I_İstanbulun Hususiyetlerinden Büyü k Paskalyada * Balıklı Panayırı BrasıEskidenBir Hızırilyas Sefası Manzarasını Arzederdi Yazanı İmdi Rumların büyük pas- ları içindeyiz. Önü - leki cuma günü de mep ü Balıklı panı "hır yalnız cuma gün nlük panayır - değildir. pazar günü 'de Fakat eski zamanlar- cuma ponayırı, bir fraki pazar panay a Mbaşka olur ve asıl kalabalık ASA gün en; ki aki oraya yığılıp cünbüşü, Wi orada ayyuka çıkarırdı Balıklı panayılrarının birinci TÜ Olan cuma günü acaba ora- kimler ve neler gelmezdi? Eski- trellezlerde Kâğıdhane 4- ne idi ise Balıklı pana - ."lın da aynen o demekti. Daha Küç gün öncesinden, oraya sa- ktcaklar, atlı karıncalar, hokka- €ambaz, seyyar tiyatro ça - ları, ahçı tezgühları, kahveci o-| Sıkları kurulur ve cuma sabahı, tkenden ve her taraftan halk, a- İ akın oraya akmıya başlar ve kıeve doğru Yedikule dışarısın - A Edirnekapıya kadar olan yol-| azdı. O arabalar, at- * €şekler de caba idi. Şitndi de hâlâ öyle olduğu gibli 8 zal lar Balıklı panayırının eğ- İence, ze Hetinden asıl siklet merkezi, et- Af duvarlarla çevrili olan büyük Mezarlıktı. Mezarlıklar içinde me- Tarlar üstünde eğlenmek. zevk et-| Bek, yemek, içmek nedense müs- İlman olsun hüristiyan olsun İs - bul halkının bazlarında bir &- Get halini almıştı. O büyük mezar- Üü içini dolduran binlerce halk ütne küme, öbek Gbek mezarların Oralarına, üstlerine yayılır, yeme Ve içme sofralarını kurar. ve yer Yer çalgılarla, oyunlarla vur pat- üt çal oynasın! akşamı eder - 'l*rdı O vakitler buraya bu kos - Oca mezarlığa kurulup çalgılar- İ zevk edenler arasında en çok lvı! Ççarpanlar şunlardı: — Aralarında tek tük müslü- '“r. da olarak ortodoks Arnavud- her... Bunlar kuruldukları bir yer- f kendi çalgı, türkü ve oyun- larile eğlenirlerdi ki bunların çal-| Oları çi de hâtâ öyle olduğu Sİbi bir klarnet, bir keman, iki Vtadan mürekkebdi ve klârnetçi| Gdlma bu takımın şefi idi. Bunlar, Tabahtan akşama kadar durma - Gün, dinlenmeden meşhur Ali Pa- H havası başta olmak üzere hep havut havaları. Arnavud ayak ıl'ıal.ır' vakit geçirirlerdi. — Yine içlerinde tek tük müs-| âan olmak üzere, yukarı kara Enizin huristiyanları —uşakları.. “nlu da yine şimdi olduğu gibli t bir yahud iki kemençe ile "'ıuııı Trabzon, Rize, Sürmene, lathane, Hopa, oyunları oynar- 'di. Bazan bunların pek türkçe İmlyen ve hep lâzca konuşan A- alı, Hemşinli kısmı vardı ki h*mlıı türkülerini kendi o acayib Ülerile söyleyüp oynarlarken et- Tallarını saran kadın — seyirciler "”'raım katılırlardı. — Şebinkarahisar, Su şehri. a*(nh.ye, Kemah, Zara, Hafik ta- n"»ıılndı'l olanlar... Yine bunla- N içlerine tek tük müslüman ka- | ":"nx bunlar da en çok davul TNa ile ve gırf türkçe türküler | llyerek kendi mahalli oyunla-| ," #OYnarlardı. Zaten bunların 1- L'l:e Tumca değil türkü söylemek,| *a kalimera, kalispera deme - le beceremiyenler vardı. Vel bunları: ’lrn vk ve safa, cümbüş, ahenk| Ez- Bir kır eglencesinde aynıya n neş'eli insanlar Beyoğlundaki büyük hanların, a- partımanların, mağazaların kapıcı- ları, bekçileri teşkil ederdi. İ 4 — Makedonyalı Rumlar... Bi lar da en çok — Arnavudlar gibi klarnet, kemal ve lâvta ile çalıp söyler ve oynarlar — fakat bazan * bunlarda fazla farak bir de armo- . nik bulunur, oyunları da en çok W Arnavudlarınkine benzerdi. 5 — Sakızlı, Midillili, — Liranlll, | Susamlı, Bozcaadalı, Şarköylü, Mürefteliler... Bunları çalgı, tür- kü, oyun cihetile birbirlerinden yırmak biraz güçtü. Lâkin bazı | defa, hepsi de uzun şalvarlı, baş- ları siyah ve kısa kalpaklı olarak Sakızlılar, Midilliller, yanl eski | Sakız leblebiciler ötekilerden ay- rılırlardı. Bunların çalgıları man- dolin, kitara, lâvta, armonik gibi şeylerdi. Hatta bazan bunların i- * çinde tulum çalarak oynıyorlar bi-| Com Kravfort | sinema amatörle- İyının en çok sev- iği yıldızlardan biridir. Şimdiye | kadar bir çok yıl- dızlar sönüp git tikleri halde Con | Kravford hâlk bi- rinci derecede bir yıldız gibi parlı « yor. Son — gelen Fransız gazetele- rine göre — Con Kravford — ikinel kocası olan Pran- $0 Ton ile de be- | şanmıştır. — Karı koca ayrılmazdan evvel Montekarlo da Holivud kaba- resinde büyük bir ziyafet vermişler. dir. Bu ziyafettem maksad karı ke- canın son defa & larak bir dans da- ha yapmaları ar- zasundan — İleri gelmiştir. Goce yarısın - den sonra — Con Kravford arkadaş olarak — yanında | köpeği olduğu hal- | de Nevyorka doğ- u yola çıkmıştır. || Amerika gazete - leri hep bundan bahsetmek tedir. n hemen hepsini Galata veja galiba yıldızların en müessir rek-| Con Kravford ve ikinci kocası Bu danışıklı döğüşlü boşanmalar d Tümlarından birini teşkil ediyor. le vardı. Bunların da en çok ©: ları, Makedonyalılarır. ve vudların oyunlarına benzeyen yunlardı. Meselâ kasab, hora, si gibl.. 6 — İstanbul uşaklarr... Bunlar; kısım kısım . ve çeşid çeşiddi. Me- selâ bunlardan bir kısmı yarı kül- han beyler, —yahud tam külhan beylerdi ki bunlar hep zurna, ya: hud klarnet ve çiftenağra ile ve | hep alaturka külhanbey havalarile eğlenirlerdi. Bir kısmı da salt lâ tarna ile ve ekserisi Rum hava - larile çalıp, söyler, ırdi. Salt lâtarna ile çalıp söyliyenlerin oynarlı içinde bir de dansçılar vardı ki | bunlar lâtarna fle yalnız (polka) ( er çal (vals) adril) (mazorka) gi d rkek boy na dansla günlerini gün ederler 1— İstanbul Rumları tarafın - (Devemı 7 inci ıuy,'ndn) çe K ) “Con Kravford. Tekrar Boşandı Boşanmadan Evvel, ikinci Kocasile. Son Defa Olarak Dansetti 5$— SO0N — ELGRAF IZNİSAN 1988 (SAKA |Garibizdivaclar KURNAZ KOCA: ayan.— (Hiddetle) dün ge ce saat kaçta geldin?. Bıy. (Sükünetle) yattı — 8120 geçe.e. — Eh, ben de 8 | 30 geçe Seni uyandırmak iset - sen Kontrol — Biletiniz?. Yolcu— İşte... Kontrol— Fakat, Mösyö... Bu ikinci mevki bileti. Siz ise birti cide seyahat ediyoesunuz. Farkı vereceksniz... (Münakaşa, Yolcu, mevki far- kını kat'iyyen vermek İstasyon polis komiseri gelir) Komişer,— İkinci mevki bil ile birincide seyahat ettiğinz doğ- ru muz, Yolcu— Evet, istemez. şiniz?, Yolcu.— O da doğrü... Komiser.— Niç: kordelâ ne?, Yolcu.— Portekz liyakât ma - dalyasının kordelâsı. lyanı t Lejion Donü anin kördelâsını taşıyorsu » nuz? Yolcu.— Evet... Kol Portekiz liyakat ma- dalyası kordelâsının üzerinde kü- çük bir yıldız bulundurmak mec- bur! olduğunu bi Yolcu.— Bili; Komiser. nör kordel, tutmak me Yoku— Tutamazsınız!, Niçin?. iyor musunuz? um. için zabıt oylm. 1 taşıdığı buriyeti, Komiser. Dlevi ni hâmill: Büyükdere rpıp daevril ini, adre - | ee l Kadınlarda Köpek Sevgisi İngilterede Köpek — | Merakı Artıyor | ngiliz gazeteleri siyasi badire- | iıeıı anlatırken, bir de köpek me- selesile meşgul oluyorlar. Ga - | zetelere göre, birer — birer sayıp saymadıkları malüm olmamakla | beraber, — İngilterede üç m! köpek varmış. Resim vermemek için kırlarda ve başka yerlerde beslenen köpekler bu rakamdan hariç imlş. «Deyli Ekspres»> diyor ki: «Kö- pek beslemek hastalığı gün geç- tikçe artmaktadır. Kaliforniyada Hati isminde ölen bir kadının va- siyetnamesi açıldığı zaman, kö- peğine 2000 İngiliz liralık miras bıraktığı görüldü. Yen! evlenen- lerin çektirdikleri resimlerde ara- larında bir de köpek görünmekte-| dir. Nevyorkta kadınlar köpekle- rine pijamalar giydirdikleri şimdi oradaki mağazalar — köpek | için, | | pijamaları da satmaktadırlar. Kap, şehrinde koc kadın çok sevdiği köpeği çiğneyerek öldürmüş, bir kaç gün sonra adam kurşunla öl- dürülmüş olarak bulunmuştur. Katil kendisini saklamamış: <«Kö- almdi. Önün intikamını al-| demiştir. K gittikae arttığını gösteren bu gibi misaller çoktur. önek sevgisinin Şu halde Lejion do- | | lamamıştır. B Yeni Evlenenlerin Zevki Çok Değişti, Acaib Oldu Çıplaklar Cemiyetine Dahil Olanlar, Nikâh Kıyacak Papasın da Soyunmasını Emrivaki Haline Sokuyorlar Böylece Düalar Okunuyor ntrik, yani garib izdivaç- lar her memlekette ve bil- hassa Amerikada çok gö « a, 1935 de Avrupaya da yyarede — evlenen üldü. Hapis - uslar da pek miserin kızile e ne dersiniz? (Hin- Amerikaya aka bir dü- Amerikalı bir çift (Niyagara) şelâl nlerde, si üzerinde ev « mensub bir çift nmasını şart koşmuş. Zavallı papa: sakalma rağmen soyunmak mecburiyetinde kalmış, ORİJİNAL BİR BAL AYI Yeni evlenen Amerikalı bir çift,| bal aylarını Okyanusda geçirmeğe karar vermişler ve 5 milyon frank sarfederek - (Misterious) adlı bir gemi hazırlatmışlar. Bakınız bundan bahseden Ame- rika gazeteleri ne diyor: «Bu; zevk için yaptırı nizaltı ge milyonerler, deniz üzerin gemilerle iktifa ediyorlardı. 600 tondur. Müret-) tayfadan iba - Ti, bir yatak a mundan İbâ- büyücek bir Bofrası vardır. Ayrıca bir salon, bir| sigara salonu, yer vardı! «Davetlilere esi ve vesi üç oda tahsis olun: muştur. Yataklar çifttir. Her oda- nın bir banyos uvardır. «Musiktyi pek çök ayı ihmal etme- Komanını, harpnı da bera-| tirmiştir.. günü gemi suyun dibine | GECE YARISI YAPILAN — | DÜĞÜN MERASİNLERİ | Geçenlerde, bir Fransız nazırı, Bretanya'nın küçük bir kilisesin- de ve gece yarısı bir aktrisle ev- lendi. Bir İngiliz zengininin kızı da bu- nu taklid etmek istemiş. Beş yüz- gönderilmiş. ından bir gün ağu il Zengin kızın garabetini Londra halkıgül evvel, tehir ol h edilmiş. bilen | ten kendini hare, zengin kızın. gece yarısı baştan başa çiçeklerle ir köy kilisesinde ev- lendiği haber alı ar. Merasim- de gelin ve güveynin allesinden başka kimse bulunmamıştır. üküm- bir. alı kadınla evlenmeğe ka- miş ve bunu tebaasına şu suretle ilân etmiştir: Hindistanın en 20 darlarından İndar mühracesi, Amer rar vi «Tebaamın saadetini temin ede-| bilmek olmam bim İlk evvel benim mes'ud amdır. Bu sebeble, k. n seçtiği, sevdiği kadınla © nmeğe karar verdim..» Mihrace, sevdiği kadıma K ada tesadüf etmiş. Dü 4 yapıldığı gün fıkaraya 100,000 tmış ve karısının şerefine bahçe yapılması em - | | | | FPma | güçtür. Hati Yeni evlenen taze bir gelin ve mes'ud tebesetimli Elizede 24 Saat Yeni Fransız Cumhur Reisinin Hayatı n Brüksel sergisini ziyaret edişini gösterir birinel Cumhurre isliği zamanına aid tari bi olmuş bir resmi ransa Cumhurrelsi intihabı,| Fıı isanın 6 ıncı günü Versay-| da yapıldı. Ayan ve meb'u- san meclisleri azalarından mürek-, keb koöngre, eski Cumhurreisi M. Löbrün'ü yeniden riyasete seçti. Buna dair gaz zılar yazıldı. Cumhur tihab olunur, anlatıldı İntihab esnasındı de birçok yas; İ nasıl in- a, Elize sarayı i Cumhurreisinin, de bulunanlardan - birile mülükat yapmak çok güçlür. Ga-| zete muhabirlerinin hangisine u—l vab verilsin? H on çaldı | mı, nan bile olmaz. Parisli meslek- si, Cumhu: isinin maiyetindeki yüksek zevat-i tan birile görüşmeğe muvaffak ol- duğunu şöyle anlatıyor: SENTONORE SOKAĞ Cumhur sa: Sentonore t sındadır. Fakat kapısının üz! de numara yoktur. 'TELEFON: ANJU 02 - 40 Bu; Cumhurreisinin telefc marasıdır. Fakat, nâz: mareşal olmiyanlar: - AL 02 - 40 Anju.. Cum - | hurrelsi İle konuşmak istiyorum. Derler cevab ala zlar, Cumhür reisi İle konuşmak çok sarayda bile... Ön sofadan, bir © kadar kapıdan geç- mek, on beşten fazla odacıya hü- tini söylemek Tâzümdir. ELİZE SARAYI VE TARİHİ Sarayın bulunduğu yerde vak- | ublarile maiyet ahizeye dol n nu- , sefir veya tle sebze bahçeleri vardı. Halh buraya (Les Gönder) derlerdi. Gönderler, 18 inci asırda yerlerin sarya terkettiler. 1735 de Markiz ö Pampadur burasını 500,000 fran | ga satın aldı. Ve az sonra 600,000 franga banker Nikola Boğona; o d 1,000,000 franga 16 ıncı Lüiye şattı İhtilâl komitesi, Elizeyi zaptett Napolyon da anların elinden aldı Millf emlâk listesine kaydettirdi ELİZEDE HAYAT Elize hayatı çok sakin ve dir. Cumhurreisi sabahleyin 7 ye doğru kalkar. Dokuza kadar nezaretlerden gönderilen evrakı dokuzdan ona kadar da Sonra bahçeye çı kar, dolaşır, hava alır. Bahçenin imzalar, gazeteleri oku | dört tarafı yüksek duvarla çevril miştir. Fakat çok büyük, munta - zamdır. Orta eyrinde kocaman bi de havuzu vardır. G larını, bitince kanun lüyiha - buyurulduları imzalar. Sonra, eğer vakti olursa küşad nde hazır bulunur, torun larını ziyaret eder. CUMHUR REİSLERİNİN isleri senede 2,600,001 frank tahsisat alı 120 bin Türk lirası hdimli verir resimi Cumhur lar. (Takriben Saray müş- nin aylıklarını kendi - met, hayat pahalılığını dik kat nazara alarak yeni Cumhürre- sinin tahsisatını bir miktar &: tırmaya karar vermiştir.