Tefrika Numarası : 86 | Yazan: Rahmi YAĞIZ Harbiye Nazırı Kendi Kendisine Rütbe Veren Zatla Konuşuyordu — İmalı Sözler Söylüyordu. Cemal Paşa Birden | Bire Cevab Vermekte Tereddüt Ediyordu — Şimdi icab etti de ondan! — Anlamadım!?. — Bunda anlaşılmıyacak birşey Yok... Açık, dümdüz lâkırdı söy- lüyorum. Ortada anlaşılmıyan bi Yey varsa, o, benim sözlerim de- Ül, senin hareketlerindir! Bahriye Nazırı bu soğukkarşıla- Yışın, şu, bir fırtına arifesindeki havanın bulanık, asık yüzünü an- dıran yersiz ve şekilsiz konuşma- tun sebebini derhal anladı. Har- biye Nazırı, bu sözlerile kendi ken- disine rütbe veren arkadaşına ha- Teketi i imaya uğ - sonu girtlaklaşmıya ka « | dar varacak bir harekete hazır - lanmış görünüyordu. Cemal Paşa, birdenbire cevab | vermekte tereddüd etti... T 'e Nazırı ayni hakkim eda ile haykırdı: izi dinliyorum... Söyliye « | teklerinizi çabuk bitirin de çalış- Mak için zaman kazanayım... Artık bu sarih hareket, bu ko- Bülma ifade eden cümle Cemal Paşanın kanındaki tekmil dam- ları körüklemeğe, galeyan ettir « Meğe yetecek kadar ağırlığı his- sedilen bir cümleydi. Sakallı Na- zır hıradan titriyen gesile ters bir | cevab verdi: ize söyliyocek birşeyim yok. Attedin, yanlış geldim. Ben, bu- | Tada Harbiye Nazırı ve başku - Mmandan vekili olacak âdab ve er- kün bilir bir kumandana raslıya- Cağımı ummuş, öyle gelmiştim. Yanıldığımı anladım. Hoşça kal arkadaş!. Ç Enver Paşa bir sıçrayışta Ce - mal Paşa ile burun buruna geldi, İki Nazır da ayni zamanda gizli bir emir verilmiş gibi ellerini a: ka ceplerine atılar, bir şimşek h: zile çektikleri rovelverlerini ayni- zamanda, vücudlarının ayni nok- fasna, birbirlerinin - göğüslerine dayadılar, tetiklerde duran işaret Parmakları hafifçe gerildi. baş - parmaklar, silâhların emniyet te- | tiklerini açtı, odayı saran ölüm sü- kütu, patlıyacak silâhların güm- bürtüsünü bekliyen bir intizar vakfesile uzarken Enver Paşanın asabi narası duvarlarda çınladı — Haydi, ateğ etsene, ne du Yorsun! Cemal Paya ayni şiddetle kar- gılik verdi: — Önce kafa tutan, ortaya hiç Yoktan mesele çıkaran sensin, sen atoşle bakalım... | babı ile me! Tepeden tırnağa dehşetli bir hırs kasırgasile sarsılan, iki ku - mandan parmaklarını kıpırdata- No. 101 Yoksa maziye gömülmüş, unu- tulmuş yahud unutulmağa çalışıl- Miş bir aşkın yeniden canlanıver- Mesi ihtimalile titremiş miydi' ©O kadar şaşkındı ki, bunlardan hangisi kendisine hâkimdi, tayin tedemiyordu. Yalnız gözlerini kırp- Madan ona bakıyordu. Şimdi karyolasınd baygın ve pe- Tişan yatan şu kadın hayatındâ Bevdiği yegâne insan, hayatını uğ- Tuna verdiği yegline kadındı. — | Onu taparcasına sevmişti. Yal- | fiz ona malik olmak, onun yaki- Hinde bulunmakla mes'ud olmuş- lu. En güzel saadetlerle en çetin Ktırabların — sızıntısını — ruhunün | cakları zaman kapının tokmağın - dan çıkan sesle başlarını o tarafa çevirdiler. Mavun boyalı iri kanadı birdenbire ardına kadar açıldı, i- çeriye, elindeki beyaz mendille en- sesini kurulıyarak giren Sadra - zam Talât Paşa, birbirlerine ta - bancalarını boşaltmağa hazırla - nan eski arkadaşlarını o candaşları-| na doğru yürüdü, aralarına girdi, sağ ve sol böğürlerine tabanca namlularını iki eli tu, yere iğdi, sonra terleri n kıpkırmızı suratını rarak iki nazırın arasını bulmağa çalıştı: İkinize de aşkolsun doği tut- ecel sı Almanyanın Mali Vaziyeti (Devamı 7 inci sayfada) derecesinde vergi almak suretile Almanyada zaten yüklü olan ver- | gilere bir yenisini daha ilâve e- dilmiş oldu, diyorlar. Vergi bono- ları yapıldıkça fi yükselecek, hayat pahalılığı artacaktır. Bir de fazla kazanç üzerinden 96 30 ver- | gi almak da bütün bu haller ara- sında ayrıca tesirini göstermekten geri kalmıyacaktır. Alman devlet bankası müdür muavini Her Brinkman bir kaç hafta evvel sanayi ve ticaret er- ra söylediği bir nutukta memleketin mali ve ikti- sadi vaziyeti gittikçe fenalaştığını : söylemiş, buna bir an evvel çare aranması lâzım geldiğini anlat - mişti. Yeni istikraz ile veya vergileri arttırmakla bu hale kâfi çare bul- mak ümidi de kalmamıştır. Almanyanın yeni aldığı mem - deketlerin muhtelif menbalarını işleterek elde edeceği istihsalât sayesinde bundan sonra mali ve iktısadi vaziyetin çok iyi düzele- ceğini de söyliyenler vardır. Fa - kat ayni zamanda masrafın da ar- tacağı hatıra gelmektedir. Alınan yerlerin işletilmesi, bu- ralardan beklenen istihsalâtın te- mini için hem zaman geçecek, hem çok paraya ihtiyaç görüle - cektir. Avusturya ve Çekoslovakyanın taksimi ile Almanyaya geçmesi Almanya için ağır birer yük ol - muştur, Almanyanın takip ettiği kuvvet politikasına karşı muhale- fet arlmaktadır. Almanyanın va- ridatının 74 55 miktarı silâhlan - ma masrafına verilmektedi Yazan: Nusret Safa COŞKUN kopuk tellerinde çalan bu kadını el'an ayni şiddetle sevdiğini an- hyordu. Fakat bu yanındaki ka- dın, kalbindeki sevgili miydi?.. Onu hemen affetmeğe hazırdı. Guüruürünün izzeti nefsinin ve. nihayet telâkkilerinin bu küçü - lüşü karşısında şu esbabı muhaf- fefeyl buluyordu: Seviyorum!.. Seviyordu. Bundan daha bü - yük bir sebeb olamazdı. Sevmek., Ruhun en ücra köşe- lerine kadar sinen içli bir sevgi kini, nefreti, iradeyi hezimete uğ- Tatır. Seven affeder, O da affediyordu dayanan | Har ello hap eti ki ferasetinize par- mak isırmak kabil değil.. Ne olu- yorsunuz kuzum, aranızda payla- şılamıyan büyük koz nedir Allah 1.. Darılmayın Paşalar, si- yaptığınızı Nazırlar değil, ço- cuklar yapmaz... Kaldırın şu si- lâhları ortadan.. Meşhur - sözdür: İmam sırıtınca cemast kahkaha - yı basar, derler. Dostu düşmanı inize güldürecek, sade kendi tinizi değil, partinin, ikti- tekmil vasıflarını kepaze e- k bu harekete neden ve ni- çin lüzum gördünüz , (Devamı var) tam manasile aşkolsun! Dü- an ve şsini Malın Ucuzunu Ve İyisini Bulmam (5 inci sayfadan devam) gunun cevabını hiç kimseden a- Tamazsınız! Gidiniz Çarşıya, ayağınıza ha- zır bir ayakkabı alınız. Korkma - yınız, sağlamını, iyisini almak için buna beş lira kadar veriniz.. (İki buçuk liraya da ayakkabı olduğu unutulmamalıdır!) Ayakkabıyı a- yağınıza giydikten bir ay sonra taban köselesinde, diriş veya çivi Revşemesinden veya mukavva - ların rutubete fazla tahammül e- dememesinden (!) İleri gelme bir ılma, yanlama, çarpılma göre- ceksiniz ve Üç dört ay sonra da ya ayakkabı sizinle, ya siz ayakka- bi ile alâkayı kesmek mecburiye- | tinde kalacaksınız! Diyorlar ki: «Iyi ayakkabı giye-| bilmek için on beş, on sekiz lira | verilmeli!. soruyorum buna ve - beb nedir? Harç ve işçi mi? Hal- buki benim hatırımdadır ve hatı- rında olanlar da çoktur, pazarlıl sız satış kanunu — münasebetile, kunduralara evsaf yazılması mev- zuu bahsolurken, kendisi de atel- ye sahibi ve san'atkâr olan duracılar cemiyeti. — ikinci ret: <Kunduralara mukavva koyma - mak fiatta azami 75 kuruş farket- tirir!» demişti. O halde mukavvalı- sı iki buçuk, üç liraya kadar sa- tilan hazır ve mukavvalı ayakka- bıların mukavvasızı nasıl olur da 15 - 18 liraya yaptırılır. ve bu yalb- nız #işçilik» bahanesile makul gös- terilebilir? Geçen gün. Beyoğlunda çok bü- kun- SAHİBİNİN SESİ -HAMİYET YÜCESES :» Gemiciler VE Bestekâr SADEDDİN KAYNAK Sahibinin Sesı mücstesesi plâkçılık Işinde esasen çok hassas hareket ettiği gıbi bu bötün inceliklerini plâğa almak hususunda sarlettiği azami ehemmiyetin en açık delilini HAMİYET bestekârın bizzat relakatini YÜ ESES gibi tmiş olmakla wpat etaiştir. mem'eketin çok kıymetli pı ÂV AX2149 muganaiyesile 'İ—8SON TELGRAF — İ7NİSAN 1ss —aeeAAOOÖ— Dr. İhsan Sami İstafilekek Aşısı İstafilokoklardan — mütevellid Çergenlik, kan çıbanı, koltuk- altı çıbanı, a cild hastalık arşı tesirli bir aşıdır. anyolu: No, 113 " TELEPYARMDALAK G TAML ” & AĞAT SAA ve bütün pek | DEVREDİLECEK İHTİRA BERATI «Keseler ve sair kaplarn dair orijinal eserin ıslah» hakkındaki :cad için alın- mış olan 30 Mayıs 1935 tarih ve 2008 numaralı ihtira beratının ihe tiva ettiği hukuk temin e başka- sına devir ve yahut icadın mevkil fiile konması için icara dahi veti- lebileceği teklif odi bu hususa fazla malü | istiyenierin Galatada, Aslan Han 5 nci kat 1-3 caat eylemeleri ilân. olunur. maralara müra - HİKÂYE * (4 üncü sayfadan deva Halbuki bu zannımdı yanı bugün anlıyorum. Çünkü, seni ar- | fık düşünemiyorum.. Bu itirafı « mın seni nekadar üzeceğini bili- yorum, Fakat bunu — anlatmağa mecburum.. Beni affet Melek!.. Bu cümleler, vefasız âşıkın, bod-| baht kıza göriderdiği , mektubun Bon satırlarını teşkil ediyordu... «Seni artık düşünemiyorum... Melem, bu cümleyi okuduğu za- man acı acı gülümsedi. A İ ğımı Bu sözün manası ne idi?.. «Seni artık sevmiyorum, hiyorum.. Senden artık bıktım!..» demek de- Bil miydi?. Genç kız, kalbini sızlatan ve ku- natan bu ilk gönül ları ile sonsuz ıztırablar içinde kıv-, ranırken, — bitkin bir sesle kendi kendine söylendi: İ — Seni asla affetmiyeceğim, fa- | kat hayatımın sonuna kadar yal- Tuz seni seveceğim.. * Yağmurlu bir sonbahar sâbâhi idi.. Melek odasında, caddeye ba- kan pencerenin yamında olurmuş, bir akşam gazetesini mütaler edi- yordu. rasının acı - kızın gözleri elerinden birin- | «Değerli bir ressamımızı kay - | bettik..» başlıklı bir yazıya takıldı: «Kıymetli eserlerile san'at ha - yatımızda büyük muvaffakiyet - ler gösteren, genç ve güzide res - samları! lan Hikmet, beri muztarib olduğu b Bın pençesinden kurtulam dün âkşam, hayata gözlerini ka - pamıştır. Kederdide — silesine ve dostlarına — taziyetlerimizi beyan eder Bu kara haber bedbaht âşıkın yaralı kalbini tekrar kanattı.. O anda ağlamak, hınçkırıklarla ağ- —<— çift erkek kundurası gi , Üüzee rinde <14 lira» yazılı idi. Bir ku duraya bir de «tenzilâtli satış!» yazısına baktım. uzun uzun dü - şündüm... yük bir yazı ile tenzilâtlı satış ilân eden bir mağazanın vitrininde bir | Belmanın ellerini — audaklarına | götürüyor, öpüyor, öpüyordu. Yavaş yavaş genç kadının vü - | cudü ısınmağa, gözkapakları kıpır- damağa başladı Evvelâ kirpikleri | arasından bir iki damla yaş sü- | züldü. Sonra derin bir nefes alış- la içini boşalttı. — Belma, Belma!. Onu biraz omuzlarından sar - saladı. Kolunu boynundan dolaştı- ratak, başını kaldırdı. Göğsüne dayadı. Genç kadın, yavaş yavaş ken - rine geliyordu. Ağır ağır gözleri açıldı. karşılaşınca tekrar yumdu. — Belma, yavrum! Biraz gay- ret, kendine gel! Gözleri yine aralandı. Şaşkın ve manasız nazarlarla tavana, etrafına baktı. Oda için- de dolaşan gözleri nihayet Serme- din yüzünde kaldı. Işıkla | Pahalılıkla mücadele, bu işleri düzenine koymakla başlamalıdır, ——— — Sermedi... Bu bir sesleniş değil, inleyişti. Fakat Belma çok derinlerden ge- len bu kısık sayha ile beraber, ye- ni ayılmış bir insandan umulmı « yan çeviklikle Sermedin üzerine atılmış, kollarını boynuna sıkı si- kı dolamıştı. | bimi sevgi ile doldurdun.. | büyük. muv: | yor.. Ve öy KARA SEVDA lamak, sonsuz elem ve iztırbla - rını göz yaşlarile if: tedi. Fakat ağlıyamadı. Bi n bül e nüfuz ve göz pınarlarını kurut » k is- muştu. Genç kızın yüzi rağı gibi sarardı.. Keh süzüldü ve nihayet kendinden çerek hayıldı.. P- özleri ge- bar * mektub küçük bayan! Melek, hizmetçi kızm uzattığı n ubu elleri eyerek aldı. Zarfın üzerindeki y edince, mektubun kimde derhal anladı Bu onun son mektılbu hal açıp okumaya bi «Güzel meteğim! Tam iki Senden uzaktay mun bir köşesinde, ıztırablı gün - lar yaşıyorum. beni nekadı nek: mezsin, Melek!.. Seni her an, her da! nüyorum.. Gözlerimin önünde da- ima senin güzel hayalini görür gi- bi oluyorum. Sen benim saadetim. hayatım, her şeyimsin!.Bomboş olan kal - Bana a dil » geldi idi, der- 'natory dar sızlattığını ta hayatı sevdirdin Fakat ne yazık ki, s bir bahar bile yaşama, dünyadan artık göçeceğim.. Basil, Hakiyetler gösteri - lb geleceği gün de pek uzak de- gildir. Seni sevdiğim için, sana bü- tün mevcudiyetimle bağlı oldu - Zum için senden uzaklaştım ve bunun için o mektubumda: <Sent inemiyorum .» diye y lan söyledim. Sevgili Melek; daha fazla ya- zamıyatağım.. Öksürük, ciğerle - rimi paralıyor gene.. Son defa oe larak ve tahassürle yaşlı gözlerin- den öperim. Hikmet Kadastro mahkemesinden: Beyoğlunda Ayaspaşa mahallesi Camiişerif sokağı 48 No, da kızı Vasiliki ve oğlu Oristi vekilleri ve anaları Lorldi İryaditiye: Murisiniz Tanaş Loridi tarafın- dan davacı Hâmi karısı Fikriye Orayın babası Ethemin mutasar- tıf olduğu arsasına 29 Eylül 339 tarihli Beyoğlu Sulh bukuk mah- kemesinin bilânuşmaralı tezkere- sile ihtiyatl haciz konulduğundan iera ve iflâs kanununun 4 üncü muvakkat — maddesi — mucibince — Sermed, Sermed. Sermedim beniml.. Sermed de onu kollarında sıkı- | yordu. Şimdi ikist de göğüs göğse kalb kalbe, yekdiğerinin kol'arın- da ağlıyorlardı. Beni bırakma Sermed, ölün- ciye kadar kollarının mak istiyorum. Eğer be san düşeceğim Sermi rumün — kenarında; dönüyor. Nadimim, nadimim, dimim yaptıklarıma Sermed.. Sermedin bir elini bırakıyor. di gerini yakalıyor, hiç durmadan, Mmuttasıl öpüyor, öpüyordu. (Devamı var) böyle bir borç dosyası bulunmadı- | ğından haczin kaldırılmasına dair açılan dava üzerine adresinize çıe karılan celpname bulunamadı - ğınızdan dolayı lade edilmekle i- lânen tebligat lerasına karar ve- rildiğinden 5/5/939 cuma günü saat 10 da Sultanahmette Kadas- tro mahkemesine gelmeniz aksi takdirde gıyabınızda muhakeme- nize bakılacağı ilânen tebliğ olu- nur. (16091) ——— —a Sahibi ve neşriyatı idare eden Baş muharriri ETEM İZZET BENİCE Son Telgraf Matbaası inle henüz| , bu fant | zannediyorum ki, ga-| —. GÜZELLİKLER Dünyadamevcud bütün şeylerden üstündür. Onu Koruyunuz. KREM PERTEV | Sizin bu yoldaki | - ; | mücadelenizde f j kendisine itimad edilebilen en guvvetli vasıtadır. ! İstanbul 3 üncü İcra Memurluğunda Hasan Namiden alacağı bulunan (510) a anı deruni sokağında 2763 ada 15 parsel eski 14 numaralı gayri menkul dolap ve yine Çarşı in Şerifağa Cevahir bedestanı derununda (2763) ada (16) par- birinci ada sokağında (1496) K. (2767) ada (29) parsel ki yeni (46), (47) kapı numaralı gayri menkul ahşap ( |numaralı kanun hükmüne tevfikan paraya çevrilmesine karar veril- | miştir. 2— M ve 15 mumaralı dolabin evsafı: 14 kapt numaralı"gayri mhenkul 2,25x2/90 6b'adınd | zeni bulunan bir dükkâr * olup ön cephesinde 15 kapı num: ahşap bir dolabı bulu: Ayda (150) kuruş icar getirmektedir. Hududu: Kadastro kaydına uygundur. Gayri menkulün bulunduğu mev- 4 m fiatlarına göre her ikisine (120) lira kıymet takdir edilmiştir. 3— Eski yeni 46 ve 47 numaralı iki dolabın evsafı: Cevahir bedi solda birinci ada sokağında (2767) ada (29) kadastro parsel numaralı eski yeni 46, 47 numaralı iki adet ahşap dolap halen ayda (3) lira icar getirmektedir. Hududu: Kadastro kaydına uy- | gundur. Bu gayri menkule de (220) lira kıymet takdir edilmiştir. İşbu gayrimenkullerin arttırma şartnamesi 5/5/939 tarihinden iti- baren 937/923 numara ile İstanbul 3 üncü icra dairesinin muayyer numarasında herkesin görebilmesi için açıktır. İlâ İ|dan fazla malümat almak istiyenler işbu şartnamey numarasile memuriyetimize müracaat etmelidir. rtlrmaya iştirak için yukarıda yazılı kıymetin yüzde yedi bu- | çuğu nisbetinde pey veya milli bir bankanın teminat mektubunu tevdi edecektir. İpotek sahibi alacakirla diğer alacakların ve irtifak hakkı sahip- lerinin gayri menkul üzerindeki haklarını hususile faiz ve masrafa dalr olan iddialarını işbu Hlün tarihinden itibacen 20 gün içinde evrakı müs- bitelerile birlikte memuriyetimize bildirmeleri icab eder. Aksi halde hakları tapu sicillile sabit olmadıkça satış bedelinin paylaşmasından | hariç kalırlar. | — Gösterilen günde arttırmaya iştirak edenler arttırma şartnamesini Fokumuş ve lüzumlu malümalı almış ve bunları tamamen kabul etmiş ad ve itibar olunurlar, Gayri menkul 25/5/839 tarihinde Perşembe gü- nü saat 14 den 16 ya kadar İstanbul 8 üncü icra memurluğunda üç defa |bağırıldıktan sonra en çok artırana ihale edilir. Aycak arttırma bedeli muhammen kıymetin yüzde yetmiş beşini bulmaz veya satış istiyenin |alacağına rüçhanı olan diğer alacaklılar bulunupta bedel bunların bu İgayri menkul ile temin edilmiş alacaklarının mecmuundan fazlaya çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak üzere arttırma 15 gün daha temdid edilerek 9/6/939 tarihinde Cuma günü saat 14 den 16 ya kadar İstanbul 3 üncü icra memurluğu odasında arttırma bedeli | satış istiyenin alacağına rüçhanı olan diğer alacakların bu gayri men» Pkul ile temin edilmiş alacakları mecmuundan fazlaya çıkmâk ve mu- hammen kıymetin yüzde yetmiş beşini tutmak şartile en çok arttırana ihale edilir. Böyle bir bedel elde edilmezse Ihale yapılmaz ve satış 2280 nu- maralı kanuna tevfikan geri bırakılır. Gayri menkul kendisine ihale olunan kimse derhal veya verilen mühlet içinde parayı vermezse ihale kararı fesholunarak kendisinden evvel en yüksek teklifte bulunan kime ve arzetmiş olduğu bedelle almağa razı olursa ona, razı olmaz veya bulunamazsa hemen 15 gün müddetle arttırmaya çık: en çok arte tırana ihale edilir. İki ihale arasındaki fark ve geçen günler için yüzde beşten hesab olunacak faiz ve diğer zararlar ayrıca hükme hacet kal- memuriyetimizce alıcıdan tahsil olunur. Alıcı arttırma bedeli ade olarak yalnız tapu ferağ harcını 20 senelik va> £ taviz bedes lini ve ihale karar pullarını vermeğe mecburdur. Müterakim vergiler tenvirat ve tanzifat ye tellâliye resminden müte bedelediye rü> | sumu ve müterakim vakıf icaresi aherya ait olmayıp arttırma bedelin» den tenzil olunur. İ İşbu gayri menkullerin tamamı yukarıda gösterilen tarihte İstane bul 3 üncü icra memurluğu odasında işbu ilân ve gösterilen arttırma şartnamesi dairesinde satılacağı ilân olunur. (16935)