H Bu Yıl Ucuzlıyacak mı ? & eriKaldırmağa Çalışaca Plâjlar için uğraşmaktadır. Bu arada Flerya plâjı yeni - den ıslah olunacak ve en çok Boğazda yeni plâjlar tesis olu- macaktır. Plâj fiatları da Belediye ta - rafından esaslı tetkikata tâbi minlere nazaran — plâj fiatları | | İlk defa Flaryada olmak şartile | | sene tecrübe mahiyetinde — ve cek çareler bulmak mümkün- büfeli hamamlar tesis oluna- caktır. | | “AnkaradaBuMün asebetleAçılacak Sergi de 20 Gün Hart inkılâbimizim 10 uncu :imu münasebetile Maarit Ve- Si . tarafından / tertib olunan Yillik neşriyat sergisi» bu sa- ı Sâat TI de Ankara sergievin- | — F Merasimle açılmıştır. , Strgide, resmi ve hususi iaües- lerle teşekküllerin son 10 yıl | * Sinde Türk harflerile yaptıkları | Söğriyann örnekleri teşhir olun- | iktadır. Sergide ayrıca bir satış yeri de ta ve her türlü kitab, lar yüzde 20 iskonto ile * Titemual; © Nülmaktadırlar. Bugün saat 14 den sonra umu- gç Hey'eti — Londra - İstanbul asfalt şose - Anin inşaatını tetkik etmek üzere nlerde şehrimize gelmesi bek- Heyet, Edirneden itibaren tet- lere başlıyacak ve İstanbula ka- Sar gelecektir. — Keyfiyet; beynelmilel — türistik Yüllar komitesinden şehrimizdeki “lükadarlara bildirilmiştir. ROMAN: 6 “, Kont Dubarıy ilk deta olarak “İtneti gördüğü zaman, gözleri ka- — Büştı. Hiç belli etmemekle bera- “Hüç kızın etratında dolaşıyordu. Janeti, kumar salcalarına götü- Tüyordu. Bu salonlarda herkes baş- İltim genç kıza çevirdiği Taman, Kontün iftiharla kolları kabarı - Bu endamı güzel, gözleri Güzel Bulüsa hayran olmazdı? Kont, genç kızın kadite ellerini , yüzü güzel, saçları güzel, | serapa güzel bir kadına kim Devam Edecek ber biri ayrılan kısımlarına kon- Tmniştür. | Ayrıca sergide bir de sekuma> | salonur» bulünmaktadır. | Sergi 3 hafta müddetle açık ka- lacak ve her gün saat 10-13, 16-19 arasında herkes tarafından mec- canen gezilebilecektir, Diğer taraftan memleketin neş- riyat işi için icab eden kararları | vermek ve bu mevzudaki mühte- | Hf meseleleri tetkik etmek üzere | toplanması kararlaştırılan büyük | «neşriyat köngresi» de yarın saat 14 de Başvekilimiz Refik Saydam in bir nütkü ile açılacaktır. Kongre için İstanbuldan seçı - len murahhasların ekserisi dün ve evvelki akşam Ankaraya gitmiş- derdir. Bir iki murahhas da bu Hastalıklarla Mücadele Tedbirleri Verem, trengi, trahçm ve sıtma Bdi bulaşıcı ve nesilden nesle in- tikal eden bastalıklarla esaslı bir şekilde mücadele eden Sıhhat ve İçtima Musvenet Vekâleti yeni tedbirler de almaktadır. Ezcümle; bütçedeki — imkânlar dahilinde her sene bütün kaza - larda birer prevantöryom inşa o- Tunması ve şehirlerdeki dispan - gerlerin de çoğaltılman kararlaş- tarılmıştır. Bu sıhhat müesseselerine her likte buralara gelmeniz, yük - kalbinizin tevazuundan ileri | geliyor. Bu salonlara devam e - denlerden hiçbiri. sizin parmak - Tarınızın ucunü bile öpemezler. Janet bu Bözlere ça cevabi vera di: — Öyle söylüyorrunuz amma, ben gözümü daha yukarılar; dırabilecek — vaziyette bir kadın mayum? Sonra eğer beni daha mes- ud görmek istiyorsanız, bunun için her halde bozı düşünceleri » niz olsa gerek. — Düşüncelerim — elbette var yavrum. Size sırası geldikçe bun- ları anlatacağım. OVuçlarımın arasına slarak okşa- | — Janet bu süzleri birkaç defa di | —Ü zamanlar sik sik fekrar e - | Jedikten sonra, bir akşam Verrer — Sevgilim, doğrusunu isterse- hemşirelerin salonlazında tanıdı- ği kızlardan birine içini açtı: Bin, ben gu içinde yaşadığınız çer- i sizin güzelliğinizle müte - — Rica ederim, dedi, şu kont Dubarry nasıl bir insandır? . Paris bayatının iç yüzüne ya - | | z — Nihayet Buldu | Neşriyat Kongresi — « ee — Yarın Açılıyor Bir Çift Sözümüz Var mgünlerde, bir borsa cetveli halinde, her gün gazeteler- | de, muhtelif beledi mizam- lara riayetsizlik güsteren birçok esnafın sayısı ve isimleri dolgun birer liste şeklinde ilân ediliyor. Ne oldu? Esnaf ahlâkını mı değiş- tirdi?. Hileye mi sapıyor? Yoksa, eskidenberi yapılan hileler, ancak şimdi mi cezaya çarpılıyor. Bizim, bu mevzu üzerinde söy- liyeceğimiz bir çift Tâkırdımız varı 1— Bu eczaların verilmesinde haklı ve insaflı davranalım. | 2— Cezaları havaya, mevslme göre ihmal veya teşdid etmiyelim. Yani: «Belediye yasağı üç gün sürer» kanaatini artık öldürelim. Her nevi usullerimiz etomatik, sistematik ve devamlı olmalıdır. | BÜRHAN CEVAT Çocuk Bva)ıraı;ı-ı. Merasimle Çocuk bayramm ve çocuk haftası| dün bitmiştir. Haftanın son günü olmak münasebetile dün birçok mekteblerde toplantılar yapılmış, müsamereler verimliştir. Yüzlerce küçük yavru da Gül- hane parkına giderek oradaki ço- | cuk bahçesinde eğlenmişlerdir. Çocuk haftasının son günü do- | layısile dün Ankara Halkevinde de müuhteşem bir müsemere ve - | rilmiş ve sküçük yaman> ve «Ha- yat halkaları» piyesleri iki defa tekrar olunmuştur. Evvelki akşam da Keçlören &- na kucağında miniminfler tarafır- dan radyofonik bir temsil veril - miş ve memleket içinde büyük bir takdir uyandırmıştır. Momleketin her farafından ge den haberler bu sene çocuk hafta- sınm pek canlı bir surette geçti- ğini bildirmiş, bütün yavruları - mrzın haftayı istifadeli ve eğlem celi birşekilde geçirdikleri anla- şılmıştir. —— Üsküdar Tramvayları Ne Olacak Üsküdar tramvay şirketi idare- sinin'elektrik, tramvay, tünel şir- ketleri gibi Belediyeye bağlanma- &1 çok muhtemel görülmektedir. Vali ve Belediye Reisi Lütfi Kıre dar bu hususta tetkiklerine baş- lanıştır. Bu idarenin 1,5 milyan Kira kadar bir borcu vardır. Ve gimdiye kadar ziyan ederken bu sene 40 bin lira bir kâr temin et- Mezkür şirketin umum müdürü | İbrahim Kemal Devlet Denizyol- ları umum müdürlüğüne geçtiğin- den idaresi de münhal bulunmak- tadır, vatandaş senede bir kere mubak- kak muayene olunacakır. kından vâkıf olan bu kadır şu ce- veabi vermişti: “ — On, kont Dubarry mi? Son derece sevimli bir adamdır. Eli- ne çok para geçtiği kadar da cö- merddir, Fakat polis — raporları kont hakkında iyi şehadetlerde bulunmaz. — Malı, mülkü var mı? — Sağdan, soldan kazanır. Fa- kat gayet iyi yaşar. Kumarda ta- Hihi açıktır. Benim bikliğime gö - re, bir kadının zendisine emanet | | dan oyun oynarlardı. Çeviren: Muammer ALATUR Ve.. Mah Güya Eğlendiler Kahveden î(ıkıncı adar Dayandı Yıımı. İsmailin çok samimi Jerinde dalma — birbirlerile buluşurlar, beraber eğlenirler, gü rek Yusuf ve gerekse İsmail her | İkisi de iskambil oyununu pek | kadaş, boş zamanlırında kalveye gider ve orada karçı karşıya geçe- Oturup iş Bıçağa bir arkadaşı ici. Boş vakit- zel ve tatlı vakit geçirirlerdi. Ge- | çok severlerdi. Bu sebeble iki ar- rek, saatlerce, bıkmadan, usanma- | Bir gün gene Yusuf ile İsmall, | kahvelerden birinde izkambil oy- nuyorlardı. Yanlarında birkaç da | seyirci vardı. O gün lt oyun oy- madılar ve altı oyunda da hep İs- mail galib geldi. Kahveden çıkacakları “zaman, İsmail mağlüm olan arkadaşına alaylı bir tavırla; — Haydi delikanlı dedi. Sökül bakayım kahveciye ayunların pa- | TaBımı. | Yusuf, altı oyunda da yenil - diği için pek mütsessir olmuştu. Bu mağlübiyet üzerine arkadası- nin da alay etmeğe başlaması, onu sinirlendirdi. Sert bir sesle: İsmall, dedi. Gevezelik etme!| Sonra kalbini kıraran, seni gücen- diririm. Fakat famail onun bu sözüne aldırış etmedi, eğlenmekle de - vam etli. Yusuf artık dayanamadı. Döğ- mek için arkadaşı İsmalle sal - dırdı, Fakat o sırada kahvede bü- | kananlar araya girerek, onları a- yırdılar. Yusufu bir iskemleye o- turttular. İsmalli de kahveden dı- şarıya çıkardılar. Bu hâdise Yusufu — adamakilh Kızdırmıştı. Oturduğu yerde, hld- det ve asabiyetten, her tarafı tir tir titriyordu. Yusuf beş on dükik& sanra dr şarıya çıktı, Kahvenin önünde İs- maili gördü, derhal üzerine hücum, etti ve onu tokatlarnağa başladı. İsmail de bıçağım çekerek, Yusu- fu yaraladı. Suçlu İsmailin muhakemesine Sultanahmed birinci sulh cezada bakıldı. Sorguya cekilen İsmail suçunu inkâr etti; Yasufu yarala- madığını ve kendifinin onun ta - Tatımdan döğüklüğünü söyledi. Şahid Mehmed de kahvede o- lan hâdiseyi anlattıktan sonra: — Ben dışarıya çıkmadım, vak- ayı imm, Yalnız sonradan, İsmailin Yusufu yaroladığını işit - tim, dedi. Davacı Yusufun da çağırılarak dinlenmesi için muhakeme, ha - ziranın dokuzuna birakıldı. Mahalle Sokağından Saraya! MADAM DUBARRY dile iğfal etmiş olduğunu' da bi- Hiyorum. Fakat — bunu bir şarta öldükten sonra, evlencceğine dai bağlamış. Tulozda bulunan karısı öldükten sonra, evleneceğine dair bir kâğıd imzalamış Bu anlattık- larım namuslu insanların yapa - cakları şeyler değildi amma, Kont| Dübarry'nin bet yerde gördüğü Ytibara lâyık bir adam olmadığını da iddia edemem. — Peki amma, kendisine itimad ettiği gümüş takımlarını — ke edilebilir mi? malı gibi satmıştır. — Edileblir, Fakat cnun kadar — Hepsi bu kadar m? menfaat temla etmek şartile.. — — Hayır! Bir kızi izdivaç va- | — Jansi, genç kadından ayrıldı, | miş, geceleri yattiğı h: | undaki kahvede bir k: EBROLİS kemeler İsterim Yarmış Bdlkğlnl yerine getirmediği yaşında bulunan Şabanın muha - Davacı Halil İbrakim, hâdiseyi ile Tahtakalede, Kundakçı hanın- 'ban dâ o zaman berim yanımda — Bugün bana iz'pı ver, arkadaş- — Peki, dedim, g* eğlen.. O gün Şaban sinemaya gitme ile oyun oynamış, yenilmiş. Ken- lanmiş yatağımın yanına gelmiş. benden İ veririm, dedim. Fakat Şaban &mi- ö mun üzerine o da, kapının yanına yaklaştı ve bu — sopa ile başımı len suçlu Şaban da suçunu itiraf di. s . '. . Parayı Alamâyınca Ustasının Başını undan Üç ay evvel Halil İb- rahira isminde bir zatı, bir için sopa ile başıma vurarak ağır surette yaralıyan ve henüz on beşi kemesine asliye üçüncü cezada bakıldı. şöyle anlattı: «— Vak'a gecesine kadar suçlu dâ Bir odada beraber oturuyor - duk, Ben meyva satıcısıyım. Şa - çalışıyordu. Bir sabah Şaban: larımla sinemaya gideceğim, de- di, Ben de: Ve kendisine beş on kuruş da para verdim. alt ka- | ç arkadaşı | distine verdiğim parayı bep oyuna verdiği gibi, blr miktar da borç- Gece, odamda uyuyordüm. Şa- banın sesile uyandım. Çırağım, para istiyordu. Ona: — Şimdi paramı yok, sabahleyin rane bir tavırla; — Olmaz, dedi. Şimdi verecek- | Onun bu hareketi beni kızdır - maştı, kendisini azarladım. Bu - götti. Orada bulunan kalın bir so- payı aklıktan sonra tekrar bana yardı.> Halilden sonra sorguya çeki - €tti ve davacıyı, istediği parayı vermediği için yaralıdığını söyle- Şahidlerin de dinlenmeleri için zuhakeme 26 mayısa birakıldı. Bu Suretle Toz ve Top- Mesire Yolları Düzeliyor raktan Kurtulacağız Belediye reisliği; mesirelere gi- den ve halkın umumi — tenezzüh yerlerine eivar olan csas cadde ve, sokakları mükemmel bir şekikle tamir ve teedid etmeğe karar ver-| miştir. Bu ara genişletilmesi icab eden ana yollar olursa — bunların açılması için yıkılması icabeden ev veya dükkünlar de istimlâk o- Tunarak yıkılacaktır. Bu suretle tatil ve yaz günle - rinde gezmeye giden halk; toz dan çamurdan kurtulmuş, yollar genişlemiş olacaktır. Bu cümleden olmak üzere Üs - küdar - Beykez yolunun tamiri ve asfalla çevrilmesi kararlaştı - rbmıştır. Ayrıca bu yol üserindeki F zergâha tesadüf eden bayı bina - ların da istimlâki icab ettiğinden bunlar da yıkılacaktır. Belediye reisliği bu iş için 43 bin lira tahsisat ayırmıştır. —-.—— Sahaflar Çarşısı Yıkılmıyacak Belediye Reisliği, meşhur «Sahaflar çı karak Beyazıd cami ve kütüpha- Beyazıddaki nesini bütün güzelliğile meydana çıkarmak istemektedir. Msarif Vekâleti; Belediyenin bu tasavvuruna itiraz etmiştir. Diğer*araftan Vekâlet; çarşı- nan nin akşamları açık biralıl - masıfi Evkaf idaresinden ve Be- lediyeden istemiştir. Şimdi evvelü bu cihet hal, bi- Mihare de çarşının istikbali tesbit edilecektir. Yerli Ma[lar Sergisi Bu Yıl da Açılacak 1 inci yerli mallar - sergisinin bu sene »Galatasaray lisesir nde açılması kararlaştırılmıştır. Buna sebeb «daimi sergi» bina- sımm henüz yapılmamış olması - dır. İstanbul milli sanayi birliği İk- 'usad Vekâleti kanalı ile bu vazi- Bozuk Ampuller Satın Ahnacak Büyük bir Amerikan firmasi, İktisad — Vekâletine baş vurarak memleketimizde kullanıhıp da bo- zulan ampülleri satın alacağım bildirmiştir. Teklif kabul edildiği “takdirde Şirket, şehrimizde bir merkez ku- zarak fualiyete geçecektir. fakat derin derin düşünmeğe baş- ladı. Ertesi gün, Janetin evine çiçek- ler ve meyvalarla dolu bir sepet getirildi. Kont Dubarry'nin hedi- yesi.. Sepetin içindeki kartta genç kadın, kont tarafından © akşam İtalyan tiyatrasunda verilecek bir müsamerede kendi locasına davet ediliyordu. | Janet kabul etti. Birkaç gün sonra yine konttan opera için bir davetiye geldi. Ja- net oraya da gitti. Fakat polis müfettişleri de di- ğer taraftan şöyle raparlar gön- deriyorlardı: «Kont Dubarry'nin yeti Maarif Vekâletine bildirmiş ve Galatasaray isesinin bu sene de sergiye tahsisini rica etmiştir. Diğer taraftan İstanbul — yerli mallar sergisine iştirak eden tüc- car ve firmaların İzmir fuarına da serbestçe gidebilmelerini te - min için bu seneki sergi geçen se- nelerden 15 gün daha evvel, ya- ni ağustosun ik günlerinde kü- şad olunacaktır. her zaman yanından ayırmadığı metresi uzunca boylu, mütenasib endamlı, asil tavırlı, zri mavi göz- Tü çok güzel bir kadındır.» Kontun, son derece kibar tavı ları, nazik muamelesi Janetin son derece haşuna gidiyordu. Bir e- kantaya gittiler mi, mutlaka ye- meklerin en nefisini intihab et - mesini pek iyi biliyordu. Bir akşam, kont birdenbire elini alnma götürdü Doğrusunu isterseniz, dedi, biz sanki bir serseri hayatı yaşı- yoruz. Neden bir gün tenezzül & dip bendehaneyi teşrif etmiyor - sunuz? İstarseniz, şimdi gidelim, Ben sizin güzel şeylerden hoşla dağınızı biliyorumEcimdeki bib - doları görseniz bayılırsınız. Hiç ol- mazsa, bu zarif kücücük — şeyler hakkında fikrinizi almak isterdim. - Ve hakikaten Janeli o akşam, evine götürdü. Tarilâ kaymeti e- Yaşamak Arzusu ümyanın her tarafında ma- yasın biri, bahar bayramı o Tarak telâkki edilmiştir. Has —— kikaten baharm başlangıcı, bay - ram telâkki edilmeğe değer, gü - zel bir mevsimin girişine işaret - tir. Ne yazık ki, galiba, bahardan €n az İstfade edenler İstanbullu- lardır. Çükmü, birçok coğrafi se- beblerden dolayı, İstanbulda ba- barı çok az görürüz. Kışın son za- manları uzun sürer. Tam bahara gireceğimiz vakit, sıcaklar bas- tırır. Kendimizi, birden, yazın en ha- raretli günleri içinde buluruz. O vakit de buram buram terleriz. Galiba, ilkbaharı, bu sene, diğer senelerden daha fazlaca gördük. Serin ve ılık bir hava, günlerdir, hattâ, haftalardır devam ediyor. Baharın en güzel remzi çiçek, kuş ve ağaçların yeşilliğidir. Ne yazık ki, İstanbul şehrinin içinde çiçek, kuş ve yeşillik çok az kaldı. Baharı, doya doya seyretmek için mutlaka, kırlara, Boğaza, Adalara zitmek İzım... Avrupalıların güzel bir sözü vardır: Ağaç, kuş ve kadın ölm- yan şehirde yaşanmaz, derler. Ha- — kikaten, bu üç şey, tabiatin en zengin, en güzel mahlüklarıdır. Bu üç güzellik karşısında, içimizde daba çok yaşamak arzımu ve hirsi uyanır. Yaşamak istiyen insanlar da e- merji sahibi olurlar.. Hayat da e merjiden başka nedir ki' REŞAD FEYZİ Binaların Bir Renkte Boyanması Meselesi Belediye, şehrin her semtindek ikametgâhları hususl voyalarla boyatmak hususurzdaki kararın - dan şimdilik vazgeçmiştir. Bu ka karın tatbik edilmesi, şehir pı nının tamamlanıp tatbik edilme sinden sonra mümkün olacaktır. dan saatleri, hahları. bilmem han- gi Krala ald mobilyeları, meşbur ressamların tablolarırı — gösterdi. Hatta genç kadını yatak odasına bile götürdü. Tavanının kenar - ları devekuşu tüylerile süslermiş mükellef yatağımı gösterdi; — Bu yatakta bir zamanlar Kra- liçe yatıyordu, dedi. Fakat Janet daha ileriyt vakit birakmadan evden çıktı, gti Artık söz sırası gelmişti. Bir gün Kont Dubarry tatlı bir mukadde- meden sonra Janete dedi ki: — Kızım, aşağı yukarı beraber yaşıyor Sayılırız. Bilizsiniz ki, ben sizi dalma serbest brrakmak isle- rim. Bundan başka bütün masrafe — Tarınız) üzerime alacağım, ceksiniz, ne kadar emmun kalar — gaksanız. (Devamı var) —