © zaten arslanı ömründe ilk de- fa görmüyordu. İspanyada rahip Fernandonun yanında da böyle birçok tüyler ürpertiçi işkenceler görmüştü. - Birdenbire itidalini Wirıı w “duvaf'in dibine sin-' ar “mahzen, | “birk: azeleler manyanın memnun — olmadığını kaydettikten sonra yazısını şöyle bitirmktedir: «Şimdi herşey, Hitler'ir. iradesi- ne tâbidir. Fon Rihbentrop'un Ro- maya İtalyan sadakat ve merbuti- yetini anlamak için gitmiş olduğu söyleniyor. Bu demek oluyor ki İtalyayı sabit ve azimkâr bulursa, irade derhal bomba gibi patlıya- cak! Bulmazt!.. Siyasi hayatta ve hele diktatör- lerin hayatlarında mes'uliyetleri başkalarına yüklemet gibi sığı - mnaklar bulmak da, scn zamanın meharetlerinden birisidir.. YAKİT: Asım Üs «Tavassutta samimi - yet ister» iztmli bugünkü başma- kalesinde; Musolini'nin Lehistan ile Almanya arasında mutavassıt rolü yaparak Danzig meselesinden! dolayı bir harb çıkaması ihtimali- nan önüne geçeceği hakkındaki ha-) beri mevzuu bahsederek bu tavas- sutun bitaraf olup olmıyacağı hak-| kında efkârı umumiyenin ihtiyat- la durduğumu ve bunun da haksız olmadığını beyan etmektedir. TAN: Başmakalesi yoktur. YENİ SABAH: Başmakalesi yoktur. Marangozların Bir Müracaatı Son günlerde bezı maliye me - murlarının; karneye tâbi olan ve marangozluğa mü'eallik eşya ya- pan müesseseler aleyhine; müs - tahdemin bardıosu vermediklerin-| den bahisle zabit tutarak, evrakı kazanç tetkik komisyomuna gön- derdikleri görülmüştür. Ağaç sanayi erbabnu çok müş- kül bir vaziyete sokan bu mua - melenin yenlış olduğu -hakkında marangozlar cem'veti tarafmdan Maliye Vekâletine müracaat muştur. birçok lüzumlu eşyanım teşhir olu- narak satılacağı bu seyyar sergi birkaç gün devam edecektir. “SON TELGRAF» Sütunlarında ÇOCUKLAR İÇİN Yazılmış Yeni Bir Roman Tefrikasına Başlıyoruz TANRININ OĞLU Yazan: İSKENDER F. SERTELLİ dört gözle beklediklerine şüphe yoktur. Ancak bu yavrulara, gazctelerde kendi taze ruhlarına aksedacek pek az yazı bulabil- mektedir. «Son Telgraf» bu tüçük oku- yucuları için de terihi ve me- raklı bir roman bazırlamıştır. Tarihi roman muharrırlerimiz- den İskender Fahreddinin ha- zırladığı insan atıldığım çok çıbuk hisset- mişlerdi. Parmaklığın önünde iki arslan birbirile aynaşarak acı acı bağırışıyordu. Maryana bu sırada, demir par- maklıkların aşağı yukarı inip çık- mağa başladığını hayretle gördü. Parmâklıkları dışarıdan çeken ve oynatan bir el vardı. Arslanlar a- ralanan yere hücum ederek mah- zene girmek istiyorlardı. Maryana bunu görünce, korku, ve hayecanını gizliyemedi. Bağırdı: —Alçaklar.. Beni arslanların ağzında öldürmekle, elinize ne geçecek? Ben, Arab devletine bü- yük yararlıklar göstermeğe muk- tedir bir kadınım... Benden ne - den istifade etmek istemiyorsu- nuz? Benim ölümümle, İspanya - 'mın biltün esrarı mezara gidecek. Beni yaşatınız! Size, İspanya gibi, ülkenin daha nasıl elde e- | î | | | | Gemlikte Gliserin Fabrikası SıparışEdılen Mıkuıeler' Yakında Geliyor Harb maddelerinde infilükı te- min için kullarıldığı gibi tababet- te de çok İstimal olunan gliserim yapan tek fabrikamız olmadığını gören hükümetimiz Türkiyenin ilk| gliserin fabrikasını Gemlikte kur- mağa karar vermiştir. Bunun için de evvelâ Gemlik Pirineyağı fabrikasına lüzumu o- lan makine ve tesisat ilâve oluna- caktır. Bu makinelerin hepsi sipariş o- lunmuştur. Yakında şehrimize lerek Gemliğe görderlecekler ve hemen tesisata başlanacaktır. Kâremitde de yeni ve büyük pirineyağı fabrikarı inşa edilecek- tir, Bu yeni fabrika kurulduktan sonra sabuün istihsalâtımızın da Çok artacağı ve en mükemmel cins aabunların bile fazlasile yapıla - bileceği anlaşılmaktadır. Romadaki Müsabakalar Neticelendi Romada yapılmakta olan bey - nelmilel atlı müsabakalar dün bit- miştir. Süvari ekipimiz ayın 14 ün- de şehrimize hareket — edecektir. Dünkü son müsabakalarda ekipi- mizden Cevad Kula «Akıncıs is- mindeki atile üçüncü, Salm Pu- latkan «Kanad» la dördüncü gel- mişlerdir. Ayrıca 25 müsabıkın iştirak et- tiği *Kral kupasır müsabakasın- da da Cevad Gürkân'«Yildız ile yedinci olmuştur. rıngğa süvarilerimiz 3 i 12 incilik arasında iyi dereceler elde etmişlerdir. | | İsmindeki bu romanı yakın- da neşredecektir. Çocuklar yeni tefrikamızı sabırsızlıkla bekleyiniz! Parmaklıklar birdenbire dur - müştu... Maryana kendi kendine: — Elbette beni dinliyenler var, dır.. Diyor ve yalvarmadan kurtul - manın yollarını araştırıyordu. Cüce © gece sabaha kadar mah- zenin kapısı önünde nöbet bekle di. Ortalık aydınlanınca Haccaca koştu. Halifenin veziri yeni uyanmıştı. Zara çoktan odasına çekilmişti. Hacesc yatağında yalnız yatıyor- dü. Cüce şefendisinin yanına yaklaş- & j — İmadında sebat ediyor, dedi. Mahzene götümdüm, iskaraları a- Çıp kapattım.... Arslanlar saldır - dılar. Hacesc birdenbire gözlerini o- —ıııııkvuııdı: » KA İ Beck Cevab Veri-# y Yazan: Ahmed Şükrü Alman devlet Bitleri #f çen cuma günü söytediği nutf en çok İngiltere ve Poloriyü meşgul olmuş'u, Almanya, tagil tere ile 1935 senesince imzalâ? deniz mukavelesini feshettiği Polonya ile 1934 senesinde aKi 'tiği mukaveleyi de feshetti. BEL) dan sonra da Alman matbualk Ü lonyaya karşı çok şiddetli DİF riyat taarruzuna geçmişlerdi!. derecede ki Polonya - Alı münasebetleri bupün Avrupâ hunu tehdid eden meselelılil gında geliyor. Hitler nutkund lonya hakkında şu mmıııüjı bulunmuştu: Almanya tarafi Danzig şehrinir ve Koridor lesinin halli için yapılan teklifi kabul etmiyerek, 1934 " | kavelesinin hükünlerile bul etmiyecek şekilde İngiltef? anlaşmış olmak. Polonya Hariciy Vekili Bed ittihamlara cevab vermekte cikmedi. O da Polcnya par tosunu toplıyarak, söylediği rer usulü bir nutukta Polan$ noktai nazarım dünyaya ıııi miştir. Hitler'in ve Beck'in SÖY diklerini bir araya getirdiktef ra Polonya - Almunya ihti masıl çıktığı arlaşılmaktadır. lonya, Almanyaya 1834 anl sile bağlanmıştır. Bu —mul on sene için yapıklığından nüz bu müddetin beş senesi miş bulunduğundan Alman$ statükoyu değiştirmeğe hakti tur. Bununla — beraber, iki #EE anlaştıkça, herşey yapılabilif- manya, durup durürken, içinde Polonyaya şöyle bir ' bulunmuş: 1 — Danzig şehrinin Almati” | geri verilmesi, 2 — Karidordan şarki P geçmek üzere dm:ılınhrî’ bir geçid verilmesi. Di v | 4 — Slovakyanın Almanya lonya ve Maceristan — tar müşterek garanti altına alınff 5 — Polonya ile Almanya da Polonya hududlarını g den yirmi beş senelik bir mü vele imzalanması. | Bu teklifin, Çekostovakyayâ, dirilen darbenin akabinde Bi hatırlanmalıdır. Almanyâ tün dünyada endişe uyandırâf | darbe üzerine Romanyaya' dâ ö takım tekliflerde bulunmuştu. İtalyanın da bazı teşehbüsler İ Bazırlıklarda bulunduğu - rivâf edilmekte (âL Polonya, © İçin mer't olan 1934 ittifaki tükonun müzmmen olduğu! Türken, ansızın bu teklif da kalınca, şaşırdı. İngiltere, manyanın takındığı tehdidkâf , ziyeti uzaktan seyrediyordu. P4 lonyanın Alman tezyiki da Çekoslovakva gib' tesli masından korkluğu için hükümeti, Polonyaya garant di. Polonya da İngilteredi düğü bu alâkadan umıg İ Alman teklifini v beraber, yeni bir tM du. Bu teklifde: 1 — Danzig'in P hemmmiyetli /bir ikteradi olduğu, fakat bu meselenin manya ile görüşülebileceği, — 2 — Koridordan şark! P gçid meselesinde her türlü lık gösterileceği fakat P hâkimiyetini tehdid eden € teritoriyal haklar verilem bildiriliyordu. Bundan sonra artık Alm bir cevab alınamaımıştır. Beck gillereye giderek ıı.;mı hüki tile karşılıklı yardım müka' sini imzalamış. Gezi ..uı:b*' | man büyük elçisin! aratmış. elçi Hariciye Vekili ile göt . istememiş ve nihayet Hitler: san nutkunta Pdııyı ile veleyi feshettiğini bildirm ü Polonya - Ahıı’ı k zÜ k