“ Jediye vesâitile doldurulan yerler 2— SON TELGRAF —I1Nİsa HÂDİSELER KARŞISINDA Son Telgraf BİR ANKETİN DÜŞTÜĞÜ ) on Posta refikimiz, bazı gençlere, umumi bilgilerini S anlamak maksadile, muhte- Hf bahisler etrafında, sualler gor- muş. Cevablarını neşrediyor. Ar- kadaşımız şu satırları da kaydet- meği ihmal etmiyor: <Aldığımız cevablar içinde inamlını dar garib ve hazin olunları var.» Bu yazının — serlevha: «Maarifcileri ve hej dürmesi icabeden bir anket», Son Posta retikimizin'bu mev- * zuda söyliyecek sözü olabilir ve | #özünü de söyliyebilir. Fukat, söy- Jenen sözler bir fikir, bir görüş bir anketin cevabları hududunu geçmemelidir. Bir — hüküm, bir | Kat'i netice mahiyetin! alınca, iş değişir. Çünkü, o zaman, arkada - | gımızın müsaadesile — arzedelim, bu kadar şümullü bir meselede bir. me, bir neticeye bu kadar gay- ri ilmi yollardan çabucak varmak sadece hafilliktir. ETRÜSK TAMİR İÇİN GERİ GÖNDERİLİYOR Bizim emektar ve çilekeş Et - rüsk vapurunun, tamir için, 'Al- | manyaya geri gönderilmesi karar-| daştırılmış.. Vapur — bügünlerde | yolcu olacak. Haydi hayırlısı. Yak nız, şunu merak ettik. Etrüsk Mer-| sin seferlerini dahi yapamıyordu. Acaba, Hamburga kadar nasıl gi- decek?. Bir transatlantiğin gü - vertesine, tahlisiye sandalı asar Bibi, asmalı mı, dorsiniz?, Hayırlı | yolculuklar temenni ederiz. İnş: al- lah sağ ve salim döner gelir.. Akıl edilse"de, giden yolcunun arkasın- dan bir kova su dökülse. İSTANBULDA ÇİÇEK MERAKI ARTIYOR Hikmet Feridunun dün «Çiçek KÜÇÜK HABERLER 4 Denizden dolma yerlerin mül- Kiyeti meselesi halleğ'imiştir. Be- Beleğiyeye, kendiliğinden — dolan yerler de hazineye aid olacaktır. * Şimdiye kadar mahalle ara- | latindaki yollar pek ihmal edil - miğli, “Bü yi ııımn lamiri için tah- » ı!s:ıt le' üyordu. Yeni büt - çeye bu iş ı:lıı de kâfi tahsisat ko- nacaktır. * Belediyece alınacak yeni oto- » büsler mazotla işleyeceklerdir. Be- lediyede bir otobüs idaresi teşkil edilecektir. * Eminönündeki Lâtif hanile yanındaki İki binanın da İstimlâ- ki kararl Yenicami kemeri yarındaki Mehmed Kâzım eczanesi ile yanındaki Çaycı dük- kânı da edilecektir. * Belediye fen işleri müdür - ııııııı tayin edilmiş olan Nafıa Vekâleti yapı ve yollar müdür mu- avini Nuri Tezer işe başlamıştır. | mizde ve İstanbul» isimli bir yazısti kudüm.. Sön zamahlarda. gelik - çek merakı arâmışe Bir ç ler, bahçelerini düzeli )or!ı 'Çiçekler dikiyorlar, tabi - atin bu €n güzel varlıklarına kar$ı, umumi bir sevgi uyanıyormuş.. Geçen gün, Hikmet Forlduna va- pürda rastgeldiğini zoman, ktn - disile yarım saaı kadar çiçekten bahsetmiştik. Anladım ki, genç ar- kadaşımızda da bizzat çiçeğe karşı bir merak uyan 2 BN TÜRLÜ PARA LÜ Amerikalıların garabeti meş - hurdur. Bir Amerikalı — tetkikat yapmış. Görmüş ki, dünyada, ta- mam n çeşid para kazanmak usulü varmış. Bu zat bir. kitab neşretmiş. Bütün bu usulleri bu eserinde izah ediyormuş.. Bu kitab, Amerikada, ekmek peynir gibi, haril harıl satılıyor - muş.. Bize öyle geliyor ki, bu A- | mb'lhlv açıkgöz, para kazanmak erinden birini unutmuş hm değil, 25 bin bir çeşid par zanmak usulü vardır. Bu sor usul: Böyle parlak bir m akıl edip kitab yazmak ve ekmek | peynir gibi satarak para kazan - mak., İDEAL KIZDA NELER BULUNMALIDIR7. Dünyanın bu karmakarışık hâ- | diseleri arasında Vâtife ile uğra- | şanlar da var. Meselâ, Amorika ga zeteleri bir taraftan umumi harb | olacak mı, diye yazıp çizerlerken, bir taraftan da, dünyanın — ideal kızı nasıl olmalıdır. Diye anketler açıyorlar., İdeal kızın tarifi, anke- tin neticesine göre, bir hayli ga- ribdir. Bir kızda zekâ bilgi, teva- zu, gösteriş, terniz his urıyorlar da asti, bizim aradığımız şeyi aramı- yorlar.. AHMED RAUF — | * Haşf inkılâbının onuncu yıl dönümü münasebetlle Ankarada açılacak olan neşriyat kongreşine | şehrimziden gidecek murahhaslar Pazartesi günü seçileceklerdir, * Almanyada yabancı radyo - larda Almamyayı istihdaf eden bir haberi dinledikten — sonra bunu başkalarıma tekrarlıyacak olan her Alman, yeni bir emirnnmeye gö- re iki seneye kadar hapis edile - cektir. * Uzun zamandanberi maliye ile Belediye arasında ihtilâf mev- Zuu teşkil eden Hasköy meydanı meselesi mahkeme marifetile hal- ledilmiştir. Burası halkın gezme- sine, oturup — iştirahat etmesine tahsis edilecektir. * Dün Mersin postasını yapmak Üzere saat 14 de Sirkeciden kal - kacak olan Tarı vapurunun de - miri metrük bir demire takıl - mış, vapurun hareketi iki saat ge- cikmiştir. l Halifenin Sarayında Bir ispanyol Güzeli —— Tarihi Roman: No, 38 Fakat, böyle olmakla Beraber, ge- | rek yerliler, gerekse kale müda - fileri; müslümanların çok kuv vetli olduğunu, onların karşısın- da dayanamıyacaklarını söyle - ; mekten çekinmiyorlarmış... Papâs Fernande'nin bu haberle- ve canı sıkılmamasına imkân yoke| öet Şndıue yerinden kalkarak: İşbilyeye yeni ve cesur bir Bt tayin edeceğim, dedi. “Petro korkaklık gösteriyor. Bir meve mlelilmana muarzam kuv « Yazan: CELAL CENGİZ — Henüz düşünmedim. Kral ile görüşmeğe gideceğim. Bu işi bir iki gün içinde bitirmeliyim. Papaz mütereddid, uyakda du- ruyordu. Fernâando sordu: — Ne düşünüyorsün bakalım? — Kulunuz, Potronun İşbilye - den kaldırılmasına taraftar deği» Him. Petro giderse, şehir içinde ih- tilâl çıkar, Çünkü, yerlileri, Petrol öyle sindirmiştir ki.. Yeni gelecek| bumandanın arade anim Vadar imtihan Şekilleri Değişecek *Mııırıf Vekâleti Kırta- siyeciliğe Nihayet Verecektir Maarif Vekâletinin, altıncı Bü- yük Millet Mecüti açıldıktan son- za, imtihan çekilleri üğerinde da-| ha kat'i surette çalışmak üzere bas! zi tetkikler yaptığı söylenmekte- d Vekâlet, imlihan — çekil büsbütün kal d âsı için, icabe yet de a mekteb ve lişelerde tam numar: gibi 5 olması, bazı fa Masmafih, bunların Jeri bitirilmemiş bir fikir de olduğu anlaşılmak - u Maarif Xçk.—lc tı ve buna | benzer faaliyet vuzuhsuzluğunu, kırtasiyeciliği ortadan Kallırmak | kâri ea iğleen |Bugün 1 Nisan (1 inci sahifeden devam) raber ne olur ne olmaz diye ak- şama kadar hatırınızda bulun - | sun, sakın aldenmayın! NİSAN BALIĞI NEDİR? (Nisan balığı) nın menşel ne- dir?. Bir çokları bunu, Loren Dü- kası Fransova'nın firarına atfe- derler. 13 üncü Lüi, Dükü Nansi şato- suna hapsetmi Dük, nisanın birinci günü ha- pishaneden kaçlı, ve nehri yüze rek geçti, kurtuldu. — Lorenliler, Dük'ün bir balık gibi yüzdüğü- şnü söylediler, Doğrusu, 13 üncü Lül, Loren | Dükasını hapsetmemişti. Esasen böyle bir Dük yoktu. Firar hâdi- sesi de uydurma ve bir nisan ba- lığından başka birşey değildi. Vaktile, 9 uncu Şari'den evvel, yılbaşı nisanım birinci günü baş- | lardı ve o gün akrabalar, dostlar arasında kiymetli ve kıymetsiz hediyeler tasti olunurdu. Şarl, yılbaşmın 1 son kânun - dan müteber tutulmasını emret. ti Bunun üzerine hediyeler, 1 son- kânunda verilip alınmağa başladı. | Nisanın birinde, eski âdetin kal- | dırılmasını hoş görmiyen ahbab- lara, dostlara gülünecek — şeyler gönderiliyor, alay ediliyorda. Nişanın birinci günü güneş, Hot burcundan ayrıldığı için Pran sızlar, bu dlaylara (Nisan Balı, | acmişlerd |İTOPLANTILAR | Kızılay Üsküdar ilçe şubesinin yıllik toplantısı 2/4/1939 — pazar Bünü saat 10 da Doğancılarda Halkevi salonunda yapılacaktır. iğı) * Hava tehlikesinder koruyma komisyonu, ışıkların söndürülme- si hakkındaki nizamnameyi tes - bit etmek üzeredir. Göklerin yardımını temin et- tiğini mavi yardımı göreceğimizi tahmin etmek istiyorum, sinyor! Siz ne dersiniz! «Hazretl mesih» gökten bizim nekadar sıkıldığımızı şim - diye kadar görmüş olsa gerek.. Fernando' İspanyolları (gökten syardım göreceğiz!) diye kandır- mıştı. Halkın ve bilhassa rahib - lerin yarıdan çoğu buna inan - mış görünüyordu. Hele papas Fer- mando'nun çömezleri... Bu heze- yyanlara tamamile inanmışlardı. Fernando'ya gelince... O, gökten) bir kargılı yardımcının bile ine- ceğinden emin değildi. Kendi keu- dine: | Yanında bir jandarma | başladı. Onun bu bakışlı | Başını önüne eğdi, tekzar düşün- | Bu mektubun bir küşesinde bir İ söylemiştiniz!! Bu gece se-| POLİS Ve.. Mahkemeler Sevgiliye [ Yaman Tehdid Mektubu Yirminci Mektuba Bir | de Kama Resmi Çizmiş|Lüşen 1010 Lirayı Yemiş nu bir hafta oa gün evvel, | ceza mahkeme do - O Tunda görmüş ve tanımıştırm. Dün de gene ayni koridorda ke disine tekrar tesadül & tanahmad birinci sulh cezanın ka-| pisi önündeki kanepelerden birine oturmuştu. — Eileri ı.-ıepçeıı idi, kaç metre ileride bulunan genç | | kıza yalvaran, merhamet ve ilti. | fa dileneni ikarlarla b kmağa ında 'şu ifade okunuyordu: — Kiız seni seviyorum, daima | seveceğim, ölü: ğim, sensiz yaşıyamam ben! Çılgın dşık, uzun 'millddet seve gilisine baktı, baktı, sonra tekrar| ceye daldı. Onu seviyordu: Aylardanberi bir çılgın gibi seviyordu. Genç kız z ilk gördüğü gün, gönlünü ona vermiştl. Fakat ne yazık ki; gün- lerce, haftalarca ve aylarca onu ( Mi takib ettiği halde genç kızla ko- | nuşmağa müuvaffak olamamış. e- nuün sövgisini K&zahamamıştı. O, seven, fakat, sevdiği tarafından sö-| vilmeyen bir Aşıktı, bir kara sev- dalı idi. Delikanlı onu elde edebilmek için belki yirmi aşk mektubu ya- Zıp göndermişti. Fakat hiç birine de cevab alamamıştı. Kız, her gün aşkının ateşile biraz daha yanıp tutuşan bu zavallı fşıka acımıyor, onu teselli etmek için üç beş sa- tarlık. biz mu ektub yazıp' gönder - miyordu. Nihayet genç adam vefasız âşı- kına bir tehdid mektubu yolladı. kama resmi vardı. Eğer genç kız | bu mektuba da cevab vermezse, delikanlı her şeyi göze alacak ve onu bıçaklıyacaktı. * Dünkü celsede, Mukadder, Be- diaya yirmi mektubu kendisinin yazdığını, fakat son tehdid mek « tubundan haberi olmadığını söy- ledi. Suçlunun suçu sabit görüldü- ğünden, bir hafta hapse mahküm edildi. (MEHMED HİCRET ten gelecek yardıma ve musibet- lere bel bağlıyamayız. Demişti. Fernando'nun adamı çıktıktan sonra, rahib odasında yalnız kal- mişti, Fernanda bir şeye kızdıkca müs- Tüman esirlere işkence yaptır - maktan zevk duyardı. Papasın iş- kence yapmağa memur cellâdla- Tından ikisi dalma Fermando'nun | Zandı. kapısının - dışında - omuzlarında | baltalarile - nöbet beklerdi. Feriando o gece de bu zevkini tatmin edecekti. Pakat, daha o ge- ce, odasının bir köşesinde yanan «Meryemana» kandilinin - önüne yaklaştı. Yere diz çökerek: ğ «— Halkı inandırmak lâzım, Bı iş başka türlü yürümez!» di du. Kendisine inanan çömzine 'sen! cArlari tekrarladıktan eancat | — Yarabi dedi. Yurdumuzu 1s- iya başlıyan müstümanlara sen len bu kadar fırsat veriyorsun! ı Mütevelli | G | metine geçi tevellisi oluyar ve zimmetine ge- | mek suretile ödeyeceğini taahhüd - ne uyku girmiyordu. Seksn oda- Bir Çocukların Hissesine eçenlerde emniyeti sulisti. mal ve sahtekârlık suç! Adliyeye verilen T dildi. Bundan bir iki sene evvel ölen | kocasından kalan Kazasker hanın- iki çocuğunun da ! çocukların amcaları olmak hasebile mütevel- oluyor. Fakat bu adam, han diktan — sonra, — Mahmürenin | çocuklarına düşen 1010 ! 'or, yiyor. Bunun ü-| amcalarnın müte - YI zim- zerine çocukl. vellilkten azlediyorlar. Fakat bir müddet sonra, Talât tokrar Muh- | Mmüre ile uyuşarak, çocukların mü-| çirdiği parayı, her ay 30 lira ver- ediyor. Birgün Mahmure, gene para ah mak Üzere Talâtın yazıhanesine gidiyor. Talât, kadının cahilliğin- den, okuyup yazma bilmemesin- den İstifade ederek, 500 liralık bir, sened tanzim ediyor, fakat ona 30 lira veriyor, Dünklü duruşmada Mehmod is- | adam, suçlu T cuklarına olan borcunu — ödemek | maksadile bu sabtekârlıği yaplı- | “Han gn n çe- kilmesi için duruşma başka güne birakıldı. Sedden Düşüb öıîı Sarıyerde Yenimahallede Azi - ziye sokağında © numaralı evde oturan Manyo adında bir kadın e- vin önündeki sedden düşerek müh- telif yerlerinden yaralanmış. tedae| in kaldırıldığı hastanede müştür. Cesedi muâyene eden dokei torun gösterdiği lüzum — üzerine Manyonun cesedi motga kaldırıl- | mıştır. Zabita ve adliye tahkikata| devam etmektedir. —Hrm Çocuğn Döven Adam Bir paçavra toplamak mesclesi yüzünden kavga :deşk Emin a- dında bir çocuğu elinden yaralı- yan Hamid dün asliye dördüncü ceza mahkemesinde 35 gün hapse mahküm edilmiştir. ki ...Artık düşmanın ıeıııq,unı:— ı tan duyüyor ve yak - tığı me'alelerin ışıklarını gözüm- le görüyorum. Bu manzaraya da- ha ne kadar tahammül edeceğim, Ratbbim? Fernando Allaha ve Meşihe yal- vardıktan sonra: — İsa bizi unutmıyacak.. Diye mırıldanarak yatağına u Fernandonun o günlerde gözü- h'bu tarihi eşatonun salonlarında dolaşırkn, kapısında nöbet bekli- yen iki sadık cellâdının cesare - tinden o derece emindi ki, onları bir müslüman ordusuna karşı ko- yacak kadar kuvvetli görüyordu. e * ESİR MÜSLÜMANLARA YAPILAN İŞKENCELER | mumaileyhin maksadıı | sinde ölmüştür. Ad Eski Türk Eserleri Ayasofya Müzesinden Niçin İndirildi? Ayasofya müzesi dahilinde eski “Türk san'atına ald beş kıymetli | levhanın yerinden İndirilmesi, mü- zeler idaresi ve Maarif Vekâleti tarafından tahkikat mevzuu ola- rak alınmıştır. Vekâlet, levhaların indirilmeşi hakkında alâkadarlara hiçbir emir| vermediği halde bu levhaların ki- min tarafından ve ne hakla yer- lerinden indirildiğini alâkadarlar- dan sormuştur. İfadeleri alıman bazı kimseler, bu levkaların, Vit. mor ndan yere İndi: n mezkür levhslar altında kalari eski moza- ikleri karmak olduğunu göylemişlerdir. devam — edilmektedir. Bu san'at eserleri, tekrar müze - deki yeclerine konulacaktır. eei ğ Bir Kadın Pencereden Düştü Kaldırıldırıldığı Hastahanede Ödü Nişantaşında, Vali konağı ile - risindeki apartımanda oturan Ke-i ziban adında bir kadın dün üst kat penceresinden sokağa düşmüş ve kaldırıldığı Beyoğlu hastane - 2 'doktoru e- sedi muayene ederek defnine ruh- eğer varsa - meydana çı KISA POLİS HABERLERİ * Kadir adında bir Köprü ve Haliç iskelesinde dolaşmakta iken| denize düşmüşse dekurtarılmış - tar. * Köprü ve Kadıköy iskelesi çımacılarından Sadık oğlu Niyazi iskeleye yanaşmakta olan Heybe- liada vapurüna çıma vermekte İke denize düşmüşse de kurtarılmış- tır. * Şoför İbrahimin idaresinde- ki 3086 numaralı otobüs Lülelide Behiye adında bir kadına çarpa- rak zavallıyı mulitelif yerli den yaralamıştır. * Galatada Haraççı sokağında Mehmedali paşa hanında bir ter- zi€n yanında — çıraklık eden Mahmud oğlu Ömer' pencerede bakarken sokağa düşmüş sol ko- du kıtılmıştır. 4 Besim oğlu Fahri adında bi- Ti Galatada yeni yapılmakta olan| gümrük binasında demir ve da- irreyi çalmış ve kaçarken yaka- lanmıştır. lesi kutandanını vaz geçmişti. — Petro merd ve Cesur bir mü- haribdir. Diyerek uyumağa çalışığyordu. Bu sırada, gölde yüzerek ilerle- yen Selimle Fatma, şatonun sahil böyüna yaklaşmışlardı. Selim Fatmanın kendisini yolda bırakacağını ithm' Mesafe epeyce uzaktı. Bu uzun yo-| Tu suda yüzerel * bâtün Müslüman ordusunda - ancak iki kişi muvaffak olmuştu. — Şatonun yüksek duvarları di - bindeki çıkıntılı taşlara dayandır lar.. Bir müddet etrafe bakındılar, Suya akseden garib sezler düy - | dular. Sııııı mdü” nin '.gmmemı*dmfı! de cevab verelek, g n etmişti.| teklifte Dılahr Ct:'.'ab Veriyor Yazan: Ahmed Şükrü ESMER Mosolini'nin evvelki gün söye İkdiği nutukta haber verdiği gibi | Yransayı İtalyadan ayıran bar:kı yıkıldı: Madrid, Valansiya ve İs- Panyanın diğer kısımları da ka « yütgız şartsız Olarak Franko'ya tes- Him oldu. Şimdi temmuz 1936 ta- nhhıdenhzrı dlk defa olarak bir o- torile bütün İspanya yarımada - ıınıhıhnı;ıı Bu otorite de Fran- Kko'nun hükümetidir. Franko'nun bir taraftan İngiltere ve Fransa - ya, diğer taraftan da İtalya ve AL manyaya karşı takib edeceği siya- setin thahiyeti henüz belli değli - dir. İspanya hükümetinin şimı kadar Berlin - Roma m iştirakten çekind b olursa, otoriter devletlere se tik de olsa her halı İspanyol siyaseti in edilebilir. İspanya harbi- n neticelenmesi, — Mus. n B yle barikadın ottadan kalke ğ ması, İtalyan - Pransiz münase - betlerini ön plâna atmıştır. Mu « solini birkaç gün evvel lediği bir nutukta Fransaya eli mıştı. Filhakika — geçen “ senen'in O | sonlarına” doğru İlalya 1935 itilâk — fını feshettiği gündenberi iki dev- let arasındaki “münasebetler nor- mal olmaktan çok uzak tır. Ha « tırlardadır ki bu HWlâf feshedile- | ceği sırada Kont Ciano mecliste bir nutuk - göylemiş ve İtalyanın etabil emellerinden» bahsetmiş - ti. Bu nümayiş Franseda derin bi — İ ( heyecan ve ayni zamlanda büyük iğbizar uyandırdı. Fransız hükü- meti, İtalya İle müzakereye giriş- mek için ilk adımın İtalya tara - fıdan atılması )azım gel dirdi. İngilterenin de bu mesale- Aye_luırımunı olmadı. İşte kereye girişmek — sırasının ar geldiğini ihsas şeklinde alınmış- | tır. Müsolini 6 nutkunda İtalyan | isteklerinden — müphem şek'lde bahsetti. Evvelce gönderilen bir notada bu isteklerin, Tunus, Sü. | veys kanalı ve Cibutiye aid ol - duğü tasrih edfimişti dedi. Anlaşilıyor ki bu €i uzatmanın Fransada uyandırdığı akişleri İ- Dalyan gi pek mişlerdir. Fransız hükümetin Ha gfıı € ile sarılasağını zan- ni a Musoli ni'nin hut ansız. gazeleler - de ehemmiyetle münakaşa ed. wnhr. Fnımx elkâri u- mumiyesi ğlı (U:ı. kâfi dhrmdı telikki etme mektedir. hınıu'., İkumııınuıv Zu nasıl telâkki edeceği alâka i! beklenmekte idi Musi lini'ye cevab vermiştir. — Fransız | Başvekitinin sözlerine- bakılaca' olursa, Müsolini'nin sözleri bu h: t tarafından bir teklif bi Ki edilmemekledir. Daladıy nutkunda uzün Uzadıya Pransa kuvvetinden bahsetti. Ve pt senenin sonuna doğru gönderilen notadâ İtalyan isteklerinin tasrih edildiğini inkâr ettiklen sonra de- di kt: — — 1835 anlaşmaları çerçevesi “dahilinde Pransa kendisine yepi- dacak tekliften kaçıı n daha müsbet beklemekte- dir. ç eni E;— Fiatları Belediye et fiatlarına meyzır 8- ııml Hatı vıılık- dwnımşıu « İ uzat - Dj j