zmit müddeiumumiliği, —şu meşhur müstehcen resim hi- kâyesi yüzünden, bazı İstan - bul gazeteleri aleyhine dava aça- cakmış veya açmış... Gazetelerin kaebahati nedir?. Hâdiseyi yazma- ları mi?. Biz de, ne yazacağımızı şaşırdık. Bu tablolar san'at eseri değildir, müstehcendir, gençliği, halkı ze- birler mi diye yazsaydık?. Bu sergide resimlerini teşhir e- den bir ressam evvelki gün mat- baaımıza gelmişti. Bir insanın du- yabileceği en derin hayret içinde idü Diyordu ki: 3 — Bu eserleri orta okullarda ta- lebeye san'at. eseri diye gösteri- yoruz. Güzel san'atların, aradan on beş Cumhuriyet yılı geçtikten sonra maziye nazaran, daha ziyade say- gi, sempati, zevk ve terbiye uyan- dırmış beşeri, medeni ve kültürel 'bie faaliyet sahası olarak yerleş- miş sanıyorduk. Ne yazık ve ne acı! Bu satırlardan sonra, artık ma- kaleyi okumağa küzum görmedik. Makale muharriri, yani ne demek istiyor. Bizim bildiğimiz türkçeye göre, bu satırların manası şudur: Karar gecikmiştir. Faydası yerine zararı olacaktır. Binaenaleyh bu karardan vazgeçmeli, çünkü, kar- # taraf ellerini daha çabuk tu - tacaklar. Peki amma, ne yapmalı?. Mec- burt askerlik usulünü kabul et - meyip de, daha gafil mi avlan - HÂDİSELER KARŞİSİNDA Son Te!graf Bu makale muharririnin Büyük Britanya imparatorluğu — yüksek siyasi ve teknik müşavirliğine ta- yin edilmesi çok muvafık iken, yanlışlıkla Son Posta tahrir ailesi arasına girmiş... KENDİLERİNİ FAZLA BEĞENENLER KİMLERDİR? Londra gazetelerinden biri, er- keklerin mi, yoksa kadınların mı kendilerini — fazla beğendikleri mevzuu üzerinde bir yazı yazı - yor. Fakat, sarih bir netice çı - karmak mümkün değil... Bizce, ne erkekler, ne de kadınlar ken- dilerini beğenirler... En fazla ken- dilerini beğenenler, kendinde ol- mıyanlar, kendini bilmiyenlerdir. Bu tip, bazan kadın, bazan erkek olabilir. OKUYUCULAR MUHARRİRLERİ MERAK EDERLER Mİ? Bazı okuyucular, her nedense yazılarını lütfen okuyup beğen- dikleri muharrirleri merak eder- ler.. Nasıl insan oldukların: s0 - rarlar.. Bana da arasıra mektub- lar gelir. Dün bir mektub aldım. Benden ahret suali gibi - birçok geyler soruyor. Yaşım kaç, evli miyim bekâr mı? Yazılarımı na- Bıl yazarım ve saire... Bu okuyu- cuya cevab vermiyebilirdim.. Fa- kat muilaka cevab istiyor, ısrar ediyor. Binaenaleyh susmak ne- zaketsizlik olacak.. Yalnız şuna kani değilim: Ve- Teceğim cevablara inanmıyacak.. Kendimi maskelediğimi samıcak. İnandıramadıktan sonra, ne diye cevab vereyim?. Fakat. yine, cevab vermekten kendim! alamıyorum: Yaşım 48, bekârım.. Yazılarımı kalemle kâğıd üzerine yazarım. Her gün yeni bir kalem ucu de- itiyadımdır. Yeni uçla iğnelemek daha kolay oluyor. Sipariş Edilecek Vapurlar Müzakerelerin Bugün- lerde Neticeleneceği Umuluyor İngilterenin Hunter firmaları- na ısmarlanacak olan 11 vapur İ- çin bir müddettenberi devam e- dilmekte olan müzakerelerin bu- günlerde neticeleneceği ve mu « kavelelerin imza edileceği ümid olunmaktadır. Muhabere ve Münakale Vekâ- leti evvelce İktisad Vekâleti ta - Tafından yapılan müzakerelere a- id bütün teferruatı tetkik etmiştir. Bu firmanın mümessillerile İstan- bulda yapılan müzakerelerin ne- ticeleri de Ankaraya bildirilmiş olduğundan anlaşmanın bugün - lerde imzalanması kuvvetle muh- temeldir. — Güreşçilerimiz Yeni Zaferler Kazandılar Osla'dan bildirildiğ'ne göre kabri raman güreşçilerimiz, dünya gü- | reş müsabakalarındı veni ve par- lak zaferler kazanmışlardır: Büyük Mustafa Narveç şam - piyonu B7 kiloda Hansen'i tuşla mağlüb etmiştir. Ankaralı Yaşar da Estonya şam- piyonu Toof'u sayı hesabile mağ- lüb etmiştir. Buclardan başka Çeban Meh - med de Danimarka — şampiyonu Larsen'e tuşla galib gelmiştir. Ankaralı Celâl ise bir talihsizlik eseri olarak Norveç — şampiyonu Masel'e sayı hesabile mağlüb ol- müştur. L L AHMED RAUF (İş Bankası Şubelerinde IKUğÜK HABERLERI Alman sanayi beyeti / şehrimize ı.ı yapılmakta olduğu haber ve» 4 Yarın akşam saat 21 de Şişli Halkevinde Dr. İbrahim Zati Öget A& Gğlhane tatbikat Mp. ve Kli- niğinin senelik müsamerelerinden sekiğlliğisi 'Bugün 17,30 da yapıla- çaktır. " & Tepobaşındak! — Gardenbar” binasının yıkılması işi bugün muü- teahhide havale olunacaktır. * Amerika hükümeti yaniden 50 milyon dolarlık tayyare inşa ettirmeyi kararlaştırmış ve fabri- kalara #ipariş vermiştir. * Sokaklara amud vazyette bu-| Tunat dükkân tabelâlarının kal - dırılmastna bugünlerde başlanı - lektır. * Dün 3 kişiden mürekkeb bu Tarihi Roman: No. 64 — Şama dönmek istediğini bil- miyorum. Fakat Halifenin veziri olmak istediğini yakından bli- yorum. — Haccac'la başa çıkılmaz, yav- rum; o, müthiş bir adamdır. Sağ kaldıkça, halife Haccac'dan ayrı- lamaz. Öksürdü.. Yere uzandı. — Uyumak istiyorum, Fatma; gözlerim uykusuzluktan kapant- yor. Ve ağacın dibinde uyuklamağa başladı. Fatma, Selim'in üstünü örtmüştü. Halifenin Sarayında Bir ispanyol Güzeli gelmiştir. e Şirketihayriye idaresi şim - diye kadar siyah renkte bulunan Değişiklikler ı. bankası merkez subelerinde müddettenberi bazı tebeddül. rilmektedir. Bu suretle bazı şeflerle memur- ların yerleri değiştirilmiş ve bazı memurlar da açıkta kalmışlardır. 12 vapurunu da beyaza boyamağa Ezcümle İstanbul şubesinden 28 karar vermiştir. * Belediye Kâğıdhanede bir su fabrikası inşa — ettirmektedir. Yakında inşaat bitecek ve şehre Bünden verilen su miktarı 10 bin tona çıkarılacaktır. — © * Sumer ve Etibankın lüğvo - lunarak bu iki mücssesenin bir umum müdürlük halinde idare o- luaması - hakkındaki — ihtimaller kuvvetlenmektedir. * Yeni deniz teşkilâtı Ge 1 - man müfettişlikler, de ihdas o- Tunacaktu. * Fatihde oturan Aldak adın- da biri yediği yoğurttan zehir - memur çıkarılmıştır. - Paşabahçe şişe ve cam fabrikası müdürü ad- nan da İstifa etmiştir. Yerin etop-. rak mahsulleri ofisi İstanbul şu - besi müdürü Vahid tayin olun - YA Dolmabahçede Üç Kişi Denize Döküldü Taksmde Camcıçıkmazında otu- ran Eleni, Angeliki va İstemat a- dında üç genç bayan sandalcı Ah- medin sandalile Dokmabahçe ön- İerinde gezinti yaparlarken san- dalın devrilmesile den'ze dökül - müşlerse de, orada bulunan diğer sandalcılar tarafından kurtarıl - lenmiş, hastaneye kaldırılmıştır. | maşlârdır. | — Beni dizinde mi uyuttun, Fat- ma? — Evet, Önce başını taşa daya- miştin. Uyuyunca, taştan dizime aldım. — Endülüste geçen bu geceyi unutmıyacağım Fatma! Vücudüm- de öyle bir hafiflik var ki ...Düne Yazan: CELAL CENGİZ | kadar, içi boş bir su küpüne ben- Onu güneş doğuncıya kadar, başucunda bekliyecekti, e Ertesi sabah... Selim gözlerini açtığı zaman Bgü- neş, dağların arkasından yeni do- Buyordu. Selim — gözlerini — oğuşturarak, Fatma'nın yüzüne baktı: — Epeyce uyumuşum. Ve şaşkın şaşkın etrafına ba- kındı. Başı yumuşak bir yerde yatı- ziyordum. Ser bu gece kalbimi doldurdun benim! Fatma sözlerini süzerek gülüm- sedi: — Beni rüyanda mı gördün yoksa?, — Hayır. Gözlerime daha iyi inanıyorum. Sen karşımda duru- yorsun! Seni görüyorum!. Seni, güneşe bakar gibi seyrediyorum. Ve gözlerim kamaşıyor. Selim, Fatmarnın dizinden kalk- tı, fakat bu kahraman kadını ku- caklamaktan kendini alamadı. — Seni seviyorum, Fatma! Seni delice seviyorum. Fakat, 'ımdiye CUMHURİYET: Nadir Nadi, bugünkü başmaka- lesini İstanbulun — ihtiyaçlarına hasrediyor. Tramvay, Tünel, elek- trik gibi umumi bizmet müesse - selerinin Belediyeye devredilme - sine karşı ileri sürülen itirazları tenkid ediyor. Daha birkaç ay ev- veline gelinciye kadar bu şehirde umum hizmetler yabancılar tara- fından istismar ediliyordu. Artık | «geç olsun da güç olmasın», eya - vaş yavaş» gibi eski devir adam- larının uğızlarına yakışan düstur- lara yer kalmamıştır. Çabuk gö - receğiz. çabuk kurar — vereceğiz, derhal harekete geçeceğiz. İKDAM: Başmakale yoktur. TAN: <Ruzvelt'in teşebbüsü karşısın- da İngiltere» işmili bugünkü baş- makalesinde Zekeriya Sertel; İn- giliz efkârı umumiyosinin her ta- bakasının; İngiltere hükümetinin Ruzvelt'in tekliflerine karşı gös- terdiği hahişi alkışladığını kay - ve yeni aldığı tedbirlerden bah - Bederek diyor ki: «— Büyük Britanyanın — siyasl hedefi, Yakınşark hükümetlerinit?' sulh için birleşmiş - olmalarıdır. Kurtuluş polis memurlarından Etem Koltuklu dün hafta tatiline muhalif hareket ettiğ! için ken - disine 10 lira ceza kesilen Hasan Şahin isminde birisinden;'bu ceza zaptını imha vadile 10 lira rüşvet alırken yakalanmıştır. Sultanah- med birinet sulh ceza mahkeme- sine verilen maznun polis memu- Tu tevkif edilmiştir BU DA BAŞKA Diğer taraftan Tophanede ara - bacı Mehmedden bir ceza zaptıni imha temek için 5 lira rüşvet alır- dettikten sonra İngiliz .ı_vıızunıl İki Polis Memuru | Tevkif Edildi Her İkisi de Rüşvet Almaktan Suçlu Olarak Mahkemeye Verildi Ve İngiliz siyasetinir. hedefi, Bal kan hükümetlerini zâfa düçar e- decek her türlü teşebbüsata müni olmak ve aralarına sokulacak ni- faklara sed çekmek olmalıdır. VAKİT: sİstanbul ile Ankara arasında ikinci bir hat» isimli bugünkü başp makalesinde Asım Us Ankara ile İstanbul arasında Etimes'ud, Kı - zılcahamam, Gerede, Bolu, Düzce, Adapazarı ve İzmitten geçmek Ü- zere ikinej bir hattır. yapılması - min memleket hayatında başlı ba- şına bir inkılâb teşkil edeceğini ve memleket iktısadiyatına büyük hizmetler Ha edeceğini kayıd ve tebarüz ettirmektedir. YENİ SABAH: «Yeni harb tarzı» ismli başma- kalesinde Hüseyin Cahtd Yalçın, şöyle diyor: *Eski harblerde mağlüblar sü- tü sürü yerlerinden kaldırılarak fatih'erin önlerine çötürülür ve oradı. muhtelif işlerde köle halinde çalıştırılırdı. Şimdi tatbik edilecek usul zâhiren bir fark arzedocektir.| Kimse ülkesinden tehcir edilmi - | yecek; herkes yerli yerinde kala- î cak. Fakat, orta çağların «Serf> le- ri (topcağa bağllı esirleri) gibi ca- Tışacaklar ken tutulan ve bu $ lirahğı yutan Fuad isminde bir pclis memuru da dün Sultanahmeci birinci sulh ceza mahkemesine verilmiştir. Fuadın parayı yuttuğunu fen < nen tesbit —etmek için kendisi Röntken mülehassısına gönderil- mişse de aradan bir buçuk saat geçtiği için midedeki paranın tos- biti mümkün olamamıştır. Bununla beraber, maznun me- mur parayı yutarken birkaç kişi görmüş olduğundan kendisi tev - kif olurmuştur. İstiklâl lisesi müdürü, İstan - bül erkek lisesi oLebıyat öğret - meni Agâh Sırrı Levendin mes - Şehzadebaşında! sında çok gözel bir toplantı ya - pılmıştır. lanmış, muallim Cersil Türkar - bir konser vermiştir. Muharrir arkadaşımız — Nusrat Safa Caşkun İstiklâl — üsesinden kadlar sevgimden sana bahsode - imezdim. Seni bitçok defalar de- tum. Çünkü ben, bir yerde uzun müddet durmasını sevmiyen bir adamım. Bana varacak bir kadı- nın da, benim gibi, akından akı- na, harbden harbe, ülkeden ül - keye koşmasını isterdim. Buraya birlikte geldik. Tarık bin Ziyad, sahilde donanmasını yaktığı za « man, artık hiçbirimizde dönmek ümidi kalmamıştı. Fakat, ondula - rTıtrız. mMuzaffer olunca, müslü - manlar İspanyaya kısa zamanda hâktm oldular. Birkaç yıl sonra tekrar yollar açıldı. Ana vatana dönmek im « dönmedin... Beni bekledin! İşte, gimdi seni daha çok seviyorum, Fatma'cığım! İnsndım ki, sen ba- " na iyi bir eş olabilirsin!. doıımqı hiçbir. manın idaresindeki talebe kursu | bu teveccühe teşeki ir kânları elde edildi... Ve sen hâlâ | nun için biçilmiş kaftandı. İstıklâl Lisesinde ğâmimî Bir ü Toplantı Yapıldı yetişenler cemiyeti ralsi — sıfatile toplantıyı açmış, gaye ve maksadı izah etmiştir. Bundan sonra mu - dek hayatının yirmi beşinci yılı | âllim Kemal Emin, Belediye iktı- İstiklâl sad müdür muavini M. Halid Bay- Tı, çocukları kurtarma yurdu mü- dürü doktor Kâzım Züfir, İstanbul dora hâkimi Nail, Agâh Sıcrı Le - vend hocası müderris Ferid. İstik- Vâl ve İstanbul liseleri adına ikişer 'Toplantıya İstiklâl marşile baş- | talebe söz söylemişlerdir. Agâh Sırrı kendısine gösterilen etmiştir. Eminönü Hatkevi san'atkârlarır mın «Zor nikâh. komedisin! bir çay) ziyafeti ib etmişti geçirmedim Selim; yola birlik- te çıkmıştık. Birçok tehlikeli dö- | kendisile birlikte hareket etmekti. nemeğe, tartmağa mecbur olmuş- | güşlere, takiblere yine beraber başladık... Hiçbirinde yenilmedik. Her savaşda üstün geldik.. Ben de sana bütün varlığımla bağlan - mıştim.. Artık senden ayrılamaz- dim. Birbirini kucaklayıp evlenmeğe *öz verdikten sonra, kalktılar... Atlarına binerek yola düzüldüler, Fatma ile Selim'in evlenmesi çok tabli idi. Zira Fatma erkek kadar cesur ve atılgan bir kadın- dı. Ancak Selim gibi bir kahra - manla evlenebilirdi. O, birçok er- kekleri tartmış, fakat hepsini ken- disi için hafif bulmuştu. Selim ©- Slim de her kadınla evlenemez- di. Gerçi Şamda bıraktığı Habi- be'yi hatırlamıyor değildi. Fakat ©, artık - bilhassa © yıllar içinde- — Senden ayrılıp ana vatana | Şama gidemezdi. Bütün emeli Ta- zaman : vergileri Kaldıran iş Yerleri İktısadi Faydaları Gö- rülen Yerler Hakkında, Muafiyet Maliye Vekâleti; yeniden iİktı- sadi favdaları kabul olunan - bir takım müesseselerin resim — ve vergi muafiyetleri hakkında ye- vi bir karar vermiştir. Dün alâkadarlara tebliğ olunan bu karara göre tahin helvası, un, gçırçır, elektrik, makarna, kimyevi Hıbbi müstahzarat fabrikalarının yalnız imalâta tahsis ettikleri bi- nâlar, bina vergisinden ve aagarl vergi dahil olmak üzere kazanç vergisinden belediyeler» aid ınşa vergisinden belediyelere ald inşa buhar kazanları motör ve imbik- leri de ruhsatiye resminden muaf olacaklardır. Yerli Çay Ziraati Patihler hesabına! İPopoI Cinsinden Nefis Çaylar Yetiştiriliyor Momlvketteki çay ziraatini art- tırarak dahili istihlâkten — başka diğer memleketlere ihracat ya - pabilmek için Vekâletin aldığı ted- birler gündengüne iyi neticeler vermektedir. Geçen seneler içinde Rizede tec- vübe edilmek üzere Rusyadan ge- tirilen Popof cinsi çaylar toprak- | darımızda ssl getirildiği yerden daha iyi neticeler vermiştir. Bu | sene bizde de Çay ekimi diğer se- | melere nâzaran bir misli daha faz- halaştırılacaktır. Ege mıntakasında da — Rizenin havasına muadil bazı yerler tes - bit edilmiştir. Burada da bazı çay nevileri tecrübe edliccektir. Alâ. kadarların söylediklerine nazaran birkaç seneye kadar memleketi - Mmizin bütün çay ihtiyacını temin edecek kadar mahsul yetiştirile - bilecektir. di Zeytin Mahsulü Bu Sene Bol Olacak Zeytin istihsalâtının arttırılması, için yeni tedbirler alınmaktadır. Ziraat Vekâleti zeytincilik mü- tehassısı Ferid Barlas bu hususta tetkiklerde bulunmak üzere E - Beye gitmiştir. Mütehassıs, hâlka faydalı tav - siyelerde bulunmuştur. Diğer ta- raftan bu sene zeytinlerin neş - vüneması mahsul ve çiçek vâzi- yetine göre pek bol olacağı anla - şılmaktadır. ni yapacağı «Arab akınlarıe nda Selim, bu vaziyet karşısında tam manasile bekâr ve serbesi kal- mış bir erkek sayılabilirdi. Tali- İngiliz - Sovyet âı örüşmeleri Yazan: Ahmod Şükrü W İngiltere, Alman tecavüz v'ğ rivâki politikasım — önlemek “ .Birişiği teşebbüste şimdiye yalnız Polonya ile bir anlaşrta pabilmiştir. Yunanistana ve * manyaya verdiği teminat bİF raflı garantilerden ibarettif. * kat ister Polonya ile inıj mükavele gibi iki taraflı ter Romanyaya karşi olduğu bir taraflı olsun, bu taahhüdif” ifası için İngiltere Bovyedül?' anlaşmak ıwdıurıyıllndıg': hakika İngiliz hükümeti, lerle iki haftadanberi ıımı'g Hindedir. Fakat henüz müsbet neticeye varılmiş değildir. İ Kifın mahiyeti kat't olarak bif miyor. Ancak böyle bir ıuxn-; rılmazdan-evvel, bir taraftah giltere ile Sovyetler, diğer tan İngilterenin münasebete riştiği Polonya ve Romanya devletlerle Sovyetler ü dallı budaklı bir takım meself rin halli icab ettiği anlaşılı dır. Sovyetlerle bugün İngil! zümre arasındaki rin son birkaç senelik tarihi önüne getirilecek olursa, uılj nın kolay olmadığı teharüz fagilterede Çemberlayn ve tWf tarları dalma Sovyet Rusya Üt birliğinden çekinmişlerdir. vj Jovakyanın parçalanmasına Kİ bu ihtiraz devam Mır hassa Münih anlaşması sır! İngiliz dış politikası, 30“' istihfaf ve istihkar etmiştir. Ç berlayn, Almanyanın Südet # takası üzerindeki emellerini min ettikten sonra Ukranya üzerine yürüyüp yetlerle döğüşeceklerini mişti. Şimdi anlaşılıyor ki lf arkasındaki € ce bu imiş. Filhakika eğer Çemberlaynin istediği gibi, münizm ile boğuşacak rada demokratlar rahat lerdi. Almanya, Çemberlaynin ğu gibi hareket etmedi. Bir GAf tan müstemlekelerinin geri vel mesini istemekte ısrar edef diğer taraftan da İtalya ile vererek İngiltere menfaatleri hayati olan sahalara doğru YW meğe başladı. Bunün- il. , ki İngütere, bazı devletlere İ? cele garanti vererek, Almafi nişlemesini derhal önlemeği * şündü. Fakat ayni zamand takım şark devletlerile anlaşt” lar yaparak bunu daimi bif ) haline getirmeğe — teşebbüs F İşte bu şartlar altındadır ki tere Rusyanın ayaklarına İ gitmek meçburiyetinde İngilterenin bu soldan geri ” mesinde sonradan akhı başınd F miş bir adamin hali vardır. Gerçi yalnız kalmak 8 nüş müdür? Yoksa elini Sa lere uzatmışken, hâlâ Hitle anlaşmak imkânlarını mı Sonra diğer birşeyden şüf” leniyorlar: Eğer İngiltere ilt hin karşısına çıkardığı Fatma gibi hem güzel, hem desur, hem atıl. gan bir kadını geri Çevirmekte de mana yoktu. Mademki Selim nereye gider- se, Fatma da onu takib edecekti, Elbette böyle bir kadınla evlen- mmek, Seiim için çok faydalı olur- du. Selim buna karar verdikten sonra: — Bu kararımı Tarık'a söyliye- ceğim. Diyordu. Fatma'nın cesaretini ve atılganlığını Tarık da duymuş- tu. Hattâ İşbiliyeye geldiği zaman Elhâris'e; — Ordunuzdaki dişi kaplanı gö- rebilir miyim?, (Devamı var) Ruzları Almanlarla yalnız V lerle birlikte yürümek takib eden Çemberlayne kaff madları yoktur. Ayni şey ya hakkında da söylenebilir- | gün Polonya harleiyesinin da bulunan Bek de Ruslarâ berlayn gibi itimad tellein yor ve hakikaten Çembef Bonenin, Bekin Stalin ile bilmeleri, Stalinin Hitler il€ daşmast kadar zor değilse “yakm bir güçlük arzetmekt